Connect with us

BANKA HABERLERİ

Bankalara haksızlık yapılıyor

Başta TOBB olmak üzere bir çok ilin Ticaret Odası 2020 Nisan ayında bankaları kredi vermemekle suçladı.

Yayınlanma:

|

Başta TOBB olmak üzere bir çok ilin Ticaret Odası 2020 Nisan ayında bankaları kredi vermemekle suçladı.

3 Nisan’da Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası  resmi sitesine “….BANK KRİZ DÖNEMİNDE FIRSATÇILIK YAPIYOR” başlığı ile bir duyuru koyarak yerli sermayeli bir bankanın ismini de verip ciddi suçlamalar getirdi. 07 Nisan’da TOBB ( Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ) yine Resmi Sitesinde “TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’ndan bankalara çağrı” başlığı ile benzer şekilde bir haber kondu. Bu tür haberlere itirazımız var!
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının duyurusu ne anlama geliyor?
Sürekli Ticaret Odalarının ve Organize Sanayi Bölgelerinin içlerinde eski Bankacıların da olduğu “Danışma Kurulu” olması gerektiğini savundum. Bir bankacı bu duyuruları bildirimleri yayınlanmadan önce okusa kesin düzeltme isterdi diye düşünüyorum. Zira Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası özelinde içlerinde Serbest Piyasa Koşullarında Kapitalist Sistemin kuralları içinde tüm kurumların faaliyet gösterdiğini hepsi benden daha iyi biliyorlar diye düşünüyorum. Sonuçta Ticaret Kanunu, Bankacılık Kanunu, Borçlar Kanunu, Rekabet Kanunu gibi kurallar var. Ticaret Mahkemeleri, BDDK, TCMB gibi düzenleyici ve denetleyici kurumlar var. Bankalar ve Ticari İşletmeler bu kurallar içinde denetleyici  kurumlar gözetiminde faaliyet gösteriyor. Bunun dışındaki çıkışlar haksızlık olur. Ticaret Odasının ve TOBB’un çıkışının bu kurallar düşünüldüğünde uygun olmadığını düşünüyorum.
Uygun olmama tam neresi
Bir defa bankalara firmama kredi ver şu firmaya kredi ver gibi, kredi faiz oranımı değiştirme, kredimi ötele, taksitimi zamanında isteme gibi çıkışlar Bankacılık genel uygulamasına ters. Ters diyorum zira bankalar halen Tüketici yani Vatandaşın kredilerini geri çağıramıyorlar ama Ticari Kredileri geri çağırma, Rotatif / BCH Kredilerde faiz oranı değiştirme; kredi tahsis koşullarında değişiklik yapma; kredi limitlerini iptal etme, limiti kredi Riske çekme gibi hakları var. Yani siz kanun koyucuya “bunları engelle” diyeceğinize bankalar bunları niye yapıyor diyorsunuz. Örneğin, öyle bir hava yaratıldı ki ödenmeyen taksitleri bankalar üç ay öteleyecek ama hiç vade farkı almayacak gibi bir algı yaratıldı. Niyet ile uygulama aynı olmadı. Olması gereken 3 aylık taksiti bankaların kalan taksitlerin üzerine yayması gerekirken bankalar kredinin tamamını üç ay öteleyip kalan tüm kredinin üç aylık faiz de işletince müşteri zararlı çıktı bu işten. Üç aylık gecikme faizini ödeyecek müşteri kalan kredinin tamamına üç ay daha faiz öder gibi oldu uygulamada. Ticaret Odalarında belli ki uzman bankacılar yok bu ufak ayrıntıyı bile yakalayıp itiraz etmedi. Asıl TOBB ve Ticaret Odaları bunları yakalayıp itiraz etmesi lazım. Kredi yapılandırmayan, yeni kredi vermeyen, limit artırmayan bankalar yasa dışı bir şey yapmıyor. O zaman dönüp yasa, yönetmelik ve tebliğleri düzeltmeniz lazım. Yoksa eleştirilerde haksız duruma düşersiniz.  Benin gördüğüm Ticaret odaları ve TOBB yanlış taraftan saldırıyor açıklamaları üyelerini teselli edebilir ama kanuni olarak bir yaptırımı ve geçerliliği yok. Hatta Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasının banka ismi vermesi bankayı hedef göstermesi banka imajını, marka değerini düşürmesi açısından suç unsuru da oluşturuyor ki söz konusu yerli bankanın hukuki olarak harekete geçeceğini düşünüyorum.
Ticaret Odaları ve TOBB yanlış yerden saldırıyorlar derken tavsiyeniz ne?     Kapitalist Sistemin ana unsuru Beyni ve omurgasını Bankalar oluşturur. Bankaları çek Kapitalist Sistem çöker. Demek ki bankaları yıpratmak değil güçlendirmek Kapitalist Sistemi de güçlendirmiş oluyor. Dolayısı ile Bankaları yıpratmak sistemin kendi ayağına sıkması anlamına gelir. Benim tavsiyen yukarıda da belirttiğim gibi Bankalara değil de Bankaların uygulamalarının nasıl olması gerektiği üzerine fikirler üretmeli bu kurumlar. TCMB veya BDDK 10.02.2020 tarihli 34035 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmelik ve tebliğ ile Banka uygulamalarında Ticari Kredilerde  ciddi düzenlemeler yaptı. Son iki yıldır benimde sık sık eleştirdiğim Ücret ve Komisyonlarda ciddi düzenlemeler yaparak ve haksız alınan ücret ve komisyonların önünü aldı. Kredi kullandırım koşullarında da bir düzenleme şart. Örneğin kullandırılan Ticari Kredileri vadesinden önce çağıramaz gibi bir düzenleme olmalı. Kullandırılan Taksitli ve Spot Kredilerde Müşteri aleyhine geriye yönelik yeni düzenleme yapamaz gibi düzenlemeler şart. Ticaret Odaları ve TOBB buna odaklanmalı bence.
Son günlerde en önemli tartışma konusu da KGF Krediler burada neler oluyor?
Bir defa KGF denilen kurum 1991 yılında Türk Ticaret Kanununa göre kurulmuş Anonim Şirkettir.  Ortakları Bankalar, KOSGEB, TOBB,TESK, EXİMBANK gibi kurumların ortaklığı olan bir kurum. TOBB kendi ortağı olduğu kurumunu eleştiriyor dolayısı ile. Haksızlık şurada benim gördüğüm. Öyle bir hava yaratıldı ki Bankalar her başvuru sahibine herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapmadan kredi verecek, kredi vermiyor ise o  bankanın basiretli tüccar gibi davranmamasından kötü niyetli olmasından kaynaklanıyor gibi bir hava yaratıldı. Bu algının oluşmasında konuya hakim olmayan bazı TV kanallarının da etkisi büyük oldu. Zira bu haberlerde sürekli Devlet Kredinize kefil, krediyi ödemesiniz de devlet ödeyecek; daha önce bankalarda kredi kanuni takip yaşasanız dahi kredi verecekler gibi akla hayale gelmeyen sanki bankalar bedava karşılıksız para dağıtıyor gibi bir algı yapıldı. Ana sorun da buradan kaynaklandı. En son Diyarbakır Ticaret Odasının yerli bir bankanın ismini vererek resmi sitesinde açıklama yapması; TOBB’un bu yönde açıklamalarda bulunarak bankalar üzerinde baskı kurmaya çalışmaları Rekabet Kuralına da Bankacılık Kanunlarında da Kapitalist Sistemin mantığına da tamamen ters çıkışlar. Kurusa bakmasınlar burada bankalara ciddi haksızlık yapıyorlar.KGF Kefaleti ne anlama geliyor, gerçekten uygulamada bu krediler sorun yaşar ise KGF ödemeyi yapmıyor mu?
 Bankacı olmayan birinin böyle düşünmesi normal dışardan bakınca fotoğraf böyle ama işin içine girince yumuşak yerler var uygulamada. Bir defa KGF – Bankalar aralarında bir protokol yapıyorlar ve kredi kullandırım bu protokol kapsamında yapılıyor. Keyfi değil yani. Kredi Tahsis yani değerlendiren birim Bankalar. Bankalar kredi tahsis kurallarına göre bir değerlendirme yapıyorlar. Bunu yaparken kredi talep eden firmanın bilançolarına, olumsuz kayıtlarına, talep ettiği kredinin ne amaçla kullanacağına, eski kredi performansına ödeme yapıp yapmadığı, yazılan çeklerinin olup olmadığına gibi kriterleri incelemeye alıyor. Arka planda değerlendirilen onlarca data var yani. Bankaları eleştirenler genelde bu kriterlere takılıp kredi alamayan kesim.  Örneğin firmanın toplam bankalardaki kredileri cirosunu geçmiş hala “benim kredi niye onaylanmadı” diyor. Veya diğer bankalardan ödenmeyen kredi takip davaları var “niye onaylanmadı nasıl vermez devlet ver diyor banka vermiyor” gibi haksız eleştiriler var.
