Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kripto paralarda dolandırılmayın

Yayınlanma:

|

Bitexen Araştırma Uzmanı Agah Selim Sesli, “Eğer bir kişiye varlıklarınızın kontrolünü verirseniz dolandırılma ihtimaliniz yüksek olabilir” dedi.

Kripto paranın kaç kişi tarafından işlem gördüğüne dikkat edilmesi gerektiğini belirten Bitexen Araştırma Uzmanı Agah Selim Sesli, bir hacminin olmasına ve nerelerde işlem gördüğüne bakılması gerektiğini dile getirdi.

Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulunan Agah Selim Sesli, kripto paradaki dolandırıcılık olaylarının klasik dolandırıcılık olaylarına benzediğini kaydetti. Varlıkların kontrolünün başka kişilere verilmesi durumunda dolandırıcılık ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan Sesli, alternatif coin olarak adlandırılan bütün kripto paraların şu an fiyatsal anlamda yükselişte olduklarını da söyledi.

Kripto paranın günümüzde banka kartları ile yapılan ödemelere benzediğini ifade eden Agah Selim Sesli, ”Teknolojisini arka planda kriptografiye dayandıran ve bu kapsamda çok güvenli olan bir teknolojiden bahsediyoruz. Kripto paralarda veriler bir çok alanda saklanarak bize ekstra güvenlik sağlayan bir para türüdür. İsmindeki kripto para aslında dijital varlık da olarak kullanılabilir ancak sektörde en yaygın kullanımı da kripto para olarak karşımıza çıkmaktadır.

“GÜNÜMÜZDE 7 BİNE YAKIN BİLİNEN KRİPTO PARA VAR”

Kripto paranın ilk çıkış amacının yatırım değil transfer aracı olduğunu kaydeden Agah Selim Sesli, “Kripto paraları insanlar birbirlerine göndermeleri amacıyla tasarlanan yapıda, zamanla insanların taleplerinin artmasıyla örneğin bir Bitcoin’de de gördüğümüz gibi insanlar çok sayıda talep gösterdikleri için fiyatında da önemli derecede artış gördük. Bu kapsamda da insanlar zamanla yatırım aracı olarak değerlendirmeye ve çeşitli kitle fonlama yöntemleri ile karşımıza daha fazla çıkarak farklı alanlarda yatırım ve kazanma şekilleri olarak karşımıza çıktı. Günümüzde 7 bine yakın bilinen kripto para var. Bunların da birçoğu yatırım aracı olarak değerlendirilmekte” diye konuştu.

“BİR DİJİTAL VARLIK DEĞERİNİ KAYBEDEBİLİR YA DA DEĞERLENEBİLİR”

Market hacmi olarak geleneksel piyasalara göre kripto paraların çok ufak bir yer kapladığını ifade eden Agah Selim Sesli, “530 milyar Dolar’lık günümüzde bir hacimden bahsediyoruz. Bu geleneksel piyasalarla karşılaştırıldığında çok ufak bir miktar. Ancak bu sebepten dolayı da miktar ufak olduğu için çok fazla hareketler görebiliyoruz yani piyasadaki fiyat artışının ve düşünün çok hızlı yaşandığını görebiliyoruz. Yatırımcı sayısının az ve toplam piyasa hacminin az olması bize böyle bir durum getiriyor. Bu da kazanma kaybetme durumunun tüm piyasalarda olduğu gibi karşımıza çıkıyor. Yani bir kripto para bir dijital varlık değerini kaybedebilir ya da değerlenebilir. Bu tamamen yatırımcıların karşılıklı belirledikleri bir fiyat olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

“NE KADAR KİŞİ TARAFINDAN İŞLEM YAPILDIĞINA DİKKAT ETMESİ GEREKİYOR”

Agah Selim Sesli, kripto para satın alacak yatırımcılara da uyarılarda bulundu. Kripto paraları ya da dijital varlıkları seçerken yatırımcıların öncelikle ne kadar kişi tarafından işlem yapıldığına dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Sesli, “Bunun için birçok üçüncü tarafta değerlendirebilecekleri akredite siteleri mevcut bu sitelerden kripto paranın kaç tane sitede işlem gördüğünü ya da bir platforma güvenmek istiyorlarsa bu platformda ne kadar hacim oluştuğunu, günlük ne kadar işlem gerçekleştiğine dikkat edebilirler. Örneğin Bitexen’de günlük 8 ile 10 milyon Dolar arasında işlem gerçekleşiyor. Bunun gibi verilerle birçok platformda elde edebilir yatırımcılar. Özetle yatırımcılar, piyasa verilerini güzel incelemeli, hiç kimse tarafından kullanılmayan kripto paralar veya dijital varlıklardan uzak durmalı, yaratıcısının ya da arkasındaki projenin sahibinin nasıl yürütüldüğünü bilmediği projelerden uzak durmalılar” şeklinde konuştu.

