Connect with us

BANKA HABERLERİ

Erol Taşdelen yazdı: POS maliyetleri esnafı isyan ettiriyor

Esnaf POS’dan geçen kart ödemeleri kesintisiz almak istediğinde 45 gün bekliyor; ertesi gün almak istediğinde aylık %4’lere varan komisyon ödemek zorunda. POS cihazlarına bakım ücreti, yazılım güncelleme ücreti, ekstre gönderim ücreti, bloke çözüm ücreti gibi kesintiler esnafı dert sahibi yaptı. POS iptalleri artarken, satışlar peşin ya da IBAN’a para gönderme şeklinde yayınlaşıyor ama bunun da ciddi sakıncaları var. Bazı esnaf toptancıdan mal alırken eski “senetli alış/satış” yöntemine döndü. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele eden Devlet Kurumlarının bir taraftan POS işlemlerini teşvik ederken, bu alanda gelen şikayetler ile ilgili denetimde geç ve etkisiz kalmasının ise açıklaması yok!

Yayınlanma:

|

POS cihazlarının maliyeti anormal arttı

Bankalar  Üye İşyeri Hizmeti verdiği esnaftan çeşitli isimler adında “POS ücret ve komisyon” kesintisi yapması dayanılır noktayı aşmaya başladı. Her geçen gün gelen yeni kesintiler Esnafı POS kullanma konusunda canından bezdirir noktasına getirken;  POS Yazılım ücreti, POS Donanım Ücreti, POS Bakım Ücreti, POS İletişim ücreti, POS aksesuar bedeli, POS Tamir bedeli, POS Entegrasyon bedeli, POS Yıllık Operasyon maliyeti; Sanal POS bedeli gibi ücret ve komisyonlar rutin ve kalıcı hale geldi. Daha önce yıllık yansıyan bazı ücret ve komisyonlar da aylık ve kalıcı olarak yansıtılmaya başlandı. Çoğu bankanın Pandemi sürecinde başladığı “POS rulosu vermeme” uygulaması da kalıcı hale geldi. Esnaf POS rulosunun maliyetini karşılayarak piyasadan tanesi 5-10 TL’ye temin ediyor.

POS çalışma koşulları ağırlaştı

Esnaf ödenen ücret ve komisyon kesintilerinden şikayet ederken; blokeli gün sayısının vadelere göre 45 ile 150 güna kadar çıktığını, bu nedenle POS işlemlerinde vadeli satışların durma noktasına geldiği; peşin satışlarda bile %4’lere kadar çıkan komisyon kesintisi ya da 45 günü bulan blokede tutma uygulaması esnafın nakit dengesini bozduğu gibi karlılığını da olumsuz etkileme noktasına getirmiş durumda. POS işlemleri sayesinde Bankalar esnaf ile Ticari Kar ortaklığı kurdu resmen. Tekstil Giyim, Diş Poliklinikleri, Otel gibi yerlerde çoğu esnaf nakit ve POS satışlarda maliyeti yansıtarak çift fiyat uygulamasına geçmeye başlarken; lokanta, restaurant, cafe, fırın, eczane gibi işletmeler çift fiyat uygulamasının zorluklarından maliyeti genel satış içine yansıtmayı tercih ediyor. Bu durumda da nakit ödeyen vatandaş bu maliyeti de haksız yere ödemiş oluyor. İnternet üzerinden satışlarda aracılarn aldığı komisyonlar da esnafa ek maliyet olarak, ekonomiye de enflasyon nedenlerinden biri olarak yansımakta. Nereden baksanız bir tutarsızlık söz konusu.

IBAN’a para gönderme arttı ama  bunun da ciddi riskleri var

Çaresizlikten çoğu esnaf ‘ödemeleri IBAN’a gönderilmesini’ talep etmeye başlarken; bu uygulamanın da ciddi sakıncaları var. Bir defa; iletişim bilgileri; TC, IBAN gibi kişiye özel bilgileri karşı taraf ile paylaşmış oluyorsunuz. Gönderilen EFT ve Havale detaylarında bu bilgiler de yer alıyor. Bu işlemlerdeki ödenen masraf da vatandaşa ait. Sakıncalı diğer bir durumda ödemelerde itilaf olması halinde ödeme açıklamasına “niçin ödendiği” bilgisi yazılmadı ise ıspatı çok zor. Vatandaş, itilaflarda mükerrer ödeme durumu ile karşı karşıya kalınabiliyor. IBAN’a ödemelerde, “ödemenin hangi ürün ve hizmet için yapıldığı” bilgisi net olarak yazılması gerekiyor. Hayatın olağan akışında çoğu müşteri bu bilgiyi yazma gereği duymuyor. IBAN’a para göndermenin diğer olumsuz bir durumu da ürün ya da hizmet aldığınız yer ile gönderdiğiniz hesabın farklı olması hali. Bu durumda da itilaf olmasında sakınca yaratıyor ve aldığını ürün ve hizmetin bedelini ödediğinizi kanıtlamakta zorlanıyorsunuz, hatta imkansız hale geliyor. Mahkemeler de ödemenin niçin yapıldığı ve kime yapıldığı bilgisinin net olması gerektiği aksi taktirde ödemenin yapılmadığı yönünde kararlar veriyor. Her çözüm sorunları ile birlikte geliyor; çık işin içinden çıkabilirsen!

Garantili cihazdan bakım onarım ücreti niçin alınır; her ay “yazılım güncelleme ücreti” de ne?

Esnaflar POS cihazlarının bakım ve onarım ücretlerinden yakındı. Bankalar her ay düzenli olarak POS cihazlarının bakım ve onarımı için ortalama 250-750 TL ücret talep ediliyor. Esnaf konuyla ilgili bu makinelerin zaten “garantili” olduğunu, bozulduğunda ise servisin gelip ekstra bir ücret talep ettiğini dile getirdi. Hiçbir arıza olmadığı halde alınan bu ücretlerin de haksız yere alınıyor. Eskiden bu ücretlerin geri iade olarak alınabiliyordu fakat şimdi bankalar bu kesintileri de iade etmemeye başladı. Her ay “yazılım güncelleme maliyetinin” ise hiç mantığı yok, ciddi haksızlık. Sektörün içinde olanlar iyi bilir; 20 yıldır POS altyapısını değiştirmeyen bankalar var ama esnaftan sürekli “Yazılım Ücret Komisyonu” alıyor!

Hangi bankanın ne aldığı belli değil: Şeffaf olmalı!

Türkiye’de 2.2 milyondan fazla POS cihazı var. Her cihaz için ayda ortalama olarak 250-300 TL’lik bir bakım onarım ücreti, 100-200 TL yazılım güncelleme ücreti alındığı taktirde bu para çok büyük. Zaten, bankacılık sektöründe son yıllarda net ücret ve komisyon geliri; Net Faiz gelirini aşmasında bu tür haksız alınan ücret ve komisyonların katkısı büyük oldu. Bankalar bu tür haksız alınan ücret ve komisyonları genelde “Diğer Gelirler” bölümünde gösterdikleri için BDDK murakıpları detay incelemesi ile ortaya çıkabilir. Bizim de haksız alınan ödemelerin ne kadar olduğunu anlamamız çok zor oluyor. Denetim ve sorumluluk BDDK’da yani! Rekabet Kurumu’na da ciddi iş düşüyor aslında. Kötü iyiyi bozuyor; bankanın biri haksız bir uygulamaya başlayıp ses çıkaran/denetleyen/sorgulayan olmayınca virüs gibi sektöre yayılıyor ve kalıcı hale geliyor!

Bazı bankalar TCMB POS kurallarını açıkça ihlal ediyor: Esnaf soyuluyor!

Bazı bankalar POS işlemlerinde TCMB’nin koyduğu kuralları açıkça ihlal ediyor. Örneğin: POS satışlarından biriken tutarını çözmek isteyen firmaya banka TCMB’nin belirlediği en yüksek komisyon kesintisini uygularak çözüyor. POS ve Kredi Kartı en fazla olan bankalardan biri bu komisyon dışında POS’dan çözülen tutarın vade ortalamasına göre 10-25 gün vadesizde blokede tutulması koşulu getirilyor ki bu tamamen TCMB’nin koyduğu kurallara açıkça meydan okumak ve “sen de kimsin” anlamına geliyor! Buradan ihbar ediyorum! BDDK ve TCMB’nin bu uygulamalar karşısında ne yapacağını takip edelim. Bu tür kurul dışı uygulamalar ceza ile geçirilmemeli tespitinde faizi ile birlikte zararın bankanın benzer tüm müşterilere iade edilmediği sürece bu uygulamaların önünün alınamayacağı ve caydırıcı olmayacağını yaşayarak öğrendik. O neden yıllardır BDDK ve TCMB’ye bunu yapmasını öneriyorum. Tıpkı Kredi ücret ve Komisyonlarında olduğu gibi POS işlemlerinde de bankalar fiili “gri alanlar” yarattı ve konforlu şekilde haksız ve yasal dayanağı olmayan ücret ve komisyonlarını alıyorlar! Resmen Dijital soygun!

POS harcama itirazında da esnaf mağdur oluyor, Chargeback kuralı istismar ediliyor

Kredi Kart harcama itirazlarına çoğu banka haklı olup olmamasına bakmaksızın işleme bloke koyuyor. Oysa Ters ibraz (Chargeback) kuralında esnaf faturayı göndermesi halinde hızlıca blokeye alınan tutarı ödeme yapması gerekirken, çoğu banka; “işlemi araştırıyoruz” diyerek direkt 120 gün çoğu zaman 540 güne kadar itiraz edilen tutarı blokede tutuyor. Chargeback kuralı yanlış ve istismar edilir şekilde uygulanıyor bankalar tarafından. İtiraz yargıya yansıması halinde, dava sonuna kadar bloke süresi yıllarca sürebiliyor; üstelik bu tutar vadesizde bekletildiği için esnaf esflasyon ortamında değer kaybından ikinci bir mağduriyet yaşıyor. Yargıya yansımış Döviz şeklinde POS ödemelerde diğer bir mağduriyet döviz karşılığı tutar da güncel kurdan TL’ye çevrilerek vadesiz bırakılıp yıllarca blokede tutulabiliyor. Özellikle turizm bölgelerinde bu şekilde süren yüzlerce dava var ve Lokanta, Otel ve Emlakçı gibi esnafın ciddi maddi kayıpları oluşuyor.

Ticari Kartlara taksit kısıtlaması, 1990’lara kada yaygın olan Senetli satışlar patladı

Kredi Kartlarındaki maliyet artışı yanında 2023 sonunda uygulamaya konan Ticari Kartlara taksitli satış kısıtlaması esnaf arasında Senetli satışları da artırmış durumda. Zira, çoğu esnaf toptancılardan Kredi Kartı ile mal alırken bu alandaki kısıtlama esnafın mal alımda hareket alanının da daratmış oldu. Çözüm olarak 1990’lara kadar çok yaygın olan eski “Senetli Satış dönemi” tekrar yaşanmaya başladı. Bankaların POS işlemlerinde olduğu gibi Çek Karnesi hizmetinde de ekstre “ücret ve komisyon” talebi esnafın senetli işlemlere sarılmasında etkili oldu.

TCMB ve BDDK göreveni yapıp hakısz uygulamalara dur demeli: Esnafın soyulması seyredilemez! 

Bankalar bu tür haksız alınan ücret ve komisyonları genelde “Diğer Gelirler” bölümünde gösterdikleri için BDDK murakıpları detay inceleme dışında bizim de haksız alınan ödemelerin ne kadar olduğunu anlamamız çok zor oluyor. BDDK’nın müdahale etmekte ve düzenleme yapmakta çok geç kaldı; bankaların çeşitli isimler altında aldığı fahiş maliyetlere acil müdahale etmeli. Satışların POS dışına kayması gayri resmi satışları da patlatarak devlete vergi kaybına neden olmakta. Zira; firmalar POS satışları banka hesap hareketlerine otomatik yansıdığı için resmi satışlarında mizan ve bilançolarında göstermek zorunda. POS dışı satışların kontrolü ise zor olduğu gibi vergi kaybına da neden olmakta. Piyasanın daraldığı; taksitli satışların durma noktasına geldiği; kredi kart işlemlerine getirilen kısıtlamanın etkisini gösterdiği bir dönemde POS maliyeti esnafın isyan etmesi noktasına getirdi. Maliyetleri düşürmek için, POS makinası iade işlemleri de son aylarda artmakla birlikte çözüm de olmamalı. 2023 yılında kapanan 111 bin’den fazla esnafın kepenk kapamasından Bankaların ve POS uygulamalarının çorbada tuzunun olduğunu söylemek abartı sayılmamalı!

