Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Türk varlıklarına yönelik ilgi azlığı dikkat çekiyor

Yayınlanma:

|

Türk mali piyasalarında son haftalarda egemen olan döviz kurundaki yukarı yönlü seyir ve beraberinde hisse senetlerinde satıcılı hava hâlen daha ana gündemi oluşturmaya devam ediyor. Döviz kuruna barometre teşkil eden Kapalı Çarşı kurlarında baktığımız zaman, fiziki dolar fiyatının dijital (bankalar arası piyasanın) doların üzerinde seyrettiğini görüyoruz. Bu da bize talebin olduğunu gösteriyor. Kur cephesinde yaşanan yükselişte, dün de bültenimizde kaleme aldığımız üzere -her ne kadar yalanlansa da- Sn. Bakan Şimşek hakkında yayılan dedikodu ve beraberinde ışıldayan altın karşısında Türk insanın davranış değişikliğine giderek yarattığı döviz talebinin yattığını düşünüyoruz. Bültenimizi takip eden okurlarımız, sene sonu USDTRY kuru için, bilanço çalışma kuru olarak sene başında 40 seviyesini yazdığımızı, TL’nin uzunca bir süre devam eden istikrarlı seyri ya da enflasyondan daha az değer kaybetmesi ile sene sonu 37-38 seviyesinin makul olduğunu pekâlâ biliyorlar. O nedenle kur cephesinde sağlıklı olarak devam eden yükselişe pek de şaşırmamak gerekiyor.

Yukarıda kaleme aldığımız ilk paragrafı biraz daha somutlaştırmak hatta ruh kazandırabilmek adına, dün, her perşembe olduğu üzere TCMB ve BDDK’nın açıkladığı haftalık raporları dün yine nakış gibi işleyerek ‘önümüzü’ görmeye çalıştık. Bu bağlamda, TCMB tarafından yayınlanan analitik bilanço verilerine göre, 21 Ağustos tarihinde TCMB’nin net döviz pozisyonu 2,3 milyar dolar kötüleşmiş. Bu veri bizlere döviz kurunun yükselmesine karşı TCMB’nin pek de kayıtsız kalmadığını gösteriyor! YEN ve FED kaynaklı endişelerin patlak verdiği 5 Ağustos Pazartesi günü öncesinde 21 milyar dolara yükselen TCMB’nin swap ve kamu dövizler hâriç net rezervleri, 21 Ağustos verisine göre 17 milyar dolar seviyesine geriledi. Büyük resimden yaklaşırsak, yerel seçimlerden bir gün sonra, 1 Nisan tarihinde eksi 76,4 milyar dolar olan manşet rakam, artı 21 milyar dolara kadar iyileşmesi ardından (neredeyse 100 milyar dolar!) TL ve TL cinsi varlıklara yönelik talebin son haftalarda biraz da olsa azalması ile gerilemeye başladı!

TCMB ve BDDK verilerinden devam edelim. Dün açıklanan ‘haftalık’ verilere göre, 16 Ağustos ile biten haftada, yurt içi yerleşiklerin Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) 1 milyar dolar daha artarak 169 milyar dolar seviyesine yükseldi. Son beş haftada artış 6,5 milyar dolar oldu. TCMB dün güncesinde DTH’lara yönelik bir bilgi notu yayınlayarak son dönemde DTH cephesinde yaşanan artışın sebebi olarak yaz etkisi ile artan turizm kaynaklı döviz girişleri ve KKM’den dönen paraların dövize gitmesi olarak gösterdi. Bu minvalde, DTH’ın toplam mevduat havuzundaki payı %38 seviyesinin altına gerilerken, KKM dâhil DTH’ın toplam payı ise %47,3 seviyesine geriledi. Büyük bir kambur olarak gördüğümüz KKM cephesinin toplam mevduat havuzundaki payının ise %9,37 seviyesine geldiğini hesaplıyoruz (zirve Ağustos 2023’te %26 ile görülmüştü).

16 Ağustos ile biten haftada, yabancının davranışı yine değişmemiş. Yaklaşık 300 milyon dolar hisse senedi satan yabancı, 1,1 milyar dolar tahvil almış. 2024 yılı karnesine bakarsak, yaklaşık 2 milyar dolar hisse senedi satan yabancı, tahvil cephesine ise 12,4 milyar dolar giriş yaptı. Yabancının Türk varlıklarına karşı ilgisi devam etse de, hisse senetlerine pek de sıcak bakmadığı, tahvil âşkının ise kuvvetle muhtemel bir noktada faiz indirimi beklentisi ile artarak devam edeceğini not edelim.

Yurt dışı piyasalara geçmeden önce, dün TCMB ve TÜİK işbirliğinde hazırlanan Ağustos ayı tüketici güven endeksinin geçen aya göre artış kaydederek 76,4 seviyesine geldiğini görüyoruz. Endeksin alt kalemlerinde mevcut döneme ilişkin iyileşme görülürken, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesinde ise belirgin bir bozulma olduğunu görüyoruz. Piyasa fiyatlamalarında ise USDTRY kuru 33,90’lı seviyelerde dün gün boyu salınırken, bugün hafta sonu fonlama etkisi ile pazartesi valörlü işlemlerde kurun iyice psikolojik 34 seviyesine yaklaştığını göreceğiz. Son günlerde egemen olan limoni havaya paralel hisse senetlerinde tatsız seyir dün de korundu. Ana endeks günü önemli bir değişim kaydetmeden tamamlarken, bankacılık endeksi %1,4 yükseldi. Yukarıda da değindiğim üzere, TL ve TL cinsi varlıklara yönelik artan ilgisizliği yakından takip edeceğiz.

Küresel piyasalarda ise dün başlayan ve yarın tamamlanacak Jackson Hole toplantısı büyük bir merakla takip ediliyor. FED Başkanı Powell’ın konuşması bugün akşamüzeri KKTC saati ile 17:00’de gerçekleşecek. Bu sabah itibariyle, vadeli faiz kontratları, 18 Eylül olağan FED faiz toplantısına yönelik 25 baz puan faiz indirimine %75 ihtimal tanınırken, yılın son üç toplantısına yönelik beklenti ise 100 baz puan olarak geçerliliğini koruyor (7 Kasım 50 baz puan, 18 Aralık 25 baz puan). Piyasaların kılavuzu konumunda ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi önemli bir değişim sergilemeden hafifçe yukarı gelerek %3,85’li seviyelerde salınırken, EURUSD paritesi 1,1120 , GBPUSD paritesi ise 1,3100 seviyesine hafif de olsa geri çekildi. Doların piyasa kuru olan DXY, son dört gündür sert bir şekilde gerileyerek para birimleri sepetine karşı senenin en düşük seviyesine test etmesi ardından dün soluklanırken, dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, büyük gün öncesi yaşanan kâr satışlarının normal görmek gerekiyor.

Dünya Powell’ın ağzından dökülecek kelimelerine odaklandığı günde, ola ki aksi bir şey söyler ve parti havasını bozar diye de endişe ediyor. Bu bağlamda, hafta içi 2,531 dolar ile rekor kıran altının ons fiyatı bu sabah 2,500 doların hemen altına çekildi. Bitcoin hâlen daha 60bin dolar etrafında salınırken, brent cinsi ham petrol sert satışlarla yılın en düşük seviyesini test etmesi ardından hafif de olsa toparlanarak 77 dolar seviyesine geldi. Kalabalık cümlelerden kurtulursak, kâr satışlarının geride kalması ardından altının 2,700 dolar seviyesini hedefleyeceğini, TL bazında gram altının ise rekor seviyesini mütemadiyen yukarı yönlü güncellemeye devam edeceğin düşünüyoruz. Kraliyet aslanında yukarıda 1,3140 ; EUR’da ise 1,1270 seviyesinin önem arz ettiğini bir kez daha hatırlatalım.

Powell’ın bugün yapacağı konuşması öncesinde dün akşam ABD borsaları geceyi düşüşle tamamladı. Risk iştahı denince akla gelen Nasdaq endeksi %1,7 düşerken, yeni gün başlangıcında pasifiğin diğer ucunda kararsız bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Japon Yeninin değer kazanmasına rağmen Japonya borsası Nikkei %0,3 yukarıda işlem görürken, Şangay borsasının da hafif de olsa artıda olduğunu not edelim. Sert satışlar ardından ABD borsalarının vadeli işlemlerinde sabah erken vakitlerde artılar dikkat çekiyor. Yukarıda da değindiğim üzere artık gözler bugün 17:00 Jackson Hole FED Başkanı Powell’ın konuşmasına olacaktır. Günün büyük bölümünü piyasaların dar bir bantta bekle ve gör stratejisi ile geçireceğini düşünüyoruz. ECB ve BoE ardından FED’in de faiz indirim kervanına katılacağı beklentisi ile doların zayıf seyri ana tema olarak devam edeceğin düşünüyoruz… Makro cephede ise ABD’de yeni konut satışlarının bulunduğunu not ederek güzel bir hafta sonu dileyelim.


*Menkul Kıymet İstatisikleri

1724387626be8e4a6619205d343771ccb5101a9714_1_1200.jpg

*TCMB net döviz pozisyonunda yaşanan günlük değişim 

17243876273222d5bb7d32f95d9350145f8162385e_2_1200.jpg

*KMM

1724387627933e8a8edf66896d7b7445387819ad20_3_1200.jpg

*DTH

172438762805f39df45033e310ada5fd57c87bd842_4_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FED gevşemeye ‘jumbo’ faiz indirimiyle başlarken iletişim ise zayıf kaldı..

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Merkez Bankası (FED), dün akşam sonuçlanan iki günlük olağan faiz toplantısı ardından politika faiz oranını %5,25 – 5,50 bandından 50 baz puan indirimle %4,75 – 5,00 bandına çekti. FED, 2022’de 40 yılın en yüksek seviyesine çıkan enflasyondaki yükselişi kontrol altına almak amacıyla 18 aylık faiz artırım kampanyasını sonlandırdığı geçen Temmuz ayından bu yana politika faizini %5,25 – %5,50 aralığında tutuyordu. FED’in en son faiz indirimine Mart 2020’de (pandemi) soyunduğunu düşünürsek, karar tam olarak 4,5 yıl sonra gelmiş oldu. FED’in agesif bir adım atarak 50 baz puan faiz indirime tercihi, enflasyondan ziyade işgücü piyasasının sağlığına ilişkin artan endişelerin ardından geldiğini not edelim. Basın toplantısında, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2 hedefine yaklaştığına dair güvenin arttığına işaret eden Başkan Powell, FED’in işgücü piyasasındaki riskleri dengeleyerek fiyat istikrarını korumayı amaçladığına da vurgu yaptı.

Hatırlatma yapmak gerekirse, FED’in TCMB’de farklı olarak fiyat istikrarının yanı sıra azami istihdamı tesis etmek görevi de bıulunuyor. FED’in pandemi döneminde işletmeleri ve hâliyle insanı yaşatmak için para musluklarını sonuna kadar açıp faiz oranlarını da hızlıca sıfırlaması ardından enflasyon 40 yılın zirvesi çıkarak adeta patlamış, FED’de fiyat istikrarı tekrar tesis etmek adına faiz oranlarını ciddi oranda yukarı çekmiş ve dahası da 14 aydır da yüksek seviyede tutmuştu. Lâkin, her ilacın şifa etkisi kadar yan etkisinin de olduğunu düşünürsek, yüksek faiz oranları FED’in favori enflasyon göstergesi olan kişisel tüketim harcamaları (PCE) enflasyonunu yıllık bazda %2,5 seviyesine kadar getirerek uzun vadeli enflasyon hedefi olan %2,0 seviyesine yaklaştığını teyit ederken, bu sefer de istihdam piyasaları ‘arıza’ çıkarmaya başladı. Şöyle ki, açık işgücü sayısı (JOLTS) neredeyse son 4 yılın en düşük seviyesine gerileyerek alarm zilini çaldı.

İstihdam ve enflasyon verileri birlikte ele alınırsa, FED’in dün akşam almış olduğu kararın arkasında enflasyonun güven vermesinden ziyade istihdama yönelik endişeleri payının çok da fazla olduğunu düşünüyoruz. 25 ile 50 baz puan arasında zigzag çizen piyasaların da sonunda istediğini aldığını not etmemiz gerekiyor. FED’in her ne kadar son zamanlarda doğru iletişimi yapmakta zorlandığını görsek de, nihayetinde doğru politika tercihini yaptığını düşünüyoruz. Karar ile birlikte yayınlanan projeksiyonlar da üyelerin enflasyon beklentileri aşağı yönde, işsizlik oranı ise yukarı yönde güncellediklerini gördük. Yılın geri kalan iki toplantısında FED’in faiz oranlarını toplam 50 baz puan daha düşürmeyi planladığını, 2025’te bir tam puan daha indirerek, 2026’da %2,75 – %3,00 aralığına çekmeyi planladığını görüyoruz.

Gelelim kararın piyasa yansımasına. Kararın piyasa beklentisi ile örtüşmesi sonrası ilk nazarda ABD Doları küresel bazda değer kaybetti. Bu minvalde, yakın dönemin zirvesini olan 1,12 seviyesini EURUSD paritesi bir kez daha test ederken, sterlin dolar karşısında 1,33 seviyesine gelerek son iki buçuk yılın en yüksek seviyesini test etti. Altının ons fiyatı 2,600 dolar seviyesine dayanarak tüm zamanların zirvesine yükselirken, rallide oldukça geride kalan ve son günlerde yeniden ön plana çıkardığımız gümüş 31 dolar seviyesinde bulunan kritik direncini bir kez daha zorladı. Rallide geride kalan bir diğer favori enstrümanımız olan direnişin parası bitcoin ise bir kez daha 62bin dolar seviyesine aşarak ön plana çıktı. Ara ara kâr satışlarına görülecek olsa da, uzun bir süredir bültenimizde yer verdiğimiz üzere dolar zayıflığının bundan sonrası için ana tema olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

Piyasaların karar ardından ilk nazarda yukarıda da görüleceği üzere psikolojisi dolar sat ne bulursan al yönünde oldu. Doların piyasa kuru olan DXY son 14 ayın en düşük seviyesine gerilerken, piyasaların kılavuz kargası 10 yıllık ABD tahvil faizleri de hafif de olsa geriledi. Lâkin, Başkan Powell’ın faiz indirim kararı ardından düzenlediği basın toplantısında verdiği mesajları ile kazanımların pek de korunamadığını gördük. Powell, FED’in acelesi olmadığının altını çizerken bundan sonraki adımların 50 baz puan indirim şeklinde olmayabileceğine vurgu yapması ve bu bağlamda veri odaklı çizgilerini koruyarak her toplantıda ayrı ayrı değerlendirme yapacaklarını belirtmesi, piyasaları bir nebze de olsun üzdü. Bu sabah itibariyle, vadeli faiz kontratları, yılın son iki toplantısına yönelik toplam 75 baz puan faiz indirimi öngördüklerini (7 Kasım 50 baz puan, 18 Aralık 25 baz puan) hazır yeri gelmişken not edelim.

Powell’ın basın toplantısı sırasında verdiği mesajlar sonrası bu kadar büyük bir beklentinin fiyatlandığı gecede kâr satışları da gecikmedi. Piyasanın hevesi bir nebze de olsa kursağında ‘şimdilik’ kalsa da, risk iştahının yeniden artacağını ve yukarıda değindiğimiz üzere dolar zayıflığının bundan sonrası için ana tema olacağını düşünüyoruz. Bu minvalde, 31 dolar üzerinde haftalık kapanış durumunda gümüş alacağız. Çok uzun süredir var olan altın uzun pozisyonlarımız korumaya devam edeceğiz. Her düşüşte yatırımcı kimliğimiz ile bitcoin biriktirmeye, 69bin dolar üzerinde haftalık kapanış durumunda ise  pozisyon artırımına gideceğiz.

Türk mali piyasalarında ise TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net döviz pozisyonu 16 ve 17 Eylül tarihinde 1,1 milyar; son on iş gününde ise 13,4 milyar dolar iyileşme kaydetti. Böylelikle, swap ve kamu dövizleri hariç net yabancı para pozisyonu +21,2 milyar dolar seviyesine yükselirken, kamu dövizlerini de dâhil manşet rakamın +29 milyar dolar seviyesine yükselerek son yılların en kuvvetli seviyesine geldi. Kurun son iki haftadır psikolojik 34 seviyesinin etrafında dar bir bantta hareket ederken TCMB’nin döviz alımlarının ivme kazanması ve karşılığında piyasalara verdiği TL miktarının artmasına paralel yaşanan likidite bolluğu ile TL referans faiz oranı (piyasada belirlenen faiz) TCMB’nin faiz koridorunun alt bandı olan %47 seviyesine kadar gevşedi. BIST100 endeksi dün günü yatay tamamlarken, bankacılık hisseleri günü %1 yükselişle tamamladı. CDS risk priminin ise 257 baz puana kadar gerilediğini not etmiş olalım.

FED kararı ardından ABD borsaları diğer enstrümanlarda olduğu üzere kazanımlarını koruyamayarak geceyi kâr satışlarına boyun eğer hafif de olsa ekside tamamladı. Bu sabah pasifiğin diğer ucunda ise güzel bir başlangıç olduğunu görüyoruz. FED’in faiz indirimi sonrası JPY değer kaybederken, ihracat odaklı şirketlere paralel gösterge endeks Tokyo borsası %2,5 yükselişle ön plana çıktı. Asya genelinde hâkim rengin yeşil olduğunun altını kalınca çizelim. ABD borsalarının dün akşam Powell sonrası kâr satışların yönelmesi ardından bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerinde sert bir yükseliş görüyoruz. Nasdaq vadeli %1,4 yukarıda işlem görerek önde koşuyor. Bu iyimserliğin Avrupa borsalarına ve Borsa İstanbul’a da sirayet etmesini bekliyoruz.

FED sonrası gözler içeride TCMB, dışarıda ise İngiltere Merkez Bankası’nın olağan faiz toplantısını takip edecek. İngiltere tarafında özellikle enflasyon rakamlarının Ağustos ayında hizmet enflasyonunun yükseldiğini göstermesinin ardından faiz oranlarını %5’te sabit tutması beklenirken, Başkan Bailey’nin bir sonraki toplantıya yönelik faiz indirim sinyali vermesini bekliyoruz. TCMB’nin aylık olağan Para Politikası Kurulu toplantısının kararı ise KKTC saati ile  14:00 açıklanacak. Faiz oranlarının sabit tutulmasına kesin gözüyle bakılırken, karar metnine serpiştirilecek mesajlar ve son günlerde gerileyen piyasa faizlerine paralel sterilizasyon adımları dikkatle takip edilecektir.

FED 

17267194976d4bf4f3239619cdbbfdc26a4ce54e2d_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

2 yıllık KKM zararı: 1 trilyon 58 milyar lira

Bütçeye hiçbir yükü olmayacak diye tanıtılan olarak tanıtılan Kur Korumalı Mevduat kamuyu iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğrattı. Aynı dönemde bütçede yapılan yatırımların toplamı 1.2 trilyon liraydı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İBB’ye bağlı İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ‘Kamu kaynaklarının halk için kullanımında neredeyiz?’ sorusuna yanıt aramak üzere bir araştırma gerçekleştirdi. Dr. Ozan Bingöl ve Dr. Buğra Gökce’nin katkılarıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, ‘Türkiye’nin israf karnesi’ başlığıyla rapor olarak yayımlandı. Raporda, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının, dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından bütçeye dolayısıyla da kamuya hiçbir yükü olmayacak bir politika aracı olarak tanıtıldığı hatırlatılarak, “Ancak Kur Korumalı Mevduat yüzünden kamu iki yılda 1 trilyon 58 milyar lira zarara uğradı” tespiti yapıldı. Bununla birlikte raporda yer verilen bilgilere göre, KKM uygulaması nedeniyle sadece 2022 ve 2023 yıllarında 1.2 trilyon liranın üzerinde bir kamu harcaması yapıldığı ortaya çıkıyor.

OKULLAR, YURTLAR YAPILIRDI

Bu devasa harcama tutarı, KKM uygulaması için getirilen vergi istisnaları nedeniyle vazgeçilen vergi tutarları, Merkez Bankası’nın KKM ödemeleri nedeniyle zarar etmesi kaynaklı ödeyemediği Kurumlar Vergisi ve Hazine’ye aktarılmayan temettü geliri de dikkate alınarak hesaplandı. 1.2 trilyon liralık kamu harcamasına dikkat çekilen raporda, aynı dönemde Merkezi Yönetim Bütçesi’nde yer alan tüm yatırım harcamalarının toplamının da 1.2 trilyon lira olduğuna dikkat çekildi. Bu harcama ile yapılabilecek okul, hastane, öğrenci yurdu, yol, demiryolu, köprü, tünel gibi yatırımlar dikkate alındığında masraf ve israf kalemlerinin ne denli büyük olduğu görülüyor.

1.5 trilyonluk ‘saatli bomba’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eski Bakan Nureddin Nebati’nin ‘asrın buluşu’ olarak lanse ettiği KKM’nin yükünden kurtulmak istiyor. Ancak, ciddi bir döviz talebine yol açacağı için ekonomistlerin ‘saatli bomba’ olarak tanımladığı KKM’nin, kademeli atılan adımlarla tasfiyesi gerçekleştiriliyor. KKM stoku Ağustos 2023’te 3.4 trilyon TL ile rekor kırmış ardından Merkez Bankası’ndan gelen düzenlemelerle gerilemeye başlamıştı. Özellikle 1 Ocak’tan itibaren TL dönüşümlü yeni KKM hesabı açılamaması ve mevcut hesaplarında vade sonunda yenilenememesi tasfiye sürecini hızlandırmıştı. KKM bakiyesi geçen hafta 1 trilyon 574.7 milyar liraya düştü.

Mehtap Özcan ERTÜRK-Sözcü

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TUSİD Başkanı Bekir Topuz: Döviz yükselirse zam gelir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Sanayici İş İnsanları Derneği (TUSİD) Başkanı Bekir Topuz, son dönemde ihracat yapan iş insanlarının girdi maliyetlerinin yükselmesiyle beraber döviz kurundan dolayı yaşanan sıkıntıları ezber bozan bir açıyla yorumladı.

Düşük kurdan en çok etkilenen iş insanlarından biri olduğunu söyleyen Bekir Topuz, buna rağmen dövizin yükselmesini istemediğini vurguladı. Odatv’ye konuşan Bekir Topuz, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:

“Ben geçen sene bir milyon dolar bozdurarak genel giderlerimi sağlıyordum, şimdi 1,5 milyon dolar bozdurarak sağlıyorum. Kurdan en çok etkilenen iş insanlarından biri olsam da dövizin yükselmesini istemiyorum. Bu sefer yine her şeye zam gelecek ve kısır döngü devam edecek”

Devletin ihracatı desteklediğini anlatan Bekir Topuz, “Devlet ihracatı desteklemek için şu anda yüzde 2 olan döviz dönüşüm desteğini belki yüzde 5-6’lara çıkartabilir, ihracatçıya özel bir kur olabilir fakat genel manada döviz çıktığı zaman herkes etkilenir” dedi.

Endüstriyel mutfak sektöründe faaliyet gösteren iş insanı Topuz, Konya’da toplam 2 milyar TL’lik yatırım yaptıklarını ifade ederek, 700 kişilik iş istihdamının 1.300’e çıkacağını kaydetti.

TÜRKİYE’YE İTHAL MAL SOKMUYORUZ

Türk yapımı endüstriyel mutfak ekipmanlarının Amerikan pazarına girerek Çin ve ABD ile yarıştığını vurgulayan Bekir Topuz, sektör olarak Türkiye’ye ithal mal sokmadıklarını açıkladı. Topuz şunları da kaydetti:

“Mesela sadece benim şirketim yıllık en az 30 milyon dolar ithalata engel oluyor. Türkiye’ye bakın artık ithal buzdolabı, pişirici, bulaşık makinesi veya diğerleri giremez. Bir şansları yok çünkü. Avrupa’dan daha kaliteli ürün üretiyoruz ve tüm dünyaya satıyoruz. Bu yıl ihracatta 40 milyon doları bulacağız”

PASLANMAZA EK VERGİ İHRACATI VE İSTİHDAMI VURUYOR

Son dönemde sektörde en çok konuşulan konulardan bir tanesi de paslanmaz çeliğe getirilen ek vergi olduğunu anlatan Bekir Topuz, “Tencereden, tavaya paslanmaz çeliğin kullanıldığı tüm mutfak malzemelerinde fiyatın yükselmesine neden olan ek vergi ve anti damping soruşturması, ihracatı da olumsuz etkiliyor. Bu yıl ihracat, ek vergi sonrasında daralmaya başladı. Yaklaşık 800 milyon dolarlık bir kayıp olacak. Ek vergi sonrası sektörde ciddi anlamda işten çıkarmalar başladı. Konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüştük. İstihdamda ve ihracatta daha fazla kayıp yaşanmaması için bir çözüm bekliyoruz” dedi.

Odatv.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.