Connect with us

BORSA

‘Yatırım danışmanı’ yalanıyla dolandırıcılığa 4 gözaltı

Yayınlanma:

|

KIRŞEHİR merkezli 4 ilde düzenlenen operasyonda, kendilerini yatırım danışmanı olarak tanıtan ve internet üzerinden verdikleri ilanlar ile vatandaşların sosyal medya hesaplarını ele geçirerek dolandırıcılık yapan 4 şüpheli yakalandı.İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kendilerini yatırım danışmanı olarak tanıtan ve sosyal medya siteleri üzerinden verdikleri ilanlar ile vatandaşların sosyal medya hesaplarını ele geçirerek dolandıran, bu yolla yüksek miktarda haksız kazanç elde eden şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışma başlattı.

Bu kapsamda Kırşehir merkezli Mersin, Yalova ve Batman’da belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi.

Operasyonda S.B., Ş.O., M.Y. ve M.A.B. yakalandı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada cep telefonu, banka kartı, sim kart ile çok sayıda dijital materyal ele geçirildi. Gözaltına alınan 4 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

DHA

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Sermaye Piyasası Kurulu’ndan 2 Yeni Fona Onay

Yayınlanma:

|

Yazan:

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2023 yılında faaliyet izni alan Vega Portföy tarafından oluşturulan Mavi Serbest Fon ve Anka Serbest Fon isimli fonların kuruluşuna onay verdi.

Ana yatırım stratejisi, hem Türk lirası hem de döviz cinsi para ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yaparak sermaye kazancı sağlamak ve portföy değerini artırmak olan Anka Serbest Fon, doğrudan veya türev araçlar vasıtasıyla yurtiçi ve global piyasaların eğilimlerini yakından izleyerek yüksek getiri sağlamayı amaçlıyor. Anka Serbest Fon’un Risk Getiri Profili değerlendirme derecesi 7 olarak belirlendi.

VMV koduyla işlem görecek Mavi Serbest Fon’un ana stratejisi ise daha ziyade Türk Lirası varlıklara yatırım yaparak mevduat üstü getiri elde etmek. Fon’un Risk Getiri Profili değerlendirme derecesi ise 5 olarak belirlendi.

