Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’de tüketici güveni sert düştü: Faiz indirim beklentileri canlanıyor!

Yayınlanma:

|

Küresel mali piyasalarda hava dün oldukça sertleşti. Hatırlanacağı üzere, dün bültenimizde, Nasdaq endeksinde gidişatı pek de beğenmediğimizi söyleyerek okurlarımızı uyarma isteği duymuştuk. Bu minvalde, ABD’de dün açıklanan tüketici güveni, Şubat ayında son üç buçuk yılın en büyük aylık düşüşünü kaydetti. ABD’de tüketici güveninin son yılların en sert düşüşlerinden birini yaşamasına paralel, hisse senetleri sert bir şekilde gerilerken, paralelinde güvenli liman olarak görünen ABD 10 yıllık tahvil faizi de %4,30 seviyesine gelerek son on haftanın en düşük seviyesini test etti.

ABD’de teknoloji hisselerini şemsiye altına barındıran Nasdaq bileşik endeksi, son dört gündür mütemadiyen gerileyerek zirveden de %5,5 düşmüş oldu. Dün geceyi de %1,35 düşüşle tamamlayan Nasdaq endeksinde teknik mânâda aşağı yönlü isteğin korunacağını düşünüyoruz. Nasdaq’ın içerisinde yer alan ağır toplardan Tesla, Aralık ortası test etmiş olduğu zirve seviyeden neredeyse %38 düştü.

Öte yandan amiral gemi bitcoin, son üç ayın en düşük seviyesini test ederek 86bin dolar seviyesine kadar geriledi. Piyasalar, Trump yönetiminin gümrük tarifeleriyle küresel ticarette yeni bir belirsizlik dalgası yaratması ve Bybit borsasından 1,5 milyar dolarlık dev büyüklükte kripto hırsızlığının etkisiyle de sarsıldığını itiraf etmemiz gerekiyor. Yatırımcıların riskten kaçınma eğilimi, altcoinlerde daha sert kayıplara yol açarken, Ethereum %11’den fazla düşüşle 2,300 dolar eviyelerine kadar geriledi. Beklentilerin aksine, Trump yönetiminden kripto dostu düzenlemeler konusunda somut adımlar henüz atmaması da, yatırımcı duyarlılığını zayıflatarak Bitcoin ETF’lerinden büyük fon çıkışlarına neden oldu. Tüm bu gelişmeler, kripto piyasalarında yılbaşındaki iyimser havanın yerini temkinli bir bekleyişe bırakmasına yol açtı.

Trump 2.0 döneminin favori araçlarında görülen sert satışlar, adeta risk iştahını eritirken, zayıf ekonomik performansa paralel 10 yıllık tahvil getirisinin de %4,30 seviyesine kadar gerilemesi, beraberinde faiz indirim tahminlerinin de yeniden canlanmasına neden oldu. Dün de bültenimizde söz ettiğimiz üzere, ABD’de birçok federal hükûmet çalışanının işten çıkarılıp çıkarılmayacağına yönelik belirsizlik de yatırımcıların ABD’de faiz indirimi beklentileri kuvvetlendi. Geçen hafta FED’den 40 baz puan faiz indirimi öngören yatırımcıların beklentileri 60 baz puana yükseldi. ABD’de faiz indirimlerinin ufukta görünmesine rağmen, dün yaşanan piyasa türbülansından altının ons fiyatı da bir nebze de olsun etkilendi. Dün günü 2,953 dolar ile rekor seviyelerden başlayan altın, 2,887 dolar seviyesine kadar gerilemesi ardından tekrar 2,915 dolar seviyesine toparladı. Bitcoin ve altın gibi dolar sistemine baş kaldıran yeni dönemin finansal varlıklarında ara ara yaşanan düzeltmeleri, büyük resimde çizdiğimiz olumlu senaryoyu gölgelemeyeceğine inanıyoruz.

Jeopolitika tarafında da önemli gelişmelerin yaşandığını görüyoruz. ABD’nin, Rusya ile Ukrayna arasında üçüncü senesini geride bırakan savaşta harcadığı 350 milyar dolar karşısında Ukrayna’dan nadir doğa elementleri konusunda talep ettiği işbirliği ile işlenmesi hususunda mutabakata varıldı. Zelenskiy, anlaşmayı imzalamak üzere ABD’ye giderken, ateşkes ihtimalinin de ufukta belirdiğinin altını çizelim.

Dönelim Türk mali piyasalarında. Hatırlanacağı üzere geride bıraktığımız hafta genelinde, özelinde de haftanın son işlem gününün son işlem saatlerinde devreye giren dedikodu mekanizması ile (Bahçeli’nin sağlık durumu, Kabine değişikliği, Berat Albayrak ismi…) Türk mali piyasalarını sert sayılabilecek bir satış baskısı ile karşı karşıya bırakmıştı. Sayıların dili ile konuşursak, TCMB’nin net döviz pozisyonu geride bıraktığımız hafta genelinde 10 milyar dolar azalırken, sadece Cuma günü 4,8 milyar dolar azaldığını gördük (bakınız grafik).

Gelinen noktada, swap ve hazine dövizleri hâriç TCMB’nin net rezervleri 51,4 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Söz konusu manşet rakam iki hafta önce 61,3 milyar dolar ile rekor kırmıştı. Cuma günü artan dedikodu mekanizmanın rezervler üzerinde yarattığı 4,8 milyar dolarlık tahribat, 3 Eylül 2024’de yaşanan 4,8 milyar dolar azalıştan sonra ikinci büyük rakam oldu! Daha önce de dile getirdiğimiz üzere, TCMB’nin güçlü rezervleri (cephanesi) olası bir döviz talebinde kur üzerinde ciddi bir volatiliteye izin vermeyecek ölçüde güçlü kalmaya devam ederken, TL açısından da reel değerlenme senaryomuzu desteklemeye devam ediyor.

USDTRY kuru, dedikodu mekanizması ile Cuma günü Pazartesi valörlü işlemlerde 36,55 seviyesini test etmesi ardında, dedikoduların boş çıkmasına paralel haftanı ilk iki iş gününde 36,40 – 36,43 bandında seyretmeye devam etti. İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi geride bıraktığımız haftaya nazaran 100 baz puan civarında gerileyerek %38,46 seviyesini test ederken, CDS risk primi ise 253 baz puan seviyesine hafif de olsa yükseldi. Havadan her şartta nem kapan Borsa İstanbul 100 endeksi, yurt dışı olumsuz havaya binaen dün günü %1,3 oranında düşüşe tamamlarken, dün bültenimizde dile getirdiğimiz teknik hareketin de başlattığı kanaatindeyiz. Teknik mânâda 9,550 endeks seviyesinin altında satışa baskısının devam etmesini bekliyoruz.

Her ne kadar Türk mali piyasalarında reel değerlenme senaryosunda bir bozulma olmasa da, havanın bir miktar da olsa limoni olması bizi pek de üzmedi. Neden derseniz, makro tarafta yaşanan gelişmeler Türkiye’nin lehine geliştiğini görüyoruz. Mesela, ABD’de büyüme endişelerinin dün açıklanan veriler ile artması sonrası Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı (talebin düşeceği beklentisi ile) yılın en düşük seviyesine gerileyerek 73 dolar seviyesinin de altını test etti. Petrol fiyatlarında gerileme, net enerji ithalatçısı olan Türkiye için hem enflasyon hem de cari işlemler kanadından olumlu etki yaratıyor. Öte yandan, Amerikan tahvil faizlerinin gerilemesi de, Türkiye’nin dış borçlanmasını daha ucuza yapabileceğini gösteriyor. Hazır geçen hafta da dedikodu mekanizması ile satışlar artmış, pozisyonlar kapanmışken, şartların yeni girişler için -hisse senedi hâriç- olumlu olduğunu düşünüyoruz.

TCMB’nin dün açıkladığı sektörel enflasyon beklentilerine göre hane halkının 12 ay sonrası beklentisi 0,1 puan düşüşle %25,3; şirketlerin 1,9 puan düşüşle %41,9 oldu. Enflasyonu geriye dönük okumayı tercih eden ve Ocak ayı enflasyon sürprizinden etkilenen hanehalkının ise 0,4 puan artışla %59,2 seviyesine yükseldiğini not edelim.

ABD’de dün açıklanan tüketici güven endeksinin son üç buçuk yılın en hızlı düşüşünü kaydemesi ardından yeni gün başlangıcında haber akışının yine yoğun olduğunu görüyoruz. Trump’ın bakır ithalatına yönelik yeni gümrük vergileri uygulanması konusunun incelenmesi talimatı vermesinin ardından ABD’de bakır fiyatları %4’ten fazla yükseldi. Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi, dün geç saatlerde Trump’ın 4,5 trilyon dolar büyüklüğündeki vergi indirimi tasarısını kıl payı bir farkla geçirerek Senatoya gönderdi. Tahvil getirileri, tasarının kabulünün ardından Hazine’nin daha fazla borçlanmada bulunmak zorunda kalacağı beklentisiyle hafif de olsa yükselerek %4,33 seviyesine geldi. ABD teknoloji hisselerinde yaşanan sert satışlar ardından yeni gün başlangıcında havanın pasifiğin diğer ucunda pek de olumsuz olmadığını görüyoruz. Japonya dışındaki Asya-Pasifik borsalarını izleyen MSCI endeksi %0,8 yükselirken, Hong Kong’un Hang Seng endeksi %2’nin üzerinde yükseliş kaydederek olumlu mânâda ayrıştı. Öte yandan gösterge endeks Tokyo borsası ise ABD ekonomisinin durumu ve USDJPY paritesine biraz da olsa takılarak %1 düştüğünü görüyoruz.

TCMB Net Döviz Pozisyonu

174054781738f6e62bd0976692672bca086f53e552_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Tanrının Bankeri’nin Ölümü: Roberto Calvi ve Vatikan’ın Kara Kutusu

Yayınlanma:

|

18 Haziran 1982 sabahı, Londra’nın merkezinde yer alan Blackfriars Köprüsü’nün altına sarkan bir ceset bulundu. Elleri arkadan bağlanmış, cepleri taşlarla doldurulmuş bir adam… Bu kişi, İtalya’nın en güçlü bankalarından birinin başkanı Roberto Calvi’ydi. Kamuoyunun ona verdiği lakap: “Tanrı’nın Bankeri”.

I. Roberto Calvi Kimdi?

Roberto Calvi, 1920 yılında Milano’da doğdu. Ekonomi eğitiminin ardından kısa sürede İtalya’nın en köklü finans kurumlarından biri olan Banco Ambrosiano‘da yükseldi. 1970’lerde bankanın yönetim kurulu başkanı oldu. Ancak onu diğer bankacılardan ayıran en önemli fark; Vatikan’la olan yakın ilişkileriydi.

Calvi’nin yönettiği Banco Ambrosiano, Vatikan Bankası (IOR – Istituto per le Opere di Religione) ile doğrudan bağlantılıydı. Vatikan, bankanın hisselerinin önemli bir kısmını elinde bulunduruyor ve dini kurumlar aracılığıyla dünya genelinde para transferleri yapıyordu. Calvi, bu ilişkiden güç alarak İtalya’da “dokunulmaz” kabul edilen figürlerden biri haline geldi.

II. Skandalın Patlak Vermesi

1981 yılına gelindiğinde İtalyan mali denetçileri Banco Ambrosiano’da ciddi yolsuzluklar olduğunu fark etti. Bankanın yurt dışındaki bazı bağlı şirketler aracılığıyla belirsiz ve teminatsız şekilde yüz milyonlarca dolar kredi verdiği ortaya çıktı.

Bu kredilerin izini süren yetkililer;

  • Latin Amerika’da faaliyet gösteren paravan şirketler,

  • İtalyan mafyası ile doğrudan ilişkili isimler,

  • Vatikan Bankası’nın aracı olarak kullanılması gibi bağlantılarla karşılaştılar.

Üstelik Calvi’nin aynı zamanda İtalya’daki yasadışı P2 Mason Locası’nın üyesi olduğu ortaya çıktı. Bu mason locası, askerler, medya patronları, iş insanları ve siyasilerden oluşan gizli bir yapılanmaydı ve darbe planları dahi yapmıştı.

III. Çöküş ve Ölüm

1982 yılı Haziran ayında Banco Ambrosiano’nun bilançosunda 1.4 milyar dolara yakın açık olduğu resmen açıklandı. Bu, bankanın iflası anlamına geliyordu.

Bu gelişmeden sadece birkaç gün sonra, Roberto Calvi İtalya’dan kaçtı. Önce Avusturya’ya, oradan da Londra’ya geçti. Ancak 18 Haziran sabahı, cesedi Thames Nehri üzerindeki Blackfriars Köprüsü’nün altında bulundu.

Calvi’nin ölümü ilk başta intihar olarak kayıtlara geçti. Ancak;

  • Elleri ve ayaklarının bağlı olması,

  • Ceplerinde tuğla ve taşlar bulunması,

  • Üzerindeki belgelerin sahte olması,

  • Ölümünden önce Vatikan, masonluk ve mafya ilişkileri hakkında konuşmak istemesi

gibi detaylar, bunun profesyonelce işlenmiş bir cinayet olduğunu düşündürdü.

IV. Vatikan, Mafya ve P2 Locası Üçgeni

Calvi’nin ölümü sadece bir iş insanının trajik sonu değil, Vatikan Bankası’nın karanlık yüzünün deşifre olması anlamına geliyordu. İddiaya göre;

  • Vatikan Bankası, Calvi aracılığıyla Latin Amerika’daki antikomünist hareketlere para aktarıyordu.

  • Mafya, kara parayı aklamak için Banco Ambrosiano’yu kullanıyordu.

  • P2 Mason Locası, bu sistemin koruyucusu ve dağıtıcısı konumundaydı.

Calvi’nin ölümünün ardından Vatikan, Banco Ambrosiano’nun çöküşünden sonra 250 milyon dolarlık zararı kısmen üstlendi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Ancak bu adım hiçbir zaman tam bir sorumluluk kabulü olarak görülmedi.

V. Yargı Süreci ve Cevapsız Kalan Sorular

2005 yılında İtalya’da Roberto Calvi’nin öldürülmesine dair yeni bir dava açıldı. Mafya ile bağlantılı beş kişi yargılandı. Ancak 2007 yılında hepsi delil yetersizliğinden beraat etti. Cinayet hâlâ resmen çözülmüş değil.

Bugün bile şu sorular cevap bekliyor:

  • Calvi gerçekten neyi biliyordu?

  • Vatikan bu yapıdan ne kadar haberdardı?

  • P2 Locası ve mafya, Vatikan’la ne düzeyde iş birliği yapıyordu?

  • Calvi’nin ölümü neden İngiltere’de gerçekleşti?

VI. Sonuç: Bir Bankerin Ölümünden Fazlası

Roberto Calvi’nin ölümü, sadece bir banka başkanının trajedisi değil; aynı zamanda din, finans ve suç dünyasının birbirine nasıl karışabileceğinin en çarpıcı örneğidir. Bu olay, Vatikan Bankası’nın şeffaf olmayan yapısını dünya kamuoyunun gündemine taşımış ve uluslararası finansal sistemdeki kara delikleri görünür kılmıştır.

Aşağıda doğrudan Calvi olayını konu alan ve dolaylı olarak ilham alan bazı filmleri ve belgeseller listesi:

🎬 1. God’s Banker (Tanrı’nın Bankeri) – 2022 (Belgesel Dizi)

  • Tür: Belgesel / Mini Dizi

  • Platform: Sky Documentaries (İngiltere)

  • Konu: Roberto Calvi’nin ölümü, Banco Ambrosiano skandalı ve Vatikan-Mafya-P2 ilişkisi detaylıca anlatılıyor. Gerçek olaylara, arşiv görüntülerine ve tanıklıklara dayanıyor.

  • Öne Çıkan: Cinayetin yıllar boyunca nasıl örtbas edildiği ve İtalyan yargısının çaresizliği gözler önüne seriliyor.

🎬 2. Il Banchiere di Dio (Tanrının Bankeri) – 2002

  • Yönetmen: Giuseppe Ferrara

  • Oyuncular: Omero Antonutti, Pamela Villoresi

  • Konu: Doğrudan Roberto Calvi’nin hayatını ve ölümünü merkezine alan bir İtalyan yapımı biyografik filmdir.

  • Detay: Filmde Calvi’nin Vatikan, mason locası ve mafya ile ilişkileri dramatik bir şekilde işlenir.

🎬 3. The Bankers of God: The Calvi Affair (I banchieri di Dio – Il caso Calvi) – 2002

  • Yönetmen: Giuseppe Ferrara

  • Konu: Yine Calvi’nin hayatını, Banco Ambrosiano’nun yükselişini ve düşüşünü, Vatikan’la bağlarını ve ölümüyle ilgili komploları ele alır.

  • Detay: Filmde olaylar hem tarihi gerçekliğe hem de teorilere dayalı biçimde işlenir.

🎬 4. The Godfather Part III (Baba 3) – 1990

  • Yönetmen: Francis Ford Coppola

  • Karakter: “Frederick Keinszig” karakteri Roberto Calvi’den esinlenilmiştir.

  • Konu: Filmde Vatikan Bankası, İtalyan mafyası ve küresel finans çevreleri arasındaki karanlık ilişkilere değinilir.

  • Detay: Filmdeki “Immobilaire” şirketi ve Vatikan Bankası skandalı, Calvi olayından doğrudan esinlenmiştir. Calvi’nin ölümüyle benzerlikler taşıyan bir sahne de bulunur.

🎬 5. The Pope’s Banker (BBC Belgeseli – 2014)

  • Konu: Vatikan Bankası’nın tarihsel rolü, Calvi’nin ilişkileri ve ölümü detaylı olarak analiz edilir.

  • Platform: BBC Four

  • Belgesel Niteliği: Bilimsel ve arşiv temelli bir anlatı sunar.

🎬 6. Our Godfather – 2019 (Netflix)

  • Ana Konu: Mafya itirafçısı Tommaso Buscetta’nın hikayesi

  • Bağlantı: Belgeselde Roberto Calvi cinayetiyle bağlantılı olan Cosa Nostra (Sicilya mafyası) yapılanmalarına dair bilgiler yer alır.

🎥 Ayrıca İlham Alınan Bazı Diğer Yapımlar:

  • Angels & Demons (2009): Vatikan’ın karanlık güç yapıları, masonik referanslar.

  • Spotlight (2015): Finansal değil ama dini kurumların şeffaf olmayan yapısı üzerine benzer bir sorgulama yaklaşımı.

  • Conspiracy temalı diziler ve belgesel serileri (ör. Dirty Money – Netflix)

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Savaş, petrol ve Trump piyasaları kilitledi; gözler bu akşam FED’de

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ile İran arasındaki hava savaşı altıncı gününe girerken, karşılıklı füze saldırıları ve siber saldırılar artarak sürüyor. İsrail, Tahran’daki askeri tesisleri hedef alırken, İran, Tel Aviv’i vurdu. Hava saldırılarının yanı sıra, İsrail’in İran’a yönelik büyük çaplı bir siber savaş başlattığı, İran’ın ise üst düzey güvenlik danışmanlarının kaybıyla ciddi bir istihbarat zafiyeti yaşadığını okuyoruz. Ülkede resmî görevlilerin cep telefonu kullanımı yasaklanırken, dijital altyapıya yönelik saldırıların devam ettiği aktarılıyor. İsrail, İran’ın nükleer silaha çok yaklaştığını öne sürerek saldırıları başlatırken, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Natanz’daki zenginleştirme tesisinin vurulduğunu doğruladı. İran ise nükleer programının barışçıl amaçlı olduğunu savunuyor.

Öte yandan, ABD Başkanı Trump’ın krize yönelik söylemleri ise belirsizliği derinleştiriyor. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda İran lideri Hamaney’in saklandığı yeri bildiklerini ve “şimdilik” onu ortadan kaldırma niyetlerinin olmadığını belirten Trump, üç dakika sonra “KOŞULSUZ TESLİMİYET!” çağrısıyla gerginliği zirveye taşıdı. Trump’ın açıklamaları, askerî tehditler ile diplomatik mesajlar arasında gidip gelen çelişkili bir çizgi izliyor.

Her ne kadar Trump ve ekibi ABD’nin İsrail’e destek vererek İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılara katılması dâhil olmak üzere çeşitli senaryoları değerlendirse de, ABD’nin savaşa girmesine ancak Kongre’nin karar verebileceğini unutmamak gerekiyor! ABD şu ana kadar doğrudan müdâhil olmamakla birlikte, bölgeye ilave savaş uçakları sevk etti ve İran’dan İsrail’e yönelen bazı füzelerin düşürülmesine yardımcı oldu. Bu gelişmeler, sadece iki ülke arasındaki savaşı değil, aynı zamanda bölgedeki jeopolitik dengeyi ve enerji piyasalarını da ciddi biçimde tehdit ediyor. Özellikle İran ve Katar’ın ortak olduğu Güney Pars doğalgaz sahasına yönelik saldırıların ardından, küresel enerji piyasaları yüksek alarm seviyesine geçti.

ABD’nin çatışmaya doğrudan müdâhil olma ihtimaline dair artan endişeler hisse senetleri üzerinden baskı kurarken, petrol fiyatları ise %4’ün üzerinde yükseliş kaydetti (son üç haftalık performans +%20). Özellikle Hürmüz Boğazı’nda iki petrol tankerinin çarpışıp yangın çıkarması ve bölgedeki elektronik müdahalelerle deniz trafiğinin aksaması, arz kesintisi endişelerini tırmandırarak petrol fiyatlarını yukarı çekti. Bu gelişmeler, küresel enerji piyasalarında yeni bir enflasyon baskısı yaratıyor. ABD tahvilleri ve dolar gibi güvenli limanlara yönelim güç kazanırken, son dönemlerde dolar zayıflığı ile güçlenen kraliyet aslanı sterlin ve EUR gibi para birimleri ise (nihayet) değer kaybetti! Özellikle dört haftadır 1,36 seviyesinin hemen üzerinden kırmızı kart gören Sterlin bu sabah 1,34 seviyelerinin diplerine kadar gevşedi. Hatırlanacağı üzere kalabalık işlemlerin içinde yer almak istemediğimiz savunarak dolara şans tanımıştık! Dolar endeksinin haftayı 99 seviyesinin üzerinde kapatması durumunda, değer kazanımlarını artıracağını düşünüyoruz (bakınız grafik).

Yaşanan gelişmelere rağmen güvenli liman altının ons fiyatı yükselmekte zorluk yaşayarak 3,385 dolar seviyesinde yatay kalırken, arkadan dolu dizgin gelen gümüş ise %2,5 değer kazanarak 37,25 dolar seviyesine yükseldi. Risk iştahının zayıf kalmasına paralel bitcoin dün %4 gerileyerek 104bin dolar seviyelerine çekildi. Bitcoin cephesinde yükseliş için 108bin dolar seviyesinin üzerinde haftalık kapanış görmemiz gerekiyor.

Tüm bu belirsizliklerin gölgesinde piyasalar bu akşam sonuçlanacak FED’in olağan Haziran ayı FOMC toplantısının kararını bekliyor. Her ne kadar son haftalarda açıklanan zayıf veriler (mesela perakende satışlarının %0,9 düşmesi ekonomik zayıflık sinyallerini güçlendirdi) faiz indirimi için zemin hazırlasa da, Powell-Trump gerginliği, tarifelerin yaratacağı enflasyonist baskılara şimdi de savaş nedeniyle enerji piyasasının eklenmesi, FED’in politika faizini sabit bırakma ihtimalini güçlendiriyor. Vadeli kontratlara göre, sene sonuna kadar 45 baz puan (bir veya iki kez 25 baz puan) faiz indirimi bekleniyor. FED’in faiz kararının yanı sıra, üyelerin yeni ekonomik projeksiyonlarında büyümenin zayıfladığı, ancak enflasyonun daha dirençli kalabileceğine işaret etmesini bekliyoruz.

Türkiye cephesinde ise savaş tamtamlarının yarattığı riskten kaçışa paralel TCMB’nin net yabancı para pozisyonu baskı altında kaldı. 16 Haziran valörlü işlemlerde net pozisyon 5,4 milyar dolar gibi ciddi mânâda azaldı. Cuma günü 28,1 milyar dolar seviyesine kadar yükselen net yabancı para pozisyonunun bir günde bu denli gerilemesini biraz da olsun kırılganlık göstergesi olarak okuduk! Bu minvalde, USDTRY kuru günlerdir devam eden sakin seyrini yurt dışı gerginliğe paralel bozarak bu sabah 39,50 seviyesinin üzerine yerleşti. CDS risk primi 298 baz puanda ve yatay seyrini korurken, iki yıl vadeli gösterge tahvilin basit faizi %40 seviyesinin yeniden altına geriledi. Borsa cephesi yurt dışı gelişmelere paralel satıcılı seyrini korudu.

FED sonrası yarın sahne sırasını bekleyen TCMB’den ise politika faizini sabit tutmasını beklerken, faiz koridorunun simetrik bir hâl alacağını ve üst bandın %49 seviyesinden %47,50 seviyesine getirileceğini düşünüyoruz. Bayram öncesi %49 seviyesinde olan TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti (AOFM) %46’ya, BIST Repo faizi (TLREF) ise %46,11 seviyesine geldi. Yani? TCMB üstü kapalı da olsa 300 baz puan faizi indirdi. %46 olan politika faizinde ise direkt indirimin Temmuz toplantısında 350 baz puan ile yapılmasını bekliyoruz. Böylelikle 19 Mart öncesi döneme de (%42,50) tekrar gelmiş olacağız. Hazır siyasi iklimin değiştiği 19 Mart demişken, Zafer Partisi lideri Özdağ’ın beş aydır devam eden tutukluğu ardından tahliyesine dün karar verildi.

Dün geceyi %1’e yakın düşüşle tamamlayan ABD borsaları, yeni gün başlangıcında (vadeli endeksler) yatay bir seyir izlerken, Pasifik’in diğer ucunda ise Japonya’nın Nikkei endeksi, zayıflayan YEN’in desteğiyle dört ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Lâkin, İsrail-İran arasında tırmanan çatışma ve ABD’nin askerî müdahâleye yaklaşması yatırımcıların temkinli kalmasına neden oldu. Hong Borsası %1,2 düşüşle olumsuz ayrıştı. İran petrolünün en büyük alıcısı olan Çin’in ise gelişmelere nasıl tepki vereceğini merakla takip ediyoruz! Ara ara gündeme gelen Tayvan konusuna bu noktada dikkat çekmek isteriz. Her ne kadar Çin’in Tayvan’a tam ölçekli bir askerî harekât başlatma ihtimali düşük görünse de, bölgesel krizlerin yoğunlaştığı bu dönemde Pekin’in Tayvan üzerindeki askerî ve psikolojik baskısını artırmasını muhtemel görüyoruz.

DXY
175022091840b4c963f93f99b4d521e2d63f04cc83_1_1200.jpg

TCMB Net Yabancı Para Pozisyonunda Günlük Değişim
1750220918953c9eb0fbc3e2ef64c3e395be242625_2_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Yapı Kredi Portföy’den düzenli getiri sunan yeni serbest döviz fonu

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, “Bu yenilikçi döviz fonumuz, uzun vadeli bir yatırım aracından beklenen istikrarı, aylık gelir avantajıyla birleştirecek” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapı Kredi Portföy, yatırımcılara düzenli nakit akışı sağlamayı hedefleyen yeni serbest fonunu yatırımcılara sundu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, 16-20 Haziran’da talep toplanacak ‘Yapı Kredi Portföy Şubat 2028 Kar Payı Ödeyen Serbest Fonu‘, döviz cinsinden gelir yaratmayı ve her ay yatırımcılara nakit ödeme yapmayı amaçlıyor. Fonun alım talimatı için son gün 20 Haziran olurken, yatırım dönemi 23 Haziran’da başlayacak ve 11 Şubat 2028’de sona erecek.

Fonun yatırım stratejisi kapsamında, toplam değerinin en az yüzde 80’i Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından döviz cinsinden ihraç edilen borçlanma araçları ve kira sertifikaları ile yerli ihraççıların döviz cinsinden ihraç ettiği para ve sermaye piyasası araçlarına yönlendirilecek. Portföyden elde edilen faiz ve kar payı gibi gelirler, yatırımcılara her ay düzenli olarak ödenecek.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Müge Peker, hayata geçirdikleri bu yeni fonun istikrarlı nakit akışı fırsatından yararlanmak isteyenler için güçlü bir alternatif olduğunu belirtti.

Peker, Yapı Kredi Portföy olarak yatırımcılarının ihtiyaçlarını işlerinin merkezinde tuttuklarını vurgulayarak, bu kapsamda tasarladıkları yeni fonlarıyla yatırımcılarına düzenli gelir sunmayı hedeflediklerini aktardı.

Yapı Kredi Portföy Şubat 2028 Kar Payı Ödeyen Serbest Fonu’nun dönemsel kar payı ödemelerinin, her ayın son iş gününde hesaplanacağı ve takip eden ilk işlem gününde yatırımcılara ödeme yapılacağı bilgisini paylaşan Peker, ‘Ödenen kar payı, fon toplam değerinden düşülerek, katılma payı fiyatına oransal olarak yansıtılacak. Bu yenilikçi döviz fonumuz, uzun vadeli bir yatırım aracından beklenen istikrarı, aylık gelir avantajıyla birleştirecek.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.