Connect with us

GÜNDEM

TÜSİAD, İTO, İSO, TOBB, MÜSİAD : “YANLIŞ YOLDAN DÖNÜN” çağrısı

Yayınlanma:

|

TÜSİAD, ekonomi programı konusunda yazılı bir açıklama yaptı. “Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli” başlıklı yazılı açıklama şöyle:

“Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.

TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları hem de kamuoyuyla pek çok kez paylaştık. Bu sürecin TL’de şiddetli değer kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en önemlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.

Nitekim, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz.

İzlenen ekonomi politikası yalnızca iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sorunlar yaratmaktadır. Uzun dönemde de çok daha büyük yapısal problemlere yol açma riski artmıştır. En fazla faydalanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan zarar görmektedir.

Tüm bunların sonucunda, son dönemde ekonomide oluşan hasarın tespitini yapıp öncelikle serbest piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır.

Ülkemizde “kurumsuzlaşma” sorununa daha önce de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar” adlı çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık. Ülke ekonomimize fayda sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı politikaları hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve etkin şekilde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde güven ortamının oluşması için elzemdir.

TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak doğru adımlara katkı vermeye hazırız.”

TOBB Başkanı da uyardı:

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, dövizde yaşanan dalgalanmalarının bir çok firmayı olumsuz etkilediğini ve piyasaları istikrara kavuşturacak önlemlerin alınmasını beklediklerini açıkladı.

Hisarcıklıoğlu’nun açıklaması şöyle;

“Piyasalarda yaşanan çalkantı ve döviz kurlarının geldiği seviye bir çok firmamızı endişelendiriyor ve olumsuz etkiliyor. Piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini bekliyoruz.”

Hisarcıklıoğlu’nun açıklaması İstanbul Sanayi Odası Başkanı’nın ardından iş dünyasından gelen ikinci açıklama oldu.

İSO Başkanı Bahçıvan’dan TCMB açıklaması: Şaşkınlıkla izliyoruz

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan “Dün faiz indirimine giden Merkez Bankası’nın, bugün elindeki kıymetli döviz kaynaklarını piyasaya sürmesini şaşkınlıkla izliyoruz.” açıklamasında bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Döviz müdahalelerine karşı iş dünyasından ilk değerlendirme geldi.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Dün faiz indirimine giden Merkez Bankası’nın, bugün elindeki kıymetli döviz kaynaklarını piyasaya sürmesini şaşkınlıkla izliyoruz.” ifadelerini kullandı

İTO : Türkiye ekonomisinin kur-faiz gibi iki parametreye hapsedilmesine müsaade etmiyoruz

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye’nin potansiyeline güveniyoruz. Türkiye ekonomisinin kur-faiz gibi iki parametreye hapsedilmesine müsaade etmiyoruz” dedi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Tartışmalar faiz-kur ekseninden uzaklaştı. Hedefi faiz ve kur üzerinden hesap görmek olanlara imkan vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Avdagiç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin hassas bir dönemden geçtiğini, bu süreçten hükümet, özel sektör ve halkın el ele vererek başarıyla çıkacağını kaydetti.

Türkiye’nin potansiyeline güvendiklerini, Türkiye ekonomisinin kur-faiz gibi iki parametreye hapsedilmesine müsaade etmediklerini vurgulayan Avdagiç, şunları kaydetti:

“Daha önce vurguladığımız gibi, tartışmalar faiz-kur ekseninden uzaklaştı. Hedefi faiz ve kur üzerinden hesap görmek olanlara imkan vermemeliyiz. Dünya ihracatındaki payımızın yüzde 1’i, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 90’ları geçtiği bu dönemde kur atakları manipülatiftir. Türkiye’nin yeni kalkınma modeli üretim üzerine inşa edilmiştir.

MÜSİAD : Piyasalar sağduyulu hareket etmeli

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneğince (MÜSİAD), son dönemde Türkiye’nin karşılaştığı durumun ekonomik verilerle örtüşmediği vurgulanarak, “Spekülatif ataklara maruz kalan Türkiye ekonomisinin bu hassas süreci, dün olduğu gibi bugün de bertaraf edeceğine olan inancımız tamdır.” açıklamasında bulunuldu.

