Connect with us

EKONOMİ

Vatandaş şaşkın, her şeye zam: Tüm ürünlerdeki KDV oranları arttı!

Noter, pasaport, vize ve trafik harçlarına yüzde 50 zam geldi
KDV oranları yükseltilmiş: %18 olan oran %20’ye, %8 olan oran %10’a çıkartıldı
Tüketici kredilerinde %10 olan BSM Vergisi %15’e çıkarıldı
Yurt dışından getirilen cep telefonlarından alınan harç 6 bin TL’den 20 bin TL’ye çıkarıld
Spor müsabakalarına dayalı bahislerden alınan vergi %5’ten %10’a, at yarışlarından alınan vergi %7’den %14’e, diğer şans oyunlarında alınan vergi oranı ise %10’dan %20’ye yükseltildi.
Özel okul eğitim hizmetinde KDV %8’den %10’a çıktı
Otellerin ve konaklamada KDV %8’den %10’a çıktı

Yayınlanma:

|

Katma Değer Vergisi’ne (KDV) zam yapılmasına ilişkin zam kararı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Resmi Gazete’de yayınlandı. Türkiye’de satılan tüm ürünlerden alınan Katma Değer Vergisi oranı yüzde 18 oranındaydı. Alınan yeni kararla birlikte Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarına zam yapıldı. İşte Resmi Gazete’nin 32 bin 241. sayısında yer alan KDV kararları…

KDV oranları arttırıldı: Tüm ürünlere zam yolda!

Türkiye’de satılan ve tüm ürünlerden alınan Katma Değer Vergisi (KDV) oranı bu sabah Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile arttırıldı. Yüzde 8 ve 18 olarak uygulanan KDV oranları yüzde 10 ve 20 olarak arttırıldı. Konuyla ilgili karar Resmi Gazete’nin 7 Haziran 2023 tarihinde yayınlanan 32 bin 241. sayısında yer aldı.

KDV zam

Buna göre Resmi Gazete’de karar sayısı 7346 olarak belirtilen: Ekli “mal ve hizmetlere uygulanacak katma değer vergisi oranlarının tespitine ilişkin kararda değişiklik yapılmasına dair karar”ın yürürlüğe konulmasına, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28’inci maddesi gereğince karar verilmiştir.

 

Madde 1– 24/12/2007 tarihli ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın 1’inci maddesinin birinci fıkrasının;

 

a) (a) bendinde yer alan “yüzde 18” ibaresi “yüzde 20” şeklinde,

b) (b) bendinde yer alan “yüzde 8” ibaresi “yüzde 10” şeklinde,

değiştirilmiştir.

Madde 2– Aynı Kararın eki (II) sayılı listenini 37’nci sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“37- Diş fırçası ve macunu, diş iplikleri”

Madde 3– Bu Karar yayımını izleyen üçüncü gün yürürlüğe girer.

Madde 4– Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Alınan kararlara bakıldığında ürünlerden alınan KDV oranlarının yüzde 8 ve 18 oranlarından yüzde 10 ve 20 oranlarına yükseltildiğini görüyoruz. Madde 3’te yer alan “yayımını izleyen üçüncü gün yürürlüğe girer” ifadesi ile de kararın 10 Temmuz 2023, yani önümüzdeki pazartesi, tarihinden itibaren uygulanacağını anlıyoruz.

Sabun, Şampuan, Deterjan, Dezenfektan, Islak Mendil, Tuvalet Kağıdı, Kağıt Havlu, Kağıt Mendil ve Peçete için Katma Değer VERGİSİ %8’den %20’ye Çıkarıldı.

  • Noter, pasaport, vize ve trafik harçlarına yüzde 50 zam geldi
  • Özel okul eğitim hizmetinde KDV %8’den %10’a çıktı
  • KDV oranları yükseltilmiş: %18 olan oran %20’ye, %8 olan oran %10’a çıkartıldı
  • Tüketici kredilerinde %10 olan BSM Vergisi %15’e çıkarıldı
  • Yurt dışından getirilen cep telefonlarından alınan harç 6 bin TL’den 20 bin TL’ye çıkarıld
  • Spor müsabakalarına dayalı bahislerden alınan vergi %5’ten %10’a, at yarışlarından alınan vergi %7’den %14’e, diğer şans oyunlarında alınan vergi oranı ise %10’dan %20’ye yükseltildi.
  • Otellerin ve konaklamada KDV %8’den %10’a çıktı

Telefonlarda pasaport (IMEI) kayıt ücretine 14 bin TL zam yapıldı!

Yurt dışından bir telefon satın aldığınızda bu cihazı Türkiye’de pasaport kaydı olmadan sadece 120 gün kullanabiliyorsunuz. Daha sonrasında cihazınız şebekeler kapalı hale geliyordu ve cihaz ile arama, SMS gibi şebeke gerektiren özellikleri kullanamıyordunuz. Bu kapsamda cihazınızı kendi pasaportunuz üzerine kayıt ettirmeniz gerekiyordu ve bu ücret 6 bin TL idi. Bugün Resmi Gazete’de açıklanan karara göre artık pasaport kayıt ücretleri 20 bin TL olacak.

BEDELLİ ÜCRETİ DÖRT YILDA YÜZDE 290 ARTTI

Bedelli askerlik ücreti, kalıcı uygulamaya ilişkin kanunun yürürlüğe girdiği 2019 yılı haziran ayında 31.343 TL idi. O tarihten bugüne tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 226.76 oranında arttı. Bedelli askerlik ücreti ise aynı dönemde yüzde 290.36 oranında artış kaydetti.

Bedelli askerlik ücreti dolar bazında ise 2019 haziran ayında 5.412, temmuz ayında 5.870 oldu. 2020 ocak ayında 5.873 dolar ile en yüksek seviyesini gördü. Kurun yükseldiği 2022 ocak ayında 4.315 dolara geriledikten sonra bu yılın ocak ayında 5.563 dolar oldu. Bedelli askerlik ücretinin günümüzdeki karşılığı ise 4.724 dolar seviyesinde.

Yıllara göre bedelli askerlik ücreti  2022 Temmuz 80.065 TL 4.783 USD;  2023 Ocak 104.084 TL 5.563 USD;  2023 Temmuz 122.351 TL 4.724 USD

YOKLAMA KAÇAĞI OLANLARDAN HER AY 1.785 TL İLAVE ÜCRET ALINACAK

Bedelli askerlik için müracaat edilen tarihe kadar yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olanlar hakkında, bu duruma düştükleri tarihten başvuru tarihine kadar her ay 1.785 TL ilave ücret alınacak. Ay kesri 1 gün dahi olsa 1 ay kabul edilerek 1.785 TL ücrete tabi olacak.

Örneğin, yoklama kaçağı durumuna düştükten 24 ay sonra bedelli askerlik başvurusu yapan bir kişi 122.351 TLye ilave olarak ayrıca 42.835 TL daha ödeyecek. Toplam ödeyeceği tutar 165.186 TL olacak.

EKONOMİ

Eşit İşe Eşit Ücret: Adalet mi, Safsata mı?

Yayınlanma:

|

İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı iştiraklerde çalışan yaklaşık 23 bin temizlik işçisi “eşit işe eşit ücret” taleplerinin yerine gerilmediği gerekçe gösterilerek Sekdikanın kararı ile greve gitmesi ile birlikte “eşit işe eşit ücret” talebini sorgulama gerekçesi de kendiliğinden tekrar gündeme geldi.

Eşit İşe Eşit Ücret: Adalet mi, Safsata mı?

Eşit işe eşit ücret” ilkesi, uzun süredir özellikle sendikal söylemlerde, insan hakları belgelerinde ve politik manifestolarda sıkça yer bulan bir kavram. İlk bakışta son derece adil ve insani bir uygulama gibi görünse de, uygulamaya döküldüğünde birçok sakıncayı beraberinde getirebilir. Bu yazıda bu ilkenin artılarını, eksilerini ve çalışanlar üzerindeki etkilerini objektif bir şekilde ele alacağız.

“Eşit İşe Eşit Ücret” Ne Anlama Geliyor?

Bu ilkeye göre, aynı işi yapan kişilere –cinsiyet, yaş, etnik köken, inanç gibi unsurlara bakılmaksızın– aynı ücretin verilmesi gerekir. Amaç, ayrımcılığı önlemek ve çalışma hayatında fırsat eşitliğini güçlendirmektir.

Ancak “aynı iş” tanımı, yüzeyde benzer olsa da çoğu zaman içerik, sorumluluk, nitelik, performans ve katkı açısından farklılıklar gösterir. Bu noktada “eşit ücret” anlayışı, yüzeysel bir adalet anlayışına dönüşebilir.

Sakıncalar ve Uygulamadaki Zorluklar

1. Performansın Göz Ardı Edilmesi

Aynı pozisyonda çalışan iki kişi düşünün: Biri sorumluluk alıyor, inisiyatif kullanıyor, üretken ve çözüm odaklı; diğeri ise sadece görev tanımı kadar çalışıyor. Ancak ikisine de aynı ücret veriliyor. Bu durum, yüksek performanslı çalışanı demotive eder.

2. Vasatlık Teşviki

Ücretlendirme performansa dayalı değilse, çalışanlar “fazla çalışsam da maaşım değişmeyecek” düşüncesiyle vasat bir çizgiye razı olur. Zamanla iş yerinde genel verimlilik düşer.

3. Yetenekli Çalışanları Kaybetme Riski

Kendini geliştiren, daha fazla katkı sunan çalışanlar, farklılıklarının karşılık bulmadığını fark ettiğinde kuruma olan bağlılıkları zayıflar. Bu da yetenekli çalışanların başka firmalara geçmesine neden olabilir.

4. Adalet Algısının Bozulması

Eşitlik, her zaman adaletle eş anlamlı değildir. Aynı işi yapan kişiler, katkı açısından eşit olmayabilir. Katkıya değil de sadece iş tanımına dayalı ücretlendirme, çalışanlar arasında huzursuzluk yaratır.

Çalışan Üzerinde Psikolojik Etkiler

  • Motivasyon Kaybı: Başarılı çalışan kendini değersiz hisseder.

  • Aidiyet Zayıflar: Kuruma bağlılık azalır.

  • Gizli Tepkiler: Çalışanlar “nasıl olsa bir şey değişmeyecek” düşüncesiyle üretkenliğini bilinçli olarak düşürebilir.

Pozitif  Yanı Var mı?

Elbette var. Özellikle işe yeni başlayanlar veya dezavantajlı gruplar için “eşit işe eşit ücret” ilkesi koruyucu bir çerçeve oluşturabilir. Ancak bu ilke sabit ve katı bir kural haline gelirse, zamanla faydadan çok zarar doğurur.

Alternatif  Yaklaşım: Eşit Fırsat + Adil Ücret

Çözüm, “eşit işe eşit ücret” yerine “eşit fırsat, adil ücret” anlayışında yatıyor. Yani işe alımda, terfide ve gelişimde herkes için fırsat eşitliği sağlanmalı; ancak ücretlendirme nitelik, performans, deneyim, katkı ve sorumluluk gibi kriterlere göre şekillenmeli.

Eşitlik mi, Adalet mi?

“Eşit işe eşit ücret” ilkesi, kulağa hoş gelen bir slogandan ibaret olabilir. Çünkü aynı unvana sahip olmak, aynı katkıyı sağladığınız anlamına gelmez. Gerçek adalet, herkesin katkısı kadar karşılık bulduğu bir sistemle mümkündür.

Bu nedenle şirketler, adalet duygusunu zedelemeyecek şekilde; şeffaf, ölçülebilir ve performansa dayalı ücretlendirme sistemleri kurmalıdır.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Mevcut Enflasyon ve Faiz Oranlarıyla Yatırımcı Yeni Yatırım Yapar mı?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yüksek enflasyon oranının getirdiği yüksek faiz politikası haliyle başta ticari krediler olmak üzere tüm kredi türlerinde de faiz oranlarının artmasına neden oluyor.Şu an kredibilitesi yüksek ve ekonomik olarak büyük hacimlere sahip şirketler dahi piyasadan % 50 TL faiz oranları ile borçlanabiliyor. KOBİ vb. gibi diğer işletmelerin kullanabildikleri kredilerin faiz oranları ise % 60 bandını aşmış durumda.

Peki kredi piyasası açısından tek kötü haber faiz oranlarının yükselmiş olması mı? Maalesef hayır, bankaların kredi verme iştahı da azalmış durumda ve haliyle eskiye nazaran parasal olarak da verilen kredilerin büyüme hızında da ciddi bir yavaşlama görülmekte.Nitekim kredilerin mevduata oranı (KMO)% 80-90 bandına gerilemiş durumda..

Yeterince kredi bulunsa dahi mevcut faiz oranları düşünüldüğünde yatırımcının yatırım yapması da sanıldığı kadar kolay görünmemekte. Malumunuz yatırımcının işletmesine koyduğu sermayenin getirisi asgari olarak risksiz faiz oranı olan hazine kağıtlarının ya da banka mevduat getirisinden fazla olmalı ki yatırımcı risk alarak yatırım yapsın. Üstelik gelir kaybı nedeniyle tüketici talebinin azaldığı hem de yüksek işsizlik sebebiyle kişilerin gelecekte elde etmeyi umdukları gelirleri elde edip edemeyeceklerinden emin olmamaları da onları harcama bakımından daha da muhafazakar hale getirmişken bunu başarmak gerçekten daha da zorlaşıyor.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

EKONOMİ

Geleceğin Uzun Tarihi: Hayaller, Teknoloji ve Gerçeklik Arasında Bir Yolculuk

Yayınlanma:

|

İnsanlık tarihi, geçmişin izlerini taşırken geleceğe dair umutlar, korkular ve öngörülerle şekillenmiştir. Teknoloji ilerledikçe bu gelecek tahayyülleri daha somut, daha ulaşılabilir ve bir o kadar da kontrol edilebilir hale geldi. Nicole Kobie’nin kaleme aldığı The Long History of the Future” (Geleceğin Uzun Tarihi), tam da bu noktada devreye giriyor: Geleceğin ne olduğuna, kim tarafından kurgulandığına ve nasıl yönlendirildiğine ışık tutuyor.

Gelecek Fikri Yeni Değil, Ama Daha Güçlü

Kobie, geleceğe dair düşünmenin yeni bir refleks olmadığını vurguluyor. Antik çağlardan bugüne kehanetler, ütopyalar, distopyalar ve bilimkurgu eserleri aracılığıyla insanlar kendi zamanlarını aşan kurgular üretmişlerdir. Ancak asıl dikkat çekici olan, bu kurguların bireylerin değil; hükümetlerin, şirketlerin ve teknoloji elitlerinin elinde birer araç haline gelmesidir.

Silikon Vadisi’nin “Geleceği” Satın Alması

Günümüzde geleceği tanımlayan en güçlü aktörler teknoloji şirketleri. Silikon Vadisi merkezli bu yapılar, yalnızca yeni teknolojiler üretmekle kalmıyor; bu teknolojilerin hayal ettirdiği geleceği de pazarlıyor. Nicole Kobie’ye göre bu “gelecek satışı”, kapitalist sistemin en sofistike manipülasyonlarından biri. Çünkü artık insanlar, daha iyi bir geleceği hayal etmek yerine, sunulan vizyonlara razı olmayı tercih ediyor.

Bilimkurgu ve Politik Gerçeklik

Kobie, bilimkurgu edebiyatının ve filmlerinin yalnızca eğlence değil, politik bir arka plana sahip olduğunu savunuyor. 1984, Brave New World, Black Mirror gibi eserler birer uyarı değil, zamanla “olası senaryolara” dönüşüyor. Bu da gelecek tahayyüllerinin aslında günümüz karar vericileri tarafından birer araç olarak nasıl kullanıldığını ortaya koyuyor.

Teknoloji Tarafsız Değildir

Yazar, teknolojinin asla tarafsız olmadığını açıkça ifade ediyor. Hangi teknolojinin geliştirileceği, kimler için geliştirileceği ve hangi ihtiyaçlara cevap vereceği tamamen ideolojik kararlarla belirleniyor. Yapay zeka, gözetim sistemleri, uzay yolculukları veya dijital ekonomi: Hepsi birer gelecek inşasıdır. Ancak bu gelecek, herkes için eşit derecede ulaşılabilir değil.

Hayal Edilen Gelecek mi, Dayatılan Gelecek mi?

Kitabın temel sorusu şu: Gelecek gerçekten insanlığın ortak aklıyla mı belirleniyor, yoksa güçlülerin çıkarına göre mi kurgulanıyor?

Nicole Kobie’nin cevabı net: Bugün bize “ilerleme” adı altında sunulan çoğu şey, belirli çevrelerin çıkarlarına hizmet eden bir gelecek tasarımıdır. Bu tasarım, medya yoluyla yaygınlaştırılır, teknolojiyle pazarlanır ve politikalarla meşrulaştırılır.

Nicole Kobie The Long History of the Future – Narrative Species

Geleceği Kimin İçin Tasarlıyoruz?

“Geleceğin Uzun Tarihi”, sadece teknolojiye veya inovasyona değil, bu olguların arkasındaki güç ilişkilerine dikkat çeken önemli bir eser. Nicole Kobie, okura şu çağrıyı yapıyor:

“Geleceği başkalarının kurgulamasına izin vermeyin.”

Çünkü bir toplumun geleceği, ancak kolektif akıl ve etik bir vizyonla kurgulandığında adil ve sürdürülebilir olabilir. Aksi halde geleceğimiz, geçmişin hatalarına benzeyen ama daha sofistike bir kabusa dönüşebilir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.