ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
MERHABA !
Tecrübeli Hazineci Erden Armağan ER, merak edilen Döviz, Hisse Senedi, DİBS, Eurobond gibi karışık konuları herkesin anlayacağı dil ile yazdı. ER’in yazılarının kıymeti de buradan kaynaklanıyor zaten. Ana Stratejik öngörülerinin sürekli doğru çıkan, Erden Armağan ER takipçileri ile yeniden buluşuyor.

Yayınlanma:
3 sene önce|
Yazan:
Erden Armağan Er
Sevgili BankaVitrini.com okurları,
Öncelikle yeni platformumuzun sektöre, çalışanlarına ve ülkemize hayırlı uğurlu olması temennisi ile başlamak istiyorum. Platformunu bana da açma nezaketini gösteren ve yeniden yazma fırsatı veren editörümüz sevgili dostum Erol TAŞDELEN’e de çok teşekkür ederim.
Editörümüzün, İsmimi köşe yazarları arasında duyurduğundan bu yana düşünüyorum “ne yazsam nereden başlasam acaba?” diye. Aslında kararsızlığım konu bulmak sıkıntısından ziyade, özellikle ülkemizde cereyan eden ekonomik ve siyasi olgu ve olayların hangi birinden söz edeceğimi bilememe şaşkınlığı. Zira, her gün öylesine büyük gündemler oluşturacak konular ortaya çıkıyor ki, hepsini yazmaya kalksak ne bu köşe yeter, ne de okurun okumaya sabrı yeter. Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere, kararsızlığımı asıl uzmanlık alanım olan Para ve Sermaye Piyasalarının temelini oluşturan TCMB Haftalık Para, Mevduat ve Döviz İstatistiklerini yorumlayarak başlamanın uygun olacağını düşündüm. Perşembe günleri TCMB tarafından düzenli olarak açıklanan bu tablodaki veriler sanırım “Hamlığımı Atabilmek” adına isabetli olacaktır.
Öncelikle bu tablo bize neyi anlatmaktadır, kısaca buna bir değinelim. Piyasalarımızda finansal yatırımlarda bulunan yerli yabancı kurumsal ya da bireysel yatırımcıların tercihlerini hangi finansal enstrümanlarda değerlendirdiklerini gösteren haftalık bir tablodur. Var olan tasarrufların ne kadarının Dövizde, Hisse Senetlerinde ya da Devlet İç Borçlanma Denetleri ( DİBS ) ile Eurobond cinsi dış borçlanma senetlerinde bulunduğunu göstermektedir. En nihayetinde de bu tercihlerin sonunda TCMB’deki Net Döviz Rezervlerindeki değişim izlenebilmektedir.
TCMB HAFTALIK MEVDUAT MENKUL KIYMET VE DÖVİZ İSTATİSTİKLERİ

27.11 – 04.12.2020 Haftasında Neler Olmuş?
Yurtiçi Yerleşiklerin Döviz Mevduatı: Haftalık bazda bakıldığında bireysel ve kurumsal yurt içi yerleşikler toplamda 3 milyar 237 milyon USD döviz alımı gerçekleştirmişler. Artış tutarının 2 milyar 247 milyon USD’lik kısmı “Gerçek Kişilerin” talebinden, 995 milyon USD’lik kısmının da “Tüzel Kişilerin” talebinden kaynaklandığı gözlenmektedir. Tabloyu neden öncelikle döviz mevduatlarındaki haftalık değişimden açıklamaya başladığımın sebebi gayet açıktır. Ekim Ayında TCMB’nın PPK Toplantısından “faiz arttırmama” kararının çıkması ile başlayan yükseliş ivmesinin, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevden affı, TCMB Başkanı’nın görevden alınmasının ardından ortaya çıkan iyimserlik döneminin yarattığı döviz fiyatlarındaki düşüş önemli miktarda kayıp ve kazançlara neden olmuştur ve ekonomideki öncelikli fiyat “döviz fiyatıdır” da ondan. Akabinde Cumhurbaşkanı’nın Ekonomi ve Adalet alanında vadettiği reformların neler olacağı izlenirken, piyasaların “hükümet” e olan güvensizliğinin ( TL’nin yılbaşından bu yana USD karşısında %44’lere varan değer kaybının gerçek sebebi budur ). Güvene dönüşüp dönüşmeyeceği ve açılan kredinin (!) vadesinin ne olacağı bu haftaki döviz mevduatı rakamlarından açıkça anlaşılmaktadır. Vatandaşlarımız ve işletmelerimiz yılbaşından bu yana, toplamda 37,5 Milyar USD’lik Tasarruflarını “dövizde” tutmayı tercih etmiştir.
Yabancı Yatırımcı Hisse Senedi Payı: Kanımca, tablonun ikinci en önemli başlığı da yabancı yatırımcıların borsamızda sahip oldukları “hisse senedi” stoklarının oranı ve miktarıdır. Son birkaç haftadan bu yana hükümet kanadından yapılan “yabancıların” Türkiye’ye olan ilgilerinin artıp artmadığına ilişkin söylemlerinin doğruluğu bu kalemdeki değişimden izlenebilmektedir. Yılbaşından bu yana yabancı yatırımcılar nette 4,6 Milyar USD’lik Hisse Senedi satmışlar. 13 Kasım Haftasından bu yana giren miktar ise toplamda 1,5 Milyar USD ve Stok Oranı %50,1 yani aslında Kasım ayını hariç tuttuğumuzda 6,1 Milyar USD tutarında satış yapmışlar son dönemde de 1,5 Milyar USD’lik kısmını geri almışlar diyebiliriz. %50 seviyesinin altını 2001 Yılından bu yana görülen en düşük seviyelerden biri olarak kabul edebiliriz. Peki ya yabancılar ülkemizden çıkarken borsadaki yükselişi neye bağlayacağız diye sormak aklınıza gelebilir. Cevabım yeni piyasaya giren 600 bin civarındaki yeni yatırımcıdır. Ortalama yaş aralığı 20-35 arasındaki bu yatırımcılar, faizlerin talimatla düşürüldüğü ve Pandemi nedeniyle yükselen para arzı döneminde, alternatif ve hızlı kazanç peşinde olan gençlerden oluşmaktadır. Şeffaflığın ve denetim eksikliğinin başta kamu kurumları olmak üzere, borsa şirketlerinde de var olduğu, birçok hisse senedinde oluşan piyasa dışı fiyatlamaların (manipülasyon) arkasının takip edilmediğinin bilindiği bir ortamda bu yükselişlere pek de şaşırmamak gerekir. Faizlerin yükselme eğilimine girdiği, Takipteki Alacak Sorununun sürekli ertelendiği bir ekonomide, borsa endeksinin %50’ye yakın kısmının “banka hisselerinden” oluşmasının borsanın yükselmesinde ne gibi bir mahsuru olabilir öyle değil mi?