Piyasaya sağduyulu hareket etme çağrısında bulunulan paylaşımda, şunlar kaydedildi:

“Özetle, herkesin kazanacağı bir tabloya ulaşabilmek adına piyasalara aklıselim hareket etme çağrısında bulunuyor ve negatif algılara karşı direncimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğini yineliyoruz. İş dünyamızı temsilen bizler, içinde bulunduğumuz bu hassas süreçte üyelerimiz ile el ele, devletimiz ve milletimizin refahı için fedakarlıkla mücadelemizi sürdürecek, üretim ve yatırım zincirini en sağlıklı şekilde desteklemek için gayretle çalışmaya devam edeceğiz.”

GÜNCEL

Fed Ekonomisti Pekin’e Casusluk Yapmakla Suçlanıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

John Rogers, Mayıs 2013’te Şanghay’ı ziyaret ederken, Federal Rezerv ekonomisti olarak bir iş forumuna katılırken, ilk kez iddia edilen bir Çin istihbarat ajanından bir e-posta aldı.

Adam kendini Fed hakkında bilgi edinmek isteyen Çinli bir lisansüstü öğrenci olarak tanımladı. Rogers adamın kendisine ödeme yapma teklifini reddettiğini söyledi. Ancak iletişim halinde kaldılar ve daha sonra adam Rogers’ı tüm masrafları karşılayarak tekrar Çin’i ziyaret etmeye davet etti.

Bu kez Rogers, ABD’de kendisine karşı casusluk suçlamaları yöneltilmesine yol açan bir dizi olayın fitilini ateşledi ve Çin’in ABD hükümet kurumları içinde muhbir toplama çabalarına ilişkin yeni ayrıntıların ortaya çıkmasına neden oldu.

Savcılar, Rogers’ın öğrenci gibi davranan ve Çin’e seyahat masraflarını karşılamayı teklif eden Çinli görevlilere hassas bilgiler verdiğini iddia ediyor. Ocak ayında açığa çıkan ve Rogers’ı ekonomik casusluk yapmak için komplo kurmakla suçlayan bir iddianameye göre, Rogers Çinli danışmanlarıyla otel odalarında buluştu ve bazı durumlarda faiz oranı belirleme Federal Açık Piyasa Komitesi tarafından görüşülmek üzere hazırlanan bilgiler de dahil olmak üzere iç Fed raporlarını paylaştı.

Federal Soruşturma Bürosu memurları Rogers’ı Ocak ayında tutukladı ve Washington bölgesindeki dairesinde 50.000 dolar nakit para buldu; karısının söylediğine göre bu para kendisine aitmiş.

John Rogers'ın portre fotoğrafı.

John Rogers

2021’de Fed’den ayrılan Rogers, Pekin’e bilerek yardım ettiği iddiası da dahil olmak üzere kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddetti. Kendisini ve Fed’deki rolünü tanıyan kişiler, üst düzey karar alma süreçlerine dahil olmadığı için Çin için değerinin sınırlı olacağını söylüyor.

Savcılar, Rogers’ın Fed’de önemli görünen bir ünvana ve Çin’e karşı büyüyen bir sevgiye sahip olması nedeniyle Çin casusluğu için mantıklı bir hedef olduğunu söylüyor. 2018’de Çinli bir çöpçatanlık hizmeti aracılığıyla tanıştığı Şanghaylı bir kadınla evlendi. FBI ajanları daha sonra iPad’inde Aralık 2018 tarihli ve “Sevgili Çinli Halk”a hitaben yazılmış, Çin’e olan hayranlığını dile getiren bir not buldu.

Notta, “Nezaketinizi, cömertliğinizi ve alçakgönüllülükle çalışkan, yüksek başarı gösteren toplumunuzu seviyorum” yazıyordu. “Seni koşulsuz seviyorum, Şanghay.”

Rogers’ın davası hakkında sorulan soruya Çin Dışişleri Bakanlığı, konuyla ilgili bilgisi olmadığını söyledi. Çin’in başlıca sivil istihbarat teşkilatı olan Devlet Güvenlik Bakanlığı ise sorulara yanıt vermedi.

