Connect with us

GÜNDEM

Korkut Boratav : Darbe anayasaları nasıl değiştirilmeli? Şili örneği

Yayınlanma:

|

Başlıktaki soru, tabii ki Türkiye’ye dönüktür. Bugünkü anayasa, 12 Eylül darbesinin eseri olan 1982 Anayasası’nın “2017 türevi”dir. Bu “türev” Nisan 2017 referandumu sürerken YSK’nın “mühürsüz oy pusulalarını geçerli” sayan kararı sayesinde “kesinleşmiştir”. 

Bu anayasa, biri askerî, diğeri “sivil” iki darbenin karışımı bir “hilkat garibesi”dir. 

Kurucu Meclis yöntemi

Sosyalist sol, elbette bugünkü anayasanın değiştirilmesinden yanadır. Ancak, iktidar blokunun revizyon çağrılarına karşı çıkarak… Örnek olarak Dayanışma Meclisi’nin 24 Şubat 2021 tarihli “AKP Anayasa Yapamaz!” başlıklı bildirgesine göz atınız. 

Bu aşamada kritik sorun, bu kurucu belgenin hazırlanma yöntemidir. Millet İttifakı, iki darbenin ürünü olan anayasayı, yeni bir seçimi izleyen parlamenter çoğunlukla değiştirme beklentisi içindedir. 

“Darbelerin anayasası”, artık işlemez hale gelmiştir. Kendi kuralları içinde değiştirilmesi, yaşayan bir ölüyü (‘zombi’yi) canlandırma çabasıdır. Sonuç, olsa olsa, “aslının benzerini yaratmak” olacaktır. 

Bugünlerde Şili, bir başka darbe anayasasını, 1980 tarihli Pinochet Anayasası’nı bir Kurucu Meclis oluşturduktan sonra değiştiriyor. Bize de örnek olabileceğini düşünüyorum. 

Şili’yi 2021 anayasası revizyonuna getiren sürecin ilk  aşamalarını bu köşede aktarmıştım (“Şili Halkı Pinochet Anayasası’nı Reddetti”, 6 Kasım 2020). Hatırlatarak devamını izleyelim. 

Pinochet darbesinin anayasası 

1973 Pinochet darbesi sonunda Şili’de ekonominin yönetimi, Friedman’ın öğrencileri olan Şili’li iktisatçılara, (“Chicago çocukları”na) verildi.  Bunlar, hocalarının, ABD’nin gözetimi altında Şili’yi, neoliberal modeli deneyen, yerleştiren bir laboratuvar olarak kullandılar. Dünyada neoliberalizmi  açıkça benimseyen ilk iktidar Pinochet rejimi oldu. 

Bir başka yenilik, neoliberal modelin yeni bir anayasaya taşınması oldu. Hukukçu Fernando Atria’ya göre bu anayasa, “Pinochet sonrasında dahi serbest-piyasa politikalarını sürekli kılan; model değişimini önleyen bir mimarî içeriyordu.” Bir anlamda, sermayenin tahakkümünü güvenceye alan bir anayasal rejim… 

Bu anayasa, 1980’de ağır baskı koşullarında halkoyuna sunuldu; kabul edildi. Pinochet iktidarı 1989’da son buldu; ama anayasası yürürlükte kaldı. 12 Eylül sonrasında ekonomiyi yöneten Turgut Özal’ın haberdar olmaması düşünülemez. 1980 Şili Anayasası, Türkiye’nin 1982 Anayasası’na katkı yaptı mı? Yanıtı, anayasa hukukçularına bırakalım.   

Halk kalkışmasından anayasa referandumuna 

Pinochet sonrasının ilk yirmi yılında Şili, Hristiyan  Demokrat ve Sosyalist partilerin oluşturduğu  Concertation İttifakı tarafından yönetildi. Bu iki parti, dönüşümlü olarak iktidarı paylaştı. 

