Connect with us

ŞİRKETLER

İSO BAŞKANI BAHÇIVAN: GELECEĞE YÖNELİK ÖNGÖRÜDE BULUNAMIYORUZ, FİNANSAL İSTİKRAR RİSKLERİ ARTACAK

Yayınlanma:

|

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, enflasyon, kur ve faiz göstergelerindeki değişimler nedeniyle geleceğe yönelik öngörüde bulunmakta zorlandıklarını belirterek, “Merkez Bankamızın temel amacı olan fiyat istikrarından uzaklaşıldı. Faizlerin düşmesini hepimiz arzu etsek de serbest piyasa koşullarında gerçekleşen fiyatlamalar var. Belirsizliği ortadan kaldırmadığınız, güven ve öngörülebilirliği artıramadığınız sürece düşük faizlerin olumlu etkileri kısa süreli olacak, orta vadede finansal istikrar riskleri artacak” dedi.

İSO Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantısı, “İstikrarlı, Nitelikli ve Sürdürülebilir Bir Ekonomik Büyüme İçin Fiyat İstikrarı ve Güvenin Önemi” ana gündemi ile video konferans yöntemi üzerinden gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, İSO Meclisi üyeleri de katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı, dolar, kur ve faiz ile ilgili gelişmeleri değerlendirdiği konuşmasında şunları söyledi:

GELECEĞE YÖNELİK ÖNGÖRÜ YAPMAK ZOR: Enflasyon-kur-faiz göstergelerindeki değişimler nedeniyle geleceğe yönelik öngörü yapmakta zorlanıyoruz. Talep tedarik zincirlerindeki aksamalar, ham madde fiyatlarındaki artış ve enerji fiyatlarının rekor seviyelere yükselmesi enflasyonu körüklüyor. Küresel enflasyonun 2021 sonunda yüzde 4,8 ile son 14 yılın en yüksek düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini görüyoruz. Bu oran, gelişmiş ülkeler için yüzde 3,5. Gelişmekte olan ekonomiler için ise yüzde 5,8 ile farklılaşıyor. Euro Bölgesi’nde yüzde 2,9 olan 2021 enflasyon tahmini ABD’de ise yüzde 5,1 düzeyinde. Bu enflasyonist ortam karşısında ekonomi politikaları da doğal olarak yeniden şekilleniyor. ABD Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası gibi büyük merkez bankalarının söyleminde değişiklikler dikkat çekiyor. Birkaç ay öncesine kadar enflasyondaki artışın geçici olacağını vurgulayan bu kuruluşlar artık daha temkinli bir yaklaşım içerisinde. Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları ise değişen beklentilere bağlı olarak ya faiz artışına gidiyor ya da faizleri sabit tutuyor. Bu noktada ülkemize baktığımızda enflasyonun yüzde 20’ler bandına yerleştiğini, politika faizinin ise son indirimlerle birlikte yüzde 16 seviyesine çekildiğini görüyoruz. Bu gelişmeler sonrasında diğer ülkelerden farklı olarak her gün döviz kurlarının yeni rekorlar kırdığına tanık oluyor ve küresel enflasyonist baskıyı çarpan etkisiyle çok daha fazla hissediyoruz.

FİNANSAL İSTİKRAR RİSK ALTINA ALINDI: Merkez Bankamızın temel amacı olan fiyat istikrarından uzaklaşıldı. Destekleyici amacı olan finansal istikrar da risk altına alındı. Faizlerin düşmesini hepimiz arzu etsek de serbest piyasa koşullarında gerçekleşen fiyatlamalar var. Belirsizliği ortadan kaldırmadığınız, güven ve öngörülebilirliği artıramadığınız sürece düşük faizlerin olumlu etkileri kısa süreli olacak, orta vadede finansal istikrar riskleri artacak.

DEVALÜASYONLARDAN MEDET UMAN SANAYİCİ-İHRACATÇI OLMAK İSTEMİYORUZ: Sürekli yıpranan TL karşılığında oluşan ihracat artışının uzun vadeli bir başarı getireceğine inanmıyoruz. 2021 Türkiye’sinde eski dönemlerin ‘yap devalüasyonu, artır ihracatı!’ zihniyetiyle yaşayan, finansal istikrardan uzaklaşıp devalüasyonlardan medet uman sanayici ihracatçı olmak istemiyoruz. Bu açıklamaları, sanayimizin bugününden ziyade geleceği adına yapıyoruz. 