Şubat ayında mahkemeye sunulan dosyada Rogers’ın avukatları, kısa mesajın “sanığın işe alındığı öğretim görevini yerine getirme kararlılığını gösterdiğini, kimseyle işbirliği yapmadığını” söyledi.

Podcast röportajına göre Rogers, 2018’in ikinci yarısında Fed’den izin aldı ve Fudan’da konuk profesör olarak Şanghay’da zaman geçirdi. Kendilerini öğrenci olarak tanımlayan Çinli kişilere, Fed politika toplantısından yaklaşık iki hafta önce Senato’nun Fed valisi olarak onayını bekleyen birine verdiği brifing notları da dahil olmak üzere bilgi sağlamaya devam etti.

Rogers’ın avukatları daha sonra Washington, DC’deki bir mahkemeye ekonomistin Çinli bağlantılarıyla yaptığı iletişimlerin aralarındaki öğretmen-öğrenci ilişkisini yansıttığını söyleyecekti. Avukatlar, Rogers’ın öğrencilerinin sorularını ticari sırları ifşa etmeden yanıtlayabileceğini söyledi.

Hükümet savcılarına göre, Fed’den ayrılmadan yaklaşık iki ay önce Rogers, Fudan’da ders vermek için bir sözleşme imzaladı. Avukatlarına göre, sözleşmesi yılda bir dönem ders vermek için yaklaşık 150.000 dolar maaş teklif ediyor. Ayrıca, devlet tarafından işletilen bir araştırma kurumundan üç yıl boyunca dağıtılacak 300.000 dolarlık bir araştırma hibesi aldığını söylediler. Fudan, yorum talebine yanıt vermedi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Piyasalar temkinli: Ticaret ateşkesi yetmedi, İran riski ön planda!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dün küresel mali piyasaların gözü bir tarafta ABD ile Çin arasında yürütülen ticaret müzakerelerinde, öte yandan ABD’de açıklanan Mayıs ayı TÜFE enflasyonuna çevrildi. ABD Başkanı Trump, ABD ile Çin arasında geçtiğimiz ay Cenevre’de varılan geçici ticaret uzlaşmasının ardından Londra’da yürütülen görüşmelerle yeni bir çerçeve anlaşmaya varıldığını ve bu anlaşmayla ticaret ateşkesinin yeniden rayına oturduğunu açıkladı. Trump, ABD’nin Çin mallarına uygulayacağı toplam gümrük tarifesinin %55, Çin’in ise %10 olacağını belirtti. Anlaşma kapsamında Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki ihracat kısıtlamaları kaldırılırken, Trump, sosyal medya hesabında “Çin ile harika bir anlaşma yaptık” ifadesini kullanırken, ABD’nin yapay zekâ çipleri üzerindeki ihracat kısıtlamalarının ise devam edeceğini belirtti.

Anlaşmanın detayları henüz belirsizliğini korurken, her iki ülke de uzlaşı çerçevesini liderlerine sunarak onay sürecine geçecek. Ticaret görüşmeleri olumlu yönde ilerliyor olsa, sürece yönelik belirsizlik risk iştahını bir nebze de olsun bozduğunu itiraf etmek gerekiyor. Trump’ın diğer ülkelere ticaret anlaşması şartlarını içeren mektuplar göndereceğini açıklaması da piyasalarda belirsizliği artırdı. Dolar tabana yaygın bir şekilde değer kaybederken, EURUSD paritesi 1,15 seviyesinin üzerine yükselerek son altı haftanın zirvesini test etti. Tersinden bakıldığında, doların önde gelen para birimlerine göre değerini gösteren sepet kur DXY ise altı haftanın dibine geriledi.

