GÜNCEL
İş Görüşmelerinde Sıkça Sorulan 10 Soru

Yayınlanma:
1 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
2021 Temmuz ile Ekimi arasında ABD’de işlerinden istifa edenlerin sayıları anormal derecede yüksekti ve milyonlarca Amerikalı işlerini bıraktı. Bu aynı zamanda milyonlarca yeni iş fırsatının da olduğu anlamına geliyor. İster ilk defa işe girecek olun ister yalnızca bir iş değişikliği yapmak istiyor olun, bu kılavuzu bir sonraki görüşmenize hazırlanmak için kullanabilirsiniz.
İşte, görüştüğünüz kişileri kendinize hayran bırakmanıza ve istediğiniz pozisyonu almanıza yardımcı olacak cevaplama teknikleriyle birlikte iş görüşmelerinde sık sorulan 10 soru.
1. Bana kendinizden bahseder misiniz ve kısaca özgeçmişinizi anlatır mısınız?
Görüşmeyi yapan kişiler adaylar hakkında hikâyeler duymaktan hoşlanırlar. Hikâyenizin harika bir başlangıcı, sürükleyici bir ortası ve görüşmeyi yapan kişinin işi almanız için sizi desteklemesini sağlayacak bir sonu olduğundan emin olun.
Yaptığınız mesleğe ilgi duymanıza neden olan bir olaydan ve daha sonra eğitimizden bahsedin. Hikâyede, akademik eğitiminizin ve şirketin uzmanlaştığı konunun veya sektöre olan tutkunuzun, iş deneyiminizle birleştiğinde sizi bu iş için nasıl mükemmel bir aday haline getirdiğinden bahsedin. Zorlu bir proje yönettiyseniz veya heyecan verici, sıra dışı bir tasarım üzerinde çalıştıysanız bunlardan bahsedin.
Örnek: “Fırsatların sınırlı olduğu küçük bir kasabadan geliyorum. İyi okullar nadir olduğundan, en iyi güncel bilgileri almak için çevrimiçi eğitimi kullanmaya başladım. Kodlamayı burada öğrendim ve ardından bilgisayar programcısı olarak sertifikamı aldım. Ön uç kodlayıcı olarak ilk işime girdikten sonra, zamanımı hem ön hem de arka uç dilleri, araçları ve çerçeveleri konusunda uzmanlaşmaya harcadım.”
2. Bu pozisyonu nasıl duydunuz?
İşverenler, şirketlerini aktif olarak arayıp aramadığınızı, bu rolü bir işe alım personelinden duyup duymadığınızı veya pozisyona mevcut bir çalışan tarafından tavsiye edilip edilmediğinizi bilmek ister. Kısacası onlara nasıl ulaştığınızı bilmek istiyorlar.
Bu pozisyona sizi biri önerdiyse, bu kişinin ismini mutlaka söyleyin. Görüşmeyi yapan kişinin sizi öneren kişiyi zaten bildiğini varsaymayın. Muhtemelen sizi yönlendiren kişiyi nasıl tanıdığınızı da bilmek isterler. Örneğin, siz ve (sizi tavsiye eden) Steve daha önce birlikte çalıştıysanız veya onunla bir etkinlikte kahve içerken tanıştıysanız bundan bahsedin. Bu size daha fazla güvenilirlik kazandırır. Steve şirkette çalışıyorsa ve işe başvurmanızı önerdiyse, neden sizi en uygun aday olarak önerdiğini açıklayın.
Rolü kendiniz araştırdıysanız, dikkatinizi çeken şeyin ne olduğu konusunda net olun; değerlerinizi şirket ve misyonuyla uyumlu hale getirebilirseniz ekstra bonus puan elde edersiniz. İşe alım müdürünü, diğer tüm şirketler yerine bu şirketi seçmenizin birkaç belirli nedeni olduğuna ikna etmelisiniz.
Son olarak, işe alındığınızı varsayarak neden kabul ettiğinizi açıklayın. Bu rol tam olarak uyumlu mu? Kariyerinizde ilerlemek istediğiniz yöne uygun mu? İşe alınmadan önce şirkete aşina olmasanız bile, öğrendikleriniz konusunda hevesli olun ve neden süreçte ilerlemekle ilgilendiğiniz konusunda dürüst olun.
Örnek: “Şirketinizin sayfasını bir süredir takip ettiğim için bu pozisyonu LinkedIn aracılığıyla öğrendim. X, Y ve Z alanlarında yaptığınız iş konusunda gerçekten istekliyim, bu yüzden hemen başvurmak istedim. Pozisyon için gereken beceriler sahip olduğum becerilerle iyi şekilde eşleşiyor ve bu benim için misyonunuza katkıda bulunmak için harika bir fırsat ve aynı zamanda kariyerim için harika bir deneyim gibi görünüyor.
3. Ne tür bir çalışma ortamını tercih edersiniz?
Görüşmeden önce kurum ve kültürü hakkında bilgi edindiğinizden emin olun. Yaptığınız araştırma size burada çok yardımcı olacak. Tercih ettiğiniz ortam, şirketin iş yeri kültürüyle yakından uyumlu olmalıdır (eğer uyumlu değilse, sizin için doğru seçim olmayabilir). Örneğin şirketin web sitesinde düz bir organizasyon yapısına sahip olduğunu veya işbirliğine ve özerkliğe öncelik verdiğini görebilirsiniz. Bunlar, bu soruya verdiğiniz cevapta bahsedebileceğiniz anahtar kelimelerdir.
Görüşmeyi yapan kişi size örneğin “Kültürümüz dışarıdan bakıldığında mesafeli görünüyor, ancak aslında çalışanlar arasında çok az rekabetin olduğu gerçekten rahat bir topluluk” gibi şirket hakkında araştırma yaparken fark etmediğiniz bir şey söylerse, bununla örtüşen bir deneyiminizi anlatmaya çalışın. Amacınız, iş ahlakınızın şirketinkiyle nasıl eşleştiğini paylaşmaktır.
Örnek: “Bu kulağa çok hoş geliyor. Hızlı tempolu çalışma ortamlarını seviyorum çünkü bana her zaman öğreniyorum ve kendimi geliştiriyorum gibi hissettiriyorlar. Ancak rekabet etmek yerine ekip üyeleriyle işbirliği yaptığımda ve insanların ortak bir hedefe ulaşmalarına yardımcı olduğumda gerçekten başarılı oluyorum. Son stajım benzer kültüre sahip bir organizasyondaydı ve bu uyumdan gerçekten keyif aldım.”
4. Zorlu veya stresli durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
İşveren şunu bilmek istiyor: işi yapmaya devam mı ediyorsunuz, yoksa baskı altında dağılıyor musunuz? Baskı yoğunlaştığında ve teslim tarihleri yaklaştığında sinir krizi geçirmeyeceğinizden emin olmak istiyorlar. Baskı altında sakin kalabilme yeteneği çok değerli bir yetenektir.
Karmaşaya rağmen sakin kaldığınız bir örneği paylaşın. Eğer geliştirdiğiniz bir beceriyse, bunu kabul edin ve gelecekte baskı altında durumlarda süreci daha iyi yönetmek için attığınız adımları ekleyin. Örneğin, stresle daha iyi başa çıkmanıza yardımcı olacak bir farkındalık uygulamasına başladığınızı belirtebilirsiniz.
Örnek: “Stresli durumların her zaman ortaya çıkacağının farkındayım ve kariyerim boyunca bu tip durumlarla nasıl başa çıkacağımı öğrenmek zorunda kaldım. Her yeni deneyimle bu konuda daha iyiye gittiğimi düşünüyorum. Örneğin son şirketimde yeni bir ürün tanıtımı üzerinde çalışırken ekibimde işler planlandığı gibi gitmiyordu. İlk tepkim birini suçlamak yerine bir an durup düşünerek mevcut sorunu nasıl çözebileceğimize dair bazı stratejiler bulmak oldu. Daha önce benzer bir durumda paniğe kapılmış olabilirdim, bu yüzden sakin ve aklı başında kalmak kesinlikle doğru atılmış bir adımdı ve duruma daha net yaklaşmama yardımcı oldu.”
5. Bağımsız olarak mı yoksa ekip halinde çalışmayı mı tercih edersiniz?
Cevabınız, şirket kültürü ve söz konusu iş hakkında yaptığınız araştırmalara göre belirlenmelidir. Bununla birlikte, çoğu çalışma ortamında bir ekibin veya ekiplerin olduğunu göz önüne almalısınız.
