Connect with us

Erol Taşdelen

Erol TAŞDELEN yazdı: FİRMALAR GÖDEL TEOREMİNİ NASIL KULLANIR?

Yayınlanma:

|

Gödel Teoremi (ya da özgün adıyla “Gödel’s Incompleteness Theorems” – Gödel’in Eksiklik Teoremleri), 1931 yılında Avusturyalı matematikçi ve mantıkçı Kurt Gödel tarafından ortaya atılmış, matematik ve mantık felsefesinde çığır açan iki temel teoremdir. Bu teoremler, eksiksizlik ve tutarlılık üzerine olan beklentileri kökten sarsmıştır.

Gödel’in İki Eksiklik Teoremi (Kısaca):

 1. Teorem (Eksiklik Teoremi):

“Eğer bir matematiksel sistem tutarlı ve yeterince güçlü ise, o sistemde doğru ama ispatlanamayan önermeler vardır.”

Yani:
Bir sistem kendi içindeki tüm doğruları ispatlayamaz. Her zaman sistem içinde ispatlanamayacak ama doğru olan bazı ifadeler olacaktır.

Örnek düşünce:
“Bu cümle ispatlanamaz.”
Bu ifade doğruysa ispatı yoktur. İspatı varsa yanlış olur. İşte Gödel bu tarz bir mantıksal yapı kurmuştur.

 2. Teorem (Tutarsızlık Teoremi):

“Bir sistem, kendi tutarlılığını ispatlayamaz.”

Yani:
Eğer bir sistem kendi içinde çelişki içermiyorsa bile, bunu o sistemin içinden kanıtlamak mümkün değildir.

Ne Anlama Geliyor?

  • Matematiğin tümünü tek bir sistemle tam ve eksiksiz biçimde tanımlamak mümkün değildir.

  • Her şeyin teorisini kurmak isteyenler için (örneğin David Hilbert’in “tüm matematiği ispatla” çabası) büyük bir duvar oluşturmuştur.

  • Modern bilgisayar bilimi, yapay zeka ve mantık teorisi için temel taşlardan biridir.

Nerede Kullanılır?

  • Matematiksel mantık

  • Bilgisayar bilimi (özellikle algoritma ve hesaplanabilirlik kuramı)

  • Yapay zeka felsefesi

  • Felsefi tartışmalar (örneğin bilinç ve insan zekâsı üzerine)

FİRMALAR GÖDEL TEORİSİNDEN NASIL YARARLANIR?

İlk bakışta teorik ve soyut gibi duran bu teorem, aslında stratejik düşünce, karar alma ve kurumsal yönetim gibi birçok iş alanına pratik öğretiler sunar.

1.  Her Sistem Kendi Başına Tam Değildir

  • Anlamı: Bir şirketin iç prosedürleri, raporlama sistemleri veya iş kuralları ne kadar iyi tanımlanmış olursa olsun, mutlaka gözden kaçan veya sistemin dışından bakan biri tarafından fark edilebilecek eksikler olacaktır.

  • Uygulama:

    • İç denetimle yetinme → Dış denetim şarttır.

    • Kurallar mükemmel olsa bile, dış gözlem (müşteri, danışman, yönetim kurulu) gerekir.

    • “Her şeyi içeriden çözeriz” yaklaşımı tehlikelidir.

2.  Bazı Gerçekler Şirket İçinden İspatlanamaz

  • Anlamı: Şirketin içinde olan biri, bazı problemleri ya da riskleri fark edemez çünkü o sistemin bir parçasıdır.

  • Uygulama:

    • Kurumsal körlük riski.

    • CEO ve üst yönetimin “her şeyi biliyoruz” demesi yanıltıcı olabilir.

    • Farklı departmanlar veya bağımsız kurul/komiteler kurmak sağlıklı karar alma açısından kritiktir.

3.  Sistem Tutarlılığı Asla Tam Garanti Değildir

  • Anlamı: Bir şirketin tüm süreçleri ne kadar uyumlu ve çelişkisiz görünse de, tam güvence verilemez. Her zaman bir “çelişki” potansiyeli vardır.

  • Uygulama:

    • Sürekli güncellenen senaryo analizleri yapılmalı.

    • “İdeal sistem kurduk, artık bozulmaz” demek en büyük hatadır.

    • Kurumsal kararların daima dışsal şoklara karşı sınanması gerekir.

4.  Karar Sistemlerinde Mutlak Doğru Yoktur

  • Anlamı: Şirket stratejileri, tüm verilerle ve zekice kurulsa bile, bazı kararlar daima “bilinemez alan” barındırır.

  • Uygulama:

    • Veriyle çalışmak önemlidir, ancak veri her şeyi anlatmaz.

    • “Bilinmeyeni yönetme” becerisi geliştirilmelidir.

    • Kriz yönetiminde esneklik hayati rol oynar.

STRATEJİK DÜZEYDE GÖDEL DERSLERİ:

İş Süreci / Alan Gödel’den Çıkarılacak Ders
İç Denetim Harici denetime açık olmalı
Stratejik Planlama Her zaman “bilinemez değişken” vardır
Yönetim Mutlak kontrol yanılsamadır
Kriz Yönetimi Tüm kurallar her krizde geçerli olmayabilir
Bilgi Sistemleri Otomasyon bile sınırlarla çalışır
Kurumsal Yapı Her yapı eksik bilgi taşır – danışmanlık ve şeffaflık gerekir
Gödel’in teoremi, firmalara şunu öğretir:

“Hiçbir sistem – ister bir işletme, ister algoritma, ister kurumsal yapı olsun – kendi içinde tamamen yeterli ve mutlak değildir. Bu nedenle, esneklik, dışa açıklık ve sürekli sorgulama hayati önem taşır.”

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BANKA HABERLERİ

TCMB Reeskont ve Döviz Kredisi kullanan İhracatçı firmalar çıkmaza girdi!

Yayınlanma:

|

Şubat 2025 itibarıyla, Türkiye’de finansal kesim dışındaki firmaların (özel sektör) toplam döviz yükümlülükleri 310,8 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır. Bu yükümlülüklerin yaklaşık %38’i kısa vadeli, %62’si ise uzun vadede. Reel kesimin net döviz pozisyon açığı 155 milyar USD’yi aşmış durumda… Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 177 milyar dolar oldu.

1. TCMB Reeskont Kredisi ve Döviz Alım Kısıtı:

  • Şu anda TCMB reeskont kredisi kullanan firmalara, kredi vadesi boyunca piyasadan serbest şekilde döviz alımı yasaklandı.

  • Firma, reeskont kredisi kullanıyorsa döviz alıp da kendi finansal yönetimini dövizle destekleyemiyor. Sorun da tam bu noktada başlıyor!

2. İhracat Bedelinin Kullanımı ve Döviz Kredisi Ödeme:

  • Diyelim ki firmanın bir döviz kredisi var.

  • Firma gelen ihracat döviz gelirini kullanıp doğrudan döviz kredisine ödeme yapıyor.

  • Bu durumda, ihracat bedelini Türk Lirası’na çevirmediği için TCMB’nin %2 döviz teşvik kuru desteğinden yararlanamıyor.

3. İhracatçı firmalar %2 destek beklerken sonuç: sıfır!

  • Eğer firma 1 milyon USD tutarında bir ihracat bedelini, önce TL’ye çevirmeden doğrudan döviz kredisi ödemesinde kullanırsa:

    • %2’lik teşvikten mahrum kalıyor.

    • 1 milyon USD × 38 TL (örnek kur) = 38 milyon TL.

    • Bunun %2’si = 760 bin TL kayıp ( USD/TL kuru yükseldikçe zarar da otomatik artmakta).

4. Firmalar, Döviz kredisi ile yüksek faiz kıskacında kaldı

  • 1 milyon USD’lik bir ihracat gelirinde 760 bin TL kadar doğrudan teşvik kaybı söz konusu oluyor.

  • Buna ek olarak firma ayrıca döviz alım yasağının getirdiği likidite sıkışıklığı ve kur riski yönetimi zorluğuyla da karşı karşıya.

Çözüm ne olabilir?

Reeskont kredisi alan firmalar döviz alma kısıtı nedeniyle, döviz kredisi ödemelerini ihracat bedelinden doğrudan yaparlarsa, %2’lik döviz teşvikinden yararlanamıyorlar ve böylece ciddi bir kayba uğruyorlar. (Bu oranın rekabet için yetersiz olduğu ve yükseltilmesi gerektiği konusunda ihracatçılar hemfikir).