ABD’de dün açıklanan Mayıs ayı çekirdek TÜFE enflasyonu, yıllık bazda %2,9 beklenirken gerçekleşme %2,8’de kaldı. Enflasyonun bir çıt da olsa beklentilerin altında kalmasının yanı sıra, görev süresi 2026 Mayıs ayında dolacak Başkan Powell yerine en güçlü aday olarak şu an görev yapan Hazine Bakanı Bessent ya da Warsh isminin ön plana çıkması, FED’in önümüzdeki hafta sonuçlanacak olağan FOMC toplantısında faiz indirimine gidebileceği beklentisini kuvvetlendirmeye başladı. Her ne kadar Trump’ın uyguladığı tarifelerin enflasyonist olduğunu kabul etsek de, ABD’de enflasyon Kasım 2022 zirvesinden bu yana mütemadiyen düşerken, FED ise Aralık 2024’ten bu yana faiz indirimine gitmeyerek bekle ve gör stratejisine geçti. Acaba yine mi geç kalıyor? (bakınız grafik)

Enflasyon verisi ve FED’e yeni dönem için zikredilen isimler ardından risksiz faiz oranı olarak görülen ve gelişmekte olan ülkelerin yurt dışı borçlanmasına temel teşkil eden 10 yıllık ABD tahvil faizinin getirisi %4,50 seviyesinden %4,40 seviyesine doğru gerilediğini görüyoruz. Faizlerin gerilemesi, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için iyi haber olarak görülse de, dün akşam saatlerinde petrol fiyatlarında yaşanan yükselişin ise hanemize biraz da olsun olumsuz bir gelişme olarak yazıldığını not etmemiz gerekiyor.

Başkan Trump, İran’la artan gerilim nedeniyle Orta Doğu’daki bazı ABD personelinin bölgeden çekileceğini açıkladı. Bu karar, Irak’taki ABD büyükelçiliğinde kısmi tahliye hazırlıkları ve Bahreyn ile Kuveyt’te gönüllü ayrılma yetkilerinin verilmesi ile başladı. ABD, İran’ın nükleer silah edinmesine kesinlikle izin vermeyeceklerini vurgularken, İran tarafı da olası bir saldırıya ABD üslerini hedef alarak karşılık vereceklerini bildirdi. Bu gelişmeler, özellikle petrol fiyatlarında %4’ün üzerinde artışa yol açarken, Brent cinsi ham petrolün varil uzun bir süredir sıkıştığı 60-65 dolar bandından kurtularak gece geç saatlerde 70 doların üzerini test etti.

ABD’nin bölgedeki askeri varlığı sürse de, gerginliğin nükleer müzakereler öncesi daha da tırmandığı görülüyor. İsrail’in kısa sürede İran’a yönelik bir askeri saldırı gerçekleştirme ihtimali gündemi meşgul ederken, risk algısında ise bir miktar bozulma yaşandığını ve güvenli liman ihtiyacının ise arttığını görüyoruz. Öyle ki, dün güne 3,300 doların diplerinden başlayan altının ons fiyatı bu sabah 3,380 dolar seviyesine dayandı. Bitcoin, salı günü 110bin dolar seviyesini aşması ardından 108bin dolar seviyesinin altına çekilirken, gümüşün ons fiyatı ise 36,30 dolar seviyelerinde gelişmeleri takip etmeye başladı. Piyasaların korku endeksi VIX ise henüz anlamlı bir yükseliş kaydetmedi.

ABD borsaları dün geceyi cereyan eden olumsuz gelişmeler ardından hafif de olsa düşüşle kapatırken, bu sabah vadeli işlemlerde de kırmızı renk dikkatimizden kaçmadı. Pasifik’in diğer ucunda ise karmaşık ama genel hatlarıyla olumsuz bir tablo hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası %0,7, Tayvan borsası ise %0,8 gerilerken, Kore borsasının ise %0,8 yükseldiğini görüyoruz.

Toparlamak gerekirse, küresel mali piyasaların güne hafif de olsa satıcılı bir şekilde başladıklarını görüyoruz. ABD-Çin arasında sağlanan ticaret ateşkesi ve beklentinin altında kalan ABD enflasyon verisine rağmen, Orta Doğu artan jeopolitik gerilimler petrol ve altın fiyatlarını yükseltirken, hisse senetleri ve dolar değer kaybetti. FED’in faiz indirimi ihtimali masada olsa da, gelişmeler piyasaları tatmin etmedi. Dolar endeksi yılbaşından bu yana %9 düşerken, İran’ın nükleer görüşmeler başarısız olursa ABD üslerini hedef alacağı açıklaması ise güvenli liman arayışını körükledi. Makro cephede bugün ABD’de Mayıs ayı üretici enflasyonu bulunuyor. Türkiye cephesinde ise Nisan ayı sanayi üretimi takip edilecektir.