Birçok pozisyon diğer insanlarla günlük olarak işbirliği içinde çalışmanızı gerektirirken, bazı pozisyonlar kendi başınıza çalışmanızı gerektirir. Bu soruyu yanıtlarken kişiliğinizin en iyi özelliklerini ve bunların işin gerekliliklerine nasıl uyduğunu vurgulayın. Her iki durumun da avantaj ve dezavantajlarından bahsetmek yararınıza olabilir.
Örnek: “İkisinin karışımından keyif alıyorum. Birlikte strateji oluşturabileceğim, farklı görüşler alabileceğim ve geri bildirim almak için iletişime geçebileceğim bir ekibe sahip olmayı seviyorum. Ancak bağımsız çalışmamı gerektiren görevleri üstlenmekte de rahatım. Sessiz bir alanda tek başıma odaklanabildiğimde işimi en iyi şekilde yaptığımın farkındayım. Ancak en iyi fikirleri bulmak için ekip arkadaşlarımla işbirliği yapmaya gerçekten değer veriyorum.”
6. Birden fazla projede çalışırken nasıl organize olursunuz?
İşverenler üretken ve verimli kalabilmek için zamanınızı ve enerjinizi nasıl kullandığınızı anlamak ister. Ayrıca şirketin programlarının ve iş akışı planlarının dışındaki işleri takip etmek için kendi sisteminizin olup olmadığını da anlamak isterler. Son teslim tarihlerine uyduğunuzu ve bunları ciddiye aldığınızı vurguladığınızdan emin olun.
İşleri düzgün bir şekilde yürüttüğünüz bir örnekten bahsedin. Üzerinde çalıştığınız projelerin öneminden, aciliyetinden ve buna göre zamanınızı nasıl kullandığınızdan bahsedin. Elinizdeki işleri nasıl organize ettiğinizi ve işlere nasıl odaklandığınızı açıklayın.
Örnek: “Genellikle farklı programları kodlamak arasında geçiş yaptığım mevcut işimde bir çok proje yönetmeye alışkınım. Hepsinin yolunda gittiğinden emin olmak için zaman sınırlaması tekniğini kullanıyorum ve takvimimde belirli görevler için zaman ayırıyorum. Bunun, ilk önce yapılması gerekenlere öncelik vermeme gerçekten yardımcı olduğunu ve sorumluluğum altındaki sürekli günlük işleri sorunsuz şekilde yürütmemi kolaylaştırdığını gördüm.”
7. Geçen sene bilgi düzeyinizi geliştirmek için ne yaptınız?
Bu soru pandeminin bir sonucu olarak gündeme gelebilir. İşverenler insanların zamanlarını nasıl farklı şekilde kullandıklarını bilmek ister. Becerilerinizi geliştirmeye veya kurslara katılmaya zaman harcamadıysanız, bu soruyu yanıtlamaktan korkmayın. Sahip olduğumuz her deneyimden dersler çıkarıyoruz.
Mesleki becerilerinizi geliştirmek için zaman harcadıysanız aşağıdakileri söyleyebilirsiniz.
Örnek: “Bu süreçteki boş zaman, kariyerimle ilgili ne istediğim konusunda düşünmem için bir fırsat yarattı. Alanımdaki güncel gelişmeleri takip etmek için birçok dergi okudum ve bazı çevrimiçi kurslar alarak becerilerimi geliştirdim, örneğin…” (ve sonra spesifik olun).
Kişisel gelişiminiz üzerinde çalışmayı seçtiyseniz aşağıdakine benzer bir şey söyleyebilirsiniz.
Örnek: “Herkes gibi ben de geçen yıl günde iki saat işe gidip gelmek zorunda kalmadığım için biraz zaman kazandım. Zamanımı sevdiğim şeylere ayırmaya karar verdim. Böylece gitar çalmayı öğrenmeye ve günlük tutmaya başladım. Bu şekilde kendime vakit ayırdım ve bunun zihinsel sağlığım ve üretkenliğim açısından gerçekten harika olduğunu hissediyorum.”
