BANKA HABERLERİ
DOLANDIRICILARIN SIK KULLANDIĞI İKİZ KART NEDİR?

Yayınlanma:
8 ay önce|
Yazan:
Erol Taşdelen
Türkiye’de mobilde “ikiz kart” terimi, genellikle bir SIM kartın klonlanmış bir kopyasını ifade eder. İkiz kart, aynı telefon numarasını ve aynı ağ bilgilerini paylaşan iki ayrı SIM kart anlamına gelir.
Operatörlerin niyeti iyi ama kötü insanların bunu kullanmasını engelleyemediler
Bu tür kartlar, kullanıcıların iki farklı cihazda aynı telefon numarasını kullanmasına olanak tanır. Örneğin, bir kişi hem bir cep telefonunda hem de bir tablet veya başka bir mobil cihazda aynı numarayla arama yapabilir ve alabilir. İkiz kartlar, özellikle iş dünyasında, birden fazla cihazla aynı numarayı kullanmak isteyenler için popüler olabilir. Ancak, güvenlik açısından dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır çünkü yetkisiz klonlama durumlarında bu tür kartlar dolandırıcılık faaliyetlerine de yol açabilir.
Bununla birlikte, Türkiye’deki operatörler bu hizmeti genellikle “ikiz kart” adıyla değil, “Çift SIM” veya “Multi SIM” gibi isimlerle sunabilir.
İkiz kart kullanımının birkaç sakıncası olabilir:
-
Güvenlik Riski:
- İkiz kartlar, telefon numaranızın iki farklı cihazda aynı anda kullanılmasına izin verir. Eğer bu kartlar yetkisiz kişiler tarafından kullanılırsa, kişisel bilgileriniz, aramalarınız, mesajlarınız ve diğer verileriniz tehlikeye girebilir. Bu durum, dolandırıcılık faaliyetlerine ve kimlik hırsızlığına yol açabilir.
-
Klonlama Tehlikesi:
- İkiz kartlar, orijinal SIM kartın klonlanmasıyla oluşturulduğundan, kötü niyetli kişiler bu teknolojiyi kullanarak sizin bilginiz dışında telefon numaranızın kontrolünü ele geçirebilir.
-
Çift Arama Sorunu:
- Aynı numaraya sahip iki SIM kart kullanıldığında, gelen aramaların hangi cihaza yönlendirileceği konusunda karışıklık yaşanabilir. Bu durum, özellikle önemli iş görüşmeleri ya da acil durumlarda problem yaratabilir.
-
Hukuki ve Operatör Kısıtlamaları:
- Türkiye’de birçok operatör, güvenlik nedenleriyle ikiz kart hizmetlerini sınırlı şekilde sunabilir ya da bu hizmetten tamamen kaçınabilir. Operatörlerin kendi politikaları, ikiz kart kullanımına dair kısıtlamalar içerebilir.
-
Teknoloji ve Uyumluluk Sorunları:
- İkiz kartların her cihazda sorunsuz çalışmayabileceği durumlar olabilir. Özellikle eski model telefonlar ya da bazı akıllı cihazlar, ikiz kart kullanımını desteklemeyebilir.
Bu sakıncalar göz önünde bulundurulduğunda, ikiz kart kullanımına karar verirken dikkatli olunmalı ve olası riskler değerlendirilmelidir.
Dolandırıcılar sanal ortamda bu açığı nasıl kullanır?
Dolandırıcılar, ikiz kartları ve benzeri teknolojileri sanal ortamda çeşitli şekillerde kötüye kullanabilir. İşte bu yöntemlerden bazıları:
1. SIM Swap Dolandırıcılığı (SIM Kart Değiştirme):
- Nasıl Çalışır: Dolandırıcılar, bir kişinin SIM kartını klonlayarak ya da mobil operatörden yeni bir SIM kart çıkararak hedefin telefon numarasını ele geçirir. Bu sayede hedefin telefon numarasıyla doğrulama gerektiren işlemleri gerçekleştirebilirler.
- Sonuçları: Dolandırıcı, ele geçirdiği telefon numarasıyla bankacılık uygulamalarına giriş yapabilir, sosyal medya hesaplarını kontrol edebilir veya iki faktörlü kimlik doğrulaması (2FA) ile korunan hesaplara erişebilir.
2. SMS Tabanlı Kimlik Avı (Phishing):
- Nasıl Çalışır: Dolandırıcı, ikiz kartı kullanarak hedefin SMS’lerini okur ve gönderir. Bu sayede, kimlik avı (phishing) saldırıları düzenleyerek hedefi yanıltıcı mesajlar gönderebilir, önemli bilgileri ele geçirebilir.
- Sonuçları: Hedef kişi, dolandırıcıdan gelen bir SMS’i gerçek bir mesaj olarak algılayabilir ve sahte bir linke tıklayarak kimlik bilgilerini ya da bankacılık detaylarını paylaşabilir.
3. Hesap Ele Geçirme:
- Nasıl Çalışır: İkiz kartla bir kişinin telefon numarasına sahip olan dolandırıcı, çeşitli online hizmetlerin (örneğin, e-posta, sosyal medya) şifre sıfırlama süreçlerinde bu numarayı kullanarak hesapları ele geçirebilir.
- Sonuçları: Ele geçirilen hesaplar üzerinden dolandırıcılar, kişinin sosyal çevresine ulaşabilir, sahte kimlik avı saldırıları düzenleyebilir ya da hesaplardan kişisel bilgileri çalabilir.
4. Finansal Dolandırıcılık:
- Nasıl Çalışır: Dolandırıcı, ikiz kartla bankacılık SMS’lerine erişebilir. Bu sayede, bankacılık işlemlerini yetkisiz şekilde gerçekleştirerek hesaplardaki paraları başka hesaplara transfer edebilir.
- Sonuçları: Kişi, hesabından yapılan izinsiz para transferleri veya kredi kartı işlemleriyle karşılaşabilir. Bu durum, maddi kayıplara yol açabilir ve uzun süren hukuki süreçlere neden olabilir.
5. Şantaj ve Tehdit:
- Nasıl Çalışır: İkiz kart kullanarak bir kişinin özel mesajlarına ve aramalarına erişen dolandırıcılar, elde ettikleri hassas bilgilerle kişiyi tehdit edebilir veya şantaj yapabilir.
- Sonuçları: Hedef kişi, özel bilgilerinin ifşa edilmesi tehdidiyle karşı karşıya kalabilir, bu da psikolojik ve maddi baskılara neden olabilir.
Korunma Yolları:
- Güçlü Parolalar ve 2FA Kullanımı: Tüm hesaplarda güçlü ve benzersiz parolalar kullanmak, iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) ayarlarını etkinleştirmek.
- SIM Kart Güvenliği: Operatörünüzle iletişime geçerek SIM kart değişiklikleri için ekstra güvenlik önlemleri (şifre, PIN kodu) talep etmek.
- Şüpheli Durumlar: Bilinmeyen numaralardan gelen mesajları ve aramaları dikkate almamak, herhangi bir şüpheli durumda bankanız veya hizmet sağlayıcınızla hemen iletişime geçmek.
Dolandırıcılara karşı en iyi savunma, farkındalık ve önleyici tedbirler almaktır.
Dolandırıcılara karşı sim numara ve kartımı nasıl korurum?
SIM numaranızı ve kartınızı dolandırıcılara karşı korumak için alabileceğiniz birkaç önemli tedbir vardır:
1. SIM Kart Koruma Kodu (PIN) Kullanın:
- PIN Kodu Aktifleştirme: SIM kartınıza bir PIN kodu ekleyin. Bu kod, telefonunuzu her açtığınızda girilmesi gereken bir şifre olarak çalışır ve SIM kartınızın yetkisiz kişilerce kullanılmasını zorlaştırır.
- Güçlü Bir PIN Kodu Belirleyin: Tahmin edilmesi zor, benzersiz bir PIN kodu seçin ve bu kodu kimseyle paylaşmayın.
2. SIM Kartınızı Fiziksel Olarak Koruyun:
- SIM Kartınızı Güvende Tutun: SIM kartınızı telefonunuzdan çıkarmanız gerektiğinde, onu güvenli bir yerde saklayın. Fiziksel olarak ele geçirilmesi, dolandırıcılık riskini artırabilir.
- SIM Kartı Başkalarıyla Paylaşmayın: SIM kartınızı veya telefonunuzu başkalarıyla paylaşmaktan kaçının. Kartınıza erişimi olan kişiler, kötü niyetli işlemler yapabilir.
3. Mobil Operatörünüzle Ekstra Güvenlik Önlemleri Alın:
- SIM Swap Koruması: Operatörünüzle iletişime geçin ve SIM kart değişikliği talep edildiğinde kimlik doğrulaması için ekstra bir güvenlik adımı eklenmesini talep edin. Bu, genellikle parola veya özel bir güvenlik sorusu olabilir.
- Hesap Uyarıları: Mobil operatörünüzden, hesabınızla ilgili her türlü değişiklik veya hareketlilik hakkında sizi bilgilendiren SMS veya e-posta uyarılarını aktif hale getirmesini isteyin.
4. İki Faktörlü Kimlik Doğrulama (2FA) Kullanın:
- 2FA Kullanımı: Tüm online hesaplarınızda iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) kullanın. Bu, hesaplarınıza erişim sağlamak için hem şifrenizi hem de telefonunuza gelen doğrulama kodunu gerektirir. Bu kodu yalnızca sizin görebileceğinizden emin olun.
- 2FA Yedekleme Kodlarını Saklayın: 2FA yedekleme kodlarınızı güvenli bir yerde saklayın. SIM kartınız ele geçirilse bile bu yedekleme kodlarıyla hesaplarınıza erişimi koruyabilirsiniz.
5. Şüpheli Faaliyetlere Karşı Dikkatli Olun:
- Phishing Saldırılarına Karşı Dikkatli Olun: Bilinmeyen numaralardan gelen SMS’lerdeki linklere tıklamaktan kaçının. Özellikle banka gibi kurumlar asla şifre veya kimlik bilgilerinizi SMS ile istemez.
- Şüpheli Durumlarda Hızlı Hareket Edin: Eğer SIM kartınızın veya numaranızın ele geçirildiğinden şüpheleniyorsanız, hemen mobil operatörünüzle iletişime geçin ve kartınızı kapattırın veya geçici olarak bloke ettirin.
6. Mobil Cihaz Güvenliği Sağlayın:
- Telefonunuzu Şifreleyin: Telefonunuzda ekran kilidi, şifre veya biyometrik doğrulama kullanın. Bu, telefonunuza fiziksel olarak erişildiğinde bile SIM kartınıza ulaşmayı zorlaştırır.
- Güvenli Uygulamalar Kullanın: Telefonunuzdaki tüm uygulamaların güvenilir olduğundan emin olun. Şüpheli uygulamalardan gelen SMS veya aramalar SIM kartınızın ele geçirilmesine yol açabilir.
7. Sosyal Mühendislik Saldırılarına Karşı Dikkatli Olun:
- Kişisel Bilgilerinizi Paylaşmayın: Kişisel bilgilerinizi kimseyle, özellikle telefon üzerinden gelen aramalarla paylaşmayın. Dolandırıcılar, kendilerini mobil operatör temsilcisi gibi göstererek sizi kandırmaya çalışabilir.
Bu adımları takip ederek SIM kartınızı ve telefon numaranızı dolandırıcılara karşı daha güvenli hale getirebilirsiniz. Unutmayın, proaktif bir yaklaşım güvenliğinizi sağlamakta en etkili yöntemdir.
BANKALAR İKİZ KARTI NASIL YAKALAYAMIYOR?
Bankaların “ikiz kart” dolandırıcılığını yakalamakta zorlanmasının birkaç nedeni vardır. Bu durum, teknoloji, süreçler ve dolandırıcıların kullandığı taktiklerle ilgilidir:
1. Telefon Numarasının Değişmeden Kalması:
- Nasıl Çalışır: İkiz kart dolandırıcılığında, orijinal SIM kartın klonlanmasıyla aynı telefon numarası kullanılır. Bu, bankaların gelen SMS’leri ve doğrulama kodlarını hala doğru telefon numarasına gönderdiği anlamına gelir. Dolandırıcı, ikiz kartla bu mesajları ve kodları alabilir, böylece banka dolandırıcılığı fark edemez.
2. İleri Düzey Sosyal Mühendislik:
- Nasıl Çalışır: Dolandırıcılar, sosyal mühendislik tekniklerini kullanarak hedef kişinin bankasıyla iletişime geçip güvenlik önlemlerini aşabilir. Banka, dolandırıcının kimliğini doğruladığını düşündüğü için, bir dolandırıcılık durumunu fark etmeyebilir.
3. Gerçek Zamanlı İzleme Zorluğu:
- Nasıl Çalışır: Bankalar, müşteri hesaplarındaki aktiviteleri izlerken çoğunlukla anormal davranışları tespit etmeye çalışır. Ancak, ikiz kart kullanılarak yapılan işlemler genellikle orijinal telefon numarasından geldiği için normal bir müşteri hareketi gibi görünebilir. Bu durum, dolandırıcılığın tespit edilmesini zorlaştırır.
4. Hedefli SIM Swap Saldırıları:
- Nasıl Çalışır: Dolandırıcılar, hedefledikleri kişinin SIM kartını ele geçirmek için mobil operatörle doğrudan iletişime geçip SIM kart değişikliği talebinde bulunabilir. Bu durumda, bankanın izlediği telefon numarası hala aynı olduğundan, işlem sahte bir kimlikle yapılmış olsa bile banka bu durumu fark etmeyebilir.
5. Veri Eşleşmesi ve Kimlik Doğrulama Eksiklikleri:
- Nasıl Çalışır: Bankaların kimlik doğrulama süreçleri, genellikle telefon numarası ve doğrudan müşteri kimliğiyle ilişkilidir. Dolandırıcı, müşterinin kişisel bilgilerine erişim sağladığında, bankanın güvenlik sorularını geçebilir ve işlemleri onaylatabilir. Bu da bankanın dolandırıcılığı tespit etmesini zorlaştırır.
6. SMS Tabanlı Doğrulamanın Güvenlik Zafiyetleri:
- Nasıl Çalışır: SMS tabanlı iki faktörlü kimlik doğrulama, dolandırıcıların SMS’lere erişimini sağlayan ikiz kartlar gibi tekniklerle kolayca bypass edilebilir. Bankalar, bu tür zafiyetleri tespit etmekte zorlanabilir, çünkü gelen SMS doğrulama kodları genellikle dolandırıcıya da ulaşır.
7. İleri Düzey Dolandırıcılık Teknikleri:
- Nasıl Çalışır: Dolandırıcılar, bankaları yanıltmak için giderek daha sofistike yöntemler kullanıyor. Örneğin, dolandırıcılar, işlemleri küçük tutarak veya hedef kişinin rutin alışkanlıklarını taklit ederek bankaların dolandırıcılık izleme sistemlerinden kaçabilir.
Bankaların Bu Durumla Mücadele Yöntemleri:
- Gelişmiş Anomali Tespit Sistemleri: Bankalar, müşteri davranışındaki ani değişiklikleri veya alışılmadık işlemleri izleyen gelişmiş algoritmalar kullanarak dolandırıcılığı tespit etmeye çalışır.
- Çoklu Faktörlü Kimlik Doğrulama: SMS dışında biyometrik doğrulama veya bankacılık uygulamalarındaki bildirim tabanlı doğrulama gibi daha güvenli yöntemler kullanarak dolandırıcılığı önlemeye çalışırlar.
- Müşteri Eğitim ve Farkındalık Programları: Bankalar, müşterilerini dolandırıcılık riskleri konusunda eğiterek, dolandırıcılık girişimlerini daha erken fark etmelerini sağlamaya çalışır.
- Müşteri uyarılarına hızlı çözüm üretmeli: Bankalar, müşterilerden gelen şikayetleri savsaklayarak “emniyete git”, “mahkemeden karar getir” gibi çözümü uzun süren yöntemlere başvurduğu görülüyor. Bunun yerine yapılan ihbarlar için erken bloke, ön bloke gibi çözümler üretmeleri gerekir.
Dolandırıcılık teknikleri sürekli geliştiğinden, bankaların bu tehditlere karşı koyması ve teknolojilerini güncellemesi gerekmektedir. Ancak, müşteri tarafında da dikkatli olmak ve güvenlik önlemlerini sıkı tutmak, dolandırıcılığa karşı en iyi savunma yöntemlerinden biridir.
Operatörlerin Alabileceği Önlemler:
- Gelişmiş Kimlik Doğrulama: Operatörler, biyometrik doğrulama, iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) gibi daha güvenli kimlik doğrulama yöntemlerine geçebilir.
- Müşteri Farkındalığı: Operatörler, müşterilerini dolandırıcılık yöntemleri konusunda bilgilendirmeli ve bilinçlendirmelidir.
- Gerçek Zamanlı Dolandırıcılık Tespiti: Operatörler, müşterilerinin hesaplarındaki olağandışı davranışları tespit etmek için gerçek zamanlı analizler ve yapay zeka tabanlı sistemler kullanabilir.
- Personel Eğitimi: Müşteri hizmetleri temsilcilerine dolandırıcılık teknikleri konusunda eğitim verilmeli ve şüpheli durumlar için katı protokoller oluşturulmalıdır.
Dolandırıcılar, operatörlerin zayıf noktalarını hedef alarak başarılı olabilirler. Ancak, hem teknolojik hem de operasyonel düzeyde alınacak önlemler, bu tür dolandırıcılıkların önüne geçebilir. Müşterilerin bilinçli ve dikkatli olması da bu sürecin önemli bir parçasıdır.
KART DOLANDIRICILIĞINDA KİMİN İHMALİ VAR?
Kart dolandırıcılığı gibi olaylarda ihmali olabilecek taraflar şunlardır:
1. Mobil Operatörler:
- Kimlik Doğrulama Eksiklikleri: Operatörlerin kimlik doğrulama süreçlerinde yeterince güçlü güvenlik önlemleri almaması, dolandırıcılara fırsat yaratabilir. Örneğin, SIM kart değişikliği taleplerinde veya müşteri hizmetleriyle yapılan görüşmelerde yetersiz doğrulama prosedürleri, dolandırıcılığa kapı aralayabilir.
- Personel Eğitimi Eksikliği: Müşteri hizmetleri temsilcilerinin dolandırıcılık tekniklerine karşı yeterince eğitilmemiş olması, sahte taleplerin kabul edilmesine yol açabilir. Temsilciler, sosyal mühendislik saldırılarına karşı yeterince donanımlı değilse, dolandırıcılar bu durumu kolayca kullanabilir.
- Geciken veya Yetersiz Müdahale: Dolandırıcılık tespit edildikten sonra hızlı ve etkili bir müdahale yapılmaması, zararların artmasına neden olabilir. Operatörlerin dolandırıcılığı hızlıca algılayıp engelleyememesi, müşteriler için büyük kayıplara yol açabilir.
2. Bankalar:
- Güvenlik Önlemlerinin Yetersizliği: Bankalar, SMS tabanlı iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) gibi güvenlik zafiyetlerine sahip yöntemleri kullanmaya devam ederse, bu durum dolandırıcılığa açık kapı bırakabilir. Bankaların, daha güçlü güvenlik önlemleri (biyometrik doğrulama, bildirim tabanlı doğrulama) kullanmaması bir ihmal olarak değerlendirilebilir.
- Anomali Tespit Sistemlerindeki Eksiklikler: Bankaların müşteri hesaplarındaki olağandışı işlemleri tespit edememesi veya bu işlemleri zamanında durduramaması, dolandırıcılığın önlenememesine neden olabilir. Bu tür eksiklikler, bankaların yeterince gelişmiş dolandırıcılık tespit sistemlerine sahip olmadığını gösterebilir.
- Yetersiz Müşteri Bilgilendirmesi: Bankaların müşterilerini dolandırıcılık riskleri ve alınması gereken önlemler konusunda yeterince bilgilendirmemesi de bir ihmal olarak görülebilir. Müşterilerin farkındalık düzeyi düşükse, dolandırıcılık kurbanı olma olasılıkları artar.
3. Müşteriler:
- Kişisel Bilgilerin Paylaşılması: Müşterilerin kimlik bilgilerini, şifrelerini veya diğer kişisel bilgilerini bilinçsizce paylaşması dolandırıcıların işini kolaylaştırabilir. Örneğin, bir kimlik avı saldırısı sonucu kişisel bilgilerini veren bir müşteri, dolandırıcılığın gerçekleşmesine sebep olabilir.
- Güvenlik Önerilerine Uymama: Müşterilerin, bankalarının veya operatörlerin önerdiği güvenlik önlemlerini (örneğin, PIN kodu kullanımı, 2FA aktif etme) almaması, dolandırıcılığa zemin hazırlayabilir. Bu tür ihmaller, dolandırıcılığın kolaylıkla gerçekleşmesine yol açabilir.
4. Devlet ve Düzenleyici Kurumlar:
- Yetersiz Düzenlemeler ve Denetimler: Devlet ve düzenleyici kurumların, mobil operatörler ve bankalar üzerinde yeterli denetim yapmaması ve gerekli düzenlemeleri getirmemesi, dolandırıcılık riskini artırabilir. Bu kurumların dolandırıcılıkla mücadele konusunda daha sıkı düzenlemeler yapması ve uyumu denetlemesi gerekebilir.
- Yasal Boşluklar: Yasal çerçevede dolandırıcılıkla mücadele için gerekli yasaların veya düzenlemelerin eksik olması, dolandırıcıların cezalandırılmasını zorlaştırabilir. Bu durum, dolandırıcılıkla mücadelede yasal eksikliklerin olduğunu gösterebilir.
5. Teknoloji Sağlayıcılar:
- Güvenlik Zafiyetleri: Bankaların ve operatörlerin kullandığı yazılımlar ve sistemlerdeki güvenlik açıkları, dolandırıcılar tarafından istismar edilebilir. Teknoloji sağlayıcılarının bu zafiyetleri gidermede yavaş veya etkisiz olması da bir ihmal olarak değerlendirilebilir.
- Yetersiz Güvenlik Güncellemeleri: Sağlanan teknolojilerde güvenlik güncellemelerinin yetersiz olması, sistemlerin savunmasız hale gelmesine neden olabilir. Bu da dolandırıcılığa karşı zayıf bir koruma anlamına gelir.
Dolandırıcılık vakalarında genellikle birden fazla tarafın ihmali söz konusu olabilir. Bu yüzden, dolandırıcılığı önlemek için tüm tarafların (operatörler, bankalar, müşteriler, devlet ve teknoloji sağlayıcıları) etkin bir şekilde çalışması ve gerekli önlemleri alması gerekmektedir.
Sonuç: Bankalar, Telefon Operatörleri, Adalet Bakanlığı, Emniyet Siber Suçlar birimi, BDDK, İçişleri Bakanlığı (MASAK) ortak bir ÇALIŞTAY yaparak eşgüdümsel olarak ne gibi aksiyon alabilecekleri yönünde yol haritası çıkarılması gerekiyor. Bu çalışmanın gecikmesi dolandırıcılar için zaman kazandırıyor sadece!
Erol TAŞDELEN- Ekonomist, Adalet Bakanlığı-İzmir Bölge Bankacı Bilirkişisi
İlginizi Çekebilir
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKA DOLANDIRICILIĞINDA GÜVENLİK AÇIĞI BÜYÜK, MAĞDURLAR ÇARESİZ
-
BASEL IV neler değiştirecek…
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKACILIK SEKTÖRÜ 2024 İLK YARI PERFORMANSI
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 İLK ÇEYREK PERFORMANSLARI
-
HEPİMİZ DİJİTAL DOLANDICI OLARAK SUÇLANIP YARGILANABİLİRİZ
-
Serhat CAN yazdı: BANKA, İTİBAR, SUİSTİMAL VE DENETİM
-
FAİZLER YÜKSELİRKEN REEL PİYASA NE DURUMDA
BANKA HABERLERİ
Yeni KGF Krediler çözüm olur mu?

Yayınlanma:
19 saat önce|
22/05/2025Yazan:
BankaVitrini
Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarında, yeni Kredi Garanti Fonu (KGF) kredileri belirli alanlarda çözüm sunabilir; ancak bu kredilerin etkisi, uygulama şekline ve kapsamına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
KGF Kredilerinin Potansiyel Faydaları
-
Teminat Sorununun Aşılması: KGF, teminat yetersizliği nedeniyle kredi alamayan KOBİ’lere ve KOBİ dışı işletmelere kefil olarak, bu işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırır.
-
Nakit Akışının Desteklenmesi: KGF destekli krediler, işletmelerin nakit akışını güçlendirerek olası finansal riskleri azaltabilir. Bu sayede işletmeler, yatırımlarını planlayarak likidite sorunlarının önüne geçebilir.
-
Öncelikli Sektörlerin Desteklenmesi: KGF kredileri, ihracat, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme gibi stratejik alanlarda faaliyet gösteren işletmelere yönelik özel destek paketleri sunarak, bu sektörlerin gelişimini teşvik edebilir.
Mevcut Kısıtlamalar ve Zorluklar
-
Sıkı Para Politikası: Son dönemde uygulanan sıkı para politikaları nedeniyle, yeni KGF destekli kredi paketlerinin devreye alınması ertelenmiş olabilir. Bu durum, işletmelerin finansmana erişimini zorlaştırabilir.
-
Yüksek Faiz Oranları: KGF destekli kredilerde faiz oranları, kredi türüne, işletmenin yapısına ve bankaların uyguladığı politikalara göre farklılık göstermektedir. Bu durum, bazı işletmeler için kredi maliyetlerini artırabilir.
-
Sınırlı Kapsam: KGF kredileri, genellikle belirli sektörler veya projeler için sunulmaktadır. Bu nedenle, tüm işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamayabilir.
Geçmiş KGF’lede yapılan hatalar
Geçmiş KGF Kredilerde ciddi hatalar yapıldı. Özellikle ilk KGF Paketinde özensizlik söz konusuyd ve nerede ise yeterince değerlendirmeden her firmaya verildi. Diğer bir hata bazı bankacılar tarafından istismar edildi ve bu kredile rsuç olmasına rağmen komisyon alınarak dağıtıldı. Bankalar bu istismarcılara karşılık tespit ettikleri hakkında suç duyurusunda bulunmadı işten atmakla yetindi. Diğer bir hata da protokolde takip sonrası bu kreid dosyalar VARLIK YÖNETİM Şirketlerine satılmaması gerekiyordu. Protokole bu yönde bir madde konmadığı için bazı bankalarda %80’ni KGF’den alınıp %10’lık pay ile de Varlık Yönetim Şirketlerine satıldı. KGF ciddi zarar etti batan kredilerde. Üstelik KGF’nin ortakları Hazine, TOBB v eBankaalr olmasına rağmen yapıldı bu. Bazı bankaların bazı bölge ve şubelerinde KGF Kredilerde yoğunlaşma tesadüf oalmaz. İstismar edilen kredilerde KGF ödeme yapmamalıydı.
Sonuç
KGF kredileri, özellikle teminat sorunu yaşayan KOBİ’ler için önemli bir destek mekanizmasıdır. Ancak, bu kredilerin ekonomiye olan katkısı, uygulama kapsamı, faiz oranları ve erişim kolaylığı gibi faktörlere bağlıdır. Dolayısıyla, KGF kredileri tek başına ekonomik sorunların çözümü olmayabilir; ancak doğru politikalar ve uygulamalarla birlikte, ekonomiye olumlu katkılar sağlayabilir.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
TCMB Enflasyon Raporu 2025-II Bilgilendirme Toplantısı yapıldı
Yılın 2. Enflasyon Raporu sunumunu yapan TCMB Başkanı Fatih Karahan enflasyonun 2025’te yüzde 24’e, 2026’da yüzde 12’ye ve 2027’de yüzde 8’e gerileyeceğini tahmin ettiklerini açıkladı. Enflasyon tahminleri bir önceki rapor dönemine göre değişmedi. 2025 için yüzde 19-29’luk tahmin aralığı da korunurken Karahan “Belirsizliklerin geçmiş döneme göre daha yüksek olduğunu da göz önünde bulundurarak ihtiyatlı ve sıkı para politikası duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı

Yayınlanma:
1 gün önce|
22/05/2025Yazan:
BankaVitrini
TCMB Başkanı Fatih Karahan, yılın 2. Enflasyon Raporu’nun tanıtımı amacıyla, İstanbul Finans Merkezi’ndeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Yerleşkesi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuştu.
İşte Karahan’ın konuşmasından önemli satır başları:
-Sıkı para politikamızın sonuçlarını kademeli bir şekilde almaya devam ediyoruz.
-Mart ve Nisan aylarında finansal piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında, TCMB olarak proaktif bir biçimde gerekli adımları attık.
-Önümüzdeki dönemde de para politikasındaki kararlı duruşumuzu sürdürerek, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz.
-Küresel ticaret ve ekonomi politikalarına dair belirsizlik yüksek seviyelerini koruyor.
“TARİFE ADIMLARI KÜRESEL ENFLASYON BEKLENTİLERİNİ ARTIRDI”
-Tarife adımları küresel enflasyon beklentilerini bir miktar artırmıştır.
-Sıkı para politikası sonucu talep kompozisyonu daha dengeli hale gelmiştir.
-Sanayi ve hizmet üretimi ilk çeyrekte artmıştır.
-İşgücü piyasası manşet işsizlik oranının ima ettiğine kıyasla daha az sıkıdır.

-Yurt içi talep ivme kaybetmekle beraber öngörülenin üzerinde seyretmiştir.
“TALEP KOŞULLARININ ENFLASYONU DÜŞÜRÜCÜ ETKİSİ AZALDI”
-İlk çeyrekte talep koşullarının enflasyonu düşürücü etkisi azalmıştır.

-2025 yılında cari açığın milli gelire oranının, 2024 yılına kıyasla bir miktar daha yüksek olmakla birlikte, uzun dönem ortalamalarının altında kalacağını tahmin ediyoruz.

“DEZENFLASYON SÜRECİ KESİNTİSİZ DEVAM EDİYOR”
-2024 haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci kesintisiz bir şekilde devam ediyor.
-Son üç aylık veriler ana eğilimde yatay bir seyre işaret etmektedir.
-Ana eğilim göstergeleri dezenflasyon sürecinin devamına işaret etmektedir.
-Mal enflasyonundan sonra hizmet enflasyonundaki düşüş de belirginleşmektedir.
-Temel mal enflasyonu nisan ayında güçlenmiştir.
“KUR ETKİSİ GEÇMİŞE GÖRE DAHA SINIRLI”
-Mevcut veriler kur etkisinin geçmişe göre daha sınırlı olduğunu ima etmektedir.
-Emtia fiyatlarındaki düşüşün dezenflasyonu desteklemesi beklenmektedir.
-Son yaşanan zirai don hadisesinden en çok etkilenen 16 ürünün tüketici sepetindeki payı yüzde 1,5 civarında.
-Enflasyon beklentileri dezenflasyon patikamızın üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu görünüm para politikasındaki sıkı ve kararlı duruşumuzu korumayı gerekli kılıyor.
-Piyasa işleyişi içinde attığımız proaktif adımlar sıkı para politikası duruşunu destekledi.
-Alınan tedbirlerin etkisiyle finansal piyasalarda oynaklık azalmıştır.
-Finansal koşullardaki sıkılık devam etmektedir.
-Portföy tercihlerinde dövize yönelim sınırlı olmuştur.
“MART AYININ İKİNCİ YARISINDAN SONRA ÇIKIŞLAR HIZLANDI”
Ocak ayından itibaren belirginleşen dezenflasyon süreciyle birlikte Türkiye’ye yönelik sermaye girişleri pozitif ayrışmıştı.
Bununla birlikte, finansal piyasalarda son dönemde yaşanan gelişmeler ve azalan risk iştahıyla, gelişmekte olan ülkelerden ve Türkiye’den sermaye çıkışları belirginleşti.
Mart ayının ikinci yarısından sonra Türkiye’den çıkışların tarife adımlarının açıklanmasıyla hızlandığını görüyoruz.
Diğer yandan, son haftalarda gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye’ye yönelik sermaye akımlarında çıkışların durduğu ve ılımlı bir sermaye girişi yaşandığı dikkat çekiyor.
“SIKI DURUŞ REZERVLERİ DESTEKLİYOR”
-Sıkı para politikası duruşumuz rezervleri desteklemektedir.

-Orta vadeli tahminler oluşturulurken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşun sürdüreceğimizi esas aldık.
AŞAĞI VE YUKARI YÖNLÜ ETKİLER BİRBİRİNİ DENGELEDİ

-2025 gıda enflasyonu tahmini yüzde 24,5’ten yüzde 26,5’e çıktı. 2025 ortalama petrol fiyatı tahmini 76,5 dolardan 65,8 dolara çekildi.
-Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık.
-Bu çerçevede, bir önceki Rapor dönemiyle aynı şekilde, 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi de koruduk.
-Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
-Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle, 2025 tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerekirdi. Ancak, son dönem artan belirsizlikler nedeniyle, tahmin aralığımızı yüzde 19 ile 29 olarak koruduk. Tahmin aralığı 2026 yıl sonu için ise yüzde 6 ve 18’e karşılık gelmektedir.
-Politika tepkisiyle tahminler üzerindeki yukarı ve aşağı yönlü etkiler birbirini dengelemiştir.
-Belirsizliklerin geçmiş döneme göre daha yüksek olduğunu da göz önünde bulundurarak ihtiyatlı ve sıkı para politikası duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz.
HATİCE KARAHAN: REZERVLER SAKİNLEŞEN ORTAMDA ARTIŞA GEÇTİ

Toplantının soru-cevap kısmında Fatih Karahan’ın yanında TCMB Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Cevdet Akçay da basın ve sektör temsilcilerinin sorularını yanıtladı.
Hatice Karahan rezervlerle ilgili soruya “Rezervler sakinleşen bir ortamda artışa geçti. Geldiğimiz noktada bazı ölçülere göre rezervler yeterli, ama bazılarında ilerlememiz gerekiyor. Piyasa koşulları elverdiği sürece rezerv biriktirmeyi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“19 MART’TA YURT DIŞI BANKALARIN İŞLEM LİMİTLERİ DOLDU”
Fatih Karahan 19 Mart’ta kurda yaşanan hareketliliğin nedeninin sorulması üzerine şu cevabı verdi:
“19 Mart’ta döviz işlem hacmi tarihsel ortalamanın üzerindeydi, 10-15 yılın birkaç katı üzerindeydi. O gün yurt dışı bankaların Türk bankalarıyla belirlediği işlem limitleri çok hızlı doldu. O gün hızlı bir şekilde adım attık.”
“HAFTALIK REPOYA DÖNEBİLİRİZ”
Para politikası sıkılığını değerlendirirken tek bir göstergeye bakmanın doğru olmadığını belirten TCMB Başkanı Karahan “Risklerin dengeli olduğunu değerlendirdiğimizde fonlamada haftalık repoya dönebiliriz” dedi.
Önümüzdeki süreçte rezerv seviyesinin ne kadar önemli olup olmadığının sorulması üzerine Karahan “Herhangi bir rezerv hedeflememiz yok, herhangi bir rezerv seviyesini faiz indirimine bağlamak doğru değil” cevabını verdi.
“SON SIKILAŞMANIN ETKİSİ BİRAZ DAHA FAZLA OLABİLİR”
Karahan ‘sert iniş’ ihtimalinin sorulması üzerine ise “Son dönemde yaptığımız sıkılaşma indirim döngüsünde geldiği için etkisi biraz daha fazla olabilir. Büyüme yavaşlayabilir ama enflasyon düşüşünü de etkileyebilir” diye konuştu.
Başkanımız Dr. Fatih Karahan’ın Enflasyon Raporu 2025-II Bilgilendirme Toplantısı
Sunumu: https://tcmb.tl/BM065fe
Enflasyon Raporu 2025-II: https://tcmb.tl/BRf7b00
BANKA HABERLERİ
SÜRDÜRÜLEBİLİR UYGULAMALAR BANKACILIK SEKTÖRÜNDE NELERİ DEĞİŞTİRDİ?

Yayınlanma:
1 gün önce|
22/05/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Küresel iklim değişikliği, çevresel riskler ve toplumsal beklentiler, sadece üretim ve enerji sektörünü değil, finansal sistemi ve bankacılık sektörünü de derinden etkilemeye başladı. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik ilkeleri bankaların strateji, risk yönetimi ve kredi politikalarında köklü dönüşümler yarattı.
1. KREDİ VERME KRİTERLERİ DEĞİŞTİ
Eskiden yalnızca finansal performansa bakılarak verilen krediler, artık çevresel ve sosyal etkiler (ESG kriterleri) üzerinden de değerlendiriliyor.
Bankalar:
-
Yüksek karbon salımı yapan projelere daha temkinli yaklaşıyor,
-
Çevresel riski yüksek sektörlere kredi verirken daha fazla teminat ve detaylı etki analizi talep ediyor,
-
Yeşil projelere özel düşük faizli finansman ürünleri sunuyor.
2. YATIRIM STRATEJİLERİ DÖNÜŞTÜ
Bankalar, artık sadece kısa vadeli kâr hedeflerine değil, uzun vadeli sürdürülebilir büyümeye odaklanıyor.
-
Portföy yönetiminde yeşil tahviller, sürdürülebilir fonlar ve ESG odaklı hisse senetleri ön plana çıkıyor.
-
Yatırımcılar, bankalardan şeffaf sürdürülebilirlik raporlaması talep ediyor.
3. DİJİTALLEŞME VE KAĞITSIZ BANKACILIK
Sürdürülebilirlik uygulamaları, bankacılıkta dijitalleşmeyi hızlandırdı.
-
Fiziksel şube operasyonları azalırken, çevrimiçi bankacılık yükselişe geçti.
-
E-imza, dijital sözleşme ve uzaktan müşteri edinimi gibi uygulamalarla kağıt kullanımı büyük oranda azaldı.
4. YEŞİL BANKACILIK ÜRÜNLERİ
Bankalar artık sürdürülebilirliği bir ürün stratejisi haline getiriyor:
-
Yeşil kredi kartları: Karbon ayak izi izleme, sürdürülebilir harcama önerileri
-
Çevre dostu konut kredileri: Enerji verimli binalara özel faiz oranları
-
Elektrikli araç kredileri, yenilenebilir enerji yatırımlarına özel krediler
5. KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK & RAPORLAMA ZORUNLULUĞU
Bankalar artık sadece kâr amacı güden kurumlar değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel etki sahibi aktörler olarak konumlanıyor.
-
Her yıl sürdürülebilirlik raporu yayınlamak zorunlu hale geliyor.
-
Sürdürülebilirlik komiteleri kuruluyor, yönetim kurulları bu konuda aktif sorumluluk alıyor.
6. RİSK YÖNETİMİNDE YENİ PARAMETRELER
Sürdürülebilir bankacılık, risk yönetimini de yeniden şekillendirdi.
-
İklim kaynaklı finansal riskler (fiziksel ve geçiş riskleri) artık kredi riski kadar önem taşıyor.
-
Bankalar, stres testlerinde iklim senaryolarını da dikkate alıyor.
Sürdürülebilirlik, bankacılık sektörü için sadece bir “trend” değil; iş yapış biçiminde köklü bir paradigma değişimidir.
Geleceğin bankaları, çevresel sorumluluk, toplumsal fayda ve ekonomik verimlilik ekseninde yeniden tanımlanıyor.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (829)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.093)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (445)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.836)
- GÜNCEL (3.075)
- GÜNDEM (3.130)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (132)
- ŞİRKETLER (2.187)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (465)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (993)
- Ali Coşkun (19)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (63)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (530)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (37)
- Onur ÇELİK (29)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (78)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

İmalatçı KOBİ’lere 30 milyar liralık KGF geliyor….

Krediye Ulaşamayan Sanayici Batıyor…

PARKINSON YASASI: ZAMAN YÖNETİMİNİN ALTIN KURALI

TCMB’nin net döviz pozisyonu güçlenirken TLREF sert geriledi

İNSAN BEYNİNİN 6 VİTESİ

BORÇLANAMIYORSAN HALKA AÇIL..

Yeni KGF Krediler çözüm olur mu?

GAREMDER ilk Yönetim Kurulu Başkanı’ndan Kamuoyuna Açıklama

Garanti BBVA’da Mobil Sistem çöktü, gece 00:00’ye kadar ve Cumartesi Şubeler açık olacak

DenizBank’tan Zirai Don Afetinden Etkilenen Üreticilere Destek

MASAK’tan POS ile Kara Para aklama ile ilgili iddialara açıklama geldi

Kamu bankaları yönetiminde değişiklikler yapıldı

Liyakatsız terfi sonuçları ne olur?

Türkiye’de enflasyon niçin düşmüyor?
- Son dakika: Bugünkü Süper Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 22 Mayıs 2025 Perşembe akşamı Süper Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 22/05/2025
- İstanbul Havalimanı Avrupa'nın zirvesinde 22/05/2025
- SON DAKİKA | Bakan Bayraktar: Suriye'ye gaz ihracatı kısa sürede başlayacak 22/05/2025
- Yıl sonu enflasyonda beklenen rakam ne? 22/05/2025
- Bakan Şimşek: Enflasyon düşmeye devam edecek 22/05/2025
- 137 yıllık şirketin yeni sahibi Bacacı Yatırım Holding oldu 22/05/2025
- 2025 ilk çeyrek LNG piyasasında hareketli dönem 22/05/2025
- Resmi Gazete'de bugün (23.05.2025) 22/05/2025
- G7 ülkeleri, küresel ekonomide "aşırı dengesizliklere" karşı uyardı 22/05/2025
- Meta, 650 megavatlık güneş enerjisi yatırımı yapıyor 22/05/2025
- Trump yönetiminden Harvard Üniversitesi kararı 22/05/2025
- ABD Darphanesi 1 sentin üretimini sonlandırıyor 22/05/2025
- IMF: Suriye'nin yeni ekonomi yönetimiyle faydalı görüşmeler yapıldı 22/05/2025
- Commerzbank'tan enflasyon raporu yorumu 22/05/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı