BANKA HABERLERİ
BANKA HESAPLARINIZ BOŞALTILIR İSE NE YAPMALIYIZ?

Yayınlanma:
12 ay önce|
Yazan:
Erol Taşdelen
Bankalar kabul etmese de son yıllarda banka dolandırıcılığı inanılmaz hızla arttı ve “organize dijital dolandırıcılık işlere” dönüşmüş durumda! Çoğunda bankaların güvenlik açığı söz konusu iken, ısrarla bunu kabul etmemeleri, gerekli tedbirleri zamanında almamaları, sorumluluk kabul etmeyip mağduriyetleri gidermemeler, yasal boşluklar işi “soyan soyduğu ile soyulan soyulduğu ile kalıyor” noktasına getirdi maalesef! Olan olayla hiç alakası olmayan vatandaşa oluyor! Bankacılık sektörü Dijitalleşti ama Dijital Soygunu da engelleyemiyor! Dijital soygunun altyapısını hazırlayan fakat güvenlik zafiyeti gösteren bankalar sorumluluk kabul etmedikleri gibi buna DUR(!) diyecek bir merci de yok! Vatandaş çok ÇARESİZ halde, başına böyle birşey gelmemesi için dua etmek dışında eli kolu bağlı bekliyor!
DİJİTAL SOYGUN NASIL OLUYOR!
Bir defa Dijital Hırsızlığın büyük çoğunluğu MOBİL (Cep Telefonu) üzerinden yapılıyor. Aklımıza gelmeyen yöntemler Dijital Hırsızların aklına geliyor. En basiti sık rastlanan sim kartınızı ele geçirilmesi. SİM KART güvenliği hayati önemli zira, tüm işlemler bunun aracılığı ile yapılıyor. SİM KART bilgilerini ele geçiren (sim kartı kopyalayan, ikiz kart çıkartan) biri sizin adınıza mobil işlem yapıp hesaplarınıza girebiliyor. Tabi bunu başta operatörler engellemeli ama bazı operatörlerde ikiz kart üretmenin engellenemediği, yazılımlarının buna uygun olmadığı iddiaları var. Öncelikte İletişim Başkanlığı mı olup MASAK mı olur, BDDK mı olur operatörlerden ikiz kart, kopya kart üretilmesinin engellenmesi için kesin çözüm üretmesini istemesi gerekir. Bunu engellediği an olayların yarısı engellenmiş olur en azından bu işi profesyonelce yapıp organize olan grupların işi biter. İkincisi, bankaların Dijital altyapısında güvenlik açığı giderilmeli. Çoğu banka sim kart değiştiğinde veya bankaya tanımlı cep telefonu değiştiğinde mobil bankacılığı bloke ediyor. Ama hala bunu yapamayan bankalar var. BDDK bu tür bankaların yazılım altyapısına bu güvenliğin sağlanmasını kesin istemeli. Diğer taraftan bence en önemlisi telefonda IMEI (International Mobile Equipment Identity) olarak geçen Türkçesi ile “Uluslararası Mobil Cihaz Kodu” tanımlı sim kart ile banka kaydının olması gerekir Bunu yapan bankalar var ve sim kart ele geçse bile cihaz uyumlu olmadığı, başka bir cihazdan (tablet, telefon ve kablosuz internet hattı olan dizüstü bilgisayarlar…) giriş yapıldığında banka bunu engellemeli. Bunu yapan bankalar var! Bu durumda sadece sim kart bilgilerinizin ele geçirilmesi yetmiyor. Günümüz teknolojisinde IMEI de kopyalanabiliyor! Cep Telefon hat güvenliği sağlandığında dijital mobil dolandırıcılığı önemli ölçüde engelliyorsunuz. Ama işin kötü tarafı bu bilgiler “oltalama yöntemi” CASUS YAZILIMLAR aracılığı ile ele geçiriliyor, bu da genelde telefonunuza yüklediğiniz bir program, en fazla da oyun programları aracılığı ile oluyor. Daha fazlası da gelen mesajlar ekindeki linki merak edip tıklamanız halinde oluyor. Genelde merak edilen mesajlar (çekiliş kazandınız, icra takibiniz var, hesabınıza para geldi gibi yazı ekinde geldiği için vatandaş merak edip linki tıklıyor, geçmiş olsun telefonunuzdaki tüm bilgiler karşı tarafa gidiyor…). O nedenle fazla merak kolay para kazanma oyunları gibi uygulamalardan uzak durmanız sizi ciddi koruyacaktır. Özellikler tamir için telefonunuzu verdiğinizde sim kartı mutlaka çıkaralın.
DBBK NE YAPMALI?
Başına gelenler bilir. Bu tür olumsuzluklarla karşılaşan önce bankasını sonra BDDK’yı arar. BDDK genelde gelen şikayetleri Tüketici Hakem Heyetine ya da Mahkemelere başvuru yapılması gerektiğini bildiriyor. BDDK’nın bankaya “bu şikayette vatandaş/firma haklı ödemesini yapın” deme yetkisi yok. Ama BDDK bankalara gerekli güvenliği alması için zorlamaya yetkisi var. Bu yetkinin yeterince kullanmadığını düşünüyorum. Adı üzerinde “BANKA DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU”. Denetleyecek ve düzenleyecek. O zaman BDDK bankalara gerekli güvenlik açığının kapatılması için yaptırım yapabilir. Bazı bankalarda dolandırıcılık işlemlerin yoğunlaşması tesadüf olamaz. Bu tür bankalara gerekirse güvenlik açığını kapatana kadar o hizmetin verilmemesi için yaptırım uygulayabilir. Tüm bankalardaki BDDK Murakıpların görevi de budur zaten. Sistemdeki suistimal ve açıkları bulup raporlamak. O nedenle BDDK’ya büyük iş düşüyor. Mobil cep hattı ile IMEI kontrolü yapamayan bankaların bunu sağlayana kadar mobil uygulamasını sonlandırmalı. BDDK bazı konularda çok yetersiz kalıyor. Uzman bir ekibin bulunduğunu düşünmüyorum. Bankacı bir Bilirkişi olarak somut, tartışmaya yer vermeyecek hatta banka iştirakinin kendisinin bile kabul ettiği güvenlik açığı bulunduğunu tespit ettiği AKBANK iştiraki olan AKÖDE’nin ürünü TOSLA’yı bizzat BDDK’ya bildirmeme rağmen BDDK işi mahkemeye attı. Sosyal sorumluluk gereği peşini bırakmadım mahkemeye de benzer görüş bildirdim hatta kamuoyu ile paylaşmak için sosyal sorumluluk gereği yazılar yazarak finans tarihine not düştüm. Böyle şeyler Türkiye’de nasıl yaşanır inanılır gibi değil. Süreç mahkemede sonuç aldıkça paylaşacağım. Yazıda bu konuda detaylı bilgi var.
Başka bir yazıda da nasıl herkesin dolandırıcı olarak suçlanabileceğinidetaylı yazdım.
MESAJ GELMEYEN DOLANDIRICILIK İŞLEMLERDE SORUMLULUK BANKAYA AİT OLMALI
Mahkemeye gelen dosyalarda banka “mesaj ilettiğini” belirterek sözde mobil hatta giden mesajlar datalarını bildiriyor. Ama banka bu mesajları müşterinin tanımlı IMEI cihaza gönderdiğini söyleyemiyor. Bu durumda hat kopyalandığında mesaj gidiyor ama vatandaşın kullandığı telefona gitmiyor. Bu durumda sorumluluk bankanın olmalı. Bu ayrıntıyı Banka da mahkemeler de BDDK da atlıyor. Çoğu şikayete dikkat edin “bize mesaj gelmedi, bilgimiz dışında” deniyor bu nedenle. Tek kullanımlı şifre ile işlem yapıldığı için evet sim kart ele geçirilmeli ama banka IMEI kontrol etmiyor ise paşa paşa o şifreleri de işlem bilgileri de kopyalanan hatta gönderiyor. Vatandaşın yapabileceği pek bir şey yok bu durumda. Sorumluluk aslında gerekli Dijital Güvenliğe önem vermeyen bankanın olmalı.
HAZIR KREDİ LİMİTİ REZİLLİĞİNE SON VERİLMELİ
Son yıllarda hazır kredi limiti, hazır kredi kart limiti hemen hemen tüm bankalarda var. Bu durumda hesabınızda para olmasa bile hesabınıza giren biri (ki en sık yapılan) hazır kredileri anında kullanıp kartsız QR kodu ile ATM’lerden de çekebiliyor; 7/24 olarak EFT/Havale yöntemi ile başka hesaplara veya başka kişiler adına aktarabiliyor. Hazır kredi olmasa bu mağduriyeti yaşamayacaksınız. Siz sabah uyandığınızda kendi paranız bir yana üstüne bir de elinize geçmeyen kredi borcu ile güne başlıyorsunuz. Geçmiş olsun. Öyle az krediler değil milyona varan krediler var. Üstüne o borcu ödemediğiniz için banka siciliniz bozuluyor, banka tarafından hukuki işlemlere tabi tutulup mahkeme sürecinde haciz, icra ile uğraşıyorsunuz. Bu nedenle dağılan aileler var. Bunalıma girip İntihar edenler var! Yazık! Yıllardır yemeyip içmeyip biriktirdiğiniz paralar bir yana bu koşullarda bir de kredi borçlusu oluyorsunuz! Bütün bunlar olurken bu altyapıyı hazır şekilde hırsızın hizmetine sunan bankaların sorumluluğu ortada yok! Bankalar kendini dokunulmaz sandığı için mahkemelere dalga geçer gibi cevaplar veriliyor. Gelen cevapalrı bir bilseniz! Konumuza dönelim.
Çözüm olarak müşteri onaylamadığı, “kenarda hazır bulunsun” demediği sürece bankalar kendi kafalarına göre hazır limit oluşturmamalı, kesin teyit almadan bunları kullanıma açmamalı. Otomatik limit artış rezilliği sonlandırılmalı! Tabi bu limitleri de her ay müşteriye hatırlatmalı ki, müşterinin bilgisi olsun. Yoksa “otomatik kredi kart limiti” seçilen birinin kredi kart limiti milyon liraya dayanabiliyor. Bu limitlere kesin bir sınır konmalı ucu açık otomatik limit artış uygulaması acil sonlandırılmalıdır! Veya bu limitlere her ay müşteriden onay alınmalıdır. Çözüm basit aslında! Yoksa hiç çalışmadığınız bir bankada pimi çekilmemiş bomba gibi kredi limitleri hazır bekliyor. Dolandırıcılar bu hesaba ulaştığında pimi çekip hesabı boşaltıyor, elinizde patlayan bir hesap ile hasarlı bir şekilde kalıyorsunuz. Tam çaresizlik hali!
BANKALAR MAHKEME SÜRECİ BEKLEMEDEN ÖNLEYİCİ TEDBİRLER ALINMALI
Öyle şeyler oluyor ki insanın çıldırmaması elinde değil. Örneğin hesabınızdan başkasının hesabına para aktarıldığınızı anlıyorsunuz ve o para hala o hesapta. Bankaya bildiriyorsunuz, “bu işlemi ben yapmadım, hesabımdan para çekildi” diyorsunuz, çoğunda aldığınız cevap ne: “Karakola ya da mahkemeye şikayette bulunun!” İyi de şikayet edene kadar saatler geçiyor, üstüne şikayet edince emniyet hemen gelip şu hesabı bloke edin diyemez ki! Şikayet mahkeme kararı derken zaten parayı alan Üsküdar’ı geçiyor. İşte tam da burada BDDK’ya önemli görev düşüyor. Bu tip şikayetlerde (müşteri işlemi ben yapmadım, bu parayı hesabımdan ben göndermedim dediğinde) banka işlemi “ŞÜPHELİ İŞLEM” statüsüne alıp karşı tarafın o işlemine bloke koymalı. Hesap kendi bankasında ise kendi bankasındaki hesaba, başka bankaya gitmiş ile işlem bazında o işleme bloke koyabilecek altyapı yazılım olmalı. BDDK‘nın bankalara bunu zorunlu hale getirmeli. Bunu yapan bankalar var ama çoğu KVKK’yı yanlış yorumlayıp “müşteri bilgisi dışında hesabına dokunamayız” diyor. Adam parayı çalmış o parayı bloke etmek için izin mi alacaksın. Tabi bunu istismar etmek isteyenler çıkacaktır. Örneğin, para gönderip ürünü alıp “bu parayı ben göndermedim” dediğinde satıcı mağdur olabilir. O durumda da faturayı göstermesi işi çözer, hatta yanlış beyandan bunu yapan ceza bile alabilir. Kredi kartlarındaki “chargeback” sistemi hesaba gelen paralar için de uygulanabilir. İSTENİRSE ÇÖZÜM BULUNUR, SORUN BÜYÜK ÇÜNKÜ VE ÇÖZÜLMELİ! Her Adliyede artık dolandırıcılık şikayetlerine bakan alt mahkemeler kuruldu. Dosyala milyonları buldu!
KREDİ KARTLARINDA 3 RAKAMLI “DOĞRULAMA KODU“ NAMUSUNUZ UNUTMAYIN
Kredi kartlarında en önemli konu kartın arkasında yer alan KART DOĞRULAMA KODU-CVC üç haneli numara. Bu numara mahreminiz iyi saklayın. Genelde dolandırıcıların elinde kart bilginiz mevcut kart arkasındaki bu numara bulunmuyor. Bu numarayı paylaştığınızda geçmiş olsun. Çoğu kez, “kartınıza para iade edeceğiz, sigorta yaptık iptalini isterseniz karta iade edeceğiz” diyenler sizden bu numarayı isterler. Sakın! Numarayı verdiğinizde geçmiş olsun, tüm kart limitini boşaltırlar. Özellikle cafe, otel ve restoranlarda kartı fili olarak personele vermeyin. Arkadaki 3 rakamı akılda tutmak zor değil zira!
DOLANDIRILIRSANIZ NE YAPMALISINIZ!
Bu kısa uyarıdan sonra istemeyiz ama dolandırılırsanız ne yapmalısınız sorusunu cevaplayalım. Önce tabi çalıştığınız banka ile irtibata geçin. Doğru banka ile çalışıyorsanız sizin dışınızda yapılan işlemler çözülüyor. Bunu yaşayarak deneyimledim. Örneğin, QNBFİNANSBANK kredi kartımdan 4000 USD’lik dövizli alış/veriş işlemleri vardı, aradığımda aynı gün iade ettiler. Sormadılar bile, çünkü ne mesaj gelmişti ne de uyarı. Bu olumlu örnek; kötü örnek ise AKBANK’ta yaşadım. İnternetten fiyatını uygun bulduğum bir ürün aldım, karşı tarafa ödeme AKBANK iştiraki olan AKÖDE hesabına gitti. On dakika sonra anlayıp AKÖDE’yi aradığımda KVKK gereği giden parayı bloke edemeyeceklerini, mahkeme kararı getirmemi istediler. İyi de bu ülkede mahkeme kararı ne kadar sürede çıkıyor. Hepimiz aynı şeyi yaşıyoruz aslında: ÇARESİZLİK!
İşin kötü tarafı insanlara bu çaresizliği yaşatan kurumlar üzerine düşen görevi yapmıyor. Örneğin; BDDK bir bankanın ürünün ile ilgili gelen şikayetlerde bankaya dönüp bu “güvenlik açığını kapatın, yoksa ürün hizmeti durduruyorum” demek yerine topu mahkemelere atıyor. İyi de mahkemelerde bu işi çözecek uzman kadro var mı? Ayrıca bu dijital güvenlik işi niye mahkemelerin olsun. BDDK’da denetleme var ve DÜZENLEME yok gördüğüm kadar! Israrla yıllardır bu konuyu yazıyorum, BDDK bankalarda bir açık bulduğunda bu açık nedeni ile mağdur olan herkesin şikayete bağlı kalmadan mağduriyetinin faizi ile birlikte giderilmesini toplu sağlamalı. Kamu yararı bunu gerektirir. Yoksa, “bankaya keserim cezayı, uygulama aynen devam eder” demek en basit tabiri ile insafsızlık. Sorunlar da çözülmeden devam eder bu mantıksızlıkla!
Mağduriyetinizi anladığınızda ne yapalısınız;
- Çalıştığınız ya da mağduriyeti yaratan banka ile irtibata geçip iade isteyin, doğru banka sorunu çözüyor.
- Mağduriyet 2024 için 104.000 TL altında ise TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ’ne başvurup iade isteyin. Buradaki süreç normal mahkemelere göre daha kısa sürede (2-4 ay) sonuçlanıyor. Her il ve ilçede var TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ var. Başvuru için fiili gitmenize gerek yok, e-devlet üzerinden başvuru yapabiliyor belgeleri yükleyebiliyorsunuz.
- Mağduriyet 104.000 TL üzeri ya da firmanız bu duruma düşmüş ise o zaman direkt Asliye Hukuk Mahkemelerine veya semt karakollarına şikayette bulunabilirsiniz. Her İl Emniyet Müdrülüğünde Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğü var ve çok iyi çalışıyorlar. Direkt mahkemeye başvurmanız size süre kazandırabilir. Ama kötü haber bu tür davalar en az 2-3 yıl sürüyor. Dava sürecinde tüm belgeleri ekleyip Bankacı Bilirkişi Raporu talep etmeniz, Bilirkişinin tespiti sayesinde mahkeme süreciniz ciddi şekilde kısalır. Bu tür davalarda bankalar genelde lehinize karar çıksa bile temyize başvurması süreci 4-5 yıla yayıyor. Tabi bu sürede sizin maddi manevi hasarınız size tecrübe olarak kalıyor!
- Kişisel tecrübem çalışacağınız bankayı iyi seçin, öyle “Dijital Bankacılıkta Dünya 1.’lik ödülü aldık” gibi banka reklamlarına kanmayın, benim gözlemim en fazla böyle reklam yapan bankalarda dolandırıcılık işlemleri oluyor. O nedenle Dijitale güvenliği ön planda tutan, bu tip işlemlerde hızlı hareket eden en önemlisi bu konuda sizi muhatap alan, kolay ulaşılabilir, çözüm odaklı banka çalışacağınız banka olsun! Bu bankalar hangileri mi, çevrenizde araştırın bulursunuz!
Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com
EK OKUMALAR:
Erol Taşdelen yazdı: BANKA DOLANDIRICI PERSONELİ GİZLEMELİ Mİ, TEŞHİR Mİ ETMELİ?
İlginizi Çekebilir
-
Akbank’tan 1,5 milyar TL’lik tahsili gecikmiş alacak satışı
-
Mahkemeden emsal karar: “Dolandırılan vatandaşın zararından bankalar sorumlu”
-
Türkiye İş Bankasından 2024’te 45,5 milyar lira net kar
-
AKBANK’ın 2016 yılındaki 116 milyon liralık cezasına itirazı reddedildi
-
BANKACILIK SEKTÖRÜ 2024: Karsız Büyüdüler!
-
AKBANK 2024: Büyüyen bilançoya rağmen karlılık eridi!
-
GARANTİ BBVA 2024 SONU MALİ VERİLERİ AÇIKLANDI
BANKA HABERLERİ
Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü
Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:
18 saat önce|
24/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.
Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.
Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.
Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor
Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.
Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”
BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro
Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.
BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi
2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.
BANKA HABERLERİ
Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:
1 gün önce|
24/06/2025Yazan:
Onur Çelik
Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?
Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller
Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:
-
Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.
-
Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.
-
Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.
Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği
Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.
Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları
Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:
-
Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.
-
Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.
-
Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.
Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart
Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:
-
Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,
-
Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,
-
Hukuki güven ortamının sağlanması,
-
Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.
Onur ÇELİK-CFO/YMM

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.
Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.
Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.
Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.
Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.
Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.
Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.
Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.
Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.
Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.
İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.
Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.
Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.
Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.
Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.
Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?
Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.
Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.
Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.
Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (847)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.144)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (452)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.852)
- GÜNCEL (3.230)
- GÜNDEM (3.198)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.250)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (475)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.057)
- Ali Coşkun (24)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (64)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (569)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (35)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Veri Okumayan Yönetici, Karanlıkta Yürür

Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Finans Koltuğundan CEO Masasına

Hazine’den Kripto Para ile Suç Gelirlerine Sıkı Denetim Geliyor

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

BEYAZ YAKALININ GİZLİ PANDEMİSİ: TÜKENMİŞLİK

UŞAK’ın en köklü Market Zinciri EGEŞOK Konkordato aldı

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

Yerel Halk Neden Maden İşletmeciliğine Karşı Çıkıyor?

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Onur Çelik yazdı: İFLAS RİSKİ

Papara’dan açıklama: Özür diledi
- Akaryakıtta indirim bekleniyor 25/06/2025
- Son dakika: Süper Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 24 Haziran 2025 Salı akşamı Süper Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 24/06/2025
- Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'ndan yatırımcıya fırsat 24/06/2025
- Trump'ın hedefi olmuştu! Fed Başkanı Powell'dan "faiz kararı" açıklaması 24/06/2025
- Maliye’den kripto varlıklara yakın takip 24/06/2025
- SON DAKİKA | Borsa günü yükselişle tamamladı 24/06/2025
- ASGARİ ÜCRET ZAMMI SON DAKİKA: Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Asgari ücret ara zammı ne kadar olacak? 24/06/2025
- Ekonomi ve siyaset gündemi - 25 Haziran 2025 25/06/2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump bir araya geldi 24/06/2025
- Resmi Gazete'de bugün (25.06.2025) 24/06/2025
- Kontrolmatik'ten bedelli sermaye artırım kararı 24/06/2025
- Işıkhan'dan ikinci zam teklifi açıklaması 24/06/2025
- Almanya'da 2025 bütçe tasarısı onaylandı 24/06/2025
- Çin gerçek bir ateşkesi destekliyor 24/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı