Connect with us

Erol Taşdelen

Bankalar Üst Yönetime yılın ilk yarısı ne kadar ödedi

Banklar her fırsatta tasarruf için personel çıkarırken iş Üst Yönetim ödemelerine gelince nedense kesenin ağzı açılıyor. Bazı bankalardaki ödeme anormal düzeyde. BDDK bu konuya en kısa zamanda el atmalı.

Yayınlanma:

|

Banklar her fırsatta tasarruf için personel çıkarırken iş Üst Yönetim ödemelerine gelince nedense kesenin ağzı açılıyor. Bazı bankalardaki ödeme anormal düzeyde. BDDK bu konuya en kısa zamanda el atmalı.

Banka Üst Yöneticilere neyin Primi
Bankalar üçer aylık dönemler halinde bilançolarını ve Faaliyet Raporlarını paylaşıyor. Piyasada pek dillendirilmiyor ama biz de ısrarla “Üst Yöneticilerin aldığı primleri” kamuoyu ile paylaşıyoruz. Rakamlara ulaşmak zor değil Banka Faaliyet Raporu formatında olması gereken bilgilerden yoksa açıklanacağını düşünmüyorum. Personel Giderlerinin içine yedirir geçerler, kimse de bunun ne kadarı Üst Yönetime gitti bilmezdi. Tabi bazıları “size ne banka istediği kadar parayı Üst Yönetimine verir” diyebilir. O zaman itirazlarımızı sıralamanın zamanı geldi. Önce tespitler yapalım hangi banka ne kadar Üst Yöneticilerine ( bazı bankalar fiyakalı olsun diye “kilit yönetici” diyor ) ödeme yapmış bakalım.

Hangi Banka ne kadar ödeme yaptı
2020 ilk yarı Faaliyet Raporlarından çıkardığımız listeyi inceleyelim. Görüldüğü gibi son yıllarda olduğu gibi QNBFinansbank 103,3 milyon TL ile ilk sırada. Son yıllarda 100 milyon TL altına hiç inmedi QNBFinansbank. Bu arada dört büyük bankanın ( İŞBANK – GARANTİ – YKB – AKBANK ) toplam Üst Yöneticilerine ödediği tutarın 123,9 milyon TL. Üç Kamu Bankasının ( Halkbank – Vakıfbank – Ziraat Bankası )  Üst Yönetime ödediği para 28,4 milyon TL düzeyinde. Bankalar arası Üst Yönetici ödemeleri bu kadar fazla fark olması ne anlama geliyor ? Arap Sermayeli Bankalarda Üst Yönetici ödemeleri banka Aktif büyülük ve karlılığına göre niçin fazla? Üst Yönetim ödemeleri nasıl belirleniyor? Bu konularda yetki ve söz sahibi olan BDDK bu konuda bir hazırlık yapıyor mu? Sorular çok!
YKB ve Garanti Bankası Üst Yönetim ödemelerini kıstı
Üst Yönetim ödemelerinin anormalliğine ilk tepki 2019’da tekrar Koç Grubuna geçtikten sonra YKB’de oldu. 2020 ilk çeyrekte 2019 ilk çeyreğindeki 33,3 milyon TL olan ödemeyi 10 milyon TL’ye ( %-62,9 ) düşürerek sektörde bu konuda ilk şoku yaşattı. Garanti Bankası da ilk çeyrek ödemelerini 2019’de 27,9 milyon  TL’den 22,2 milyon TL’ye ( %-20,3 ) düşürmüştü. 2020 ilk yarısında da Garanti Bankası   57,1 milyon TL’den 38,1 milyon TL’ye ( % -33,3 ) düşürdü. 2020 ilk yarısında Üst Yönetici ödemelerini   ( % -9,9 ) kısan üçüncü banka da Alternatifbank oldu. Değerlendirdiğimiz, bu bankalar dışındaki bütün bankalar 2020 ilk yarısından memnunlar ki Üst Yönetime anormal artışlar yaptı.

Anormal artış yapanlar gerekçesini de açıklamalı
2020 ilk ayrısında Üst Yöneticilere yapılan ödemelerde tasarruf yapan bankalar dışındaki bankalar artış yaparak kamuoyu karşısına çıktı. 2018 sonunda  17 milyon TL Net Kar açıklayıp Üst Yöneticilerine 16 milyon TL ödeme yapan; 2020 ilk çeyreğinde 31,7 milyon TL Net Kar açıklayıp yarısına yakın 14,5 milyon TL Üst Yönetime ödeme payan ODEABANK 2019 ilk yarısında ödediği 9,2 milyon TL ödemeyi % 98,8 artırarak 2020 ilk yarısında Üst Yönetime 18,2 milyon TL ödeme ile en fazla ödeme artışı yapan banka oldu. 2019 ilk yarısında Üst Yöneticilerine 25,9 milyon TL ödeme yapan DENİZBANK, 2020 ilk yarısında %79,3 artış ile Üst Yönetime 46,5 milyon TL ödeme yaptı. Aktif Büyüklüğü daha fazla olan bankalar en fazla 12 GMY ile yönetilirken, Denizbank’ın 24 olan GMY sayısını 2020 ilk yarısında 21’e indirebildiği görüldü. Bu kadar GMY’nin olduğu yerde artış masum bir gerekçe olabilir. Geçmiş yıllarda alt sıralarda yer alan AKBANK 2020 ilk yarısında 2019 ilk yarısına göre %39 artış yaparak 25,9 milyon TL olan ödemeyi 45,3 milyon TL’ye çıkararak artış oranında da ödeme tutarında da 3. Sıraya yerleşmiş durumda.
Küçük yatırımcı bilgilendirilmeli
Bankaların aynı zamanda Borsada işlem yaptıkları küçük yatırımcılarına bu artış gerekçelerine açıklık getirmeleri “İş Etik Kuralları” gereği bildirmeleri gerekir. Yıllardır Bankaların KAP, SPK, BDDK, Rekabet Kurulu, Etik Kurulu açıklamalarını takip ederim; bugüne kadar bu yönde bir açıklamaya rastlamadım; var ise gönderirlerse seve seve özür diler yayınlarım. Açıklamalılar mı; kesinlikle EVET!
2000 ve 2008 Krizinde AB ve ABD’de “Moral Hazard” uygulamaları
2000 ve 2008 Krizlerinde AB Ülkelerinde ve ABD’de Kamu otoritesi Banka Üst Yönetici / CEO ödemelerine ciddi sınırlamalar getirmişti. Türkiye’de henüz bu yönde bir adım yok. Olmalı mı kesinlikle olmalı. Karlılıkta sonda yer alan 12 bankanın toplam Net Karlılığı kadar bir prim tutarını tek banka Üst Yönetime ödeme yapıyor ise BDDK seyirci kalamaz. Banka Üst Yöneticilerinde halen çalışıp villalar yaparak müteahhitliğe soyunacak kadar paralar elde edenler var bu ülkede. 2000 ve 2008 krizlerinde AB Ülkelerinde ve ABD’de  Üst Yöneticiler ile ilgili soruşturmalar derinleştikçe bunların kirli işleri / ilişkileri ortaya saçılmış içlerinde tutuklananlar ve istifa edenler olmuştu. En iyi olasılıkla kurtulan aldıkları primlerden vaz geçenler ve iade edenler olmuştu. Bizim gibi sadece Bankalara ceza kesip işi bitirmiyorlar, sorumlulardan da hesap soruyorlar. Netflix, “Kirli Para” belgeselleri benzer hikayeler ile dolu mesela. O nedenle yurt dışındaki bankalarında yapamadıklarını burada yapabiliyor bazı bankalar, hesap sorulmuyor, sorumlu aranmıyor, ceza gelir ise kuruma / bankaya geliyor ne güzel değil mi!
Moral Hazard” günlerine mi geldik
Angloamerikan iktisat literatüründen dilimize geçmiş bir kelime Moral Hazard: Ahlaki  “İstismar”  Riski anlamında kullanılıyor. Kriz dönemlerinde çok hatırlanır olur. Zira işler iyi giderken kimse yapılan usulsüz işlemlere bakacak vakti de olmaz, iştahı da. Ne zaman işler sarpa sarar “Temiz Bankacılık” yapılıp yapılmadığı hatırlanır. Son yıllarda Wells Fargo Bank tarzı “ürün sat” bankacılığı döneminde önemli olan ürün satışının artırılmasıdır. Satışların usulüne uygun olup olmadığına bakılmadığı gibi satış yapan ekipler primlere boğulur para içinde yüzerler. İşler sarpa sarınca Bankalardan ilk çıkarılan gruplar satışları  2-3 yıl önce patlatan ekip olması tesadüf değildir. ABD’de Wells Fargo Bank’ın davalar açılmaya başlayınca 5.300 personelini bu nedenle çıkardığını unutmayalım. Sık duyarız “bölgenin yıldız elemanı idi kapı önüne kondu” diye. Altında bunlar yatar oysa. “İş odaklı çalışan, müşterileri  ile bütünleşmiş, müşterilerini yakından tanıyıp iyi analizler yapıp ihtiyaçlarına göre ürün öneren ve satış yapan” örnek bankacılar yok mu, tabi ki var ve başarılılar; yazdıklarımız da onları kapsamıyor tabi ki.
Prim hırsı ülke ekonomisine zarar mı veriyor
Milletçe izliyoruz. Swap İşlemleri, Forward İşlemleri, Türev İşlemler, Kur dalgalanmaları. Bu işlemlerden “masa başında işlem yapıp prim alanlar” var mı? Kesinlikle var! Bakın kimsenin dikkatini çekmiyor ama bu işlemler kriz dönelerinde daha da hızlanır. Primler havada uçuşur. Prim yapmak için daha çok işlem; daha çok işlem her zaman piyasa lehine olmaz, bir bakarsın o işlemler Para Piyasasını Kitleme noktasına gelir. Yasaklar havada uçuşur. Üç zibidi prim alacak diye ülke ekonomisi kitlenme noktasına gelir de ne olduğunu anlayana kadar geçmiş olsun!  Olan olmuş primini alan Üsküdar’ı geçmiştir. Ülke ekonomisi ne olur ise olsun yeter ki üç zibidi cepleri dolsun; puro yakıp viski elde ayağını masaya uzatıp keyif çatsın. Bunlar bizim ülkede olmaz diyorsanız size iyi uykular. Geriye yönelik Üst Yöneticilerin 3. Derece akrabaları dahil Varlık İncelemesi yapılır ise yazdıklarımız daha iyi anlaşılır. Sadece “yarım yamalak 1-2 dil biliyor” diye Liyakatı buna bağlayıp bir yerlere getirdiğiniz adamlara dikkat edin. Geçmişlerini inceleyin derim.  Yabancı dil öğrenmek için yurt dışında kafe köşelerinde sürten; otel localarında müşteri bavulu taşıyarak okuyan zibidiler bu ülkenin altına dinamit yerleştirdi. Bu adam prim fırsatı önünü açarsan olanlara da şaşırmaman lazım. Kokuşmuşluk sadece bankacılık sektöründe değil ki; bu ülkede “AVM’si olan yöneticiler” var. Maaş ile bu nasıl olur arkadaş diyen yok!
Performans Yalanı Üst Yöneticilere İşlemiyor
Bankacılık sektörü “Ürün Sat” şekline dönünce performans yalanları da ortaya saçıldı. Etik olmayan satışları yapmayan personel meşhur 17.-18. Madde gerekçe gösterilerek “performansı düştü” diye işten çıkarıldı ama bugün borsada bankasının değeri yarı yarıya düşmüş banka yöneticileri hala yerlerinde; yetmiyormuş gibi prim üzerine prim alıyorlar. Kriz bahane prim şahane o gruba. Genel Müdürlük Hazine işlemleri Kar Merkezi olduğu sürece Para Politikaları üzerinden oyunlar da bitmez oyuncular da. İşin ucunda “kazandır parayı al Primi” var çünkü. Gariban vatandaşa DCD İşlemleri ile ne kadar kar edeceklerini anlatıp zararda telefona dahi çıkmayan yüzsüzlere kim ne yaptı. Ortada açılmış yüzlerde dava ve BDDK’ya şikayetler var. Bazı işlemler bazı bankaların bölgelerde yoğunlaşıyor kimse de bu niçin böyle demiyor. Belli ki, belli bölgelerde belli organize olmuş profesyonel ekipler oluşturulmuş; organize şekilde yapılıyor bazı usulsüzlükler. Organize soygun çeteleri gibi çalışıyorlar.


Sonuç : Spekülatif işlemler ile milletin parasını çalan, dalgalanan kurlar ile sanayicinin kanını emen modern soygunculara soruşturmalar açılmadığı; haksız primlerle elde edilen mal varlıklarına el konmadığı sürece bu kurgu olduğu gibi devam eder. Figüranlar değişir mağduriyet bitmez. Masa başındaki soygunun faturasını da bu halk, esnaf, sanayici öder. Zaman soyanın değil, soyanın peşinde olanlara destek zamanıdır.


Erol TAŞDELEN
Ekonomist, Siyaset Bilimci
[email protected]

Erol Taşdelen

Patron şirketleri neden kurumsallaşamıyor?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Patron şirketlerin kurumsallaşamamasının arkasında genellikle birkaç temel neden bulunmaktadır. Bu nedenler, işletmenin yönetim yapısından, patronun liderlik anlayışından ve çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. İşte bu sorunun başlıca sebepleri:

1. Kontrolü Bırakamama

  • Karar Yetkisi: Patronlar genellikle tüm önemli kararları kendileri almak ister. Bu durum, yetki devrinin önüne geçerek profesyonel bir yönetim yapısı kurulmasını zorlaştırır.
  • Güvensizlik: Patronlar, profesyonel yöneticilere ya da diğer çalışanlara güvenmekte zorlanabilir.

2. Aile Şirketi Yapısının Baskınlığı

  • Duygusal Kararlar: Aile üyelerinin şirketteki pozisyonları genellikle performanstan çok akrabalık bağlarına göre belirlenir. Bu durum, profesyonellikten uzak bir yapı yaratır.
  • Hissedar Çatışmaları: Aile bireyleri arasında anlaşmazlıklar, kurumsallaşmayı engelleyebilir.

3. Stratejik Planlama Eksikliği

  • Kısa Vadeli Bakış Açısı: Patron şirketler genellikle günlük operasyonlara odaklanır ve uzun vadeli stratejik planlama yapmaz.
  • Yazılı Kuralların Eksikliği: Şirket politikaları, iş süreçleri ve yönetim prosedürleri yazılı hale getirilmediği için sistemli bir yapı oluşamaz.

4. Profesyonel Kadro Oluşturamama

  • Yetenekli Personelin Uzaklaşması: Profesyonel yöneticiler, patronların sürekli müdahale ettiği bir ortamda çalışmak istemez.
  • Maliyet Endişesi: Kurumsallaşma için gereken yatırımlar (ör. ERP sistemleri, danışmanlık hizmetleri) yüksek maliyetli bulunabilir.

5. Patronun Vizyon Eksikliği

  • Değişime Direnç: Patronlar, eski alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyebilir. Özellikle teknolojiye veya modern yönetim tekniklerine karşı direnç gösterebilirler.
  • Eğitim ve Bilgi Eksikliği: Patronlar, kurumsallaşma sürecinin gereklilikleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmayabilir.

6. Kültürel ve Sosyal Etkenler

  • Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) Zihniyeti: Türkiye’deki birçok patron şirketi, KOBİ mantığıyla yönetildiği için büyüme ve kurumsallaşma süreçlerini önemsemeyebilir.
  • Yerel Rekabetin Baskısı: Bazı sektörlerde, rekabet avantajı sağlamak için kurumsallaşmaktan çok maliyet düşürmeye odaklanılır.

Çözüm Önerileri:

  1. Yetki ve Sorumluluk Dağılımı: Patronların, şirket yönetimini profesyonellere devretmesi gerekir.
  2. Stratejik Planlama: Uzun vadeli hedefler ve yazılı süreçler oluşturulmalıdır.
  3. Dış Danışmanlık Hizmetleri: Kurumsallaşma sürecinde uzmanlardan destek alınabilir.
  4. Aile Anayasası: Aile şirketleri için yazılı bir anayasa hazırlanmalı ve yönetimle aile ilişkileri net bir şekilde belirlenmelidir.
  5. Eğitim ve Teknoloji Yatırımları: Patronların ve ekiplerin modern yönetim teknikleri ve teknolojiler konusunda eğitilmesi gerekir.

Kurumsallaşma, uzun ve zor bir süreçtir; ancak bu süreç, şirketin sürdürülebilir büyümesi ve rekabet gücünü artırması için kritik bir adımdır.

A horizontal illustration representing a family-run business struggling with institutionalization challenges. The scene features a cluttered office with a boss figure dominating the center, surrounded by stressed employees and chaotic paperwork. In contrast, the right side of the image shows a well-structured, modern corporate office with streamlined processes and calm employees. The visual metaphor contrasts disorganization with professionalism, using warm and muted tones for the struggling business and cool, bright tones for the corporate office. The setting emphasizes the need for structure and modernization.

Bunun Sakıncaları nedir?

Patron şirketlerde kurumsallaşmamanın çeşitli sakıncaları vardır. Bu sakıncalar, hem kısa vadede hem de uzun vadede şirketin büyümesini, sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü olumsuz etkiler. İşte kurumsallaşamamanın başlıca sakıncaları:

1. Büyüme ve Sürdürülebilirlik Sorunları

  • Yavaş Büyüme: Kurumsallaşmayan şirketlerde iş süreçleri standart olmadığı için operasyonel verimlilik düşer ve büyüme yavaşlar.
  • Devamlılık Riski: Patronun işi bırakması, hastalanması veya vefat etmesi durumunda, şirketin faaliyetleri aksayabilir veya tamamen durabilir.
  • Finansmana Erişim Zorluğu: Kurumsallaşmamış şirketler, düzensiz mali yapıları nedeniyle yatırımcıların veya bankaların gözünde güvenilirliklerini kaybedebilir.

2. Operasyonel Verimsizlik

  • Karar Alma Sürecinin Yavaşlaması: Tüm kararların patrona bağlı olması, zaman kaybına yol açar.
  • Yetenekli Çalışanları Kaybetme: Profesyonel bir yönetim anlayışının eksikliği, yetenekli çalışanların şirketi terk etmesine neden olur.
  • Yeniliklere Uyum Sağlama Güçlüğü: Değişime direnç ve yeniliklere uzak durma, şirketin sektörde geri kalmasına yol açar.

3. İtibar ve Güven Kaybı

  • Müşteri Memnuniyeti Azalır: Standartlaşmış süreçlerin olmaması, müşteri hizmetlerinde tutarsızlıklara yol açabilir.
  • Tedarikçi ve İş Ortaklarıyla İlişkiler Zayıflar: Profesyonel olmayan bir yaklaşım, tedarikçiler ve iş ortaklarıyla uzun vadeli ilişkiler kurmayı zorlaştırır.
  • Marka İmajının Zedelenmesi: Kurumsallaşmamış bir yapı, markanın güvenilirliğini azaltabilir.

4. Rekabet Avantajını Kaybetme

  • Hızla Değişen Pazar Koşullarına Uyum Sağlayamama: Kurumsal olmayan bir yapı, dijitalleşme ve inovasyon gibi trendlere ayak uyduramaz.
  • Daha Kurumsal Rakiplerle Rekabet Edememe: Profesyonel yönetim ve süreçlere sahip rakipler, kurumsallaşmamış şirketlerin önüne geçer.

5. Aile ve Şirket İlişkilerinin Bozulması

  • Aile İçi Çatışmalar: Aile bireylerinin yönetimden beklentileri arasında uyumsuzluklar olabilir. Bu durum, şirketin işleyişini olumsuz etkiler.
  • Nesil Geçişi Sorunları: Aile üyeleri arasında yetki devri doğru şekilde planlanmadığında, sonraki nesiller şirkete zarar verebilir.

6. Hukuki ve Mali Sorunlar

  • Yasal Riskler: Yazılı süreçlerin olmaması, hukuki anlaşmazlıklara yol açabilir.
  • Vergi ve Denetim Problemleri: Şeffaf bir mali yapı olmaması, vergi cezalarına veya denetimlerde sorun yaşanmasına neden olabilir.

7. Kriz Yönetiminde Zayıflık

  • Ani Krizlere Hazırlıksızlık: Kurumsal olmayan bir yapıda, kriz anlarında hızlı ve etkili karar alma zorlaşır.
  • Risk Yönetim Eksikliği: Sistemli bir risk yönetimi planı olmadığı için beklenmedik durumlar, şirketin varlığını tehdit edebilir.

Özetle:

Kurumsallaşamamak, şirketin sadece kısa vadede değil, uzun vadede de büyük zorluklar yaşamasına neden olur. Şirketin büyümesi ve sürdürülebilirliği tehlikeye girerken, itibar ve rekabet avantajı kaybı gibi ciddi sorunlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle, kurumsallaşma bir tercih değil, bir gereklilik olarak görülmelidir.

A horizontal illustration of a highly organized and institutionalized business environment. The scene depicts a modern corporate office with glass walls, well-dressed professionals working collaboratively around sleek desks, and digital screens showing graphs and organized workflows. The atmosphere is bright and efficient, with natural light streaming in and greenery adding a touch of modern aesthetics. The setting conveys professionalism, efficiency, and the success of a well-structured organization.

Patron şirketlerin kurumsallaşması içi ne yapmalı?

Patron şirketlerin kurumsallaşması için atılması gereken adımlar hem sistematik hem de kararlı bir yaklaşım gerektirir. Bu süreçte, şirketin hem kültürel hem de organizasyonel dönüşüme ihtiyacı vardır. İşte patron şirketlerin kurumsallaşmak için yapması gerekenler:

1. Liderlik ve Vizyon Değişimi

  • Patronun Rolünü Yeniden Tanımlaması: Patron, operasyonel işlerden çekilip stratejik liderliğe odaklanmalı. Karar alma süreçlerini tamamen kendi üzerinde toplamak yerine, yetki ve sorumluluk dağılımı yapmalıdır.
  • Vizyon Belirleme: Şirketin uzun vadeli hedefleri ve stratejik yönü net bir şekilde tanımlanmalıdır. Bu vizyon, tüm çalışanlara iletilmelidir.

2. Profesyonel Yönetim Kadrosu Oluşturma

  • Yetenekli Yönetici ve Çalışanları İşe Almak: Şirketin eksik olduğu alanlarda profesyonel yöneticiler ve uzman personeller istihdam edilmelidir.
  • Yetki ve Sorumlulukların Dağıtılması: Her departmanın görev ve sorumlulukları net bir şekilde belirlenmeli. Patron, yöneticilere güvenmeli ve işleri devretmelidir.

3. İş Süreçlerini Sistematik Hale Getirme

  • Yazılı Politikalar ve Prosedürler: Şirketin iş süreçleri, politikaları ve prosedürleri yazılı hale getirilmelidir. Örneğin, insan kaynakları politikaları, performans değerlendirme kriterleri gibi dokümanlar oluşturulmalıdır.
  • Teknolojik Araçlardan Yararlanma: ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemleri gibi teknolojik altyapılar kullanılarak süreçler dijitalleştirilmeli ve takip edilebilir hale getirilmelidir.

4. Finansal Yönetimi Güçlendirme

  • Şeffaf Muhasebe ve Finansal Raporlama: Şirketin mali yapısı, düzenli olarak denetlenebilir ve şeffaf olmalıdır. Gelir-gider tabloları, nakit akışı ve bilanço analizleri profesyonel bir şekilde yapılmalıdır.
  • Maliyet ve Bütçe Yönetimi: Harcamalar dikkatli bir şekilde kontrol edilmeli ve bütçe planlaması yapılmalıdır.

5. Kurumsal Kültür Geliştirme

  • Eğitim ve Gelişim Programları: Çalışanlar için düzenli eğitimler organize edilmeli. Özellikle değişim yönetimi ve modern iş yapış şekilleri konusunda bilinç oluşturulmalıdır.
  • Değerler ve Misyon: Şirketin kurumsal değerleri belirlenmeli ve bu değerler tüm organizasyona aşılanmalıdır.

6. Nesil Geçişini Planlama

  • Aile Anayasası Oluşturma: Aile üyelerinin şirket içindeki rolleri, yetki ve sorumlulukları bir aile anayasasıyla belirlenmelidir.
  • Nesil Geçişine Hazırlık: İkinci veya üçüncü nesil yöneticiler için mentorluk programları başlatılmalı ve bu kişiler şirket yönetimine hazırlanmalıdır.

7. Stratejik Planlama ve Hedef Belirleme

  • Kısa ve Uzun Vadeli Hedefler: Şirket, hem kısa vadeli operasyonel hedefler hem de uzun vadeli büyüme planları yapmalıdır.
  • Performans Ölçümü: Hedeflerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği düzenli olarak ölçülmeli ve gerektiğinde stratejiler revize edilmelidir.

8. Dış Danışmanlık Hizmeti Almak

  • Kurumsallaşma Uzmanlarıyla Çalışma: Deneyimli danışmanlardan kurumsallaşma sürecinde rehberlik almak, geçiş sürecini kolaylaştırabilir.
  • Hukuki ve Mali Danışmanlık: Vergi, hukuk ve denetim konularında uzman desteği alınarak potansiyel riskler minimize edilmelidir.

9. İletişim ve Şeffaflık

  • Çalışanlarla İletişimi Güçlendirme: Şirket içinde açık bir iletişim kültürü oluşturulmalı. Çalışanların fikirlerini ifade edebileceği bir ortam sağlanmalıdır.
  • Dış İletişim: Müşteriler, tedarikçiler ve diğer paydaşlarla olan ilişkiler daha profesyonel bir çerçevede yönetilmelidir.

10. Sabır ve Kararlılık

Kurumsallaşma bir süreçtir ve zaman alır. Bu süreçte, kısa vadeli zorluklar olabilir. Patron ve ekip, bu dönüşümün şirket için uzun vadede faydalı olacağını unutmamalı ve kararlılıkla ilerlemelidir.

Bu adımlar, patron şirketlerin kurumsallaşma sürecini başlatmasına ve sürdürülebilir bir başarı sağlamasına yardımcı olacaktır.

ChatGPT

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KRİTERLERİ NELER?

Son günlerde bazı banka CEO ve GMY’lerin tartışmaların ana ögesi haline gelmesi, BDDK’nın banka CEO ve GMY onaylarında nelere dikkat ettiği atanan CEO ve GMY’leri hangi kriterlere göre denetlediği ve görevden alabildiğini yakından inceleme gereğini ortaya çıkardı. BDDK onaylama ve görevden alma kriterleri bazı yazarların yaptığı gibi iş akışının o kadar da basit olmadığı, BDDK’nın mevzuat gereği ne kadar titiz çalışması yaptığını da ortaya koymaktadır..

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye’de bankaların düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu olan yetkili kurumdur. Bankalarda CEO (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) görevlerine yapılacak atamalarda BDDK’nın ayrılması gerekmektedir. Bu, BDDK’nın bankacılık sisteminin güvenilirliğini ve istikrarını sağlamak amacıyla bankaların yönetim kadrosunun uygunluğunu arıza yetkisini ifade eder.

CEO ve GMY Atamalarında BDDK’nın Rolü

  1. Onay Gerekliliği : Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve GMY görevlerine yapılacak atamalar, BDDK tarafından incelenmekte ve onaylanmaktadır.
  2. Onay talebi :
    • Banka yönetimi, CEO veya GMY pozisyonlarına atama yapılması planlanıyor, ilgili adayın toplanması ve geçmişini içeren ayrıntılı bir dosya BDDK’ya sunuluyor.
    • Bu dosya, günün tarihsel geçmişi, eğitim durumu, mesleki yeterliliği ve finansal sektördeki itibarı gibi kriterleri içermelidir.
  3. İnceleme ve Değerlendirme :
    • BDDK, günün bankacılık sisteminin güvenliği ve istikrarı açısından uygun olup olmadığını değerlendiriyor.
    • BDDK’nın, adayın pozisyonuna uygun olmadığını düşünmesi durumunda, banka yönetimine geri karar bildirilebilir.
  4. Sonuç : BDDK’nın onay vermesi durumunda, adayın atanması resmiyet kazanır ve süresiz görev alınabilir.

BDDK’nın bu yetkisi, Türkiye’de bankacılık sektörünün düzenini ve güvenilirliğini koruma amacı taşır. Bankaların yönetim kadrolarında çalıştırılabilir, finansal istikrar ve sistemin düzgün işleyişi üzerinde olumsuz bir etki olmamasını sağlamak için BDDK bu onayı yetkisini kullanır.

BDDK BANKA CEO VE GMY ATARKEN NELERE DİKKAT EDİYOR?

BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) atamalarında dikkat edilmesi gereken bir dizi kritere sahiptir. Bu maliyetler, Türkiye’de bankacılık sisteminin güvenliği, istikrarı ve düzeni açısından büyük önem taşıyor. İşte BDDK’nın CEO’su ve GMY atamalarında dikkate alınan kapsamlı unsurlar:

1. Mesleki Yeterlilik ve Deneyim

  • Adayların finansal sektör ve bankacılık alanında geniş bir deneyime sahip olması sağlanır.
  • CEO ve GMY adaylarının daha önce yönetim pozisyonlarında bulunması, bankacılık ve finans sektöründe liderlik stratejisini kazanmaları gerekmektedir.
  • BDDK, adayların bankacılık sektörü ve finansal piyasalarda yeterli performansa sahip olup olmadıklarını görmek için geçmiş iş deneyimlerini ve başarılarını inceler.

2. Eğitim ve Profesyonel Nitelikler

  • Adayların finans, ekonomi, işletme, mühendislik gibi ilgili alanlarda akademik eğitim almış olması önemlidir.
  • Lisans ve yüksek lisans veya doktora derecelerine sahip olmaları bir avantaj olarak kabul edilir.
  • Adayların profesyonel özellikleri, katılımları, eğitimleri ve katılımları sertifika programları gibi unsurlar da tamamlanır.

3. Kişisel ve Ahlaki Özellikler

  • BDDK, adayların dürüstlüğü, yayımı ve etik değerlerine bağlılığı gibi kişisel özellikleri dikkate alınır.
  • Adayların tarihsel etik veya hukuki sorunlar yaşamamış olması, mali suçlara karışmamış olması önemlidir.
  • BDDK, adayların mali sonuçlarının güvenilir bir itibara sahip olup olmadığını görmek için geçmiş sicillerini inceleyebilir.

4. Mevzuat ve Yasal Uyumluluk

  • Adayların Türkiye’nin bankacılık mevzuatına ve BDDK düzenlemelerine uyumlu olup olmadığı.
  • Adayın, ilgili pozisyonlar için gerekli olan yasal gereklilikleri karşılayıp karşılamadığı kontrol edilir.
  • BDDK, adayların yasal ve düzenli kurallar konusunda bilgi sahibi olmasını ve bu kurallara uyum sağlamanın mümkün olmasını bekliyor.

5. Finansal Sağlık ve İstikrar

  • Adayların, yönetim pozisyonlarında finansal istikrarı sağlayacak bilgi ve becerilere sahip olup olmadıklarına bakılır.
  • BDDK, adayların risk yönetimi, iç denetim, bankacılık operasyonları ve finansal analizlerin bilgi sahibi olup olmadığını değerlendiriyor.
  • Özellikle CEO adaylarının, bankanın yeniden yapılandırılması, geliştirilmesi ve finansal risklerin en aza indirilmesi için bir liderlik sergileyebilmeleri önemlidir.

6. Geçmiş Performans ve Referanslar

  • Adayların daha önce çalıştıkları kurumlarda gösterdikleri performans, başarı ve görevlendirme programları.
  • Adayların geçmişte üstlendikleri projeler, yönetimleri ekipleri ve sorumlulukları göz önünde bulundurulur.
  • BDDK, adayın daha önce harcadığı iş yerlerinden alınan referansları ve profesyonel çevreden gelen geri bildirimleri dikkate alabilir.

7. İç Denetim ve Risk Yönetimi Yetkinlikleri

  • Adayların, bankanın iç denetim mekanizmalarını yönetebilecek ve etkili bir risk yönetimini sürdürebileceklere sahip olup olmadıklarına bakılır.
  • BDDK, adayların, bankanın faaliyetlerini etkili bir şekilde denetleyip denetleyemeyeceğini ve olası riskleri zamanında tespit edebilme potansiyelini değerlendirir.

8. İyi Hal ve Mali Sicil

  • BDDK, günlerin geçmişteki mali sicilini inceler; bu, özellikle iflas, dolandırıcılık veya diğer mali suçlar gibi olumsuz kayıtların olup olmadığı anlamına gelir.
  • Adayların, bankacılık sektöründe veya diğer sektörlerde kötü büyümeye sahip olup kullanabileceği.

Bu, bankaların yönetim kadrosunda yer alacak kişinin, finansal sistemlerin ve istikrarın bir yönetim anlayışını sergilemelerini sağlamaya yöneliktir. BDDK, uygun adayların yönetimi ile bankacılık sektöründe güvenin korunmasını amaçlamaktadır.

BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ GÖREVDEN NE ZAMAN ALIR?

BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcılarını (GMY) belirli görevden alma yetkisine sahiptir. Bu yetki, Türkiye’deki bankacılık sisteminin bilgilerini, istikrarını ve kamu yararını koruma amacına dayanmaktadır. İşte BDDK’nın banka CEO’su ve GMY’lerini görevden almasına neden olabilecek farklı durumlar:

1. Mevzuat ve Düzenlemelere Aykırılık

  • Bankanın üst düzey desteğinin, BDDK’nın değişikliklerinin yasal düzenlemeleri veya bankacılık mevzuatına aykırı bir eylemde bulunması durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin, bankacılık kanunlarına, BDDK düzenlemelerine veya diğer kurallara uymaması, ciddi bir ihlal olarak kullanılması ve görevden alma süreci başlatılabilir.

2. Görevini Kötüye Kullanmak veya Etik İhlal

  • CEO veya GMY’lerin dağılımlarını kullanmamaları, bankanın çıkarlarına aykırı hareket izinleri veya etik kuralların ihlali durumunda.
  • Banka hesabının, çıkar çatışması, yolsuzluk, dolandırıcılık veya hile gibi etik olmayan davranışlarda bulunabilir, görevden alınma gerekçesi olabilir.

3. Finansal İstikrarı Tehlikeye Atma

  • Bankanın finansal istikrarını tehlikeye sokan yanlış veya dikkatsiz yönetim kararları alınması durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin bankanın sermaye yeterliliği, likidite durumu veya finansal sağlık üzerinde olumsuz etki yaratacak kırılmaların alınması, görevden alınmalarına neden olabilir.

4. Görevlerinde Yetersizlik veya Başarısızlık

  • Bankanın ödenmesinin, başarısızlıklarının yerine getirmede yetersiz veya başarısız olmaları, bankanın istikrarı ve istikrarını olumsuz koşullar durumları.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın idaresinde yeterince etkili olamamaları, biriktirmeyi başaramamaları veya bankayı zarara sokacak hatalı yönetim kararları almaları durumunda gö

5. Risk Yönetimi ve İç Denetim İhlalleri

  • Bankanın risk yönetimi veya iç denetim faaliyetlerinin etkili bir şekilde uygulanmadığı tespit edilirse.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın iç kontrol mekanizmalarının gücünü anlayıp kararlarını alması, potansiyel riskleri göz ardı etmesi veya riskleri zamanında yönetmemesi durumunda görevden alınmaması

6. Güven ve İtibar Kaybı

  • CEO veya GMY’lerin, bankacılık sektöründeki yayınlarını kaybetmeleri, itibara zarar verecek davranışlarda bulunmaları.
  • BDDK, kamuoyunda veya finansal piyasalar üzerinde olumsuz bir etki yaratan bankacılık yöneticilerini görevden alabilir, çünkü bankaların itibarının korunması, sistem bütünlüğü için kritik bir yapıya sahiptir.

7. Yolsuzluk ve Finansal Suçlar

  • CEO veya GMY’lerin, mali suçlara (dolandırıcılık, kara para aklama vb.) karıştıkları veya bu tür faaliyetleri destekledikleri
  • BDDK, bankacılık sektöründeki finansal suçları ciddi bir tehdit olarak değerlendirme ve suç şüphesi olan yöneticilerle ilgili müdahale müdahalesini edeb

8. Denetim ve Uyum Eksiklikleri

  • Bankanın, BDDK denetimleri sırasında kaydedilen eksikliklerin giderilememesi veya belirli yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda.
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın BDDK denetimlerine uyumlu hale getirilmesinde yetersiz kalmaları, görevden alınma sürecini tetikleyebilir.

9. Sermaye Yeterliliği ve Finansal Güçlükler

  • Bankanın sermaye yeterliliği standartlarının karşılanamaması veya ciddi finansal sıkıntı
  • CEO veya GMY’lerin, bankanın sermayesinin korunması konusunda başarısız olması, BDDK tarafından görevden alınması

10. Halka ve Kamu Yararına Aykırı Eylemler

  • CEO veya GMY’lerin, kamuya aykırı hareketlerin, toplumsal güvenini zedeleyecek davranışlarda bulunmaları veya kamuya zarar verecek kararların alınması
  • Bu tür durumlarda, BDDK’nın gözden geçirilmesine ve yönetim kadrosunun değişmesine neden olabilir.

11. Denetim Bulguları ve Raporlar

  • BDDK, bankalarda gerçekleştirdiği düzenli denetimler sonuç bulgularını ve değerlendirmelerini raporlar. Bu raporlar, bankanın yönetim performansı, iç denetim geniş ve finansal durum hakkında bilgi
  • Eğer denetim raporlarında bankanın yönetim kadrosuyla ilgili ciddi sorunlar tespit edilirse, BDDK bu bulgulara dayanılarak ödemen görevden başlatma süreci başlatılabilir.

12. Ön Uyarılar ve Düzenleyici Talepler

  • BDDK, genellikle görevden alma sürecinden önce bankadaki uyarılarda bulunur veya eksikliklerin giderilmesi için belirli bir süre tanır.
  • Bankanın, BDDK tarafından kaydedilen sorunların çözülmesi veya eksikliklerin giderilmesi durumunda, doğrudan müdahale etme ve yönetimi değiştirme parasını kullanabilirsiniz.

13. İdari ve Hukuki İşlemler

  • BDDK, görevden alma süresinde, bu hukuki karar ve idari sistemleri uygular.
  • Bankanın idaresindeki sorumlu kişinin görevinden alınabilmesi, hukuki bir çerçeveye oturtularak kurallara uygun bir şekilde devam etmesi. İçerik, diğer ve düzenleyici kurumlarla işbirliği yapılabilir.

14. Geçici Yönetim ve Atama Süreci

  • BDDK, görevden alma sonrasında bankanın aksamaması ve finansal sistemin güvenliğinin korunması için geçici yönetim atayabilir.
  • Yeni bir CEO veya GMY atanana kadar, bankanın sürdürülenin sürdürülebilmesi için geçici yöneticiler görevlendirilebilir.

15. Görevden Alınan Yöneticilere Yönelik Soruşturmalar

  • Görevden alınan CEO veya GMY’ler hakkında, görevlendirilebilirlik yapılan işlemler ve soruşturmalarla ilgili soruşturmalar başlatılabilir.
  • BDDK, görevden alınma süreci sonrasında, ilgili bankanın finansal durumu üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek, genişletilebilir, esnek olarak başlatılabilir.

16. Bankanın Sermaye Yapısını ve Likiditesini Koruma Önlemleri

  • Görevden alma kararları, genellikle bankanın sermayesinin korunması veya mali durumunun yeniden sağlanması amacıyla alınır.
  • BDDK, bankanın sermaye yeterliliği ve likidite belirtileri için ek önlemler alınabilir veya yönetimin bozulması önerilebilir.

17. Piyasa ve Kamuoyuna Bilgilendirme

  • BDDK, bankacılık sektöründe güvenin korunması amacıyla görevden alma kararları hakkında kamuoyunu bilgilendirebilir.
  • Ancak, bu tür koşullar genellikle bankanın itibarı üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirmek amacıyla ele alınır ve kamuoyunun bilgilendirmesi bir şekilde yapılır.

18. Diğer Düzenleyici Kurumlarla İşbirliği

  • BDDK, bazılarının, görevden alma parçalarındaki diğer dağıtıcı kurumlar veya denetleyicilerle işbirliği yapabilir.
  • Özellikle bankanın uluslararası faaliyetleri varsa veya yurt dışındaki finansal kuruluşlarla işbirliği yapılıyorsa, diğer uluslararası düzeydekilerden destek alınıyor.

19. Bankanın İtibarını ve Müşteri Güvenini Koruma

  • BDDK, banka ödemesinin görevden alınmasının bankanın itibarını zedelememesi ve müşteri güvenini olumsuz etkilememesi için dikkatli davranılması.
  • Bu amaçla, bankanın müşterileriyle uyumlu ve piyasadaki itibarını korumak için adımlar atılabilir.

20. Bankacılık Sistemi Üzerindeki Geniş Etkiler

  • Bir CEO veya GMY’nin görevden alınması, yalnızca ilgili banka için değil, tüm bankacılık sistemi için önemli sonuçlar doğurabilir.
  • BDDK, görevden alma kararının bankacılık sektörü üzerindeki geniş değerlendirmeleri ve piyasa istikrarını sağlamak için gerekli önlemleri alır.

BDDK, bu tür bankanın yönetimini ve güvenilirliğini korumak amacıyla, ilgili payların görevden alınması için gerekli adımları atar. Bu süreçte öncelikle bankanın ve genel kamunun korunması amaçlanır. Görevden alma kararı, bankanın iç yapısında önemli değişikliklere yol açabilir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

GÖNÜLLÜ BANKACILARIN AYNA DERNEĞİNE MOOD AWARDS ÖDÜLÜ

Yayınlanma:

|

14. Düzenlenen Mood Awards-2024 Medya ödüllerinde “En iyi çıkış yapan STK ödülüAYNA Uluslararası İnsani Yardım Derneği aldı.

Sosyal Sorumluluk bilinci ile hareket eden ağırlıklı QNB BANK çalışan ve emeklilerin oluşturduğu AYNA Uluslararası İnsani Yardım Derneği çalışmalarının karşılığını bir ödülle taçlandırdılar. Bu yıl 14. düzenlenen Mood Awards-2024 Burak AKAN ödüllerinin sahipliğini yaptığı törende jürinin değerlendirmesi sonucu ödül kazanan Nevra SEREZLİ, İlyas SALMAN, Kaya Çilingiroğlu, Ender SARAÇOĞLU gibi ünlü isimlerin arasından “yılın en iyi çıkış yapan sivil toplum kuruluşu ödülünü” alan QNB BANK çalışanı Remzi Çıra ödülü alırken, “sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden banka çalışanları ile el ele verdiğimiz çalışmaların daha da hızlanarak devam edeceğini, alınan ödülün üyelerin motivasyonunu artırdığını ve taktir görmenin doğru çalışmalara imza attıklarının tescili olduğunu” ifade ederek sözlerine; “banka çalışanların derneğin faaliyetlerini sahiplenmesi ve fiili olarak destek vermelerinin çok kıymetli olduğunu” sözlerine ekledi.

Banka Vitrini olarak faaliyetlerini yakından takip ettiğimiz ve kamuoyuna duyurduğumuz AYNA DERNEĞİ’ni tebrik eder başarılı çalışmalarının takip etmeye devam edeceğimizi bildiririz.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.