“EĞER BİR KİŞİYE VARLIKLARINIZI VERİRSENİZ DOLANDIRILMA İHTİMALİNİZ YÜKSEK OLABİLİR”

Kripto paralarda dolandırıcılık olaylarının farklı yöntemlerle ortaya çıktığını belirten Sesli, “Türkiye’de birçok haberini gördük bununla alakalı ancak bu Türkiye’de de gördüğümüz dolandırıcılık olayları bir klasik yatırımcının dolandırılma hikayelerine çok benziyor. Eğer bir kişiye varlıklarınızı verirseniz ve kontrolü verirseniz dolandırılma ihtimaliniz evet yüksek olabilir. Ancak kripto paralarda genel olarak kimseye güvenmeden bir platform üzerinden ya da kendiniz varlıklarımızı tutarak bir işlem gerçekleştiriyorsanız buradaki güven meselesi biraz önce de bahsettiğim gibi o kripto paranın kaç kişi tarafından işlem gördü, nasıl bir hacmi var, nerelerde listeli olduğu gibi durumlara dikkat etmemiz gerekiyor. Varlıklarımızı güvensiz platformda saklarsak, kim olduğunu bilmediğimiz, nasıl bir teknoloji kullandığını herhangi bir lisansı olup olmadığını bilmediğimiz platformda kullanırsak varlıklarımızı kaybedebiliriz. Kimsenin kullanmadığı dijital varlıkları kullanırsak, kripto paraları alıp satmaya çalışırsak fiyatını sıfırlandığını görebiliriz ya da varlıklarımızı kaybedebiliriz” dedi.

“BÜTÜN KRİPTO PARALARDA ŞU AN FİYATSAL ANLAMDA YÜKSELİŞTELER”

Agah Selim Sesli, 2017 yılında Bitcoin’in fiyatının 19 bin 800 Dolar’a kadar yükseldiğini hatırlatarak, “Günümüzde 2020’nin Kasım ayının sonlarına doğru da aynı fiyata yaklaşmış durumda. Geçmişten bugüne değişen birçok şey var ve bunlardan en büyüğü de en belirgin özelliği de kripto para sayısındaki değişiklik. 2017 yılında birçok kripto para getiri oranı olarak yüz binlerden yüzde 50 binlere kadar aralık sundu. Günümüzde de yeniden kripto paralarda bizim alt coin olarak ismini verdiğimiz, alternatif coin olarak adlandırdığımız Bitcoin dışındaki bütün kripto paralarda şu an fiyatsal anlamda yükselişteler. Bu bir trenddir. Piyasalar her zaman bir yükseliş ve düşüş trendine girerler. Son 2 aydır da kripto paralarda genel bir yükseliş ivmesini görüyoruz. Bu ivmenin ne zaman sonlanacağını bilemeyiz. Ancak dediğim gibi alt coinlerde bir yükseliş mevcut”  ifadelerini kullandı.

“5 MİLYON ADET EXEN COİNİ KULLANICILARIMIZA DAĞITARAK DİJİTAL VARLIK DÜNYASINA ADIM ATMALARINI SAĞLADIK”

Exen Coin ile ilgili de bilgiler veren  Sesli, “Exen coin, bitexen.com üzerinde işlem gören ve şu anda gelecekte de birçok platformda uluslararası alanda işlem görmeyi hedefleyen bir kripto para. Bu kripto para bir sadakat projesi olarak karşımıza çıkıyor. 5 milyon adet exen coini kullanıcılarımıza dağıtarak kullanıcılarımızın ilk defa kripto para sahibi olmasını ve platform üzerinden işlem gerçekleştirerek dijital varlık dünyasına adım atmasını sağladık. Bu adımı atmasını sağlayarak da kullanıcılar diğer dijital varlıkları deneyimlemiş oldu. Diğer dijital varlıkların ne olduğunu, nasıl bir sektörde olduklarını anlamış oldular. Exen coini de şu an platformumuzda komisyon iadeleri için kullanıyoruz. Kullanıcılarımız eğer komisyon iadesi almak istiyorlarsa yani dünyadaki hatta Türkiye’deki birçok platformdan daha ucuza işlem yapmak istiyorlarsa belirli miktar ekran exen coin sahibi olarak komisyonlarını alabiliyorlar. Bu da şu anda halihazırda yürüttüğümüz exen coine ait bir kampanya olarak düşünebiliriz ve bu gibi kampanyalarında sayısını artırmayı düşünüyoruz. Basitçe anlatırsak exen coin kullanan veya sahibi olan kullanıcılar, uzun vadede her zaman bir avantaja sahiptir. Belki de çeşitli etkinliklere ve hediyelere sahip olma imkanı bulacaklar” dedi.

“SPORSORLUKLARIMIZI İLERİDE DAHA DA ARTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

Bitexen olarak Türkiye’ye katkı sağlamak adına çeşitli organizasyonlara, şirketlere ve kuruluşlara sponsorluk faaliyetleri yürüttüklerini  belirten Agah Selim Sesli, şunları dile getirdi:

“Örneğin bu ay gerçekleştireceğimiz bir eğitim kampımız var ‘CryptoCampTurkey’ adında. Burada insanların ücretsiz bir şekilde sadece exen sahibi olarak eğitim almasını sağlıyoruz. Onun dışında çeşitli sivil toplum faaliyetlerine sponsor oluyoruz. Son haftada gündeme düşen haberlerde de gördüğümüz gibi Adana Demirspor için formasına göğüs sponsorluğumuz oldu. Bu gibi aktiviteleri de ileride daha da artırmayı düşünüyoruz. Bitexen’in insanlar tarafından daha çok tanınmasını daha çok bilinebilir olmasını ve kripto para dijital varlık sektörüne adım atmasını bu sayede hedefliyoruz. Dediğim gibi bizi daha fazla yerlerde göreceksiniz hatta uluslararası yerlerde de göreceksiniz.”

Kaynak : DHA

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Türkiye ile Çin Arasında Yeni Dönem: ICBC Turkey, Resmi RMB Takas Bankası Oldu

Yayınlanma:

|

Yazan: Erol TAŞDELEN | bankavitrini.com

Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik iş birliği, önemli bir finansal adımla daha da derinleşti. Çin Halk Bankası (People’s Bank of China – PBoC), ICBC Turkey Bank Anonim Şirketi’ni Türkiye’deki resmi Renminbi (RMB – Çin Yuanı) Takas Bankası olarak yetkilendirdiğini resmen duyurdu. Bu karar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Çin Halk Bankası arasında imzalanan İş Birliği Mutabakat Muhtırası kapsamında hayata geçirildi.

Gelişme, Çin’in devlet televizyonu CCTV ile birlikte Hong Kong özerk bölgesinde yayın yapan Phoenix Channel tarafından da geniş şekilde duyuruldu. Bu durum, sadece Türkiye için değil, Çin için de stratejik öneme sahip bir açılım olarak görülüyor.

Kararın Ekonomik ve Stratejik Önemi

Türkiye, dış ticaretinde Çin ile olan parasal işlemlerde artık Çin Yuanı (RMB) kullanımını kolaylaştıracak bir altyapıya kavuşmuş oldu. ICBC Turkey üzerinden yürütülecek takas işlemleri sayesinde; bankacılık sisteminde Çin Yuanı cinsinden hesap açılması, ödeme yapılması ve finansal işlemlerin doğrudan gerçekleştirilmesi mümkün hale gelecek.

Bu durum, hem firmaların döviz kuru riskini azaltacak hem de dolar gibi üçüncü para birimlerine olan bağımlılığı ortadan kaldıracak.

Neler Değişecek?

  • Dış Ticaret Kolaylaşacak: Türkiye ile Çin arasında yapılan ithalat ve ihracatta, doğrudan Yuan kullanımı devreye girecek. Bu da işlemlerde zaman ve maliyet avantajı sağlayacak.

  • Kur Riski Azalacak: İşletmeler, dolar ya da euro üzerinden kur farkı riskine maruz kalmadan RMB üzerinden işlem yapabilecek.

  • Bankacılıkta Yeni Dönem: Türk bankacılık sektörü için Çin finans sistemiyle daha entegre bir yapı oluşacak. RMB cinsinden kredi, mevduat ve yatırım ürünleri sunulabilecek.

  • TCMB’nin Rezerv Çeşitlenmesi: TCMB’nin rezervlerinde Çin Yuanı’nın daha aktif kullanımı söz konusu olabilecek.

Türkiye’nin Çok Kutuplu Ekonomik Politikalarına Uyumlu Adım

Türkiye’nin son yıllarda sürdürdüğü çok yönlü dış ticaret ve para politikası kapsamında, dolar ve euro dışında alternatif rezerv para birimleriyle işlem yapabilme kapasitesi önemli bir hedef olarak öne çıkıyor. Bu gelişme, Çin’in “Kuşak ve Yol” (Belt and Road) projesiyle uyumlu şekilde, Türkiye’yi Asya merkezli finansal sistemlere daha yakın konuma getiriyor.

Tablo: Bu Adımın Türkiye’ye Etkileri

Etki Alanı Olası Sonuçlar
Dış Ticaret Yuan ile ödeme imkânı, daha düşük işlem maliyetleri
Bankacılık RMB bazlı finansal ürünlerin önü açıldı
Kur Riski Üçüncü para birimi riskleri azalıyor
Rezerv Politikası TCMB’nin rezerv çeşitliliği artabilir
Strateji Çin ile ekonomik yakınlaşma güçleniyor

Sadece Bankacılık Adımı Değil, Jeoekonomik Pozisyon

ICBC Turkey’nin resmi takas bankası olarak yetkilendirilmesi, sadece teknik bir bankacılık kararı değil; aynı zamanda jeoekonomik bir tercih olarak da okunmalıdır. Türkiye’nin, Batı finans sisteminin dışında Çin gibi alternatif sistemlerle iş birliğini artırması, küresel ekonomik sistemdeki denge arayışının bir parçasıdır.

Bu gelişme, yalnızca dış ticaretin kolaylaşmasına değil, aynı zamanda Çin ile stratejik iş birliğinin yeni bir seviyeye taşınmasına da olanak sağlayacaktır.

📌 Yayın Notu:
Bu makale bankavitrini.com için hazırlanmıştır. Tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Altın ‘borç çağında’ yeni para: Güven, itibari para sistemini terk ediyor!

Yayınlanma:

|

Yazan:

CHP Kurultayı’nın iptali duruşmasından karar çıkmaması, Türk mali piyasalarında iyimser havanın dün de devam etmesine neden oldu. Her ne kadar henüz riskler tam anlamıyla geçmemiş olsa da, erteleme karar bile olumlu karşılandı. Gerek jeopolitik cephede tansiyonun düşmesi, gerekse 19 Mart’a benzer bir sürecin tekrar edileceği endişesinin vücud bulmaması sonrası TCMB’den 19 Temmuz tarihinde beklenen anlamlı faiz indirimi öncesinde, TL ve TL cinsi yatırım araçlarına ilginin arttığını görüyoruz. Yabancı kurumların da TL tahvilleri ön plana çıkarması ile iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi son iki günde 250 baz puan geriledi. Daha geniş bir açıdan bakmak gerekirse, 19 Mart sonrası %50 seviyesini test eden gösterge tahvil %40’ın altına indi.

Öte yandan, faiz indirimlerinin bankacılık sektörüne yarayacağı beklentisi ile Borsa İstanbul Bankacılık endeksi, evvelki gün göz kamaştırıcı bir şekilde %10’a yakın yükseliş kaydetmesi ardından dün de günü %1’in üzerinde primli kapattı. CDS risk primi de benzer bir şekilde 287 baz puana kadar gerileyerek 20 Mart’tan bu yana en düşük düzeye geldi. İç siyasi risklerin bir süreliğine de olsa rafa kalkması bile mutlu son isteyen piyasaların yüzünü güldürdü. USDTRY kuru günü 39,81 seviyesinde tamamlarken, Çarşı’da döviz satışlarının yoğunlaştığı yönünde piyasa koridorlarından haberler de işittik. TCMB’nin analitik bilançosuna olumlu gelişmelerin bugün açıkalanacak taze verilerle yansımasını bekliyoruz.

Dün de bültenimizde kaleme aldığımız üzere, hisse senetlerinde asıl temel sorun şirketlerin kârsızlık sorunu! Hatırlatmak gerekirse, İSO500 verileri bizlere şirketlerin 2024 yılında elde ettikleri faaliyet kârlarının %97’sinin finansman giderine gittiğini, yani şirketlerin kâr edemediklerini göstermişti. Finansman kaleminin (kredi faizinin) büyük bir rol oynadığı bu resimde, yıl sonuna kadar TCMB’den beklenen (toplam dört olağan toplantıda) 1100 baz puan faiz indiriminin (%46 – %35) şirketlerin yüzünü güldürerek borsaya da alım getirmesini bekliyoruz. Çarpıcı bir örnek vereyim: Bankacılık hisselerinde son üç günde yaşanan %13 yükselişe rağmen, geçen sene bu zaman endeksin daha yukarıda olduğunu not edelim!

Dün İstanbul Ticaret Odası (İTO), Haziran ayı İstanbul bölgesi enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre aylık TÜFE artışı %1,77 olurken, yılın ilk yarısında enflasyon %20,63 ; yıllık bazda ise %44,38 artış gösterdi. Yakından takip ettiğimiz ana harcama gruplarına göre aylık bazda konut (yani kira) %2,7 yıllık olarak ise %77,17 ; eğitim aylık %1,45 yıllık %89,81 ; sağlık ise aylık %0,77 yıllık %44,65 artış kaydetti. Gıdada aylık artış %1,93 oldu. İstanbul’da hayat pahalılığının Türkiye genelinin biraz daha üzerinde olduğunu düşünürsek, yarın açıklanacak resmî enflasyon verisinin aylık %1,6 ile piyasa tahmini paralelinde olacağını düşünüyoruz.

Büyümenin öncü göstergesi olarak kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) imalat sanayi PMI verisi Haziran ayında 46,7 değerini aldı. Bilindiği üzere 50 seviyesi eşik değer olarak kabul edilirken, aşağısı daralma, üstü ise genişleme anlamına geliyor. Bu bağlamda, Haziran ayıyla birlikte PMI endeksi son 15 aydır daralma bölgesinde ve son sekiz ayın da en düşük seviyesine yer alarak ekonomik aktivite hakkında önemli bilgi vermeye devam etti. Verinin alt kalemlerinde, sektörel bazda tanımlı on sektörün tamamında daralma yaşandığını da görüyoruz. Her üç kişiden birinin işsiz olduğu ve ekonomik aktivitenin pek de iyimser sinyaller vermediği bir ortamda, sanayide işlerin iyi gitmediğini söyleyebiliriz.

Dönelim yurt dışında. ABD Senatosu, Başkan Trump’ın vergi indirimleri ve harcamaları içeren kapsamlı yasa tasarısını 51-50 oyla kabul ederek Temsilciler Meclisi’ne gönderdi. Tasarı kamu borcuna 3,3 trilyon dolar daha eklenmesiyle birlikte, Elon Musk’ın da yeniden eleştiri dozunu arttırdığını görüyoruz. Trump’ın sosyal medya hesabından Musk’ın şirketlerine yönelik yardımları kesebileceğini ima ederken, hatta bir gazetecinin “Elon Musk’ı sınır dışı edecek misiniz?” sorusuna “Bakacağız / biraz inceleyeceğiz (‘take a look’)” şeklinde yanıt verdiğini de not edelim. Tesla hisseleri dün günü %5’in üzerinde düşüşle tamamlarken, teknoloji hisselerinin de olumlu bir performans sergileyememesi ile Nasdaq endeksi geceyi %1’e yakın düşüşle tamamladı.

FED Başkanı Powell, Portekiz’in Sintra kentindeki merkez bankacıları zirvesinde yaptığı açıklamada, faiz indirimi için acele etmeyeceklerini ve ticaret tarifelerinin enflasyon üzerindeki etkilerini görmek adına bekle-gör yaklaşımını sürdüreceklerini yineledi. Powell, veriye dayalı karar almanın en temkinli yol olduğunu vurgularken, 30 Temmuz tarihindeki olağan toplantıda faiz indirimi olasılığını da tamamen dışlamadı. Başkan Trump’ın baskılarına karşın, Powell %100 odaklarının enflasyon ve istihdam hedeflerinde olduğunu söyleyerek merkez bankası bağımsızlığına güçlü bir vurgu yaptı.

Powell indirmem diye direnirken ve Trump da FED’e yüklenmeye devam ederken, yatırımcılar, ABD dolarındaki oynaklık ve doların geleneksel güvenli liman rolündeki zayıflamaya karşı ya da daha basit anlatımla kur riskine karşı daha fazla koruma almaya çalışıyor. Trump yönetiminin Nisan ayında açıkladığı kapsamlı gümrük tarifeleri sonrasında ABD dolarının (DXY) yılbaşına göre %10’u aşan değer kaybı ile son 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Özellikle Avrupalı emeklilik fonları dolar pozisyonlarını azaltırken, Euro, YEN gibi alternatif para birimlerine yöneldiklerini görüyoruz. Bu stratejiler, dolar üzerinde ilave baskı yaratırken, doların güvenli liman statüsünün de sorgulanmasına yol açıyor.

Bu kafa karışıklığında, ya da fiat (itibarlı) para sistemine yönelik artan güvensizlik (en somut örnek ABD vergi indirimleri ve harcama tasarısının Senato’dan geçmesi) nedeniyle piyasalarda temkinli bir hava hâkim. Jeopolitik risklerin gündemden düşmesi ile 3,285 dolar seviyesine kadar gerileyen altının piyasalarda yeniden temkinli havanın hâkim olması ile bu sabah 3,340 dolar seviyesine yükseldi. Altın fiyatları yılbaşından bu yana %27 artış gösterdiğini hatırlatalım. Gümüş ise 35 dolar seviyesindeki direnci 13 yıl sonra kırması ardından son dört haftadır 36 dolar seviyelerinde bir sonraki yükseliş öncesi enerji biriktirdiğini görüyoruz.

Hindistan ile 9 Temmuz tarihinde gümrük tarifesi süresi dolmadan önce bir ticaret anlaşmasına varabileceğini söyleyen Trump, ancak Japonya ile anlaşma olasılığının düşük olduğunu söyledi. Şimdiye dek yalnızca İngiltere’nin Trump yönetimiyle sınırlı bir ticaret anlaşması yapabildiğini hatırlattım. ABD borsalarının dün akşam gerilemesi ve ticaret görüşmelerine yönelik haber akışının gölgesinde, yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında kırmızı rengin hâkim olduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Nikkei ve Kore borsası Kospi %1’e yakın geriledi. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise hafif de olsa yeşil rengin dikkat çektiğini görüyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün ABD’de ADP özel sektör istihdam verisi, yarın ise kritik haziran ayı istihdam raporu takip edilecektir. Cuma günü ABD piyasaları kapalı konumda olacağını tekrar hatırlatalım. Açıklanacak özellikle istihdama yönelik veriler, faiz indirimi beklentileri açısından yakından takip edilecektir. Yatırımcılar bu yıl FED’den 64 baz puanlık bir indirim fiyatlamaya devam ediyor.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Borsa İstanbul: Ankara’dan abim gelmiş evde bir ‘bayram’ havası…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Gündemin bir süredir en çok konuşulan başlığı olan CHP Kurultayı’nın iptali davası, merakla beklenirken 8 Eylül tarihine ertelendi. Masadaki riskler tüm netliğiyle yerini korusa da, kısa vadeli siyasi tansiyonun düşmesi ve müzakere için zaman kazanılması piyasalarda iyimserlik yarattı. Öte yandan, uzun süredir beklenen 19 Temmuz TCMB toplantısında faiz indirimi artık neredeyse kesinleşmiş görünüyor. Ancak akıllardaki asıl soru giderek daha yüksek sesle soruluyor: Merkez Bankası 18 gün daha beklemeden, olağanüstü bir toplantı yaparak sürpriz bir adım atar mı?

Hatırlanacağı üzere, 19 Mart sonrasında değişen siyasi atmosferin Türk Lirası ve TL cinsi varlıklar üzerinde yarattığı tahribatı sınırlamak amacıyla TCMB politika faizini %42,50’den %46,00 seviyesine yükseltmiş, ardından bir süre piyasayı %49,00 seviyesindeki gecelik borç verme faizi ile fonlayarak makro ihtiyati sıkılaştırma adımlarını devreye almıştı. Ancak azalan jeopolitik riskler ve iç siyasi tansiyondaki yumuşamayla birlikte, otoritenin hem miktarsal hem de oransal sıkılaştırma sürecini hızla normalleşmeye bırakmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, Haziran toplantısında faizi sabit tutan TCMB’nin Temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirimle politika faizini yeniden %42,50 seviyesine çekmesini ve faiz koridorunu daha simetrik bir yapıya kavuşturmasını öngörüyoruz.

Dün bu beklentiyi fiyatlayan iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, yaklaşık iki puan düşüşle %40,1 seviyesine geriledi. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetleri dünkü gelişmeleri büyük bir coşku ile karşıladı. Özellikle, faiz indirimlerinin yarayacağı lokomotif endeks bankacılık hisseleri alımların eşliğinde göz kamaştırıcı bir şekilde günü neredeyse %10 artışla tamamladı! Bültenlerimizde uzun bir süredir harketin bankacılık hisseleri ile başlayacağına yer vermiştik. Ana endeksin de dün günü %5’in üzerinde artışla tamamladığını ve teknik mânâda önemli bir direnç olan 9,750 seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. Hatırlanacağı üzere, TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı finansal araçların ‘reel’ getiri oranlarına bakarsak, Borsa İstanbul 100 endeksinin %16,71 götürü sağladığını not edelim. Küresel borsa endeksleri arasında Borsa İstanbul’un negatif getiri sunan ender endeksler arasında yer alması, yukarı yönlü potansiyel açısından önemi bir bilgi verdiğini düşünüyoruz! Yabancı indinde beş yıl vadede Türkiye risk primi (CDS) risk primi 292 baz puan seviyesine kadar gerilerken, USDTRY kuru ise karar öncesi 39,91 seviyesine kadar yükselmesi ardından 39,75’e kadar gevşeyip günü 39,80 seviyelerinde tamamladı.

Dün her ne kadar gözler CHP kararında olsa da, makro cephede Mayıs ayı dış ticaret verileri ve istihdam raporu takip edildi. TÜİK verilerine göre, ihracat %2,6 artışla 24,8 milyar dolar, ithalat ise %2,7 artışla 31,5 milyar dolar oldu. Bu sonuçla dış ticaret açığı %2,7 artışla 6,6 milyar dolar oldu. Bir önceki ay gerçekleşen 12,1 milyar dolar açık ardından Mayıs rakamları bir nebze de olsun ılımlı bir tabloya işaret etti. Öte yandan, TÜİK Mayıs ayı istihdam raporunu da yayımladı. Buna göre, manşet işsizlik oranı 0,2 puan azalışla %8,4’e geriledi. Metodolojisi nedeniyle manşet işsizlik yerine bizler daha geniş tanımlı bir gösterge olan atıl işgücü oranını takip ediyoruz. Bu oran %31,0 ile geçen aya göre (%32,1) bir tık da olsun gerilemiş olsa da, tüm zamanların en yüksek düzeylerinde olduğunu not edelim. Daha basit bir anlatımla, zamana bağlı eksik istihdam, iş bulma umudunu kaybetmiş olanlar, çeşitli nedenlerle iş aramayanlar gibi TÜİK’e göre işsiz sayılmayan ama işgücünde de olmayan nüfusun üçte biri gibi devasa bir kitlenin olduğunu görüyoruz!

Öte yandan, dün Türk-İş’in Haziran ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporunu yayımlandı. Buna göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 26,115 TL oldu. Türkiye’de asgari ücretin 22,105 TL olduğunu not edelim. Ankara’da mutfak enflasyonu (gıda fiyatları) bir önceki aya göre %4,1 artış kaydetti. Yıllık gıda enflasyonunu %37,6 oldu. Yoksulluk sınırı ise 85,066 TL oldu. Türk-İş verilerinin işaret ettiği gıda fiyatlarına önemli bir referans olarak kabul ederek eskiden enflasyon hakkında tahmin yürütmeye çalışırdık. Lâkin bu korelasyonun iyice azaldığının not edelim keza TÜİK geçen ay gıda enflasyonu eksi %0,7 olarak hesaplarken, Türk-İş’in bir ay önceki veri setinde gıda %4,4 artış kaydetmişti. Gözler bu noktadan sonra bugün İTO verileride, perşembe günü ise resmî TÜİK verilerinde olacaktır. Anketlere göre TÜFE’nin Haziran ayında aylık %1,6 artış kaydetmesi ve yıllık gerçekleşmenin de %35 seviyesinde kalması bekleniyor.

Yurt dışı cephede ise, 2025 yılının ilk yarısında doların son 50 yılı aşkın sürenin en sert düşüşünü yaşadığının altını çizmemiz gerekiyor. Ani politika değişiklikleri, merkez bankasının (FED) bağımsızlığını sorgulanması ve yavaşlayan ekonomik aktiviteye dair işaretler, rezerv para birimine olan güveni sarsmaya devam ederken, Dolar Endeksi (DXY) yılın ilk yarısında %10,8 gerileyerek başlıca gelişmiş ülke para birimleri karşısında belirgin şekilde değer kaybetti. Dolar, İsviçre frangı karşısında %14,4, Euro karşısında %13,8 ve İngiliz sterlini karşısında ise %9,7 değer yitirdi.

Trump faiz indirimi konusunda FED üzerindeki baskısını artırarak, Powell’a dünya genelindeki faiz oranlarını içeren el yazılı bir not gönderdiğini okuyoruz. Notta, ABD politika faizinin Japonya’nın %0,5’i ile Danimarka’nın %1,75’i arasında olması gerektiği belirtilirken, Trump sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Faizi çok daha fazla düşürmelisiniz. Yüz milyarlarca dolar kaybediliyor” diyerek politika faizinin %1’e çekilmesi gerektiğini savundu. Trump’ın Powell üzerindeki baskısının arttığı bu dönemde, Hazine Bakanı Bessent, Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona ereceğini hatırlatarak, yerine geçecek ismin belirlenmesi için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Bu gelişmelerin doların elini daha da zayıflattığını not etmemiz gerekiyor. ABD ticaret savaşına soyunduğu bir zamanda, bacalar tütsün, çarklar dönsün, ABD vatandaşları daha çok iş bulsun diye uğraşırken, hâliyle her iş adamı gibi düşük faiz oranı talep ediyor. Lâkin, amiral geminin kaptanını ağır sözlerle eleştirmesi ve “yine çok geç kalacaksın” minvalinde açıklamalar ile işler kötüye giderse, hedef tahtasına Powell’ı yerleştirecek bir politika da benimsediğini görüyoruz.

ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona erecek geçici gümrük tarifesi süresi yaklaşırken, Japonya ile yürütülen ticaret görüşmelerine yönelik memnuniyetsizliğini dile getirdi. Japonya’nın Amerikan pirinci ithalatına direnç göstermesini eleştiren Trump sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iyi niyetle müzakere etmeyen ülkelere yönelik yeni tarife oranlarının belirleneceği ve Trump’ın bu konuda ekibiyle görüşeceği belirtildi. Hazine Bakanı Bessent ise, iyi niyetli görüşmeler yürüten ülkelere süre uzatımı düşünülse de bu kararın yalnızca Trump’a ait olduğunu vurguladı. Bessent, anlaşmalarda son günlere doğru yoğunluk yaşanmasını beklediklerini belirterek, ticaret ortakları üzerindeki baskının sürdürüleceğini söyledi.

ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlaması ardından bu sabah vadeli işlemlerde hafif de olsa kırmızı rengin göze çarptığını görüyoruz. Öte yandan,  Trump’ın tarife artışı uyarısı ve Hazine Bakanı Bessent’in 9 Temmuz’a kadar ciddi artışların duyurulabileceğini söylemesi, yatırımcı güvenini zayıflatarak Pasifik’in diğer tarafına da olumsuz yansımış. Asya piyasalarının gösterge endeksi Japonya borsası Nikkei, son beş işlem gününde yaşanan güçlü yükselişin ardından bu sabah %1 geriledi. Haziran ayında Nikkei %6,6 yükselerek Şubat 2024’ten bu yana en iyi aylık performansını sergilemişti.

Ticaret görüşmelerine yönelik açıklamalar ardından altının ons fiyatı bu sabah yeniden 3,320 dolar seviyesine yükselirken, gümüş ise 36 dolar etrafında hareketini devam ettirdi. Bitcoin ise son bir haftadır 108bin dolar seviyesinin kıyısında bir sonraki hareketi için enerji biriktirmeye devam ettiğini görüyoruz. Yukarı yönlü harekete daha çok prim veriyoruz. İlk nazarda 108,500 akabinde ise 113bin dolar seviyesinin aşılması ile asıl beklediğimiz hareketin de başlayacağını düşünüyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün FED Başkanı Powell’ın konuşması, ISM imalat verisi ve JOLTS açık iş sayısı takip edilecek. Yarın ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe ise kritik haziran istihdam raporu takip edilecek. Cuma günü ABD piyasaları kapalı konumda olacak. Açıklanacak özellikle istihdama yönelik veriler, faiz indirimi beklentileri açısından yakından takip edilecektir. Bu haftanın Türkiye cephesinde ise en kritik makro verisi kuşkusuz perşembe günü açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları olacağını bir kez daha hatırlatalım.

Borsa İstanbul

1751343743b3244c82deacc1f4cd92de60cce09ea6_1_1200.jpg
Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.