Connect with us

ŞİRKETLER

IVECO 50 Yıllık İnovasyon Öncülüğünü Kutluyor

IVECO, inovasyonlarla dolu güçlü tarihini kutluyor. Taşımacılık sektörünün dönüşümünü güçlendirmek için stratejik ortaklar, üstyapı üreticileri, bayiler ve müşterilerle ortaklık kurarak taşımacılık sektörünü ileriye taşıma taahhüdünü yineliyor. ‘’Değişimin Yolunda İlerlemek.’’
Endüstriyel Taşıtlar Kuruluşu’nun (Industrial Vehicles Cooperation) kısaltması olan IVECO, 1975 yılında beş önde gelen Avrupa ticari araç üreticisinin birleşmesiyle kuruldu: Fiat Veicoli Industriali (Officine Meccaniche ve Lancia Veicoli Speciali dahil), Unic ve Magirus-Deutz.
Marka 50 yıllık köklü geçmişini kutlarken ileriye dönük vizyonunu sergileyen bir yıllık etkinlik ve faaliyetlerle bunu gerçekleştirecek.  ‘’50xBeyond’’ teması ile Torino’da dört günlük bir Iveco Group etkinlikleriyle 50. yaşgünü kutlanacak.
IVECO, 50. yıldönümünü, özel olarak tasarlanmış bir görünüme sahip Sınırlı Üretim Ağır ve Hafif Ticari Araçlarla da taçlandıracak.

Yayınlanma:

|

1975 yılında beş büyük Avrupa ticari araç üreticisinin biraraya gelerek kurduğu IVECO’nun, bugün tam 50 yılı doldu. IVECO, kuruluşundan itibaren geçen 50 yılını taşımacılık sektöründeki mükemmellik ve inovasyon konusundaki zengin mirasını gururla kutluyor. Bu kapsamda bir dizi etkinlik düzenleyen IVECO, bu törenlerle ilerlemeye, köklerine olan güçlü bağına ve gelecek vizyonuna olan sarsılmaz bağlılığını da yansıtıyor. Marka, 50. yıl dönümünde, geçmişi onurlandırıyor, bugününü kutluyor ve geleceğin heyecan verici fırsatlarını kucaklıyor.

Küresel taşımacılık sektörünün ana oyuncularından olan IVECO, Avrupa, Asya, Afrika, Okyanusya ve Latin Amerika’da 7 üretim tesisi ile faaliyetlerini sürdürüyor. Sekiz AR-GE merkezini içeren bir üretim yapılanması, 160’tan fazla ülkede müşterileri destekleyen 3.500 satış ve servis noktasıyla yaygın bir bayii ağıyla küresel varlığını sürdürüyor.

Iveco Group Kamyon İş Birimi Başkanı Luca Sra konuya ilişkin verdiği demeçte: “Geçtiğimiz 50 yıl boyunca IVECO, işbirliği ve inovasyonlarla büyüdü, gelişti. Başarımız, bu yolculuğun bir parçası olan herkesin, çalışanlarımız, bayilerimiz, müşterilerimiz ve ortaklarımızın müşterek çabasının bir kanıtıdır. Hep beraber, geleceğin zorluklarıyla yüzleşmeye hazır bir marka inşa ettik. Ticari mobilite tarihini şekillendirmede katkılarımız oldu. Mirasımız ve inşa ettiğimiz güçlü temellerle daha da güçlendiğimizi hissediyoruz” yorumunu yaptı.

Geçmişi onurlandırmak ve geleceği kucaklamak için yıl boyunca sürecek kutlamalar planlanıyor

IVECO’nun yıl boyu sürecek 50. yıl kutlamaları, 12-15 Haziran tarihleri arasında Officine Grandi Riparazioni-OGR Torino’da Iveco Group tarafından düzenlenecek ve dört gün sürecek tarihi bir etkinlik olan “50xBeyond” ile doruğa çıkacak. Yıl boyu yapılacak kutlamaların en önemlisi olan bu etkinlikte, IVECO’nun İtalyan DNA’sındaki köklü geçmişi, zengin mirası onurlandırılırken, geleceğe yönelik cesur vizyonuna da ışık tutulacak.