Çözüm için önerimiz; bu gelir kaybı firmalara maliyet, dolayısı ile ÜFE’ye enflasyon katkısı olarak yansımaktadır. Bunun için bu tarz firmaların ihracat bedellerini bozdurarak döviz kredileri ödeme hakkı tanınması veya kredi kullanarak kredi kapama hakkı tanınması veya kredi tutarı kadar döviz alma serbestliği çözüm olabilir. Mevcut durumda firmaların gelir kaybı başka bir ifade ile maliyet artışı yaşamakta bu da üretilen mal ve hizmetler üzerinde ÜFE olarak enflasyona katkı sağlamaktadır.

Rasyonelleşme Stratejisi kapsamında firmaların Ticarette Döviz ile ödemeleri serbest bırakılırken; Reeskont Kredilerde kredi vadesi boyunca (genelde 1 yıl) döviz almama yasağı devam etmişti…

Erol TAŞDELEN-Ekonomist       www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Banka mobil uygulamasında doğru kişiselleştirme nasıl olur?

Yayınlanma:

|

Kişiselleştirmeyi doğru yapmak, en basit haliyle, bir ürün, hizmet, iletişim veya deneyimi bireyin ihtiyaçlarına, beklentilerine ve özelliklerine gerçekten uygun şekilde uyarlamak demektir.

Biraz daha açarsak:

  • Klişeye düşmeden, gerçekten bireyin özgün ihtiyaç ve beklentilerini anlamak,

  • Aşırıya kaçmadan, kullanıcıyı rahatsız etmeyecek, hatta faydalı ve anlamlı bulacağı öneriler veya deneyimler sunmak,

  • Veri gizliliğine ve güvenliğe saygı göstererek kişisel bilgileri kullanmak,

  • Samimi, değer odaklı ve zamanında müdahalelerde bulunmak anlamına gelir.

Kişiselleştirmeyi doğru yapmanın anahtarları:

  • Dinlemek: Gerçekten ne istediklerini, nasıl davrandıklarını, nerelerde zorlandıklarını anlamak.

  • Ölçülü davranmak: Kullanıcının verilerini kullanırken sınırı aşmamak, kişiyi “izleniyormuş” gibi hissettirmemek.

  • Değer katmak: Kişiselleştirme sadece satmak için değil, kişinin hayatını kolaylaştırmak, daha iyi hissettirmek için yapılmalı.

  • Esneklik sunmak: Kişiye, deneyimi kendi istediği gibi yönetme hakkı vermek.

  • Şeffaf olmak: “Senin şu tercihini dikkate aldık ve sana şu yüzden şunu öneriyoruz” gibi açıklayıcı bir tavırda olmak.

Özetle, kişiselleştirme doğru yapıldığında, insan kendini anlaşılmış, değerli ve rahat hisseder.
Yanlış yapıldığında ise rahatsız edici, güvensiz ve ticari bir manipülasyon gibi görünür.

Doğru ve yanlış kişiselleştirme karşılaştırması:

Kriter Doğru Kişiselleştirme Yanlış Kişiselleştirme
Niyet Kullanıcıya gerçek fayda sağlamak amacıyla yapılır. Sadece satış artırmak veya manipülasyon amacıyla yapılır.
Veri Kullanımı Sadece gerekli ve izinli veriler kullanılır. İzin alınmadan, aşırı veya gereksiz veri kullanılır.
Zamanlama Kullanıcı için doğru anda ve doğru yerde yapılır. Yanlış zamanda, aşırı sıklıkta ve rahatsız edici şekilde yapılır.
Ton ve Üslup Samimi, empatik ve kullanıcı dostu dil kullanılır. Soğuk, mekanik veya aşırı satıcı dili kullanılır.
Değer Katma Kullanıcının hayatını kolaylaştırır, deneyimini iyileştirir. Sadece şirket çıkarına hizmet eder, kullanıcıya değer katmaz.
Kontrol Hakkı Kullanıcıya verilerini ve tercihlerini yönetme hakkı verilir. Kullanıcının verileri üzerinde kontrolü yoktur.
Şeffaflık Kişiselleştirmenin nasıl yapıldığı açıkça anlatılır. Veriler gizli toplanır, kullanım amacı net açıklanmaz.

BİR BANKA MOBİL UYGULAMASINDA DOĞRU KİŞİLEŞTİRME NASIL OLUR?

Şimdi bir banka mobil uygulamasında doğru kişiselleştirme nasıl olur adım adım anlatıyorum:

1. Kullanıcının Önceliklerini Anlamak

  • Kullanıcı kredi kartını sık kullanıyorsa, uygulama kredi kartı ekstrelerine, harcama analizlerine hızlı erişim sunar.

  • Kullanıcı yatırım işlemlerini daha çok yapıyorsa, ana ekranda yatırım portföyü ve piyasa verileri ön plana çıkarılır.

2. Zamanında ve Anlamlı Bildirimler Göndermek

  • Kullanıcının elektrik faturası ödeme tarihi yaklaşıyorsa, “Ödeme tarihi yaklaşıyor, hemen ödeyebilirsiniz.” diye birkaç gün önce kibar bir bildirim gelir.

  • Kullanıcının maaş günü geldiyse, “Maaşınız hesabınıza yatırıldı.” gibi bilgilendirici ve sevindirici bir mesaj gönderilir.

3. Gizliliğe Saygı Göstermek

  • Tüm kişiselleştirme tercihleri ayarlanabilir olur:
    → “Harcama analizlerini görmek istiyor musunuz?” diye önceden onay sorulur.
    → Kullanıcı isterse “Beni sadece önemli işlemler için bilgilendir” gibi seçenekler sunulur.

4. Değer Katan Öneriler Yapmak

  • Kullanıcı yurt dışına çıkacaksa, uygulama döviz kurları ve yurt dışı kullanım tavsiyeleri sunar.

  • Bireysel emeklilik birikimi azaldıysa, “Birikiminizi artırmak için küçük katkı fırsatları” önerir; baskı yapmadan.

5. Kullanıcıya Kontrol Verilmesi

  • Kullanıcı, hangi konularda bildirim almak istediğini, ana ekranda hangi modülleri görmek istediğini kendisi seçebilir.

  • “Beni sadece yatırım fırsatları konusunda bilgilendir.” diyebilir.

Doğru kişiselleştirme = Anlayışlı + Zamanında + Özgürlük tanıyan + Faydalı + Şeffaf davranmaktır.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Liyakatsız terfi sonuçları ne olur?

Yayınlanma:

|

İşyerinde yanlış kişilerin terfi etmesi ya da liyakatsızlık (yani bilgi, yetenek ve deneyim yerine kişisel ilişkiler veya başka uygunsuz kriterlerle seçim yapılması) çok ciddi olumsuz sonuçlar doğurur. En önemli sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

1. Çalışan Motivasyonunun Düşmesi

  • Yetkin kişilerin yerine liyakatsiz kişilerin terfi ettirilmesi, çalışanlar arasında adalet duygusunun zedelenmesine neden olur.

  • Çalışanlar, performanslarının ödüllendirilmeyeceğine inanmaya başlar, bu da motivasyon kaybına yol açar.

2. Verimlilik ve Performans Kaybı

  • Yetkin olmayan yöneticiler, ekipleri doğru şekilde yönetemez.

  • Stratejik kararlar hatalı alınır, iş süreçlerinde verimsizlik ve hatalar artar.

3. Yetenekli Çalışanların İşten Ayrılması (Beyin Göçü)

  • Gerçek anlamda başarılı, bilgi ve tecrübe sahibi çalışanlar kendilerini değersiz hissettiklerinde başka firmalara geçerler.

  • Şirket, yetişmiş insan kaynağını kaybeder, sürekli yeni personel aramak zorunda kalır (yüksek devir oranı).

4. Kurumsal İtibarın Zedelenmesi

  • İçeride yaşanan liyakatsizlik zamanla dışarıya da yansır: müşterilere, iş ortaklarına ve sektöre.

  • Şirketin piyasa itibarı zarar görür, güven kaybı yaşanır.

5. Karar Kalitesinin Düşmesi

  • Liyakatsiz yöneticiler, vizyonsuz ve kısa vadeli bakış açısıyla kararlar alır.

  • Uzun vadede şirketin rekabet gücü zayıflar, hatta piyasadan silinme riski doğar.

6. İş Yeri Kültürünün Bozulması

  • Torpil, adam kayırma, dedikodu, klikleşme gibi toksik kültürler oluşur.

  • Ekip çalışması ve iş birliği yerine güvensizlik, çekişme ve kutuplaşma hakim olur.

7. Yaratıcılığın ve Yeniliğin Engellenmesi

  • Yetkin olmayan yöneticiler, genellikle kendilerinden üstün yetenekleri tehdit olarak görür ve yenilikçi fikirlerin önünü keser.

  • Şirketin inovasyon kabiliyeti azalır, zamanla geride kalır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.