Yurt dışına kaçtığı iddia edildi: THODEX’in sahibi tüm paylaşımlarını sildi!
Yerli kripto para borsası THODEX’in sahibi Faruk Özer’in 391 bin yatırımcıyı 2 milyar dolar dolandırıp kaçtığı öne sürüldü. Özer’in dün İstanbul Havalimanı’ndan Tayland’a gittiği iddia ediliyor. Instagram hesabındaki tüm paylaşımlarını sildi.
Türkiye’nin konuştuğu yerli kripto para borsası Thodex ile ilgili son dakika haberleri peş peşe geliyor. Şirketin CEO’sunun yurtdışına çıktığı ve Twitter hesabını kapattığı ileri sürülürken Instagram’daki paylaşımların silinmesi dikkat çekti.
10 milyon dolarlık bir vurgunun yapıldığı iddiası ise sosyal medyada konuşulmaya başlandı. Öte yandan mağdurlardan suç duyuruları geliyor.
Kripto paraların alım-satım hizmetini veren firma dün alım satımı durdurmuş, bugün de uluslararası bir şirketin yatırım yapacağı için 4-5 gün işlemlerin askıya alındığını ileri süren bir açıklama yapmıştı. Firmanın internet sitesinde ise sadece bu duyuru yer alıyor.
THIDEX üye sayısını artırmak için cazip kampanyalar yaparak adını duyurmuştu.
Sosyal medyada trend topic olan Thodex başlığı altında kullanıcılar tarafından kurucunun kaçtığı iddia edilerek yüzlerce paylaşım yapıldı. Doge Coin’lerin piyasa fiyatının yüzde 30 altında 489 bin liraya satıldığına dikkat çekilerek bunun da kaçış öncesi bir hazırlık olduğu şeklinde iddialar da ortaya atıldı.
Thodex kurucusu ve CEO’su Faruk Fatih Özer, geçen ocak ayında verdiği bir röportajda işlem hacminin 97.2 milyar TL’ye ulaştığını açıklamıştı. Şirketin kayıtlı kullanıcı sayısının 400 bine çıktığını, yurtdışındaki üye sayısının da 4 bini aştığını ifade etmişti. On binlerce mağdurun söz konusu olabileceğini söyleyen uzmanlar, tüm bu paylaşımlar yapılırken şirketten bir açıklama gelmemesini olağan dışı buluyor.
THODEX’TE NELER YAŞANDI?
Kısa süre önce 2 milyon adet Dogecoin dağıtma kararı açıklayan şirketin bu dağıtımı gerçekleştireceği hafta aksaklıklar yaşanmaya başladı. Para yatırma, çekme ve transfer işlemlerinde sıkıntı söz konusu oldu.
Günlerce süren bu sıkıntı üzerine şirket 19 Nisan’da hem sitesinden hem de sosyal medya hesaplarından “Dogecoin Bakım Çalışması Hakkında Önemli Bilgilendirme” şeklinde bir açıklama yayınladı. Açıklamada Doge işlemlerinde kısa süreli bir bakım çalışması gerçekleştirdikleri bilgisine yer verildi. Planlı bir bakım olduğu ve akşam 20.00’de başlayarak 6 saat süreceği bilgisi de paylaşıldı. Kullanıcılar sürenin dolduğu gece saat 02.00’den sonra da hesaplarına ulaşamadı.
Bugün ise kullanıcılar boş bir sayfayla karşılaştı. Tepkiler çığ gibi büyüyence şirketten sabah saatlerinde yeni bir açıklama daha geldi. Bu açıklamada ise şu bilgiler paylaşıldı: “Dünya çapında bilinirliği olan banka ve fon şirketleri, uzun süredir şirketimize yatırım yapmak istemekte ve ortaklık teklifinde bulunmaktadır. Bu sürecin tamamlanabilmesi için işlemlerin durdurulup devir sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Süreç 4-5 gün sürecektir. İnternette yer alan olumsuz haberlerin gerçeği yansıtmadığı, şirketimizin faaliyetlerine daha güçlü olarak devam ettiği, kullanıcılarımızın varlıkları konusunda endişeye kapılacak herhangi bir durum olmadığını bilgilerinize sunarız.”
Şirkete ve yöneticilere ulaşamayan kullanıcılar da bu son gelişme üzerine soluğu emniyet ve savcılıklarda aldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, yasa dışı bahis ve dolandırıcılık gibi suçlardan elde edilen gelirlerin kripto varlıklar aracılığıyla aklanmasını önlemeye yönelik aldığı yeni önlemler şu şekilde özetlenebilir:
İşlem Açıklaması Zorunluluğu:
Kripto varlık transferlerinde işlem yapan kullanıcılardan en az 20 karakterlik işlem açıklaması alınması zorunlu hale getirilecek.
Platformlar, kullanıcıların fon kaynakları ve transfer amaçları hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışacak.
Seyahat Kuralı Uygulanmayan Çekimlere Zaman Sınırlaması:
Suç gelirlerinin hızlıca sistem dışına çıkarılmasını engellemek amacıyla:
İlk defa yapılacak çekimlerde 72 saatlik bir bekleme süresi uygulanacak.
Diğer işlemlerde ise en erken 48 saat sonra çekim yapılabilecek.
Stabil Kripto Paralara Limit Getirilmesi:
Sabit değere sahip stabil coin’ler için yeni kısıtlamalar uygulanacak:
Günlük transfer limiti 3.000 dolar,
Aylık transfer limiti 50.000 dolar olacak.
Seyahat kuralı uygulayan platformlarda bu limitler iki katına kadar artırılabilecek.
Meşru Kullanıcılar İçin Esneklik:
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, düzenlemelerin kripto varlık ekosistemini zorlamadan suç gelirlerine karşı mücadeleyi güçlendireceğini vurguladı.
Likidite sağlayıcıları, piyasa yapıcıları ve işlem kaynaklarını belgeleyen kullanıcılar için transfer limitleri uygulanmayacak.
Uyum Sağlamayan Platformlara Yaptırımlar:
Yeni kurallara uymayan platformlar için ciddi idari yaptırımlar, lisans iptali ve mali cezalar uygulanabilecek.
Bakan, platformların yükümlülüklerini yerine getirmesinin hem kullanıcıların korunması hem de finansal sistemin güvenliği açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Bu önlemler, kripto varlıklarla yapılan suç gelirlerinin aklanmasını engellemeye yönelik adımlar olup, yasal çerçeveye uyan kullanıcılar için esneklik sağlarken, düzenlemelere uymayan platformlar için ciddi yaptırımlar öngörülmektedir.
21 Haziran 2025 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) basın duyurusu ile makroihtiyati çerçevede yapılan değişiklikleri ve bunların Türk lirasına geçişi destekleme amacı ile değişikliğe gitti:
Düzenlemelerin anlamını madde madde şöyle açıklayabiliriz:
1. TL Mevduat Payı Hedefleri
Gerçek kişi TL mevduat oranı %60’ın altında olan bankalar için hedef artırıldı.
%60-%65 arasında olan bankalara ise aylık %0,4 puan artış hedefi getirildi.
Bu düzenleme, bankaların TL mevduat toplamını artırmalarını teşvik ediyor. TL’ye geçiş hızlandırılmak isteniyor.
2. KKM Zorunlu Karşılık Oranı Arttırıldı
Kur Korumalı Mevduat (KKM) için zorunlu karşılık oranı %33’ten %40’a çıkarıldı.
Yani bankalar artık daha fazla karşılık ayırmak zorunda, bu da KKM’yi daha maliyetli hale getiriyor.
Dolayısıyla KKM’den çıkış teşvik ediliyor, TL vadeli mevduata geçiş isteniyor.
3. KKM Faiz Sınırlaması Gevşetildi
KKM hesaplarında uygulanabilecek asgari faiz oranı, politika faizinin %50’si yerine %40’ı olarak belirlendi.
Bankaların KKM’ye uygulayacağı faiz düşürülebilecek. Yine KKM’nin cazibesi azaltılıyor.
4. KKM’den TL’ye Geçiş
KKM’den TL mevduata geçişi teşvik için hedef korunurken, KKM’nin yenilenmesi sınırlandırılıyor.
Bu, KKM’den TL’ye dönüşü zorunlu ve sürekli hale getirmeye yönelik bir adım.
5. TL Mevduata Geçişi Kolaylaştırıcı Adım
1 aydan uzun vadeli ve değişken faizli TL mevduat açılmasına izin verildi.
Günümüz finans dünyasında yatırımcılar adeta birer kriz savaşçısı haline geldi. Son 30 yılda yaşanan ekonomik, jeopolitik ve finansal sarsıntılar, yatırımcıların reflekslerini keskinleştirdi, risk algılarını yeniden şekillendirdi. Ancak bu “alışma” hali bir bağışıklık mı yoksa rehavet mi, tartışmaya açık.
Şoklara bağışıklık mı kazandık?
Yatırımcılar artık krizleri sadece endişe verici gelişmeler olarak değil, fırsat alanları olarak da görebiliyor. Bunun başlıca nedenleri:
Merkez bankalarının krize müdahale refleksleri güçlendi. “FED put” olarak adlandırılan politika sayesinde yatırımcılar diplerde alım yapma cesaretini artırdı.
Davranışsal finans bilgisi yayıldı; sürü psikolojisi daha bilinçli değerlendiriliyor.
Portföy çeşitliliği arttı: Hisse senetleri, altın, kripto, emtia gibi alternatif yatırım alanlarına yönelim yükseldi.
Ancak bu bağışıklık yanıltıcı olabilir. Tarih defalarca gösterdi ki her yeni kriz kendi doğasını taşır ve eski çözümler her zaman işe yaramaz.
Yakın tarihteki büyük piyasa şokları
Aşağıdaki tablo, son 35 yılda yatırımcıların karşı karşıya kaldığı önemli piyasa şoklarını özetliyor:
Yıl
Olay
Etkisi
1987
Kara Pazartesi
Dow Jones %22 düştü. Panik satışlar algoritmik işlemleri tetikledi.
1997
Asya Krizi
Tayland’dan başlayan kriz Asya borsalarını çökertti.
1998
Rusya Krizi – LTCM
Hedge fonların sistemik riski ortaya çıktı. FED müdahale etti.
2000
Dot-com Balonu
Teknoloji hisseleri %70’ten fazla düştü. Nasdaq çakıldı.
2008
Küresel Finansal Kriz
Lehman Brothers battı, dünya resesyona girdi.
2010–2012
Avrupa Borç Krizi
Yunanistan ve Güney Avrupa ekonomileri sarsıldı.
2016
Brexit
Sterlin tarihi düşüş yaşadı. Avrupa’da birlik tartışıldı.
2020
COVID-19
Piyasalar çöktü. Petrol negatife indi. Genişlemeci politikalar devreye girdi.
2022
Ukrayna-Rusya Savaşı
Enerji ve tarım fiyatları patladı, küresel enflasyon başladı.
2023
Bankacılık Krizi (SVB, Credit Suisse)
Bankacılık sistemine güven sorgulandı. Risk iştahı azaldı.
2024–2025
İran-İsrail Gerginliği
Orta Doğu kaynaklı jeopolitik risk yeniden fiyatlandı.
Yatırımcının yeni refleksleri
Günümüz yatırımcısı geçmişe kıyasla daha stratejik davranıyor:
“Buy the dip” (düşüşte al) mantığı benimsendi.
Hızlı portföy rotasyonu ve likiditeye yönelim arttı.
Algoritmik işlemler sayesinde tepkiler daha hızlı ancak daha volatil.
Tehlike: krizlere alışmak
Yatırımcılar krizlere alıştıkça, bazı tehlikeli eğilimler de doğuyor:
Rehavet: “Nasıl olsa merkez bankaları kurtarır” düşüncesi hâkim olabilir.
Aşırı risk alma: Kriz sonrası sert yükselişler beklentisiyle riskli varlıklara aşırı yönelim.
Gerçek risklerin göz ardı edilmesi: Jeopolitik ya da yapısal riskler yeterince fiyatlanmıyor olabilir.
Bağışıklık mı, körlük mü?
Yatırımcılar şoklara karşı daha hazırlıklı olabilir ancak bu hazırlık, rehavete dönüşmemeli. Finansal sistem her zaman yeni riskler üretmeye devam eder. Bugün yaşanabilecek bir jeopolitik kriz, iklim krizi, siber saldırı veya küresel borç sorunu, piyasaları yeniden sarsabilir.
Bu nedenle yatırımcı için en önemli kural hâlâ geçerli:
“Geçmişteki krizleri hatırla, ama bir sonrakinin farklı olacağını unutma.”