Connect with us

GÜNDEM

İşverenin eşit davranma yükümlülüğü – Ayrımcılık tazminatı nedenidir

Yayınlanma:

|

Bankacılık sektöründe son günlerde Şubeler arası; Personeller arası Bankanın kurumsal yapılarından ve üst yöneticilerinden AYRIMCILIK yapıldığına yönelik şikayetler artmaya başladı

Şubeler arasında ayrımcılık ile ilgili gelen şikayetlerin çoğu Bölge Müdürlükleri kaynaklı olurken; Personel kaynaklı ayrımcılık şikayetleri daha çok Şube Yöneticilerinden kaynaklı olması dikkat çekici.

ş hayatında az bilinen konulardan biri ayrımcılık tazminatıdır. İşverenin çalışanlarına eşit davranması gerektiği toplumumuzda kabul edilmektedir ancak bu durumun kaynağının kanunlar değil örf ve adetlerimiz olduğu sanılmaktadır. Bu nedenle işverenin, çalışanlarına eşit davranmaması halinde bundan sorumlu olacağı çoğu işçi tarafından bilinmemektedir. Bu sorumluluk ise işverenin ayrımcılık tazminatı ödeme yükümlülüğünü doğurmaktadır.

Ayrımcılık tazminatının aksine iş kazası geçiren işçinin hak talep edebileceği çoğu kişi tarafından bilinmektedir. 

Eşit Davranma İlkesi

Anayasa’mız da bulunan eşitlik ilkesinin, İş Kanunu’na yansımalarından biri eşit davranma ilkesidir. İşveren haklı ve objektif bir neden bulunmaksızın işyerinde çalışan işçilere farklı davranışlarda bulunamaz ve işyerinde keyfi uygulamalar yapamaz.  Bu yükümlülüğü ihlal eden davranışları ise işverenin sorumluğunu doğurmaktadır. İşveren tarafından bazı işçilerin sigortaları eksiksiz ödenirken bazılarının eksik ödenmesi söz konusu olabilir. Bu durum ayrıcı hizmet tespit davası konusu yapılabilir.

Dikkat edilmesi gereken konulardan biri şudur ki, işverenin eşit davranma yükümlülüğü, işyerinde çalışan her işçinin aynı konuma getirilmesi değil, aynı veya eşit değerde bir işte çalışan işçilere farklı davranılmamasını kapsamaktadır. İşçilerin nitelikleri veya yaptıkları iş aynı değil ise işverenin mutlak olarak eşit davranması beklenemez. Veyahut işçinin çalışkanlığı veya yeteneği dolayısıyla, işçiye farklı bir uygulamada bulunması, işverenin eşit davranma ilkesine aykırı davrandığını göstermez. Ayrıca işverenin psikolojik taciz boyutuna varan haksız davranışları mobbing kapsamında da değerlendirilebilir.

İş Kanunu, işverene 2 tür borç yüklemektedir. Bunlar; eşit davranma borcu ve ayrım yapmama borcu.

Ayrımcılık Tazminatı Koşulları

İşverenin eşit davranma yükümlülüğüne sahip olması için öncelikle bazı koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir.

