GÜNCEL
İş dünyası, çalışanlarını gerçekten tanıyor mu?

Yayınlanma:
1 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Psikolojik ve sosyolojik açıdan oldukça zorlayıcı bir yüzyılda olduğumuz aşikâr. Küresel boyutta yaşanan belirsizlik ortamı bireyleri yalnızlık, anksiyete ve endişeye sürüklüyor.
Dünya Sağlık Örgütü yalnızlığı, dünyayı bekleyen üç büyük tehlikeden biri olarak işaret ediyor.
Yani yalnızlık temelli bir akıl sağlığı krizinin ortasında olduğumuzu söylemek mümkün.
Bu durumun yansımaları da en çok iş hayatının etkin bir şekilde sürdürülebilirliğini etkiliyor.
Çalışma hayatına adım attığımız andan itibaren ise ruh sağlığımıza en büyük etkiyi, haftanın beş günü ortalama sekiz saatimizi ofislerde ya da çevrimiçi toplantılarda olup bitenler, kısacası iş’te yaşadıklarımız yapıyor. Teknolojinin ve dijitalleşmenin geldiği nokta sayesinde günlük iş akışının içinde çok daha fazla uyarana maruz kalıyor ve sürekli yeni şeyler deneyimliyoruz. Çok sayıda önemli gelişmeye veya soruna tanıklık ediyor, bütün olan bitene hızla uyum sağlamaya çalışıyoruz.
Aslında duygu durumumuzun iş hayatını, iş hayatımızın ise duygu durumumuzu şekillendirdiği bir döngünün içindeyiz. Üstelik bugün, geçmişten çok farklı olarak iş dünyasında Baby Boomers, X, Y ve Z olmak üzere “dört benzemez kuşak” ortak bir hedefe koşmaya çalışıyor. Bu da ister istemez kurumların performansını, kültürünü, iş yapış şekillerini, çalışan döngüsünü derinden etkiliyor.
Burada bir kısır döngü olduğunu fark eden kurumlar son dönemde çalışan mutluluğu konusuna daha fazla eğilmeye başladı. İnsan kaynakları ekipleri hem işe alımlarda nitelikli adayları çekebilmek hem de çalışan bağlılığını artırmak için yeni metotlar geliştirmeye çalışıyor. Kurum içi hobi kulüplerinden kişiye özel esenlik paketlerinden, yurt dışı eğitimlere ve rotasyon önerilerine kadar herkes yetenekleri elinde tutmaya çalışıyor. Bugüne kadar yapılmayanı yapmanın peşine düşüyor.
Peki, aslında şirketler çalışanlarını gerçekten tanıyor mu? İş hayatında tek tip bir çalışan profili olmadığının, bireylerin farklı ihtiyaçları ve motivasyon kaynakları olduğuna dair farkındalık söz konusu mu?
Hangi çalışanına nasıl bir paketle gidilmesi gerekiyor ki, herkes mutlu olsun ve hem bağlılık hem performans artsın? Zira Amerikan Psikoloji Derneği’nin 2022 tarihli ABD MetLife 20’nci Yıllık Çalışan Fayda Trendleri Çalışması verilerine göre, çalışanların yüzde 81’i çalışacakları şirketi seçerken şirket yönetiminin çalışanlarının zihin sağlığına yatırımı teşvik etmesinin önemli bir karar verme sebebi olduğunu belirtiyor. Yakın dönemde HiDoctor’ın Deloitte Türkiye ile birlikte yaptığı “Akıl Sağlığını Destekleyici Kurumsal Uygulamalar, Türkiye Farkındalık Seviyesi ve İhtiyaçlar” başlıklı araştırmada ise, çalışanların yüzde 79,9’u zihinsel olarak iyi hissetme halinin iş hayatına olumlu yansıyacağını net olarak belirtiyor. Aksi durumda işte var olamama, devamsızlık, verimsizlik, ilişkilerde sorunlar, kuruma bağlılığın azalması ve mutsuzluğun bulaşıcı etkisiyle negatif kurum kültürü gibi sorunlarla karşılaşılıyor.
Dört Milyon Dijital Ayak İzinden Çıkan Sonuç
HiDoctor ve Deeper’ın hayata geçirdiği “Türkiye’de İş Dünyasının Ruh ve Beden Sağlığı Haritası” araştırması ise çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Dört milyona yakın sosyal medya bağlantısının, Network Structure Analytics (NSA) teknolojisini kullanılarak incelendiği araştırmada, sekiz farklı çalışan grubu tanımlanıyor. Araştırma, farklı profillerin zihin ve beden sağlığı konusundaki algılarının aslında ne kadar ayrıştığını ortaya koyması açısından önemli. Şimdi gelin, bu sekiz ana gruba bir göz atalım:
Çalışanların Ortak Bağımlılığı: Dopamin
Araştırmada tanımlanan sekiz farklı çalışan profilinin keskin olarak ayrıştığı pek çok konunun yani sıra tek ortak yönü var: Dopamin bağımlılığı. Yani attığımız her adımda, takıntı seviyesinde haz arayışı içindeyiz ki, bu da hayattaki tatminsizliği doğuruyor. Ekrandan uzak kalamıyor hatta tek ekranla da yetinmiyoruz. Dikkat süremiz ise giderek düşüyor. Zaten, 18 ila 24 yaş arasındaki genç yetişkinlerin teknoloji bağımlılığı ve sürekli çevrimiçi olma ihtiyacının akıl sağlıklarını olumsuz etkilendiği farklı global kaynaklarda rapor ediliyor. Dolayısıyla bu konuya ayrıca bir hassasiyet gösterilmesi gerekliliği de kaçınılmaz oluyor.
Toplumum mutluluğu ve yaşam kalitesi için yola çıkan HiDoctor’ın CEO’su Ahmet Bal, “Hayatı anlamlı kılmayı engelleyen bu durumu önlemek ancak tam bir iyilik haliyle, yani zihinsel ve bedensel esenlikle mümkün. Bir anlamda mutlu insanlarla çalışma rehberi olarak da okunabilecek bu veriler, iş hayatında insan odaklı yaklaşımın olmazsa olmazlığını pekiştiriyor. Şirketler çalışanlarını iyi tanımıyorlarsa, onların esenliği için sunduklarını düşündükleri uygulamalar amacına ulaşamaz. Bugün ise, içinde bulunduğumuz zorlayıcı şartlara ve ortaya çıkardığımız çalışan profillerinin farklı ihtiyaçlarına bakınca, artık bugüne kadar yapılanların ötesine geçmenin, farklı bakış açılarının zamanının geldiğini görüyoruz” diyor.
Bal, sözlerini şöyle sürdürüyor: “HiDoctor olarak psikoloji, beslenme ve spor alanlarında on binlerce kişiye verdiğimiz çevrimiçi danışmanlık deneyimini, iş hayatındaki kitleleri tanıyıp, farkındalığı ve ihtiyaçları tespit ettiğimiz araştırmalarla pekiştirerek ürünümüzü tasarladık. Bu sayede aslında benzeri olmayan tamamen insan odaklı kişileştirilmiş bir deneyim sunuyoruz.”
Deeper ile Yapılan Araştırma, Çalışanları Doğru Tanımayı Hedefliyor
Diğer yandan Deeper Kurucu Ortağı İhsan Özçıtak da HiDoctor ile beraber hayata geçirdikleri “Türkiye’de İş Dünyasının Ruh ve Beden Sağlığı Haritası” başlıklı araştırmanın, kurumların çalışanlarını doğru tanımaya yönelik fırsatlar sunduğunu belirtiyor. Özçıtak, “Herkesin zihin sağlığı ve mutluluğu için aynı şeyleri yapmak fayda sağlamıyor. Ait oldukları segmentin beklentileri ve motivasyon kaynaklarının iyi okunarak efektif mutluluk yatırımı yapmanın yolları bulunabilir” derken, özellikle iş hayatına yeni katılan Z kuşağı için şirketin çalışan mutluluğuna yaptığı yatırımın maaş kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
Sonuç olarak hem toplumun hem de iş dünyasının kendini iyi hisseden bireyler sayesinde ayakta kalacağı ortada. Kurumların da mutluluğun kelebek etkisini arkasına alması için bireylerin mutluluğuna yatırım yapması elzem. Burada kaçırılmaması gereken, herkesin zihin sağlığı ve mutluluğu için aynı şeyleri yapmanın fayda sağlamayacağı. Peki, siz veya çalışanlarınız hangi gruptasınız? Hayatın her alanında insanı odağına alan adımlar atmaya hazır mısınız?
