Connect with us

EKONOMİ

Mali Kuruluşlar 2019 yıl sonu verileri açıklandı

Yayınlanma:

|

Mali aracı kuruluşlarda yıllık ortalama çalışan sayısı 311 bin 624 olarak gerçekleşti. Toplam istihdamın %72,0’sini finansal hizmet faaliyetlerinde, %6,5’ini sigorta, reasürans ve emeklilik fonlarında, %21,5’ini ise finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde çalışanlar oluşturdu.

Mali aracı kuruluşlar sektöründe 2019 yılında 18 132 girişim faaliyette bulundu

Finansal hizmet faaliyetlerinde 218 girişim, sigorta, reasürans ve emeklilik fonlarında 63 girişim, finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde ise 17 bin 851 girişim faaliyet gösterdi.

Faktör maliyetiyle katma değer 259 milyar TL, üretim değeri ise 377 milyar 527 milyon TL olarak gerçekleşti

Mali aracı kuruluşlarda toplam katma değerin %87,4’ü finansal hizmet faaliyetlerinde, %9,2’si sigorta, reasürans ve emeklilik fonları faaliyetlerinde, %3,4’ü ise finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde oluştu. Üretim değerinin ise %82,6’sı finansal hizmet faaliyetlerinde, %13,8’i sigorta, reasürans ve emeklilik fonları faaliyetlerinde, %3,6’sı ise finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde oluştu.

Mali aracı kuruluşlarda faktör maliyetiyle katma değer ve üretim değeri, 2019

Bir önceki yıla göre faktör maliyetiyle katma değer %2,2 artarken, üretim değeri %4,3 arttı

Faktör maliyetiyle katma değer bir önceki yıla göre finansal hizmet faaliyetlerinde %0,7 azalırken, sigorta, reasürans ve emeklilik fonları faaliyetlerinde %27,6, finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde ise %27,8 arttı. Üretim değeri ise bir önceki yıla göre finansal hizmet faaliyetlerinde %3,7, sigorta, reasürans ve emeklilik fonları faaliyetlerinde %4,3, finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde ise %18,6 arttı.
 
Faktör maliyetiyle katma değer ve üretim değeri, 2010-2019

Mali aracı kuruluşlarda en yüksek istihdam finansal hizmet faaliyetlerinde gerçekleşti
 

Mali aracı kuruluşlarda yıllık ortalama çalışan sayısı 311 bin 624 olarak gerçekleşti. Toplam istihdamın %72,0’sini finansal hizmet faaliyetlerinde, %6,5’ini sigorta, reasürans ve emeklilik fonlarında, %21,5’ini ise finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde çalışanlar oluşturdu.
 
Mali aracı kuruluşlarda bölümlere göre istihdam, 2018-2019

Personel maliyeti 42 milyar 167 milyon TL olarak gerçekleşti

Mali aracı kuruluşların personel maliyetinin %82,2’ü finansal hizmet faaliyetlerinde, %8,0’i sigorta, reasürans ve emeklilik fonlarında, %9,8’i ise finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde gerçekleşti. Mali aracı kuruluşların personel maliyetinin %84,8’i maaş ve ücretlerden, %15,2’si ise sosyal güvenlik masraflarından oluştu. 
 
Mali aracı kuruluşlarda ücretli kadın çalışan oranı %48,2 oldu
 

Mali aracı kuruluşlarda 2019 yılında ücretli olarak istihdam edilen kadın personel sayısı 143 bin 856 iken erkek personel sayısı 154 bin 667 olarak gerçekleşti. Ücretli kadın çalışan oranı %48,2, ücretli erkek çalışan oranı ise %51,8 oldu.
 
Ücretli çalışan kadın-erkek sayıları, 2010-2019

ali aracı kuruluşlarda sabit sermaye yatırımları toplam satın alış değeri 12 milyar 314 milyon TL oldu
 

Mali aracı kuruluşlarda 2019 yılında sabit sermaye yatırımları toplam satın alış değerinde en yüksek pay  %81,6 ile finansal hizmet faaliyetlerinde gerçekleşti. Sigorta, reasürans ve emeklilik fonlarında bu pay %12,0 iken finansal hizmetler ile sigorta faaliyetleri için yardımcı faaliyetlerde %6,4 oldu.
 
