Connect with us

BANKA HABERLERİ

Erol TAŞDELEN yazdı: BANKA DOLANDIRICILIĞINDA GÜVENLİK AÇIĞI BÜYÜK, MAĞDURLAR ÇARESİZ

Yayınlanma:

|

SİBER DOLANDIRICILIK VAKALARINDA TARAFLAR

Sık yazdığım ve yazmaya da devam edeceğim bir konu Siber Dolandırıcılık. Bilginiz dışında bir anda kendinizi nasıl dolandırıcı olarak yargı karşısında bulabileceğinizi daha önce detaylı yazmıştım. Bankacı Bilirkişisi olarak yüzlerce benzer dosyaya “Bilirkişi Raporu”  hazırlamış biri olarak bazı tespitlerimi Kamuoyu, BDDK, Adalet Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğünün Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü gibi ilgili birimler ile Sosyal Sorumluluk gereği tecrübelerimi paylaşmaya devam ediyorum.

BANKA HESAP VE KART ŞİFRESİNİ ÜÇÜNCÜ KİŞİLER İLE PAYLAŞANLAR

Siber dolandırıcılık ağırlıklı Kredi Kart ve Banka hesapları üzerinden Mobil Bankacılık üzerinden oluyor. Normal hırsızlıktan hiç farkı olmaması lazım aslında. Biri girmiş evinizden paranızı çalmış, bankadaki hesabınıza girmiş paranızı çalmış hepsi aynı. Burada daha vahimi olmayan paralarını da çalınıyor üste bir de borçlu çıkıp kullanmadığınız kredileri ödemek zorunda kalıyorsunuz. Davalar da “başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama, hırsızlık” olarak açılıyor. Başta şunu belirtmem gerekiyor ki banka hesap ve kart güvenliğinin sağlanmasında birinci sorumlu müşterinin kendisi. Banka müşterisi olarak başkasına kartınızı ve şifresini vererek hesabınızdan para çekildikten sonra “ben dolandırdım” demenin bir faydası yok. Sorumluluk tamamen size ait ve size ait olan bir bilgiyi ve kartı 3. kişiler ile paylaşmışsınız çünkü. Olur mu öyle şey demeyin, davaların nerede ise yarısı bu şekilde.

Hikaye çoğunda aynı. Genelde tanıdık birileri, “Cezaevinden çıktım banka hesaplarımda kısıt var, haciz var” denilerek veya “asker arkadaşlarından memleketten para gelecek diye ATM kartının istenmesi”  şeklinde hesabının kullanılması ve ATM’den çekilmesi için kart ve şifreyi gönüllü olarak verilmesi. Bankayı ya da başkasını suçlamak yersiz. Sadece “güveni kötüye kullanmaktan” dava açılıyor. Ama iş burada bitmiyor. İyi niyet gibi gözüken bu taleplerde genelde verilen hesap üzerinden piyasa dolandırıcılığı yapılıyor ve dava -hesap sahibi siz olduğunuz için- size açılıyor. Mahkemede her ne kadar bunu dile getirseniz de kanıtlanmak çok zor. Zira, Banka ATM görüntüleri ile paranın çekilmesinin başka kişiler tarafından yapılması gerekiyor ki çoğunda ATM kameraları ya arızalı ya da silinmiş oluyor.

Çözüm: ATM kartı ve şifreleri 3. Kişiler ile paylaşmayın.     

CÜZDANIMI ÇALDIRDI KART ŞİFRESİ DE İÇİNDEYDİ

Bu da çok rastlanan bir durum. Cüzdanı veya kartlarını çaldıranların ilk işi bankaya ulaşıp kartı iptal ettirmek yerine bunu ihmal ediyorlar. Geçen sürede yine aynı şekilde hesap ve kartlar kullanılmış oluyor. Geçmiş olsun!

Çözüm: Kayıp kartları zaman kaybetmeden bankaya bildirmek ve kullanıma kapama.

