Connect with us

EKONOMİ

YOK ÖYLE BİR BİLİM: ASGARİ ÜCRET ARTIŞI ENFLASYONU TETİKLEMİYOR!

Türkiye’de son 20 yılda asgari ücret artışı ile enflasyon arasında bir nedensellik ilişkisi gözlenmiyor!
Asgari ücretin enflasyonu artırdığına ilişkin ampirik veri yok!

Yayınlanma:

|

Oysa asgari ücret artışı Türkiye son 20 yıldır enflasyona yol açmadı! Türkiye’de asgari ücret artışının enflasyona yol açtığı iddiası bilimsel değildir, ampirik olarak doğru değildir!
Asgari ücretin enflasyona yol açtığına ilişkin bilimsel olmayan iddiaya verilerle yanıt vermeye çalışacağım..
Reel asgari ücret artışları enflasyonu artırmadı!
2004 yılında bir önceki yılın (2003) enflasyonu yüzde 18,4 iken asgari ücrete yüzde 45,1 oranında zam yapıldı. Peki asgari ücrete reel olarak yüzde 27 oranda zam yapılan 2004 yılının enflasyonu ne oldu? Yüzde 9,3’e düştü. 2004’teki yüksek oranlı asgari ücret artışı enflasyonu tetiklemedi. Tersine enflasyon ciddi biçimde düştü ve izleyen yıllarda enflasyon genellikle tek haneli seyretti.
2004-205 arasında yüksek oranlı olmasa da asgari ücret artışları enflasyondan yüksek seyretti. Ancak bu durum da enflasyonu tetiklemedi.
2012’de asgari ücrete yüzde 12,3 oranında zam yapıldı. Bir önceki yılın (2011) enflasyonu yüzde 10,5’ti. 2012’de enflasyon yüzde 6,2’ye geriledi (Bakınız grafik).

Resim

2016’da asgari ücrete en yüksek reel artışlardan biri yapıldı. 2015 enflasyonu yüzde 8,8 iken 2016 yılı asgari ücreti yüzde 29,3 oranında arttı. Reel artış 20,5 puandı. Ancak bu yüksek reel artışa rağmen 2016 yılı enflasyonu yüzde 8,5’e geriledi.
2019 yılında 2018 enflasyonu 20,3 iken asgari ücrete 26,1 oranında zam yapıldı. Enflasyon yüzde 11,8’e düştü (Bakınız grafik).
2021 yılında ise asgari ücret reel olarak düşürüldü. Buna rağmen enflasyon arttı. 2022 ve 2023 yıllarında da reel asgari ücret artışlarına rağmen asgari ücretle enflasyon arasında bir ilişki veya nedensellik gözlenmedi.
Asgari ücretle enflasyon arasında nedensellik ilişkisi yok
Sosyal bilimlerde iki değişken arasında bir ilişki ve paralellik görülmesi için bunun belirli bir süre tekrar etmesi gerekir. Nedensellik olması için ise sadece paralellik yetmez aradaki ilişkinin ampirik olarak da kanıtlanması gerekir.
Türkiye’de asgari ücret artışı ile enflasyon arasında bir ilişkinden söz etmek mümkün olmadığı gibi nedensellikten söz etmez adeta imkansızdır.
20 yıllık AKP döneminde zaman zaman görece yüksek reel asgari ücret artışları söz konusu olmasına rağmen bunların enflasyonu tırmandırdığını ampirik olarak söylemek mümkün değildir. Dahası yüksek düzeydeki asgari ücrete artışlarının olduğu yıllarda enflasyonda düşüş gibi iddianın tam tersi durumlar söz konusudur.
Elbette buradan hareketle asgari ücret artışının enflasyonu düşürdüğünü iddia etmeyeceğim ama tersini iddia edenler Türkiye’de asgari ücret artışını enflasyonu tetiklediğini ampirik olarak kanıtlamak zorundadır.
Bilim değil neoliberal itikad!
Eskimiş neoliberal itikadı ve bilim diye sunanlar bilimin gereğini yapmalı ve iddialarını ampirik olarak, verilerle kanıtlamalıdır.
Asgari ücret enflasyonu tetiklemez. Türkiye’nin son 20 yılı tersini söylüyor.
Öte yandan velev ki bazı hal ve şerait altında ücret artışları bir miktar enflasyona yol açsın. Enflasyonun diğer sebepleri yanında (özellikle de şirket karları yanında) bunun esamisi okunmaz!
Asgari ücrete zam yapmamanın sebebi kaynak ve para yokluğu değil bölüşüm meselesinde tutulan saftır. Yüksek enflasyon dönemlerinde emek gelirlerini bastırmak sermayeye kaynak bir kaynak aktarma aracıdır.
Öte yandan asgari ücret artmadığında ücretli çalışan ihtiyaçlarını borçlanarak, faiz ödeyerek karşılıyor. Dolayısıyla asgari ücretin artmaması emekçinin bankalara ve tefecilere peşkeş çekilmesidir.
Aziz ÇELİK

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EKONOMİ

Türkiye gri listeden çıkarıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Mali Eylem Görev Gücü (FATF), bugün gerçekleşen genel kurul toplantısında Türkiye’yi gri listeden çıkarma kararı aldı. FATF, 2021 yılında Türkiye’yi kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede geride kaldığı gerekçesiyle gri listeye almıştı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) araştırmaları, gri listeye alınmanın yabancı bankalar ve yatırımcılarla olan ilişkilerin gerilemesine sebep olduğunu gösteriyor.

Bakan Şimşek’ten “Başardık” mesajı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin FATF’nin Gri Liste’deki durumunun ele alınacağı toplantıda bir sunum yapmak için Singapur’da bulunuyordu.

Şimşek, sosyal medya hesabından ‘Başardık’ mesajı ve Türk bayrağı emojisi paylaştı. Bu mesaj ‘gri listeden çıkıldı’ olarak değerlendirildi.

FATF nedir?

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF), “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı” ile mücadelede uluslararası standartlar oluşturmak ve söz konusu standartlarla uyumlu yasal ve kurumsal tedbirlerin alınması ve bu tedbirlerin operasyonel açıdan etkili bir şekilde uygulanmasını teşvik etmek amacıyla 1989 yılında G-7 ülkelerinin (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) Paris’te yapılan toplantısında kurulan hükümetler arası bir organizasyondur.

FATF’in görev süresi, kuruluşundan itibaren periyodik olarak uzatılırken, 2019 yılının Nisan ayında alınan kararla süresiz hale getirilmiştir.

FATF’nin karar mercii olan Genel Kurul yılda üç kez toplanmaktadır.

Resim

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

KRİZE RAĞMEN BANKALAR USD BAZLI NET KÂRI ÜÇE KATLADI

Yayınlanma:

|

2022 ve 2023 yılları Türkiye açısından sancılı geçiyor. Mehmet Şimşek öncesi Rasyonel olmayan Faiz ortamı, piyasanın ve halkın itiraz ettiği TÜİK verileri, Türkiyenin Gri Listeye alınması Finans anlamda ülkeyi darboğaza sokarken, gelen devalüasyon dalgasi ile birleşince içinde çıkılmaz bir ortama doğru sürüklenen Ekonomi-Finans dünyasını imdadına Mehmet Şimşek sahneye sürülerek kurtulmaya çalışıldı. Seçim süreçlerine rağmen “Liralaşma Politikası” terk edilerek ayakları yere basan ve Piyasaları “telkimli iyimserlik” beklentisi yaratan Mehmet Şimşek döneminde TCMB Faizleri daha rasyonel hale getirilerek kısa sürede %8,50’den, %50’lere kadar çıkarıldı. TÜİK verileri daha güvenilir hale getirilerek Enflasyon rakamları olması gerektiği gibi açıklanınca, Enflasyonun açıklanandan daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Fakat geçen sürede yanıltıcı Enflasyon rakamları ile Reel anlamda satın alma gücü gerileyen Vatandaşın Reel geliri düşerken; başta sabit gelirli ücretli ve Emekliler çareyi Kredi Kart ve Banka Kredilerine sarılmakta buldu. Bu durum Banka Kredilerini hızla artırırken Bireysel Kredilerin yarısını oluşturan Kredi Kart harcamaları Enflasyon ile mücadele kapsamında kısıtlamalara gidildi. Ekonomi kurmayları Enflasyonun nedenini “Talep enflasyonu” olarak ana strateji olarak belirleyince enflasyon ile mücadele süreci de Talebi kısma yönünde oldu. Bu süreçten kârlı çıkan Bankacılık Sektörü olduğu ortaya çıktı. Her ne kadar Enflasyon Muhasebesi uygulansa bu karlılık yakalanamayacağı yönünde eleştiriler olsada Net Kârların USD bazlı üçe katlama gerçeğini değiştirmez.

FAİZ ORANLARINDAKİ ARTIŞA RAĞMEN KREDİLERE TALEP DURMADI

2024 yılı Ocak-Nisan döneminde Kredi Kart boçlarından 429 bin kişi, Bireysel Kredilerden 355 bin kişi takibe düştü! 2023 göre aynı dönem 2024’de takibe düşen kişi sayısı %42 ararak 602 bin kişi oldu! Vatandaş Toplam Takip (Varlık Şirketlerine devredilenler hariç) 66 milyar TL oldu. 2024 ilk 5 ayında Kredi Kart borcu %26 artarak 1 trilyon 454 milyar TL’y yükseldi. Kredi Kart faizlerinin  aylık tahsil edilmesi; faiz oranlarındaki artışla birlikte banka karlılıkalrına katkısı da hızla artmaya başladı.

USD BAZLI  NET KÂR ÜÇE KATLADI

Banka Kârlılıklarındaki asıl katkı ise BDDK ve TCMB’nin kredi komisyon ve masraflarındaki sınırlamalarına rağmen keyfi alınan ücret ve Komisyonlar sektör net kârını da artırdı. Geçmi net kâr performansına bakıldığında; 2015-2021 döneminde bankacılık sektörü USD bazlı ortalama 9,4 milyar USD Net Kâr yaparken; 2022 yılında 23,1 milyar USD, 2023 yılında 21,1 milyar USD Net kar yaparak Net Kârını USD bazlı üçe katladı. 2021 yılını 7 milyar USD Net Kâr ile kapatan bankacılık sektörü 2022 yılını 23,1 milyar USD, 2023 yılını 21,1 milyar USD Net Kâr ile kapatarak Net Kârı 2021 yılına göre üçe katlamış oldu.

2024’DE RÜZGAR TERSİNE DÖNÜYOR

2023 ilk 4 ayında USD bazlı Banlacılık Sektörü 7,4 milyar USD Net Kâr yaparken; 2024 ilk 4 ayından %20 düşüşle  5,9 milyar USD Net Kâr yaptı. Bunda Mevduar Faiz oranalrındaki hzılı artışın etkisi olmasına rağmen karlılık 2022 öncesine göre artış hızını sürdürüyor.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

BİNLERCE BANKACI İŞSİZ KALACAK

Almanya’nın dünyaca ünlü bankası Deutsche Bank’ın yan kuruluşu Postbank, yüzlerce şubesini apar topar kapatmaya başladı. Kapanan ve kapatılacak şubelerde çalışan yaklaşık 1000 kişi işsizler ordusuna katılacak.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ekonomik kriz bankaları da vurmaya başladı. Almanya’nın ünlü bankası Deutsche Bank’ın yan kuruluşu Postbank‘taki şubelerini teker teker kapatmaya başladı. Postbank şubelerinin sayısını 2026 ortasına kadar 550’den 320’ye düşürmeyi planlıyor. Deutsche Bank Şubat ayı başında toplamda yaklaşık 3,500 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu.

Bankanın bir sözcüsü, “Bankacılık işlemleri artık şubelerden değil internet üzerinden yapılmaya başlandı. Bu etken, şubelerin kapatılma kararında önemli rol oynadı” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.

Kapatılan şubelerde görev yapan yaklaşık 1000 kişi işsiz kalacak. Bu konuda yönetim ve işçi konseyi çıkar mutabakatında anlaşmaya vardı.

Deutsche Bank sözcüsü açıklamada söz konusu tedbirin “Bilinen personel azaltma rakamları bağlamında” anlaşılması gerektiğini vurguladı.

İşçi sendikası “Verdi” ile yapılan son toplu iş sözleşmesine göre, operasyonel nedenlerle işten çıkarmalar 2027 yılı sonuna kadar yasaklanmıştı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.