Sabit sermaye yatırımları toplam satın alış değeri, 2010-2019

Kaynak : TÜİK

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MERKEZİ YÖNETİM BORÇ STOKU

Yayınlanma:

|

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı 21.04.2025 tarihinde 2025 Mart ayı sonu itibariyle Merkezi Yönetim’in çeşitli parametrelere göre borç stoku verilerini yayınlamıştır. Yayınlanan veriler baz alınarak Merkezi Yönetim’in borç stokunun son 5 yıldaki seyri araştırılmıştır. Konuyla ilgili hazırladığımız tablolar aşağıda sunulmuştur.

TESPİTLERİMİZ

1- Toplam borç stoku 5 yılda %602 oranında artmıştır. Yıllar itibariyle artış oranı farklılık arz etmesine karşın ortalama yılda %120 oranında artış olmuştur. TCMB Gösterge Niteliğindeki Kurlara göre 2020 Mart ayı sonundaki toplam borç stoku 222,6 milyar USD iken, 2025 Mart sonu itibariyle bu tutar 272 milyar USD’ye yükselmiştir.
2- Yıllar itibariyle toplam stok içindeki TL stok tutarı azalırken son yılda artmıştır. Son dönemdeki TL stok oranı %45,6’dır.
3- İç borç stokunun toplam stok içindeki oranı yıllar itibariyle değişkenlik göstermiştir. Son dönemde bu oran %56’dır.
4- Toplam borç stoku içinde sabit faizli borçlar ağırlıktadır. Ancak süreçte sabit faizli borçlar ile TÜFE’ye endeksli borçların oranı düşerken değişken faizli borçların oranı artmıştır. Son dönemdeki toplam borç stokunun; %67,6’sı sabit faizli, %26,4’ü değişken faizli, %6,1’i TÜFE’ye endeksli borçlardan oluşmuştur.

SONUÇ: Son 5 yıllık dönem içinde Merkezi Yönetim’in toplam borç stoku 49,4 milyar USD artmıştır. Süreç içerisinde değişken faizli borçların oranı yükselmiştir.

Süleyman ÇEMBERTAŞ

Okumaya devam et

EKONOMİ

Destekli Lisanssız GES’lerde Yeni Dönem

Yayınlanma:

|

Yazan:

Lisanssız elektrik üretiminde 10 yılı dolduran santraller için işler değişti.

Artık bu santraller, bağlı oldukları tüketim noktalarının saatlik PTF (Piyasa Takas Fiyatı) ile tek zamanlı perakende satış tarifesi arasında karşılaştırma yapılarak, düşük olan fiyat üzerinden destekleniyor.

Düzenleme ne anlama geliyor:

• Ürettiğiniz enerjiyi tüketemiyorsanız, kWh başına 1,57 TL + KDV ödeyip, karşılığında sadece 25 kuruş destekleme alabileceğiniz saatler var. Bu da size destekten ziyade zarar ettirecektir.

• Santrallerin saatlik üretim kapasitelerinin dinamik olarak yönetilmesi artık kritik hale geldi.

• Bu süreçte manuel müdahale yetersiz kalabilir. Belki de toplayıcılar bu noktada sistemin can simidi olabilir.

Bugünlerde geçmişte kârlı yatırımlar yapmış pek çok santral sahibi, 10. yılın sonuna yaklaşırken ya devrediyor ya da mağduriyet yaşıyor.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Trump-FED gerilimi tırmandı: Dolar ve borsalar sert düşüşte, altın ışıldıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Finansal piyasalarda yeni haftanın yüksek tansiyon ile başladığını görüyoruz. Asya borsaları ve ABD borsalarının vadeli endeksleri düşerken, doların da baskı altında olduğunu not edelim. Doların büyük para birimleri karşısında değerini gösteren sepet kur (DXY) bu sabah 98 seviyelerinin diplerine kadar gerileyerek son üç yılın yeni en düşük seviyesini test etti. ABD Başkan Trump’ın FED Başkanı Powell’a yönelik sert eleştirileri ve FED’in bağımsızlığı tartışmaya açan açıklamalarının yanı sıra, Trump’ın ekibinin Powell’ı görevden almanın yollarını değerlendirdiği yönünde iddia, hatta kamuoyu önündeki eleştirileri piyasa algısını bozarak yatırımcıları rahatsız etti.

Geçen hafta Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) peşpeşe yedinci kez faiz indirimine gitmesi ardından FED’in enflasyon kaygısı ile sergilediği temkinli duruş, Trump’ı çileden çıkardığını anlıyoruz. Ticaret savaşına soyunan ve ABD’nin cari açığını azaltmak adına zayıf dolar ve ihracata odaklanan Trump, izlediği politikaların resesyona neden olmaması adına düşük faiz talebinde ısrarcı oluyor. Trump’ın ABD Dolarını bilinçli olarak değersiz kılmasının çok riskli bir durum arz ettiğini kesinlikle göz ardı etmemek gerekiyor!

Artan siyasi baskının para politikasını etkileme riski, hâlihazırda jeopolitik endişelerle dalgalanan piyasaları daha da belirsizliğe sürüklemeye devam ettiğini görüyoruz. Bu gelişmelerin en belirgin sonucu ise kuşkusuz yatırımcıların ABD varlıklarından kaçışının hızlanması olarak tezahür ettiğini not edelim. ABD’de 10 yıllık gösterge tahvil faizi satışların gölgesinde (fiyatı düşüp getirisi yükselirken) bu sabah %4,35 seviyesine kadar yükseldi. Dolar euro karşısında 1,1515 seviyesine gerileyerek Kasım 2021’de bu yana en düşük seviyeden işlem görürken, İsviçre frangı gibi güvenli limanlar karşısında da son on yılın en düşük seviyesi test edildi. Yatırımcılar, dolar varlıklardan arkasına bakmadan koşarak kaçarken, sığınılacak yegâne liman olan olarak görülen altının ons fiyatı (bu yıl %26 değer kazandı) 3,385 dolar ile yeni bir rekor kırdı! Direnişin parası Bitcoin de dolar zayıflığından faydalanarak 87 bin dolar seviyesinin üzerine yükseldiğini görüyoruz.

Dönelim Türk mali piyasalarına… TCMB geride bıraktığımız hafta sonuçlanan olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, artan risk karşısında getiriyi artırmak suretiyle haftalık repo ihale faizini 350 baz puan faiz artırırken, faiz koridorunun da üst bandını, yani günlük olarak borç verme faiz oranını da 300 baz puan artırmak suretiyle ilave olarak kendisine faiz artırmadan faiz artıracak bir imkân tanımıştı. Bu imkânı daha ilk günden kulladığını görüyoruz. Aşağıdaki grafilten de görüleceği üzere, TL Referans faiz, faiz koridorunun üst bandı olan %49 seviyesine dayanarak Cuma günü %48,99 olurken, ağırlıklı ortalama fonlama faizi de %47,97 seviyesine yükseldi.

TCMB’nin finansal istikrarının temini için geçen hafta attığı adımı önemli ve yerinde olarak görsek de, elbette reel sektörün üzerindeki yükü de artırdığını göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu noktada, sıklıkla ifade ettiğimiz üzere, TCMB’yi tek başına Türkiye ekonomisi olarak görmemek gerektiğini düşünüyoruz. Ekonomide diğer aktörlerin de yükün altında olan TCMB’ye destek vermeleri gerektiğini, Trump sonrası dünyada dinamiklerin hızla değiştiği ve üretimin ön plana çıktığı bir noktada, yeni bir ekonomi programına da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu minvalde, dezenflasyon sürecinde TCMB’nin kuru kontrol etmek istemesini anlamak ile birlikte, tek başına yeterli olmadığını, bunun da maliyetinin reel sektör için ağır bir yük olduğunu görüyoruz. Mesela, TCMB’nin fonlamayı politika faizi yerine faiz koridorunun üst bandına yönetlmesi ardından, faizin yükselmesinin hiç de ‘yaramadığı’ bankacılık sektörü, haftanın son iş gününü (XBANK) yaklaşık %3 düşüşle tamamlarken, 2025 performansını eksi %21, 17 Mart tarihi baz alınırsa, endekste kaybın %32 olduğunu görüyoruz!

Öte yandan, her gün nakış gibi işlediğimiz üzere, 17 Nisan işlemlerinde, TCMB’nin swap hâriç net yabancı para pozisyonu bir önceki gün kaydedilen 2,4 milyar iyileşmeyi geri vererek 3 milyar dolar yeniden bozulmuş. Böylelikle, 19 Mart sonrasında TCMB’nin rezervlerinde yaşanan erime 44,4 milyar dolar olurken, manşet rakam da 14,5 milyar dolar seviyesine geldi. Bu rakamın tepesinin Şubat ortasında 61 milyar dolar olduğunu, son günlerde altın ve parite fiyatlarında yaşanan yükselişi de göz önüne aldığımızda, aslında erimenin daha da fazla olduğunu göz ardı etmiyoruz. USDTRY kuru yeni haftaya 38,20 seviyesinden başlarken, Türk insanının göz bebeği ya da bir numaralı yatırım aracı olan gram altın 4,150 TL seviyesine yükseldi. CDS risk priminin ise 330 baz puan seviyesinden yatay bir seyir izlediğini görüyoruz. Borsanın yurt dışı limon havaya paralel bugün de satıcılı bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz.

Çoğu piyasanın Paskalya tatili nedeniyle hâlâ kapalı konumda olduğu yeni gün başlangıcında, dolar karşısında yedi ayın zirvesine yükselen güçlü YEN, ihracat odaklı Tokyo borsası üzerinde baskı kurdu. Risk iştahının sınırlı kaldığını günde, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde %1’e yaklaşan oranda değer kayıpları görülürken, pasifiğin diğer ucunda Japonya’nın Nikkei endeksi %1,5’e yakın değer kaybetti. Yatırımcılar, Trump’ın ticaret politikalarındaki dalgalanmalar ve FED’e yönelik müdahale sinyalleriyle sarsılırken, gözler bu hafta açıklanacak Alphabet, Intel ve Tesla gibi dev şirketlerin bilançolarına çevrildi. 2025 yılında “Muhteşem Yedili” olarak bilinen teknoloji devlerinin hisseleri genel olarak satıcılı bir seyir izliyor. Alphabet’in hisseleri yılbaşından bu yana yaklaşık %20 değer kaybederken, Tesla’nın hisseleri ise %40 gerilemiş durumda. Tesla’nın uzun zamandır beklenen uygun fiyatlı araç planları, en çok satan elektrikli SUV modeli Model Y’nin sadeleştirilmiş ve ABD’de üretilecek bir versiyonunu içeriyor. Ancak Reuters’a konuşan üç kaynağa göre, bu modelin üretim başlangıcı ertelendi. Bu hafta gözler ayrıca Japonya-ABD maliye bakanları görüşmesinde olacaktır.

TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi vs TL Referans Faiz (TL Ref)

Finansal okuryazarlığa önem veren bültenimizde, öncelikle kavram karmaşasının önüne geçelim: TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi (AOFM) Merkez Bankası’nın piyasaya verdiği paranın (fonlamanın) ortalama maliyetini ve dolayısı ile Merkez Bankası’nın piyasa üzerindeki fiili para politikası duruşunu gösterir. Yani bankaların Merkez Bankasından borç aldığı paranın gerçek ortalama faizidir. Türk Lirası Referans Faiz (TLREF) ise banka dışı kurumların borçlanmalarında (örneğin şirket tahvillerinde) kullanılmak üzere oluşturulan piyasa temelli bir gösterge faiz oranıdır. Borsa İstanbul’daki repo işlemleri baz alınarak hesaplanır. Özetle, AOFM, Merkez Bankası’nın günlük para politikasının etkisini yansıtırken, TLREF ise piyasadaki kredi ve borçlanma işlemleri için bir gösterge faizdir.

1745209745d695d71c2419f11029bb35cf314a622f_1_1200.jpg

TCMB Net Döviz Pozisyonunda Yaşanan Günlük Değişim

174520974590d93f4b394ece1e59ed44ee5725c4b1_2_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.