Connect with us

BANKA HABERLERİ

Merkez Bankasından liralaşma vurgusu

Yayınlanma:

|

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulunun (PPK) 23 Marttaki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Özette, tüketici fiyatlarının şubatta aylık yüzde 3.15 arttığı, yıllık enflasyonun ise 2.50 puan düşüşle yüzde 55.18 seviyesine gerilediği vurgulanarak, yıllık enflasyonun enerjide daha belirgin olmak üzere tüm gruplarda düşüş kaydettiği ifade edildi.

Aylık bazda incelendiğinde, gıda ve hizmet gruplarının fiyat artışlarıyla öne çıktığı aktarılan özette, enerji fiyatlarındaki belirgin düşüşün desteğiyle üretici fiyatlarındaki artışın sınırlı olduğu, yıllık üretici enflasyonundaki gerilemenin şubat ayında da devam ettiği bildirildi.

Özete, enerji fiyatlarının şubatta yüzde 0,64 oranında arttığı, grup yıllık enflasyonun ise 5,02 puanlık düşüşle yüzde 50,01 seviyesine gerilediği belirtilerek, “Döviz kurundaki istikrarlı seyir ve uluslararası enerji fiyatlarındaki olumlu görünüm neticesinde grup genelinde ılımlı fiyat hareketleri hakim olmuştur. Uluslararası propan ve bütan fiyatlarındaki gelişmeleri takiben tüpgaz fiyatları genel eğilimden ayrışmıştır” ifadeleri kullanıldı.

Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürmekte olduğu aktarılan özette, şunlar kaydedildi:

“Türkiyenin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmekle birlikte, takas anlaşmaları ve yeni likidite imkanları ile finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır.

Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır. Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarında, küresel risk iştahındaki gerilemeye paralel olarak mart ayında hem borçlanma hem de hisse senedi piyasalarından çıkışlar gözlenmiştir. Bununla birlikte gelişmiş ülkelerin uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyri gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tutmaktadır.”

Özette, uluslararası emtia fiyatlarının şubatta gerilerken, bu gelişmeyi enerji ve endüstriyel metal alt endekslerinin sürüklediği aktarılarak, tarım alt endeksinin ise sınırlı bir şekilde yükseldiği ifade edildi.

Ilıman hava koşullarının yanı sıra gaz stoklarının önemli oranda yükselmesiyle uluslararası doğal gaz fiyatlarındaki gerilemenin mart ayında devam ettiği vurgulanan özette, bu görünüme paralel olarak doğal gaz sanayi tarifelerinin mart ayında da aşağı yönlü güncellendiği belirtildi.

POLİTİKALARIN DESTEĞİ İLE ENFLASYONDA İYİLEŞMELER GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Özette, uluslararası taşımacılık maliyetlerinin düşüş eğilimini şubat ayında koruduğu kaydedilerek, son aylarda döviz kurunda gözlenen istikrarlı seyrin sürdüğü bildirildi.

Bu görünüm altında, üretici fiyatlarındaki artışın ocak ayına kıyasla yavaşladığı ve yıllık üretici enflasyonundaki gerileme eğiliminin devam ettiği ifade edilen özette, “Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir” değerlendirmesine yer verildi.

Özette, 2022nin son çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) verilerinin, yıllık bazda büyüme oranında üçüncü çeyreğe kıyasla sınırlı düşüşe karşın iktisadi faaliyette çeyreklik olarak toparlanmaya işaret ettiği kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Bu dönemde GSYİH yıllık bazda yüzde 3,5 oranında artış kaydetmiş, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle ise bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,9 artmıştır. Böylece, 2022 yıl geneli büyümesi yüzde 5,6 oranında gerçekleşmiştir. Yıl genelinde net ihracat ve yatırımların milli gelir içindeki payı tarihsel ortalamaların üzerinde seyretmiştir. Yatırımların alt kalemlerinden makine-teçhizat yatırımları yıllık bazdaki artış eğilimini on üçüncü çeyreğe taşımıştır. 2022 yılı son çeyreğinde büyümeye en yüksek katkı yurt içi talepten gelirken zayıf seyreden dış talebin etkileri sanayi sektörünün büyümeye katkısına yansımıştır.

Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Sanayi üretimi, ocak ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 1,9, yıllık bazda yüzde 7 oranında artmıştır. Böylece sanayi üretimi ocak ayı itibarıyla çeyreklik bazda yüzde 2,6 oranında artış kaydetmiştir. Ocak ayında perakende satış hacim endeksi ise aylık bazda yüzde 5,4 oranında artış sergilemiştir. İmalat sanayi firmalarının kayıtlı ihracat siparişlerinde çeyreklik bazdaki yatay seyirle birlikte kayıtlı iç piyasa siparişlerindeki artış da iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğunu teyit etmektedir.”

Deprem felaketi sonrasında iktisadi faaliyete ilişkin göstergeler üzerinde bir belirsizlik oluştuğu belirtilen özette, “Depremin doğrudan etkilerinin yanında, yeniden inşa faaliyetleri ve uygulanan destekleyici politikalar kanalıyla dolaylı etkilerinin zaman içinde değişen çeşitli sektörel ve bölgesel yansımaları olacaktır. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

İSTİHDAMKİ ARTIŞ EĞİLİMİ DEPREM SONRASINDA KORUNDU

Özette, mart ayına ilişkin yüksek frekanslı dış ticaret verilerinin depremden etkilenen bölgeden yapılan ihracatın afet sonrasındaki düşüşü takiben toparlanma eğilimi sergilediğine işaret ettiği kaydedilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Benzer şekilde, işgücü piyasasına ilişkin yüksek frekanslı veriler ülke genelinde iş ilanı ve başvurularında deprem sonrasında sınırlı ivme kaybına rağmen takip eden haftalarda toparlanma ima etmektedir. Kartla yapılan harcamaların ise afet bölgesinde deprem öncesi eğiliminin sınırlı olarak altında olduğu gözlenmektedir. Öte yandan, saha görüşmelerinden edinilen ayrıntılı bilgiler depremden etkilenen bölgede yer alan sanayi üretimi alt yapısının büyük ölçüde korunduğuna ve üretimin sürekliliğinin sağlandığına işaret etmektedir.

Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış istihdam 2023 yılının ocak ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 0,8 oranında (264 bin kişi) çeyreklik bazda ise yüzde 1,2 oranında (377 bin kişi) artmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış olarak işgücüne katılım oranı bir önceki aya göre yatay seyrederek yüzde 54,1 düzeyinde gerçekleşirken, işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,6 puan azalışla yüzde 9,7 düzeyine gerilemiştir. Anket göstergeleri ve yüksek frekanslı veriler istihdamdaki artış eğiliminin deprem sonrasında sınırlı ivme kaybetmekle birlikte korunduğunu göstermektedir.”

Dış ticaret açığında altın ithalatındaki ivmelenme kaynaklı gözlenen yükselişe karşın hizmet gelirlerinde süregelen artış eğiliminin cari işlemler dengesini desteklemeyi sürdürdüğü bildirilen özette, büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının yüksek seyrederken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının yılın tüm aylarına yayılarak devam ettiği aktarıldı.

Özette, bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyetin cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu vurgu yapılırken cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesinin, fiyat istikrarı için önem arz ettiği hatırlatıldı.

DEPREMİN İLK YARIDAKİ ETKİLERİ YAKINDAN TAKİP EDİLECEK

Para politikası duruşunun, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak, temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceği hatırlatılan özette şunlara vurgu yapıldı:

“Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir. Bu çerçevede, mevcut destekleyici önlemlere ek olarak, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde paylaşılan, likidite koşullarını destekleyici araçların gerektiğinde güncellenmesi konusu değerlendirmeye alınmıştır.

Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilecektir.”

Özette, TCMBnin, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisini tüm unsurlarıyla uygulayacağının altı çizilerek “Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir.” değerlendirmesi yapıldı.