Kayıt dışı ekonomi ile mücadele eden Devletin bir taraftan POS işlemlerini teşvik ederken bu alanda kontrolde geç ve etkisiz kalmasının ise açıklaması yok!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist     www.bankavitrini.com

BANKA HABERLERİ

Prof. Dr. YILMAZ: TCMB faiz kararını değerlendirdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye, G20 ülkeleri arasında Arjantin’den sonra en yüksek yıllık enflasyona sahip ülke. TÜİK verilerine göre mart ayı aylık enflasyonu yüzde 3,16 ve yıllık yüzde 68,5. Enflasyon oranının önümüzdeki aylarda aylık yükselişini devam ettirerek mayıs ayında yüzde 75’e yakın bir seviyeye çıkacağını tahmin ediyorum. 

TCMB’nin nisan ayı faiz kararı oldukça kritik önem sahip. Bankanın şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tuttuktan sonra mart ayındaki toplantıda 500 baz puan arttırarak yüzde 50’ye çıkardığını hatırlayalım. Banka faiz koridoru uygulamasına devam ediyor ve şu anda piyasada gecelik faizler koridorun üstü olan yüzde 53’te.  

Son faiz artırımındaki en önemli etkenler, yerel seçim öncesinde kurda yaşanan hareketlilik ve uluslararası kuruluşların faiz artırımına ilişkin görüşleriydi. 

Ancak yerel seçimin ardından kurdaki hareketlilik yerini sakinliğe bıraktı, net döviz rezervlerinde iyileşme başladı. 

Seçimin ardından para ve maliye politikasında sıkılaşmaya yönelik açıklamalar gelmeye devam etti. TCMB tarafından para politikasının enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda sıkılaştırılacağı ve likidite arttırıcı adım atılmayacağı yönündeki açıklamalar, mevduat faizlerini yukarı çekip enflasyonla mücadeleyi daha etkin kılar. Ayrıca maliye politikasında da kamu harcamalarında tasarruf ile sıkılaşmanın devam edeceğine ilişkin açıklamalar, -geçen yılın yaz dönemindeki gibi- vergi artışlarının enflasyonist etkisinin ortaya çıkmasını engeller. O nedenle bu söylemlere bakınca da TCMB bu ay faiz arttırmayabilir.  

Tabi söylem dışında gerçekler var. Örneğin kur artışı her zaman olduğu gibi enflasyonla mücadelenin önünü kesecek bir etken. TEPAV’ın hesaplamalarına göre 2024 yıl sonu tüketici enflasyonun yüzde 40’ın altına inmesi için aylık kur artışlarının yılın kalan döneminde yaklaşık yüzde 2 ve daha az olması gerekiyor. O nedenle TCMB kontrollü kur politikasına devam edecekse politika faizini arttırma ihtiyacı hissetmeyebilir. Ancak bu politikanın sürdürülemez olduğuna daha önce de şahit olduk.  

Ayrıca kur artışını engellemek için yabancı sermayeye ihtiyaç var. Seçim öncesi hisse senedi ve DİBS piyasasından yabancı sermaye çıkışı gerçekleşirken, seçim sonrası yabancı sermaye için ortam hazırlanmaya çalışılıyor. Bunun yolu da faiz arttırımından geçiyor. Hem de Ortadoğu gerilimi ve jeopolitik risklere rağmen.

Enflasyonla mücadelenin önünde başka bazı önemli engeller var: Bunlardan biri, TL mevduat faizlerinin yükselişine rağmen dolarizasyonda arzu edilen düşüşün gelmemesi. Sıkı parasal duruş halen hem döviz dönüşümlü KKM’de hem de DTH’daki azalışı beraberinde getirmekte kısmen etkisiz. 

Çoğu banka mevduat faizlerini özellikle yüksek meblağlar söz konusu olduğunda arttırıyor. Bu da daha düşük meblağlardaki gönüllü tasarrufların artmasını engellerken iç talepteki beklenen baskıyı geciktiriyor. 

Bir diğeri ve en önemlisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanamaması. TCMB’ye göre yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36. Oysa geçen hafta açıklanan nisan ayı piyasa katılımcıları anketine göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 44,19. Bir önceki anket döneminde beklenti yüzde 44,16’ydı. Dolayısıyla TCMB mart ayı PPK toplantısında politika faizini 500 baz puan arttırmasına rağmen, katılıcıların beklentileri yüzde 36’lık yıl sonu TÜFE tahminine halen yakınlaşmamış. 

Yine aynı anket verilerine göre; 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 36,7 iken, nisan ayında yüzde 35,17’ye çok sınırlı gerilemiş durumda. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi mart ayı anket döneminde yüzde 22,67 iken nisan ayında ise yüzde 22,05. 

Enflasyon beklentilerindeki bozulma, enflasyonun gelir dağılımında ortaya çıkardığı adaletsizlikleri daha önce de yazdım. Ama hafta sonundaki restoran boykotu enflasyonla başımızın ne kadar dertte olduğunun göstergelerinden biri. TCMB’nin enflasyonla mücadelede etkinliğini ortaya koyması beklenir ancak faiz kararı hizmet enflasyonuyla ilgili nasıl bir çözüm üretecek? Politika faizindeki artışın işletmelerin kredi ve finansman maliyetlerini yükselterek yeniden fiyat artışlarını besleme olasılığı yüksek. Bu durumu bertaraf edecek “yol”, maalesef emek maliyetini minimize etmekten, yani ücretlerin baskılanması, ardından işsizlik ve yoksulluktan geçecek gibi görünüyor.

Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ-T24

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Halkbank’tan HUBrica ile girişimcilere destek

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan: “Gelişen ve değişen finansal teknolojilerin ülkemizdeki öncü bankası olarak, ‘Fikirler HUBrica’da büyür’ mottosuyla duyurduğumuz Hızlandırma Programıyla fintek ekosisteminin gelişmesine katkı sunacağız” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Halkbank, Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde girişimcilik programları düzenleyen ‘YTU Startup House’ ile birlikte HUBrica Hızlandırma Programı’nı hayata geçirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre programın açılış toplantısı, bugün İstanbul Finans Merkezi’nde yer alan Halk Ofis Kuleleri’nde gerçekleştirildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, YTU Startup House ile yapılan işbirliği neticesinde girişimcilik ekosisteminde yeni bir hikaye yazmaya başlamaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, özellikle son yıllarda dünyada finansal teknolojilerin büyük bir gelişme gösterdiğini ve finans sektöründeki rolünün çok daha belirleyici hale geldiğini aktardı.

Finans sektöründe teknolojinin rolünün hiç olmadığı kadar belirleyici bir hale geldiğini kaydeden Arslan, ‘Girişimcilik ruhu ve teknolojiye olan bu büyük ilgi, finans sektöründe çığır açacak ortamlar ve fırsatlar oluşturuyor. Gelişen ve değişen finansal teknolojilerin ülkemizdeki öncü bankası olarak, ‘Fikirler HUBrica’da büyür’ mottosuyla duyurduğumuz Hızlandırma Programıyla fintek ekosisteminin gelişmesine katkı sunacağız. Bu program, aynı zamanda bankamızın girişimcilik ekosisteminin gelişimine katkı sağlamaya, yenilikçi fikirleri desteklemeye ve finans sektöründeki dönüşümü hızlandırmaya yönelik taahhüdünün en güçlü göstergesidir.’ ifadelerini kullandı.

Bankanın köklü birikimi ve güçlü finansal yapısıyla üretim, yatırım, ihracat ve istihdamın artışına katkıda bulunan tüm girişimcilerin başarı yolculuklarında yanlarında olduğuna dikkati çeken Arslan, özellikle kadınların ve gençlerin yenilikçi ruhundan aldıkları ilhamla çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.

Arslan, programda yer almaya hak kazanan 11 girişimi tebrik ettiğini aktararak, ‘Programın hayallerinizi gerçekleştirmenize ve başarıya ulaşmanıza yardımcı olacağına inanıyorum. HUBrica’nın sunduğu destek ve kaynaklarla, büyüme ve başarı yolculuğunuzda sizlerin yanında olacağız.’ açıklamasını yaptı.

– Üst düzey network imkanı

Geniş kapsamlı bir değerlendirme sürecinden sonra programa kabul edilen girişimciler için online eğitim programları tasarlandı. 6 ay sürecek program boyunca uzman eğitmenler ve mentörler tarafından desteklenecek olan girişimciler, eğitim sonunda ürünlerini farklı pazarlarda ve platformlarda müşterilerle buluşturma imkanına sahip olacak.

Programa dahil olan girişimciler, banka yöneticileriyle bir araya gelerek üst düzey network kurma, kitle fonlama ve yatırımcı buluşmaları yoluyla yatırım alma imkanına kavuşacak.

Programı başarıyla tamamlayarak mezun olan girişimler için Eylül 2024’te Demo Day etkinliği düzenlenecek.

Programdan mezun olmaya hak kazanan girişimler, bu organizasyonda, girişimcilik ekosisteminin önemli temsilcileri karşısında proje sunumlarını gerçekleştirecek ve yatırım alma fırsatı elde edecek.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank’a EyeBrand ödülü

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, kapsayıcı bankacılık ilkesiyle geliştirdiği hizmetleri ile BlindLook tarafından ikinci kez EyeBrand ödülüne layık görüldü.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Akbank, BlindLook tarafından ürün ve hizmetlerini görme engelliler için erişilebilir hale getiren markalara sunulan EyeBrand ödülünü ikinci kez aldı.

Kapsayıcı ve daha erişilebilir bir dünya için adım atan markaların ödüllendirildiği ‘EyeBrand Ceremony’, bu yıl ‘Beyond Darkness’ temasıyla düzenlendi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, çeşitlilik ve kapsayıcılığı kurumsal kültürlerinin temel taşlarından biri olarak benimsediklerini ve bu doğrultuda birçok projeyi hayata geçirdiklerini belirtti.

Günümüzde iletişim ve bilginin yüzde 80’inin görsel odaklı olduğunu aktaran Yüce, ‘Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre tüm dünyada yaklaşık 285 milyon görme engelli birey var ve BlindLook ekibi, bu bireylerin sadece görmediği için hayatın yüzde 20’siyle yetinmesini kabul etmeyen, buna meydan okuyan bir ekip.’ ifadelerini kullandı.

– ‘Akbank olarak kendileriyle işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz’

BlindLook ekibinin üstlendikleri misyonu çok değerli bulduklarını vurgulayan Yüce, şunları kaydetti:

‘Akbank olarak kendileriyle işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kapsayıcılık ilkemizle, engelli bireylerin istihdamı için katma değerli iş fırsatları yaratmaktan çalışma ortamlarımızı, ürün ve hizmetlerimizi erişilebilir hale getirmeye kadar geniş bir çerçevede çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Teknolojik yetkinliğimiz ve dijital gücümüzle hizmetlerimizi herkes için erişilebilir ve faydalı kılmaya odaklanıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı kurumsal bir görevimiz olarak görüyoruz. Bu nedenle, ikinci kez EyeBrand seçilmek bizim için çok değerli ve anlamlı. Akbank olarak, sürdürülebilirlik stratejilerimizin merkezinde yer alan ‘İnsan ve Toplum’ odaklı çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.’

Akbank, BlindLook’un özgürlük teknolojisi olarak adlandırdığı ‘Sesli Simülasyon Teknolojisi’ ile görme engelli bireylerin Akbank Mobil ve İnterneti rahatlıkla kullanmasına olanak tanıyor.

Ekran okuyucu programlarla uyumlu çalışan bu teknoloji, görme engelli kullanıcılara Akbank’ın mobil ve internet uygulamalarını kullanırken izlemesi gereken adımları sesli bir biçimde aktarıyor ve onları yönlendiriyor. Bu yönlendirmeler sayesinde Akbank’ın online platformlarına özgürce erişebilen kullanıcılar, bankacılık işlemlerini kolay, hızlı ve güvenilir şekilde gerçekleştirebiliyor.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.