Türkiye cephesinde ise geçen hafta açıklanan olumlu enflasyon verisi ardından egemen olan iyimser hava korunmakla birlikte dün göreceli olarak sakin bir günün geride kaldığını görüyoruz. USDTRY kuru için alışıldık ‘bebek adımlarıyla yükseliyor’ söylemi yerine, düşüş yönlü bir seyirden söz etmek gerekiyor. Keza, bayram tatili sonrasında iki gündür USDTRY kurunun TL’de reel değerlenmeye de yer verecek şekilde 39,15 seviyesine gerilediğini görüyoruz. Enflasyon verisi ardından egemen olan faiz indirim beklentisine paralel coşan bankacılık hisseleri son dört iş gününde yaklaşık %14 yükseliş kaydetmesi ardından dün günü neredeyse yatay tamamladı. Risk göstergesi CDS primi 290 baz puana yakın bir seyir izlerken, TL tahvil cephesi ise anlamlı bir değişim kaydetmedi.

Gözler dün yine TCMB’nin repo ihalesini takip etti. TCMB, bir hafta vadeli repo ihale faizi olan %46 seviyesinden dün de 100 milyar TL tutarında repo ihalesi açarken, piyasanın geriye kalan fonlama ihtiyacını da faiz koridorunun üst bandı olan gecelik borç verme faiz oranı %49’dan karşılayınca, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti (AOFM) dün itibariyle %47,99 seviyesine geriledi. Piyasada oluşan Türk Lirası referans faiz oranı ise (TLREF) hâlâ %48,99 seviyesinde yer almaya devam etti (bakınız grafik). Lâkin, kısa vadede, ‘işler’ normalleştikçe, tüm faiz oranlarının TCMB’nin politika faizi olan %46 seviyesine doğru gevşeyeceğini düşünüyoruz. Bir kez daha belirtmek gerekirse, 19 Haziran toplantısında faiz indirimi beklemiyoruz. TCMB’nin fonlamayı %46 seviyesine getirmesini, bunun da üstü kapalı da olsa 300 baz puan faiz indirimi anlamını taşıyacağını, politika faizinden ise asıl indirimi Temmuz toplantısında 350 baz puan ile bekliyoruz.

ABD Tüfe ve FED Politika Faizi

1749701984a95b81317a0236823d89e19331e3e9a7_1_1200.jpg

TL REF ve AOFM

1749701984179438254c50349c93a9264c77470179_2_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

KGF KREDİLERDE FAİZ ŞOKU

Yayınlanma:

|

KGF Kredileri kullanım koşulları açıklandı. Kredinin %85’ine KGF’nin kefil olduğu kredi koşullarında ilk şok faiz maliyetinde yaşandı: Kredi Faizi %51, Banka Komisyonu %1, KGF Komisyonu %0,50 “Enflasyon ve Faiz oranı düşecek” diye sunumlar yapıp; 6 ay ödemesi 24 ay olacak KGF kredi için ciddi maliyet!

Açıklanan maliyetlerde firmalara faiz desteği verilmediği sadece kafalet desteği verildiği görüldü. Sabir faiz oranı ile %51 maliyet kısa vadede normal gibi gözükse de yıl sonu enflasyonun %30’ları hedeflendiği bir ortamda zamanla firmalara aşırı maliyet yükleyeceğini tahmin etmek zor değil…

6 ay ana para ödemesiz %51’den 1.000.000 TL KGF KREDİSİ:

3. ayda ödeme: 139.645 TL

6. ayda ödeme: 139.645 TL

Sonraki taksitler: 18×81.991 TL

Toplam ödeme: 1.755.134,00 TL

Banka Komisyonu: %1 (10.000 TL)

KGF Komisyon :%0,50 (5.000 TL)

Toplam Faiz+Komisyon maliyet: 770.134 TL

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.