Fonların faaliyet onayıyla ilgili konuşan Vega Portföy Genel Müdürü Tarkan Çetin, “Portföy Yönetimi alanında yeni faaliyete geçmiş olan Vega Portföy’ün ilk fonlarına SPK tarafından onay verilmesinin heyecanını yaşıyoruz. Fonlarımız şu anda özel müşterilere hizmet edecek şekilde faaliyet gösteriyor, ancak 2024 yılı tüm yatırımcılara hizmet verebilecek altyapımızı tamamlayarak hizmet ağımızı genişletmeyi hedefliyor ve bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deneyimli ekibimizle paydaşlarımıza tatminkar getiriler sağlamayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Türk Lirası ‘sahalara’ geri dönüyor…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Pazar akşamı, kafamda yazmak istediğim o kadar çok konu başlığını en basit ve en anlaşılır şekilde nasıl sıralayacağımı düşünürken, Çin lideri Xi’nin beş yıl aradan sonra Avrupa ziyareti, Fransa Lideri Macron’un “Avrupa ölümcül tehlike altında” başlıklı The Economist makalesi, televizyonda gençliğimin efsane şarkıcısı Madonna’nın Brezilya konserine katılan 1,6 milyon kişiyi görerek bir anda kendimi Like a Prayer ve Papa Don’t Preach şarkısını söylerken buldum. TCMB net rezervlerinin her gün milyarlarca dolar artışına artık alışırken, not artırımlarının da devamını beklerken, yabancı yatırımcının TL öneriler ve yurtiçi yerleşiklerin de dövizden çıkmaya başladığı bir ortamda, ben de BIST30 endeksinde USD bazlı önemli bir yukarı yönlü kırılım gerçekleşmesini fırsat bilerek, bu hafta TCMB enflasyon raporu ve Başkan Karahan’ın mikrofon karşısına geçmesi öncesinde, Bireysel Emeklilik (BES) portföyümde değişikliğe giderek uzun bir yıllardır taşıdığım altın fonlarımı satıp ağırlıklı olarak hisse senedi ve para piyasası fonuna geçtiğimi yeri gelmişken not edeyim.
  • Çin Lider Xi, beş yıl aradan sonra Avrupa turuna çıktı. Amerikan New York Times gazetesi, Xi’nin ziyaretinin Brüksel-Washington ilişkilerini zayıflatmayı hedeflediğini savundu. Xi’nin gündeminde, AB ile ticari anlaşmazlıkların olduğunu okuyoruz. Bu arada The Economist’te Fransa Lideri Macron’un “Avrupa ölümcül tehlike altında” başlıklı makalesine denk geldim. Marine Le Pen karşısında zorlanmaya başlayan Macron’un bu sert çıkışı belki iç siyasete yönelik olsa da, Rusya’nın Ukrayna işgalinin Avrupa’yı büyük bir risk altına soktuğunu, Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlaması gerektiğini, ekonomik olarak da AB’nin Çin ve ABD’nin çok gerisinde kaldığını söyleyerek radikal önlem çağrısında buldu. Avrupa’nın bir zamanlar büyüme motoru olan Almanya’nın da artık Avrupa’nın hasta adamı olarak lanse edildiği bir ortamda, Cassandra’nın Çığlığı misali, Macron’un söylemlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.
  • Dönelim ilk önce haftanın son iş gününe. TÜİK verilerine göre, Nisan ayında enflasyon piyasa beklentileri paralelinde sonuçlandı. TÜFE aylık %3,18 artarken, yıllık enflasyonu da %69,80 seviyesine taşıdı. Alt kalemlerde alkollü içecekler ve tütün harcama grubunda %9,56 oranında aylık artış dikkatimizden kaçmazken, lokanta ve otellerde grubunda %4,69; giyim ve ayakkabıda %4,58; ev eşyasında ise %4,11 oranında artış, TCMB’nin de hemen hemen her platformda belirttiği üzere özellikle hizmet sektöründeki fiyat katılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu noktada para politikasının görevini yerine getirdiği, finansal koşulların sıkı olduğunu, lâkin fiyat katılığının maliye politikaları çerçevesinde ele alınması gerektiğinin altını çizelim. Enflasyonda tepe seviyenin kuvvetle muhtemel görüldüğü veya Mayıs verisi ile Haziran başında görüleceğini; akabinde ise baz etkisi ile de olsa enflasyonda düşüş sürecinin başlayacağını düşünüyoruz.