Yabancı Yatırımcı DİBS Payı: Yabancıların Türkiye yatırımları ve özellikle de TL’ye olan ilgilerini izleyebildiğimiz önemli başlıklardan birisi de DİBS yatırımlarıdır. Haliyle TL’deki önemli değer kaybının etkileri bu kalemde de belirgin bir biçimde gözlemlenmektedir. 04/12/2020 tarihi itibariyle DİBS Stok miktarı, T. C. Hazinesi’nin ihraç ettiği TL cinsi İç Borçlanma Senetlerinin sadece %3,5’i seviyesindedir. Bu oran geçtiğimiz yılın sonunda %9,5’la son 20 yılın en düşük değerine ulaşmış durumun dahi gerisindedir. 13-20 Kasım 2020 haftasındaki 1,8 milyar USD’lik tutarı saymazsak (Geçmişte görülen %20’lik paylar dikkate alındığında) 14-15 Milyar USD’lik bir yabancı çıkışının da bu kalemden olduğunu gözlenmektedir.
Yabancı Yatırımcı Kamu EUROBOND Payı: Yabancı yatırımcıların TL enstrümanlardaki dramatik çıkışlarının yanında açıkçası sisteme, olan inancımızı bir nebze olsun arttıran kalem Eurobondlar gibi durmaktadır. Şimdilik, yabancıların sahip oldukları Türk Varlıkları içerisinde en önemli pay bu kalemde yatmaktadır. Eurobondlarımıza hala %50’nin üzerinde bir payla sahip olmaya devam etmeleri , T.C Hazinesi’nin borçlarını döndürebileceğine ilişkin inançlarının var olduğuna işarettir. Eğer bir Ödemeler Krizine girmezsek başka bir tabirle Moratoryuma gitmezsek ( Cumhuriyet tarihi boyunca 1958 yılı hariç yaşanmamıştır) yabancıların Kamu Eurobondlarına ilgisinin daha da azalmasını beklememekteyiz.
“Güven” sorunu hala askıda!
TCMB Haftalık Para Mevduat İstatistikleri Tablosunun bize vermiş olduğu verilerin ne anlam taşıdıklarına ilişkin detayları açıklamaya çalıştığımız bu yazının mesajı şudur: Yurttaşların ve yerli şirketlerin TL’ye güvenleri hala çok zayıf seyretmekte ve geleceğe yönelik Enflasyon, Faiz ve dolayısıyla Döviz fiyatlarındaki kötüleşmenin süreceğine ilişkin beklentileri kötüleşmektedir.
Aynı şekilde yabancı yatırımcılar da TL’ye ve dolayısıyla hükümet politikalarına inançlarını yitirmiş görünmektedirler. Türkiye’nin potansiyeline olan inançları ise döviz cinsi borçlanma senetlerinin sunduğu cazibe nedeniyle ( dünyada %6,5-%7,5 ABD Doları faizi başka yerde yok ) sürmektedir. Ancak 2021 ve sonrasında yaşanabilecek bir bankacılık sistemi batık kredi sorununun ( olasılık giderek artmakta) bu güvenin sürdürülebilmesine katkısı ne olur? Onu da hep birlikte göreceğiz.
Saygılarımla
Erden Armağan ER [email protected]
İlginizi Çekebilir
-
GIDADA FAHİŞ FİYAT MI YOKSA TARIM POLİTİKALARININ İFLASI MI?
-
TÜRKİYE’DE HAYAT NEDEN PAHALI ve HAYATLAR NEDEN BU KADAR UCUZ?
-
TÜRK LİRASININ GELECEĞİ VE TCMB PARA POLİTİKASI
-
EKONOMİYE DAİR TAHMİNDE BULUNMAK OLANAKSIZ HALE GELDİ!
-
KRİPTO PARALARA OPERASYON MU ÇEKİLİYOR? ALTIN MI, GÜMÜŞ MÜ?
-
PARA NEREYE GİDİYOR? YABANCI TL VARLIKLARI SATMAYA DEVAM EDİYOR MU?
-
No Way Out from TURKEY, No EXIT ( Burası Türkiye, buradan çıkış yok! )
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
TCMB net döviz pozisyonu son 1 ayda 10 milyar dolar iyileşme kaydetti