SORUNLAR FAİZ İNDİRİMİYLE ÇÖZÜLECEK KADAR KOLAY DEĞİL: Pek çok sorunun bir arada yaşandığı ve belirsizliklerin arttığı bu zor dönemde, bizim normal dönemlerdeki Merkez Bankası anlayışından çok daha farklı, çok daha titiz, çok daha dikkatli bir anlayışla hareket etmemiz gerekiyor. Oysa tam tersine, Merkez Bankamızın temel amacı olan fiyat istikrarından uzaklaşıldığını görüyor ve bu durumun, bankanın destekleyici amacı olan finansal istikrarı da risk altına aldığına tanık oluyoruz. Bugün fiyat istikrarı ve finansal istikrar konusunda yaşadığımız sorunların çözümü keşke sadece Merkez Bankası’nın faizleri indirmesi veya artırmasıyla çözülebilecek kadar basit ve kolay olsaydı. Her ne kadar faizlerin düşmesini hepimiz arzu etsek de diğer tarafta serbest piyasa koşullarında gerçekleşen fiyatlamalar var. Belirsizliği ortadan kaldırmadığınız, güven ve öngörülebilirliği artıramadığınız sürece düşük faizlerin olumlu etkilerinin kısa süreli olacağını, orta vadede finansal istikrar risklerinin artacağını asla unutmamalıyız.

CDS, TÜRKİYE’YE GÜVENİN YARA ALDIĞINI GÖSTERDİ: TL’deki değer kayıplarının hızlandığı son üç yılda Türkiye’nin risk primini ölçen CDS (Credit Default Swap) nadiren 300 puanın altına düşebildi. Son günlerde 450’ler mertebesinde dolaşan CDS, Türkiye’ye olan güvenin ve finansal istikrar beklentisinin ciddi oranda yara aldığını ortaya koyuyor. Zaman zaman dile getirdiğimiz gibi buradan bir kez daha söyleyecek olursam; Türk sanayicisi de Türk reel sektörü de bu CDS primi puanını hak etmiyor. Bizim ne yapıp edip bunu 300’lerin altına indirerek, bir an önce güven ortamındaki bu aşınmayı gidermek ve güçlü, sürdürülebilir büyüme yolunda ilerlememiz gerekiyor. Çünkü yaşanan bu dalgalanmalar, piyasaların güvenini sarsarken en kıymetli markamız olan Türk lirasını emanet ettiğimiz Merkez Bankamızın itibarına da gölge düşürüyor. Oysa dış dünyadaki gelişmelerin ekonomimizi olumsuz etkileme ihtimalinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde Merkez Bankası markamızın ve değerinin her zamankinden daha güçlü olması gerektiğini düşünüyoruz.”

KUR VE ENFLASYONDAKİ YANILMALAR, HEDEFLERİ ALT ÜST EDİYOR: Biz sanayiciler için çok önemli iki gösterge olan enflasyon ve kur tahminlerine baktığımızda öngörülen hedefler ile gerçekleşmeler arasındaki farkın giderek açıldığına tanık oluyoruz. Geriye dönüp baktığımızda, 2018’de açıklanan programda dolar bazlı milli gelir tahminlerinde baz alınan dolar/TL kur varsayımı 2021 yılı için 6,20 TL idi. Bu tahmin 2019’da açıklanan programda 6,41; 2020 yılında açıklanan programda ise 7,68 olarak güncellenmiş. Henüz geçen eylülde açıklanan son programda bu yıl için 8,30; 2022 yılı içinse 9,27 olarak tahmin edilmiş. Bugün duruma baktığımızda kur şimdiden en son yapılan tahmin hedeflerini aşmış durumda. Enflasyona baktığımızda ise 2018 ve 2019’da açıklanan programlarda 2021 için TÜFE yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 6 olarak belirlenmiş. Daha sonra 2020’de açıklanan programda bu hedef yüzde 8’e yükseltilmiş; geçen ay açıklanan son programda ise yüzde 16,2 olarak öngörülmüş. Eylül ayında yüzde 20’ye yaklaşan enflasyonun baz etkileri nedeniyle azalsa bile yıl sonunda yüzde 16,2’ye kadar gerilemesine pek ihtimal vermiyoruz. Ayrıca ÜFE ile TÜFE arasındaki makasın giderek açılması, sanayicilerimizin fiyatlamada yaşadıkları zorlukların kalıcı olabileceği ve enflasyonun daha yukarı seviyede katılaşabileceği endişelerini artırıyor. Acı ama gerçek: Sadece kur ve enflasyon hedeflerindeki bu yanılmalar bile neredeyse tüm makro ekonomik hedefleri alt üst etmeye yetiyor. Bu da planların tutarlılığını zayıflatarak henüz uygulamaya bile geçmeden kamuoyu nezdindeki inandırıcılığını kaybettiriyor.