Bu süreçte, politika araçlarının Türk lirası mevduat gelişiminin desteklenmesi, Açık Piyasa İşlemleri fonlamasının teminat yapısında Türk lirası cinsi varlıkların artırılması, fonlamanın kompozisyonunda para takası (swap) ağırlığının azaltılması ve döviz rezervlerinin güçlendirilmesi istikametinde geliştirilmesine odaklanıldığı kaydedilen özette, uzun vadeli, sabit getirili ve Türk lirası varlıklara talebin yükselerek getiri eğrisinin parasal aktarımın etkinliği yönündeki seyrinin yakından izlendiği bildirildi.

Özette, kurulun, kredilerin büyüme hızıyla birlikte, hedefli alanlarda verimlilik kazanımları sağlayan kredilerin finansman maliyetlerinin de aktarımın korunmasını sağlayacak şekilde gelişimini gözeteceği belirtilerek şunlar kaydedildi:

“Bu çerçevede, Türk lirası likiditesinde ve dağılımında yaşanan gelişmelerin mevduat ve kredi fiyatlamaları üzerindeki etkileri, döviz kurundaki gelişmelerin enflasyon üzerindeki etkileri, kur korumalı mevduat ürünlerine yönelik gelişmelerin ters para ikamesi, döviz piyasalarının derinliği ve istikrarı ile fiyat istikrarı üzerindeki etkileri analiz edilmekte ve gerekli politika tedbirleri oluşturulmaya devam edilmektedir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.”

Kurulun, fiyat istikrarının sağlanması için, güçlü bir politika koordinasyonuyla tüm paydaşları içeren bütüncül bir makro politika bileşimi oluşturulmasını desteklediği aktarılan özette, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edeceği bildirildi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MERKEZİ YÖNETİMİN 2025 MAYIS AYI GELİR GİDER ANALİZİ

Yayınlanma:

|

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bugün (15.06.2025) yayınladığı veriler baz alınarak Merkezi Yönetimin 2024 Mayıs ayı sonu (önceki dönem) ile 2025 Mayıs ayı sonu (cari dönem) kıyaslanarak değerlendirme yapılmıştır. Açıklanan verilerden hazırladığımız tablo aşağıda sunulmuştur.

TESPİTLERİMİZ

1- Toplam gelirler içinde en yüksek tutarlı kalemler: Gelir Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, İthalde ve Dahilde Alınan KDV’dir. Cari dönemde bu 4 vergi türünün toplamı, toplam vergi gelirlerinin %70,7’sini oluşturmaktadır.
2- Toplam vergi gelirlerinin önceki dönemde %17,’4’ü, cari dönemde ise %20,9’u faiz ödemelerine gitmiştir..
3- Sosyal Güvenlik Kurumlarına (SGK) Görevlendirme Giderleri ile Hazine Yardımları adı altında yapılan ödemelerde önemli artış olmuştur. SGK’ya bir önceki dönemde 593,8 milyar TL aktarılırken, bu tutar cari dönemde 891,4 milyar TL olmuştur.
4- Bütçe açığı diğer kalemlere kıyasen daha düşük artış göstermiştir. Ancak yaptığımız araştırmalarda yılların son ayındaki bütçe açığı önceki aylara göre inanılmaz artmaktadır. Örneğin yılların ilk 11aylık bütçe açıkları toplamı (milyar TL); 2022’de 20,4; 2023’te 532,4; 2024’te 1.226,9 iken Aralık aylarındaki (tek aylık) bütçe açığı 2022’de 122,2; 2023’te 848, 2024’te ise 829,2 olmuştur. Sebebini bilmiyoruz. Ancak bu bağlamda yılın bütçe açığı sene sonunda netleşmektedir.


SONUÇ

Cari dönemde, personel giderleri+SGK’ya aktarılan tutar+faiz giderleri, toplam harcamaların %54,3’ünü oluşturmaktadır. Bu harcama kalemleri ve diğer harcama kalemleri dikkate alınınca gider tarafında harcamaları azaltacak tedbirlerin alınması zor görünmektedir. Sıklıkla gündeme getirilen tasarruf tedbirlerinin de bu büyüklükteki bütçede önemli bir sonuç sağlamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle Merkezi Yönetimin gelirleri arttırıcı (vergi oranlarını arttırma, yeni vergiler koyma, muafiyetleri ve istisnaları kaldırma gibi) uygulamalara gideceği kanaatindeyiz.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

İş Bankası’ndan dijital tahvil ihracı

İş Bankası Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk dijital Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Euroclear tarafından işletilen Dijital Finansal Piyasa Platformu (D-FMI) kullanılarak ihraç edilen Eurotahvil, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden etkilenen illerdeki kişilerin, çiftçilerin, mikro ve küçük işletmelerin finansmanı için kullanılacak. İşlemde Citigroup Global Piyasalar ile Citibank Londra Şubesi dealer ve ajan banka rolleriyle görev aldı.

“Dijitalde doğmuş tahvil” (Digitally Native Note) olarak adlandırılan tahvil, Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT) kullanılarak ihraç edildi. Söz konusu teknoloji; güvenli ve merkezi olmayan kayıt tutmayı sağlıyor; tahvillerin ihraç edilmesini ve takasını da kolaylaştırıyor. Bu sayede ihraç edilen Eurotahvilin takası da işlemin fiyatlandırıldığı gün içerisinde sonuçlandırıldı.

Türkiye’de ve gelişmekte olan bir piyasada özel bir banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk Eurotahvil ihracı

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ikinci yüzyılına adım attıkları 2025 yılında, Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel bir banka tarafından ilk dijitalde doğmuş Eurotahvil ihracını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:

“Türk bankacılık sektörünün uluslararası finansal piyasalarına erişim gücü, gelişmişlik düzeyi ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonunun teyidi niteliğindeki bu işlem, İş Bankası’nın dünyadaki yeni teknolojileri hayata geçirmedeki öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu ihracımızı, blokzincir teknolojisinin sermaye piyasaları işlemlerinde kullanımına örnek oluşturması açısından kıymetli buluyorum. Finansal piyasa enstrümanlarının sürekli gelişen teknolojilerle çeşitlenmesinde öncü rol oynamaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. İşlemin dayandığı teknolojinin yanı sıra elde edilecek kaynakların deprem bölgesindeki üretici kesimlerce kullanılması ise işlemin önemini artıran bir diğer temel unsur.”

IFC Genel Müdürü Makhtar Diop da şöyle konuştu:

“Bu yatırım, finansal inovasyon alanında önemli bir dönüm noktası olup, Türkiye’nin ilk dijital tahvili olma niteliğini taşıyor. Bir blokzinciri platformunda ihraç edilen söz konusu tahvil, Türkiye’de depremden etkilenen işletmelerin finansmana erişmesine yardımcı olacak. Bu işlemle tahvil piyasasında yeni dijital teknolojileri kullanarak finansmanı daha erişilebilir hale getiriyor ve en çok ihtiyaç duyan taraflara kritik önemi haiz sermayeyi yönlendirerek depremden etkilenen bölgenin yeniden inşa ve toparlanma süreçlerini destekliyoruz.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

ING üst düzey yöneticileri işten çıkarıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bloomberg’in haberine göre ING yöneticilerini işten çıkaracak.

ING, Bloomberg’e gönderdiği e-posta ile piyasa koşulları ve gelecekteki şirket büyümesini değerlediğini, işgücünü tekrar dengelemek amacıyla işten yöneticiler çıkaracağını duyurdu.

Banka, küresel olarak bankada yaklaşık 230 yöneticinin işten çıkarılacağını belirtirken, yöneticilerin arasında lokasyonların orantılı olarak ayrılacağını ekledi. Bu üst düzey yöneticilerin müdür, genel müdür, ortak, analist, gibi rollerde olacağı bilgisini de verdi.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.