Bankalar nasıl davranıyor aralarında fark var mı?
Özellikle Kamu bankaları gerçekten kredi vermek için uğraşıyor iyi niyetli. Şu Corona19 salgınında bile yerli ve özel bankalar mesailerini 12:00-17:00’ye çekmesine rağmen Kamu Bankaları hala 09:00-17:00 çalışıyor. Personel hayati tehlikeye atarak fedakarca çalışıyor. Üstelik ILO yasalarına göre Yıpranma Payına dahil edilip Erken Emeklilik Hakkı olması gereken bankacılar için Devlet hala bu hakkı vermedi. Meclise bu önerge geleceği dillendiriliyor umarım meclisten geçer. Zaten çoğu bankanın Emekli Sandığı olduğu için bu düzenlemenin SGK’ya yükü de olmaz. Bankacıların gelen kredi  talepleri değerlendirmek için gece kaldıklarını biliyorum, yetmedi tüm kamu bankaları hafta sonu da çalıştı. Bakın örneğin Halkbank Esnafa kredi verebilmek için Kredi Skorkart puanını 1300’den 700’e indirmesine rağmen veremediği krediler oldu. İtiraz edenler de bu grup zaten. Bankaya büyük haksızlık. Asıl büyük sıkıntılardan biri KGV 250 milyar TL Kredi hacmi yaratmasına rağmen bu limiti bankalara böldü, bankalar da şubelerine dağıttı dolayısı ile her şubeye 2-3 milyon TL limit dağıldı. Benim bildiğim Banka şubeleri var 3-4 milyon TL limiti var ama gelen talep 70-80 milyon TL. Bunu siz olsanız nasıl dağıtırsınız. Bankalarda çalıştığı müşteri taleplerine öncelik tanıyor, nakit akışının veriminin karlılığının  en yüksek olan firmalardan başlıyor kredi dağıtmak için ki bu davranış da normal. Kredi kaynak ve limit sonsuz değil yani. Şimdiden çoğu şubede limitler bitti ama talepler hala devam ediyor. Bankaların bunu yapması normal tahsil edemeyeceği krediyi vermek istemez zira takip tutarları toplamda % 7’yi aştığında KGF kefaleti geçerli değil mesela. Tazmin üst limiti kuralına göre KGF tarafından, sağlanan kefaletlerin belirlenen bir oranına kadar Bankaların tazmin talepleri karşılanmaktadır. Bu orana ulaşılması durumunda ise geriye kalan krediler için tazmin talepleri karşılanmamaktadır. Haksız eleştiri yapanlar protokoldeki bu maddeyi ya bilmiyor ya da atlıyor.
Bankalar da ciddi risk alıyor o zaman?
Firmalar bu durumu bilmediği için niçin vermediler diyor. Ödenmeyen kredilerde takip süresi 90 günden 180 güne çıkarıldı. Altı ay ödenmeyen krediyi banka sırtında taşıyacak yani. Ciddi maliyet. Bu tarz ince noktalar var. Takip işlemlerini KGF Krediyi ödese bile protokol gereği bankalar sürdürüyor. Bu tür ince noktalar bilinmediği için kaba eleştiriler yapılıyor. Tabi KGF Kefaletini fırsata çevirmeye çalışan bankalar da oldu benim gördüğüm. Öreğin batacak kredilerini KGF kullandırıp kendi kredilerini kapatıp KGF kredileri takibe atıldı. Burada kötü niyetli davranan bankaları KGF iyi süzmeli ödeme yaparken. Bazı bankaların bazı bölgelerinde ciddi istismarlar oldu. Bunu ben biliyorsam KGF’nin de biliyor olması lazım. Bazı bölge ve şubelerde KGF batıkları artıyor ise bundan şüphe duymak lazım. Veya bazı bankalar müşteriler ile pazarlık yaptı 2-3 ay vadesizde tutarsan kullandırırım krediyi dedi. Bunları da KGF takip edebilmeli.

https://www.dtso.org.tr/2020/04/03/akbank-kriz-doneminde-firsatcilik-yapiyor/https://www.tobb.org.tr/Sayfalar/Detay.php?rid=25591&lst=MansetListesi
http://www.ttso.org.tr/mobile/detay.php?id=6239

Erol TAŞDELEN

[email protected]

BANKA HABERLERİ

Goldman Sachs/Waldron: Küçük bankalar daha sıkı düzenleme, denetim için hazırlanmalılar

Yayınlanma:

|

Yazan:

Goldman Sachs Group Başkanı John Waldron, küçük bankaların daha sıkı düzenleme, denetim için hazırlanmaları gerektiğini belirtirken, bazı küçük bankaların daha fazla sermayeye ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Handelsblatt gazetesine konuşan Waldron, “ABD’de küçük finansal kuruluşların özellikle daha sıkı düzenlemelere, denetimlere hazır olmaları gerekli” ifadelerini kullandı.

ABD bankacılık sisteminde bugün yaşanmakta olanların 15 yıl öncesindeki finansal krizden farklı olduğunu ifade eden Waldron, “En önemli konu, müşterilerin küçük ve bölgesel bankalarda mevduatların güvencede olduğuna güvenmeleri” dedi.

Waldron, en azından kısa vadedi piyasa oynaklığının yüksek kalmaya devam etmesinin beklendiğini de vurguladı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Albaraka Türk’ten emeklilere 10 Bin TL promosyon

EYT düzenlemesinin TBMM’de kabul edilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra emeklilere ödenen promosyon ücreti tekrar gündem oldu. Bankaların açıkladığı emekli promosyonlarını, Türkiye’deki milyonlarca emekli yakından takip ediyor. Son olarak Albaraka Türk, maaşlarını taşıyan emeklilere 7 bin TL’ye varan promosyon ve 3 bin TL’ye varan ödül verileceğini açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Emeklilik hakkını yeni kazanan veya maaşını farklı bankalara taşıyan müşteriler, cazip promosyon ve hediyelerden faydalanabiliyor. Albaraka Türk, maaşlarını taşıyan emeklilere 7 bin TL’ye varan promosyon ve 3 bin TL’ye varan ödül veriyor.

Albaraka Türk’ten yapılan açıklamaya göre, günümüzde emekliler için maaşları kadar bankalarından aldıkları promosyon da önemli bir konu haline geldi. Emeklilere olan desteğini sürdüren Albaraka Türk, bu kez de promosyonlarla ilgili önemli bir adım attı. Banka, emekli maaşlarını Albaraka Türk’e taşıyanlara 7 bin TL’ye kadar promosyon ve 3 bin TL’ye kadar ödül verecek. Böylece emekliler 10 bin TL’ye varan kazanç elde edebilecek.

MAAŞA GÖRE DEĞİŞECEK

Albaraka Türk’ün yeni emekli promosyonu kampanyasında 3 bin 499 TL ve altındaki maaşlarını taşıyanlar 4 bin 500 TL’lik promosyona hak kazanırken, 3 bin 500-7 bin 499 TL arasındaki maaşlarını taşıyanlar 5 bin 500 TL’lik, 7 bin 500-9 bin 999 TL arasındaki maaşlarını taşıyanlar 6 bin TL ve 10 bin TL ve üzerindeki maaşlarını taşıyanlar ise 6 bin 500 TL’lik promosyona hak kazanacak.

EMEKLİYE VERİLEN PROMOSYON VE ÖDÜL ARTABİLİR

Maaşlarını taşımanın yanı sıra 2 adet otomatik ödeme talimatı ekleyen emeklilerin promosyonları ise 500 TL daha artacak. Albaraka Türk’ün emeklilere olan desteği promosyonla da sınırlı kalmıyor. Banka, başka emeklilerin maaşlarını taşıması için referans olan emekli müşterilerine referans oldukları kişi başına 500 TL ödül veriyor. Emekliler, referans yoluyla 6 kişiye kadar referans vererek toplamda 3 bin TL’lik ödülün sahibi olabiliyor.

Maaşlarını taşıyarak Albaraka Türk müşterisi olan emekliler aynı zamanda 8 bin 500’den fazla ATM ağı ile tüm Yapı Kredi ve PTT ATM’lerinden ücretsiz para çekebilirken, EFT/FAST/Havale işlemlerinde ücret ve kredi kartlarında da aidat ödemiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Uludağ, Emeklilerin geçmişte gösterdiği emekle bugünlerin oluşturulmasında büyük fedakarlıklar gösterdiğini belirterek, ‘Her ne kadar kendilerinin hakkını ödemekle bitiremeyeceğimizi bilsek de banka olarak vefamızı göstermeye çalışıyoruz. Bugün bunu sektörün üstünde promosyon vererek gerçekleştirdik. Engin tecrübeleriyle bizlere daima yol gösteren emeklilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kriz korkuları hafifledi derken, ABD’de First Republic Bank hisseleri %50 düştü

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Küresel mali piyasalar dün büyük çaplı bir türbülansa tanıklık etti. Haftasonu, gerel ABD’de gerekse de Avrupa’da yaşanan uzun mesailer sonrası otoriteler piyasalarda var olan yangını söndürmek ve daha da bulaşmasını engellemek isterken, UBS’in rakibi Credit Suisse satın alması sonrası ilk intiba temkinli olsa da, daha sonra hava hızla olumsuz döndü.
  • Özellikle, Credit Suisse’in sermayesinin en riskli kısmı ~$17mia AT1 (sermaye benzeri borçlanma) tamamıyla değersiz hâle gelmesi güvenli liman ihtiyacını artırdı! Bu minvalde, banka hisseleri daha da baskı altında kaldı. Asya’da işlem gören HSBC hisseleri %6’nın üzerinde değer kaybı ile dün güne başlarken, Avrupa banka endeksi günü %6 düşüşle 2023 kazanımlarını silerek haftayı kucakladı. Credit Suisse’i satın aldıktan sonra UBS’in de sorunlu hâle geleceği korkusu ise CDS risk primini 150 baz puan ile son 10 yılın zirvesine yükselirken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, UBS’in görünümünü negatife indirdi.
  • Dün sabah saatlerinde yaşanan panik ile yatırımcılar güvenli limanlara akın etiler. Bankacılık krizinde altın ve bitcoin ilk akıllara gelen varlık sınıfları olurken, sarı metal 2,000 dolar seviyesini aşarak Mart 2022’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Hatırlatmak gerekirse, Mart 2022’de altın 2,070 dolar ile rekor kırmış, aynı tarihte FED’in faiz artırımlarına başlaması ile altın 2022 yılının sonlarında 1,600 dolar seviyesinin kıyısına kadar gerilemişti. Benzer bir şekilde, Bitcoin dün 28,500 seviyesini test ederek nerdeyse son 2 haftada %40 yükseliş kaydetmek suretiyle Haziran 2022 seviyesini test etti.
  • Altın ve Bitcoin’in kaydettiği hareket, çok açık bir şekilde merkez bankalarının faiz artırımlarına devam etmeyeceği şeklinde yorumluyoruz. Bankacılık cephesinde yaşanan krizinin reel ekonomi üzerinde baskı kuracağı, hâliyle bankaların sermayelerini desteklemek ve sermaye rasyolarını yukarı çekmek adına kredi musluğunu kısarak riskli azaltmak istemeleri kıymetli madenler dışında emtia fiyatları üzerinde baskı kurdu. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı aylar önce dikkat çektiğimiz yön aşağı teknik yorumumuz ile dün 70 dolar seviyesini test ederek 15 ayın dibine geriledi.
  • Dün sabah saatlerinde 2,000 dolar aşan altın günün ikinci yarısında 1,980 dolar seviyesine geriledi. Altın cephesinde yorumumuz değişmedi. Stresin artmaya başladığı geçen hafta başında açtığımız uzun pozisyonumuzu 1,950 dolar zarar kes seviyesi ile taşımaya devam etme niyetindeyiz. Teknik mânâda yukarıda ciddi bir yükseliş potansiyelinin var olduğunu düşünüyoruz. Bitcoin cephesinde ise haftanın 28bin dolar seviyesinin üzerinde kapanması durumunda daha da yukarıda 35-36bin dolar seviyesini konuşmaya başlayacağız.