BÜYÜME PAHASINA ENFLASYON ÜLKEMİZİN YARARINA DEĞİL, ASLA KABUL ETMİYORUZ: İSO olarak fiyat istikrarını ve finansal istikrarı kalıcı olarak tesis etmenin; Türkiye ekonomisi için en değerli kazanım olacağını, Eylül 2018, 2019 ve 2020 dönemlerinde açıklanan ekonomi programlarına yönelik olduğu gibi yıllardır dile getirdik. Sürekli olarak fiyat istikrarı ve finansal istikrara bu kadar vurgu yapmamızın nedeni, başından beri enflasyonist bir büyüme yapısının nitelikli ve sürdürülebilir olamayacağının farkında olmamızdır. Bu nedenle son yirmi yıldır elde etmiş olduğumuz o kıymetli kazanımlardan asla ve asla vazgeçmemeliyiz. Bunun karşılığı büyüme olsa bile. Bunun altını tekrar çizerek söylüyorum: Büyüme pahasına enflasyon görüşünün ülkemizin yararına olmadığını ve asla kabul etmememiz gerektiğini düşünüyorum.

BİZİ YENİDEN DÜNYA LİGİNDEN AYRIŞTIRAN SÜRECE DÖNME ENDİŞESİ TAŞIYORUZ: Zira geçmiş yıllarda paramızı devalüe ederek ihracatı artırmaya çalıştığımız, yüksek enflasyonla yüksek büyüme yakaladığımız, fiyat istikrarını büyümeye feda ettiğimiz dönemleri, o dönemin kuşakları olarak birlikte yaşadık. Şu an o dönemleri, büyüme performanslarıyla değil üç haneli enflasyonlar ve ardı arkası kesilmeyen krizlerle hatırlıyoruz. 1980 ve 90’lardaki yüksek enflasyon ortamının izlerini hala hafızalarımızda taşıyoruz. Hiç unutmayalım! Ülkemizin tek haneli enflasyon patikasına geçmeyi başarması yalnızca son 20 yıllık bir geçmişe dayanıyor. Maalesef ülkemizin enflasyona karşı toplumsal zafiyeti olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. O dönemi yaşayan insanlar olarak bizi yeniden dünya liginden ayrıştıran, dünyanın kaliteli ekonomilerinden ayıran o sürece dönebilecek olmanın endişesini taşıyoruz. Sürekli yıpranan TL karşılığında oluşan ihracat artışının uzun vadeli bir başarı getireceğine de inanmıyoruz. 2021 Türkiye’sinde eski dönemlerin “yap devalüasyonu, artır ihracatı!” zihniyetiyle yaşayan, finansal istikrardan uzaklaşıp devalüasyonlardan medet uman sanayici-ihracatçı olmak istemiyoruz. Bu açıklamalarımızı da sanayimizin bugününden ziyade geleceği adına yapıyoruz.

DOĞRUYA DOĞRU, YANLIŞA YANLIŞ DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ: Tüm kesimler için önemli bir belirsizlik ve endişe kaynağı olan enflasyon bugün ekonomik bir sorun olmanın ötesinde sosyolojik bir soruna da dönüştü. Bir tarafta hayat pahalılığı nedeniyle alım gücü zayıflayan çalışan kesimin haklı, yüksek ücret beklentileri, diğer tarafta artan girdi maliyetleri nedeniyle üreticilerin karşılaştığı kâr marjı baskısı aynı anda yaşanıyor. Bu durum, önümüzdeki dönemin sıcak gündem maddelerinden biri olacaktır. Bu sıcak sürece değinirken, ekonomik rasyonaliteden kopmamanın tüm taraflar için önemli olduğu da dikkatlerden kaçırmamalıyız. Hepimiz uygar, huzurlu, zengin bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Gelişmiş ülkelere baktığımızda bunu nasıl başardıklarını soruyoruz. Bu mucize nasıl yaratıldı? Aslında bu bir mucize değil. Yaşadıkları ‘huzurlu zenginlik’, sadece akıl ile gerçekçi ve uygulanabilir uzun vadeli planlamalar sonucu ortaya çıkmış bir başarının sonucudur. İSO olarak temel amacımız, sanayimizin sorunlarının çözümüne ve rekabet gücünün artmasına akılcı ve gerçekçi bir yaklaşımla katkıda bulunabilmektir. Bu çerçevede, sanayimizin rekabet gücünün önünde engel olarak gördüğümüz tüm alanlarda çözüm üretilmesine öncülük yapmanın yanı sıra doğrudan kendimiz çözüm üretme sürecinin bir parçası olmaya gayret etmekteyiz. Bu gayreti sergilerken; geçmişte nasıl doğruya doğru, yanlışa da yanlış dediysek bugün ve gelecekte de aynı tutumu göstermeye önem vereceğiz.

GÜNCEL

TEKSTİLDE İFLASLAR DEVAM EDİYOR

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bursa merkezli Byr Sw Bilişim Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, küresel ekonomik krizin etkileri nedeniyle iflasını açıkladı. Borç yükü altında ezilen şirket, Nilüfer’deki merkezinden konkordato talep etmiş, ancak Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından reddedilerek iflas kararı verilmişti. Mahkemenin 16 Nisan 2024 tarihli kararı ile resmi olarak iflası tescil edildi ve işlemler aynı gün başladı.

458915-2-t.jpg

Okumaya devam et

ŞİRKETLER

Sabancı Topluluğu, fikri mülkiyet üreten çalışanlarını ödüllendirdi

Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper: “Amacımız, Türkiye’yi dünya ekonomilerinde hak ettiği yere getirebilmek” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, amaçlarının Türkiye adına katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretmek olduğunu belirtti.

⁠26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Günü kapsamında Sabancı Topluluğu tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Scientists&Designers of Sabancı Ödül Töreni gerçekleştirildi.

⁠Fikri mülkiyet alanında farkındalık yaratmak ve yaratıcı düşünceyi teşvik etmek amacıyla, 2022’de başlatılan ödül töreni kapsamında, bu yıl 141 Sabancı Topluluğu çalışanı ödüllendirildi. Ödül törenine Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ve Broadcom Eski Fikri Mülkiyet Genel Müdürü Jeyhan Karaoğuz katıldı.

– ‘Türkiye ile dünyayı birleştirme misyonunda da buradayız’

Alper, 26 Nisan Fikri Mülkiyet Günü’nün önemine değinerek, ‘Önce fikir sahibi olmanın, bilgi sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu ülkece bilmemiz, sonra da fikre ve bilgiye önem vermemiz gerektiğini idrak etmemiz gereken bir gün diye düşünüyorum.’ ifadelerini kullandı.

Yapılan icatlar hakkında topluluklarının geleceğini şekillendirdiklerini belirten Alper, yapılan icatların ve mucit sayısının artıyor oluşunun kendilerini mutlu ettiğini vurguladı.

Alper, yapılan icatlarla beraber Türkiye’ye ve dünyaya örnek olunduğunu söyledi. Bilimin ışığında çalışmalarına devam ettiklerine dikkati çeken Alper, ‘Topluluğumuzun da amacı olan Türkiye ile dünyayı birleştirme misyonunda da buradayız.’ yorumunda bulundu.

Türkiye’den gençlerin yurt dışına gitmesini önlemek amacıyla yaptıkları çalışmaları dile getiren Alper, AR-GE merkezleri ve inovasyon alanındaki gelişmelerin yanı sıra, yerel startup ekosistemi olduğunu ve girişimlerin burada büyümelerini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.

Alper, ‘Türkiye diasporasının Türkiye’ye katkı sağlaması için elimizden geleni yapıyoruz.’ dedi.

Amaçlarının fikirleri yeşertecek ortamların mucitlere sağlanması olduğunun altını çizen Alper, sözlerini şu şekilde tamamladı:

‘Amacımız bu icatlardan Türkiye adına katma değeri yüksek ürünler, hizmetler yaratabilmek, Türkiye’yi dünya ekonomilerinde hak ettiği yere getirebilmek. Bu da ancak bilimle, inovasyonla olur.’

Broadcom Eski Fikri Mülkiyet Genel Müdürü Jeyhan Karaoğuz ise, şu değerlendirmelerde bulundu:

‘Fikri mülkiyet konusunda öncülük yapan Sabancı Topluluğu’nu, yönetici ve çalışanlarını ve ödül alan bütün mühendisleri tebrik ediyorum. Bu güzel günün gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.’

Okumaya devam et

ŞİRKETLER

Gansu Hengyuan Dongli New Energy, Dünya Gelecek Enerji Zirvesine Katıldı ve Endüstriyel Yatırım Planını Açıkladı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Çin’in Gansu Bölgesi ve Jiuquan Yerel Yönetim temsilcileri, 15 Nisan ile 20 Nisan 2024 tarihleri arasında Abu Dabi’de gerçekleşen Dünya Gelecek Enerji Zirvesine katıldı, Dubai ve Suudi Arabistan ziyaretlerinde bulundu. Gansu Hengyuan Dongli New Energy Limited Şirketi bu tarihlerde birkaç uluslararası güneş enerjisi müşterisi ile sözleşme imzalayarak, Çin’in yeni fotovoltaik enerji girişimleri için uluslararası alanda yeni satış kanalları açtı.

Dubai’deki imza törenine Gansu Bölgesi lideri ve Jiuquan belediye başkanı katıldı. İmza töreni sırasında Gansu Hengyuan Dongli New Energy Limited Şirketi Başkanı Xian Xiaoli şunları söyledi: “Birlikte Yeşil ve Refah”, Gansu Hengyuan Dongli New Energy Limited Şirketi’nin gelişim hedefidir ve “Öncelikli Teknoloji, Önce Kalite” ise Hengyuan Dongli’nin iç ve dış pazarları keşfetme konusunda bağlı kaldığı standarttır.

Gansu Hengyuan Dongli New Energy Limited Şirketi, Çin’in stratejik “Karbon Dorukta ve Karbon Nötrlüğü” çağrısına yanıt vermiştir.” Yatırımı Jiuquan şehrinde yapılan 6GW fotovoltaik modül temel projesi, 101.232 m2’lik bir alanı kapsıyor ve yaklaşık 553 milyon USD yatırımla 2,4GW’lik üretim hattı tamamlanarak faaliyete geçirildi. Kalan üretim hatları yapım aşamasında. Şirketin yatırım planları arasında yaklaşık 553 milyon USD yatırım ile yaklaşık 159.840 m2’lik alanı kapsayacak şekilde 5GW yüksek verimli batarya temel projesi de var. Şirket, tamamen kapalı sistem yeni bir Hengyuan enerji ekipmanı üretimi sanayi zinciri oluşturmak ve yeni bir enerji ekipmanı üretimi sanayi tanıtım parkı inşa etmek için sonraki aşamada yaklaşık 106.560 m2’lik bir alanı kapsayacak şekilde, yaklaşık 281.666.800 USD yatırım ile bir inverter fabrikası, bir fotovoltaik braket fabrikası ve bir tel ve kablo fabrikası kurmayı planlıyor.

Hengyuan Fotovoltaik Modülü, yüksek güç çıkışına ve son derece güvenilirliğe odaklanmıştır. Genel sistem maliyetini düşürmeyi ve yatırımcıların gelirlerini artırmayı taahhüt eder. 182 ve 210 gibi ürünlerin çeşitli şartlarını karşılamak için en son yüksek verimli akıllı üretim hattı ekipmanını kullanır. Yeni enerji teknolojilerinin Ar-Ge ve uygulamasını ortaklaşa geliştirmek için yurt içinde ve yurt dışında pek çok tanınmış girişim ile derinden bir iş birliği kurmuştur. Ayrıca Gansu Bölgesinin Jiuquan şehrinde New Energy Technology Research Institute’ü (Yeni Enerji Teknolojisi Araştırma Enstitüsü) kurmuştur. Bu Enstitü, yeni enerji teknolojilerinin Ar-Ge alanına yapılan yatırımlara odaklanan Çinli uzmanlar ve akademisyenlerden oluşan bir ekip tarafından yönetilmektedir. Böylece kurumsal endüstriyel teknolojilerin sürekli olarak geliştirilmesi ve irdelenmesi sağlanacak ve yerel ve hatta batı bölgelerindeki yeni enerji endüstrilerinin hizmetlerle hızlı bir şekilde gelişmesi teşvik edilecektir.

Gansu Hengyuan Dongli New Energy Limited Şirketi’nin fotovoltaik yeni enerji alanındaki, Çin’in batı kesimine dayanan, tüm ülkeye hizmet veren, Orta Asya’ya ve hatta küresel pazarla yüzleşen gelişim vizyonunun sonucu budur.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.