Sekiz Farklı Ruh Hali Profili
Rekabetçi ruhlar (Intense Fitness): Erkeklerin domine ettiği bir grup. Teknoloji, yatırım, girişimcilik, borsacılık yapanlar, ağırlıkla bu grubu oluşturuyor. Rekabet güdüleri yüksek. Bu grup için sağlıkla ilgili her şey bir başarı meselesi. Fiziğini geliştirmeye önem veren bir kitle; bunun ardında da başarı odaklılık bulunuyor. Zihin/beden sağlığı ile başarı arasında doğrudan bir bağ olduğuna inanıyorlar. Teknoloji de bütün bunlar için bir araç ve o yüzden teknolojiyi sıkı takip ediyorlar. Öncü ve yenilikçi olmak, ilk keşfeden ve uygulayan olmak, bu segment insanları için önemli. Takdir edilmek hatta kıskanılmak beklenen tepkilerden. Rasyonel mesajlara ilgileri yüksek, dürtüsel olmayı sevmiyorlar, gelişmeye ve değişmeye önem veriyorlar. Yarını bugünden daha iyi yaşamak, daha başarılı olmak, bu segmentin temel güdüsü diyebiliriz.
Keyifli ruhlar (Casual Fitness): Finansçılar, kurumsal beyaz yaka çalışanlar ve hizmet sektörü çalışanları genellikle bu grubunun içinde yer alıyor. Zihin sağlığı için dış dünyadan beslenme eğilimi yüksek bir kitle. Kadın ve erkek dengeli, birlikte eğlenme motivasyonu yüksek bir segment. Muhafazakar, genç, şehirli kadınların da bu evrende ayak izi bıraktıklarını görüyoruz. Deneyim paylaşımı onlar için önemli. Bu bağlamda Instagram görünürlükleri yüksek. Uyumluluk ve dışa dönüklük, ayrıştırıcı psikolojik özellikleri. Eğlenceli içerik tüketimi özellikle yeni nesil komedi dizileri, stand-up kültürü, müzik, şehri keşfetme, hayvanseverlik gibi özelliklere sahipler. Dışarıda olmak, aynı günü iki kez yaşamamak onlar için önemli.
Fark edilmek için yaşayanlar (Mirror Mirror): Moda, eğlence, sosyal medya işindeki çalışanların oluşturduğu bir segment. Spor yapma ilgisinin temelinde fit olmak ve dikkat çekmek var. Lüks ve tüketim ilgisinin en yoğun olduğu segment. Bu hayattan hak ettiklerini almak istiyorlar. Romantik içeriklere ilgileri de bir hayli yüksek. Sağlıklı yaşam, fit olma, hatta çevresel konulardaki ilgileri benmerkezci bir yön de içeriyor. Instagram bu segmentler için çok önemli. Sadece bir sosyal medya değil, bir arama motoru, bir alışveriş sitesi, bir trend takip gereci. Açıklığın ve dışa dönüklüğün yüksek olduğu rekabetçi kitleler olduğunu söyleyebiliriz.
Aktivistler, toplumsal fayda bekçileri (World is Calling): Kadın ve Z kuşağı çalışanların domine ettiği bir segment. Bu gruptaki erkek oranının yüzde 10 civarında olması dikkat çekici bir unsur. Kendi fiziksel ve zihinsel iyiliklerinin dünyanın iyi olmasına bağlı olduğunu düşünen empatik kitleler. Markaların toplumsal faydaya önem vermeleri, yardımseverlik, cinsiyet eşitliği hayvan hakları gibi konular bu segment çalışanlarında ön plana çıkıyor. Sanat, bilim, edebiyat ilgilerine odaklı segmentlere sahip bu evrenin en yüksek sosyo ekonomik statüye sahip olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu dünyaseverliğin gösterişçi bir yanı olduğunu da belirtmek gerekiyor.
Geleceğini kendini geliştirerek planlayanlar (Personal Development): Kendini öncelikle zihnen, sonra da bedenen geliştirme ilgisinin yoğun olduğu bu segmentin temel motivasyonunun statü olduğunu görüyoruz. İrade ve fiziksel güç bu motivasyon evreninin ana belirleyicilerinden. Kariyerini geliştirmek isteyen genç eğitimli kitleler, dünya sorunlarıyla ilgili gençler, kişisel gelişimine ve çocuğunun gelişiminine önem veren eğitimli kadın ağırlıklı bir kitleden bahsedebiliriz. Ayrıca birikim ve sigorta ilgisi ile ayrışan, geleceği planlayanlar kitlesi de kontrol destek motivasyonu ile burada. Sorumluluk bu evrenin temel ayrıştırıcı özelliği.
Ruhunu doyurmaya meraklılar (Mindfulness): Yine kadınların ağırlıklı olduğu bir segment. Pazarlama, girişimcilik ve sağlık alanında çalışanlar bu grubu domine ediyor. Sağlıklı beslenmenin yanı sıra ruhu da doyurmak isteyenlerin bölgesi. Merak burada da ayrıştırıcı bir öge. Burada, ayrıca, spiritüel ilgilerin çok merkezde olduğu bir anlam dünyasını vurgulamak gerekiyor. Geleneksel dini pratiklerin boşalttığı alanı seküler/ritüeller ile kapatma ihtiyacı olan kişilerin burada olduğunu görüyoruz. Özellikle pandemi sonrası dönemde buradaki ayak izlerinin arttığını görüyoruz. Yoga, pilates gibi aktivitelerin bu segmentlerde yoğun olduğu anlaşılıyor.
Healthy Habbits: Uyum ve denge arayanlar: Yaratıcı sektörler ve kurumsal çalışanların dahil olduğu bir segment. Sağlıklı yaşam, dengeli beslenme, yeni trendler, yenilikçi yemekler ve malzemeler, yabancı mutfaklar… Keşif ve yenilik ilgisinin çok yoğun olduğu bir anlam dünyası. Vegan, vejeteryan beslenme, ketojenik diyet gibi ilgilerin burada olduğunu görüyoruz. Temel motivasyon, uyum ve denge. İç huzuru dünya ve çevre ile bağlantıda ve uyumlu olma arayışı merkezde. Uyumluluk ve yüksek duygusal denge ayrıştırıcı psikografik öğelerden.
Bir gruba ait olarak varolanlar (Bipolar Dieting): Hizmet sektöründe çalışanların çoğunluğu bu segmentin üyeleri. Döngüsel bir kilo alma/diyet yapma rutinine takılan kitlelerin evreni. Sağlıklı beslenmeyle birlikte yüksek karbonhidrat içeren yemekler ve tarifler, tatlı ilgisi burada. Düşük kendini kontrol, endişelilik, düşük duygusal denge ön plana çıkıyor. Sosyal medyada uzun vakitler yine burada ayrıştırıcı özellikler. Ancak vakit geçirdikleri kadar paylaşım yapan kitleler değiller. Daha çok izleme eğilimleri var. Genç kadın kitleleri çoğunlukta. Temel motivasyonun bağlılık/ destek ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bireyselliğin düşük olduğu kitleler. Sorumluluk ve uyumluluk yüksek.
HBR-
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

Yayınlanma:
4 saat önce|
26/06/2025Yazan:
Onur Çelik
Şirketlerin kâr ederek sürdürülebilir şekilde büyümek ve marka değerlerini artırabilmeleri için, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyerek kurumsallaşma yolculuğuna çıkmaları artık bir zorunluluk.
Bu süreçte en önemli sermaye ise şüphesiz kaliteli insan kaynağı. İnsan kaynağı deyince şirketin her departmanında görev yapan çalışanlar akla gelse de, bu yazımda şirketin geleceğine yön verecek vizyon ve stratejiler ortaya koyması gereken, icra kuruluna hedef belirleyecek ve bu hedeflerin takibini yapacak Yönetim Kurulu üyeleri özelinde bağımsız üyelere değinmek istiyorum.
Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Nedir?
Malum şirketlerde genelde hissedar üyeler, işin doğası gereğince yönetim kurulu üyeleri olurlar. Hissedarların, şirket yönetim kurulu üyesi olabilmeleri için taşımaları gereken belirlenmiş özel şartlar yok. Ancak şirketin geleceğine yön verecek böylesine önemli bir kurulda yer alacak kişilerin günümüzün zorlu rekabet şartlarında asgari üniversite mezunu olması, en az bir yabancı dil konuşabilmesi, işin gerektirdiği deneyim ve bilgiye sahip olması beklenir.
Peki ama şirketi başarılı bir şekilde yönetmek, kurumsal bir yapıya evirerek daha da büyütmek, gelecek nesillere devredebilmek için sadece hissedar yönetim kurulu üyeleri yeterli mi? Maalesef hayır. Okuyucularımızın akıllarına, şirketlerin zaten profesyonel icra kurulları, genel müdürleri, direktörleri yok mu düşüncesi gelebilir. Tabi ki çoğu şirkette bu kişiler mevcut ama icra organları ile yönetim kurulunun görevlerinin net bir şekilde ayrılması ve icrada yer alan kişilerin aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği şapkasını taşımaması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum. İşte bu nedenle şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesi şart.
Her ne kadar Türk Ticaret Kanun’una göre bağımsız yönetim kurulu üyeliği yasal bir zorunluluk olmasa da Sermaye Piyasası Kanun’una göre halka açık şirketlerde bu bir zorunluluk. Nitekim, SPK tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliğinde de yönetim kurulu içerisindeki bağımsız üye sayısı toplam üye sayısının üçte birinden az ve her durumda bağımsız üye sayısı ikiden az olamayacağı düzenlenmiştir.
Konunun özüne değindiğimize göre, bağımsız yönetim kurulu üyesi nedir bu soruya cevap verecek olur isek, icrada görevli olmayan, üyelik haricinde şirkette başkaca herhangi bir idari görevi veya kendisine bağlı icrai mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunmayan ve şirketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olmayan kişi olarak tanımlanabilir.
Kimler Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Olabilir?
Kurumsal Yönetim Tebliğine göre özetle aşağıdaki kriterlerin tamamını taşıyan yönetim kurulu üyesi bağımsız üye olarak nitelendirilir:
- Şirket hissedarı olmamalı
- Son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmamalı
- Son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimi (vergi denetimi, kanuni denetim, iç denetim de dahil), derecelendirilmesi ve danışmanlığı olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin önemli ölçüde hizmet veya ürün satın aldığı veya sattığı şirketlerde, hizmet veya ürün satın alındığı veya satıldığı dönemlerde, ortak (%5 ve üzeri), önemli görev ve sorumluluklar üstlenecek yönetici pozisyonunda çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması.
- Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması.
- Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında üye olarak seçildikten sonra tam zamanlı çalışmıyor olması.
- Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşik olması.
- Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması.
- Şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması.
- Şirketin yönetim kurulunda son on yıl içerisinde altı yıldan fazla yönetim kurulu üyeliği yapmamış olması.
- Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması
Sonuç
Günümüz dünyasında eğer bir şirketin yönetim kurulu, şirketin yeni ufuklara yelken açmasını sağlayabilecek vizyona sahip, hızlı ve rasyonel kararlar alabilen, icra kuruluna şirketin vizyonu doğrultusunda yön verebilen, strateji belirleyen, tabiri caiz ise şirketin beyni olabilecek insanlardan oluşuyor ise o şirketin bir geleceği olması mümkün. Bu kurulun üyelerinin sadece hissedarlardan oluşması ise maalesef yeterli olmamakta. Mutlaka alanında uzman profesyonel yönetici, mali işler & finans uzmanı, hukukçu, mühendis veya akademisyen olan bağımsız üyelerin şirket yönetim kurulunda yer almaları bu anlamda son derece önemli ve değerli bir kazanım. Bu kişiler, çıkar çatışmasından uzak kalarak, icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri içerisinde görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapabilme olanağı ile de tüm paydaşlara ayrıca güven verebilirler.
Son söz olarak, gerek hissedar kökenli gerekse bağımsız olsun, şirketlerimizde kadın yönetim kurulu üyelerimizin sayısının artması da en büyük temennimiz.
Onur ÇELİK-CFO/YMM
GÜNCEL
CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

Yayınlanma:
11 saat önce|
26/06/2025Yazan:
BankaVitrini
CGTN, Astana’da düzenlenen ikinci Çin-Orta Asya Zirvesi’yle ilgili Çin ve beş Orta Asya ülkesinin Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’nı imzalamasının önemini vurgulayan, ortak kalkınmayı ve bölgesel iş birliğini teşvik etmek amacıyla Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla aralarındaki ortaklıkları güçlendirmeye yönelik ortak taahhüde dikkat çeken bir makale yayımladı.
Tarihte ilk defa, bir Orta Asya ülkesi Çin-Orta Asya Zirvesi’ne ev sahipliği yaparken Çin ve beş Orta Asya ülkesinin liderleri salı günü Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen ikinci zirve için bir araya geldi.
Altı ülkenin zirvede Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’na imza atması yeni bir dönüm noktası oldu.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping açılış konuşmasında anlaşmanın amacının ülkeler arasındaki ebedî dostluk ilkesini hukuki bir zemine oturtarak güvence altına almak olduğunu belirtti.
Başkan Xi Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanlarının katıldığı zirveye değinerek “Bu anlaşma bugün için bir dönüm noktası, yarın içinse bir temel taşı.” diye belirtti.
Çin-Orta Asya Ruhunu Yaşatmak
Başkan Xi salı günü yüksek nitelikli kalkınma sayesinde ortak modernleşme arayışına yönelik karşılıklı saygı, karşılıklı güven, karşılıklı çıkar ve karşılıklı yardımlaşma ilkelerini simgeleyen Çin-Orta Asya Ruhunu övdü.
Çin, bir Çin-Orta Asya Mekanizması kurulmasını 2020’de teklif etti. 2022’de aralarındaki diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünü kutlamak için düzenlenen sanal zirvede, ülkeler mekanizmanın devlet başkanları düzeyine yükseltilmesi teklifinde bulundu.
Bu teklif Çin’in kuzeybatısındaki Xi’an şehrinde düzenlenen ilk Çin-Orta Asya Zirvesi’yle 2023’te hayata geçirildi. Liderler, bu üst düzey toplantının iki yılda bir Çin ve Orta Asya Ülkeleri arasında dönüşümlü olarak yapılmasını kararlaştırdı.
İki yılın ardından, birinci zirvede varılan mutabakatın her alanda hayata geçirildiğini belirten Başkan Xi, iş birliği yolunun istikrarlı bir şekilde genişlediğini ve dostluğun her zamankinden daha güçlü filizlendiğini ekledi.
CGTN’nin yakın zamanda yaptığı bir ankete göre katılımcıların %90’ı Çin-Orta Asya Mekanizması’nın çekişmeyle veya rekabetle ilgili olmadığını, iki taraf için de istikrar, kalkınma ve geleceğe odaklanan iş birliği arayışı için kurulan bir çerçeve olduğunu düşünüyor.
Çin bugüne dek geniş kapsamlı stratejik ortaklıklar kurdu, Kuşak ve Yol iş birliği belgeleri imzaladı ve ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme vizyonunu ikili ilişkiler düzeyinde beş Orta Asya ülkesinin tümüyle hayata geçirdi.
Çin-Orta Asya Mekanizması Genel Sekreteri Sun Weidong bunun, yüksek düzeyli stratejik karşılıklı güveni ve karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini derinleştirme konusundaki kararlılığı her yönüyle gözler önüne serdiğini ifade etti.
Kuşak ve Yol Girişimi’nin sağladığı yüksek nitelikli kalkınma
Başkan Xi Astana zirvesinde ülkelere Çin-Orta Asya Ruhu doğrultusunda hareket etme, yepyeni bir enerjiyle ve daha pratik önlemlerle iş birliğini pekiştirme, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) sağladığı yüksek nitelikli kalkınmayı teşvik etme ve bölge için ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme amacı doğrultusunda hızla ilerleme çağrısında bulundu.
Başkan Xi, Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel unsurlarından biri olan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı ortaklaşa inşa etme hayalini ilk kez 2013’te Kazakistan’ın başkentinde açıklamıştı.
Çin ve bölge ülkeleri bu girişim sayesinde ticaret, dijital ekonomi ve bağlanabilirlik alanlarında güçlü iş birliklerine imza attı. Çin, bölgenin en büyük ticaret ortağı ve önemli bir yatırım kaynağı oldu. Gümrükler Genel Müdürlüğü verilerine göre Çin-Orta Asya arasındaki ticaret hacmi 2024’te rekor seviyeyle 94,8 milyar dolara ulaştı; Çin’in bölgeye yaptığı toplam yatırım ise 30 milyar doları aştı.
CGTN anketine göre katılımcıların %92,4’ü Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin ve Orta Asya arasındaki yüksek düzeyli iş birliğini destekleyen, kamu yararına hizmet eden önemli bir uluslararası proje olduğunu kabul ediyor.
Başkan Xi salı günü Çin ve Orta Asya ülkelerine aralarındaki iş birliği çerçevesini daha sonuç odaklı, verimli ve fazlasıyla entegre hâle getirmek amacıyla optimize etme çağrısında bulundu.
İş birliğinde ticareti kolaylaştırmaya, endüstri yatırımlarına, bağlantısallığa, yeşil madenciliğe, tarımda modernleşmeye ve personel değişimine odaklanmak ve daha fazla projeyi hayata geçirmek konularında çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Başkan Xi, söz konusu iş birliğini teşvik etmek amacıyla Çin’in yoksullukla mücadeleye, eğitim alanında değişim programlarına, çölleşmeyi önlenme ve kontrol etmeye odaklanan üç iş birliği merkezinin yanı sıra ticareti kolaylaştırmaya yönelik bir iş birliği platformu kuracağını duyurdu.
Liaoning Üniversitesi’nin Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ülkeleri Araştırma Merkezi Müdürü Cui Zheng, CGTN’de yayımlanan bir görüş yazısında şu anki uluslararası ortam ışığında iş birliği modelinin önemini vurguladı.
Cui, yükselişteki korumacılığın damga vurduğu bir küresel ortamda Çin-Orta Asya ortaklığının bağımsızlığa saygı gösteren, karşılıklı çıkarı gözeten ve Küresel Güney’in sesini güçlendiren yeni bir diplomatik iş birliği modelini temsil ettiğini dile getirdi.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:
1 gün önce|
25/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Kitap Künyesi
-
Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?
-
Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk
-
Yazarlar:
-
Peter Stanyer
-
Masood Javaid
-
Stephen Satchell
-
-
Çevirmen: S. Cem Çiloğlu
-
Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi
-
Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)
-
Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.
-
Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.
İçerik Özeti
-
Yatırımın Temel İlkeleri
-
Risk ve Getiri Dengesi
-
Portföy Teorisi
-
Fon Seçimi ve Dağılımı
-
Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)
-
Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri
-
Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri
“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti
1. Yatırımın Temelleri
Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.
📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.
2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)
Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.
📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.
3. Varlık Sınıfları ve Araçlar
Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:
-
Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.
-
Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.
-
Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.
-
Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.
📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.
4. Zaman ve Psikoloji Faktörü
Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.
📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.
5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar
Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.
📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.
6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler
Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.
📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.
Genel Değerlendirme
Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (848)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.144)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (453)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.853)
- GÜNCEL (3.234)
- GÜNDEM (3.199)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.251)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (475)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.059)
- Ali Coşkun (24)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (65)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (569)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (36)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ OKUMALARI-II

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Veri Okumayan Yönetici, Karanlıkta Yürür

Piyasa Beklemiyordu! Bitcoin Neden Patlama Yaşadı?

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Papara’dan açıklama: Özür diledi

Firma Finans Bilinci Neden Stratejik Bir Güçtür?

Finansın En Önemli 10 Formülü ve Önemi

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül
- SON DAKİKA | Borsa günü düşüşle tamamladı 26/06/2025
- İkinci el araçta 6 ay 6 bin km ve ilan kısıtlaması 2026’ya uzatıldı 26/06/2025
- TEMMUZ ASGARİ ÜCRET ZAMMI: Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Asgari ücret ara zammı ne kadar olacak? 26/06/2025
- Diyarbakır Türkiye’nin enerji arz gücüne katkı sağlıyor 26/06/2025
- İnşaat malzemesi sanayi bileşik endeksi yılın ilk artışını gösterdi 26/06/2025
- SON DAKİKA | Kamu işçilerinin zam pazarlığında ikinci teklif tarihi belli oldu 26/06/2025
- TCMB rezervlerinde 7 haftanın ardından ilk gerileme 26/06/2025
- İkinci el otoda 6 ay-6 bin kilometre kısıtlaması uzatıldı 26/06/2025
- İkinci el otomobil satışında '6 ay-6 bin km' düzenlemesi uzatıldı 26/06/2025
- "Türkiye'nin maliyet bazlı rekabet gücü 2015 yılı seviyesinin altına indi" 26/06/2025
- H&M'den ürün tedariğinde pazara yakınlık planı 26/06/2025
- ABD'de işsizlik maaşı başvurularında sert düşüş 26/06/2025
- Kredilerde büyüme yeniden hızlandı 26/06/2025
- Hatice Karahan: Dünyadaki merkez bankalarıyla sınır ötesi ödemeler konusunda çalışıyoruz 26/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı