Yeni nesil harçlık sistemine yön verecek birbirinden faydalı özelliklerle Manibux yenilendi. Kullanıcı dostu yeni arayüz, ebeveynlere özel yeni fonksiyonlar ve çocuklara özel uygulamalarla güncellenen Manibux, çocuklara finansal bilinç̧ ve para yönetimi becerisini güvenli ve eğlenceli bir şekilde kazandırırken kendi harçlıklarını özgürce yönetme imkanı sağlıyor.
Manibux’a “Dijital Kumbara” özelliği geldi!
Artık çocuklar Dijital Kumbara ile harçlıklarını kolayca biriktirip takip edebilecek, belirledikleri hedefler üzerinden görevleri tamamlayarak istediği ürünleri alabilecek, dilerlerse kazançlarını bağışlayabilecek, anlık olarak ebeveynlerinden ve akrabalarından harçlık isteyebilecekler. Başta Dijital Kumbara olmak üzere yeni özelliklerini 21 Aralık’ta gerçekleştirilen etkinlikte tanıtan Manibux, çocukların finansal okuryazarlığını geliştirmeyi amaçlıyor.
Küresel ekonomik belirsizlikler ve resesyon endişeleri, herkesi birikim yapmaya ve tasarrufları daha iyi değerlendirmeye yönlendirirken, her kuşak için finansal okuryazarlık kavramının önemi arttı. Bu durum, finansal teknolojileri eğitimle bir araya getiren ve edu-fintech olarak anılan alanı daha popüler hale getirdi. 8-18 yaş grubunu hedefleyen, Türkiye’nin çocuklar için geliştirilen ilk ve tek dijital harçlık uygulaması Manibux, başta Dijital Kumbara olmak üzere yeni özelliklerini 21 Aralık’ta gerçekleştirilen etkinlikte tanıttı.
Ucuz telefonlar bile bir asgari ücretli vatandaşı zorluyor. Peki bir Apple ekosistemine sahip olmak için asgari ücretle neler alınabilir?
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Manibux Kurucusu Psikolojik Danışman Canan Akmanoğlu Bayrak, “Türkiye’nin ilk ve tek dijital harçlık uygulaması olarak hayata geçirdiğimiz Manibux, çocuklara finansal okuryazarlığı ve para yönetimi becerisini güvenli ve eğlenceli bir şekilde kazandırma hedefiyle, davranış temelli sosyal etki oluşturmak amacıyla yenilendi. Manibux, ebeveyn ve çocuk arasındaki harçlık ilişkisini oyunlaştıran ve çocuklara tasarruf bilinci kazandıran Dijital Kumbara başta olmak üzere yeni özellikleriyle ülkemizdeki 18 milyon çocuğun harçlık uygulaması olma hedefini taşıyor” dedi.
Manibux’ın çocuklara paranın yalnızca harcanabilir değil, biriktirilebilir ve bağışlanabilir bir şey olduğunu gösterme amacı taşıdığını vurgulayan Canan Akmanoğlu Bayrak, “Bir anne ve psikolojik danışman olarak çocuklara eşit fırsatlar verildiğinde kendi bütçelerini yönetmeyi başarabileceklerine inanıyorum. Amacımız doğrultusunda Manibux’ı hem ebeveynlerin hem de çocukların finansal okuryazarlık ve sorumluluk bilincini artıracak şekilde yeni özelliklerle zenginleştirdik. Çocuklar kendilerine hedefler koyarak para biriktirmeye başlayabilecek, velilerinden ek harçlık talep etmek için yeni görevler isteyebilecek, harçlıklarından biriktirdikleri miktarları sivil toplum kuruluşlarına bağışlayabilecek. Manibux, eğlenceli, oyunlaştırılmış ve eğitici arayüzüyle çocukları yakalamayı başarırken, ebeveynler de çocuklarının harcamalarını güvenle kontrol edebilme ve çocuklarına tasarruf bilinci kazandırma özgürlüğüne kavuşuyor” diye konuştu.
Ön ödemeli harçlık kartı ve harçlık transferi özellikleri de sunuyor
Dijital Kumbara özelliğinin yanı sıra ebeveynlere 7/24 harçlık transferi yapabilme olanağı sunduğunu dile getiren Manibux Kurucusu Canan Akmanoğlu Bayrak, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Bugün yetişkinler gerek mağazada, gerek dijital ortamda pek çok ödemesini temassız kartlarla gerçekleştiriyor. Çocukların da aynı deneyimi yaşayabilmesi için, okulda, kantinde, markette, internette yaptıkları harcamalarda kullanabilecekleri güvenli bir harçlık kartı da sunuyoruz. Çocuklar, erken yaştan itibaren harcamalarını kontrol edebilme, bütçelerini yönetme, paranın değerini anlama şansı buluyor ve finansal anlamda kendi kararlarını verebilmeyi ailede öğreniyor. Dijital Kumbara ve bağış özelliklerimizle Manibux’ın çocuklara ve ebeveynlere sunduğu olanakları artırıyor, çocukların finansal okuryazarlık eğitimlerinin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyoruz. Manibux, fintech çevikliğini bir eğitim ve sosyal etki girişimi olma odağından uzaklaşmadan korumayı ve çağın gerekliliklerine uygun olarak gelişmeyi sürdürecek.”
Bankacılığı bırakan ya da bankadan emekli olan eski bankacılar, sahip oldukları bilgi, deneyim ve geniş iş ağı sayesinde farklı sektörlerde birçok alanda faaliyet gösterebilmektedir. Aşağıda bankayı bırakan ya da emekli olan bankacıların en çok yöneldiği işler başlıklar hâlinde sıraladık:
1. Finansal Danışmanlık ve Eğitim
Bireysel ve kurumsal danışmanlık: KOBİ’lere finans yönetimi, nakit akışı, kredi yönetimi gibi konularda danışmanlık verirler.
Eğitmenlik ve seminerler: Bankacılık tecrübelerini aktararak üniversitelerde ders verir veya özel eğitim kurumlarında eğitmenlik yaparlar.
2. Kendi İşini Kurma (Girişimcilik)
Finans ve sigorta acenteliği: Emeklilik, hayat sigortası, BES danışmanlığı gibi alanlarda sigorta acentesi açarlar.
Danışmanlık ofisi / mali müşavirlik işbirliği: Mevzuata hâkim kişiler muhasebe firmalarıyla ortak projeler yürütür.
Kafe, butik, e-ticaret gibi daha sosyal veya ilgi alanlarına dayalı girişimlerde bulunurlar.
3. Gayrimenkul Sektörü
Emlak danışmanı / yatırım uzmanı: Özellikle ticari gayrimenkulde banka kredisiyle alım-satım yapanlara danışmanlık verirler.
Gayrimenkul değerleme uzmanlığı: SPK lisansı alarak profesyonel değerleme işleri yaparlar.
Proje yönetimi, uyum (compliance) gibi alanlarda görev alırlar.
5. Kurumsal Şirketlerde Üst Düzey Yöneticilik
Finans veya risk yönetimi birimlerinde CFO, CRO veya danışman rollerinde çalışırlar.
Holdingler, leasing, faktoring, sigorta şirketleri gibi finansal yapıların yönetim kadrolarında görev alabilirler.
6. Aracı Kurumlar ve Portföy Yönetim Şirketleri
Yatırım danışmanlığı: Bireysel yatırımcılara portföy planlama ve piyasa analizi yaparlar.
Menkul kıymetler alım-satımı ve fon danışmanlığı alanında çalışırlar.
7. Denetim ve Uyum (Compliance)
Bağımsız denetim firmaları, özellikle bankacılık kökenli deneyimli kişileri iç kontrol, denetim ve risk yönetimi pozisyonlarında değerlendirir.
MASAK, BDDK, SPK gibi düzenleyici kurumlara danışmanlık hizmeti verirler.
8. Yazarlık, Köşe Yazarlığı, YouTube / Sosyal Medya
Tecrübelerini aktararak finansal okuryazarlık alanında içerik üretirler.
LinkedIn, YouTube, blog sayfaları gibi mecralarda ekonomi yorumculuğu yaparlar.
9. Siyasi / Sivil Toplum Görevleri
Yerel yönetimlerde veya sivil toplum kuruluşlarında görev alabilirler.
Bazıları siyasi danışmanlık, yerel meclis üyeliği gibi pozisyonlara da yönelir.
Örnekler:
Eski Pozisyonu
Yeni Yöneldiği İş
Şube Müdürü
Kredi danışmanlığı / Eğitimci
Portföy Yöneticisi
Gayrimenkul danışmanı / Bireysel emeklilik uzmanı
Teftiş Kurulu Üyesi
İç denetim danışmanı / Risk yönetimi uzmanı
Krediler Müdürü
KOBİ danışmanlığı / Müşavirlik işbirliği
Bankacı Emekliliğinin Avantajları
Tecrübe: Finansal piyasalar, mevzuat, kredi analizi gibi konularda yıllara dayalı deneyim.
İletişim Ağı: Kurumsal ve bireysel müşteri çevresi sayesinde kolay iş bağlantısı kurma avantajı.
Analitik Düşünme Yetisi: Riskleri değerlendirme ve çözüm geliştirme becerisi.
Yeni Nesil Bankacı Emeklileri Ne Yapıyor?
Günümüzde birçok eski bankacı YouTube kanalı açarak finansal okuryazarlık içerikleri üretiyor, sosyal medya üzerinden bireysel danışmanlık hizmeti veriyor. Bazıları ekonomi yazarına dönüşürken, bazıları da yerel siyasete veya sivil toplum kuruluşlarına yöneliyor.
Bankacılık kariyerini sonlandıranlar için hayat yeni başlıyor. Geniş bir bilgi birikimine sahip bu profesyoneller, ikinci kariyerlerinde sadece gelir üretmekle kalmıyor, aynı zamanda topluma fayda sağlayacak hizmetler de sunuyorlar. Özellikle girişimcilik ve danışmanlık alanında öne çıkan bu dönüşüm, bankacıların emeklilik sonrası üretken kalabileceğinin güçlü bir kanıtı.
Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.
Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.
Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.
Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.
Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor
Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.
Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”
BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro
Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.
BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi
2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.
Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?
Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller
Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:
Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.
Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.
Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.
Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği
Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.
Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları
Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:
Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.
Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.
Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.
Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart
Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:
Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,
Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,
Hukuki güven ortamının sağlanması,
Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.