HESAP VE KARTINI KİRAYA VERENLER

Bu grup genelde saf masum hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi “salak rolüne” bürünürler. Genelde mazeret de “çok paraya ihtiyacım vardı, kahvede tanıştığım ve soyadını bilmediğim biri hesabımı kullanmak şartıyla aydan aya ödeme yapacağını belirmesi üzerine  hesap ve kart bilgilerini verdiğini” belirtir. “Hesaptan dolandırıcılık yapıldığını bilmediğini” belirterek de olaydan sıyrılmaya çalışır. Hukuk önünde dolandırıcılar kadar hesabını kullanmaya verenlerde direkt sorumludur haberiniz olsun, dolandırıcılara ulaşmak için iz kaydı bulunamayabilir ama sizin belgeleriniz dava dosyalarına yeterince girer. “Kiralık Hesap” diye bir uygulama bulunmadığı gibi banka sözleşmelerinde hesap ve kart şifresinin kullanıcı sorumluluğunda olduğunu taahhüt edersiniz zaten. “Hesabı, kartı kiraya verdim” demek sizi kurtarmaz.

Çözüm: Banka hesap ve kart ve şifreleri kimse ile paylaşmayın.

TELEFON OPERATÖRLERİ

Özellikle mobil dolandırıcılıklarında Telefon Operatör servisleri olayın tam merkezinde olmasına rağmen hiçbiri sorumluluk kabul etmiyor. Aslında operatör firmaları güvenlik önlemlerini artırdı ama ikiz kart çoğaltma, kart kullanıcısının kartı aktifleştirmede hala güvenlik açıkları var. Bankadan gelen mesajların telefon numarasına ulaşması yetmiyor, o hattın takılı olduğu Telefonun kimlik numarası olan-IMEI telefona gitmesi esas olmalı. Dolayısı ile sizin kart kopyalansa bile başka bir telefondan işlem yapılmasının önü alınması gerekiyor. Bankanın gönderdiği mesajların operatör telefon numarasına ulaştığını teyit ediyor fakat müşterinin kullandığı operatörün de onayladığı IMEI telefonuna bağlı numaraya gönderildiğini teyit edemiyor. Operatörlerin kart taşıma aşamasında da ciddi güvenlik açıkları söz konusu. Yetkili servis dışında telefonunuzu rastgele servislere vermemeniz, yetkili de olsan telefon tamiratlarında sim kartı telefonda bırakılmamasını öneririm.

Çözüm:  BDDK, Türkiye Bankalar Birliği-TBB, Adalet Bakanlığı, Emniyet Siber Suçlar Müdürlüğü, Telefon Operatörler ortak bir Çalıştay yaparak ortak güvenlik ağı oluşturmaları bu sorunu ortadan kaldırır, başka da çözüm yok!

BANKALARIN SORUMLULUĞU VE GÜVENLİK AÇIĞI

Bankalar kabul etmese de ciddi güvenlik açığı var. Bir defa şu “Hazır kredi, hazır limit” rezilliğine son verilmesi gerekiyor. Müşteriden yazılı, sözlü izin almadan, hazır kredi olmamalı. Hazır kredi pimi çekilmemiş bomba gibi. Zira, hesabınıza girilse bile hesabınızdaki para boşaltılır, fakat hazır limitini var ise gecenin bir yarısında bu krediler kullandırılıyor, hazır kredi kart limiti artırılıp hesap boşaltılıyor, para transferleri yapılıyor, ATM’lerden kartsız olarak QR kodla çekiliyor, ruhunuz bile duymuyor. Bu tam rezillik, öyle davalar var ki hiç hesabı olmayan bankada adına hesap açılmış, krediler kullanılmış çekilmiş; banka krediniz ödenmiyor diye arayıp borcun gecikmeye düştüğünde müşterinin haberi oluyor. Bir Banka CEO’su, BDDK üyeleri, TCMB çalışanları, TBB üyeleri bu durumda kalsa kendini nasıl hisseder acaba? Biraz Empati lütfen! Vahim bir durum!

