ŞİRKETLER
Kulüpler olmayan parayı harcamaya devam ediyor!

Yayınlanma:
3 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Finansal darboğazda bulunan Süper Lig kulüpleri 2022-23 sezonunun yaz transferlerine 108 milyon 195 bin Euro harcadılar. Bu dönemde kulüpler 104 milyon 237 bin Euro gelir elde ederken, net transfer bakiyesi ise -3 milyon 958 bin Euro oldu.
Transfer hareketlerine genel bakış
2022-23 sezonunda Süper Lig’de mücadele eden 19 kulübün 18’i, yaz transfer döneminde toplam 243 futbolcuyla sözleşme imzaladı. Transfer yasaklısı olan tek kulüp ise Kayserispor oldu. 243 futbolcunun 137’si yabancı oyunculardan oluşurken, 106 oyuncu ise Türk futbolcu olarak sözleşmeye imza attı. Yeni yabancı oyuncu transferleriyle Süper Lig’de yabancı oyuncu oranı da %46,3’e ulaştı.[1]
Yeni sözleşme imzalayan yabancı oyuncularla birlikte Süper Lig’de ülke pasaport sayısı da 55’e yükseldi. Kulüpler en fazla yabancı oyuncuyu 8 isimle Portekiz’den aldı. Bu ülkeyi 7’şer oyuncuyla Bosna Hersek, Fransa ve Senegal, 6’şar oyuncuyla da Brezilya izledi. En fazla yabancı oyuncuyu 12’şer isimle Adanademirspor ile MKE Ankaragücü transfer etti. En az yabancıyı ise 3 kişiyle Antalyaspor aldı.[2]
Kulüpler net transfer açığı verdiler
Süper Lig kulüpleri yaz dönemi transfere toplam 108 milyon 195 bin Euro harcayıp 104 milyon 237 bin Euro gelir elde ettiler. Buna göre kulüpler net 3 milyon 958 bin Euro açık verdiler. Diğer bir ifadeyle kulüplerimiz yaklaşık 4 milyon Euro borçlanmak durumunda kaldılar.
Transferde 19 kulüpten sadece beş kulüp açık verirken (Galatasaray, Beşiktaş, Hatayspor, Sivasspor ve Gaziantepspor); 11 kulüp ise net transfer fazlası verdi.
Toplam gelir-gider farkı sıfır olan ise sadece iki kulüp (Antalyaspor ve Ümraniyespor) bulunuyor. Hiç transfer harcaması yapmayan kulüp sayısı ise beşe ulaşıyor (Alanyaspor, Kasımpaşaspor, Kayserispor, Ümraniyespor ve İstanbulspor).
Transferde 4 kulübün üstünlüğü var
Transfere en fazla parayı 4 kulüp harcadı. Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un transfer giderleri 99.2 milyon Euro oldu. Bu tutar, toplam transfer harcamalarının %95’ine karşılık geliyor.
Transferde en fazla gelir elde edenler de yine aynı kulüpler oldu. Dört kulübün transfer gelirleri 77,9 milyon Euro olarak gerçekleşirken; bu gelir Süper Lig transfer gelirlerinin %74’ünü oluşturuyor.
Galatasaray ve Beşiktaş’ın net transfer açığı 22 milyon 50 bin Euro oldu. İki kulübün net transfer açığı, Süper Lig’in 2022 yaz dönem konsolide transfer açığının 5.57 katına ulaştı.
Dört kulüp son on yılda transfere 1 milyar Euro’ya yakın para harcadılar
Süper Lig’de bu yaz gerçekleştirilen transfer harcamalarının % 95’i dört büyük kulübe ait. Bu kulüplerin 2010-2022 arası transfer harcamaları toplamı ise 954 milyon Euro’ya ulaşmış durumda. Benim hesaplamalarıma göre de, dört kulübün toplam transfer harcaması bu süreçte Süper Lig’in toplam transfer giderlerinin % 91’ini oluşturuyor.
İsmail Şayan’a göre 2010-2022 arası transferlerde Galatasaray 320 milyon Euro harcamayla lider durumda. Galatasaray’ı 300 milyon Euro ile Fenerbahçe izliyor. Bu süreçte Trabzonspor 178 ve Beşiktaşta 156 milyon Euro harcadılar.
2010-22 arası gerçekleştirilen transfer harcamalarında dört kulübün transfer açıkları ise yine Şayan’ın hesaplamalarına göre, 361.9 milyon Euro oldu. Benim hesaplamalarıma göre de bu tutar aynı dönemde Türk futbol transfer açıklarının da % 85’ini oluşturuyor.
2010-23 arası transfer döneminde Süper Lig’in dört büyük kulübü içerisinde Galatasaray en fazla transfer zararı yapan kulüp. Galatasaray 147 milyon Euro net açıkla ilk sırada yer alırken, Fenerbahçe 110.4 milyon Euro ile ikinci sırada bulunuyor. Trabzonspor 61.8 milyon Euro ile üçüncü sıradayken, Beşiktaş ta 42.7 milyon Euro ile dördüncü sırada bulunuyor.
Galatasaray bu süreçte sadece bir kez net transfer fazlası verirken; Fenerbahçe 5 kez, Trabzonspor 4 kez ve Beşiktaş ta 3 kez net transfer fazlası verebildiler.
Batakta olan kulüpler nasıl transfer yapabiliyor?
Süper Lig kulüplerinin konsolide borçları 21 milyar TL’ye yükselmiş durumda. Yapılandırılan kredilerin faizlerini de eklediğimizde bu tutar 25 milyar TL’ye ulaşıyor neredeyse.
Süper Lig kulüp gelirlerinin yaklaşık 5.5- 6 milyar TL civarında olduğu dikkate alındığında, 25 milyar TL’lik bir borç stoku; 8,5 milyar TL düzeyinde birikimli zarar ve bunun neden olduğu toplam 6 milyar TL dolayında özkaynak açığı ile bu kulüplerin transfer yapabilecek parayı nasıl bulabildikleri ise tam bir muamma!
Dört kulübün lehine haksız rekabet üstünlüğü devam ediyor
Süper Lig’de 66 şampiyonluğun 64’üne [3] sahip dört aynı zamanda toplam gelirleri 6 milyar TL’ye ulaşan Süper Lig gelirlerinin de %68’ini kendi aralarında paylaşıyorlar. Dört kulübün 31 / 05/ 2022 tarihli finansallarına göre;[4]
– Toplam gelirleri 4.136 milyon TL,
– Toplam borçları 16.281 milyon TL,
– Birikimli zararları toplamı 7.913 milyon TL,
– Özkaynak açıkları – 4.528 milyon TL düzeyinde.
Yukarıdaki verilere ek olarak, dört kulübe 2022-23 sezonunda tanımlanan Takım Harcama Limitleri (THL) toplamı 4.762 milyon TL oldu. Bu tutar Süper Lig THL’nin %54,8’ini oluşturuyor.[5]
Sonuç
Süper Lig net borçlu liglerden birisi. Süper ligimiz ithalatçı bir lig olduğu kadar transferden zarar da eden bir lig konumunda. Transfer harcamaları kulüplerin finansal dengelerini bozan gider kalemlerinin en önemlisi. Süper Lig dış transferde 2015’ten itibaren dört kez önemli zarar yazdı. Bu zararların toplamı İsmail Şayan’ın hesaplamalarına göre 68,6 milyon Euro civarında.[8]Bu dört zararın üçü son 3 yılda transferde gerçekleşmiş durumda. Borçlanmaya dayalı bir stratejiyle faaliyetlerini devam ettiren, bu nedenle mali yetersizlikleri giderek artan, sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıyı tesis edemeyen kulüpler, sportif anlamda beklenen başarıya da ulaşamadılar.
Süper Lig transferde net borçlu liglerden birisi. Süper ligimiz ithalatçı bir lig. Transfer harcamaları kulüplerin finansal dengelerini bozan gider kalemlerinin en önemlisi. Borçlanmaya dayalı bir stratejiyle faaliyetlerini devam ettiren, bu nedenle mali yetersizlikleri giderek artan, sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıyı tesis edemeyen kulüpler, sportif anlamda beklenen başarıya da ulaşamadılar.
Türk futbol kaynaklarının ve gelirlerinin önemli bir kısmına sahip olan kulüpler, genel futbol yapılanmasının sağladığı ortam ve olanaklar ile zamanla haksız rekabet üstünlüğüne de ulaştılar. Süper Lig’de dengesiz rekabeti kendilerine bir kaldıraç olarak kullanan dört kulüp, bu kadar geniş kaynak ve olanaklara sahip olmasına karşın ne alt yapıda, ne üst yapıda Türk futbolunu ilerilere taşıyabilecek sürdürülebilir bir yapıyı oluşturamadılar. Ekonomik, finansal ve sportif olarak Türk futbolunu hak ettiği yere taşıyamadılar.
Tüm bu olumsuzluklara karşın bu kulüplerin haksız rekabet üstünlüklerini sürdürüyor olmaları, Türk futbolunu sportif kuraklığa, finansal bataklığa sürüklüyor. Futbol otoritesi başta transferler olmak üzere her kulübe mutlaka transferin finansmanının nasıl sağlanacağını sorgulamalı; kulüplere gelirlerinin üzerinde takım harcama limitleri tanımlamamalı; tüm kulüplere eşit mesafede olabilmelidir.
Türk futbolunun kıt kaynakları dengede rekabeti maksimize, haksız rekabeti minimize edebilecek şekilde optimal olarak kulüpler arasında dağıtılmalı ve rekabetçi denge seviyesi yükseltilmelidir. Sürdürülebilir ve sağlıklı bir mali yapıyı oluşturmadan kalıcı bir sportif başarıya ulaşmanın mümkün olamayacağını altmış beş yıllık profesyonel futbol hayatımızda gördük.
Bunu Türkiye Futbol Federasyonu yapabilir mi?
Bu soruyu siz yanıtlayın.
Kaynaklar:
[1] https://www.transfermarkt.com.tr/wettbewerbe/europa
[2] “243 Yeni Transfer”, Cumhuriyet, 10 Eylül 2022.
Şayan, https://twitter.com/is_xs/status/1568301906564644865?s=20&t=LooBhRe72M-sjo5VxHNr1w
[3] https://tff.org/default.aspx?pageID=545
[4] https://www.kap.org.tr/tr/sirket-bilgileri/ ‘de yer alan kulüp finansallarından alınarak hesaplanmıştır.
[5] Tuğrul AKŞAR, “Takım Harcama Limitleri: Olmayan Parayı Harcama Limitleri”, 24 Haziran 2022,
haberler-makaleler/genel/122-tugrul-aksar/5590-thl-federasyonfutbol.html”>https://futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/122-tugrul-aksar/5590-thl-federasyonfutbol.html
Tuğrul AKŞAR – Dünya
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

Yayınlanma:
10 saat önce|
26/06/2025Yazan:
Onur Çelik
Şirketlerin kâr ederek sürdürülebilir şekilde büyümek ve marka değerlerini artırabilmeleri için, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyerek kurumsallaşma yolculuğuna çıkmaları artık bir zorunluluk.
Bu süreçte en önemli sermaye ise şüphesiz kaliteli insan kaynağı. İnsan kaynağı deyince şirketin her departmanında görev yapan çalışanlar akla gelse de, bu yazımda şirketin geleceğine yön verecek vizyon ve stratejiler ortaya koyması gereken, icra kuruluna hedef belirleyecek ve bu hedeflerin takibini yapacak Yönetim Kurulu üyeleri özelinde bağımsız üyelere değinmek istiyorum.
Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Nedir?
Malum şirketlerde genelde hissedar üyeler, işin doğası gereğince yönetim kurulu üyeleri olurlar. Hissedarların, şirket yönetim kurulu üyesi olabilmeleri için taşımaları gereken belirlenmiş özel şartlar yok. Ancak şirketin geleceğine yön verecek böylesine önemli bir kurulda yer alacak kişilerin günümüzün zorlu rekabet şartlarında asgari üniversite mezunu olması, en az bir yabancı dil konuşabilmesi, işin gerektirdiği deneyim ve bilgiye sahip olması beklenir.
Peki ama şirketi başarılı bir şekilde yönetmek, kurumsal bir yapıya evirerek daha da büyütmek, gelecek nesillere devredebilmek için sadece hissedar yönetim kurulu üyeleri yeterli mi? Maalesef hayır. Okuyucularımızın akıllarına, şirketlerin zaten profesyonel icra kurulları, genel müdürleri, direktörleri yok mu düşüncesi gelebilir. Tabi ki çoğu şirkette bu kişiler mevcut ama icra organları ile yönetim kurulunun görevlerinin net bir şekilde ayrılması ve icrada yer alan kişilerin aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği şapkasını taşımaması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum. İşte bu nedenle şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesi şart.
Her ne kadar Türk Ticaret Kanun’una göre bağımsız yönetim kurulu üyeliği yasal bir zorunluluk olmasa da Sermaye Piyasası Kanun’una göre halka açık şirketlerde bu bir zorunluluk. Nitekim, SPK tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliğinde de yönetim kurulu içerisindeki bağımsız üye sayısı toplam üye sayısının üçte birinden az ve her durumda bağımsız üye sayısı ikiden az olamayacağı düzenlenmiştir.
Konunun özüne değindiğimize göre, bağımsız yönetim kurulu üyesi nedir bu soruya cevap verecek olur isek, icrada görevli olmayan, üyelik haricinde şirkette başkaca herhangi bir idari görevi veya kendisine bağlı icrai mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunmayan ve şirketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olmayan kişi olarak tanımlanabilir.
Kimler Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Olabilir?
Kurumsal Yönetim Tebliğine göre özetle aşağıdaki kriterlerin tamamını taşıyan yönetim kurulu üyesi bağımsız üye olarak nitelendirilir:
- Şirket hissedarı olmamalı
- Son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmamalı
- Son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimi (vergi denetimi, kanuni denetim, iç denetim de dahil), derecelendirilmesi ve danışmanlığı olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin önemli ölçüde hizmet veya ürün satın aldığı veya sattığı şirketlerde, hizmet veya ürün satın alındığı veya satıldığı dönemlerde, ortak (%5 ve üzeri), önemli görev ve sorumluluklar üstlenecek yönetici pozisyonunda çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması.
- Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması.
- Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında üye olarak seçildikten sonra tam zamanlı çalışmıyor olması.
- Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşik olması.
- Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması.
- Şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması.
- Şirketin yönetim kurulunda son on yıl içerisinde altı yıldan fazla yönetim kurulu üyeliği yapmamış olması.
- Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması
Sonuç
Günümüz dünyasında eğer bir şirketin yönetim kurulu, şirketin yeni ufuklara yelken açmasını sağlayabilecek vizyona sahip, hızlı ve rasyonel kararlar alabilen, icra kuruluna şirketin vizyonu doğrultusunda yön verebilen, strateji belirleyen, tabiri caiz ise şirketin beyni olabilecek insanlardan oluşuyor ise o şirketin bir geleceği olması mümkün. Bu kurulun üyelerinin sadece hissedarlardan oluşması ise maalesef yeterli olmamakta. Mutlaka alanında uzman profesyonel yönetici, mali işler & finans uzmanı, hukukçu, mühendis veya akademisyen olan bağımsız üyelerin şirket yönetim kurulunda yer almaları bu anlamda son derece önemli ve değerli bir kazanım. Bu kişiler, çıkar çatışmasından uzak kalarak, icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri içerisinde görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapabilme olanağı ile de tüm paydaşlara ayrıca güven verebilirler.
Son söz olarak, gerek hissedar kökenli gerekse bağımsız olsun, şirketlerimizde kadın yönetim kurulu üyelerimizin sayısının artması da en büyük temennimiz.
Onur ÇELİK-CFO/YMM
GÜNCEL
Veri Okumayan Yönetici, Karanlıkta Yürür

Yayınlanma:
2 gün önce|
25/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Şirket yöneticilerinin etkin kararlar alabilmeleri için yalnızca içgüdülerine değil, düzenli ve doğru veri akışına da ihtiyaçları vardır. Bu bağlamda, farklı zaman dilimlerinde hazırlanan raporlar, şirketin genel sağlığını izlemek, performansını ölçmek ve stratejik planlamaları şekillendirmek açısından vazgeçilmezdir. Bu makalede haftalık, aylık, üç aylık (çeyreklik) ve yıllık olarak izlenmesi gereken temel raporlar ve bunların yönetsel önemi ele alınacaktır.
1. Haftalık Raporlar
🔹 Nakit Akış Raporu
Haftalık nakit giriş ve çıkışlarını gösterir. Likidite sorunlarını erken teşhis ederek ani ödeme problemlerinin önüne geçilmesini sağlar.
🔹 Satış ve Sipariş Raporu
Ürün bazlı satışlar, siparişlerin durumu ve iptaller bu raporda yer alır. Kısa vadeli satış stratejileri bu verilere göre şekillenir.
🔹 Operasyonel Performans Raporu
Üretim kapasitesi, makine kullanımı, vardiya verimliliği gibi metrikleri içerir. Gecikmeleri ve verimsizlikleri tespit etmeye yardımcı olur.
🔹 Stok Durum Raporu
Stokların yeterliliği, devreden ürünler ve kritik stok seviyeleri kontrol edilir. Stok fazlalığı veya eksikliğine karşı hızlı aksiyon almayı sağlar.
2. Aylık Raporlar
🔹 Aylık Gelir-Gider Tablosu (Kâr/Zarar Raporu)
Şirketin mali durumu, kârlılığı, maliyet yapısı ve gider kalemleri analiz edilir. Bütçe kontrolü açısından kilit rol oynar.
🔹 Bütçe Gerçekleşme Raporu
Planlanan bütçe ile gerçekleşen harcamalar karşılaştırılır. Sapmaların nedenleri incelenir ve bütçe disiplinini sağlamak adına iyileştirmeler yapılır.
🔹 Personel Performans ve Devam Raporu
Personel devamsızlıkları, üretkenlik, prim hak edişleri ve memnuniyet gibi göstergeleri içerir. İnsan kaynakları politikalarını yönlendirir.
🔹 Müşteri Memnuniyeti ve Şikayet Raporu
Hizmet kalitesi ve müşteri sadakatinin ölçülmesi açısından önemlidir. Marka imajının korunmasına katkı sağlar.
3. Üç Aylık (Çeyreklik) Raporlar
🔹 Finansal Durum Raporu
Bilanço, gelir tablosu ve nakit akışlarının dönemsel özeti sunulur. Mali sağlamlık ve sürdürülebilirlik ölçülür.
🔹 Stratejik Hedef Gözden Geçirme Raporu
Yıl başında belirlenen hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı analiz edilir. Gerekirse stratejiler yeniden şekillendirilir.
🔹 Pazar ve Rekabet Raporu
Rakiplerin fiyatlama, pazar payı ve stratejik adımları değerlendirilir. Şirketin pazardaki konumu netleştirilir.
4. Yıllık Raporlar
🔹 Yıllık Finansal Raporlar
Tüm yılın bilançosu, gelir tablosu, nakit akışı ve dipnotlarla birlikte detaylı şekilde sunulur. Yatırımcılar, denetçiler ve kredi kuruluşları için temel dokümandır.
🔹 Yatırım ve Sermaye Harcama (CAPEX) Raporu
Sabit kıymet yatırımları, tesis ve ekipman harcamalarının yıllık özeti sunulur. Yatırımların geri dönüşü değerlendirilir.
🔹 Risk ve İç Denetim Raporu
Finansal, operasyonel ve hukuki riskler analiz edilir. İç kontrol sistemlerinin yeterliliği ölçülür.
🔹 Kurumsal Performans Raporu
Şirketin genel stratejik başarısı, yöneticilerin performansı ve kurumsal yönetim ilkelerine uyumu gözden geçirilir.
Neden Bu Raporlar Hayati Önem Taşır?
-
Veriye Dayalı Yönetim: Sezgisel kararlar yerine ölçülebilir, doğrulanabilir sonuçlara dayanmak.
-
Erken Uyarı Sistemi: Riskli durumlara karşı önceden tedbir alma imkânı.
-
Yatırımcı Güveni: Finansal şeffaflık sayesinde dış paydaşlara güven verme.
-
Rekabet Avantajı: Pazarın nabzını tutarak hızlı ve isabetli adımlar atma.
-
Süreç Verimliliği: İş süreçlerinde iyileştirme fırsatlarını zamanında yakalama.
Bu raporları düzenli ve disiplinli şekilde takip eden yöneticiler, sadece krizleri önlemekle kalmaz; aynı zamanda büyümeyi planlı ve sürdürülebilir şekilde yönetme becerisi kazanır. Başarılı şirketlerin ardındaki en büyük sır, doğru raporları doğru zamanda okuyabilen yöneticilerdir.

Günümüzün hızla değişen iş dünyasında şirketlerin başarısı sadece CEO’nun vizyonuna değil, CFO’nun yönetsel karakterine ve stratejik katkısına da bağlıdır. CFO’lar artık sadece finansal raporlama yapan değil; aynı zamanda strateji belirleyen, dönüşüm yöneten ve ekipleri şekillendiren liderlerdir. Bu bağlamda CFO’ları dört farklı tipte sınıflandırmak mümkündür:
1. Finansal CFO
Odağı: İç süreçler | Yaklaşımı: Taktiksel
Finansal CFO, klasik anlamda CFO rolünü temsil eder. Bu tür CFO’lar daha çok aşağıdaki alanlarda uzmanlaşır:
-
Uyum ve Kontroller: Mevzuatlara uygunluk, iç denetim ve kontrol süreçlerinin etkinliği.
-
Bütçeleme ve Raporlama: Finansal verilerin hazırlanması, bütçe planlaması ve performans raporlaması.
-
Risk Yönetimi: Finansal ve operasyonel risklerin önlenmesi ve yönetilmesi.
-
İçe Odaklılık: İç süreçlerin iyileştirilmesine ve mali disiplini sağlamaya yönelik karar alma.
-
Tepkisel Karar Alma: Krizlere ve ani gelişmelere tepki verme odaklı yaklaşımlar.
Bu profil, özellikle finansal düzenlemelerin ön planda olduğu sektörlerde tercih edilir.
2. Operasyonel CFO
Odağı: Dış süreçler | Yaklaşımı: Taktiksel
Operasyonel CFO’lar, sadece finansal değil aynı zamanda operasyonel süreçleri yöneten liderlerdir:
-
İnsan Yönetimi: Ekip yönetimi, motivasyon ve performans odaklı liderlik.
-
Disiplinlerarası İşbirliği: Farklı bölümlerle koordinasyon içinde çalışmak.
-
Dış Şeffaflık: Paydaşlarla güçlü iletişim ve dış görünürlük.
-
İcra Mükemmelliği: Stratejilerin operasyonel düzeyde hayata geçirilmesini sağlamak.
-
Ekip Kuruculuğu: Güçlü, verimli ve uyumlu ekipler oluşturmak.
Bu tür CFO’lar, büyüyen organizasyonlarda operasyonel başarıyı artırmak için kritik rol oynar.
3. İş CFO’su
Odağı: İç süreçler | Yaklaşımı: Stratejik
İş CFO’su, verilerle yön veren ve strateji geliştirme süreçlerine aktif katkı sunan liderdir:
-
İş Zekâsı: Şirketin tüm departmanlarını anlamak ve analiz etmek.
-
Strateji Sürücüsü: Uzun vadeli hedeflerin belirlenmesine katkı sağlamak.
-
Veri Odaklı Kararlar: İş zekâsı araçlarını kullanarak kararlar almak.
-
Operasyonel Anlayış: Operasyonların verimliliği üzerine derin bilgiye sahip olmak.
-
İçsel Etki: Şirket içinde liderlik ve etki gücüne sahip olmak.
Özellikle veriyle yön verilen, analitik gücü yüksek şirketlerde bu tip CFO’lar vazgeçilmezdir.
4. Stratejik CFO
Odağı: Dış süreçler | Yaklaşımı: Stratejik
Stratejik CFO, işin geleceğini şekillendiren ve şirketi rekabetin ötesine taşıyan liderdir:
-
Değer Yaratıcı: Finansal değer üretmeye odaklı stratejiler geliştirir.
-
Yönetim Kurulu Etkileyicisi: Üst düzey karar alma süreçlerinde aktif rol alır.
-
Müşteri Şampiyonu: Müşteri deneyimini finansal stratejilere entegre eder.
-
İnovasyon Sürücüsü: Yeni fikirlerin uygulanmasında öncülük eder.
-
Dönüşüm Lideri: Dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve kültürel değişim gibi büyük ölçekli değişim süreçlerini yönetir.
Bu CFO tipi, şirketin geleceğini inşa ederken iç ve dış paydaşlarla güçlü ilişkiler kurar.
Hangi CFO tipi olduğunuzu bilmek, hem kariyer gelişiminiz hem de kurumunuza katkınızı artırmak açısından önemlidir. Kurumlar, CFO’nun bu dört rol arasında hangi kombinasyonda uzmanlaştığını bilerek hem stratejik konumlanmalarını güçlendirir hem de değişen dünyaya daha uyumlu hale gelir.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (848)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.144)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (453)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.853)
- GÜNCEL (3.234)
- GÜNDEM (3.199)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.251)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (475)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.059)
- Ali Coşkun (24)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (65)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (569)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (36)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ OKUMALARI-II

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Veri Okumayan Yönetici, Karanlıkta Yürür

Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Papara’dan açıklama: Özür diledi

Firma Finans Bilinci Neden Stratejik Bir Güçtür?

Finansın En Önemli 10 Formülü ve Önemi

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül
- SON DAKİKA | Borsa günü düşüşle tamamladı 26/06/2025
- İkinci el araçta 6 ay 6 bin km ve ilan kısıtlaması 2026’ya uzatıldı 26/06/2025
- TEMMUZ ASGARİ ÜCRET ZAMMI: Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Asgari ücret ara zammı ne kadar olacak? 26/06/2025
- Diyarbakır Türkiye’nin enerji arz gücüne katkı sağlıyor 26/06/2025
- İnşaat malzemesi sanayi bileşik endeksi yılın ilk artışını gösterdi 26/06/2025
- SON DAKİKA | Kamu işçilerinin zam pazarlığında ikinci teklif tarihi belli oldu 26/06/2025
- TCMB rezervlerinde 7 haftanın ardından ilk gerileme 26/06/2025
- Trump, Çin ile ticaret anlaşması imzaladıklarını bildirdi 26/06/2025
- Resmi Gazete'de bugün (27.06.2025) 26/06/2025
- Bessent, "Bölüm 899" düzenlemesinin vergi tasarısından çıkarılmasını istedi 26/06/2025
- Beyaz Saray: Ticaret anlaşmaları için son tarih kritik değil 26/06/2025
- Çoğu Fed yetkilisi Temmuz'da faiz indirimine karşı 26/06/2025
- İkinci el otomobil satışında 6 ay-6 bin kilometre kısıtlaması uzatıldı 26/06/2025
- "Türkiye'nin maliyet bazlı rekabet gücü 2015 yılı seviyesinin altına indi" 26/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı