Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

PİYASALAR DA EKONOMİK GERÇEKLERİ GÖRMEYE BAŞLADI

Uzun yıllar Bankaların Hazine Bölümlerinde çalışmanın verdiği tecrübe ile yazdıkları bugüne kadar gerçekleşen Erden Armağan ER önümüzdeki dönemde Piyasaları bekleyen muhtemel tehlikelere dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı :

Yayınlanma:

|

Uzun zamandır ayağı yere basan birçok ekonomist, ekonomide yaşanan gerçeklerle piyasalarda var olan varlık fiyatlamalarının bir biri ile örtüşmediğini, ikisinden birinin doğru olmadığını defalarca yazdı çizdi. Dilim döndüğünce ben de benzer şeylere değinmeye çalıştım. İç piyasada faiz artırımları ile başlayan döviz fiyatlarının aşağıya dönmesi ile devam eden bahar havasının geçici olduğunu bu durumun sürdürülebilir olmadığını, pandemi sürecindeki belirsizliklerin ve ABD seçim sonuçlarının mevcut iyimserliğin süresini kısaltıp uzatabileceğine dair öngörülerimi paylaşmıştım.  Sıklıkla yararlandığım TCMB Haftalık Para, Banka, Menkul Kıymet Verileri Raporuna baktığımız zaman anlatmaya çalıştığım hususlar daha iyi anlaşılabilecektir.

TCMB HAFTALIK PARA, BANKA VE MEVDUAT VERİLERİ

Tabloda dikkatle takip edilen en önemli kalem herkesin mutabık olduğu üzere, Yurt içi Yerleşiklerin Döviz Cinsi Mevduatları. Tüzel kişiler 2 milyar USD tutarında satış gerçekleştirmiş görünüyor. Ancak bu satış muhtemelen borç kapatma amaçlı olsa gerek. Bireysel yatırımcılar geçen hafta aldıkları dövizleri aynen korumuş durumda. Yabancı yatırımcılar Hisse Senedi satmaya devam ediyorlar. Yılbaşından bu yana 780 milyon USD net satış gerçekleştirmişler. Swap kanalı ile soktukları 1,9 Milyar USD, tabloya göre bu hafta çıkmış görünüyor (-1.78 Milyar USD).

Yani kısaca TCMB’nin faizi %17’ye çıkartmış olması Yurt içi Yerleşiklerde “tersine Dolarizasyonu” başlatmaya yetmemiş durumda. Aksine görünen o ki 6,50-6,20 seviyelerine kadar gerileyeceği yönünde rapor yazan yabancı bankalar dahi soktukları parayı çıkartma eğilimine girmiş durumdalar.

Enflasyonda yaşanan yukarı eğilim, 2 puanlık reel faizin 1 puanını (Şubat Ayı Yıllık Enflasyon :  %15,61) neredeyse almış götürmüş. TCMB’nin esas takip ettiği çekirdek enflasyon ise %16,21 ile Tüketici Enflasyonunun da üzerinde seyrediyor.

TÜİK’e göre GSYİH 2021 Yılında %1,8’lik artış göstermiş. Fakat kimse bu artışı gelirlerinde hissetmiş görünmüyor. Ha keza TÜİK’e göre İşsizlik rakamları da bir önceki aya oranla düşmüş ama aynı GSYH’da olduğu gibi, Toplam İstihdamda da azalma olunca kimse işsizliğin azaldığına inanamamış durumda.

Döviz Fiyatları, Hisse Senetleri ve Tahvil Faizleri

Kısa vadeli faizlerde yaşanan hızlı yükselişin ardından “ala” ile “vala” ile yazılan 6,50-6,20 bandına düşeceğine dair raporlar yazılmasına karşın 6,95 altına gerileyemeyen USD/TL paritesi geçtiğimiz hafta itibariyle DXY Endeksinde meydana gelen yükseliş ile bu eğilimini tersine  çevirip tekrar 7,50 üzerine gelmiş durumda. Gösterge niteliğindeki Tahvil Faizleri de, ABD 10 Yıllık Tahvil Faizlerinin %1,5‘ların üzerine atmasını müteakip %1.6 üzerinde seyrediyor. Bütün piyasaların büyük bir hevesle beklediği Biden’in 1,9 Trilyon USD’lik teşvik paketi Senato’da kabul edilmişken, başta Ons Altın ve diğer varlık fiyatlarındaki düşüşü anlamlandırmaya çalışanlara açıklamaya çalışalım. Öncelikle teşvik paketinin sahibi ABD Hükümeti FED değil. Yani önceki QE genişleme programlarından çok farklı bir teşvik paketi söz konusu. Hükümet bu teşvik paketini tahvil ihracı yoluyla finanse ediyor ve bu durum ABD 10 Yıllık Tahvil faizlerini yükselten ana unsur. Tahvil ihracı piyasada likiditenin sıkışmasına neden oluyor ve faizlerin yükselmesi sebebiyle ons altın, gümüş ve hisse senetlerinde satış baskısı yaratıyor. Ayrıca, bundan önceki QE genişlemelerinin aksine bu kez para bankalara ve şirketlere değil doğrudan halka yönelik düzenlenmiş bir teşvik paketi olması sebebiyle pandemi sonrası toplam talepte yaratacağı enflasyonist etkiler nedeniyle de tahvil faizlerinde yükselişe neden oluyor. Piyasaların normale dönmesi için FED’in Varlık alım programını genişletmesi ya da “Getiri Eğrisi”ne müdahalesi gerekiyor ki, Fed şimdilik aylık 120 Milyar USD düzeyinde tuttuğu programında bir değişikliğe gidecekmiş gibi durmuyor. Bu yüzden de varlık fiyatlarında düşüşün bir süre daha devam etmesi beklenebilir. Ancak, FED’in uzun süre tepkisiz kalması da pek mümkün değil. Zira bu kez de başta ABD ve Dünya Ekonomisinde oluşan dengesizliklerin yaratacağı çöküş riski nedeniyle müdahalede geç kalma olasılığını bertaraf etmesi beklenir ki, bu kez de geçen yıldan bu yana bahsettiğimiz aşırı para arzı fazlasının yüksek enflasyona sebebiyet verecek olması başta değerli madenler olmak üzere varlık fiyatlarının yeniden zirvelere varması yüksek olasılıktır.

Türk Ekonomisi Nasıl Etkilenir?  

Bu soruya yanıtımız maalesef çok da iyimser değil. Zira Türk Ekonomisinde özellikle de geçmiş dönemde yapılan Para Politikası yanlışlarının yarattığı tahribat ve Pandemi ile ortaya çıkan olumsuzluklar nedeniyle zincirin en zayıf halkası konumunda görünüyor. Dünyada başlayan gıda  ve petrol fiyatı yükselişleri ülkemizde hem enflasyonun hem de cari açığın yükselmesine yol açacak riskler barındırıyor. Dolayısıyla  yılın ikinci yarısından sonra beklenen enflasyondaki düşüşe paralel yapılacak faiz indirimleri ile ekonominin canlandırılması planını tehlikeye düşürecek bir gelişme bu. Ayrıca petrol fiyat artışlarının artışı ile büyümesi muhtemel cari açığın finansmanı için yeterli döviz rezervimiz de herkesin malumu üzere bulunmamakta. Pandemi nedeniyle bu yıl da turizm gelirlerinin artmayacağı varsayıldığında, IMF ve OECD gibi kurumların %5,5-6 oranında bekledikleri aşırı iyimser büyüme tahminlerine ulaşmak neredeyse imkansız gibi.

Makro Ekonomik Verilerde beklentilerin aksine yaşanacak daha da olumsuz gelişmeler illa ki, Döviz Fiyatlarında, Tahvil Faizlerinde ve Hisse Senedi Fiyatların da benzer şekilde revizyona gidilmesini gerekli kılacaktır şüphesiz. Bundan önceki yazılarımda, yatırımcılara dikkatli ve temkinli olmalarını önermemde etkin olan hususlar birer birer hayata geçmeye başladı. Yani Piyasalar da Ekonomideki Gerçeklere uyum gösterme eğiliminde. Henüz daha hava sertleşmedi ancak Jeopolitik Gelişmelerde ya da pandemi ile ilgili yaşanabilecek bir gelişme tetikleyici olabilir ve kendimizi birden bire bir kasırganın ortasında bulabiliriz.

Erden Armağan ER – 08.03.2021 erdener1970gmail.com

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Yapı Kredi’den 500 milyon dolarlık borçlanma

Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, “Bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapı Kredi 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracını tamamladı. İhraçta nihai getiri yüzde 9,75 olarak gerçekleşti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Yapı Kredi’nin başarıyla tamamladığı işleme, yurt dışı yatırımcılardan iki katından fazla talep geldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, güçlü sermaye yapılarını koruyarak, geleceğe sağlam adımlarla ilerlediklerini belirterek, ‘2024 yılının ilk ayında sağlıklı bilanço yapımızı daha da iyileştirmek adına Yapı Kredi olarak, 650 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla gerçekleştirmenin gururunu yaşamıştık. Son olarak 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracımıza gelen iki katından fazla talep ile aynı gururu bir kez daha yaşadık.’ ifadelerini kullandı.

2023 yılının üçüncü çeyreğinin sonundan itibaren uluslararası piyasalardan sağladıkları kaynağın yaklaşık 2 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erün, ‘Uluslararası piyasalarda, bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme stratejimiz doğrultusunda tüm paydaşlarımız için fark yaratarak bir adım önde olmayı sürdüreceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Yapı Kredi’nin ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihraç edilmesi işleminde Abu Dhabi Commercial Bank, Bank of America, Citibank, Emirates NBD, Morgan Stanley ve Standard Chartered görev aldı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan 700 milyon doların üzerinde seküritizasyon işlemi

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Devam eden pozitif momentumu yakından takip ederek farklı yapılar altında gerçekleştireceğimiz işlemlerle fonlama yapımızı çeşitlendirmeye de devam edeceğiz” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 350 milyon avro ve 330 milyon dolar olmak üzere toplam 700 milyon doların üzerinde Diversifed Payment Rights (DPR) seküritizasyon işlemi gerçekleştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, yurt dışı fonlama tarafında farklı yapı ve vadelerde yeni işlemler gerçekleştirmeye hız kesmeden devam eden VakıfBank, son 6 farklı işlemde, en az 2 yıl geri ödemesiz dönem içeren toplam 5 yıl vadeli, avro ve dolar olmak üzere iki dilimden oluşan seküritizasyon işlemini başarıyla gerçekleştirdi. Söz konusu işlem, Türk bankaları arasında doğrudan fonlama şeklinde gerçekleştirilen en büyük tutarlı seküritizasyon işlemi oldu.

‘Seküritizasyon işlemimize iki yeni uluslararası banka katıldı’

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, kısa süre önce uluslararası bir banka ile 500 milyon dolar tutarında ve 3 yıl vadeli bir fonlama işlemi gerçekleştirerek 2024’e hızlı giriş yaptıklarını belirtti.

Söz konusu fonlamanın, Türk bankaları arasında yapı olarak doğrudan fonlama şeklinde gerçekleştirilen en büyük tutarlı seküritizasyon işlemi olma özelliğini taşıdığını kaydeden Üstünsalih, ‘Derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından BB+ nota sahip DPR seküritizasyon programımız altında gerçekleştirdiğimiz işleme toplam 6 farklı uluslararası yatırımcı katılım sağladı. Daha önceki seküritizasyon işlemlerinde olmayan iki yeni uluslararası bankanın da işlemimize ilgi göstermesi, ülkemize ve Türk bankalarına yönelik artan iştahın net bir göstergesidir.’ ifadelerini kullandı.

Üstünsalih, uluslararası fonlama tarafında pek çok işlem gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, ‘Bu alanda öncü bir banka olarak, Türkiye’ye ve Türk bankalarına yönelik yatırımcı algısının iyileşmesiyle artan fırsatları değerlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Devam eden pozitif momentumu yakından takip ederek farklı yapılar altında gerçekleştireceğimiz işlemlerle fonlama yapımızı çeşitlendirmeye de devam edeceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FED enflasyonun yavaşlayacağını düşünse de üyelerin kafası karışık…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Hatırlanacağı üzere, FED’in geçen hafta sonuçlanan olağan FOMC toplantısında, politika faizini beklentilere paralel 5,25% – 5,50% aralığında sabit tutması ve ekonomik projeksiyonlarda, bu yıl için 3 kez çeyrek puanlık faiz indirim beklentisini değiştirmemesi piyasalarda adeta bayram havası yaratmıştı. Lâkin, Powell’ın iyimser sayılabilecek açıklamaları ardından, enflasyonun geçen yıl istikrarlı bir şekilde azalmasından sonra bu yıl ilerlemenin daha yavaş olduğuna dikkat çeken FED üyeleri piyasaların biraz da olsun canını sıktı.
  • Chicago FED Başkanı Goolsbee, konut enflasyonunun devam etmesinin kendisini şaşırtmaya devam ettiğini, ancak bunun da azalacağını düşündüğünü belirtirken, oy hakkına sahip Atlanta FED Başkanı Bostic, enflasyon cephesinde devam eden ilerleme konusunda Aralık ayına göre “kesinlikle daha az güvende” olduğunu belirtirken, FED guvernörlerinden Cook’un da ayrıca Harvard Üniversitesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte, “İstihdam ve enflasyon hedeflerimize ulaşma risklerinin daha iyi bir dengeye doğru ilerlediğini” belirterek, “Ancak, fiyat istikrarını tam olarak geri kazanmak için zamanla para politikasını hafifletme konusunda dikkatli bir yaklaşımın gerekli olabileceğini” söylemesi, moralleri bozdu.
  • FED politika yapıcılarından gelen karışık mesajlar, faiz indirimi zamanlaması konusunda şüpheleri akıllarda bıraktı. ABD borsaları geceyi düşüşle tamamlarken, doların piyasa kuru olan DXY geceyi son 6 haftanın en yüksek seviyesinde tamamladı. EURUSD paritesi 1,0830 seviyelerinde işlem görmeye devam etse de, teknik bir bakış açısı ile 1,0775 seviyesi aşağı yönlü geçilmeden EUR’da aşağı yönün sınırlı olacağını düşünmeye devam ediyoruz. Doların piyasa faizi olan 10 yıllık devlet tahvil getirisinin hafif bir yükselişle %4,25 seviyesine gelmesine rağmen, faiz getirisi olmayan altın 2,175 dolar seviyelerinde yerinde sayarken, direnişin parası Bitcoin ise 71bin dolar seviyesine yükseldi. Ons altında 2,550 dolar hedefimizi korurken, Bitcoin’de riskleri yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz.
  • Türkiye cephesinde ise haftanın ilk iş günü göreceli olarak sakin tamamlandı. TCMB’nin son haftalarda atmış olduğu güçlü ve yerinde adımların yansıması takip edilirken, hisse senedi cephesinde bankacılık hisselerine yönelik ilginin de devam ettiğini görüyoruz. Geçen hafta neredeyse %13 yükselerek etkili bir performans sergileyen bankacılık endeksi, yeni haftaya da güçlü bir başlangıç yapması ve bir ara %6’ya varan yükseliş kaydetmesi ardından günü şaşırtıcı bir şekilde %1,5 yükselişle tamamladı. Ana endeksin de kazanımlarını geri vererek %1 gerilediğini not edelim. Hisse senetlerinde yaşanan baş döndürücü volatiliteyi dün pek de anlamlandıramadık!
  • USDTRY kuru interbank piyasasında dün gün boyunca 32,15 seviyelerinde sakin bir seyir izlemeye devam ederken, NDF işlemlerine olan talebin de ciddi anlamda azaldığını, Çarşıda fiziki dolar (32,55) ile elektronik doların (interbank) arasında var olan makasın biraz daha daraldığını not etmemiz gerekiyor. TCMB’nin dizginleri son haftalarda daha da sıkması ardından, kurun bebek adımları ile ve otoritenin kontrolünde, sene sonu için bilanço çalışma kurumuz olan 40 seviyesine doğru ilerlemeye devam edeceğini düşünüyoruz.
  • TCMB’nin sıkı para politikasını sayıların dili ile de anlatalım. TL referans faiz (TLREF) %52,83 ile bir önceki günün (%52,75) bir tık daha üzerinde oluşurken, AOFM (ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti) her geçen gün biraz daha yükselerek politika faizi olan %50’nin üzerine yükseleceğini not edelim (dün %48,94). TCMB’nin Perşembe günü yabancı para pozisyonunda günlük değişim 273 milyon dolar artış yönünde olurken, Cuma günü ise 700 milyon dolar eksildiğini görüyoruz. Elbette bu değişimlerde altın fiyatlarının sert bir şekilde hareket ettiği günlerin parite etkisini de göz önüne almak gerektiği unutmasak da, ‘geminin’ doğru istikamette ilerlediğini ve çerçevenin geneline odaklanmakta fayda olduğunu not edelim.
  • Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı konuşmasında, “Daha önce nasıl enflasyonu tek haneli rakamlara biz indirdiysek, aynısını yine biz başaracağız… Çok iyi çalışılmış ekonomi programımız, güçlü kadromuzla ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Milletimden de bize ve ekonomi ekibimize güvenmesini istiyorum” diyerek ekonomi politikalarına bir kez daha destek beyanında bulundu. Enflasyonu “en büyük baş ağrımız” diye nitelendiren Sn. Cumhurbaşkanı, enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda atılan adımlara dikkat çekerek, yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda “hızlı düşüş” yaşanacağını söyledi.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında da kararsız bir seyrin hâkim olduğunu not edelim. Gösterge endeks Tokyo borsası yatay seyrederken, diğer borsalarda ise hafif de olsa satıcılı bir seyir görüyoruz. Japonya Merkez Bankası (BOJ) geçen hafta faiz oranlarını yükseltmesine ve negatif faiz devrine son vermesine rağmen, yatırımcılar bu hamlenin faiz artırım döngüsünün başlangıcı olmadığına inanarak, YEN’i dolar karşısında son 30 yılın en düşük seviyelerine taşıdı.
  • Paskalya tatili nedeniyle göreceli olarak sakin geçmesi beklenen haftada ABD’de Cuma günü açıklanacak FED’in favori enflasyon göstergesi PCE yakından takip edilecektir. Faiz oranı vadeli işlemleri, bu yıl için yaklaşık üç kez faiz indirimi beklerken, ilk indirimin de Haziran ayında yapılması olasılığının %75 olduğunu görüyoruz. Bugünün veri takviminde ise ABD’de dayanıklı mal siparişleri ve tüketici güven endeksi takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.