Yayınlanma:
16 saat önce|
06/12/2023Yazan:
BankaVitrini
Küresel mali piyasalarda yılı tamamlamaya artık sayılı günler kala düşen hacmin de etkisi ile sert hareketler görülüyor. ABD’de her ayın ilk Cuması açıklanan resmî tarım dışı istihdam verisi öncesinde, dün açıklanan açık istihdam verisi (JOLTS raporu) Nisan 2021’den bu yana (son 2,5 yılın) en düşük düzeyinde sonuçlandı. FED’in öncelikli olarak ana görevi fiyat istikrarını sağlamak olsa da, istihdam ve büyüme cephesinden gelen verilere de pek âlâ dikkat ettiğini biliyoruz.
Bu minvalde, istihdam cephesinden gelen dünkü zayıf veriler ardından piyasaların amiral gemi olarak takip ettikleri risksiz faiz oranı olarak takip edilen Amerikan 10 yıllık devlet tahvil getirisi %4,16 seviyesine kadar gelerek son 3 ayın en düşük seviyesini test etti. Gözlerin bu bağlamda Cuma günü açıklanacak resmî istihdam verisini daha da dikkatli bir şekilde takip edeceğini düşünüyoruz. Eğer istihdam raporu da (tarım dışı sektörde manşet istihdam artışının 180bin kişi olmasını, işsizlik oranın ise %3,9 seviyesinde sabit kalması) beklentileri karşılayamazsa, 2024 yılına yönelik bu sabah itibariyle var olan 125 baz puan faiz indirim beklentisinin (ilk faiz indirimi %64 olasılıkla Mart’ta) iyice artacağını düşünüyoruz.
Faiz indirim beklentilerinin de değeri dolar ile ölçülen tüm enstrümanların değerini artıracağını not düşelim. Haftayı 2,070 dolar seviyesinde ve 3 kez test edilip kırılamayan önemli bir direnç seviyesinde kapatan altının ons fiyatı haftanın ilk iş günü özellikle sabah Asya seansında -sığ işlem saatlerinde- 2,135 dolar seviyesini test etmesi ardından büyük bir volatiliteye sahne olarak dün 2,010 dolar seviyesine kadar geriledi. Altında fiyatın konsolide olmasını bekleyerek tamam mı devam mı sorusunun da yakında cevap vereceğiz.
Daha geçen hafta 1,10 seviyesinin üzerine yükselen EURUSD paritesi, zayıf gelen enflasyon verileri ile yönünü aşağıya çevirmesi ardından dün 1,08 seviyesinin de altına geriledi. Siz değerli okurlarımız da bizim gibi neden altın ve EUR’nun ABD’den zayıf gelen veriler ve gerileyen dolar faizine rağmen yükselemediğini sorguladığınızı duyar gibiyim. Açıkcası, haber akışından bağımsız gelişen fiyat davranışını biz de tam olarak anlayamadık. Yılsonu ve düşün piyasa katılımının bir etkisi olabileceğini düşünmek istiyoruz. Öte yandan, uzun bir süredir dolar aleyhine gelişen rallide geride kalan direnişin parası bitcoin ise kulvar değiştirerek hafta başı 42,200 dolar seviyesindeki ilk hedefimize ulaşması ardından bu sabah da ikinci hedef seviyemiz olan 48,545 dolar seviyesine doğru hareketlenerek 44,500 dolar seviyesini test ettiğini görüyoruz.
Türkiye cephesinde ise göreceli sakin havanın egemen olduğunu söyleyebiliriz. Tahvil piyasasında son 2 günde Hazine’nin 3 ayrı başarılı geçen ihaleleri ardından 10 yıllık gösterge devlet tahvilinin bileşik faizi %27 seviyesinin altına geriledi. Yabancı alımının olduğu yönünde sinyallerin her geçen gün arttığını not edelim! USDTRY kuru kamu kontrollünde psikolojik 29 seviyesinin hemen altında işlem görürken, 4 Aralık verilerine göre, TCMB’nin kamu dövizleri ve swap yolu ile elde ettiği dövizler hariç bakılırsa net pozisyonunun eksi 55 milyar dolar ile son 9 ayın en iyi seviyesine geldiğini not edelim. Hatta son 1 ayda neredeyse 10 milyar dolar iyileşme görüyoruz. Hatırlatma yapmak gerekirse, net rezervlerin Haziran başı eksi 78 milyar ile en zayıf seviyeyi görülmüştü. Gelinen noktada gidilecek çok yer olsa da, TCMB’nin politikasını doğru yönde ilerlediğini görüyoruz. Bir noktada yabancı girişleri eğer artacaksa, işte o gelen dövizi TCMB’nin alacağını ve net rezervlerini güçlendireceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Bu nedenle de USDTRY kurunda düşüş bekleyenlere katılmıyoruz!
Dün ABD’de açıklanan açık iş pozisyonları verisinin beklentilerin altında kalması ancak güçlü hizmetler verisi ile birlikte FED’in para politikasını gevşetmeye başlasa bile ekonomide yumuşak iniş görüleceği beklentilerinin kuvvetlenmesi ile bu sabah Asya piyasalarında iyimser bir görünüm hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası, Japonya 10 yıllık devlet tahvillerinin getirisinin %0,62 ile Ağustos ayından bu yana en düşük seviyeyi görmesine de paralel %2’ye yakın artış kaydetti. Çin cephesinde ise, dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Çin’in kredi notu görünümünün durağandan negatife çevrildiğini açıklaması yatırımcı iştahının zayıf kalmasına neden oldu. ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde bu sabah yükseliş eğilimli bir seyir var. Günün makro ekonomik veri takviminde, Euro bölgesi perakende satışlar ve ABD’de açıklanacak ADP özel sektör istihdam verileri dikkatli bir şekilde takip edileceğiz.
TCMB Net Döviz Pozisyonu
4 Aralık verilerine göre, TCMB’nin kamu dövizleri ve swap yolu ile elde ettiği dövizler hariç bakılırsa net pozisyonunun eksi 55 milyar dolar ile son 9 ayın en iyi seviyesine geldiğini not edelim. Hatta son 1 ayda neredeyse 10 milyar dolar iyileşme görüyoruz. Hatırlatma yapmak gerekirse, net rezervlerin Haziran başı eksi 78 milyar ile en zayıf seviyeyi görülmüştü. Gelinen noktada gidilecek çok yer olsa da, TCMB’nin politikasını doğru yönde ilerlediğini görüyoruz.
İktisatbank
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
EMRE ALKİN: Dalgalı Kur Uygulanmıyor, Reçeteyi Buna Göre Yazalım..

Yayınlanma:
2 gün önce|
05/12/2023Yazan:
BankaVitrini
TL’nin Amerikan Dolarına karşı performansını diğer gelişmekte olan ülke paralarıyla karşılaştırdığımızda, dalgalı kur rejiminden çok “managed float” uygulandığı izlenimi net olarak veriyor diyebilirim.
Mesela son bir yılda Brezilya Reali değer kazanmış gözüküyor. En yüksek 5.49 seviyesini görmüş, en düşük 4,72 seviyesini test etmiş. Meksika Pezosu da benzer şekilde değer kazanırken, sağlıklı bir dalgalanma göstermiş. Tam olarak 20 seviyesine yaklaşırken 16.70 seviyesine kadar gevşemiş, bugün ise 17,50 civarında işlem görüyor. Çek Korunası Dolar karşı sert bir dalgalanma gösterse de son bir yılda değer kazanmış. Seyahat 23 seviyesi ile başlamış, 20’lere kadar düşmüş. Bugünlerde 22 seviyesinde. Polonya Zlotisi de Dolara karşı güçlü duruş sergilemiş. Bir yıl önce 4.5 seviyelerinden bugün 4.15 ‘lere gelmiş. Hatta bir ara 4.00 seviyesinin altını da zorlamış. Macar Forinti de başındaki tüm iç siyasetten kaynaklanan dertlere rağmen son bir yılda değer kazanmış, 400’llerden 350’lere gelmiş.
Başı dertten kurtulmayan Güney Afrika’nın parası olan Rand’ın Dolar karşısındaki performansı yukarıda belirtilen paralardan daha zayıf performans gösterse de, 2023’ün ilk aylarındaki 20 seviyelerinden bugün 18’e gerilemiş gözüküyor. Zaten son bir yıllık dalgalanma 17-20 seviyeleri arasında olmuş.
Rus Rublesi ise savaşta olan ve yaptırımlara maruz kalmış bir ülkenin parası olarak, elbette değer kaybetmiş. Bir yıl önce 60 civarında olan Dolar/Ruble, bir ara 100’e ulaşmış. Ancak son bir yada sakinleşerek 90 seviyesinin altına gerilediği görülüyor.
TL ise böyle bir dalgalanmadan nasibini almadan, sürekli bir değer kaybı içinde olmuş. Bir yıl önce 18 TL olan Dolar, adım adım ve hiç durmadan 29 TL seviyesine gelmiş. Grafiğine daha uzaktan bakarsak, 2021 yılından itibaren hiçbir şekilde “dalgalanma” anlamına gelmeyecek bir yükseliş içinde olduğunu söyleyebiliriz. Tam olarak 7.5’ten başlayan serüven soluk bile aldırmadan 29 TL’ye bizleri getirmiş. İster 1 ay ister 3 ay, 6 Ay, 12 ay ya da 5 yıl fark etmez grafiği açtıkça ekonomi yönetiminin dolar kuruna dolaylı ya da doğrudan müdahale etmek istediği anlaşılıyor. Peki bunda ne kadar başarılı olmuş ? Hemen 5 yıllık performanslara bakalım
Dolar/Real: 3,90 – 4,90
Dolar/Pezo: 20,40 – 17,52
Dolar/Koruna: 22,80 – 23,09
Dolar/Zloti: 3,80 – 4,15
Dolar/Forint: 285 – 348
Dolar/ Ruble: 66 – 88
Dolar/ Rand: 14 -19
Dolar/TL: 5,3 – 28,7
Herhangi bir yorum yapmaya bile gerek kalmadan, Merkez Bankası yönetimlerinin TL’nin istikrarını sağlayamadıkları, uyguladıkları metotların serbest piyasa dışında olması sebebiyle dalgalanmanın yaşanmadığını, sert bir yükselişi yaşamak yerine kaçınılmaz olanı yavaşlatmak için çabaladıkları, sonuç olarak dün de bugün de doğru bir yaklaşım içinde olmadıkları anlaşılıyor. Sadece Naci Ağbal’ın TCMB Başkanı olduğu 2020 Kasım ve 2021 Mart ayları arasında TL’nin hem değer hem de istikrar kazandığını görüyoruz. Diğer TCMB Yönetimleri de serbest piyasaya inanıp faizlere doğru zamanda doğru şekilde müdahale etselerdi bunlar yaşanmayacaktı.
Prof. Dr. Emre Alkin
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
‘Bizler inandık siz de inanın’ Türk Lirasına geçiş zamanı geldi mi?

Yayınlanma:
6 gün önce|
01/12/2023Yazan:
BankaVitrini
Yılın son ayının ilk işlem gününe başlamadan önce, hafta genelinde yaşadığımız önemli gelişmelerin üzerinde geçmekte büyük fayda görüyoruz. Öncelikle, Reuters haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkilinin, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın NATO’daki mevkidaşlarına İsveç’in şu an mecliste tartışılan başvurusuna ilişkin sıkı çalıştığını ve İsveç’in ittifaka yıl bitmeden önce katılabileceğini söylediğini belirtti. Hatırlanacağı üzere, İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından geçen sene Mayıs ayında NATO’ya üye olmak için başvuruda bulunurken, Ankara bu yıl Nisan ayında Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusunu onaylayıp, İsveç’in başvurusunu bekletmişti.
İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin teklif TBMM Dışişleri Komisyonu’na geçen ay gönderildi. Tasarı komisyonda kabul edilirse Genel Kurulda oylanacak. Genel Kuruldan geçmesi hâlinde Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanarak yürürlüğe girecek. Başvurunun onaylanmasında yaşanan gecikme Ankara’nın müttefikleri ile ilişkilerini ve Batılı devletler ile bağlantılarının da bir testi olarak görülüyor. Daha da basit bir yaklaşımla, TBMM İsveç’in üyeliğini onaylarsa, ABD Başkanı Biden’ın da Kongre’de Türkiye’ye F-16 satışına karşı var olan tereddütleri ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Böyle bir gerçekleşmenin de sıkıntılı bir patikada ilerleyen Türkiye – ABD ilişkileri daha da iyi bir noktaya taşıyacağını not edelim. Unutmamak gerekiyor ki, Batı alemi ile olan ilişkiler, arzulanan yabancı fon girişleri için de iyi bir gösterge olarak kabul görüyor.
Dışişleri cephesinde yaşanan olumlu gelişmelerden sonra, TCMB Başkanı Gaye Erkan’ın da hafta ortası İstanbul Sanayi Odası’nda yaptığı konuşmada güven telkin etmesi veya ‘kükremesi’ sonrasında faiz artırım patikası ile ilgili görüşümüzü de bir miktar revize etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Erkan’ın konuşmasından, TCMB’nin enflasyonun 2024 yılsonu hedefine ulaşması için gerekli olması hâlinde faiz artırımlarına devam edeceği yönünde bir sonuca ulaştık. TCMB’nin geçen hafta sonuçlanan olağan PPK toplantısı ardından politika faizinin Aralık ve Ocak aylarında yapılacak artırımlarla %45,00 seviyesine getirerek durduracağını düşünmüştük. Hâlen daha aynı noktada olsak da, 2024 yılı boyunca enflasyonu baskılamak için faizin yüksek seyredeceği ve beraberinde %50 seviyesine kadar da artırılabileceğini düşünüyoruz.
TCMB Başkanı Erkan’ın hemen hemen her ortamda ‘bizler inandık siz de inanın’ diyerek güven telkin etmesine paralel dün akşam saatlerinde Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, olağan değerlendirme takviminin dışında yaptığı değerlendirme ile Türkiye’nin kredi notunun görünümünü durağandan olumluya çevirdi. Bu adımın diğer rating kuruluşlarınca da takip edilmesini bekliyoruz. Lâkin, ekonomi yönetiminin bunca çabasına rağmen çok düşük seviyelerde olan kredi notunun kendisinin artmaması (görünümünün artması) piyasa yansıması da sınırlı tutacaktır.
Yapılan doğru ‘işlere’ paralel yabancı yatırımcıların da son haftalarda TL ve TL cinsi varlıklara ilgi göstermeye başladıklarını görüyoruz. Hafta başında, 2 trilyon dolar değerinde varlık yöneten Paris merkezli Avrupa’nın en büyük Varlık Yönetim Grubu Amundi, TL açık pozisyonlarını kapattığını beyan etti. Amundi, henüz TL cinsi varlıklarda yüklü pozisyon almaya hazır olmasalar da, TCMB’nin kararlı duruşundan oldukça iyimser bir görüşe sahip olduklarının altını çizdi. Bu bağlamda, diğer büyük fonların da bulaşıcılık etkisi ile TL varlıklara olan çekinceli tavırlarından vazgeçebileceklerini düşünüyoruz.
Rakamların dili ile konuşursak, dün açıklanan TCMB’nin haftalık raporlarına göre, 24 Kasım ile biten haftada, TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervlerinin 2 milyar dolar artış kaydederek 136,5 milyar dolar seviyesine yükseldi (görebildiğim kadar ile tüm zamanların zirvesi). TCMB’nin swap ve kamu mevduatı dışında net rezervleri ise eksi 59 milyar dolar seviyesine toparlayarak son dört ayın en iyi seviyesine ulaştı. Son dönemde brüt rezervlerdeki ciddi artışa karşın net pozisyondaki iyileşmenin daha sınırlı düzeyde kaldığını not edelim. Yabancı yatırımcının hisse senedi ve tahvil portföyü 24 Kasım haftasında 311 milyon dolar artarken, ard arda dört haftadır devam eden artışın kümüle rakamı da yaklaşık 700 milyon dolar oldu. TCMB rezervlerinde toparlanma ve beraberinde yabancı yatırımcının ufak da olsa Türkiye âşkının kıpırdamasını tek kelime ile mutluluk verici olarak okuyoruz.
Dün açıklanan verilerden devam edersek, Türkiye’de yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 0,4 milyar dolar, tüzel kişilerin ise 0,6 milyar dolar azalırken, BDDK verisine göre bir nevi yabancı para enstrümanı olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) 24 Kasım ile biten haftada 29 milyar TL daha geriledi. Son haftalarda KKM hacminde yaşanan kayda değer azalışın geçen hafta biraz hız kestiğini görsek de, KKM’nin azalmaya devam ettiğini söylemeliyiz. Azalışın da arka planında KKM’den standart mevduata dönüşün büyük bir rol oynadığını söyleyebiliriz keza KKM faizlerin çok düşük olması TL mevduata dönüşü teşvik ediyor. Bu minvalde, TCMB’nin oyun planının da çalışmaya devam ettiğini söylememiz gerekiyor.
Hatta, dün akşam TCMB’den TL mevduatı destekleyecek bir adım daha geldi. Buna göre döviz dönüşümlü kur korumalı hesaplara ödenecek faiz politika faizinin altında kalacak ancak %85’inin de altında olmayacak. Daha önceki düzenlemelere göre faiz, TCMB’nin politika faizinin altında olamıyordu. Yapılan değişiklik söz konusu KKM hesaplarının getirisini azaltarak normal mevduat hesapları karşısında çekiciliğini azaltabilir.
Dönelim yurtdışına. Dün merakla beklenen OPEC+ toplantısından sürpriz bir karar çıktı. Kartel ilave üretim kesintisi kararı alsa da bunun gönüllü bir kesinti olarak kabul edilmesi ve piyasa beklentisinin altında kalması, hatta zorunlu tutulmaması, Brent cinsi ham petrolün varil fiyatını 85 dolar seviyesinden 80 dolara kadar geriletti. Petrol cephesinde ana temanın zayıf küresel büyüme olduğunu unutmamak gerekiyor. Ekonomiler yeteri kadar büyümezse, petrole olan talebin de düşük olacağı bekleniyor. Öte yandan, jeopolitik risklerin bir miktar da olsa dinmesi, petrol üzerinde ilave baskı kuruyor.
Dün Euro Bölgesinde açıklanan enflasyon rakamları Ekim ayında piyasa beklentisi olan %2,7’nin altında %2,4 artış kaydetti. Enflasyonun beklentilerden daha hızlı gerilemesi, ECB’nin faiz indirimi ile ilgili beklentileri de erkene çekmek suretiyle EURUSD paritesi 1,09 seviyesinin altına taşıdı. Vadeli faiz kontratları ECB’den 2024 yılında Mart ayında başlayacak şekilde 114 baz puan faiz indirimi bekliyor. Paritenin hafta ortası 1,10 seviyesine yükselerek neredeyse 3,5 ayın zirvesini gördüğünü hatırlatalım. Dün aynı zamanda ABD cephesinde açıklanan ve FED’in favori enflasyon göstergesi olan PCE, Ekim ayında ılımlı bir artış gösterirken, enflasyondaki yıllık artış 2,5 yıldan uzun bir sürenin en düşük seviyesinde gerçekleşti. Talebin soğumasının bir işareti olarak okunan PCE verisi sonrasında 2024 yılı faiz indirim beklentileri 110 baz puan ile korunuyor.
Türk mali piyasaları ayın son işlem gününü karmaşık bir tablo ile tamamladı. Üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisinin geçen yılın aynı dönemine göre %5,9 büyüdüğünü gösteren veriye rağmen hisse senetleri günü %1 civarında düşüşle tamamladı. Büyüme verisinin geçmiş dönemi yansıtan bayat bir veri olması ve sıkı para politikasının etkilerinin yavaş yavaş görülmeye başlaması ile hisse senetlerinin zorlanmaya başlayacağı yönünde görüşünüzü koruyoruz. Faizin yönünün yukarı olduğu bir dönemde hisse senetleri için çok da olumlu bir tona sahip değiliz. Nitekim 8bin seviyesinde zorlanan endeks üç gündür ard arda düşüyor. USDTRY kurunun dün ezber bozarcasına güne başladığı 29,00 seviyesinin kıyısından 28,85’e kadar gerilediğini not edelim. Ufak çaplı bir düşüş olsa da alışık olmadığımız bu tablo bizleri mutlu etti. Tahvil cephesinde 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %39 seviyesinin altına gerilerken, bizler de TL tahvil piyasasına ‘alıcı’ bir gözle bakmaya başladık!
USDTRY kurunda ise yükseliş eğilimin enflasyon dinamiklerine paralel devam etmesini bekliyoruz. TÜİK’in Kasım ayı enflasyonunu pazartesi günü açıklayacağını da yeri gelmişken not edelim. Anketlere göre aylık TÜFE artışının %3,8 olması; yıllık enflasyonu ise %62,8 seviyesine taşıması bekleniyor. Piyasa katılımcıları anketine göre 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %43,90 , ABD enflasyonunun ise %3 olacağı varsayımdan hareketle, USDTRY kurunun 2023 sonunu 29,5 seviyesinde tamamlayarak 2024 sonu 41,00 seviyesine yükseleceğini hesaplıyoruz. Bu bağlamda, TL’nin reel anlamda değer kaybetmesini de beklemediğimizi belirtelim. Daha basit bir anlatımla, TL faizin, kurun ve enflasyonun yükselişini kompanse edecek kadar koruma sağlamasını bekliyoruz.
Yeni gün ve ay başlangıcında Asya piyasalarında temkinli bir seyir görüyoruz. Veri takvimi ise oldukça yoğun görünüyor. Küresel bazda açıklanacak imalat sanayi PMI verileri dikkatle takip edilecek. Türkiye’de ise İTO enflasyonu ve BloombergHT tüketici güveni açıklanacak.
TCMB brüt döviz ve altın rezervleri
24 Kasım haftasında döviz rezervleri 1,8 milyar dolar, altın rezervleri 0,3 milyar dolar artış kaydetti. Bu sonuçla toplam brüt döviz ve altın rezervleri 136,5 milyar dolar ile rekor kırdı.
TCMB net rezervleri
24 Kasım haftasında, TCMB’nin swap ve kamu mevduatı dışında net rezervleri ise eksi 59 milyar dolar seviyesine toparlayarak son dört ayın en iyi seviyesine ulaştı.
KKM
BDDK verisine göre 24 Kasım ile biten haftada KKM hacmi 29 milyar TL daha gerileyerek 2,74 trilyon TL seviyesine geriledi ($95,2 milyar). Son haftalarda KKM hacminde yaşanan kayda değer azalışın geçen hafta biraz hız kestiğini görsek de, KKM’nin azalmaya devam ettiğini söylemeliyiz
Fiili faiz oranları
İktisatbank
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (496)
- BANKA ANALİZLERİ (126)
- BANKA HABERLERİ (2.242)
- BASINDA BİZ (50)
- BORSA (215)
- CEO PERFORMANSLARI (24)
- EKONOMİ (2.465)
- GÜNCEL (1.151)
- GÜNDEM (2.538)
- RÖPORTAJLAR (32)
- SİGORTA (89)
- ŞİRKETLER (1.219)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (229)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (619)
- Arif Öztan (7)
- Dr. Abbas Karakaya (52)
- Erden Armağan Er (44)
- Erol Taşdelen (352)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (37)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (24)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (59)
- Tuncer Dede (10)
- Uğur Durak (33)
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
YAZARLAR

Türkiye ambargolara hazırlıklı olmalı

Starbucks’ın piyasa değeri 20 günde 12 milyar dolardan fazla azaldı

Sabancı Vakfı Uluslararası Filantropi Semineri “filantropi ve gençlik” temasıyla gerçekleşti

İsviçre bankası Pictet’e, vergi kaçırma cezası

Vakıf Katılım reel sektöre destek için murabaha finansmanı sağladı

TCMB net döviz pozisyonu son 1 ayda 10 milyar dolar iyileşme kaydetti

Akbank’tan “Uçtan Uca Dijital Teminat Mektubu” hizmeti

Şirketler siber güvenlik yatırımlarını artırıyor

AESOB Başkanı Dere: “Yüksek kredi kartı komisyonları esnaf ve vatandaşa zarar veriyor”

TKYB 200 milyon dolarlık finansman sağladı

Erol Taşdelen yazdı: BANKA DOLANDIRICI PERSONELİ GİZLEMELİ Mİ, TEŞHİR Mİ ETMELİ?

DENİZBANK’TAN BEKLENEN SEÇİL ERZAN AÇIKLAMASI GELDİ

DENİZBANK: SEÇİL ERZAN VASAT BİR MÜDÜRDÜ

Banka 300’den fazla üst düzey yöneticinin işine son verdi

Erol TAŞDELEN yazdı: YILIN SON ÇEREĞİNE BANKACILIK SEKTÖRÜ VE 4 BÜYÜKLER NASIL GİRDİ?

PETROL OFİSİ’nden dengeleri değiştirecek hamle BP’yi satın alıyor!

DENİZBANK DENİZ ERZAN AÇIKLAMASI ŞİFRELERİ VE GRİ ALANLAR

GARANTİ BBVA’dan 10 Kasım videosu beğenildi…

Ticari TL kredi faizi yüzde 50’nin üstüne çıktı

AKBANK ŞUBELERİ KAPATIYOR MAAŞ MÜŞTERİLERİ ORTALIKTA KALDI
- Araç fiyatlarındaki düşüş kasko poliçe fiyatlarına da yansıdı 06/12/2023
- FED faiz arttırdığında, düşürdüğünde altın ve dolar ne olur? FED faiz kararına göre altın ve dolar... 06/12/2023
- Şans Topu 6 Aralık 2023 sonuçları 5+1 çekilişi sonrası millipiyangoonline.com'da olacak 06/12/2023
- Ons altın 2 bin doları aştı! Bugün çeyrek altın ve gram altın ne kadar, cumhuriyet altını kaç TL? 06/12/2023
- Çılgın Sayısal Loto 6 Aralık 2023 sonuçları canlı çekiliş sonrası millipiyangoonline.com adresinde olacak 06/12/2023
- Doğalgaz desteği artırıldı 06/12/2023
- BoE Başkanı’ndan faizleri bir süre daha mevcut seviyelerinde tutma planı 06/12/2023
- İsrail Menkul Kıymetler İdaresi‘nden borsada şüpheli satış açıklaması 06/12/2023
- Erdoğan’dan asgari ücret mesajı 06/12/2023
- Türk-İş'ten 'tek zam' çıkışı: Önce enflasyonu durdursunlar 06/12/2023
- ABD’nin dış ticaret açığı Ekim’de yüzde 5,1 arttı 06/12/2023
ALTIN – DÖVİZ
KRIPTO PARA PİYASASI
BORSA
Popüler
-
GÜNDEM3 sene önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL7 ay önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ6 ay önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ2 sene önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ3 sene önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA HABERLERİ3 sene önce
AKBANK : Tekaüt Sandığı Vakfı (Sandık) SGK devri için hazırlıklar tamam
-
BANKA ANALİZLERİ1 sene önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
BANKA HABERLERİ1 sene önce
AKBANK ÖZEL FİRMAYA 22.000 LİRA MAAŞ PROMOSYONU VERDİ
-
GÜNCEL11 ay önce
Eskişehir’de zimmetine 9 milyon lira geçiren banka müdürü tutuklandı
-
BANKA HABERLERİ2 ay önce
İDDİA: İstanbul göbeğinde Bankacı kaçırıldı; işkence yapıldı, silahla vuruldu