Concertation’un sağdan/soldan saldırılar altında bir hayli yıprandığı anlaşılıyor. Aşırı sağ Ulusal Yenilenme Partisi’nden milyarder Sebastian Pinera, ödünsüz neoliberalizmin  temsilcisi olarak 2010-2014’te Şili’yi yönetti. Sol siyasetteki bölünme, onu Mart 2019’da ikinci kez başkanlığa getirdi. 

Şili iktidarı, 2019 sonlarında yaygın bir toplumsal kalkışma ile hesaplaşmak zorunda kaldı. Tetikleyen olay, Ekim 2019’da başkent Santiago’daki metro zammı oldu. Başkent öğrencilerinin başlattığı protestolar, neoliberalizmin farklı sonuçlarına tepkilerle bütünleşti. Tüm ülkeye, emekçi katmanlara yayılan toplumsal bir patlamaya dönüştü. 

Meydanları işgal eden kitleler, giderek ortak bir hedefte birleşti: Yeni bir anayasa… Pinera, sonunda, bu talebi parlamentoya taşımak zorunda kaldı. 2019 kalkışmasının parlamentoyu etkilediği ortaya çıkıyor: Halk sınıflarının talepleri benimsendi; anayasa değişikliği için iki seçenekli bir referandumu kabul edildi. 

Referandum iki soru içeriyordu: (1): 1990 Anayasası değişmeli mi? (2): Halkoylaması olumlu sonuçlanırsa, yeni anayasayı kim hazırlamalı?: (a) Bir sonraki seçimde oluşacak parlamento mu? (b) Ayrı bir seçimle oluşacak bir Kurucu Meclis mi?” 

23 Ekim 2020 referandumu, yüzde 78’lik bir oyla darbe anayasasının iptalini kararlaştırdı. Kurucu Meclis seçeneği de yüzde 79 oy sağladı. Sağ siyaset ve büyük burjuvazi Pinochet Anayasası lehine ve Kurucu Meclis seçeneği aleyhine tutum aldı; ama  Şili halkının ezici çoğunluğu karşısında yenik düştü. 

Kurucu Meclis seçimlerinin yerel seçimlerle birlikte 15-16 Mayıs 2021’de yapılması kararlaştırıldı. 2019-2020 kalkışması, genel seçimlerin de öne alınmasına yol açmıştı. Başkanlık ve parlamento seçimleri 21 Kasım 2021’de yapılacaktır. 

Kurucu Meclis nasıl seçildi?

Kurucu Meclis (KM) seçimleri, oluşumu, 2020’deki yasal düzenleme ile belirlenmiş. Buna göre KM 155 üyeden oluşacak; bunların 138’i, parlamento seçimlerinde uygulanan nispî  sisteme (D’Hondt’a) göre seçilecektir. 17 üye için, “özgün etnik” topluluklardan, temsil edildikleri yörelere göre kota ayrılmıştır. 

KM’nin bileşiminde cinsiyet eşitliği de gözetilmiştir. Ne var ki seçim sonuçlarında kadın adaylar ağır basmış; cinsiyet kotası fiilen erkekler lehine uygulanmıştır.

Adaylar siyasal parti listelerinden veya bağımsız olarak seçime girebilmiştir.  Bağımsız aday olabilmek için her seçim bölgesinde son seçimde kullanılan oy toplamının % 0,2’si (binde ikisi) oranında imza gerekli kırılmıştır. Partilere mensup olmayan toplumsal grupların da (bu kez binde beş oranında imza sağlayarak) KM seçimine ortak liste çıkararak katılmaları da kabul edilmiştir. 

Kurucu Meclis seçimleri  

15-16 Mayıs KM seçimlerine dört “blok”un girdiğini öğreniyoruz (Telesur, 10  Mayıs 2021): Başkan Pinera’nın CV (“Haydi Şili”) Koalisyonu; ana muhalefeti (eski adıyla “Concertation’u) temsil eden Anayasal Birlik İttifakı; ana bileşenleri Komünist Parti ve Geniş Cephe olan Sol Blok ve Bağımsızlar…

Seçimler, iktidar ve ana muhalefetin (CV ve Concertation’un)  yenilgisiyle sonuçlandı. İktidar Koalisyonu KM’ye 37 temsilci gönderdi; böylece anayasal değişikliklerde üçte bir oranındaki temsilciye tanınan veto hakkından yoksun kaldı. Geniş Cephe ve Komünist Parti’nin sürüklediği Sol Blok 28 temsilci ile ikincidir. 

Concertation’dan 25 temsilci seçildi; Sosyalist Parti 15 temsilci ile öndedir.  Hristiyan Demokrat’lar (sadece 2 temsilci ile) ise büyük kayba uğradı.  Seçimin gerçek galibi ise, küçük gruplar ve bireysel adaylar olarak katılan Bağımsızlar oldu: 47 temsilci… Bağımsız KM üyelerinin çoğunluğunun 2019 kalkışmasında öne çıkan partisiz gençlerden, eylemcilerden oluştuğu anlaşılıyor (NACLA, 25 Mayıs 2021). 

Aynı tarihteki yerel seçimlerde de Sol Blok önemli başarılar kazandı. Başkent Santiago’da Belediye Başkanlığı’nı, Komünist Partisi’nden 30 yaşında bir kadın (Iraci Hassler) kazandı. Bir başka büyük belediyede de (Maipu’da)  Geniş Cephe’den Vodanoviz Başkan seçildi. 

Bu yöntemle oluşan Kurucu Meclis’ten 2019 kalkışmasının özlemlerini temsil eden demokrat, ilerici bir anayasanın çıkması beklenmektedir. Yeni anayasa taslağı 12 ayda hazırlanacak; bir referandumla kesinleşecektir. O tarihe kadar 1980 tarihli Pinochet Anayasası yürürlükte kalacaktır. 

Türkiye için de Kurucu Meclis…

Şili deneyimini Türkiye için de örnek olarak savunabiliriz.  Tüm toplumsal örgütlerin, parlamenter, parlamento-dışı, düzen-dışı akımların bireyler, topluluklar halinde temsil edilebileceği bir Kurucu Meclis yöntemi…

Bu yöntemi bugünden gündeme getirmek gerekiyor. Kamuoyu oluşturmak öncelik taşıyor. Nasıl? Yeni anayasa için Kurucu Meclis yöntemini benimseyen bir kampanya başlatarak… 

Bugünkü koşullarda bu kampanyayı sadece sosyalist sol başlatabilir. Tüm sendikaların, meslek örgütlerinin, kadın hareketinin, derneklerin, sanat, bilim, medya, emekli temsilcilerinin, imzalar, bildirimlerle katılacağı bir Kurucu Meclis çağrısı, parlamenter muhalefeti de tavır almaya zorlayacaktır. 

Aksi halde bugünlerde düzen muhalefetince savunulan anayasa tasarımı, Türkiye’yi 2015’in ortamına taşıyabilir; orada kalır…  13 yıllık AKP iktidarının damgasını taşıyan 2015 Türkiyesi, halkımızın bugünkü özlemlerini temsil edemez. 

Okumaya devam et

GÜNCEL

“Mavi ve beyaz yakalı maaşlarının 5 yılda eşitlenmesi bekleniyor”

24 Saatte İş tarafından “İşsizlik artık beyaz yakanın sorunu” raporuna göre, 2021 yılında beyaz yaka işlerdeki ortalama ücret asgari ücretin 3,2 katı iken bu oran 2024 yılında 2,2’ye düştü. Buna karşılık mavi ve gri yaka işlerde 2021 yılında ortalama ücret asgari ücrete denk gelirken 2024 yılında asgari ücretin 1,5 katına denk geliyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

24 Saatte İş tarafından hazırlanan “İşsizlik artık beyaz yakanın sorunu” raporuna göre mavi ve beyaz yakanın maaşları git gide birbirine yaklaşıyor.

24 Saatte İş’e son 6 ayda kayıt olmuş 200 bin üniversite mezunu gencin aradıkları işlere göre gruplandığında yüzde 69’unun beyaz yaka işleri tercih ettiği görülüyor.

Yine 24 Saatte İş’te 2024 yılında açılan beyaz yaka ilanlara gelen ortalama başvuru sayısı 124 iken, mavi yakada bu oran 39’a düşüyor.

Rapora göre, beyaz yaka işlere olan talep artarken beyaz yaka işler gittikçe sayı olarak azalıyorlar. Açılan ilanlar yaka grubuna göre gruplandığında ilanların çoğunluğunun artık yeme içme, perakende ve lojistik gibi hizmet sektöründe yoğunlaştığı ve beyaz yaka işlerin yıllar içinde oranının azaldığı görülüyor.

Beyaz yaka işlerdeki ücret asgari ücrete göre geriledi

Beyaz yaka işlere olan talebin artıp arzın kısıtlı kalması ücret dengelerine de etki ediyor. Beyaz yaka işler enflasyon oranında artarken, mavi yaka işlerin ortalama ücreti enflasyonun üzerinde artıyor. Sonuç olarak beyaz ve mavi yaka ücretlerin zaman içinde yakınsadığı görülüyor. Asgari ücretle karşılaştırıldığında 24 Saatte İş sisteminde açılan ilanlarda 2021 yılında beyaz yaka işlerdeki ortalama ücret asgari ücretin 3,2 katı iken bu oran 2024 yılında 2,2’ye düştü. Buna karşılık mavi ve gri yaka işlerde 2021 yılında ortalama ücret asgari ücrete denk gelirken 2024 yılında asgari ücretin 1,5 katına denk geliyor. Benzer bir eğilimin devam ettiğini varsayarsak 5 yıl içinde ücretlerin eşitleneceğini tahmin ediliyor.

Raporda “TÜİK’in istatistiklerine göre gençler arasında eğitim seviyesi arttıkça, “ne istihdamda ne de eğitimde” olan gençlerin oranı artıyor. Diğer bir deyişle eğitim seviyesi arttıkça istihdamda olma ihtimali düşüyor ve işsiz olma ihtimali artıyor. Araştırmaya göre, lise ve altı seviyede eğitim tamamlamış gençlerin sadece yüzde 17,5’i ne çalışıyor ne de eğitim alıyorken, üniversite mezunu ve üstlerinde bu oran yüzde 29,2’ye çıkıyor. Bu eğilime rağmen her yıl üniversite mezunu sayısının artması dikkat çekiyor” ifadeleri kullanılıyor.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Seçil Erzan’ın “8 milyon 750 bin TL”lik kaşeli, ıslak imzalı belgesi delil sayıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Seçil Erzan davasında, 5 müştekinin şikâyetleri üzerine hazırlanan iki yeni iddianame, İstanbul 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana dava dosyasıyla birleştirildi. Erzan’dan şikâyetçi olanların sayısı 26 olurken hakkında istenen hapis cezası ise 275 yıla yükseldi.

Hürriyet’te yer alan habere göre, hazırlanan iddianamelerden birinde Kaan Sinih, annesi Sevgil Sinih ve babası Tursun Sinih’in kendilerine yüksek getiri vaat eden Erzan’a 2 milyon 250 bin lira ve 150 bin dolar verdikleri, müştekilerin bu paranın 1 milyon 550 bin lirasını geri aldığı ifade edildi. İddianameye Erzan’ın kaşeli ve ıslak imzalı belgesi delil olarak girdi. İddianamede Kaan Sinih’in ifadesi de yer aldı:

“1 Nisan 2022’de fondaki paramdan çekmek için Seçil Erzan’a mesaj attım, ‘250 bin TL para lazım’ dedim. 13 Mayıs’ta, ‘Birazdan hesabına para yatacak’ diye mesaj attı. Nazlı Can’ın hesabından, Denizbank hesabıma 250 bin TL yattı. Annem 31 Mayıs 2022’de şubeye gitmiş, Seçil Erzan’a ‘Bize hiç bilgi vermiyorsun, paramız ne kadar oldu? Bana bir evrak ver’ demiş. Seçil Erzan da anneme nominal bakiye 8 milyon 750 bin TL yazılı şube müdürü kaşeli ıslak imzalı bir yazı vermiştir. Nisan 2023’te medyaya yansıyan haberlerden dolandırıldığımızı anladık.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

İşte Türkiyenin karnesindeki son durum

S&P’nin dün akşamki not artırım kararının ardından, kuruluşun değerlendirmesinde Türkiye yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe altında yer aldı. Fitch değerlendirmesinde de Türkiye’nin kredi notu benzer seviyede yer alırken, Moody’s’e göre kredi notu halen yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altında yer alıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dün akşam S&P, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun “B”den “B+”ya yükseltildiği ve kredi notu görünümünün “pozitif” olarak korunduğu bildirildi.

Türkiye’de yerel seçimlerin ardından dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşeceğinin düşünüldüğü belirtilen açıklamada, gelecek 2 yıl içinde portföy girişlerinin artacağının, cari açıkların daralacağının, enflasyon ve dolarizasyonda düşüşün öngörüldüğü kaydedildi. Açıklamada, politika yapıcıların, cari açığın daraldığı ve dolarizasyonun tersine döndüğü ortamda enflasyonu düşürmeyi ve liraya olan güveni yeniden tesis etmeyi başarması halinde Türkiye’nin kredi notunun yükseltilebileceği ifade edildi.

S&P, Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle aralık ayında takvim dışı değerlendirmeye giderek ülkenin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti. Diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s de ocak ayında Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.

FITCH DE 12 YIL SONRA YÜKSELTMİŞTİ

Geçen ay Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltti, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkardı. Kuruluş, böylece 12 yıl sonra ilk kez Türkiye için not artırım kararı aldı. Fitch kararıyla ilgili açıklamasında sıkı para politikasının beklenenden daha önce güçlü bir şekilde uygulandığını, böylece makroekonomik ve dış kaynaklı kırılganlıkların azaldığını aktardı.

‘YATIRIM YAPILABİLİR’ SEVİYEYE KAÇ ADIM KALDI?

Son artışla birlikte Türkiye, artık not açısından S&P ve Fitch için yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe, Moody’s için 6 kademe altında. Hepsinde görünüm ise Pozitif. Kredi notunun artması ve görünümün de pozitif olması, sonraki aşamada da tekrar not artırımı gelebileceğine işaret ederken bu her ne kadar piyasalar açısından yatırım yapılabilir seviyenin henüz gerisinde olunsa da olumlu değerlendiriliyor.

BIST 100’DEKİ YÜKSELİŞİ DESTEKLEDİ

Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik aldığı olumlu kararlar ve bu kararların devamının gelebileceğine yönelik beklentileri Borsa İstanbul’a da şu ana kadar pozitif yansıdı. BIST 100 endeksi son 1 ayda yüzde 12.57 yükselirken. 2024 genelinde yüzde 34.79’luk artış yaşadı. 2024’teki yükseliş ocak-Nisan dönemindeki yüzde 18.72’lik enflasyonun çok üzerinde gerçekleşerek Borsa İstanbul yatırımcısına önemli bir reel getiri sağladı.

NE ANLAMA GELİYOR?

Kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmeleri çeşitli yatırım fonları tarafından dikkatle takip ediliyor. Bu değerlendirmeler bireysel kredi notlarına benzer bir görev üstleniyor. Bir ülkenin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyede yer alması daha güvenli bir yatırım ortamı sunduğu anlamına geliyor. Bu sebeple dünyada başta emeklilik fonları olmak üzere çeşitli büyük fonlar bir ülkenin tahvil veya hisse piyasasına yatırım yapmadan önce 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşunun 2’sinde yatırım yapılabilir seviyede not almış olmasını bir gereklilik olarak görüyor. Bir ülkenin kredi notu yükseldikçe o ülkeye sermaye akışının hızlanması ihtimali artıyor.

Habertürk

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.