IVECO’nun tarihinin merkezinde yer alan, İtalyan kökenlerinin bir sembolü ve Iveco Group’un da merkezi olan Torino, 50. yıl etkinliklerine ev sahipliği yapacak. Kurumları, müşterileri, yatırımcıları, bayileri, ortakları ve markanın tarihini oluşturmaya ve geleceğini şekillendirmeye katkıda bulunan tüm paydaşları bir araya getirecek olan kutlamalar, 50 yıllık mükemmellik ve inovasyona uygun bir övgü olacak. Şirketin başarılarını kutlamak, çalışanlarının katkılarını takdir etmek ve IVECO’nun mirası ile duyduğu gururu yinelemek için bir fırsat sunacak etkinlik aynı zamanda IVECO’nun gelecekteki yolculuğuna da ışık tutacak.

Bu organizasyonlar aracılığı ile, IVECO, mirasını gelecekteki hedefleriyle birleştirmeye yönelik bir yıl sürecek etkinlik programı planlıyor. Müşteriler, tarihi Pegaso markasının doğduğu ve şu anda IVECO İspanya genel merkezinin bulunduğu Torino ve Madrid’deki özel sürüş deneyimlerine davet edilecek. Davette, IVECO’nun en son teknolojiye sahip araçları deneyimlenecek. Eş zamanlı olarak IVECO marka araçlar Torino’nun en ikonik mekanlarında sergilenecek. Bu show ile hem yerel halk hem ziyaretçiler unutulmaz anlara tanıklık edecek. İnteraktif sanat enstalasyonları, IVECO’nun yenilikçi ruhunu yeni ve eşsiz şekillerde sergileyerek büyük etki yaratacak. Kutlamalar, markanın doğum yerinin ötesine geçerek, Arjantin’den Avustralya’ya kadar dünya çapındaki yerel etkinliklerle IVECO topluluğunu; çalışanlarını, bayilerini, müşterilerini ve tüm paydaşlarını kutlamalara dahil edecek.

Özel tasarımlara sahip sınırlı üretim araçlarla 50. yılını tarihe yazacak

IVECO ayrıca bu önemli kilometre taşını, ileriye dönük vizyonuyla harmanlayan özel tasarlanmış hatıra görünümlerine sahip sınırlı üretim hafif ve ağır ticari araçların piyasaya sürülmesiyle de tarihe not düşecek. Sınırlı Üretim IVECO S-Way, Mayıs ayında Misano’daki Moto GP’de resmi olarak tanıtılacak. Üç renkte mevcut olacak, hatıra çıkartması, yıldönümü logosu ve altın ızgara ile özelleştirilmiş iç mekan tasarımları da dahil farklı özelliklere sahip olacak. Sınırlı üretim Daily, panelvan ve şasi olarak sunulacak. Premium versiyonu yıldönümü çıkartmaları, logosu ve özelleştirilmiş iç mekanlara sahip olurken, ana versiyon kapıda yıldönümü çıkartmasına sahip olacak.

Geleceğe hazır bir vizyon: 50 yıl inovasyon, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklı çözümlerin peşinde

IVECO’nun yolculuğu, 1975 yılında beş önde gelen Avrupa ticari araç üreticisinin birleşmesiyle başladı: Fiat Veicoli Industriali (Officine Meccaniche ve Lancia Veicoli Speciali dahil), Fransız Unic ve Alman Magirus-Deutz. Birlikte, 150 yılı aşkın uzman mühendislik ve inovasyonu tek bir isim altında birleştirdiler.

Sanayi Araçları Kuruluşu’nun (Industrial Vehicles Corporation) kısaltması olan IVECO adıyla, satın almalar, ittifaklar ve ortaklıklar yoluyla, en önemli sanayileşmiş ülkelerde ve gelişmekte olan pazarlarda bir üretici ve ticari araç sağlayıcısı olarak varlığını güçlendirmeye devam etti. Ve karayolu taşımacılığının önemli bir oyuncusu haline geldi. Kuruluşundan bu yana, IVECO, müşterilerinin her çeşit ihtiyacını karşılayan ticari araçlar sunmak için güçlü mirasını ve inovasyonu birleştiren mükemmelliğin eş anlamlısı olmak için çalıştı. Bugün IVECO, ASTRA, FPT Industrial, HEULIEZ, IDV, IVECO BUS ve IVECO CAPITAL ile birlikte yedi markayı temsil eden, kapsamlı ticari araçlar, güç aktarma organları, otobüs, özel hizmet araçları ve finansal hizmet yelpazesiyle büyük bir grup, IVECO Grup’un parçasıdır.

Sürdürülebilirlik ve inovasyona olan sarsılmaz bağlılığı sayesinde, IVECO uzun zamandır taşımacılık sektöründe bir öncü olmuş, çevre dostu mobilite çözümlerinin sınırlarını zorlamış ve müşterilerinin performanstan ödün vermeden karbon ayak izlerini azaltmalarını sağlamıştır. Şirket, alternatif enerji çözümleri alanında küresel bir lider olarak benzersiz bir konuma sahiptir ve hafif, orta ve ağır ticari araçların tüm yelpazesinde doğal gaz teknolojisi sağlayan tek üreticidir. Çok enerjili yaklaşımıyla hareket eden IVECO, elektrikli ve hidrojen teknolojileri de dahil olmak üzere alternatif güç aktarma organlarının geliştirilmesine önemli yatırımlar yapmaya devam ediyor ve sürdürülebilir taşımacılığa geçişteki liderliğini güçlendiriyor.

IVECO’nun iş felsefesinin merkezinde, her operasyonun benzersiz olduğunu kabul ederek, müşteriyi her zaman ön planda tutmaya olan bağlılığı yatar. 2,5 tondan 60 tona kadar geniş hafif, orta ve ağır ticari araç yelpazesi, kapsamlı hizmet paketiyle, kapsamlı nakliye çözümleri sunar. Müşterilerinin sürekli gelişen bir pazarda başarılı olmalarına katkı sağlar. IVECO, telematik, dijitalleşme ve bağlantı alanındaki sürekli gelişmelere olan yaklaşımıyla da  müşterilerine avantaj sağlar. Sürücünün araç içindeki yaşam kalitesini artıran akıllı çözümler de sunan IVECO, kişiye özel yaklaşımıyla da öne çıkar. IVECO, filo yöneticilerinden küçük işletmelere kadar, markanın sürekli uzmanlığından yararlanan dünya çapında binlerce müşterinin güvenini kazandırmıştır.

IVECO’nun sürdürülebilirlik taahhüdü, yalnızca ürünleriyle sınırlı değildir. Şirket, üretim süreçlerinden başlayarak araçların ömür sonu yönetimine kadar tüm operasyonlarında eko-tasarım ilkelerini benimsemiştir. IVECO’nun araştırma ve geliştirmeye sürekli yatırımı, taşımacılığın geleceğine yön vermek için sektörler arası ortaklarla çalışarak, sürdürülebilir mobilite alanında en ön saflarda kalmasını sağlar.

Uzun bir mükemmellik geçmişi ve gelecek için çok net vizyonu ile IVECO, sınıfının en iyisi inovasyon, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik özelliklerini benzersiz bir şekilde bir araya getiren ticari araç pazarında öncü marka olarak varlığını sürdürüyor.

Zorlu arazilerden çevre dostu turlara: ikonik işbirlikleri ile performansı kanıtlamak

IVECO, Scuderia Ferrari, Moto GP ve Yeni Zelanda’nın All Blacks gibi küresel spor ikonlarıyla ortaklık kurarak mükemmelliğe olan tutkusunu ve bağlılığını sürekli olarak göstermiştir. Overland Projesi ve Dakar Arazi Rallisi gibi zorlu yarışmalar aracılığıyla, çok zorlu arazi ve hava koşullarının üstesinden gelirken güvenilirliğini ve dayanıklılığını kanıtlamıştır. Avrupa Kamyon Yarışları Şampiyonası‘nın uzun süredir destekçisi olan IVECO, yarış sonunda kazanan takımlara sponsor olmuş ve doğal gazla çalışan S-Way LNG Pace Truck ile karbonsuzlaştırma hedeflerini ilerletmiştir. Geçtiğimiz yıl, IVECO, Metallica ile yaptığı ortaklıkla sürdürülebilir taşımacılığın profilini daha da yükseltti ve grubun Avrupa ayağı M72 Dünya Turu için düşük karbonlu lojistik sağlamak için çoklu enerji platformu filosunu kullanarak, çevre dostu etkinlik taşımacılığı için yeni bir standart belirledi.

İleriye dönük bir yaklaşımla ‘’Değişimin Yolunda İlerlemek’’

Son 50 yılda, IVECO, ürün yelpazesini genişleterek ve değişen pazar taleplerini öngörmek ve karşılamak amacıyla en yeni teknolojileri benimseyerek sürekli olarak ilerleme kaydetmiştir. Bu anlamlı dönüm noktasında, 50. yılını kutlayan IVECO, başarısının temelini oluşturan özveri ve vizyonunu da onurlandırmaktadır. Sahip olduğu zengin miras, sadece geçmişteki başarıları yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda geleceğe dair net bir vizyonla ilerlemek için güçlü bir temel sunmaktadır.

IVECO, dünya genelindeki müşterileri için akıllı ve sürdürülebilir mobilite çözümleri sunma konusundaki kararlılığını sürdürmektedir. Kalite, bütünsel değer zincirinin temelini oluşturarak, her tür ürün ve hizmetin mükemmelliğini ve yeniliğini  güvence altına almaktadır. Bu yaklaşım, müşterileri IVECO’nun misyonunun merkezine yerleştirir ve gelişen pazar taleplerini hem öngören hem de karşılayan yeni nesil çözümlerin geliştirilmesine öncülük etmektedir. İnovasyona olan bu güçlü bağlılık, IVECO’yu bir üst seviyeye taşıyarak mobilitenin geleceğini şekillendirmede lider olma yolunda ilerletmeye devam edecektir.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Türkiye’de Sıfır Atık Hibe Programı: 6.3 Milyon Avroluk Fırsat

Yayınlanma:

|

♻️ Türkiye, çevresel sürdürülebilirliği güçlendirmeye yönelik yeni bir adım atıyor. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve toplam 6.300.000 Avro bütçeye sahip olan Sıfır Atık Hibe Programı, yerel düzeyde atık oluşumunu azaltmayı, kaynak verimliliğini artırmayı ve karbon salımını minimuma indirmeyi amaçlıyor.

🌍 Programın Amacı

Giderek büyüyen çevresel sorunlar karşısında, Sıfır Atık Hibe Programı şu hedeflere odaklanıyor:

  • Karbon salımının azaltılması

  • Atık oluşumunun önlenmesi

  • Sıfır atık yaklaşımının yaygınlaştırılması

Bu hedefler, sadece çevreye duyarlı politikaların hayata geçirilmesiyle sınırlı değil. Aynı zamanda yerel yönetimlerin ve toplumun farklı katmanlarının bu dönüşüme aktif şekilde dahil edilmesi hedefleniyor.

🎯 Öncelikli Alanlar

Programın odaklandığı başlıca öncelikler şu şekilde sıralanıyor:

  • Yerel yönetimlerin altyapı ve kurumsal kapasitesini geliştirmek

  • Sıfır atık uygulamalarının farklı sektörlerle entegre şekilde yaygınlaştırılması

  • Atık yönetim planlarının hazırlanması ve karar destek araçlarının geliştirilmesi

  • Kaynak verimliliği, geri dönüşüm ve yeniden kullanım konularında farkındalık yaratılması

Bu sayede hem çevresel fayda sağlanması hem de döngüsel ekonomiye geçişin hızlandırılması amaçlanıyor.

👥 Kimler Başvurabilir?

Hibe programı, aşağıdaki kurumları hedef kitle olarak belirlemiştir:

  • Belediyeler

  • İl özel idareleri

  • Katı atık yönetim birlikleri

Bu kurumların hazırlayacakları projeler, yerel düzeyde sıfır atık stratejilerinin etkin biçimde uygulanmasına katkı sağlayacaktır.

📅 Başvuru Takvimi

Program kapsamında proje fikirleri için ön tekliflerin son başvuru tarihi:
🗓 15 Eylül 2025

Başvuruların çevresel etki, uygulanabilirlik, sürdürülebilirlik ve ortaklık yapısı gibi kriterler doğrultusunda değerlendirileceği öngörülmektedir.

🔍 Detaylı Bilgi ve Başvuru

Başvuru rehberi ve ayrıntılı bilgiye Avrupa Komisyonu’nun resmi web sitesi üzerinden ulaşmak mümkündür:

➡️ https://ec.europa.euFundingCall for ProposalsZero Waste Grant Programme (ZWGP)

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

♻️ Neden Önemli?

Türkiye’de sıfır atık vizyonu, yalnızca çevre koruma politikası değil; aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın, ekonomik verimliliğin ve sosyal bilinçlenmenin de önemli bir parçası haline gelmiştir. Bu program, kaynakların daha verimli kullanılmasını ve atıkların ekonomik değer zincirine tekrar kazandırılmasını teşvik ederek hem çevresel hem de finansal anlamda katma değer yaratacaktır.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Gayri Resmi İşlemler ve Finansal Tablolara Etkisi: Görünmeyen Riskler

Yayınlanma:

|

Yazan:

Birçok firmada geçmişe kıyasla azalmış olsa da, gayri resmi ticari işlemler hâlâ yaygın şekilde sürmektedir. Özellikle nakit yoğun sektörlerde ve KOBİ ölçeğindeki firmalarda, bu durum daha belirgin şekilde gözlemlenmektedir.

Bu kapsamda yapılan bazı ödemeler banka kanalları yerine doğrudan elden gerçekleştirilmekte; bu da işletmenin resmi mali tablolarını doğrudan olumsuz etkilemektedir.

Gayri resmi ödemelerde kullanılan resmi gelirler, muhasebe sisteminde denge bozulmalarına yol açar. Bu bozulmalar en çok dönen varlık kalemlerinde kendini gösterir:

  • 🧨 Yüksek kasa bakiyeleri

  • 🧨 Ortaklara ait alacak senetleri

  • 🧨 Ortaklardan alacaklar

  • 🧨 İş avanslarında ortaklara ait tutarlar

Bu kalemlerde zamanla meydana gelen olağandışı artışlar, finansal tablo kullanıcıları için önemli risk sinyalleri taşır.

Başlangıçta küçük görünen bu tutarlar, süreç içinde büyüdükçe bilanço üzerinde ciddi baskı yaratır. Bu durum, kredi veren bankaların da dikkatinden kaçmaz.

Bankaların Yaklaşımı

Kredi değerlendirme süreçlerinde bankalar, bu tür şişirilmiş kalemleri tespit eder ve analiz aşamasında bu tutarları mali düzeltmeye tabi tutar. Yani:

Bu bakiyeler, özkaynaklardan düşülerek şirketin gerçek finansal durumu ortaya konur.

Bu düzeltmeler sonucunda:

  • Özkaynaklar ciddi şekilde azalır

  • Borç/özkaynak oranı önemli ölçüde bozulur

  • Finansal kaldıraç artış gösterir

Bazı firmalarda bu tür düzeltmelerin ardından özkaynaklar negatif seviyeye dahi gerileyebilir. Bu da:

  • Yasal olarak kredi kullanımı önünde engel oluşturur

  • Krediye erişimi zorlaştırır, hatta imkânsız hâle getirir

  • Firmanın sektörel itibarı ve ticari ilişkileri üzerinde olumsuz etki yaratır

Kredi Notuna Etkisi

Kredi veren kurumlar tarafından oluşturulan kredi risk puanı (raiting) da bu tabloya göre şekillenir.
Gayri resmi işlemler kaynaklı mali dengesizlikler:

  • Raiting notunun düşmesine

  • Kredi maliyetlerinin artmasına neden olur

Neler Yapılmalı?

Firmaların, özellikle 31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık bilanço tarihlerinde bu tür kalemlerdeki bakiyeleri minimuma indirmesi büyük önem taşır.

Aksi takdirde:

  • Bankalar,

  • Bağımsız denetçiler,

  • Yatırımcılar ve

  • Potansiyel iş ortakları

firmanın güvenilirliğini sorgulamaya başlayabilir.

Kısa Vadeli Kazançlar, Uzun Vadeli Riskler Yaratır

Kısa vadede pratik ve kolay gibi görünen gayri resmi ödemeler, uzun vadede firmaların büyüme kapasitesini, yatırım alabilirliğini ve finansmana erişimini ciddi biçimde sınırlar.

Kurumsallaşmak ve finansal yapısını güçlendirmek isteyen her işletme:

Bu tür uygulamalardan uzak durmalı, mali disiplini ve kurumsal itibarını öncelik haline getirmelidir.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

GÜNCEL

ZİHİN SAĞLIĞI KRİZİ KAPIDA!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İş Dünyası Ne Kadar Hazır? Türkiye’de durum nasıl?

Günümüz iş dünyası, hızla değişen dinamiklerin ve artan belirsizliklerin ortasında, çalışan esenliği konusunda ciddi bir sınav veriyor. Pandemiyle birlikte önemi daha da anlaşılan çalışan zihin sağlığı, ne yazık ki hala birçok kurum için “ekstra” bir kalem olarak görülüyor. Oysa kapımızda bekleyen zihin sağlığı krizi, sadece bireylerin yaşam kalitesini değil, şirketlerin verimliliğini, bağlılığını ve nihayetinde kârlılığını da doğrudan tehdit ediyor. Peki, şirketler bu kritik dönüşüm için ne kadar hazır?

Sessiz Salgın: Durgunluk ve Görünmeyen Maliyetler

Elkin Consultancy Kurucusu Elif Elkin, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Çalışan esenliği denince genellikle fiziksel sağlığa odaklanılır, ancak buzdağının görünmeyen kısmı çok daha büyük ve yıkıcıdır: languishing (durgunluk) ve presenteeism (işte verimsiz bulunma). Klinik olarak depresyonda olmasalar bile, çalışanların önemli bir bölümü durgunluk haliyle boğuşuyor; motivasyonsuz, enerjisiz ve tükenmiş hissediyorlar. Bu durumdaki çalışanlar fiziksel olarak işte olsalar da, zihinsel olarak bağlantısız, yaratıcılıktan uzak ve düşük verimlilikle çalışıyorlar. Bu “sessiz istifa” hali, şirketlere yüksek görünmeyen maliyetler çıkarıyor; çünkü işgücünüzün tam potansiyelini kullanamadığı her an, kaçırılmış bir fırsat ve doğrudan bir kayıptır.”

Stresin Yıkıcı Etkisi ve Türkiye’nin Gerçekleri

Zihin sağlığının belki de en somut ve yaygın göstergesi olan stresin, iş performansına yönelik en büyük tehditlerden biri olduğuna dikkat çeken Elif Elkin, “Gallup’un Küresel Duygu Durumu araştırması, Türkiye’nin bu konuda çarpıcı bir tablo çizdiğini gösteriyor: Ülkemiz, yüzde 64’lük ‘Önceki gün stresli hissettiniz mi? Evet’ oranıyla dünya sıralamasında Afganistan ve Lübnan’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Aynı araştırmada ‘Önceki gün öfkeli hissettiniz mi?’ sorusuna verilen yanıtlarda da ikinci sıradayız.

Araştırmalarda, kadınların her kategoride erkeklere göre daha fazla stres yaşadığı da dikkat çekici. Bu yüksek stres seviyesi, sadece bireysel tükenmişliğe yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda şirketlerin iş-yaşam dengesini destekleme konusundaki yetersizliğini de ortaya koyuyor. Genç profesyonellerin yalnızca yüzde 32’si, deneyimli profesyonellerin ise yüzde 46’sı şirketlerinin iş ve özel hayat dengesine önem verdiğini belirtiyor. Pazartesi sendromunun ötesine geçen bu durum, çalışanların işe enerjik başlama oranlarındaki ciddi düşüşlerle de kendini gösteriyor” dedi.

Bütünsel Esenliğe Geçiş: Neden Artık Bir Lüks Değil?

Elif Elkin, çalışan esenliği programlarının bir ekstra değil, gereklilik olduğuna da değindi: “Global Wellness Institute’un 2024 raporu, küresel esenlik ekonomisinin 2023’te 6.3 trilyon dolara ulaştığını ve 2028’de 9.0 trilyon dolara yükseleceğini öngörüyor. Bu raporun altını çizdiği gibi, esenlik artık tüketiciler için bir lüks veya isteğe bağlı bir harcama değil, sağlıklı bir yaşam sürdürmek, bağışıklığı güçlendirmek, uzun ömürlülüğü artırmak ve zihinsel dayanıklılığı geliştirmek için temel bir gereklilik haline geldi.

İş yerleri için bu, bütünsel bir esenlik yaklaşımını benimsemek anlamına geliyor. Sadece fizyolojik ihtiyaçlara odaklanmak yeterli değil; zihinsel ve duygusal esenlik (stres yönetimi, psikolojik destek), finansal esenlik (finansal okuryazarlık, ücretlendirme adil politikaları) ve sosyal esenlik (güçlü ekip kültürü, iş-yaşam dengesi, adil yönetim) de bu bütünün ayrılmaz parçalarıdır. Çalışanlar, hayatlarındaki stres faktörlerinin (finansal kaygılar, ailevi sorunlar, zihinsel yorgunluk) doğrudan iş performanslarını etkilediğinin farkındalar. Dolayısıyla, esenlik programları bir “ekstra” değil, çalışan verimliliğinin ve bağlılığının temelini oluşturan stratejik bir yatırımdır.”

Liderlerin Rolü: Dönüşümün Anahtarı

Zihin sağlığı krizine karşı iş yerlerini hazır hale getirmenin anahtarının, liderlerin proaktif yaklaşımında yattığının altını da çizen Elkin, “Öncelikle, ihtiyaç analizi yaparak çalışanların gerçek sorunlarını ve beklentilerini anlamak gerekiyor. Her şirketin dinamikleri farklıdır ve tek tip çözümler yerine, şirkete özgü, kapsayıcı programlar tasarlanmalıdır.

En kritik adım ise liderlik taahhüdü ve katılımıdır. Esenlik programları sadece İnsan Kaynakları departmanının sorumluluğu olmaktan çıkarılmalı, üst yönetimden başlayarak tüm liderler bu kültürü benimsemeli ve desteklemelidir. Çalışanlar, yöneticilerinin kendilerinin ve ekip üyelerinin zihinsel sağlığına ne kadar değer verdiğini ve bu konuyu ne kadar ciddiye aldığını görmelidir. Liderlerin kendi kırılganlıklarını paylaşması, destekleyici bir dil kullanması ve empati göstermesi, güven ortamının oluşmasında ve çalışanların yardım isteme cesaretini bulmasında hayati önem taşır.

Ayrıca, programların etkisi ölçümlenmeli ve sürekli iyileştirilmelidir. Katılım oranları, devamsızlık verileri, çalışan memnuniyeti anketleri ve hatta sağlık giderlerindeki değişimler gibi metrikler takip edilmeli, geri bildirimlerle programlar dinamik olarak güncellenmelidir. Ölçülemeyen bir şeyi yönetmek mümkün değildir” dedi.

Sonuç: Esenlik Odaklı Bir Gelecek İnşa Etmek

Elif Elkin son olarak, “Zihin sağlığı krizi kapıda değil, zaten içindeyiz” diyerek sözlerini şöyle noktaladı: “Ancak bu kriz, aynı zamanda şirketler için bir dönüşüm fırsatı sunuyor. Çalışanların zihinsel ve bütünsel esenliğine yatırım yapmak, artık sadece insani bir sorumluluk değil, aynı zamanda verimliliği artıran, yetenekleri çeken, mevcut yetenekleri elde tutan ve sürdürülebilir büyümeyi destekleyen akıllı bir iş stratejisidir.

Liderler, bu “kusursuz fırtına” döneminde eski alışkanlıklarından vazgeçme ve ezberleri unutma cesaretini göstererek, krizden bir dönüşüm yaratabilirler. Çalışanlarını sadece birer kaynak değil, potansiyelleri beslenmesi gereken değerli bireyler olarak gören kurumlar, geleceğin rekabetçi iş dünyasında yalnızca ayakta kalmakla kalmayacak, aynı zamanda gelişecektir. Zihin sağlığının önceliklendirildiği, esenlik odaklı bir şirket kültürü inşa etmek, hem insanlar için daha iyi bir dünya hem de işletmeler için daha parlak bir gelecek anlamına geliyor.”

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.