Connect with us

EKONOMİ

Londra Köprüsü Yıkıldı!

Yayınlanma:

|

  • İngiltere’nin en uzun süre tahtta kalan hükümdarı ve yetmiş yıldır ülkenin simgesi olan Kraliçe Elizabeth, 96 yaşında İskoçya’daki evinde hayatını kaybetti. Aynı zamanda dünyanın en yaşlı ve en uzun süre görevde kalan devlet başkanı olan Kraliçe II. Elizabeth, babası Kral VI. George’un 6 Şubat 1952’de henüz 25 yaşındayken vefat etmesinin ardından tahta çıktı. Elizabeth’in en büyük oğlu 73 yaşındaki Charles, ‘nihayet’ Birleşik Krallık’ın ve diğer 14 diyarın kralı oldu. Bir diğer deyişle, 70 yılı aşkın bir bekleyiş de sona erdi – İngiliz tarihinde bir varis tarafından en uzun süre. Bilgi: Majestelerinin özel sekreteri, vefat haberini “Londra Köprüsü Yıkıldı – Operation London Bridge” şifresiyle başbakan Liz Truss iletti.
  • Dün gözler günün ikinci yarısında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) olağan ama önem arz eden para politikası toplantısında idi. ECB, politika faizini 75 baz puan yükselterek tarihindeki en büyük artışı gerçekleştirdi. Ama lütfen sıkı durun, ECB’nin politika faizi dünkü artışla %0,75 seviyesine yükseldi.  Enflasyon mu kaç? Rekor seviyede: %9,1. Bu şekli ile bakıldığında, ECB’nin enflasyon eğrisinin oldukça gerisinde hatta ‘ışık yılı’ kadar uzakta olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Avrupa’nın yaşanan gaz krizi ile birlikte koşar adım durgunluğa gittiği bir dönemde enflasyonla mücadeleye öncelik vererek daha fazla artırım sözü de verdiğinin altını çizelim. ECB’nin de FED’in ayak izinden giderek enflasyonla mücadele dozunu arttırdığını görüyoruz.
  • Enflasyonun %9,1 faizin ise yeni yeni %0,75 seviyesine gelmesine bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyebilirsiniz. Çok da haksız değilsiniz. Pandemi ardından 2021 yılını da para basarak geçiren önde gelen merkez bankalarının akılları daha yeni yeni başlarına gelmiş! Karar ardından EURUSD paritesinde tahminlerimize paralel saman alevi tarzında parlama olsa da, EUR’da riski hâlen daha aşağı yönlü görüyoruz.
  • ECB ardından dün FED Başkanı Powell, Cato Enstitüsü’nde 40 dakikalık bir web yayını röportajında FED’in kararlı duruşunun altını tekrar çizince, piyasalar günün ikinci yarısında bir nebze de olsun yön bulmakta zorlandı. Powell, enflasyon beklentilerindeki bozulmaya da dikkat çekerek FED’in gereken adımları atmaktan imtina etmeyeceğini belirtirken, 21 Eylül tarihinde sonuçlanacak olağan FED FOMC toplantısına yönelik herhangi bir ipucu vermedi. Bank of America, Powell’ın konuşması ardından 2 hafta sonra düzenlenecek toplantıya yönelik faiz artırım beklentisini 75 baz puana revize etti.
  • ECB’nin rekor faiz artışı ardından yön bulmakta zorlanan EURUSD paritesi, beraberinde Powell’ın da konuşmasından cımbızla çekecek bir şey bulamayınca, günü parite seviyesinin etrafında salınarak tamamladı. Doların piyasa kuru olan DXY, hafta ortası test ettiği 20 yılın taze zirvesi olan 110,8 ardından bu sabah YEN, EUR ve GBP’de tepki yükselişlerine paralel 109 seviyesinin diplerine gerilerken, doların piyasa faizi olan 10 yıllık tahvil faizleri %3,30 seviyesinde; faiz hadlerine ilişkin beklentiyi yansıtan 2 yıllık getiri ise %3,5 son 15 yılın zirve seviyelerinde salınmaya devam etti.
  • Japonya’nın para birimindeki değer kaybının haziran ayında yapmış olduğumuz değerlendirme ile aynı paralelde ilerlediğini görüyoruz. Yen’in dolar karşısında düşüşü son günlerde ivme kazanınca, Japonya Merkez Bankası’nın yakında devreye girip (tahvil getirilerini sınırlama politikasından vazgeçmesi) serbest düşüşü durdurmak için adım atabileceğini düşünmeye başladık. Her ne kadar 22 Haziran tarihinde JPY dolar karşısında 130’lu seviyelerde işlem görürken 150 seviyesine varacak bir değer kaybını kaleme almış olsak da (bakınız grafik), hafta ortası test edilen 145 seviyesi ile hedefin büyük bir kısmını da gerçekleştidiğimizi düşünüyoruz. YEN’in çarşamba günü 24 yılın en düşük seviyesine gerilemesinin arkasında FED ile Japonya Merkez Bankası arasından faiz makasının daha da açılacağı beklentisi yatıyordu. Yen yılbaşından bu yana yaklaşık %30 değer kaybetti.
  • İngiltere’nin yeni lideri Liz Truss, Avrupa ve Rusya’nın derinleşen bir ekonomik savaşta karşı karşıya geldiği enerji kriziyle mücadele etmek adına, İngiltere’nin tüketici enerji faturalarını iki yıl boyunca sınırlandıracağını ve elektrik şirketlerini desteklemek için hükümet borçlanmasıyla finanse edilen paketin İngiltere’ye yaklaşık 150 milyar sterline mal olabileceğini söyledi. Sterlin hafta ortası 1985 yılından bu yana en düşük seviye ile olan 1,14 test etmesi ardından gelen tepki alımları ile bir miktar da olsa soluklanmaya çalışsa da, risk aşağı yönlü görünmeye devam ediyor.
  • Bugün Rusya gazına tavan fiyat uygulanması hakkında bir araya gelecek olan AB enerji bakanlarının herhangi bir politikayı onaylaması beklenmezken, hangi seçeneklerin en güçlü desteğe sahip olduğunu netleştirmesi bekleniyor. 1 yılın önde 33 Eur/MWs seviyesinde olan Avrupa gösterge gaz fiyatları dün 220 Eur/MWs, Almanya’da ise 1 yıl sonra enerji fiyatları 520 Eur/MWs seviyesinde yatay bir seyir izledi.
  • Küresel arenada yukarıdaki satırların tonundan da anlaşılacağı üzere ‘rahatsızlık’ devam ederken, Türkiye cephesinde ise bayram havası korunmaya devam ediyor. USDTRY kuru kamunun desteği ile 18,22 seviyelerinde yatay bir seyir izlerken, tahvil faizleri ekonomik olarak anlatmakta zorluk çekeceğimiz seviyelerde işlem görüyor. Borsa İstanbul Bankacılık Endeksi, bir günlük kâr satışlarının ardından dün günü %3,4 artışla tamamladı. Momentum yukarı yönlü korunmaya devam etse de, dün açıklanan TCMB olağan para ve banka istatistikleri ardından geriye bir miktar da olsun cevapsız sorular kaldı. Şöyle ki, menkul kıymet istatistiklerine göre, 2 Eylül ile biten haftada, yurtdışı yerleşikler 97,9 milyon dolar değerinde hisse senedi almış. Borsa İstanbul Bankacılık endeksinde son 2 haftada yaşanan yükseliş neredeyse %30 ama son 2 haftada yabancının alımı sadece 66 milyon dolar. Hadi bir adım daha geriye çekilerek son 5 haftaya baksak da (790 milyon dolar giriş) yine de yaşanan bayram havasını bu rakamlarla açıklamakta zorluk çekiyoruz!
  • ABD borsaları dün geceyi kapanışa doğru gelen alımlarla %0,6 civarında yükselişle tamamladı. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında da hava ılımlı görünüyor. ECB’nin rekor faiz artırımı ardından piyasaların bir nebze de olsun sakinleşmesi, doların ise benzer bir şekilde bir nebze de olsun yumuşaması ile Asya genelinde hâkim renk yeşil.
  • Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, bu sabah 89 dolar seviyelerine toparlasa da, haftayı önemli teknik seviye olan 92 doların altında tamamlayacak gibi görünüyor. Riski aşağı yönlü gördüğümüzü not edelim (ufukta 78 dolar görünüyor). Altın 1,685 dolar seviyesinde bulunan önemli teknik bölgenin kıyısından gelen alımlarla bu sabah 1,720 dolar seviyesine yükselirken, gümüş de benzer bir şekilde ‘havlu atmayarak’ bu sabah 18,85 dolar seviyesine yükseldi. Mevcut pozisyonlarımızı büyük bir beklentimiz olmasa da korumaya devam ediyoruz.
  • Mali piyasaların makroekonomik gündeminde bugün önemli bir veri görünmüyor. AB enerji bakanları toplantısı radar menzilinde olacak.

 
>Işık yılı kadar uzak

ECB, politika faizini 75 baz puan yükselterek tarihindeki en büyük artışı gerçekleştirdi. Ama lütfen sıkı durun: ECB’nin politika dünkü artışla %0,75 seviyesine geldi. Enflasyon mu kaç? Rekor seviyede: %9,1. Bu şekli ile bakıldığında, ECB’nin enflasyon eğrisinin oldukça gerisinde hatta ‘ışık yılı’ kadar uzakta olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

166270013076fb49b01cb598c75efb75464abd01e9_1_1200.jpg

>JPY

ABD ile Japonya arasında faiz makasının daha da açılacağı beklentisi ile YEN hafta ortası 145 seviyesini test ederek 24 yılın en düşük seviyesine geriledi. Teknik mânâda haziran ayında işaret ettiğimiz 150 seviyesinin kıyısına kadar geldik. Japonya Merkez Bankası’nın yakında devreye girip (tahvil getirilerini sınırlama politikasından vazgeçmesi) serbest düşüşü durdurmak için adım atabileceğini düşünmeye başladık.

1662700130e3c84ffdf8855e923d2abda6f203e443_2_1200.jpg

>TCMB Rezervleri

2 Eylül ile biten haftada, TCMB’nin brüt döviz rezervleri 1,47 milyar dolar artışla 72,3 milyar dolar; altın rezervlerinde ise fiyat hareketi kaynaklı olarak 1,19 milyar dolar azalışla 39,6 milyar seviyesine geriledi. Toplam brüt döviz ve altın rezervleri 111,9 milyar dolara yükseldi.

16627001302d42bac6979cb9007629b509003e025c_3_1200.jpg

>TCMB Net Rezervleri

Emanet dövizler düşüldükten sonra (swap), TCMB’nin net rezervlerinin yaklaşık eksi 59,4 milyar dolar ile önemli bir değişim kaydetmedi.

16627001313132d8fada1e83f946471c925c10ef6d_4_1200.jpg

>TCMB Net Uluslararası Rezervler

Net uluslararası rezervlerde ise bir önceki haftaya göre yaklaşık 1,5 milyar dolar artış görülüyor.

16627001319b9764258543dc7db928664fed189b88_5_1200.jpg

>DTH

2 Eylül ile biten haftada, parite/fiyat etkisinden arındırılmış rakamlara göre, gerçek kişilerin döviz mevduatları (DTH) önceki haftaya göre değişmezken tüzel kişilerin ise 0,32 milyar dolar azaldı. Arındırılmamış verilere göre ise, gerçek kişilerin DTH 0,67 milyar dolar, tüzel kişilerin ise 0,35 milyar dolar azaldı. Toplam stok: 211,7 milyar dolar seviyesine geriledi.

1662700132d1a4fc9b9ccc1973d321454bdce2f4df_6_1200.jpg

>Menkul Kıymet İstatistikleri

2 Eylül ile biten haftada, yurtdışı yerleşikler 97,9 milyon dolar değerinde hisse senedi almış. Borsa İstanbul Bankacılık endeksinde son 2 haftada yaşanan yükseliş neredeyse %30 ama son 2 haftada yabancının alımı sadece 66 milyon dolar. Yaşanan bayram havasını ile bu rakamlar örtüşmüyor!

1662700132c0f1bc41ccece58aa1449544d2f3d5a4_7_1200.jpg

>Dolarizasyon

BDDK verisine göre KKM stoku 2 Eylül itibariyle 1,31 trilyon TL seviyesine ulaştı. Artış hızında ivme kaybı görülse de, artış devam ediyor. KKM’nin de bir nevi yabancı para enstrümanı olduğu düşünülürse, toplam yabancı para mevduatı toplam mevduat içindeki payı %71 ile rekor seviyelerde salınmaya devam ediyor.

1662700133561b90acb113521bda4eaaae9bbf976c_8_1200.jpg

>Fiili faiz oranları

TCMB’nin yüksek faizli ticari kredilere karşı menkul kıymet tesis etme zorunluluğu ardından ticari kredilerde (mavi kesik çizgi) sert düşüş devam ediyor.

1662700133237245f5b0b6954c6f49151a04caf6eb_9_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

EKONOMİ

HÜRMÜZ BOĞAZI KAPANIRSA NE OLUR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünya enerji güvenliğinin kalbinde yer alan Hürmüz Boğazı, küresel ticaretin ve petrol taşımacılığının en kritik geçitlerinden biridir. Ancak bu boğazın geçici dahi olsa kapanması, sadece bölgeyi değil, tüm dünya ekonomisini derinden etkileyebilecek bir kriz senaryosudur. Bu yazıda, Hürmüz Boğazı’nın önemi ve kapanmasının olası sonuçları detaylı bir şekilde incelenmektedir.

HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Hürmüz Boğazı, İran ile Umman arasında yer alır ve Basra Körfezi’ni Umman Denizi’ne bağlar.
Bu dar geçit, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, İran, BAE ve Katar’ın deniz yoluyla petrol ve doğalgaz ihracatında tek çıkış kapısı niteliğindedir.

  • Günlük yaklaşık 17-20 milyon varil petrol bu boğazdan taşınmaktadır.

  • Bu miktar, küresel petrol ticaretinin yaklaşık %20’sine denk gelir.

  • Ayrıca Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının da büyük bölümü bu yoldan geçer.

ENERJİ VE EKONOMİK SONUÇLARI

1. Petrol Fiyatlarında Şok Artış

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, arz şokuna yol açar.

  • Petrol fiyatları birkaç gün içinde 150-200 dolar/varil seviyelerine çıkabilir.

  • Enerji ithalatçısı ülkelerde enflasyonist baskılar oluşur.

  • Üretim maliyetleri artar, ekonomiler yavaşlar, stagflasyon riski doğar.

2. Küresel Tedarik Zincirinin Bozulması

  • Asya, Avrupa ve ABD’ye enerji taşıyan petrol tankerleri seferlerini durdurmak zorunda kalır.

  • Enerjiye bağımlı endüstriler (otomotiv, plastik, gübre vb.) ağır darbe alır.

  • Alternatif boru hatları kapasite olarak yetersizdir.

JEOPOLİTİK VE ASKERİ SONUÇLARI

1. ABD-İran Gerilimi Zirveye Çıkar

İran’ın boğazı kapatma tehdidi veya fiilî kapatma girişimi, ABD ve müttefiklerinin askerî karşılık verme ihtimalini doğurur.
Bölgedeki ABD Donanması’nın varlığı bu senaryo için hazırdır.

2. İsrail, Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri Tetikte Olur

İran’ın bu hamlesi bölge ülkeleri tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirilir.
Silahlanma hızlanır, bölgesel çatışma riski artar.

3. Askerî Müdahale ve Savaş Riski

Deniz yolunun açık tutulması için ABD önderliğinde çok uluslu bir askerî müdahale gündeme gelebilir.
Bu durum petrol bölgelerinde bombalamalara, deniz trafiğinin askıya alınmasına neden olabilir.

Irak Dışişleri Bakanı'ndan “Hürmüz Boğazı kapanırsa küresel enerji  piyasasında kriz çıkar” uyarısı

ALTERNATİF ENERJİ ROTALARI VAR MI?

  • Suudi Arabistan ve BAE, bazı petrolünü Hürmüz dışındaki boru hatlarıyla taşıyabilir.
    Ancak bu yolların kapasitesi sınırlı ve tüm ihracatı karşılamaktan uzaktır.

  • Katar LNG’si içinse alternatif güzergâh neredeyse yoktur.

TÜRKİYE’YE ETKİSİ NE OLUR?

  • Türkiye enerji ithalatının büyük kısmını bu bölgelerden sağlamaktadır.

  • Fiyatlar arttığında Türkiye’nin enerji faturası büyür → cari açık artar.

  • Bu durum TL üzerinde baskı oluşturur, enflasyon hızlanır.

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, sadece bölgesel değil, küresel bir kriz anlamına gelir. Petrol ve gaz piyasasında arz şoku yaratır, küresel ekonomiyi durma noktasına getirebilir. Jeopolitik gerilimlerin zirveye çıktığı bir ortamda bu boğazın güvenliği, dünya düzeni açısından kırılma noktasıdır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Limonlar Kredi Aldığında: Asimetrik Bilginin Finansal Sistemdeki Yankısı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların kredi sistemlerinde giderek daha sık karşılaştığımız bir tablo var: Gerçek kredi değerliliği taşımayan birey veya işletmelere, sistemsel boşluklar nedeniyle kredi limitleri açılıyor. Kredi puanı iyi görünüyor, limit mevcut—ama geri ödeme kabiliyeti yok. Neye benziyor, biliyor musunuz? George Akerlof’un 1970’te yazdığı kendisine Nobel iktisat ödülü aldıran “limon piyasası”na.

Asimetrik Bilgi Sorunu:

Akerlof’un teorisinde, alıcı ve satıcı arasındaki bilgi dengesizliği nedeniyle kaliteli ürünler (iyi arabalar) piyasadan çekilir, yerine “limonlar” (kötü arabalar) kalır. Bugünün kredi sisteminde ise:

  • Banka, müşterinin gerçek riskini göremiyor (ya da görmek istemiyor).
  • Müşteri, sistemin sunduğu limitlere ulaşıyor, kredi kullanıyor.
  • Böylece finansal piyasada “limon” krediler çoğalıyor: riskli, sürdürülemez, görünürde aktif.

Sonuç Ne Olur?

  • Gerçek değerliliğe sahip kullanıcılar daha pahalı krediye ulaşır.
  • Sistem, kendi içindeki çürüklüğü fark edemez.
  • Uzun vadede bu asimetrik bilgi, toplu bir güven krizine dönüşür. Tıpkı Akerlof’un uyardığı gibi…
  • Finansal sistemler gelişiyor, algoritmalar daha sofistike hale geliyor—ama hâlâ “insanı” göremeyen modellerle çalışıyoruz. Kredi vermek sadece matematik değil; güvenin, bağlamın ve davranışsal içgörünün birleşimidir.
  • “Kredi sadece bir limit değil, bir güven oyudur.”

Kredi sistemleri giderek daha sofistike hale geliyor. Algoritmalar, puanlama sistemleri, dijitalleştirilmiş değerlendirme modelleri… Peki ama hâlâ “insanı” göremeyen bu sistemler gerçekten güvenli mi?

George Akerlof, 1970’te “limon piyasası” teorisini ortaya attığında otomobil piyasasını örnek gösteriyordu. Bugün ise aynı teoriyi bizzat kredi piyasasının içinde yaşıyoruz: asimetrik bilgi, yani tarafların eşit derecede bilgi sahibi olmaması, sistemi yavaş yavaş çürütüyor.

Gözlemlerimden İki Sessiz Hikâye

Firma kârlı göründü, konkordatoya girdi. Bir yıl önce denetimini yaptığım bir firmayla denetim sırasında yaşadığımız bir anlaşmazlık yüzünden yollarımız ayrılmıştı. Geçtiğimiz günlerde konkordato ilan ettiklerini öğrendim. İlginçtir: Banka kredileri denetim sonrası son bir yılda ciddi oranda artmıştı. Bilanço ise temizdi—görünürde. Ama içini bilen biri olarak şunu söylemeliyim: stoklar şişirilmişti. Sayım tutanakları arasındaki fark 3 milyon dolar kadardı.

Stoklar yalansa, bilanço da yalandır. En kolay oynanan kalem de budur çünkü. “Stoklarda 3 milyon dolarlık yapay bir değerleme vardı—bu, bilanço üzerinde kar gibi görünse de gerçekte zarardı.” Bankalar ne yaptı? Kağıt üstündeki görüntüye bakıp kredi verdiler. Mali analizlerin yapamadığı tek şey stok denetimidir, stoklarda ne yazıyorsa kabul edilir. Şu sorularla meşgul olduklarını da hiç zannetmiyorum: Stok sayım tutanak raporu mevcut stoklarla karşılaştırıldı mı? Stok sayım tutanağını kim hazırlamış? Bağımsız denetim mi yoksa şirket personeli mi? Firma son yıllarda matrah artırmış mı? Tedarikçi bakiye hareketleri stok değer hareketleriyle uyumlu mu? Stoklarda dikkat çekici bir durum var mı? Hammadde stoğu mamül stoğundan fazla mı? Şirket ERP sisteminden stok değerleme raporu alındı mı? Sorular çoğaltılabilir.

Çalışanlarına maaşlarını ödemeyen firma, kredi kullanıyor.

Geçenlerde eski bir öğrencim aradı: Çalıştığı firma 3 aydır maaş ödemiyormuş ama aynı zamanda bankalardan kredi kullanmaya devam ediyormuş. Hatta patronunun yeni bir konut satın aldığını duymuş. Bana sorduğu soruya gelirsek: “İş davası açarsam banka hesaplarına bloke konulur mu?

Banka sistemleri SGK kayıtlarını kontrol etse, firmanın 3 aydır sigorta ödemediğini görecekti. Ama görmedi. Çünkü sistem, sadece rakama ve geçmiş skora bakıyor—insan hikâyesine değil.

Sonuç: Algoritmalar Belki Zekidir, Ama Kördür

Bugünün kredi algoritmaları geçmiş veriye dayanır, davranışı anlamaz, öyküyü okumaz. Böylece sistem, Akerlof’un tarif ettiği gibi, limonlarla doluyor: Gerçekte riskli olan ama kâğıt üstünde sorunsuz gözüken kredilerle. Sonuç? Gerçekten sağlıklı, krediye erişimi hak eden işletmeler bu gölgelerin altında kalıyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.