  • TCMB’nin sene sonu TÜFE enflasyon tahmininin %36 seviyesinde olmaya devam ettiğini piyasanın ise (TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi son veri) %44 seviyesinde olduğunu not edelim. Bu bağlamda, 9 Mayıs tarihinde Enflasyon Raporu ve Başkan Karahan’ın toplantıda yapacağı sunumu dikkatle takip edeceğiz. Her ne kadar toplantıda enflasyon hedefini değiştirmesini beklemesek de, TL’de esen olumlu rüzgâr sonrasında yabancı yatırımcılar gibi biz de yeni döneme ait TCMB’nin yaklaşımını anlamaya çalışacağız. Özellikle, TL’de reel olarak değerlenme ibaresini politika metnine sokan TCMB’nin değerlenme konusunu biraz daha netleştirmesini bekliyoruz. Ne demek reel olarak değerlenme? Daha önce de bültenlerimizde belirttiğimiz üzere, kur artışının enflasyonun altında seyretmesi anlamına geliyor. Hatta, Cuma günü açıklanan veriler sonrası, yılın ilk 4 ayında enflasyon %19,58 artarken, USDTRY kurunda yükseliş yaklaşık %9,50 oldu. Yani? TL’de reel olarak değerlenme başladı bile!
  • Biraz daha argümanımızı güçlendirelim. TCMB’nin net döviz pozisyonu (swap ve kamu dövizleri hâriç) Nisan ayı geneli ve Mayıs ayının ilk iş gününde yaklaşık 24 milyar dolar artış kaydederek yerel seçimler öncesi yaşanan kayıpları da telafi etti. Bu çok olumlu bir gelişme! Öte yandan, haftanın son iş günü açıklanan TCMB menkul kıymet istatistiklerine göre, 26 Nisan haftasında, yabancı yatırımcının hisse senedi pozisyonu yaklaşık 155 milyon dolar azalırken, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ise aksine 604 milyon dolar artış kaydetti. JP Morgan’ın Türkiye’yi gelişmekte olan ülkeler tahvil endeksindeki ağırlığını arttırması sonrası bu trendin daha da artmasını bekliyoruz. DİBS cephesinde yaşanan yabancı girişinin bu yılın en yükseği olduğunu not edelim. Demek ki yabancı yatırımcı da gelmeye başladı!
  • TCMB döviz piyasasında sahanın diğer tarafına geçerek 24 milyar doları almasaydı, kurun daha da çok düşeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Lâkin bu noktada, kurun çok da düşmesi isteniyor mu sorusunu da sormak gerekiyor. Neden mi? Cevabı yine Cuma günü açıklanan Ticaret Bakanlığı’nın öncü verilerine bakarak cevaplayalım. Nisan ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre önemli bir değişim kaydetmezken, ithalat ise %4,2 oranında artış kaydetti. Bu sonuçla dış ticaret açığı %13,3 büyüyerek 10 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Her ne kadar Bakan Şimşek ve ekibinin kaleme aldığı program işliyor olsa da, dış ticaret rakamları ne yazık ki arzu edildiği düzlemde ilerlemiyor keza iç talep oldukça güçlü! TL’nin çok da değer kazanması rekabet avantajı penceresinden bakılırsa çok da arzu edilen bir durum değil! Burası önemli. USDTRY kurunun Nisan ayını yükseliş kaydetmeden tamamladığını ve Mayıs ayından da TL pozitif havanın devam ettiğini hatırlalatılım. Mevcut eğilim, hem bizim, hem de yine Piyasa Katılımcıları Anketi’nde son veri olan yıl sonu USDTRY 40,00 medyan kur beklentisinin belirgin anlamda altında bir eğilime işaret ettiğini görmekle birlikte, esen ılımlı rüzgârların da yardımı ile özellikle sonbahara kadar TL’de pozisyon almanın mantıklı olacağını düşünüyoruz.
  • Hatırlayacak olursanız, Citibank geçen hafta 6 ay sonrası için (6 ay vadeli forward) “Dolar sat TL al” önerisinde bulunmuştu. Halk arasında bu durum 6 ay sonra kur düşecek şeklinde yanlış bir yoruma neden olmuş. Halbuki doğru yorum, 6 ay sonra Doların TL karşısında yükseleceği ama TL faizin ima ettiği kadar yükselmeyeceği şeklinde olmalıdır. Bu bağlamda, sonbahara kadar TL ve TL cinsi varlıklardan faydalanmanın oldukça mantıklı olacağını düşünüyoruz. TCMB verilerine göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) son dört haftada 6,6 milyar dolar azalırken (TL varlıklara ilgi artarken) yerli ve yabancı yatırımcı ilgisi ile dolar bazlı BIST30 endeksinde haftalık kapanışı oldukça güçlü bir sinyal olarak okuduk (bakınız grafik). Eğer teknik beklentimiz gerçekleşecekse, 330 dolar seviyesindeki teknik seviye üzerinde 15 ay sonra gerçekleşen kapanış ardından 430-440 dolar seviyesinin teknik anlamda mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Kişisel BES fonumda yaptığım değişikliğin de umarım gerekçelerini biraz daha iyi anlatabilmişimdir.
  • Siyasi ve jeopolitik olarak her şey toz pembe olmasa da, TCMB’nin kararlı duruşu sonrasında, ekonomik risklerin azaldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten, ödemeler dengesinde kriz beklentisinin de oldukça azalması sonrasında, beklentilere paralel Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P Cuma gecesi Türkiye’nin kredi notunu artırdı. Görünümün de pozitif olması, bir sonraki adımın da artırım yönünde olacağını bizlere anlatıyor. Türkiye’nin Haziran ayında gri listeden çıkması ile yabancı ilgisi daha da artacaktır!
  • Dönemli biraz da yurtdışı piyasalara. Her ayın ilk Cuması olduğu üzere, ABD’de açıklanan ve ekonominin gidişatı hakkında önemli ipuçları veren hatta FED’in de karar alma aşamasında belirleyici bir veri set olan istihdam raporu beklentileri karşılayamadı. Raporun zayıf olarak kabul edilmesi sonrası, piyasalar haftanın son iş gününü adeta ‘bayram’ havasında tamamladı. ABD’den son dönemde güçlü gelen veriler sonrası FED’in faiz indirim ihtimalini azaltmıştı. Ancak, tarım dışı istihdam raporu sonrası, faiz indirim beklentileri artış kaydederken (yıl sonuna kadar iki kez) artan risk iştahına paralel Nasdaq endeksi Cuma gecesini %2 yükselişle tamamlarken, 10 yıllık ABD tahvil faizi %4,50 seviyesinin altına geriledi. Doların da değer kaybetmesi ile EURUSD paritesi 1,08 seviyelerine doğru hareketlenirken, direnişin parası Bitcoin teknik mânâda beklediğimiz aşağıda 58bin dolar seviyesini test ederek yönünü sert bir şekilde yukarı çevirmek suretiyle 64bin dolar seviyesine kadar yükseldi. Bu bağlamda, Bitcoin’e olan inancımız ve yükseliş beklentimiz yeşerirken, kıymetli madenlerde ise özellikle de altında yorgunluk emareleri görüyoruz. Altının ons fiyatı 2,300 dolar seviyesinde salınarak gelişmelere pek de tepki veremezken, gümüş ise kırdığı (26 dolar) direncini yeniden test etmesi ardından 27 dolar seviyesine toparlardı. Uzun yıllardır oldukça değersiz kalan gümüşte yükseliş beklentimizi korurken, her iki enstrümanda da uzun pozisyonlarımızın devam ettiğini not edelim.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında iyimser bir başlangıç görüyoruz. USDJPY paritesi otoritenin iki kez sert müdahalesi sonrası 153 seviyesine kadar gerilerken, gösterge endeks Tokyo borsası yatay bir seyir izliyor. Öte yandan, Çin’de açıklanan PMI verileri sonrası Şangay borsasının %1,5 yükseldiğini not edelim. Bu haftanın makro veri seti açısından gündemi sakin görülürken, yukarıda da değindiğim üzere gözler Çin Devlet Başkanı Xi’nin Avrupa ziyaretine çevrildi. Macron’un sert çıkışı ve beraberinde yeniden alevlenen Rusya-Ukrayna savaşı gündemi meşgul ediyor.

>Borsa İstanbul 30 Endeksi (USD bazlı)

Dolar bazlı BIST 30 endeksinde haftalık kapanışı oldukça güçlü bir sinyal olarak okuduk. Eğer teknik beklentimiz gerçekleşecekse, 330 dolar seviyesinin  üzerinde 15 ay sonra gerçekleşen kapanış ardından 430-440 dolar seviyesini yukarıda hedefleyeceğiz. Hisse senetlerinde ağırlık artırılabileceğini düşünüyoruz.

1714969180843287e1b9dfaf9a5361bca287773d6e_1_1200.jpg

>BTCUSD

Zayıf ABD istihdam raporu sonrası artan risk iştahı ile yönünü yeniden yukarıya çeviren Bitcoin’in ilk etapta 71bin dolar seviyesini test etmesini ve devamı da getirmesini bekliyoruz.

171496918001ae19b01d415cb06f751c7934f8fe0f_2_1200.jpg

>TCMB net döviz pozisyonunda yaşanan günlük değişim

Nisan ayının son iş gününde 3,3 milyar dolar artan net rezervler, 2 Mayıs tarihinde de 2,2 milyar dolar daha arttı. Bu rakamları olumlu ve mutluluk verici olarak okuyoruz. Son 19 iş günün toplam artış 24 milyar dolar.

171496918145cc85a0609409e00824d77eef898c16_3_1200.jpg

>DTH

Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) son dört haftada 6,6 milyar dolar azaldı.

1714969181411190c5dd62b6468c0f491f54c22282_4_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

FED için olabilecek en kötü sonuç: Artan enflasyon, zayıflayan ekonomi

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Dün, ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde tüm tahminlerin gerisinde kalarak %1,6 oranında büyüdüğünü gördük. Bir önceki büyüme verisinin 2023 yılının son çeyreğinde %3,4 olduğu düşünülürse, ABD ekonomisinin ciddi bir şekilde yavaşladığını görüyoruz. Büyümenin ana motoru olan kişisel harcamalar %2,5 ile tahminlerin altında bir artış kaydederken, FED’in yakından takip ettiği temel enflasyon göstergesi çekirdek PCE %3,7 ile beklenenden (%3,4) daha yüksek bir hızla artış kaydetti. Bu durum tahminleri alt üst ederken, enflasyonun da yükselişte olduğuna işaret etti. Artan enflasyonla birlikte zayıflayan bir ekonomi FED için olabilecek en kötü sonuç olarak kabul ediliyor!
  • Normal şartlarda, ekonomi zayıflarken FED’in faiz indirimine gitmesi gerektiğine kanaat getirebiliriz. Lâkin enflasyonun da yükselmeye devam ettiği bir ortamda, faizi düşürürseniz enflasyon daha da hızla yükselecektir, hatta yüksek faizler de bir noktada ivme kaybeden ekonominin üzerine daha da ağır bir yük bindirecektir. Düşünsenize, Ocak 2022’de %0-0,25 olan faiz bugün %5,25-5,50 ve neredeyse sene başı yılın geriye kalan kısmında 6-7 kez faiz indirimi bekleyen piyasaları gelinen noktada bir kez faiz indirimi beklemeye başladılar. Vadeli faiz kontratlarında bu sabah itibariyle sene sonu faiz indirim beklentisi 35 baz puana gerilerken, sene başı ortaya konan ‘soft landing’ yani yumuşak iniş senaryosunun da cereyan eden gelişmeler ile uyumsuzluk gösterdiğini çok açık bir şekilde söyleyebiliriz.
  • Yumuşak iniş beklentisinin iyice bozulduğu dün akşam, piyasalar ilk kez zayıf ekonomik veriler nedeniyle düşüşe geçti. Geçmişte, zayıf ekonomik veriler daha fazla faiz indirimi anlamına gelerek piyasaları motive ediyordu. Zayıflayan ekonomik verilerle birlikte yükselen enflasyonla karşı karşıya kalan piyasalarda uzun bir süre yüksek faiz oranlarının egemen olacağını kabullenince sınai hisselerinin işlem gördüğü Dow Jones endeksi geceyi %1 düşüşle olumsuz anlamda ayrışarak tamamladı.
  • Piyasaları kılavuz kargası durumunda ABD 10 yıllık devlet tahvilinin getirisi %4,73 seviyesine yükselerek son 6 ayın zirvesini test ederken, faizi getirisi olmayan altının ise 2,335 dolar seviyesinde olan biten temkinli bir şekilde takip ettiğini not edelim. Hafta içinde yazmış olduğumuz altın ile ilgili raporda merkez bankalarının altın sevdasından söz ederken, ayrıca, ABD’de yükselen enflasyonist baskılar nedeniyle reel getirinin de daralmaya başlayacağı beklentisinin de altına destek sunmasını bekliyoruz. Özellikle, küçük kardeş gümüşün multi yılların direncini aşması ve teknik analizde sıklıkla kullanılan aşılan seviyelerin yeniden test edilme isteğinin tamamlanması ve konsolidasyonun isteğinin de bitmesi ardından daha yüksek seviyelerde işlem görmesini bekliyoruz. Hülâsa, kıymetli madenler için pozitif tonumuzu korumaya devam ediyoruz.
  • Dün TCMB‘nin olağan PPK toplantısı takip edildi. Piyasa tahminleri doğrultusunda politika faizi %50 seviyesinde sabit tutuldu. Karar metninde gerekli olması hâlinde faiz artırımı yapılabileceğine yer verilerek etkili bir dil ve şahin ibarelerin kullanıldığını gördük. Öte yandan, faiz kararının hemen sonrası, TCMB, Türk Lirası mevduat payının artırılması ve Kur Korumalı Mevduattan (KKM) klasik Türk Lirası mevduata geçişi desteklemek adına zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi noktasında yeni bir düzenleme ile ince ayar anlamına gelebilecek yeni bir adım attı. PPK kararının yurt içi piyasalarda etkisinin nötr olduğunu görsek de, ABD verisinin yarattığı risk off moduna paralel Türk mali piyasalarının da tadı bozuldu: BIST100 endeksi günü yatay kapatırken, Bankacılık endeksi %3,4 değer kaybetti. USDTRY kuru kamu kontrolünde 32,50 seviyelerinde salınmaya devam ederken, 5 yıl vadeli CDS risk primi hafifçe 310 baz puan seviyesine yükseldi.
  • ABD büyüme verisi sonrası ekonominin yavaşladığı lâkin fiyatlama eğiliminin oldukça enflasyonist olduğunun anlaşılması sonrası telaffuz edilmeye başlanan stagflasyon kelimesini dâhi piyasaların keyfini kaçırırken, Tesla ve Meta ardından dün akşam bilanço verilerini açıklayan Alphabet (Google) ve Microsoft bu sabah piyasaların imdadına yetişti! Alphabet, ilk temettüsünü ve 70 milyar dolarlık hisse geri alımını açıklayarak, zil sesinin ardından hisselerin yaklaşık %16 oranında değer kazanırken, Microsoft, bulut hizmetlerinde yapay zekanın benimsenmesinden elde edilen kazanımların etkisiyle  Wall Street tahminlerini geride bıraktı. Şirketin hisseleri kapanış zili ardından %4’ten fazla arttı.
  • ABD borsa endekslerinin geceyi düşüşle tamamlaması sonrasıda, bu sabah Alphabet (Google), Microsoft ve Snap’ın açıkladığı olumlu verilerin rüzgârı ile piyasaların dünkü şoku bir nebze de olsun üstlerinden attığını görüyoruz. Bu sabah Asya piyasalarına hâkim renk yeniden yeşile dönerken, ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 ve teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksinin %1 yükseldiğini, sinai hisselerinin işlem gördüğü Dow Jones’un ise dünkü veriyi kafasından henüz atamayarak yatay seyrettiğini not edelim.
  • Pasifiğin diğer ucunda merakla beklenen Japonya Merkez Bankası (BoJ) olağan toplantısında, faiz oranları beklentilere paralel değişmezken, enflasyonun önümüzdeki üç yıl içinde %2 hedefinin yakınında kalacağını öngören yeni tahminler piyasaların canını daha da sıkmışsa benziyor. Keza yaralı aslan JPY dolar karşısında bu sabah 156 seviyesini de aşarak son 34 yılın yeni zirvesine yükseldi! Cereyan eden dünkü olumsuz gelişmeler sonrasında bugün gözler ABD’de açıklanacak Mart ayı PCE enflasyon verisinde olacaktır. FED’in Mayıs toplantısına yaklaştığımız bu günlerde açıklanacak veri büyük bir dikkatle takip edilecektir.

ABD’de büyüme ve çekirdek PCE

171410611351ddfdf6bbb2fc1759c260e2eedad8fc_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.