Connect with us

GÜNCEL

ABD’de de Trump’a neden karşı çıkılıyor?

Yayınlanma:

|

ABD’de Trump karşıtlarının (anti-Trump cephesi) karşı çıktığı konular oldukça çeşitli ve farklı toplumsal kesimlerden gelen eleştirileri içeriyor. Bu karşıtlık sadece Demokrat Parti seçmeninden değil, bazı bağımsızlardan, eski Cumhuriyetçilerden, akademisyenlerden, gazetecilerden ve sivil toplumdan da geliyor. İşte genel olarak Trump’un politikalarına ve yaklaşım tarzına yönelik başlıca eleştiriler:

1. Demokrasi ve Hukuk Devleti İlkeleri

  • Kurumsal bağımsızlık: Trump’ın Adalet Bakanlığı, FBI ve istihbarat kurumları üzerindeki etkisi, bu kurumların tarafsızlığına gölge düşürdüğü gerekçesiyle eleştiriliyor.

  • Yargı ve seçim sistemi: 2020 seçim sonuçlarını kabul etmeyip “çalındı” iddiasıyla başlattığı kampanya, ABD’de seçim güvenliğine olan güveni zedeledi.

  • 6 Ocak Kongre Baskını: Trump’ın söylemlerinin, ABD Kongresi’ne yönelik baskına zemin hazırladığı iddiası, onu demokrasiyi tehdit eden bir figür olarak konumlandırıyor.

2. Göçmenlik Politikaları

  • Meksika sınırına duvar: Sınır güvenliği adına başlattığı “duvar” politikası ve göçmen ailelerin ayrılması uygulaması, insan hakları savunucularınca sert şekilde eleştirildi.

  • Müslüman ülkelere seyahat yasağı: “Muslim Ban” olarak anılan karar, İslamofobik bulunarak ciddi tepki aldı.

3. Irkçılık ve Sosyal Adalet

  • Beyaz ırk üstünlüğü ile ilişkili tutumu: Charlottesville gibi olaylarda beyaz milliyetçileri açıkça kınamaması ve bazı aşırı sağcı gruplara zımni destek verdiği algısı, büyük tepki çekti.

  • Black Lives Matter hareketine karşı sert tutumu ve göstericilere “kanun ve düzen” söylemiyle yaklaşımı, siyah topluluklar ve sosyal adalet aktivistleri tarafından eleştirildi.

4. Çevre Politikaları

  • Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme: Trump’ın çevre düzenlemelerini geri çekmesi, çevre hareketlerinin ve bilim insanlarının sert tepkisine yol açtı.

  • Kömür ve fosil yakıt savunusu: Temiz enerji yerine geleneksel enerji kaynaklarını desteklemesi eleştirildi.

5. Uluslararası Politika

  • NATO ve müttefiklerle gerilim: Müttefik ülkelere “yeterince ödeme yapmıyorlar” diyerek sert çıkışları, ABD’nin dış ilişkilerinde güven kaybına neden oldu.

  • Çin, İran, ve Kuzey Kore politikaları: Ani kararları, tehditkâr söylemleri ve müttefiklerle koordinasyon eksikliği endişe yarattı.

  • Filistin-İsrail politikası: Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, Ortadoğu’daki dengeleri sarsmakla suçlandı.

Picture background

6. Ekonomi ve Vergi Politikaları

  • Zenginlere vergi indirimi: 2017’deki vergi reformu, büyük oranda zenginleri ve büyük şirketleri desteklediği için gelir adaletsizliğini artırdığı eleştirilerine maruz kaldı.

  • Çin’e ticaret savaşı: Trump’ın Çin’e yönelik tarifeleri, kısa vadeli bazı sektörleri korusa da uzun vadeli ekonomik belirsizliklere neden oldu.

7. Toplumsal Üslup ve Siyasi Tarz

  • Popülist ve kutuplaştırıcı dil: Medya ile savaşı, hakaret içerikli tweet’leri ve siyasi rakiplerine yönelik küçümseyici ifadeleri, siyasi atmosferi zehirleyici bulunuyor.

  • Gerçek dışı iddialar: Trump’ın sık sık yalan ya da çarpıtılmış bilgi yayması (“post-truth” dönemi olarak adlandırılan bir süreci başlatması) bilgi güvenliği konusunda endişelere yol açtı.

Trump karşıtlığı, sadece politik ayrılıklardan değil; demokrasi, etik, sosyal adalet ve liderlik tarzı gibi temel değerlere yönelik tehdit algısından da besleniyor. Bu muhalefet, Trump’ın yeniden aday olduğu 2024 seçimlerinde de belirleyici dinamiklerden biri olmaya devam ediyor.

Picture background

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Erol Taşdelen

İDEAL ÇALIŞMA NEDİR?

Yayınlanma:

|

İşverenler çok çalışmayı yüceltirken, çok çalışmak nedir, çok çalışmak insana ne kaybettirir ne kazandırır? Çok çalışmak başarı getirir mi?

Hayır, çok çalışmak başarılı olmanın garantisi değildir — ama genellikle gerekli bir şarttır.

Neden çok çalışmak tek başına yeterli değildir?

  1. Yanlış Yönelim: Çok çalışmak, yanlış strateji ya da hedefler için harcandığında sizi sadece daha hızlı yanlış yola götürür.

  2. Verimsizlik: Plansız, dağınık ya da sadece yoğun bir şekilde çalışmak üretkenlik anlamına gelmez.

  3. Ağ ve Fırsatlar: Bazı başarılar, sadece emekle değil; doğru insanlarla bağlantı kurmak, zamanlama ve şans faktörleriyle de ilgilidir.

  4. Bilgi ve Yetenek: Başarı için sadece emek değil; bilgi, beceri, yaratıcılık ve sürekli gelişim gerekir.

  5. Psikolojik ve Fiziksel Sınırlar: Sürekli çok çalışmak tükenmişlik yaratabilir. Bu da başarı şansını azaltır.

Peki çok çalışmak neden önemli?

  • Disiplin ve istikrar olmadan kalıcı başarı zor gelir.

  • Hatalardan ders çıkarma, gelişim sürecini hızlandırır — ve bu ancak emekle olur.

  • Çalışkan insanlar fırsat geldiğinde hazır olurlar; şans, hazırlıklı olanı sever.

En sağlıklı formül:

🔹 Akıllıca çalışmak + Stratejik düşünmek + Disiplinli olmak + Doğru ağlar + Sürekli öğrenme = Başarıya en yakın yol

İş hayatında en ideal çalışma yöntemi nedir?

İş hayatında en ideal çalışma yöntemi, kişisel verimliliği en üst düzeye çıkarırken tükenmişliği önleyen, hedef odaklı ve stratejik bir yaklaşımdır. Bu yöntem herkes için aynı olmasa da, başarılı insanların ortak noktalarından yola çıkarak aşağıdaki çerçevede özetlenebilir:

1. Amaç Odaklı Çalışmak

  • Ne için çalıştığını bilmeyen, sadece meşgul olur.

  • Hedef belirle: Kısa, orta ve uzun vadeli net hedefler koy.

  • OKR / KPI gibi ölçülebilir sistemlerle hedef takibi yap.

2. Zamanı Akıllıca Yönetmek

  • 80/20 Kuralı (Pareto): Sonuçların %80’i, işlerin %20’sinden gelir. Öncelikleri belirle.

  • Zaman bloklama: Her güne belli görevler için zaman dilimi ayır.

  • “Hayır” demeyi öğren: Her toplantıya katılmak, her e-postayı hemen cevaplamak zorunda değilsin.

3. Derin Çalışma (Deep Work) Alışkanlığı

  • Gürültüden ve dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak, kesintisiz çalışma süresi yarat.

  • Her gün 2–4 saatlik yoğun odak zamanı oluşturmak, haftalarca dağınık çalışmaktan daha etkilidir.

4. Sürekli Öğrenme ve Gelişim

  • Yeni beceriler edinmek ve sektörel gelişmeleri takip etmek sizi yenilikçi kılar.

  • Haftada en az birkaç saati okuma, eğitim veya mentorluk gibi gelişime ayır.

5. Takım Çalışmasına Değer Vermek

  • Bilgi paylaşmak, yetki devretmek ve birlikte üretmek verimliliği artırır.

  • Mikro yönetimden kaçın, güvene dayalı iş birlikleri kur.

6. İş – Yaşam Dengesi

  • Uzun vadeli başarı, sürekli çalışma değil, sürdürülebilir çalışma ile gelir.

  • Molalar, tatiller, egzersiz ve uyku; işin bir parçası kadar önemlidir.

Özet Formül:

“Akıllı plan + odaklı uygulama + ölçüm + geri bildirim + denge = verimli ve sürdürülebilir iş hayatı.”

Okumaya devam et

GÜNCEL

José Mujica: ‘En yoksul devlet başkanı’ olarak bilinen Uruguaylı siyasetçi hayatını kaybetti

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Pepe” Mujica olarak bilinen José Alberto Mujica Cordano 13 Mayıs’ta, 89 yaşında hayatını kaybetti.

Uruguay’ı 2010-2015 yılları arasında yöneten eski gerilla, mütevazı yaşam tarzı nedeniyle “dünyanın en yoksul başkanı” olarak biliniyordu.

Mujica devlet başkanı olarak sade yaşam tarzı, tüketim çılgınlığına yönelik eleştirileri ve desteklediği sosyal reformlar (diğer şeylerin yanı sıra Uruguay’ın esrarın eğlence amaçlı kullanımını yasallaştıran ilk ülke olması) nedeniyle Latin Amerika’da ve ötesinde tanınmış bir siyasi figür haline gelmişti.

Sadece 3,4 milyon nüfuslu Uruguay’ın bir devlet başkanı için alışılmadık bir küresel popülarite kazanan Uruguay Devlet Başkanı’nın mirası da bazı tartışmalara yol açmıştı.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

BİR FABRİKA GÖRDÜM, İÇİNDE İNSAN UNUTULMUŞTU

Yayınlanma:

|

Yazan:

İstanbul’un sanayi bölgelerinden birinde dışarıdan bakıldığında “başarı öyküsü” gibi görünen bir fabrikayı ziyaret ettim.

Fabrikanın kapısından içeri adım attığımda sanki bir üretim tesisine değil beş yıldızlı bir otele girmiş gibiydim. Zeminde parlak granitler, duvarlarda ithal kaplamalar, yüksek tavanlar, özel tasarım mobilyalar.

Ancak gösterişli salonlarda anlatılan şirketin hikâyesini dinledikçe içim ürperdi.

Fabrika sahibi, nakit akışındaki bozulmalardan, banka limitlerine takılmaktan, yanlış kredi kullanılmasından, tahsilat sorunlarından yakınıyordu.

En çarpıcısı ise şuydu: “Muhasebe ve finans kadromuz hâlâ oturmadı, iyi bir ekip kuramadık. Evraklar zamanında işlenmiyor, birkaç ay geriden geliyoruz.”

O an, o lüks ofis koltuklarının aslında ne kadar da boş olduğunu daha iyi anladım.

Bir işletmenin zeminine granit döşeyebilirsiniz, duvarlarını altın varakla kaplayabilirsiniz. Ama eğer o zeminde yürüyen insanlara gereken değeri vermezseniz, o şirket sadece bir bina olarak kalır.

Bugün birçok şirket tabelasına, iç ve dış görünüşe milyonlar harcıyor.

Ancak sıra çalışanına, muhasebecisine, finans uzmanına geldiğinde 1.000 TL’nin bile hesabı yapılıyor.

Sonra da “Neden kalifiye eleman bulamıyoruz?”, “Neden insanlar işine sahip çıkmıyor?” diye soruluyor.

Cevabı çok açık: Çünkü insanlar değer görmek istiyor.

Sadece maaşla değil saygıyla, liyakatle, güvenle. İnsanlar iş yerine sadece para kazanmak için değil saygı görmek ve katkı sunmak için gider. Ancak bunun için bir yöneticinin çalışanını insan olarak görmesi gerekir.

Bir muhasebeci, yaptığı doğru kayıtla sizi milyonluk bir cezadan kurtarabilir.

Bir finans uzmanı, şirketi iflastan döndürebilir.

Bir satın alma yetkilisi doğru bir sözleşmeyle kârlılığı artırabilir.

Ama onların kıymeti çoğu zaman bir tablo kadar bile konuşulmuyor. Çünkü bazı patronlar hâlâ şuna inanıyor: “Görsellik her şeydir.”

Oysa gerçek görsellik, bir çalışanın gözündeki güven ve huzurdur.

Ofislerdeki lüks değil, çalışanların aklı, emeği ve sadakatidir bir şirketi geleceğe taşıyan. Bu gerçeği göremeyen her işletme, eninde sonunda bir duvara çarpar. Parlak mobilyalarla göz boyanır ama üretim ancak emekle yürür. Kâğıt üzerindeki kârlar iyidir ama sağlam bir ekip yoksa ilk krizde o kârlar buhar olur.

Gerçek yatırım ; İnsanadır.

Bütün raporların, istatistiklerin, stratejik planların ötesinde duran tek şey; İNSAN!

Bugün duygusuz binaları, duvarları boyayarak şirket büyütmeye çalışanlara acizane bir hatırlatma yapmak gerek.

Bir gün o duvarlar çatlayabilir.

Ama kıymeti bilinmiş bir çalışan, her kriz anında duvar olur, siper olur, omuz verir. Çünkü insana dokunan bir yönetici, aslında geleceğe yatırım yapar.

Lüksü zeminlerde değil insan kalbinde arayanlar ise yarınlara daha sağlam yürür.

Şirketlerimizi; dekorasyonla değil değerle, saygıyla, liyakatle güzelleştirmeye çalışalım.

Çünkü asıl zenginlik, çalışanlarının gözünde umut ışığı olan işletmelerdir…

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
bankeralicos@gmail.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.