8. Maaş beklentiniz nedir?
Görüşmeye başlamadan önce başvurduğunuz pozisyon ile ilgili maaşın ne kadar olduğunu bilmelisiniz. Maaş bilgileri için Glassdoor, Fishbowl veya Vault.com gibi web sitelerine göz atın. Ayrıca LinkedIn’de listenizdeki kişilere ulaşarak bu alanda çalışan insanlara da sorabilirsiniz.
İşverenler bu soruyu her zaman soracaktır çünkü her pozisyonun bütçesi vardır ve ilerlemeden önce beklentilerinizin bu bütçeyle tutarlı olmasını sağlamak isterler.
Görüşme sırasında genellikle belirli bir rakam yerine maaş aralığını tartışmanın ve müzakereye yer bırakmanın daha iyi olduğunu unutmayın. Ayrıca, tedbiri elden bırakmamak ve biraz daha yüksek bir rakam vermek daha iyidir, çünkü aşağıya doğru pazarlık yapmak yukarıya doğru müzakere etmekten daha kolaydır. Genel bir kural olarak, maaşla ilgili soruları görüşmeyi yapan kişi sorana kadar gündeme getirmemenizi veya bu konuyu sürecin çok erken bir aşamasında açmamanızı tavsiye ederim.
Örnek: “Becerilerime, deneyimime ve mevcut sektör oranlarına dayanarak, ____ civarında bir maaş talebim bulunmaktadır” (istediğiniz maaş aralığını ve gerekçesini söyleyin).
9. Başka işlere de başvuru yapıyor musunuz?
Görüşmeyi yapan kişiler bu pozisyonla gerçekten ilgilenip ilgilenmediğinizi veya bunun birçok seçenekten sadece biri olup olmadığını bilmek isterler. Basitçe, sizin ilk tercihiniz olup olmadıklarını bilmek istiyorlar. Dürüstlük en iyi politikadır. Başka işlere başvuruyorsanız bunu söyleyin. Başka bir teklif olmadığı sürece nereye başvurduğunuzu söylemenize gerek yok. Ancak diğer şirketlerle işe alım sürecinin neresinde olduğunuzu bilmek isteyebilirler. Görüşmeyi yapan kişi sorarsa aktif olarak iş aradığınızı da belirtebilirsiniz.
Örnek: “Birkaç firmaya daha başvurdum ama şu anda en çok heyecanlandığım pozisyon bu çünkü…”
10. Özgeçmişinizden bir yıl ara verdiğiniz anlaşılıyor. Bunun neden olduğunu bize anlatmak ister misiniz?
Ara verilen yıllar bazı kültürlerde diğerlerinden daha popülerdir. Bazı mesleklerde ara verilen yıllar olumsuz bir anlam taşıyabilir (sektör çok hızlı gelişmiş ve siz güncel bilgileri kaybetmiş olabilirsiniz).
Görüşme yapan kişiye, ara verdiğiniz yılın çocukluktan yetişkinliğe geçişinizi ertelemekle ilgili olmadığını, ancak şu anda kendine güvenen profesyonel kişiye değer kattığından bahsedin. Dünyanın hangi bölgesinde bulunduğunuza ve bunların ne kadar yaygın olduğuna bağlı olarak, işverenler muhtemelen ne yaptığınıza, deneyimlerinizin size nasıl fayda sağladığına ve bu göreve nasıl hazırladığına dair hikâyeler duymak isteyecektir.
Neden bir ara verdiğinize dair kısa bir açıklama yapın, ardından bunun sonucunda geleceğiniz için olumlu bir fark yaratan şeye odaklanın.
Örnek: “Lisenin son yılında kendimi eğitim yolumu seçmeye hazır hissetmedim, bu yüzden hayattaki hedeflerimi belirlemek için birkaç aylığına bir kursa gittim. Biraz gelişigüzel görünebilir, ancak harcadığım zaman aslında liderlik ve iletişim gibi alanlarda pek çok yeni beceri geliştirmeme yardımcı oldu. Bu süre zarfında tutkuma uygun bir diploma almak istediğimi fark ettim ve X bölümüne girdim.”
İyi bir izlenim bırakmak için her soruyu özgüven ve tutkuyla yanıtlamanız gerekir. Ancak önce pratik yapmak gerçekten yardımcı olur. Dikkatli bir hazırlık, kendinden emin ve kontrollü görünmenize olanak tanıyacak ve zorlu rekabet koşullarında ideal bir aday olarak görünmenize yardımcı olacaktır.
HBR
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
AB, Anti-Greenwashing Düzenlemesini Askıya Alıyor

Yayınlanma:
7 saat önce|
27/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Avrupa Birliği’nin, greenwashing vakalarını önlemeyi ve şirketlerin çevresel beyanlarının doğruluğunu sağlamayı amaçlayan “Green Claims Directive” (Yeşil Beyanlar Direktifi) teklifi, son dönemde oluşan siyasi gelişmelerin ardından durma noktasına geldi. Önce Avrupa Komisyonu’nun geri çekilme sinyalleri vermesi, ardından da İtalya’nın desteğini çekmesiyle birlikte, dosyanın ilerlemesi neredeyse imkânsız hale geldi. |
Direktif Ne Getiriyordu? |
2023 baharında önerilen ve müzakere süreci devam eden Green Claims Direktifi, şirketlerin “çevre dostu”, “karbon nötr”, “doğaya zararsız” gibi iddialarını bilimsel ve doğrulanabilir temellere oturtmayı hedefliyordu. AB içindeki “yeşil aklama” (greenwashing) vakalarının artması üzerine gündeme gelen düzenleme, şirketlerden bu tür iddialarını belgelemelerini ve kamuoyuna açık şekilde doğrulamalarını zorunlu kılacaktı. |
Direktif, mikro ölçekli işletmeleri başlangıçta kapsam dışında bıraksa da, müzakereler ilerledikçe bu işletmelerin de düzenlemeye tabi olabileceği ihtimali doğmuştu. Bu durum ise, hem Komisyon hem de bazı üye ülkeler nezdinde siyasi temelli ciddi çekincelere yol açtı. |
Ne Oldu da Süreç Askıya Alındı? |
Geçtiğimiz hafta Avrupa Komisyonu, sürecin geldiği noktayı “basitleştirme gündemi” ile uyumsuz bulduğu gerekçesiyle direktifi geri çekme niyeti taşıdığını açıkladı. Bu açıklama, hem Avrupa Parlamentosu hem de üye ülkelerde kafa karışıklığına neden oldu. Zira müzakereler hâlâ devam ediyordu ve taraflar anlaşma arayışındaydı. |
İtalya’nın hafta sonu verdiği kararla desteğini tamamen çekmesi, sürece son darbeyi vurdu. Bu kararla birlikte, müzakereleri yürüten AB Konseyi Dönem Başkanlığı, artık direktif üzerinde ilerlemek için yeterli siyasi desteğe sahip değil. |
Şimdi Ne Olacak? |
Aslında Komisyon’un resmi olarak çekilme kararı alıp almayacağı henüz netlik kazanmış değil ancak mevcut siyasi atmosfer, Green Claims Direktifi’nin bu haliyle yasalaşmasının zor olduğunu gösteriyor. AB içinde “yeşil yıkama” iddialarının düzenlenmesine yönelik kapsamlı ve bağlayıcı bir mevzuat arayışı, şimdilik rafa kalkmış görünüyor. |
Değerlendirme |
Green Claims Direktifi’nin askıya alınması, Avrupa Birliği’nin sürdürülebilirlik hedeflerine giden yolda önemli bir sapma olarak okunabilir. Kurumsal bazdaki çevre beyanlarının doğruluğunu sağlamak amacıyla hazırlanan bu düzenleme, yalnızca tüketici güvenini artırmayı değil, aynı zamanda çevre dostu üretim iddialarının gerçeklerle uyuşmasını amaçlıyordu. Dolayısıyla bu geri adım, hem şirketlerin iklim iddialarını şeffaflaştırma çabalarına hem de döngüsel ekonomi hedeflerine darbe vurabilir. |
Özellikle AB Yeşil Mutabakatı’nın bir parçası olarak sunulan bu direktifin rafa kalkması, diğer sürdürülebilirlik politikalarını da dolaylı biçimde etkileyebilir. Zira Green Claims Direktifi, geniş bir eko-etiket sisteminin ve sürdürülebilir ürün piyasasının hukuki temelini oluşturacaktı. Bu boşluk, hem tüketicilerin güveninde aşınmaya hem de çevresel taahhütlerde geri kaymalara yol açabilir. |
Türkiye Açısından Ne Anlama Geliyor? |
Türkiye, 2021 yılında yayımladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı’yla AB ile ticaretinde sürdürülebilirlik kriterlerini ana gündemine almış durumda. Özellikle ihracat odaklı sektörlerde çevresel beyanlar giderek daha fazla önem kazanıyor. Green Claims gibi düzenlemeler, Türk şirketlerinin AB pazarında nasıl konumlanacağını ve ne tür doğrulama süreçlerine tabi olacaklarını da belirliyordu. |
Bu direktifin geri çekilmesi, kısa vadede Türk ihracatçıları için idari yüklerin artmasını engellemiş olabilir. Ancak orta ve uzun vadede AB’nin sürdürülebilirlik politikalarındaki bu tür belirsizlikler, yatırım kararlarını ve stratejik planlamaları zorlaştırabilir. Ayrıca kendi iç pazarını düzenlemeyi hedefleyen Türkiye için bu gelişme, benzer bir çevresel beyan düzenlemesinin ertelenmesine neden olabilir. Oysa küresel tedarik zincirlerinde daha şeffaf ve hesap verebilir sistemler kurmak, Türkiye gibi üretici ülkeler için bir rekabet avantajı yaratacaktır. |
Bundan Sonrası |
Green Claims Direktifi şimdilik durdurulmuş olsa da, yeşil iddiaların düzenlenmesine duyulan ihtiyaç ortadan kalkmış değil. Özellikle çevre duyarlı tüketicilerin ve yatırımcıların beklentileri, piyasa standartlarını yönlendirmeye devam edecek. Bu nedenle şirketlerin gönüllü doğrulama, şeffaflık ve izlenebilirlik araçlarına yatırım yapmaları, yalnızca regülasyonlara uyum için değil, aynı zamanda güvenilirlik ve itibar açısından da stratejik önem taşıyor. |
Türkiye için bu gelişmeler, pasif bir izleyiciden çok, aktif bir politika geliştirici olmanın önemini bir kez daha gösteriyor. Yeşil geçişin, sadece mevzuat takibiyle değil, kendi iç normlarımızı oluşturmakla mümkün olduğunu unutmamak gerekiyor.
yeşilbüyüme.org |
GÜNCEL
Trump: “Çin ile ticaret anlaşması imzaladık, sorada Hindistan var”
ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile ticaret anlaşması imzaladıklarını, Hindistan ile de “büyük” bir anlaşma yapabileceklerini söyledi.

Yayınlanma:
8 saat önce|
27/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen etkinlikte, ekonomiye dair açıklamalarda bulundu.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’ın ülkelerle ticaret anlaşması yapmak için “fazla mesai” yaptıklarını ifade eden Trump, “herkesin anlaşma yapmak istediğini” dile getirdi.
Trump, birkaç ay önce basının “Gerçekten ilgilenen birileri var mı?” diye sorduğuna işaret ederek, “Daha dün Çin ile imzaladık. Herkesle anlaşma yapmayacağız. Bazılarına sadece bir mektup gönderip ‘Çok teşekkür ederiz, yüzde 25, 35, 45 tarife ödeyeceksiniz.’ diyeceğiz.” ifadesini kullandı.
“Harika” anlaşmalar yaptıklarını belirten Trump, “Belki Hindistan ile çok büyük bir anlaşma yolda. Hindistan’ı açacağız. Çin anlaşmasında ise Çin’i açmaya başlıyoruz. Daha önce asla mümkün olmayan şeyler gerçekleşiyor. Her ülkeyle ilişkimiz çok iyi durumda.” diye konuştu.
Trump, tarifeler sayesinde yapılan yatırımlara ve kurulacak fabrikalara değinerek, çip şirketi Texas Instruments’ın de ABD’de 60 milyar dolar harcayacağını bildirdi.
“Fed’in faiz oranını düşürmesi faydalı olurdu”
Trump, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerine de devam ederek, “Eğer Fed’de faiz oranlarını biraz düşürecek bir kişi olsaydı, bu faydalı olurdu. Bu adamla mücadele etmemiz gerekiyor, işini yapmıyor.” dedi.
2 puan faiz indirilmesinin 600 milyar dolar tasarruf sağlayacağını öne süren Trump, “Sadece bir kalem darbesiyle, bir cümleyle 1 trilyon dolar tasarruf edebilirsiniz. En yüksek faiz oranlarından birine sahip olmamız utanç verici. En düşük biz olmalıydık.” ifadesini kullandı.
GÜNCEL
Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

Yayınlanma:
20 saat önce|
26/06/2025Yazan:
Onur Çelik
Şirketlerin kâr ederek sürdürülebilir şekilde büyümek ve marka değerlerini artırabilmeleri için, kurumsal yönetim ilkelerini benimseyerek kurumsallaşma yolculuğuna çıkmaları artık bir zorunluluk.
Bu süreçte en önemli sermaye ise şüphesiz kaliteli insan kaynağı. İnsan kaynağı deyince şirketin her departmanında görev yapan çalışanlar akla gelse de, bu yazımda şirketin geleceğine yön verecek vizyon ve stratejiler ortaya koyması gereken, icra kuruluna hedef belirleyecek ve bu hedeflerin takibini yapacak Yönetim Kurulu üyeleri özelinde bağımsız üyelere değinmek istiyorum.
Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Nedir?
Malum şirketlerde genelde hissedar üyeler, işin doğası gereğince yönetim kurulu üyeleri olurlar. Hissedarların, şirket yönetim kurulu üyesi olabilmeleri için taşımaları gereken belirlenmiş özel şartlar yok. Ancak şirketin geleceğine yön verecek böylesine önemli bir kurulda yer alacak kişilerin günümüzün zorlu rekabet şartlarında asgari üniversite mezunu olması, en az bir yabancı dil konuşabilmesi, işin gerektirdiği deneyim ve bilgiye sahip olması beklenir.
Peki ama şirketi başarılı bir şekilde yönetmek, kurumsal bir yapıya evirerek daha da büyütmek, gelecek nesillere devredebilmek için sadece hissedar yönetim kurulu üyeleri yeterli mi? Maalesef hayır. Okuyucularımızın akıllarına, şirketlerin zaten profesyonel icra kurulları, genel müdürleri, direktörleri yok mu düşüncesi gelebilir. Tabi ki çoğu şirkette bu kişiler mevcut ama icra organları ile yönetim kurulunun görevlerinin net bir şekilde ayrılması ve icrada yer alan kişilerin aynı zamanda yönetim kurulu üyeliği şapkasını taşımaması gerektiğini artık hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum. İşte bu nedenle şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyesi şart.
Her ne kadar Türk Ticaret Kanun’una göre bağımsız yönetim kurulu üyeliği yasal bir zorunluluk olmasa da Sermaye Piyasası Kanun’una göre halka açık şirketlerde bu bir zorunluluk. Nitekim, SPK tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliğinde de yönetim kurulu içerisindeki bağımsız üye sayısı toplam üye sayısının üçte birinden az ve her durumda bağımsız üye sayısı ikiden az olamayacağı düzenlenmiştir.
Konunun özüne değindiğimize göre, bağımsız yönetim kurulu üyesi nedir bu soruya cevap verecek olur isek, icrada görevli olmayan, üyelik haricinde şirkette başkaca herhangi bir idari görevi veya kendisine bağlı icrai mahiyette faaliyet gösteren bir birim bulunmayan ve şirketin günlük iş akışına ve olağan faaliyetlerine müdahil olmayan kişi olarak tanımlanabilir.
Kimler Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Olabilir?
Kurumsal Yönetim Tebliğine göre özetle aşağıdaki kriterlerin tamamını taşıyan yönetim kurulu üyesi bağımsız üye olarak nitelendirilir:
- Şirket hissedarı olmamalı
- Son beş yıl içerisinde, şirkete önemli ölçüde hizmet ve ürün sağlayan firmaların herhangi birisinde ortak, çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmamalı
- Son beş yıl içerisinde, başta şirketin denetimi (vergi denetimi, kanuni denetim, iç denetim de dahil), derecelendirilmesi ve danışmanlığı olmak üzere, yapılan anlaşmalar çerçevesinde şirketin önemli ölçüde hizmet veya ürün satın aldığı veya sattığı şirketlerde, hizmet veya ürün satın alındığı veya satıldığı dönemlerde, ortak (%5 ve üzeri), önemli görev ve sorumluluklar üstlenecek yönetici pozisyonunda çalışan veya yönetim kurulu üyesi olmaması.
- Bağımsız yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması.
- Bağlı oldukları mevzuata uygun olması şartıyla üniversite öğretim üyeleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında üye olarak seçildikten sonra tam zamanlı çalışmıyor olması.
- Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşik olması.
- Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması.
- Şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması.
- Şirketin yönetim kurulunda son on yıl içerisinde altı yıldan fazla yönetim kurulu üyeliği yapmamış olması.
- Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması
Sonuç
Günümüz dünyasında eğer bir şirketin yönetim kurulu, şirketin yeni ufuklara yelken açmasını sağlayabilecek vizyona sahip, hızlı ve rasyonel kararlar alabilen, icra kuruluna şirketin vizyonu doğrultusunda yön verebilen, strateji belirleyen, tabiri caiz ise şirketin beyni olabilecek insanlardan oluşuyor ise o şirketin bir geleceği olması mümkün. Bu kurulun üyelerinin sadece hissedarlardan oluşması ise maalesef yeterli olmamakta. Mutlaka alanında uzman profesyonel yönetici, mali işler & finans uzmanı, hukukçu, mühendis veya akademisyen olan bağımsız üyelerin şirket yönetim kurulunda yer almaları bu anlamda son derece önemli ve değerli bir kazanım. Bu kişiler, çıkar çatışmasından uzak kalarak, icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyeleri içerisinde görevlerini hiçbir etki altında kalmaksızın yapabilme olanağı ile de tüm paydaşlara ayrıca güven verebilirler.
Son söz olarak, gerek hissedar kökenli gerekse bağımsız olsun, şirketlerimizde kadın yönetim kurulu üyelerimizin sayısının artması da en büyük temennimiz.
Onur ÇELİK-CFO/YMM
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (848)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.144)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (453)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.853)
- GÜNCEL (3.236)
- GÜNDEM (3.200)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.252)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (476)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.059)
- Ali Coşkun (24)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (65)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (569)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (36)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

AB, Anti-Greenwashing Düzenlemesini Askıya Alıyor

Trump: “Çin ile ticaret anlaşması imzaladık, sorada Hindistan var”

Şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği Neden Şart Olmalı?

CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ OKUMALARI-II

Ateşkesle petrol geriledi. Faiz indirim umuduyla Türk piyasaları canlandı

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Firma Finans Bilinci Neden Stratejik Bir Güçtür?

Finansın En Önemli 10 Formülü ve Önemi

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül

SÖZCÜ: Bankalar 12 milyarlık borç sattı
- Kamu işçilerinin zam pazarlığı! Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'dan 'grev' açıklaması 26/06/2025
- SON DAKİKA | Borsa günü düşüşle tamamladı 26/06/2025
- İkinci el araçta 6 ay 6 bin km ve ilan kısıtlaması 2026’ya uzatıldı 26/06/2025
- TEMMUZ ASGARİ ÜCRET ZAMMI: Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Asgari ücret ara zammı ne kadar olacak? 26/06/2025
- Diyarbakır Türkiye’nin enerji arz gücüne katkı sağlıyor 26/06/2025
- İnşaat malzemesi sanayi bileşik endeksi yılın ilk artışını gösterdi 26/06/2025
- SON DAKİKA | Kamu işçilerinin zam pazarlığında ikinci teklif tarihi belli oldu 26/06/2025
- Trump, Çin ile ticaret anlaşması imzaladıklarını bildirdi 26/06/2025
- Resmi Gazete'de bugün (27.06.2025) 26/06/2025
- Bessent, "Bölüm 899" düzenlemesinin vergi tasarısından çıkarılmasını istedi 26/06/2025
- Beyaz Saray: Ticaret anlaşmaları için son tarih kritik değil 26/06/2025
- Çoğu Fed yetkilisi Temmuz'da faiz indirimine karşı 26/06/2025
- İkinci el otomobil satışında 6 ay-6 bin kilometre kısıtlaması uzatıldı 26/06/2025
- "Türkiye'nin maliyet bazlı rekabet gücü 2015 yılı seviyesinin altına indi" 26/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı