Connect with us

Erol Taşdelen

BANKALARIN SİGORTA SOYGUNU

Emekli müşterisine “İşsizlik Sigortası”. Aracı olmayana Kasko. Vurgun nasıl oluyor, suçlu kim ve en önemlisi bu soyguna kim dur diyecek.

Yayınlanma:

|

 Emekli müşterisine “İşsizlik Sigortası”. Aracı olmayana Kasko. Vurgun nasıl oluyor, suçlu kim ve en önemlisi bu soyguna kim dur diyecek.

Birileri çıkıp Bankaların sigorta soygununa dur ( ! ) demesinin vakti geldi. Birileri derken tabi bunu denetim yetkisi olan kurumlar yapmalı. Başta BDDK, SPK, TBB, İş Etik Kurulu, Rekabet Kurulu, Tüketici Mahkemeleri … olmak üzere Kamuoyu adına denetleme yetkisi olan kurumların pasif kalması kabul edilebilir bir durum değildir.
SİGORTA SOYGUNU NASIL OLUYOR !
Bir vatandaş gidip özgür iradesi ile Sağlık, Hayat, Konut, DASK, Kasko, İşyeri, Ferdi Kaza gibi sigorta yaptırması kendi lehinedir. Günümüz koşullarında Kaskosu olmayan bir araç,  Sigortasız bir ev düşünemiyorum. Normal uygulama bu şekilde “rızaya dayalı, gönüllülük esası” ile olmalıdır. Zaten sözleşmeler baskı altında kalmadan hür irade ile imzalanmalıdır, aksi halde hukuken de geçersiz sayılmaktadır. Hal böyle iken ve bu temel etik kurallar bilinirken nasıl oluyor da bir esnafa aynı banka bir yıl içinde 3-4 ferdi kaza poliçesi, kesebiliyor. Bunu banka müşterisini çok seviyor, müşterisini düşünmüş, müşterisinin başına bir şey gelir ise ailesi zor durumda kalmasın gibi sulandırıcı açıklamalar ile yapmaya kalkmayalım lütfen. 2018’de BES’de Devlet Katkısı kısmı bile % -20’lerde zarar etti, Devlet Tahvilleri % -15’lerden fazla zarar ettirdi. Kaç bilinçli müşteri bu ortamda BES yapar, MİY’ler bu ürünü müşteriye nasıl sunabilir ?. Müşterinin gönüllü rızası olmadan yapılan bu tür sigortalar, düpedüz kılıfına uydurulmuş, soygundur ! Bunu yapan ve asıl “yapın” baskısını yapanlar 1. Derecede sorumludur. Bankalardaki bu  yöndeki mailler suç delilidir.
BU SİGORTA BASKISI NEDEN OLUYOR
Bankalar 20-25 yıl önce bu sigorta işine pek sıcak bakmadılar. Dış Ticarette yapılması gereken zorunlu sigortalar hariç nerede ise hiç poliçe kesilmezdi. Müşterilerden bu yönde gelen talepler de sigorta şirketlerine yönlendirilerek halledilirdi. Her şey 1990’larda kredi faizlerin düşmesi, kredi kar makasının daralması sonucu “yeni karlı ürün” arama çalışmaları sonucu başladı. Bu arayış direkt “komisyon” gelirlerini artırmak yönünde kendini gösterdi ve Sigorta işlemleri de asıl gelir getirici öncelikli ürünler içine alındı. Başta sigortalardan temsilciler haftanın belli günleri şubelere gelir oldu, baktılar bu iş tuttu büyük şubelerde sigortacılara ayrı masa açıldı sürekli eleman bulunduruldu. Özellikle Bireysel Kredilerinin tavan yaptığı yılarda DASK, Konut, Taşıt poliçe sayılarının da tavan yaptığı yıllar oldu. Başta Bireysel MİY’ler olmak üzere SPK, BES ve SEGEM Sertifika alma zorunluluğu getirildi.
KRİZ YILLARI  BAŞA BELA
Kriz ve Durgunluk yılları bankacılar için kabus yıllarıdır ve bu yılların profesyonelce yönetilmesi gerekir. Böyle yıllarda kredi verme iştahı olmadığı için karlılıkta sürekliliği sağlamak isteyen bankalar “riski düşük, karlılığı yüksek” komisyon getirici ürünlere odaklanır ki Sigorta bu hedefler için idealidir. Sorun da bu noktada başalar. Bir anda mail, tele konferanslar, Performans Toplantıların ana konusu Sigorta olur. Netice Raporlarında Sigorta gelirlerin Performans Değerlendirmede puanlaması artırılır. Bir anda şube çalışanları Bankacı olduğunu unutur hale gelir.
SİGORTA ÇILGINLIĞINDA SUÇLU KİM
Banka Stratejisini dönem dönem Sigorta üzerine kurgulanmasına itirazımız yok. Bir şart ile “İş Etik kurallarına uymak” şartı ile. Genel Müdürlük Pazarlama ekibine “sigortadan şu kadar komisyon geliri yaratacaksınız” diye bir hedef verilir. Bu komisyon hedefi o kadar fazladır ki normal şartlar altında bunun tutturulması mümkün değildir. Önce pazarlaması yapılacak sigorta ürünler belirlenir. Bu ürünlerden kaç bin adet satılacağı hedeflenir. Bu hedef sigortalar bölgelere bölgeler de şubelere dağıtır. Tabi ucuna da ufak bir Tatil, Prim gibi rüşvet de eklenmesi ihmal edilmez. Şubede çalışanın vay haline. İlk 3’e gireceğiz de Bölge Müdürümüz Yurt Dışına tatile gidecek. Birinin cezası diğerinin ödülü oluverir !
BÖLGELER NASIL DAVRANIR ?
Hedefleri şubelere potansiyel olup olmamasına bakmadan, fizibilite yapmadan kendine yakın gördüğü kolladığı şubelere az, diğer şubelere fazla olarak bu ürünler dağıtılır. Dağıtmak yetmez sabah, öğle akşam mail raporları ile bunlar bütün şubelere bombardıman başlar, “ ……. Şubesinden 1 BEEES, ..…. Şubesinden 2 Hayaaat, ….. Şubesinden 1 Kaskooo….”  mail çöplüğüne hoş geldiniz. Maillere bakayım derseniz çalışamazsınız. Her saat başı MİY aranır mı arkadaş. MİY  telefona bakıp dakikalarca niçin satış olmadığını anlatmaktan kitlenir kalır. Böyle bir ortam içinde empati yapın lütfen. Günler geçtikçe verilen mesajlar da sertleşir : “Yapan şube yapıyor, oturduğun yerde tabi yapamazsın ne zaman arasam şubedesin, yapmazsan dışarda bu işi yapacak insan çok” cümleleri havada uçuşur.  Söylemler seviyesizleşir. Bana en komik geleni de akşam çıkmadan önce konuştuğun konu için sabah aynı kişi tarafından aranmak olmuştur. Arkadaş akşamdan sabaha ne değişti de tekrar arıyorsun” gece şubeyi discoya çevirdik de gelir mi soruyorsun” ( ! ) diyemiyorsun tabi …
ŞUBELER NASIL DAVRANIR ?
Bu mail, telekonferans, WhatsApp mesaj, telefon  çöplüğü içinde temiz kalınması mümkün mü ? Yarış başlamıştır artık önce eş dost, yakın gördüğünüz müşteriler rica minnet  mesajları içeren telefon trafiğine başlarsınız. İş duygu sömürüsüne kadar gider, “abi / abla hedefim var sigorta yapmam lazım yoksa işten atılacağım” konuşmalarını düşünebiliyor musunuz ? Çaresiz kalan insan ne yapar, ya o deveyi güdeceksin ya o diyardan gideceksin. Borçların, çocukların gelir aklına dişlerini sıkar çalışırsın. Çalışırsın çabalarsın henüz hedefin % 30’larındasındır. Zaman daralmakta, gelen satış tablolarında hele bir de yeşil, sarı, kırmızı gibi renkli ise kendinizi trafik kaosunun içinde bulursunuz ne yapıp edip kırmızıdan kurtulmanız lazım. İşte bütün sorun bu noktada başlar. Gönüllü, müşteri rızası ile yapılması gereken sigortalarda etik kurallarına uymaya gerek kalmaz. Bunun için kredili müşteriler ilk hedeftir. Öyle ya bankadan para istiyorsunuz vay halinize. Kasko, Konut  kredilerinde müşteriyi ikna etmek daha kolaydır zaten konut ipoteği, araç rehin alındığı için sigorta zorunlu. Müşterinin “dışarıda sigortalarda daha ucuz” deme şansı yok, “kredinin koşulu sigorta, yoksa iptal oluyor” gibi mesleki yalanlar havada uçuşur. Hoş bazen gerçekten kredi içine Tahsis de bunu yazar aslında yaptıklarının suç olduğunu da bilmeden.
İŞ ETİK KURALLARI NİÇİN VAR, NİÇİN DENETLENMİYOR ?
Bu kadar Sigortalarda dayatma var iken denetlenme niçin yapılmaz? Denetin nasıl olacak çok basit. Müşteri kredi raporlarını çıkarın, zorunlu olmadığı halde ( örneğin KGS Kredilerinde ) niçin sigorta yapıldı diye sorgulayın. Müşterilere sorun çoğunun bundan haberi bile yoktur. Hatta iş o kadar çığırından çıktı ki aynı müşteriye aynı banka şubesi her kredide ferdi kaza sigortası yapacak kadar gözü dönmüştür. Esnaf 3 kuruş kredi alacak yanına da 2-3 çeşit sigorta yapılacak daha eline kredi geçmeden önemli bir kısmı buhar olup gidecek. Müşteri geldi sigorta yaptırdı savunması yapılamaz o zaman çıkaralım raporları kredi tarihi ile poliçe tarihi ne tesadüf aynı gün oluyor.
BU SOYGUNA KİM DUR DİYECEK !
Bu yasak kılıf içinde yapılan soyguna birilerinin dur ( ! ) deme vakti gelmiştir. Bunu yapacak olan da Resmi kurumlardır. Burada akla müşterilerin “sigortada cayma hakkı” var  gibi bir şey gelebilir, fakat sürekli kredi ilişkisinde bulunduğunuz bir ortamda çalıştığınız banka ile kötü olma olasılığı var iken bu pratikte pek işlemiyor. Hiç olmaz ise kamu otoritesi krediye bağlı olarak yapılan kasko, konut, DASK gibi sigortalar hariç diğer sigortada örneğin ferdi kaza, BES sigortaları adetinde sınırlama getirebilir. Kredi koşullarında sigorta dayatmasının yasaklanması çözüm olabilir. Kural koymadan denetleyemezsiniz. Dolayısı ile sigorta alanında banka – sigorta şirketi – banka müşterisi üçgeninde sigorta ilişkisinin düzenlenmesinin ve sigorta aracılığı ile insanların mağdur edilmesinin önlemini alma vakti gelmiştir. Banka çalışanlarını da müşterilerin de bu baskıya dayanacak gücü kalmamıştır artık. Burada BDDK, SPK, TBB, İş Etik Kurulu, Rekabet Kurulu, Tüketici Mahkemeleri gibi kurumlara büyük tarihi sorumluluk düşmekte, varlıklarını hissettirme vakti gelmiştir.

Diye yazmıştık 30.09.2018’de. Kamu otoritesi bizi haklı bulmuş olacak ki 2019 sonunda Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu kuruldu da buradaki boşluk doldurulmuş gelen şikayetlerin artık bir muhatabı oluşturulmuş oldu.

Erol Taşdelen
tasdelen34@gmail.com

Erol Taşdelen

Verimliliğin Anahtarı: Yalın Düşünce Sistemi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yalın Düşünme (Lean Thinking), israfı ortadan kaldırarak maksimum değer üretmeyi hedefleyen bir yönetim ve düşünce sistemidir. İlk olarak Toyota Üretim Sistemi ile tanınmış, daha sonra üretim dışındaki sektörlere (hizmet, sağlık, yazılım, finans vs.) de uygulanmıştır.

Yalın Düşünmenin Tanımı:

Yalın düşünme;

  • Değeri müşterinin gözünden tanımlamak,

  • Değer yaratmayan tüm faaliyetleri (israfı) belirleyip ortadan kaldırmak,

  • Süreçleri sürekli geliştirmek,

  • Kaynakları, zamanı ve emeği en verimli şekilde kullanmak demektir.

İş Hayatında Yalın Düşünmenin Sağladığı Faydalar:

Fayda Açıklama
Zaman Kazancı Gereksiz işlemler azaltılır, süreçler hızlanır.
Maliyet Azalması İsraf ortadan kalktığı için üretim ve hizmet maliyetleri düşer.
Müşteri Memnuniyeti Daha kaliteli ve zamanında hizmet sunulur.
Çalışan Katılımı Süreç iyileştirmeye çalışanlar da dahil edilir, motivasyon artar.
Esneklik ve Adaptasyon Değişen koşullara daha hızlı uyum sağlanır.
Süreç Şeffaflığı ve Ölçülebilirlik Hatalar görünür hale gelir, sürekli iyileştirme sağlanır.

İş Hayatından Örnekler:

  • Bir çağrı merkezinde her aramanın sonunda yapılan tekrar soruları kaldırarak işlem süresi %30 azaltılabilir.

  • Bir üretim firmasında taşıma süreleri ölçülerek gereksiz ürün hareketleri kaldırılır ve zamandan tasarruf edilir.

  • Banka şubesinde müşterinin bekleme süresi azaltılarak hem memnuniyet hem verim artar.

Yalın Düşünmenin 5 Temel Prensibi:

  1. Değeri belirle (Müşteri için ne önemli?)

  2. Değer akışını haritalandır (Süreçteki adımlar nelerdir?)

  3. Değersiz adımları kaldır (İsrafı yok et)

  4. Sürekli akış sağla (Kesintisiz ilerleyen süreç)

  5. Çekme sistemi uygula (Talep geldikçe üretim/hizmet ver)

  6. Mükemmelik peşinde koş (Sürekli iyileştir)

BİLMENİZ GEREKEN 21 JAPON YALIN KAVRAM

Japonca / İngilizce Türkçe Açıklama
5S (Seiri, Seiton, Seiso, Seiketsu, Shitsuke) Ayıklama, Düzenleme, Temizlik, Standartlaştırma, Disiplin
Heijunka Üretim ve iş yükünü dengeleme
Takt Time Müşteri talebine göre belirlenen üretim ritmi
Kaizen Sürekli iyileştirme
Andon Problemler için görsel uyarı sistemi
Hoshin Kanri (1) İyileştirmelerin yatay paylaşımı
Hansei Öğrenmek için öz değerlendirme
Shojinka Esnek iş gücü
Shigoto Shiji İş talimatları
Jidoka Dahili kalite kontrolü, problemi fark edip durdurma
Poka-Yoke Hata önleme
Kanban Görsel çekme sistemi
Gemba Gerçek yer – gidip yerinde görme
Hoshin Kanri (2) Stratejik hedef yayılımı
Nemawashi Karar öncesi fikir birliği oluşturma
Muda, Mura, Muri İsraf, dengesizlik, aşırı yük
Yamazumi İş yükü dengeleme grafiği
Jishu Hozen Otonom bakım (çalışanlar tarafından)

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

KURUMSALLAŞMA HER FİRMA İÇİN AVANTAJ MIDIR?

Yayınlanma:

|

Kurumsallaşma, her firma için mutlak bir avantaj mıdır sorusu; firmanın büyüklüğüne, sektörüne, vizyonuna ve faaliyet yapısına göre değişkenlik gösterir. Ancak genel hatlarıyla değerlendirdiğimizde kurumsallaşma çoğu firma için ciddi avantajlar sağlar. Ama bazı durumlarda dezavantajlar da doğurabilir.

✅ KURUMSALLAŞMANIN AVANTAJLARI

1. Süreklilik ve Sürdürülebilirlik Sağlar

Kurumsallaşan firmalar, kişi odaklı değil sistem odaklı yönetilir. Bu da şirketin, kurucusundan ya da yöneticilerinden bağımsız olarak varlığını sürdürebilmesini sağlar.

2. Karar Alma Süreçleri Şeffaflaşır

Yönetim kurulu, iç denetim ve prosedürlerle kararlar daha objektif alınır. Keyfi uygulamaların önüne geçilir.

3. Profesyonel Yönetim Anlayışı Gelişir

Aile bireyleri yerine liyakate dayalı kadrolar oluşturulur. Bu da verimliliği ve performansı artırır.

4. Yatırımcı ve Finans Kurumları İçin Cazip Hale Gelir

Kurumsal firmalar, düzenli finansal raporlamaları ve şeffaf yönetimiyle yatırımcı ve kredi kuruluşlarının güvenini kazanır.

5. Marka Değeri ve Rekabet Gücü Artar

Kurumsal kimlik, müşteri güvenini pekiştirir. Pazar payı büyür.

❌ KURUMSALLAŞMANIN POTANSİYEL DEZAVANTAJLARI

1. Esneklik Kaybı

Aşırı prosedürler ve bürokrasi, hızlı karar almayı zorlaştırabilir. Özellikle KOBİ’ler için bu durum fırsatları kaçırmaya neden olabilir.

2. Aile Şirketlerinde Gerilimler Oluşturabilir

Kurumsallaşma süreci, aile fertleri arasında yetki çatışmalarına ve içsel gerilimlere yol açabilir.

3. Maliyet Artışı

Profesyonel danışmanlıklar, ERP sistemleri, iç denetim mekanizmaları gibi giderler kısa vadede yük getirebilir.

4. İnisiyatif Kısıtlanabilir

Alt kademe yöneticilerin karar alma inisiyatifleri sınırlanabilir, bu da motivasyon kaybı yaratabilir.

Kurumsallaşma özellikle büyümek isteyen, yatırım almak isteyen veya nesiller boyu devam etmesi hedeflenen firmalar için büyük avantaj sağlar.
Ancak küçük çaplı, hızlı karar alması gereken, esnek yapıya ihtiyaç duyan bazı firmalar için kurumsallaşma süreci iyi planlanmazsa verimsiz ve pahalı hale gelebilir.

Okumaya devam et

ChatGPT

ÇİN’E YAPTIRIMLARIN ABD FİRMALARINA ETKİSİ NE OLUR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD’nin Çin’e uyguladığı yaptırımların ters etkisi olarak, bazı ABD merkezli firmalar da ciddi şekilde etkilenmektedir. Bu etkiler genellikle ihracat kaybı, pazar payı düşüşü, tedarik zinciri aksaklıkları ve küresel rekabet gücünde azalma şeklinde ortaya çıkar.

ABD Yaptırımlarının ABD’li Firmalara Etkileri

1. Çin Pazarından Dışlanma

ABD yaptırımları sonucu Çin, Amerikalı firmaları kendi iç pazarından çıkarıyor veya yerli alternatifleri teşvik ediyor.

Etkileri:

  • Satış ve gelir kaybı

  • Çin’de üretim tesislerini kaybetme

  • Markaya yönelik itibar zedelenmesi

2. Çip ve Teknoloji Sektöründe Gelir Kaybı

Çin, bu sektörlerde ABD’nin en büyük müşterilerinden biridir. Yaptırımlar, ihracat gelirlerini doğrudan azaltır.

Etkileri:

  • Lisans gelirlerinin kesilmesi

  • Tedarik zincirinde duraklamalar

  • Hisse senedi değerlerinde dalgalanma

3. Global Rekabette Geri Düşme

ABD firmaları Çin’in hızla büyüyen yapay zekâ, yarı iletken ve 5G altyapısında söz sahibi olma şansını kaybediyor.

Etkileri:

  • Çinli rakiplere kaptırılan pazarlar

  • Uzun vadeli büyüme fırsatlarının kaçırılması

En Fazla Etkilenen ABD’li Firmalar

Firma Adı Sektör Etkilenme Nedeni Etki Seviyesi
Qualcomm Yarı iletken Çin’e çip satışı yasağı (Huawei yasağı sonrası) 🔴🔴🔴🔴
Intel İşlemci / Donanım Çin’e ileri çip ihracatının yasaklanması 🔴🔴🔴
Nvidia Grafik kartları / AI AI çiplerinin Çin’e satışına sınırlama 🔴🔴🔴🔴
Apple Tüketici elektroniği Çin’in yerli markaları öne çıkarma politikası 🔴🔴🔴
Tesla Otomotiv / EV Çin’de politik baskı ve yerli üreticilerin desteklenmesi 🔴🔴
Micron Hafıza çipi Çin’in ürünlerine yaptırım uygulaması (karşı hamle) 🔴🔴🔴
Google / Alphabet Yazılım / Android Huawei’ye Android lisansının iptali sonrası gelir kaybı 🔴🔴

ABD’nin Çin’e yönelik yaptırımları, kısa vadede stratejik üstünlük sağlasa da, uzun vadede Amerikan şirketlerinin pazar kayıpları yaşamasına neden oluyor. Çin’in yerli üretimi teşvik etmesiyle birlikte:

  • ABD firmalarının ihracat gelirleri düşüyor

  • Çin’e olan bağımlılıkları azalıyor ama rekabet şiddetleniyor

  • Küresel tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Kaynak: altinpiyasa.com

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.