  • Eşit davranma borcuna aykırılık iddiasının en önemli koşullarından biri, zamanda birlik konusudur. Farklı zamanlarda yapılan uygulamalar nedeniyle işverenin eşit davranma borcuna aykırı hareket ettiği iddia edilemez. Eşit davranma borcuna aykırılık iddiası ile işyerinde işçilere uygulanan davranışların karşılaştırılması için, bunların aynı zaman diliminde meydana gelmiş olması gerekir.
  • İşverenin eşit davranma yükümlülüğü toplu uygulamalarda söz konusu olmaktadır. Toplu uygulamalardan kasıt işyerinde genel ve objektif esaslara göre yapılan uygulamalardır. Örneğin, işyerinde çalışan bütün işçilere zam yapılırken herhangi bir haklı neden olmaksızın bir veya birkaç işçi zam uygulamasının dışarısında bırakılırsa bu durum işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edecektir.
  • Eşit davranma borcuna aykırılık iddiasının aynı işyerinde çalışan işçiler arasında gerçekleşmiş uygulamadan kaynaklanması gerekmektedir. Nitekim aynı işverene ait farklı işyerlerinde ortak uygulamalar olmaması gayet doğaldır.
  • İşyerinde birden fazla işçinin bulunması gerekmektedir. Tek bir işçinin çalıştığı işyerlerinde eşit davranma borcunun ihlal edildiği söylenemez. Ancak önemli bir nokta var ki, işverenin ayrım yapmama borcu bu durumda da sürmektedir. Örneğin, işverenin, işyerinde çalışan tek işçiyi hamileliği dolayısıyla işten çıkarması durumunda, ayrımcılık tazminatı ödemesi gerekebilir.

Ayrımcılık Tazminatı Nedir?

İşverenin eşit davranma ilkesini ihlal eden davranışları, işçinin ayrımcılık tazminatına hak kazanmasını sağlar. Ayrımcılık tazminatının kapsamı ise, 4 aya kadar ücreti tutarında uygun bir tazminat ve yoksun bırakıldığı hakları yani yapılan ayrımcılık dolayısıyla elde edemediği hakları talep edebilmesidir.  Örneğin, aynı veya eşit değerde bir iş için, kadın işçiye cinsiyetinden dolayı erkek işçilerden daha az ücret verilmesi durumunda, kadın işçi ayrımcılık tazminatının yanında daha az maaş aldığı her dönem için arada ki ücret farkını talep edebilmektedir. Ya da diğer çalışanlara nazaran daha az hafta tatili kullandırılan işçi, ayrımcılık tazminatının yanında, çalıştığı her hafta tatili günü için hafta tatili ücretini de talep edebilecektir. Ayrımcılık tazminatının dayanağı olan iddia ise iş ilişkisinde veya iş ilişkisinin sona ermesinde meydana gelen durumlardır. Bu durumdan anlaşılması gereken, iş ilişkisi kurulmadan ayrımcılık tazminatının talep edilemeyeceğidir. İş ilişkisinin sona erdirilmesi anında örneğin bir kadın çalışanın hamileliği dolayısıyla işten çıkarılması dolayısıyla ayrımcılık tazminatını talep etme hakkı doğacaktır.

Hamilelikte İşten Çıkarılma

İşçinin hamileliği dolayısıyla işten çıkarılması, işverenin ayrımcılık yasağına aykırı davranışını oluşturmaktadır. Hamilelikte işten çıkarılma, işçinin ayrımcılık tazminatına hak kazanmasını sağlar. Nitekim bu durum Kanunda bire bir düzenlendiği gibi Yargıtay kararları ile de desteklenmektedir.

Ayrımcılık Tazminatı Hesaplama

Ayrımcılık tazminatı işçinin son brüt ücreti üzerinden hesaplanmaktadır ve en fazla 4 aya kadar ücreti tutarında tazminata hükmedilmektedir. Mahkeme tarafından ayrımcılık tazminatı; uğranılan ayrımcılığın önemi, ağırlığı, süresi, işçinin kıdemi ve ücreti gibi konular göz önüne alınarak hesaplanmaktadır. Yapılan ayrımcılık nedeniyle bir zararın meydana gelip gelmemesi, ayrımcılık tazminatına hükmedilmesi konusunda önemsizdir. İşçi yapılan ayrımcılık nedeniyle zarara uğramış olmasa bile ayrımcılık tazminatını talep edebilecektir.

Ayrımcılık Tazminatı İspat Yükü

İş Kanunu uyarınca, işverenin eşit davranma ilkesine aykırı davrandığını ispat etmek işçiye düşmektedir. Ancak bu konuda önemli bir istisna vardır. İş kanunu uyarınca; “(…) işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.”.

İspat Yükünün İşverene Geçmesi

Böyle bir durumda ise, ayrımcılık yapmadığını ispat edemeyen işveren, ayrımcılık tazminatı ödemeye mahkum olacaktır. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 15.05.2019 tarihli kararında; hamile olduğu işyerince öğrenilen işçinin, kısa bir süre sonra işten çıkarılması durumunu, ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir şekilde gösteren bir durum olarak kabul ederek, ispat yükünün işverende olduğunu belirtmiştir.

Ayrımcılık Tazminatı Zamanaşımı

İş Kanunu uyarınca ayrımcılık tazminatı zamanaşımı süresi 5 yıldır. İş Kanunu’ndan kaynaklı alacaklarda zamanaşımı süresi istisnalar dışında 5 yıldır.

Ayrımcılık Tazminatının Üst Sınırı İşçinin Kaç Aylık Ücretidir?

İş kanunu uyarınca ayrımcılığa uğrayan işçinin tazminat olarak alabileceği en üst miktar 4 aylık ücretidir. En az ise 1 aylık ücreti kadar tazminat alabilir. Kıdem tazminatı hesaplanırken işçinin giydirilmiş ücreti yani yol, yemek ve ikramiye gibi ücretlerin brüt ücrete eklenmiş hali baz alınırken, ayrımcılık tazminatının hesabında işçinin çıplak brüt ücreti baz alınır.

Ayrımcılık Tazminatının Diğer İşçi Tazminatları İle İlişkisi

Ayrımcılık tazminatı ile birlikte talep edilemeyecek tek tazminat türü, kanunun açık hükmü gereğince sendikal ayrımcılık tazminatıdır. Bunun dışında ayrımcılık tazminatı ile birlikte kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve kötü niyet tazminatı talep edilebilir.

Ancak dikkat edilmesi gereken bir husus vardır. Kişinin aynı fiilden dolayı iki kere cezalandırılmaması gerekmektedir ki bu durum işveren için de geçerlidir. Bu nedenle aynı fesih sebebi birden fazla tazminatın doğmasına neden oluyorsa, yalnızca birine hükmedilebilir. Bu durum özellikle ayrımcılık tazminatı – kötüniyet tazminatı ile ayrımcılık tazminatı – işe başlatmama tazminatının birbirleriyle ilişkisinde önemlidir.

Ayrımcılık Tazminatı ve Kötüniyet Tazminatı

Hamileliği nedeniyle hem eşit davranma ilkesine aykırı hem de kötüniyetli olarak işten çıkarılan işçi, kötüniyet ve ayrımcılık tazminatlarından yalnız birisini talep edebilecektir. Nitekim Yargıtay kararları da bu yöndedir.

Ayrımcılık Tazminatı ve İşe Başlatmama Tazminatı

Nitekim bu husus kötüniyet tazminatı yanında iş güvencesi tazminatı bakımından da önemlidir. İş güvencesi kapsamına giren bir işyerinde, eşit davranma ilkesine aykırı ve geçersiz bir fesih nedeniyle işyerinden çıkartılan bir işçi ayrımcılık tazminatına hak kazanacaktır. İşe iade davası işçi lehine sonuçlanır ve ardından talep edildiği halde işçi işe geri alınmazsa, bu sefer de işçi işe başlatmama tazminatına hak kazanacaktır. Bu durumda da işçi, işe başlatmama tazminatı ile birlikte ayrımcılık tazminatı talep edemeyecektir.

besler.av.tr

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yeni yıl sezonunda dikkat edilmesi gereken dolandırıcılıklar

Dikkatli olmanın tam zamanı; yeni yıl yaklaşırken online satışların arttığı şu günlerde dolandırıcıların çeşitli taktiklerine karşı tetikte olun!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Geri sayım başladı. Yeni yıl sezonu (ya da başka bir deyişle Altın Çeyrek) sadece çevrimiçi mağazalar için bir nimet değil, aynı zamanda dijital hırsızlar ve dolandırıcılar için de bolluk zamanıdır.

Dolandırıcıların bir sonraki kurbanı olmadığınızdan emin olmak için tatil sezonu dolandırıcılıklarının neye benzediğini ve en iyi nasıl güvende kalabileceğinizi anlamak önemlidir.

Yeni yıl sezonunda neden daha fazla dolandırıcılık oluyor?

Yılın bu döneminde bir araya gelen faktörlerin oluşturduğu mükemmel fırtına, çevrimiçi dolandırıcılık riskini artırıyor. Bunun birkaç nedeni:

  • Daha fazla kişi internetten alışveriş yapıyor, bu da ‘doğru’ şekilde hedeflendiğimizde daha fazla potansiyel kurban anlamına geliyor,
  • Daha fazla çevrimiçi alışveriş, aynı zamanda dolandırıcıların hileli işlemlerini yasal işlemler arasında gizlemeleri için daha fazla fırsat anlamına da geliyor,
  • Bu dönemde çevrimiçi perakendeciler güvenlik yerine kâra odaklanabilir ve bu nedenle dolandırıcıların satıcıları istismar etmesi de kolaylaşabilir,
  • Çoğumuz özel fırsatlar arıyoruz ve bu nedenle büyük indirim reklamı yapan dolandırıcılıkları geç fark edebiliyoruz,
  • Bu dönemde işletmelerden daha fazla spam e-postalar geliyor ve bu durum kötü niyetli mesajlar için de mükemmel bir kılıf sağlıyor,
  • Tatil sezonunda her zaman acelemiz vardır. Bu da bizi yanlış kararlar almaya daha yatkın hale getiriyor.

Yeni yıl sezonunun en popüler 10 dolandırıcılığı

Dolandırıcılar becerikli, kararlı ve siber suç hizmetlerine hazır erişime sahip olduklarından dolandırıcılık kampanyalarını nispeten ucuza, büyük ölçekte ve az çabayla yürütebilmektedirler. Bu çabaların ana kanalları arasında kimlik avı e-postaları, metinler ve sosyal medya mesajları, kötü niyetli reklamlar (genellikle sosyal medyada) ve pazar yeri listeleri yer almaktadır. Aşağıdakilere dikkat edin:

Hediye kartları 

Popüler bir yeni yıl hediyesi oldukları için hediye kartları, yılın bu zamanında daha fazla rağbet görür. Dolandırıcılar bunu bilir ve size sahte veya çalıntı olanları indirimli fiyatlarla satmaya çalışabilir veya başka bir dolandırıcılığın parçası olarak ‘ödül’ gibi sunabilir.

Sahte web siteleri

Meşru perakende veya marka sitelerini taklit eden kimlik avı siteleri, bayram dolandırıcılığı için yaygın bir vektördür. Bu siteler ya kişisel ve finansal bilgileri toplamak ya da dolandırıcı tarafından kontrol edilen bir banka hesabına para yatırmak için kurulur.

Gerçek olamayacak kadar iyi fırsatlar

Dolandırıcılar, sosyal medya veya pazar yeri listeleri aracılığıyla reklamını yaparak, talep gören ürünleri indirimli fiyattan satışa çıkarabilir. Ödeme genellikle Zelle veya Cash App gibi anında ödeme uygulamaları aracılığıyla talep edilir. Ancak mağdur kısa süre sonra ortada bir ürün olmadığını ve parasının sonsuza kadar gittiğini öğrenir.

Sahte yeni yıl e-kartları

Dijital kartlar sevilen bir gelenek haline geldi ve mevsimsel tebrikler göndermek için hızlı, yaratıcı ve çevre dostu bir yol sunuyor. Ancak bu kartlar aynı zamanda kötü amaçlı yazılımlar tarafından ele geçirilebilir ya da kişisel bilgilerinizi toplamak için kullanılabilir ve tüm bunlar sizi e-kartın gerçek olduğuna inandırmak için ikna edici logolar ve e-posta formatları kullanılarak gerçekleştirilir.

Ne yaptığını bilmeyenler, kişiselleştirilmiş bir kart sunduğunu iddia eden bağlantılar veya ekler içeren e-kartlar gönderebilir. Ancak bu bağlantılar tıklandığında kullanıcıları kötü amaçlı web sitelerine yönlendirebilir veya cihazınızı tehlikeye atan kötü amaçlı yazılımlar indirebilir. Diğer dolandırıcılar kartı görüntülemek için sizden “kimliğinizi doğrulamanızı” veya kişisel bilgilerinizi vermenizi isteyebilir.

Telefon/vishing dolandırıcılığı

Tatil sezonu boyunca dolandırıcılar, kişisel/finansal bilgilerinizi vermeniz için sizi kandırmak amacıyla perakendecilerin, teslimat şirketlerinin, diğer kuruluşların temsilcileri gibi davranarak sizi arayabilir. Doğrudan bir ödül çekilişine veya ankete katılmak isteyip istemediğinizi veya teslimat ayrıntılarını teyit etmenizi isteyebilirler.

Sahte kargo 

Yeni yıl öncesinde, online siparişler telaşıyla arkadaşlarımız ve ailemiz için hediyeler alıyoruz. Bu da sonraki teslimatları takip etmeyi zorlaştırıyor. Dolandırıcılar bunu biliyor ve popüler kargo sağlayıcılarından sahte e-postalar veya SMS mesajları göndererek teslimatı onaylamak için kişisel bilgilerinizi girmenizi istiyor ve bazen bağlantı gizli kötü amaçlı yazılım içerebiliyor.

Bu temanın bir varyasyonu da Amazon gibi büyük perakende markalarının sahte makbuzlarını içeriyor. Amaç, kullanıcıyı linklere tıklaması ya da makbuz üzerindeki numarayı araması için kandırmak ve ardından kişisel/finansal bilgilerini paylaşmasını istemektir.

Yeni yıl sezonu ödül çekilişleri

Dolandırıcılar internette hediye çekilişleri ve çekilişlerin reklamını yapıyor. Tek yapmanız gereken, diğer siber suçlulara satacakları veya daha sonraki dolandırıcılıklarda kullanacakları kişisel bilgilerinizi doldurmaktır. Sonunda ödül falan yok.

Sahte hayır kurumları

Sevdiğiniz birine hediye almak yerine onun adına bir hayır kurumuna bağışta bulunmayı düşünebilirsiniz. Dolandırıcılar bu sefer bir hayır kurumunu taklit ederek yardım talebinize istinaden kart bilgilerinizi, kişisel bilgilerinizi ve/veya nakit paranızı vermeniz için sizi kandırmaya çalışabilir. Meşru görünen bir oltalama sitesi kullanırlar ve kurbanları bu siteye yönlendirmek için oltalama/sosyal medya kampanyaları da düzenleyebilirler.

Sahte dönemsel işler

Sahte iş ilanları, az iş karşılığında büyük maaşlar vaat eder. Örneğin, veri girişi, gizli alışveriş veya basit çevrimiçi anketler gibi görevleri yerine getirerek haftada yüzlerce hatta binlerce dolar kazanabileceğiniz “evden çalışma” fırsatlarını lanse edebilirler. Bu roller genellikle hiçbir deneyim veya asgari nitelik gerektirmeden ilan edilir, bu da iş arayanlar için özellikle cazip görünmelerini sağlar.

Ancak ortada bir iş yoktur ve kötü adamların tek yapmak istediği yine kişisel bilgilerinizi ele geçirmek veya kaydolduğunuz için sizden bir ‘ücret’ almaktır. Bu veriler daha sonra kimliğinizi çalmak, finansal dolandırıcılık yapmak veya bilgilerinizi karanlık ağda satmak için kullanılır.

Tatil/seyahat dolandırıcılığı

Yeni yıl sezonu aynı zamanda bir yerlere kaçmayı planlamak için popüler bir zamandır. Suçlular bundan faydalanmak için gerçekte var olmayan sahte uçuş, konaklama, araç kiralama ve diğer hizmetlerin reklamını yaparlar. Çoğu zaman kurban bunu ilk olarak havaalanına/otele/araç kiralama dükkanına vs. gittiğinde öğrenir.

Yeni yıl dolandırıcılığına karşı nasıl güvende kalınır?

Dolandırıcılar kampanyalarından para kazanmaya devam ettikleri sürece, aynı denenmiş ve test edilmiş taktikleri tekrarlayacaklarıdır. Neyse ki bu, aynı en iyi uygulama tavsiyelerinin de hala geçerli olduğu anlamına geliyor. Kişisel ve finansal bilgilerinizi onların ellerinden uzak tutmak için aşağıdakileri dikkate alın:

  • Güçlü, benzersiz parolalar kullanın ve tüm çevrimiçi hesaplarda çok faktörlü kimlik doğrulamayı (MFA) veya geçiş anahtarlarını açın,
  • Gerçek olamayacak kadar iyi görünen teklifler de dahil olmak üzere, internette okuduğunuz her şeye şüpheyle yaklaşın,
  • İstenmeyen bir mesaj veya telefon görüşmesi yoluyla iletişime geçildikten sonra asla kişisel veya finansal bilgileri vermeyin,
  • “HTTPS” ile başlayan veya kilitli bir asma kilit gösteren güvenli web sitelerini kullanın,
  • Kötü niyetli istismarlara karşı mümkün olduğunca güvende tutmak için yazılımınızı ve işletim sisteminizi düzenli olarak güncelleyin,
  • Tüm cihazlara güvenilir bir sağlayıcıdan anti-malware yükleyin
  • Banka havalesi veya anında nakit uygulaması ile ödeme yapmayın. Ekstra koruma için mümkünse kredi kartınızı kullanın,
  • Seyahat rezervasyonları için teklifin ABTA veya ATOL kapsamında olduğundan emin olun,
  • Sahte olduğunu gösterebilecek yazım ve dil bilgisi hataları için web sitesi ve e-posta gönderen URL’lerinin yanı sıra içeriği iki kez kontrol edin,
  • Teslimat bildirimlerini doğrudan lojistik firmasıyla iki kez kontrol edin ancak mesaj veya e-postanızdaki ayrıntılarla iletişime geçmeyin.

Dolandırıldıysam ne yapmalıyım?

En kötüsü olur ve dolandırıldığınızı düşünürseniz etkiyi en aza indirmek için atabileceğiniz birkaç adım şunlardır:

  • Dolandırıcılığı derhal yaşadığınız ülkedeki yetkili birimlere bildirin,
  • Bankanızla iletişime geçin ve uygunsa kartlarınızı dondurun, yenilerini talep edin,
  • Dolandırıcı ile iletişimi kesin ve açıklama yapmaya çalışmayın,
  • Ele geçirilmiş olabilecek tüm parolaları değiştirin,
  • Gerekli olması durumunda dolandırıcılığa ilişkin kanıt toplayın.

Üretken yapay zekâ daha yaygın hale geldikçe mükemmel yazım kuralları ile daha ikna edici dolandırıcılıklar siber suç topluluğu arasında giderek daha fazla yaygınlaşacaktır. Bu yeni yılda kendinize daha fazla dikkat edin.

Kaynak: antivirüs.com.tr

Okumaya devam et

GÜNCEL

Banka aracılığı ile ödeme zorunluluğu 7.000 TL’den 30.000 TL’ye çıkarıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kısa süre önce işletmelerin yanı sıra tüketiciler için de 7 bin liranın üzerindeki mal veya hizmet alımlarına ait ödemelerin banka veya aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunluluğu 30 bin lira olarak güncelllendi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

İSVİÇRE GERÇEKTEN KARA PARA CENNETİ Mİ?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kara para, genellikle uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, vergi kaçakçılığı, yolsuzluk, terörizm finansmanı, organize suçlar gibi yasa dışı faaliyetlerden elde edilir. Kara paranın amacı, yasa dışı kazançları gizleyerek bu gelirleri yasal ekonomiye dahil etmek ve yasa dışı kaynaklarını saklamaktır.

Kara para aklayanlar, genellikle İsviçre bankalarını birkaç nedenden dolayı tercih ediyor:

1. Gizlilik ve Müşteri Mahremiyeti

İsviçre bankaları, tarihsel olarak müşteri gizliliği konusunda katı kurallara sahip olmuştur. Bankacılık gizliliği yasaları, müşteri bilgilerini koruma konusunda sıkı düzenlemeler içerir. Bu durum, kara para aklamak isteyenlerin kimliklerinin ve işlemlerinin gizli kalmasını sağlayabilir.

2. Sağlam Finansal Sistem ve İtibar

İsviçre, istikrarlı ekonomisi ve güvenilir bankacılık sistemi ile tanınır. Bu sağlamlık, kara para aklayanların paralarını korumak ve güvenli bir şekilde saklamak için tercih ettikleri bir ortam yaratır.

3. Varlıkların Çeşitlendirilmesi

İsviçre bankaları, müşterilere çeşitli finansal araçlar ve yatırımlar sunar. Bu, büyük miktarlarda paranın farklı enstrümanlara dağıtılmasını kolaylaştırır ve bu da kara para aklama riskini azaltır.

4. Düşük Vergi Oranları ve Vergi Avantajları

İsviçre, bazı yatırım türleri ve hesaplar için vergi avantajları sunar. Vergi avantajları ve düşük vergi oranları, kara para aklamak isteyenlerin servetlerini artırmalarına yardımcı olabilir.

5. Anonim Şirket Kuruluşu

İsviçre, anonim şirket kurulumlarını kolaylaştırır ve bu şirketler aracılığıyla banka hesapları açmak, para aklama sürecini kolaylaştırabilir. Anonim şirketler, gerçek mülk sahiplerini gizlemek için kullanılabilir.

6. Uluslararası Finans Merkezi Olması

İsviçre, global bir finans merkezi olarak uluslararası para hareketleri konusunda uzmanlaşmıştır. Yüksek düzeyde finansal hizmet sunma kapasitesi, büyük miktarlarda paranın kolaylıkla transfer edilmesini mümkün kılar.

7. Hukuki Düzenlemeler ve Yasal Boşluklar

İsviçre, geçmişte daha gevşek düzenlemelere sahipti ve kara para aklayanların bu durumdan faydalanmalarına imkan tanıyordu. Ancak son yıllarda bu durum değişmeye başladı ve İsviçre bankaları üzerindeki uluslararası baskılar nedeniyle daha katı düzenlemeler getirilmiştir.

8. Döviz Kontrollerinin Olmaması

İsviçre, döviz kontrollerine sahip değildir, bu da yabancı yatırımcıların ve kara para aklayanların rahatlıkla büyük miktarda para transfer etmelerine olanak sağlar.

Son yıllarda, İsviçre üzerindeki uluslararası baskılar nedeniyle gizlilik yasalarında bazı değişiklikler olmuş ve kara para aklama ile mücadele daha sıkı hale getirilmiştir. Ancak, tarihsel olarak İsviçre bankalarının bu tür faaliyetlerde tercih edilmesinin sebepleri hala ilgi çekmektedir.

İsviçre bankaları kaynağı kara para olduğunu anladığında nasıl hareket ediyor

İsviçre bankaları, bir fonun kaynağının kara para olduğundan şüphelendiğinde veya bunu tespit ettiğinde, bir dizi yasal prosedürü izlemek zorundadır. Son yıllarda uluslararası baskılar nedeniyle İsviçre, kara para aklama ile mücadele konusunda daha sıkı düzenlemeler uygulamaya başlamıştır. Bu süreçte izlenen adımlar genellikle aşağıdaki gibidir:

1. Müşteri İnceleme (Due Diligence)

Bankalar, yeni müşteri kabul ederken ve mevcut müşterilerle çalışırken düzenli olarak “müşteri incelemesi” yapar. Bu süreçte, müşterinin kimliği, finansal geçmişi, iş faaliyetleri ve para kaynakları detaylı bir şekilde araştırılır. Eğer bir işlem şüpheli görünüyorsa, banka daha fazla bilgi talep edebilir ve işlemi daha detaylı inceleyebilir.

2. Şüpheli İşlem Bildirimi (Suspicious Activity Report – SAR)

İsviçre bankaları, bir işlemin kara para aklama veya terör finansmanı şüphesi taşıdığını fark ettiğinde, bunu ilgili makamlara bildirmek zorundadır. Bu raporlar, İsviçre’deki kara para aklama ile mücadele birimi olan MROS‘a (Money Laundering Reporting Office Switzerland) gönderilir.

3. Hesapların Dondurulması

Eğer bir banka, belirli fonların kaynağının kara para olduğunu tespit ederse veya ciddi bir şüphe varsa, bu fonları geçici olarak dondurabilir. Dondurma işlemi, soruşturma tamamlanana kadar sürebilir.

4. Daha Detaylı İnceleme ve Soruşturma

Banka, müşteriden ek belgeler ve açıklamalar isteyebilir. Eğer bu belgeler ve açıklamalar tatmin edici değilse veya şüpheyi artırıyorsa, banka iç soruşturmasını derinleştirebilir. Bu süreçte, bağımsız bir denetim birimi de devreye girebilir.

5. Yetkililerle İşbirliği

İsviçre bankaları, MROS ve diğer ilgili kolluk kuvvetleri ile işbirliği yapar. Eğer kara para aklama suçlaması kanıtlanırsa, yetkililer fonlara el koyabilir ve hukuki süreç başlatılabilir.

6. Hesabın Kapatılması

Eğer müşteri, tatmin edici bir açıklama yapamaz ve fonların kara para olduğu tespit edilirse, banka müşterinin hesabını kapatabilir ve müşterinin bankayla ilişkisini sonlandırabilir. Bu durumda müşteri kara listeye alınabilir ve diğer bankalarla da çalışması zorlaşabilir.

7. Para Cezaları ve Yasal Sonuçlar

İsviçre’deki bankalar, kara para aklama düzenlemelerine uymadıkları takdirde ciddi para cezaları ve yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle, bankalar bu tür durumları titizlikle ele alır ve risk almaktan kaçınır.

8. Uluslararası İşbirliği

İsviçre, uluslararası anlaşmalar ve işbirliği çerçevesinde kara para aklama konusunda diğer ülkelerle de veri paylaşabilir. Özellikle OECD ve FATF (Financial Action Task Force) gibi kuruluşların baskısı altında İsviçre, bu tür bilgileri uluslararası soruşturmalar kapsamında paylaşabilir.

Sonuç

Son yıllarda, İsviçre bankacılık sektörü kara para aklama ile mücadele konusunda daha şeffaf ve sıkı bir hale gelmiştir. Gizlilik kuralları yumuşatılmış ve uluslararası düzenlemelere uyum sağlanmıştır. Bu nedenle, İsviçre bankaları artık şüpheli işlemleri daha sık rapor etmekte ve ilgili önlemleri hızla almaktadır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.