Connect with us

BANKA HABERLERİ

Güveninizin Eseri : AKBANK Emeklileri vefasızlığı protesto etti!

Yayınlanma:

|

AKBANK EMEKLİ SANDIĞI tarafından bayram ikramiyeleri ödenmemesi, zorunlu olarak AKBANK’a yatan maaş ödemeleri için banka değiştirmeye izin verilmemesine rağmen maaş promosyonu da ödenmeyen emekliler saat 14:30’de İstanbul Beşiktaş Barbaros Hayrettin Parkında basın açıklaması düzenleyerek Banka sandığının ve bankanın Emeklilere karşı haksız uygulamalarını protesto etti.

Bir emekli, “yıllarımı, gençliğimi verdiğim AKBANK Üst Yönetimine hakkımı helal etmiyorum, çocuğumu bu bankaya yönlendirdim onu da işten attılar, ailece banka üst yönetimini Allaha havale ettik” ifadesini kullandı.

Bayram İkramiyeleri ödenmedi

2022 yılında İŞBANK ve GARANTİ BBVA Emeklilerine geçmişe yönelik faizi ile birlikte bayram ikramiyelerini ödeme kararı almış bu yönde AKBANK EMEKLİ SANDIĞI’ndan herhangi bir açıklama gelmemesi Emeklileri mağdur duruma düşürmüştü. Her fırsatta Rekabet içindeki payından bahseden AKBANK Üst Yönetimi de sessizliğini koruyarak Banka Emeklilerini sahipsiz bırakması Emekliler arasında öfkeye neden olmuştu.

AKBANK Emeklileri sahipsiz mi?

AKBANK geçmiş yıllarda Temizlik ve Güvenlik kadrosunu taşerona teslim etmiş, Sendikanın üye kaybetmesi ile temsil hakkını kaybetmesi sonucu çalışanlar mağdur duruma düşmüştü. Emekli bir eski AKBANK çalışanı; “Emeklisine sahip çıkmayan bir banka çalışanını düşünür mü?” açıklaması yapmıştı. AKBANK Emekli Sandığı son yıllarda Sağlık giderlerinde mağduriyet yaratacak şekilde kesintiler yapmıştı.

akbank-besiktas 17.03.2022

Hakan Binbaşgil hedefte!

Banka çalışanları ve Emekliler helan bankanın Genel Müdürü olan HAKAN BİNBAŞGİL dönemde büyük hak kaybı yaşadıkları için Genel Müdüre öfkeli haldeler. McKinsey kökenli olan ve Bankacılık sektörü dışından sisteme entegre edilen Hakan Binbaşgil döneminde çalışanların özlük haklarında mağduriyetler yaşanmıştı. Bankada en fazla personel çıkarılması Hakan Binbaşgil döneminde yaşanmış, banka sadakati ve memnuniyeti çalışanlar arasında zedelenmiş, yıllarca kullanılan “Güveninizin Eseri” sloganı terk edilmişti. Son yıllarda banka içi anketlerde de çalışanların huzursuzluğu ortaya çıkarken banka üst yönetimi çalışanlara yönelik işten çıkarma politikasından vaz geçmemişti. Banka çok güvendiği ve Dijitalin Bankası olarak dünya birinciliklerini aldığını sık sık yayınlamasına rağmen 2021 yazında üç gün müşterilerine hizmet verememiş ve müşterilerin bankaya olan güvenini de sarsmıştı.

Dinlenme tesisleri satıldı!

Sandığa ait dinlenme tesisleri, kamp yerleri satıldı. Emeklilerin uygun fiyata tatil yapma imkanları ellerinden alındı.

AKBANK EMEKLİLERİ İSTEKLERİ : Kadirbilmezliği, duyarsızlığı anlamakta zorlanıyoruz

AKBANK EMEKLİLERİ yaptıkları açıklamada isteklerini şu şekilde dile getirdiler:

ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRMEKTEYİZ: Bizler Akbank’ta 25-30 yıl gece gündüz demeden fedakârca çalışıp Akbank’ı bugünlere taşıyan emekliler olarak Aksandık’tan yasalara göre emekli olmuş topluluğuz ama gerek bankamızdan gerekse sandığımızdan üvey evlat muamelesi görmekteyiz. Akbank, Aksandık emeklilerinin yaşadığı mağduriyet iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi; uzun yıllar çalıştığımız ve emekli olduğumuz banka tarafından yaşatılan mağduriyet, ikincisi ise emekli maaşımızı almakta olduğumuz Aksandık tarafından yaşatılan mağduriyet. Böylece 5 yıldan beri hak kayıplarımız had safhaya ulaşmıştır. Akbank’ın kuruluşu olan her 30 Ocak’ta personele verilen kuruluş ikramiyesinin emeklilere de verilmesini talep ediyoruz.

PROMOSYON ÖDEMELERİNDEN MAHRUM BIRAKILMAMIZIN SEBEBİNİ ANLAMIYORUZ: Tüm emeklilere maaş ödemelerinin yapıldığı bankalar tarafından emekli maaş promosyonu ödemeleri de yapılmakta iken biz Akbank emeklilerine ilk yıl olmak üzere bir kereye mahsus ödenmiş, bir daha da hiçbir şekilde ödeme yapılmamıştır. Promosyon ödemelerinden mahrum bırakılmamızın sebebini anlayamıyoruz. Oysaki biz banka emeklileri SGK emeklilerinden bankamız için daha randımanlı birer müşteriyiz. Çünkü tüm banka işlemlerimizi Akbank ile gerçekleştirmekteyiz. SGK ya da emekli sandığı emeklileri ile 14 vakıf sandığı emeklilerine emekli maaş promosyonu ödenirken Akbank kendi emeklilerine bunu çok görmektedir. Bizler bu hakkımızın derhal ve ısrarla karşılanmasını talep ediyoruz.

Emekliler, üye oldukları Aksandık’tan taleplerini de şöyle sıraladılar:

DİŞ TEDAVİLERİ: Diş tedavilerinde belirli bir limit ve dahilinde tedavi imkânı varken daha sonra diş tedavi ücretleri kaldırılarak Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) seviyesine indirilmiştir. Böylece diş tedavilerinde masrafların büyük bir bölümü çıkmaktadır. Bu da emeklilerimize büyük külfet getirmektedir. Bu uygulama ile biz yaş almış emeklilerimiz diş tedavilerimizi yaptıramaz hale geldik. 4 yıl önce emekliler lehine yapılan bir değişiklik ile diş hekimleri fiyat tarifesi üzerinden geri ödemelerin yapılacağı söylendi. Bu uygulama yalnızca iki yıl devam etti. Daha sonra diş tedavileri ödemelerinde değişikliğe gidilerek emeklilerimizin cebinden SUT seviyesine düşürüldü. SUT rakamları o kadar düşük ki diş hekimlerine yapılan KDV ödemesini dahi karşılamıyor. Aksandık bu yılbaşında bir açıklama yaparak lütufmuş gibi SUT fiyatlarının üç katı seviyesine çıkarıldığını açıkladı. Şu anda da ‘bazı diş hekimleriyle yüzde 20 ıskonto anlaştık, oralara gidin’ diyorlar. Bu açıklamayı da Akemder’i aracı kılarak yaptırıyorlar. Maalesef bir grup Akbank Aksandık emeklisi de çeşitli platformda iyileştirme adı altından yapılan bu açıklamaları minnetle, şükran duygularıyla, teşekkürle karşılıyorlar. Diş tedavilerinde eskiden olduğu gibi yine limit dahilinde olmasını talep ediyoruz. Diş klinikleri ve hastaneler ile anlaşma sağlanmalıdır.

SAĞLIK YARDIMLARI: Sağlık yardımları katkı payı yüzde 10’dan doğrudan yüzde 20’ye çıkartılıp daha sonra yüzde 15’e indirilmiştir. Katkı payının tekrar yüzde 10’a indirilmesini ısrarla talep ediyoruz.

MAAŞ ARTIŞ ZAMLARI HESAPLANMASI: Maaş artış zamlarının hesaplanmasında Aksandık iki farklı yöntem kullanmaktadır. Birincisi, SGK emeklileri kadar emekli maaşı alanlar; ikincisi SGK emsal maaşı üstünde emekli maaşı alanlar. 2020 yılına kadar cari maaş üzerinden hesaplayıp ödeyen sandığımız 2020 yılından sonra SGK maaşlarını eş değer kabul etmiş farklarımızı noksan ödemektedir. Bu yöntemlerin arasındaki farkın nedenlerini teknik bir izahatın yapılması gerekmektedir. Emeklilere her 6 ayda 1 yapılmakta olan TÜFE oranında artışları, Aksandık da emeklilerinin cari maaşlarına değil, SGK emsal maaşlarına uyguluyor. Bunun sonucunda da SGK emsal maaşlarının üzerinde olan emekliler oransal olarak TÜFE oranının altında zam almış oluyor. Uygulamanın yapıldığı tarihten itibaren emekli maaş farklarının geriye dönük cari maaş üzerinden hesaplanarak emeklilerimize aktarılmasını talep ediyoruz.

SANDIĞA AİT DİNLENME KAMPLARI: Sandığımıza ait olan dinlenme tesisleri, kamplar satıldı. Satılan tesis ve kamplar nakde dönüştürüldü. Emeklilerimizin tatil yapma imkanları elinden alındı.

BAYRAM İKRAMİYELERİ YASAL FAİZİ İLE ÖDENMELİ: Bütün emeklilere dini bayramlarda verilen bayram ikramiyeleri Akbank- Aksandık emeklilerine derhal geriye dönük yasal faizi ile ödenmesini talep ediyoruz. Aksandık daha evvel kullandığımız haklarımızı aktüeryal gerekçe göstererek kısıtlamaya gitmektedir. Oysa 14 vakıf sandığının bu tür kısıtlamaları bulunmamaktadır. Bu uygulama bizlerde Aksandık’ın iyi yönetilmediği kanaatini uyandırmaktadır. Bugüne kadar Akbank emeklileri olarak hiçbir aktivitenin içinde bulunamadık. Hak kayıplarımız öyle bir duruma geldi ki, emeklilerimiz böyle bir çağrıda bulunma ihtiyacı duymuştur. Bu çağrımız bir başlangıçtır. Haklarımız, taleplerimiz yerine getirilene kadar böyle girişimlerimiz devam edecektir. Amacımız yeni bir yol açmak değil, yeni bir yol bulmaktır.”

İstanbul – Beşiktaş BARBAROS HAYRETTİN PARKI 17.03.2022

AKBANK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE DİLEKÇE VERDİLER

Eylemde, talepleri yerine getirilinceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini bildiren emekliler, daha sonra taleplerini içeren dilekçeyi 4. Levent’te bulunan Akbank Genel Müdürlüğü’ne verdi.

Bir 5 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava görseli olabilir

SONUÇ : Sürekli “HAKKINIZ ÖDENMEZ” derlerdi; gerçekten ödenmedi!

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.