Bankalar genelde “müşteriye mesaj gönderdik” diyerek aradan sıyrılıyor fakat müşterinin kayıtlı IMEI telefonuna gönderdiğini teyit edemiyorlar. Bankalar açısında da asıl sorun bu zaten, bunu önleseler dolandırıcılıkların da önünü alacaklar. Bazı bankalarda dolandırıcılıkların artma nedeni tamamen bu durum.

Çözüm: Bankalar için kayıtlı telefon numarasına bilgilendirici ve onay mesajı göndermek yetmez, müşterinin kullandığı IMEI telefonuna gönderilmesi için altyapısı düzenlenmeli. Kredi kullanımları gece engellenmeli, müşteri aranmadan kullanım yapılmamalı.

SONUÇ: Siber Dolandırıcılık olayları hızla arttı. Cep telefona ve Bilgisayara gönderilen program ve linkler ile virüslü oyunlar ile müşteri bilgileri şifreleri ele geçirilmesi zor değil, o nedenle yukarıdaki tedbirlerin acil almaması halinde mağdurlar artarak hızlanacaktır. Yukarıda da belirttiğim gibi, tek çözüm var; BDDK, Türkiye Bankalar Birliği-TBB, Adalet Bakanlığı, Emniyet Siber Suçlar Müdürlüğü, Telefon Operatörler ortak bir Çalıştay yaparak ortak güvenlik ağı oluşturmaları bu sorunu ortadan kaldırır, başka da çözüm yok! Hazır limitler müşteri istemediği sürece açılmamalı, açık olan limitler iptal edilmeli. Ortomatik kredi kullanım engellenmeli, telefon ile teyit alınmalı. Banka, operatör, müşteri arasında güvenlik ağı sağlanmadan siber dolandırıcılıkların önü alınmaz; başta bankalar ve telefon operatörleri seyretmek yerine kendi üzerine düşen görevi yapmalı. Daha önemlisi; Müşteri dolandırıldığını; para transferi yapıldığını fark edip bankayı aradığında “bir şey yapamayız, mahkeme kararı getir” gibi bir uygulama kabul edilemez. “Şikayetlerde Ön bloke sistemi “açıl uygulamaya konmalı.

Diğer taraftan konuyu dağıtmamak için girmedim, Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmalarının Dijital Güvenliği tam anlamı ile sağlamadığını, gerçek dışı kimlik bilgiler ile açılan hesapları gerçekmiş gibi  “Basit Usulde Kimlik” diye mahkemeyi sunduğu rezilliği daha önce kanıtlarıyla yazmıştım, buna rağmen bir tedbir halen alınmadı.

Bilmem hala farkında değil misiniz, olay Dijital Soyguna dönüşmüş durumda, olayın merkezindeki kurumlar ilgileri yokmuş gibi pozisyon alıp halkın soyulmasına seyirci kalıyor. Durum bu kadar vahim!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist, Bankacılık Bilirkişisi  www.bankavitrini.com

*********

EK OKUMALAR:

HEPİMİZ DİJİTAL DOLANDICI OLARAK SUÇLANIP YARGILANABİLİRİZ

BANKA HESAPLARINIZ BOŞALTILIR İSE NE YAPMALIYIZ?

AKBANK FENA TOSLADI!

Dijital dönüşüm ve Bankacılıkta Siber Güvenlik?

Dijital bankacılıkta siber tehditlerden kurtulmanın formülleri

 

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Bankalara Kara Para Cezası yağdı

Yayınlanma:

|

Singapur, küresel finans dünyasını sarsan tarihi bir kara para aklama soruşturmasını tamamladı. UBS Group, Citigroup, Julius Baer ve Credit Suisse gibi dünyanın önde gelen finans devlerinin de aralarında bulunduğu dokuz kuruluşa toplam 21,5 milyon dolar para cezası kesildi. En yüksek ceza 4,5 milyon dolarla Credit Suisse’e verildi.

Singapur Tarihinin En Büyük Mali Operasyonu

2023 yılında başlatılan soruşturma kapsamında; yaklaşık 2,3 milyar dolarlık yasa dışı varlık tespit edildi, 10 yabancı uyruklu kişi tutuklandı. Bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonlar, Singapur tarihindeki en büyük finansal suç dosyası olarak kayıtlara geçti.

Ceza Alan Kurumlar ve Gerekçeler

Singapur Para Otoritesi (MAS) tarafından yürütülen denetimlerde, aşağıdaki eksikliklerin tespit edildiği bildirildi:

  • Müşteri risk analizlerinin yetersiz yapılması

  • Servet kaynaklarının izlenmemesi

  • Şüpheli işlemlerin zamanında raporlanmaması

Cezaya çarptırılan finansal kurumlar ve ceza miktarları şöyle:

  • Credit Suisse: 4,5 milyon dolar

  • UOB Kay Hian: 2,85 milyon Singapur doları

  • Blue Ocean Invest: 2,4 milyon Singapur doları

  • Trident Trust Company Singapore: 1,8 milyon Singapur doları

  • UBS Group, Citigroup, Julius Baer, UOB ve LGT Bank: toplam 27,5 milyon Singapur doları (yaklaşık 20 milyon USD)

Sanıklara Hapis ve Sınır Dışı Kararı

Tutuklanan şüphelilere 13 ila 17 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Cezalarını tamamlayan bu kişiler kalıcı şekilde Singapur’dan sınır dışı edildi. Yetkililer, tekrar ülkeye girişlerinin yasaklandığını açıkladı.

Kara Paranın Kaynağı: Dolandırıcılık ve Bahis

Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre, suç gelirleri büyük ölçüde yurtdışı dolandırıcılık şebekeleri ve online yasa dışı bahis siteleri üzerinden elde edildi. Aklanan paraların bir kısmı Singapur bankalarında tutuldu, bir kısmı ise lüks gayrimenkul, spor otomobil ve mücevher gibi alanlara yatırıldı.

Denetim Süreci Sıkılaşıyor

Singapur Para Otoritesi (MAS), finans kuruluşlarının dahili denetim sistemlerini güçlendirdiğini ve sürecin yakın takibe alındığını açıkladı. Ayrıca şeffaflığın artırılması ve kara paranın önlenmesi amacıyla yeni yükümlülükler getirileceği bildirildi.

Küresel bankacılık sistemi açısından Singapur gibi düzenleme konusunda sert tutum sergileyen finans merkezlerinin etkisi büyüyor. Özellikle Asya-Pasifik bölgesinde kara para aklamaya karşı yürütülen bu tür operasyonlar, yalnızca yerel değil, uluslararası finansın denetim reflekslerini de yeniden şekillendiriyor.

Kaynak:
MAS (Monetary Authority of Singapore), Reuters, bankavitrini.com araştırma birimi

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Konkordato Alan Firmalar Reel Piyasayı Nasıl Bozuyor?

Yayınlanma:

|

Türkiye’de artan konkordato başvuruları ve kolay alınabilen kararlar, sadece borçlu firmaları değil, tüm ekonomik sistemi derinden olumsuz etkilemektedir. Konkordato sürecine giren bir firma, reel piyasada zincirleme etkiler yaratarak tedarik zincirini bozar, fiyat dengesini sarsar ve güven ortamını zedeler. Bu bozulmalar hem konkordato öncesi hem de sonrası süreçte farklı şekillerde ortaya çıkar.

Konkordato Öncesi: Gizli Kriz Dönemi

Konkordato başvurusundan önceki süreçte firmalar mali sıkıntılarını genellikle gizler. Ancak piyasada dikkatli gözlerden kaçmayan bazı davranışlar bu sıkıntının sinyallerini verir:

1. Ödemelerde Gecikmeler ve Yapılandırma Talepleri

Firma, tedarikçilerine olan ödemelerini geciktirmeye başlar. Çek ve senetlerini döndürür, vadeleri uzatmak ister, borçlarını yeniden yapılandırma teklifleri sunar.

➡️ Bu durum piyasada güveni sarsar ve ticaret yavaşlamaya başlar.

2. Dampingli Satışlar ve Fiyat Bozulması

Nakit ihtiyacıyla firma, elindeki malları normal piyasa değerinin çok altında satar. Bu agresif fiyatlama, sektördeki diğer oyuncuları zararına satışa zorlar ve rekabeti bozar.

➡️ Piyasa fiyat dengesi altüst olur.

3. Yoğun Mal Alımı – Ödeme Geleceğe Yayılır

Firma, riskini çevreye yaymak için piyasadan vadeli mal toplamaya çalışır. Ödemeler geleceğe yayılırken, alacaklılar bu durumu genellikle fark edemez.

➡️ Risk, domino etkisiyle başka firmalara taşınır.

Konkordato Sonrası: Yasal Koruma Dönemi

Firma konkordato ilan ettiğinde borçları dondurulur ve alacaklılar tahsilat yapamaz. Bu durum reel piyasada yeni kırılmalara neden olur.

1. Tahsilat Zinciri Kırılır

Alacaklı firmalar tahsilat yapamayınca kendi ödeme dengeleri bozulur. Bu durum tedarik zincirinde domino etkisi yaratır.

➡️ Sağlıklı firmalar bile bu zincirleme etkiyle darboğaza girer.

2. Bankacılık Riski Artar

Alacaklı firmaların bilançolarında tahsili geciken alacaklar artar. Bankalar bu firmaların kredi riskini artırır, kredi derecelendirme notları düşer.

➡️ Sadece borçlu firma değil, alacaklılar da finansal olarak cezalandırılır.

3. Mal Temini Zorlaşır

Konkordato ilan eden firma, piyasadan artık vadeli mal alamaz. Çoğu firma peşin çalışmak ister, bu da konkordato sürecindeki firmanın toparlanmasını daha da zorlaştırır.

➡️ Üretim ve ticaret hacmi daralır, istihdam riske girer.

Reel Piyasada Bozulma Nasıl Yayılıyor?

Etki Alanı Bozulma Şekli
Ticari Güven Şirketler arasında temkinli ve daralan ilişkiler
Nakit Akışı Tahsilatlar aksar, ödemeler gecikir
Fiyat Mekanizması Damping nedeniyle maliyetin altında satışlar
Bankacılık Sistemi Kredi riskleri yükselir, yeni kredi muslukları kapanır
Tedarik Zinciri Zincirleme iflas ve daralma etkisi

Konkordato, yalnızca batmakta olan bir firmayı kurtarma süreci değildir. Yanlış kullanıldığında, reel sektörde ciddi güven kayıplarına, fiyat bozulmalarına ve ödeme zinciri krizlerine yol açar. Konkordato sürecinin şeffaf, denetimli ve gerçekten “iyi niyetli borçlular” tarafından kullanılması, sistemin sürdürülebilirliği için hayati önemdedir.

Konkordato; sadece borçlu firmayı değil, doğrudan ve dolaylı olarak onlarca firmayı, yüzlerce çalışanı, bankacılık sistemini ve genel piyasa dengelerini sarsar. Özellikle öncesinde sessiz ilerleyen kriz, piyasada açık yara haline gelir. Her konkordato, aslında güven ekonomisinin kırılma noktasıdır.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Finansal Çöküşe Giden Yol: Bu 5 Riski Tanıyor musunuz?

Riskleri yok etmek mümkün değildir ama yönetilebilir.
Her kurumun bir risk yönetimi politikası olmalıdır.
Riskler arasında etkileşim olabilir: Örn. likidite krizi sistemik krize dönüşebilir.
Finansal tablolarla ve rasyolarla bu riskler düzenli izlenmelidir.

Yayınlanma:

|

Finans dünyası büyük kazançlar kadar büyük tehlikeleri de içinde barındırır. Bu tehlikeler çoğu zaman görünmezdir ve çoğu yatırımcı, girişimci ya da yönetici fark ettiğinde çok geç olabilir. Oysa bu riskleri önceden tanımak, finansal krizlerden korunmak için en büyük silahtır.

İşte bilmeniz gereken 5 temel finansal risk türü:

1. Kredi Riski: Güvendiğiniz Dağlara Kar Yağabilir

Bir kişi, kurum ya da devlet, size olan borcunu geri ödemezse ne olur? İşte bu durum kredi riskidir.
Bankaların kredi verirken uyguladığı uzun analizler, tahvil alan yatırımcıların yaptığı araştırmalar hep bu riski azaltmak içindir.

📌 Örnek: Bir şirketin vadeli satış yaptığı müşteri iflas ederse, o satış doğrudan zarara dönüşür.

2. Piyasa Riski: Dalgalı Denizde Sabit Duramazsınız

Döviz kurları, faiz oranları, hisse senedi fiyatları ve emtia değerleri sürekli değişir. Bu değişimler, yatırımcılar için kazanç fırsatı olduğu kadar büyük kayıplar da yaratabilir.
İşte bu dalgalanmalardan kaynaklanan zarar riski, piyasa riski olarak adlandırılır.

📌 Örnek: Dolar borcu olan bir şirket, kurun hızla artmasıyla maliyetlerini karşılayamaz hale gelir.

3. Likidite Riski: Elinizde Varlık Var Ama Nakit Yok

Bazı varlıklar vardır ki elinizde olsa bile, anında satılamaz. Satılsa da ciddi değer kaybı yaşanabilir.
Bu durumda karşımıza çıkan risk “likidite riski”dir.
Likidite, bir varlığın ya da şirketin nakde kolay çevrilebilmesiyle ilgilidir.

📌 Örnek: Elinizde milyonluk bir gayrimenkul vardır ama kısa vadede borç ödemeniz gerekiyordur. Satmaya kalktığınızda alıcı bulamazsanız, likidite sorunu yaşarsınız.

4. Sistemik Risk: Zincirleme Çöküş Riski

Finansal sistem iç içe geçmiş bir yapıya sahiptir. Bir kurumun batması, diğerlerini de sürükleyebilir. Bu yayılma etkisi sistemik risk olarak adlandırılır.

📌 Örnek: 2008’de ABD’deki Lehman Brothers’ın iflası, tüm dünyadaki bankacılık sistemini etkiledi ve küresel krizi tetikledi.

5. Temerrüt Riski: Gecikme, Belki de Hiç Ödeme Yok

Kredi riskiyle yakın olan bu kavram, özellikle sabit vadeli ödemelerde ortaya çıkar. Bir borcun vadesinde ödenmemesi ya da hiç ödenmeyeceği endişesi temerrüt riskidir.

📌 Örnek: Bir devlet, ekonomik kriz nedeniyle dış borç faizini ödeyemeyeceğini ilan ederse, yatırımcılar için bu ciddi bir temerrüt riskidir.

Risk Kaçınılmaz Ama Yönetilebilir

Risk olmadan kazanç olmaz. Ancak riskleri tanımadan yapılan her yatırım bir kumardır.
Kurumsal finans, bireysel yatırım ve şirket yönetimi gibi tüm alanlarda, bu 5 riski yönetebilmek hayati önem taşır.

Unutmayın:
🔹 Her risk ölçülebilir.
🔹 Her risk kontrol altına alınabilir.
🔹 Riskin farkında olan, kayıplarını azaltır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.