  • Petrolün gerilemesi hâliyle enflasyonist ortamda merkez bankaları için iyi bir haber. Maliyet baskısının azalacak olması faiz üzerinde var olan baskıyı da hafifletecektir. Bu minvalde, vadeli piyasalar, Çarşamba günü FED’den 25 baz puan faiz artırımı ile pas geçme arasında kararsız kalmış olmalılar ki her iki ihtimal %50 olarak fiyatlanıyor. Bizim görüşümüz, FED’in Çarşamba günü faiz toplantısını pas geçme ihtimalinin son zamanlarda kaybettiği kredibilitesi nedeniyle az olduğunu yönünde. Paranın fiyatı faiz ise, FED’in artık son virajda olması ile dün doların piyasa kuru olan DXY %0,4 düşüş kaydederek 103,3 seviyesine gerilerken, sepetin içinde yer alan EUR 1,0720 ; GBP ise 1,23 seviyesine dayandı. GBPUSD paritesinde teknik mânâda daha da yukarıda 1,2370 seviyesinin test edilebileceğini ön görüyoruz.
  • Batan Silikon Vadisi Bankası, kurtarılan Credit Suisse derken, benzer kulvarda koşan ABD’nin 14. sıradaki bankası First Republic (FRP) hisseleri dün 11 kez işleme durdurulurken, son 10 iş gününde Bankanın hisseleri %90; dün ise sadece bir günde %50 geriledi. SVB’nin çöküşünden bu yana FRB’den 70 milyar dolar para çekildiğini okuyoruz. Büyük bankalardan alınan 30 milyar dolarlık mevduat bile hisse senedindeki düşüşü destekleyemezken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, Pazar günü likidite risklerini öne sürerek FRB’nin notunu “junk” seviyesine indirdi. Wall Street Journal’ın konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, JP Morgan CEO’su Dimon, FRB’yi istikrara kavuşturmak için büyük bir çaba harcarken, büyük bankalarca kurtarılma çalışmalarının devam ettiğini anlıyoruz.
  • ABD ve Avrupa cephesinde cereyan eden bankacılık krizi ve bunun neden olduğu sert finansal türbülans bir süre daha bültenimizi meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Taşlar yerine oturana kadar da muhakkak bir süre artçı sarsıntılar yaşanacaktır! Hâliyle, piyasaların da kafasının net olmaması ile yaşanan korkunç volatilite can yakmaya devam edeceğini düşünüyoruz. ABD’de ve İsviçre’de otoriteler bulaşıcılık etkisini yok etmek adına yoğun çaba sarf etseler de, hâlâ sorun tam anlamıyla çözülmediğini de not edelim.
  • Kendi iç dinamikleri ile hareket eden Türk mali piyasaları da olup bitenden bir nebze de olsa etkileniyor. USDTRY kuru bebek adımlarla kamunun kontrolünde 19 seviyesinin üzerine yerleşirken, otoritenin kuru savunmak için çabaları da devam ediyor. Hisse senetleri ise dünyada olup bitene kayıtsız kalamayarak dün günü (hem ana hem de bankacılık endeksi) %3 civarında sert bir düşüşle tamamladı. Ziraat Yatırım’ın yine düşüşü sınırlamak için destek alımları yaptığı görüldü. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan Maliye eski Bakanı Mehmet Şimşek ile görüştü. Şimşek sosyal medya hesabından aktif siyaseti şu anda düşünmediğini söyledi.
  • ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Credit Suisse’in kurtarılmasının banka hisselerindeki satışları durdurmasıyla Asya piyasalarında da hava ılımlı. Bu arada, Çin Devlet Başkanı Xi’nin Moskova’daki temasları başladı. Mali piyasaların gündemi bugün de sığ görünüyor. Almanya ZEW eğilim endeksi sabah saatlerinde takip edilebilir. Takdir edeceğiniz üzere, FED’in hızlı faiz oranlarındaki artışlarla enflasyonu durdurmak için tarihi bir hamleye başlamasının yıl dönümünde, âdeta çılgınca bir gündem ve bir o kadar da kafa karıştırıcı bir ekonominin gölgesinde yarın açıklanacak faiz kararı piyasaların ana gündemini oluşturuyor.

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

KATEGORİLER

ALTIN – DÖVİZ

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www paravitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.