Connect with us

BANKA HABERLERİ

Ziraat Bankası‘ndan Sayıştay Raporuna yansıyan “British Virgin adaları kredisi” açıklaması geldi

Ziraat Bankası’nın 1.6 milyar dolar kredisini alan Virgin Adaları’ndaki şirket Turkcell çıktı; “Şirket yabancıya gitmesin diye verdik”

Yayınlanma:

|

Ziraat Bankası’nın ‘vergi cenneti’ olarak bilinen British Virgin adalarındaki bir şirkete 2014 yılında verdiği 1,6 milyar dolarlık krediden, geçtiğimiz Mart ayına kadar sadece 17,5 milyon TL tahsil edebildiği iddiasına ilişkin bankadan yapılan açıklamada, “Medya ve denetim tarafında gerçek olmayan, eksik bilgilerle kanaatler oluşturulmaya çalışılmaktadır” denildi.

Sayıştay‘ın Ziraat Bankası’nın 2019 yılı faaliyetlerine ilişkin hazırladığı ve TBMM’ye sunulan denetim raporunda, İstanbul Kurumsal Şubesi’nin müşterisi olan bir firmaya kullandırılan kredilerin geri dönüşünün sağlanamadığı tespiti yer aldı.

Rapora göre, şirket ile kredi ilişkisi, 25 Temmuz 2014 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile tahsis edilen 1,650 milyon ABD Doları limit çerçevesinde 31 Temmuz 2014’te başladı. 1 milyar 636 milyon 770 bin 735 ABD Doları tutarındaki kredi, firmanın başka bir firmaya olan borçlarının yeniden finansmanı amacıyla verildi. 3 yıl ödemesiz olan kredinin vadesi toplam 10 yıl olarak belirlendi.

Firma risklerinin 2018 tarihinden itibaren İkinci Grup -Yakın İzlemedeki Krediler içerisinde izlendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:

“2019 yılsonu itibarıyla İkinci Grup -Yakın İzlemedeki Krediler içerisinde takip edilen bütün nakdi risk toplamının tek başına yaklaşık dörtte biri oranında bir büyüklüğe sahiptir. Firmaya kullandırılacak tüm kredilerin teminatı olarak kefalet yanında alınmış olan 1.636 milyon ABD Doları hisse rehininden oluşmaktadır. Firmanın 2019/Aralık ayı itibarıyla birleşik riski reeskont faizleri ile birlikte yaklaşık 1,6 milyar ABD Doları olup, riskin yaklaşık yüzde 73 oranında 1 milyar 154 milyon 576 bin 501 ABD Doları Ziraat Bankası’na aittir.”

Firmanın ödemesiz dönem sonunda vadesi Temmuz/2017 olan ilk taksit ödemesi ödeme güçlüğü ortaya çıkınca bir yıl süreyle ertelendi. Ancak 2018’de de taksitler ödenmedi sadece faiz borcuna karşılık 17,5 milyon TL ödeme yapıldı. 2020 Mart ayı itibarıyla kredinin geciken son üç yıllık anapara taksiti ve faizleri tutarı toplamı 726 milyon 572 bin 712 ABD Doları oldu.

Ziraat Bankası açıklaması :

Bazı yazılı/görsel medya organları ve bazı sosyal medya hesaplarında Bankamızla ilgili tamamen karalama kastı taşıyan haberler nedeniyle, aşağıda detayları yer alan konularda, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla bu açıklamanın yapılması zorunlu hale gelmiştir. Öncelikle Ziraat Bankası, faaliyet ve mali verilerini, detayları ile birlikte 3 ayda bir düzenli olarak kamuoyu ile paylaşmaktadır.

I-Ziraat Bankası’nın Virgin Adaları’ndaki bir şirkete 1,6 milyar USD tutarında kredi açtığı ve tahsil edemediği haberleri ile ilgili olarak;

Bahsi geçen tutardaki kredi, Çukurova Grubu’na, Turkcell İletişim A.Ş.’deki dolaylı hissedarlığı münasebeti ile Türk Ortaklığının devam edebilmesi amacıyla tesis edilmiştir. Söz konusu kredi, kullandırıldığı tarihteki mevzuat, Bankamız uygulamaları, piyasa koşulları ve genel bankacılık teamülleri çerçevesinde tahsis edilmiş ve ülkemizin önemli varlıklarından olan Turkcell’deki Türk hissedarlığının korunması amacıyla kullandırılmıştır. Şirketin çok uluslu ortaklık yapısı gereği ilgili tarihte çeşitli ülkelerde devam eden karmaşık davalar zincirinin çözülmesi ve hissedarlar arası uyuşmazlıkların giderilmesi ile kredinin geri ödenmesine ilişkin akışın sağlanabileceği öngörülmüştür.
Kredinin kullandırıldığı tarihten itibaren hissedarlık yapısının güçlendirilerek, hissedarlar arası uyuşmazlıkların giderilmesinde yol alınmış, bunun sonucunda etkin yönetim yapısının tesisi ile ilgili kredi, Ekim 2020 tarihinde tahsil edilmiştir. Diğer taraftan bu kredinin gerek kullandırımı gerekse tahsilatına ilişkin bilgiler, Bankamızın internet sitesinde de yayımlanan ilgili dönemlerin Bağımsız Denetim Raporlarında ayrıntılı olarak yer almıştır. Bununla birlikte konu, belirtilen dönemlerde birçok yazılı ve görsel basın organı tarafından haber olarak da kullanılmıştır.

I- Tarımsal üreticilerimizin banka haczinden dolayı mağdur olduklarına ilişkin haberlerle ilgili
olarak;

Ziraat Bankası’nın hali hazırda 685 bin tarım kredisi kullanan müşterisi ve bu müşterilerin de yaklaşık 80 milyar TL kredi riski mevcuttur. Ziraat Bankası’nın kullandırdığı diğer kredilerin de dahil edildiği takip oranı %2.3 iken (ki bu oran sektör için yaklaşık %4’tür) söz konusu tarım kredilerinden takip hesaplarına intikal etmiş olanların oranı ise yaklaşık %1.5 gibi düşük bir seviyededir. Kanuni hakkı olmasına karşın, tarımsal üretimin sekteye uğramaması adına bazı durumlarda haciz vb. yollara dahi başvurulmaktan sakınılmaktadır. Söz konusu takip oranının düşük olmasının ana nedeni, çiftçimizin, köylümüzün bu konuda gösterdiği hassasiyetin yanı sıra Ziraat Bankası’nın vade uzatma, faiz erteleme vb. yollarla yapılandırmaya ağırlık vermesinden kaynaklanmaktadır. Ziraat Bankası, tarımsal faaliyetlerini sürdürmek isteyen üreticilerimize sağladığı bu imkânlarla tarımsal kredi riskinin tutar olarak %9, müşteri sayısı olarak da %16’sını yapılandırmış durumdadır.

III- Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyelerine milyonlarca liralık fazla ödeme yapılarak konu ile ilgili belgelerin ilgili kurumun denetçilerinden gizlendiği iddiası ile ilgili olarak;

Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçileri Genel Kurulla tevdi edilen görevlerine atanmaları ile birlikte alacakları net ücret miktarları KAP’a bildirilerek kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bazı yayın organlarında ifade edildiği üzere, “net” olarak ödeneceği Genel Kurul Kararı ile belirlenmiş ve KAP bildirimi ile kamuoyuyla paylaşılmış bu ücretlere, sosyal güvenlik primi kesintisi (Emekli Sandığı ve ZHEMSAN), ücretlerden kesilen gelir vergisi ve damga vergisi de dahil edilerek ilgili muhasebe hesabına kaydedilmektedir. Banka ilgili hesapta brüt tutarı giderleştirir, çalışana yasal kesintileri yaparak net ücretini öder. Bu sadece Ziraat Bankası için değil sektördeki tüm bankalar ve şirketler için geçerli bir hesaplama ve muhasebeleştirme uygulamasıdır. Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyeleri açısından, Bankanın diğer çalışanlarının elde ettiği maaş ve özlük haklarından farklı bir uygulama söz konusu değildir. Bu noktada hem medya hem denetim tarafında gerçek olmayan, eksik bilgiler ile sonuçlar ve kanaatler oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Ancak ülkemizin en önemli aktifleri arasında bulunan, reel sektöre kesintisiz imkan sağlayan, gerçekleştirdiği faaliyetlerin tamamı BDDK, bağımsız denetim kuruluşları tarafından sürekli denetlenen ve kamuoyu ile denetim sonuçları paylaşılan şeffaf bir ticari kuruluş olan Ziraat Bankası, amaçlarından sapmadan çalışmaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Ziraat Bankası – Genel Müdürlüğü

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.