Connect with us

GÜNCEL

47’inci ABD Başkanı Donald Trump oldu

Yayınlanma:

|

Başkanlık yarışında önde giden Donald Trump, kritik eyalet Winconsin’i de kazanarak 276 delegeye ulaştı.

Trump Alaska’yı da alarak 3 delege daha kazandı.

Bu kazanımlarla birlikte Trump’ın 47’inci ABD Başkanı olacağı kesinleşti.

Trump kampanya boyunca dilini sertleştirmekten çekinmedi. Muhalifler için “içerideki düşman” benzetmesi yapması ve böylesi “tehditler” için gerekirse ordunun da harekete geçebileceğine işaret etmesi büyük tepki topladı. Kendisiyle mesaisi olanların ona yönelik “faşist” tanımlaması çok tartışıldı.

Trump şimdi bir kez daha Beyaz Saray’a gitmeye hazırlanırken ona oy vermeyenler, bağımsız basın organlarına ve muhaliflere nasıl bir üslupla muamele edeceği konusunda huzursuz.

Söylediklerini yapar mı yapmaz mı bilinmez fakat ABD böyle bir iklime girerse, dünyanın başka demokrasileri için de sonuçlar doğabileceği, otoriter eğilimli yönetimlerin elinin güçlenebileceği söylenebilir.

Cumhuriyetçi Aday Donald Trump, Florida’daki Trump Genel Merkezi’nde yaptığı konuşmada, seçim zaferi ilan etti.

Konuşmasına bunun tarihi bir başarı olduğunu söyleyerek başlayan Trump, “Çocuklarımızın ve sizin hak ettiğiniz güçlü güvenli ve müreffeh Amerika’yı yaratana kadar durmayacağız” dedi.

“Amerika’nın altın çağı” için söz veren Trump, “Ülkemizin iyileşmesine yardım edeceğiz. Yardıma muhtaç bir ülkemiz var. Sınırlarımızı, ülkemizle ilgili her şeyi düzelteceğiz. Bu gece tarih yazmamızın bir sebebi var” diye ekledi.

Trump kampanyası: Biden tebrik etti, devir sürecini görüşmek için Beyaz Saray’a çağırdı

Trump kampanyası ekibi, Başkan Joe Bien’ın seçilmiş Başkan Donald Trump’ı arayıp, zaferini kutladığını ve eski başkanı devir sürecini görüşmek üzere Beyaz Saray’a davet ettiğini duyurdu.

Trump’ın Sözcüsü Steven Cheung “Başkan Trump, kısa sürede yapılacak görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyor aramadan dolayı minnettar” dedi.

Donald Trump, 2020’de Biden’a karşı kaybettiği seçimden sonra, geleneği bozmuş ve rakibini davet etmemişti.

Amerikan başkanları genelde göreve başlayacak yönetimi Beyaz Saray’a davet ediyor ve sonra birlikte yemin töreni için ABD Kongresine gidiyorlar. Trump, 2021’deki törene katılmamıştı.

‘Türkiye – ABD ilişkilerinde kısa vadeli, somut kazanımlar görülecek’

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen’e göre Trump’ın Ocak’ta Beyaz Saray’a geri dönmesi durumunda Türkiye-ABD ilişkilerinde kısa vadeli somut kazanımlar görülecek.

Ülgen, ilişkilerde beklenilen ivme değişikliğinin temelinde Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arasında “geçmişte var olan yüksey düzeyli ilişkinin” rol oynadığını söyledi.

Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından Trump’ın seçim zaferini “Dostum Donald Trump’ı tebrik ediyorum” diyerek kutladı.

Ülgen’e göre Trump’ın iktidara gelmesiyle birlikte ABD’nin Suriye politikasında değişime gitmesi ihtimali de oldukça yüksek.

EDAM direktörü ayrıca Türkiye’nin Filistin tutumunun Trump’ın İsrail politikalarıyla “tam bir tezat” oluşturduğunu ve bunun Ankara-Washington hattında “sorun yaratabileceğini” söyledi.

bbc

Okumaya devam et

EKONOMİ

Sistemi Anlayanın Şirketi Büyür: Termodinamik Gibi Yönetin

Termodinamik yasaları birebir değil, ama metaforik ve sistemsel bir bakış açısıyla iş dünyasına uyarlanabilir. Şirketlerin canlı bir organizma gibi enerji alışverişi içinde olması, entropiyi azaltma çabası ve kaynakları etkili kullanma hedefi, termodinamiğin temel ilkeleriyle örtüşür.

Yayınlanma:

|

Termodinamik yasaları genelde fiziksel sistemleri anlamak için kullanılır, fakat bu yasaların temel prensipleri iş hayatına metaforik ve stratejik katkılar da sağlayabilir. Aşağıda her bir yasanın iş dünyasına olası katkılarını açıklayalım:

1. Birinci Yasa (Enerjinin Korunumu): Enerji yoktan var edilemez, vardan da yok edilemez; sadece dönüşür.

🔹 İş hayatındaki karşılığı:
Hiçbir kaynak (insan gücü, zaman, sermaye) boşa gitmez; her yatırım, çaba ya dönüşür ya da başka bir çıktıya evrilir.
🔹 Uygulama örneği:
Yapılan bir Ar-Ge yatırımı doğrudan başarı getirmese bile, bilgi birikimi veya başka bir projeye zemin hazırlayabilir.

2. İkinci Yasa (Entropi Yasası): Kapalı sistemlerde düzensizlik (entropi) zamanla artar.

🔹 İş hayatındaki karşılığı:
Düzenli yönetilmezse her iş sistemi zamanla karmaşıklaşır ve verimsiz hale gelir.
🔹 Uygulama örneği:
Bir şirkette süreçler sürekli iyileştirilmezse bürokrasi artar, verim düşer. Süreç yönetimi, otomasyon ve düzenli denetim, entropiyi düşürmeye yardımcı olur.

3. Üçüncü Yasa (Mutlak Sıfırda Entropi Yoktur): Mutlak sıfır sıcaklığa yaklaşıldıkça entropi minimuma iner.

🔹 İş hayatındaki karşılığı (soyut):
Tam düzen, ancak mutlak durağanlıkla mümkündür – ki bu da iş dünyasında ölümdür.
🔹 Uygulama örneği:
Hiç hata olmayan bir sistem muhtemelen hareketsizdir. Yani durağanlık, inovasyonun yokluğunu gösterir.

4. Sıfırıncı Yasa (Termal Denge): İki sistem üçüncü bir sistemle dengedeyse, birbirleriyle de dengededir.

🔹 İş hayatındaki karşılığı:
Ortak çalışma, iş birlikleri ve eşgüdüm gereklidir.
🔹 Uygulama örneği:
Departmanlar veya şirketler arası denge ve iletişim sağlanmadan organizasyonel sinerji sağlanamaz.

Genel İş Hayatı Katkıları:

  • Kaynakların daha verimli kullanılması (Enerji – Zaman – Sermaye)

  • Süreçlerde sürekli iyileştirme ihtiyacı (entropi artışına karşı)

  • Sürdürülebilirlik ve inovasyon farkındalığı

  • Veri, iletişim ve iş akışı dengesinin önemi

Okumaya devam et

GÜNCEL

PAKİSTAN HİNDİSTAN SAVAŞI DÜNYAYI NASIL ETKİLER

Yayınlanma:

|

Yazan:

HİNDİSTAN PAKİSTAN HANGİ KONULARDA ANLAŞAMIYOR?

Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlık konuları, 1947’de Hindistan’ın bölünmesiyle başlayan tarihsel gerilimlerden beslenmektedir. İki ülke arasında bugüne kadar 4 büyük savaş yaşanmış, onlarca kez kriz eşiğine gelinmiştir. İşte başlıca ihtilaf konuları:

1. Keşmir Sorunu (Temel Anlaşmazlık)

  • Kökeni: 1947’de İngiltere’nin çekilmesi sonrası Keşmir, Hindistan’a katılmayı tercih etti. Pakistan bunu hiçbir zaman kabul etmedi.

  • Durum: Keşmir üçe bölünmüş durumda: Hindistan yönetimindeki Cammu ve Keşmir, Pakistan yönetimindeki Azad Keşmir ve Gilgit-Baltistan, ve Çin’in kontrolündeki Aksai Chin.

  • Askerî boyut: Her iki ülke burada on binlerce asker bulunduruyor. Sık sık sınır çatışmaları yaşanıyor.

  • Halkın durumu: Hint Keşmiri’nde Müslüman nüfusun bağımsızlık veya Pakistan’a katılma yönünde talepleri var. Bu durum Hindistan’da baskıcı politikaların artmasına neden oluyor.

2. Terörizm ve Cihatçı Gruplar

  • Hindistan’ın İddiası: Pakistan’ın bazı terör örgütlerine destek verdiğini (özellikle Lashkar-e-Taiba, Jaish-e-Mohammed) ve bu grupların Hindistan’da saldırılar düzenlediğini öne sürüyor.

  • Öne çıkan olaylar: 2001 Hindistan Parlamentosu saldırısı, 2008 Mumbai saldırısı ve 2019 Pulwama saldırısı.

  • Pakistan’ın yanıtı: Bu iddiaları resmen reddediyor, ancak dünya kamuoyu bu grupların Pakistan topraklarında faaliyet gösterdiğini kabul ediyor.

3. Su Paylaşımı (Indus Nehri Sorunu)

  • Indus Suları Antlaşması (1960): Dünya Bankası arabuluculuğunda imzalandı. Nehirlerin paylaşımı kurallara bağlandı.

  • Bugünkü durum: İklim krizi ve nüfus artışıyla birlikte Hindistan zaman zaman Pakistan’a giden suyu kestiği yönünde eleştiriliyor. Bu, Pakistan için bir “ulusal güvenlik” meselesi hâline geldi.

4. Nükleer Silahlar ve Silahlanma Yarışı

  • Her iki ülke de nükleer güç sahibi.

  • Hindistan, “ilk kullanmama” politikasına bağlı kalacağını söylerken; Pakistan, böyle bir taahhütte bulunmuyor.

  • Bu dengesizlik, bir çatışmanın hızla büyüyerek felakete dönüşme riskini artırıyor.

5. Jeopolitik Rekabet ve Dış İlişkiler

  • Çin-Pakistan yakınlığı: Hindistan’ı çevreleme stratejisi olarak görülüyor.

  • ABD-Hindistan ortaklığı: Hint-Pasifik stratejisi bağlamında gelişti.

  • Afganistan politikası: Pakistan’ın Taliban üzerindeki etkisi, Hindistan’ın bölgedeki nüfuzunu sınırlıyor.

 6. Sınır İhlalleri ve LOC (Line of Control) Gerginlikleri

  • LOC (Kontrol Hattı): De facto sınır.

  • İhlaller: Her yıl yüzlerce ateşkes ihlali yaşanıyor. Sivil ve asker kayıpları sık görülüyor.

PAKİSTAN HİNDİSTAN SAVAŞI DÜNYAYI NASIL ETKİLER?

Pakistan-Hindistan savaşı olasılığı, sadece Güney Asya’yı değil, tüm dünyayı etkileyebilecek çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu iki ülke nükleer silahlara sahip olduğundan, aralarındaki çatışmaların küresel ekonomi, güvenlik, jeopolitik dengeler ve insani krizler üzerinde etkileri olabilir. İşte başlıca etkiler:

1. Küresel Güvenlik Riski

  • Nükleer Gerilim: Her iki ülke de nükleer güç sahibi. Olası bir savaş, nükleer silahların kullanılması ihtimalini doğurabilir. Bu, sadece bölgeyi değil tüm dünyayı etkileyen bir felaket senaryosudur.

  • BM ve NATO Gündemi: Böyle bir savaş, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni olağanüstü toplanmaya zorlar. NATO ülkeleri dahil birçok devlet diplomatik pozisyon almak zorunda kalır.

2. Küresel Ekonomi ve Enerji Piyasaları

  • Petrol Fiyatları Artar: Savaş ihtimali dahi, enerji fiyatlarında dalgalanmalara yol açar. Körfez bölgesine yakınlık nedeniyle ticaret yolları risk altına girer.

  • Tedarik Zincirleri Kesintiye Uğrar: Hindistan büyük bir IT ve üretim üssüdür. Savaş, teknoloji, ilaç ve tekstil sektörlerinde küresel tedarik zincirini bozar.

  • Güvenli Limanlara Kaçış: Küresel yatırımcılar altın, dolar gibi güvenli limanlara yönelir, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı yaşanabilir.

3. Mülteci Krizi ve İnsani Yardım Sorunları

  • Yüz Binlerce Mülteci: Özellikle Keşmir bölgesinde büyük bir göç hareketi olabilir. Afganistan, İran ve Bangladeş gibi komşu ülkeler etkilenir.

  • İnsani Yardım Çağrıları: Sivil kayıplar artarsa, uluslararası yardım kuruluşlarının bölgeye erişimi, Hindistan ve Pakistan hükümetlerinin tutumuna bağlı olarak sınırlı olabilir.

4. Çin, ABD ve Rusya’nın Müdahil Olması

  • Çin-Pakistan İttifakı: Çin, Pakistan’ın ekonomik ve askeri müttefiki. Hindistan’a karşı denge kurmak için dolaylı destek verebilir.

  • ABD’nin Dengeli Politikası Zora Girer: ABD hem Hindistan ile stratejik ortaklık kurmakta hem de Pakistan’ı Afganistan ve terörle mücadele için önemli görmekte. Tarafsız kalmak zorlaşır.

  • Rusya’nın Rolü: Rusya’nın Hindistan ile geleneksel askeri işbirliği var. Ancak Çin’le olan yakınlaşma nedeniyle dengeyi korumaya çalışır.

5. Keşmir’in Uluslararasılaştırılması

  • Savaş, Keşmir sorununun BM gündeminde daha merkezi bir yer edinmesine yol açar.

  • İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve benzeri oluşumlar Pakistan’ın lehine açıklamalar yapabilir; bu da Hindistan’ın tepkisini çeker.

6. Türkiye ve Diğer Ülkeler Üzerindeki Etkiler

  • Türkiye: Diplomatik açıdan tarafsız bir tutum sergileyebilir, ancak Pakistan’la olan tarihsel yakınlık nedeniyle denge politikası yürütmek zorunda kalabilir.

  • İhracatçı Ülkeler: Hindistan ve Pakistan pazarına mal satan ülkeler (Türkiye dahil) için ticaret sekteye uğrar.

  • Savunma Sanayii Talebi Artar: Bölgede silahlanma yarışı hızlanabilir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türk Ticaret Bankası faaliyete geçti

Türk Ticaret Bankası, yenilenen yapısı ile tekrar faaliyete geçtiğini duyurdu. Bu toprakların ilk özel sermayeli milli bankası olan Türk Ticaret Bankası, yeni döneminde, Türkiye’nin ihracat potansiyelini güçlendirmeyi, ihracatçının finansmana erişimini kolaylaştırmayı ve rekabet gücünü artıracak çözümler üretmeyi hedefliyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

112 yıllık tarihiyle ilk özel sermayeli milli banka olma özelliğini taşıyan Türk Ticaret Bankası, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde (TİM) düzenlenen tanıtım toplantısında, yenilenen yapısı ile faaliyete geçtiğini duyurdu.

TİM yerleşkesinde bulunan, bankanın ilk şubesi Avrupa Merkez Şube’nin açılış töreni de gerçekleştirildi.

Türk Ticaret Bankası Yeni Yolculuğunda

Türk Ticaret Bankası’nın yeni yolcuğunun aktarıldığı tanıtım toplantısında; T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı ve Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Gültepe, Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı ve Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü İlker Yeşil, bankanın ihracatçılar için sunduğu yenilikçi çözümler, stratejik hedefler ve Türkiye ekonomisine sağlayacağı katkılar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Türkiye’nin İhracat Odaklı Kalkınma Vizyonuna Hizmet Edecek”

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, toplantıda yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin kalkınma hamlesinin temelinde, yatırım, üretim ve ihracat yer almaktadır. Bu anlayışla Ticaret Bakanlığı olarak ihracata dayalı büyüme hedefiyle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bakanlık olarak, ihracatçılarımızın başarılı performansını artırarak sürdürülebilir kılmaları adına; inovasyon, tasarım ve markalaşmayı odağına alan desteklerimizle yanlarında olmaya devam ediyoruz.

Bugün burada yeniden hizmete açtığımız Türk Ticaret Bankası ile, tamamen ihracat odaklı yapısıyla, ihracatçılarımıza yeni bir çözüm ortağını hizmete sunuyoruz. Bu banka, bir yandan mevduat bankacılığı yapabilecek, bir yandan da ihracatçımıza doğrudan, hızlı ve uygun koşullarda finansman sunacaktır. Türkiye’nin üretim gücüne ve ihracat odaklı kalkınma vizyonuna hizmet edecektir.

Bu yönüyle, Türk Ticaret Bankası’nı klasik anlamda bir bankanın ötesinde, Türkiye’nin ihracat vizyonunun finansal ayağı olarak görmek gerektiğine inanıyoruz. Böylesine büyük bir marka değerine, çok derin ve köklü bir tarihe sahip olan bankamızı yepyeni bir vizyonla hep birlikte ayağa kaldırma hedefiyle yola çıktık. 2024 yılı sonu itibarıyla toplam 1,9 trilyon TL’lik bir hacme ulaşan ihracata yönelik finansman ekosisteminin merkezinde Türk Ticaret Bankası’nı yeniden konumlandıracak çalışmaları var gücümüzle devam ettiriyoruz. Eski günlerinden de parlak, Türk bankacılığında yeni ve unutulmaz izler bırakacak bir bankayı önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz.

Türk Ticaret Bankası’nın bu yeni dönemi, ülkemize, ihracatçımıza, reel sektörümüze ve Türk finans sektörüne hayırlı uğurlu olsun” ifadelerini kullandı.

“İhracatçının Çözüm Ortağı”

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı ve Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Gültepe, konuşmasında, “Katma değerli üretim ve ihracat, Türkiye ekonomisi için lokomotif rol oynuyor. Ülkemizi kalkındırmanın, milletimizin refahını artırmanın yolu, kaynaklarımızı etkili şekilde kullanmaktan, ürettiğimize değer katmaktan ve daha çok ihracat yapmaktan geçiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak bu bilinçle çalışıyor, ülkemize daha fazla döviz kazandırmak için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz.

Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılına Türkiye’yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma hedefiyle başladık. Hedefe ulaşabilmemiz için yüksek teknolojili yatırımlar yapmak, mevcut tesislerimizin teknolojisini yenilemek, dijital ve yeşil dönüşümü ülkemiz için fırsata çevirmek durumundayız. Bütün bu çalışmalar için ihracatçılarımızın uygun maliyetle ve uzun vadeli finansmana erişimi her zamankinden daha çok kritik önem taşıyor. Bu gerçekten hareketle, bankacılık sektöründe 112 yıllık köklü bir geçmişe sahip Türk Ticaret Bankası’nı iki yıl önce İhracatı Geliştirme A.Ş. aracılığıyla ihracat ailemize kazandırdık.

Türk Ticaret Bankası bundan böyle sadece kredi veren bir kurum olmanın ötesinde ihracatçının finansmana erişimini kolaylaştırırken, teminat sorunlarına alternatif çözümler sunan bir çözüm ortağı gibi çalışacak” sözlerini kullandı.

“İhracatçının Kendi Bankası ve Çözüm Ortağı”

Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı, yaptığı konuşmada, Türk Ticaret Bankası’nın bir bankanın hizmet verebilmesi için gerekli olan insan kaynağı, ileri teknoloji altyapısı (veri merkezi), ana bankacılık sistemi, entegrasyon, ürün, politika, prosedürleri ve gerekli süreçleri rekor denilebilecek bir sürede, dokuz ayda tamamladığını ifade etti.

Bankanın yeni döneminde odak noktalarının Türkiye’nin ihracat potansiyelini güçlendirmek, ihracatçının finansmana erişimini kolaylaştırmak ve rekabet gücünü artıracak çözümler üretmek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yusuf Balcı şunları söyledi: “Türk Ticaret Bankası’nın yeniden faaliyete geçmesi sadece bankacılık sektörü için değil, Türkiye’nin ihracat odaklı kalkınma süreci için de mühim bir dönüm noktası olacaktır. Bu anlayışla faaliyetlerine yeniden başlayan, İhracatı Geliştirme A.Ş.’nin bağlı ortaklığı konumundaki Türk Ticaret Bankası, ihracatçının kendi bankası ve çözüm ortağıdır. İhracatçılarımıza yalnızca finansal hizmet sunmakla kalmayıp; aynı zamanda onlara danışmanlık vererek yeni pazarlara erişimlerini kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Türk bankacılık tarihinin en köklü markalarından Türk Ticaret Bankası’nı ihracatçının ana bankası yapmak, ihracatçının gücüne güç katmak için büyük bir azim ve kararlılıkla ilerliyoruz.”

“Yılsonuna Kadar İhracatçılara 150 Milyar TL Kredi Limiti Tahsis Etmeyi Hedefliyoruz”

Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü İlker Yeşil, konuşmasında, “Türkiye’nin ihracattaki güçlü performansı, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYİH) %28 oranında katkı sağlıyor. Buna karşılık, ihracatçılar bankacılık sektöründeki kredilerden %12’lik bir pay alabiliyor. İhracatçının bankacılık sektöründen aldığı finansman desteğinin, ülke ekonomisine sağladığı katkı düzeyine erişebilmesi için Türk Ticaret Bankası olarak önemli adımlar atıyoruz. İhracatçıların ihtiyaçlarına yönelik özelleştirdiğimiz hizmetlerle hem ulusal kalkınmaya hem de sektörün büyümesine katkı sağlamayı amaç ediniyoruz.

Yenilikçi finansal ürün ve hizmetlerimizin yanı sıra zor pazarlar, değişen mevzuat ve yönetmelikler kapsamında ihracatçılarımıza yönelik bir danışman misyonunu da üstleniyoruz. Böylelikle yalnızca finansman sağlayan bir banka değil, ihracatçılarımızın büyüme yolculuğunda yanlarında olan bir iş ortağı olmayı hedefliyoruz. Yapay zekâ ve veri analitiğini bankacılığın merkezine yerleştirdiğimiz dijitalleşmiş modelimizle, ihracatçıların finansal süreçlerini kolaylaştırıyor ve doğru zamanda doğru çözümler sunuyoruz. Gelecekte de ihracatçılarımızın sınırlarını genişleten, finansal süreçlerini güçlendiren ve Türkiye’nin küresel arenadaki yerini sağlamlaştıran çözümlerle yanlarında olmaya devam edeceğiz. Türk Ticaret Bankası bugün itibarıyla 4 şubesi ve 270 çalışanı ile hizmet vermekte olup, 15 şube ile 2025 yılını tamamlamayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü İlker Yeşil, 31 Mart 2025 itibarıyla ihracatçılarımıza yaklaşık 20 milyar TL finansman desteği verildiğini belirterek, kredi limiti tahsis edilen ihracatçı firma adedinin sayısının yaklaşık 550 olduğunu, bu rakamın yıl sonuna kadar 1.500’e çıkarılmasının, toplam kredi hacminin ise yıl sonuna kadar 62 milyar TL’ye ulaşmasının hedeflendiğini açıkladı.

İlk Şubenin Açılış Töreni Gerçekleştirildi

Tanıtım toplantısının ardından, Türk Ticaret Bankası ilk şubesi Avrupa Merkez Şube’nin açılışı gerçekleştirildi. Dijital ve fiziksel kanalları birleştiren fijital bankacılık yaklaşımıyla Türk Ticaret Bankası, ihracatçıların ihtiyaç duyduğu bankacılık hizmetlerine daha hızlı ve kolay erişmesini sağlayarak rekabet gücünü artıracak çözümler üretmeyi hedefliyor. Haziran sonuna kadar 8 şubeye ulaşmayı planlayan banka, yıl sonuna kadar toplam 15 şube açmayı hedefliyor.

*********

TÜRKBANK SATIŞINA ESKİ ORTAKLARDAN İTİRAZ VAR

TÜRK TİCARET BANKASI SERMAYE ARTIRDI

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.