Connect with us

GÜNCEL

2022 YILI SONU İTİBARİYLE BANKA ÖZEL SANDIKLARINDAKİ SON DURUM

Yayınlanma:

|

506 sayılı SGK kanunu ile kurula bulunan 18 özel sandığın, ilk kez 1976 yılında yapılan yasal düzenlemeyle ulusal sosyal güvenlik sistemine devri kararı alınmıştır. Ancak  düzenleme, o dönemde Anayasa Mahkemesi tarafından ret edilmiş, daha sonraki yıllarda da devir ile ilgili benzer yasal düzenlemeler yapılmış ve yine Anayasa Mahkemesi kararlarıyla ikinci kez  devir gerçekleştirilememiştir. Güncelde yasa gereği devrin gerçekleşmesi gerekirken bir türlü gerçekleştirilememesi nedeniyle devir kararı süresiz olarak cumhurbaşkanlığı yetkisine bırakılmış ve Cumhurbaşkanı da bu konuda karar vermemektedir.

Ülkemizde özellikle son yıllarda gelir dağılımının daha da bozulması, yüksek enflasyonist ortam ve sabit gelirlilerin milli gelirden aldıkları payların hızla düşmesi tüm emekliler gibi özel sandık banka emeklilerinin de satın alma güçlerini düşürmüştür. Bu emeklilere daha önceden verilmeyen maaş promosyonu ve bayram ikramiyeleri ile ilgili yoğun talep ve şikayetler sonucu bankaların büyük bir kısmı maaş promosyon ve bayram ikramiyelerini vermek zorunda kalmışlardır. Her ne kadar ödememekte direnen bazı bankalar olsa da eninde sonunda onlarda ödemek durumunda kalacaklardır.

Öte yandan bu sandıklardaki temel sorunlardan biri olan şeffaf olmayan yönetim tarzları devam etmektedir. Tamamen banka yönetimleri tarafından atanan sandık yöneticileri, banka emeklilerini gerçek anlamda temsil etmemektedirler. Sandık mali mali yapıları ile ilgili varsa yapılan denetimler konusunda emekliler bilgi sahibi olamamaktadırlar. Sandık mali yapıları ile ilgili bilgilere, kısmi olarak ancak bankaların Kamu Aydınlatma Platformunda (KAP) yıl sonlarında yayınladıkları Yıllık faaliyet raporlarından ulaşılabilmektedir. Konun çok teknik olması nedeniyle de bu bilgileri bir emeklinin sağlıklı değerlendirmesi de kolay olamamaktadır.

Öncelikle bu sandıkların son yıllardaki aktif ve pasif üye sayılarının ülkemizdeki genel sosyal güvenlik sistemine dahil emekliler ile karşılaştırmalı gelişimine bakalım.

2022 yıl sonu itibariyle bu sandıklardaki aktif sigortalı sayısı 144.213, aylık alanlar 97.041 ve bağımlı sayısı 197.735 olmak üzere toplam 438.989 kişiye ulaşmıştır. Türkiye’de aktif pasif oranı 2.01 iken bu sandıklardaki oran 1.49’dur. Yani ülkemizde 2.01 çalışan 1 emekliye bakarken bu sandıklarda 1.49 kişi 1 emekliye bakmaktadır. Son yıllarda teknolojinin gelişimi banka çalışan sayısının ve banka şube sayısının azalması nedeniyle bu oran, hızla düşmekte ve zaman içinde daha da düşmesi muhtemeldir.

Aktif sigortalı sayı artışı genel sistem ile karşılaştırıldığında banka sandıklarındaki artış oranı daha düşük kalmakta, genel sistemde bağımlı sayısı azalırken banka sisteminde artmaktadır. Bu süreç zaten mali yapıları zayıf hatta tam olarak mali yapılarının ne olduğu da bilinmeyen bu sistemin zaman içinde daha da  büyük sorunlara yol açması muhtemeldir. 506 sayılı kanun 20. Maddesi gereği Ticaret Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile  Hazine ve Maliye bakanlığı tarafından denetlenmesi gereken bu kurumların denetlenip denetlenmediği bilinmemekte , denetlenmekte ise bile denetim raporlarına en azından üyeleri tarafından ulaşılamamaktadır.

Söz konusu sandıkların bağlı olduğu bankaların 31.12.2022 yıl sonu itibariyle faaliyet raporlarından derlediğimiz bilgiler aşağıdadır. Öncelikle açıklanan  varlık dökümleri bilgileri ve sonrasında ilgili sandıkların açık ve fazla bilgileri verilmiştir.

2022 yılı içinde varlığını en çok artıran iki banka % 69 ile Garanti bankası ve %59 ile Vakıfbank  olup hem bu bankaların  hemde diğer bankaların varlık artış oranları enflasyon artışı dikkate alındığında son derece düşük kalmış olup bozuk mali yapılarının ileride daha da büyük sorunlara yol açması kaçınılmazdır. Her bir sandık ağırlıklı farklı türde varlık bulundurmaktadır. Özellikle menkul kıymet ve banka mevduatlarının yüksek enflasyon karşısında değer kaybı kaçınılmazdır. Keza son dönemde uygulanan para politikaları özellikle bu iki kalemin getirisini enflasyon karşısında anlamsız hale getirmektedir. Banka çalışanı, emekli ve bağımlı sayıları dikkate alındığında söz konusu varlıkların gelecekte yararlanıcıların sağlık ve sağlık dışı yükümlülükleri için ne kadar yetersiz olacağını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

İlgili sandıklar sağlık ve sağlık dışı yükümlülüklerini hesaplarken yasa gereği belirlenmiş olan Aktüeryal teknik faiz oran olarak %9.8 ve 1980 verilerini baz alan mortalite oranlarını dikkate almaktadır. Oysa bu varsayımlar  günümüz gerçeklerini hiçbir şekilde yansıtmamaktadır. Bağımsız danışman firmalarına yaptırılan bu hesaplamalara göre bankaların Aktüeryal açıkları bir yana bir çoğunda fazlalık görülmekte ve yasanın verdiği varsayımların yanlışlığı nedeniyle de kamuoyu, gerçekleri tam olarak bilememektedir. Denetim yapan danışman firmaları da faaliyet raporlarında bu konuları kilit denetim konuları olarak belirterek buradaki riskli durumu ortaya koymuş olmaktadırlar.

Sağlık ve sağlık dışı prim bugünkü peşin değer(gelecekte çalışanlardan elde edilecek sigorta primlerinin bugünkü değeri)  ile varlık toplamlarını, sandıkların sağlık ve sağlık dışı prim yükümlülükleri ile karşılaştırdığımızda aradaki fark sandığın açık veya fazlalığını meydana çıkarmaktadır. Ne yazık ki 8 mayıs 2008 de çıkarılan 5754 sayılı yasa ile aktüeryal teknik faiz oranı %9.8 belirlendiğinden ve sandıklar da bu oranı dikkate aldığından ortaya çıkan açık yada fazlalık gerçeği tam olarak yansıtmamakta hatta aktüeryal açıklar aktüeryal fazlalık gibi açıklanmaktadır.

2022 yılı için açıklanan ve gerçekleşen ÜFE ve TÜFE hangisini dikkate alırsanız alın, tabloda görüleceği üzere banka sandıklarının yükümlük artış oranları, varlık artış oranlarının çok üzerindedir. Bu durum mali yapılarının her geçen yıl özellikle de 2022 yılı içinde daha da kötüleştiğini göstermektedir.

Banka sandıklarının Ulusal sigorta güvenlik kapsamına alınması belirsiz tarihe ertelenmiş olup bu konuda Cumhurbaşkanı, muhtemelen bu sandıkların mali yapısındaki sorunlar nedeniyle karar almamaktadır. Sandık ve banka yönetimleri de yaklaşık 50 yıla varan devir konusu tartışmalarının sonucunun nereye varacağını bilmemektedir. Sandık yönetim ve denetimleri şeffaf değildir. Mali yapıları her geçen gün daha da kötüye gitmektedir.2022 sonu itibariyle 438.989 kişiyi ilgilendiren bu konunun kendiliğinden çözülmesi mümkün değildir. Siyasetin bu konuyu bir an önce ele alarak çözmesi gerekmektedir. Bu kara deliğin ileride hem yüzbinlerce kişiyi mağdur etmemesi hemde devlet bütçesine daha fazla yük olmaması bakımından TBMM yeni dönemde bu konuyu ele alarak devir konusunu netleştirmesi ve/veya bu sandıkların denetim ve yönetimlerin şeffaf hale getirilmesi banka çalışanları ve emeklilerinin geleceği açısından oldukça önemlidir.

Murat ŞENOL – Ekonomist     www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

İnşaat yönünü arıyor

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2024 Şubat Ayı Raporu’nu açıkladı. Geçen yılın kasım ayında başlayan faaliyetteki yavaşlamanın şubat ayında eşik değerin hemen üzerine kadar yükseldiğini ve Faaliyet Endeksi’nin, diğer endekslere kıyasla görece daha iyi konumda olduğunu gösteren Rapor, faaliyetteki yükselişin anlamlı olmakla birlikte yeterli olmadığına işaret etti.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.

Hazır Beton Endeksi 2024 Şubat Ayı Raporu’na göre, geçen yılın kasım ayında başlayan faaliyetteki yavaşlama sonrası endeks, şubat ayında eşik değerin hemen üzerine kadar yükselmiştir. Faaliyet Endeksi, diğer endekslere kıyasla görece daha iyi konumdadır. Hem Beklenti hem de Güven Endeksi pozitif tarafa yaklaşmakla birlikte henüz inşaat faaliyetlerini olumlu olarak etkileyecek düzeyde görünmemektedir. 2024 yılının ilk çeyreğinde faaliyette ciddi bir yükseliş beklememe yönündeki öngörümüz devam etmektedir.

Geride bıraktığımız şubat ayında faaliyet dışındaki endeksler geçen yılın aynı ayına göre gerilemiş durumda olup en fazla daralma Güven Endeksi’nde görünmektedir. Faaliyetteki yükseliş, endeksin değerinin eşik değere oldukça yakın olduğu bilgisi ile birlikte okunmalıdır. Bu durumda faaliyetteki yükseliş anlamlı olmakla birlikte yeterli değildir. Faaliyet Endeksi’ndeki yükselme, Güven ve Beklenti’deki gerilemeyi karşılayamadığı için birleşik Beton Endeksi sınırlı da olsa gerilemiş durumdadır.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Geçen yılın kasım ayında başlayan faaliyetteki yavaşlama sonrası endeks şubat ayında eşik değerin hemen üzerine kadar yükselmiştir. 2024 yılının ilk çeyreğinde faaliyette ciddi bir yükseliş beklememe yönündeki öngörümüz devam etmektedir.” dedi.

Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Mevcut finansal koşullar altında inşaat ve konut sektörünün ipotekli satışlar üzerinden büyümesi mümkün görünmemektedir. Hâlihazırda inşaat sektörünün dinamosu, kentsel dönüşüm ve ülkemizdeki yapı stokunun yenilenmesi olacaktır. Konut arzındaki yavaşlamadan dolayı konut fiyatlarının yeniden yükselişe geçmemesi için bir yandan ülkemizde inşa edilen konut sayısında sürdürülebilir bir büyüme rakamı yakalanırken aynı zamanda yapı stokunun depreme hazırlanması gerekmektedir. Konut talebinde en azından yılın ilk yarısında artış beklenmemektedir. Bu durumda ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele ile birlikte sürdürülebilir büyüme yaklaşımını eşzamanlı olarak nasıl hayata geçireceği önemli hâle gelmektedir.” dedi.

Hazır Beton Endeksi hakkında

Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 8 soru soruluyor. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanıyor. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılıyor. Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks oluşturuluyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi ediniliyor. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.

Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından beri güvenli ve dayanıklı yapıların inşası amacıyla standartlara uygun beton üretilmesi, tekniğine uygun beton uygulamalarının yaygınlaşması ve ülkemizde kaliteli, dayanıklı, yüksek dayanım sınıflarında beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. THBB, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council) üyesi; Beton Sürdürülebilirlik Konseyi “Bölgesel Sistem Operatörü”dür. THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak KGS Uygunluk Belgesi alması, uygun laboratuvar bulundurması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

GARANTİ BBVA 1 MİLYAR LİRA TAKİP DOSYASINI DEVRETTİ

Garanti Bankası, toplam 1 milyar 64 milyon liralık tahsili geçikmiş alacak portföyünü Gelecek Varlık Yönetim ve Emir Varlık Yönetim şirketlerine 440 milyon liraya sattığını duyurdu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Garanti Bankası, tahsili geçikmiş alacak portföylerini sattığını açıkladı.

Bankadan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, bankanın takipteki krediler portföyünde yer alan ve toplam anapara ve akdi faiz bakiyesi 30 Ocak 2024 tarihi itibarı ile 531 milyon 835 bin 897 lira olan; kredi kartı, destek kredisi, çek hesabı, taksitli kredi, kredili mevduat hesabı alacakları ile bunlara bağlı masraf hesabı ve diğer alacak türündeki tahsili gecikmiş alacakların faizleri ile birlikte, 220 milyon 300 bin liraya Gelecek Varlık Yönetim şirketine satıldığı ifade edildi.

Ayrıca, 31 Ocak 2024 tarihi itibarı ile anapara ve akdi faiz bakiyesi 532 milyon 496 bin 820 liralık kredi kartı, destek kredisi, çek hesabı, taksitli kredi, kredili mevduat hesabı alacakları ile bunlara bağlı masraf hesabı ve diğer alacak türündeki tahsili gecikmiş alacakların da faizleri ile birlikte, 219 milyon 800 bin liraya Emir Varlık Yönetim AŞ.‘ye satıldığı belirtildi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Bedava para devri kapandı: Japonya 17 yıl sonra ilk kez faiz artırdı

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Türk mali piyasalarında var olan ‘limoni’ hava dün de korundu. Döviz piyasasında artan tansiyon ve TCMB’nin faiz artırımlarına rağmen henüz dezenflasyonist sürecin istenilen düzeye ulaşmaması sonrası geçen hafta yeni önlemler alan TCMB, miktarsal sıkılaştırmaya giderek faiz artırmadan faiz artırım etkisi yaratmak suretiyle piyasa faizlerinin sert bir şekilde yükselmesine neden olmuştu.
  • Takdir edeceğiniz üzere, faizin enflasyon karşısında yeteri kadar koruma sağlayamadığı ortamda Türk insanın güvenli liman olarak sığındığı hisse senetleri, bu sefer de yükselen faizlerin gölgeside satıcılı bir seyir izliyor. Bu bağlamda, BIST100 ana endeksinde düşüş 6. güne taşındı! Otoritenin almış olduğu önlemlerin amacı (şifa etkisi) her ne talebin soğuması olsa da, yan etkisi hâliyle borsa üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Yükselen mevduat faizleri (risksiz bir yatırım aracı) hisse senedi piyasalarından para çıkmasına neden olurken, krediye ulaşımın zorlaşması ve de pahalı olması kredili işlemlerde borçlanma maliyetini artırarak şirketlerin de yatırım kapasitesini baltalamak suretiyle ekonominin soğumasına; bunun da hâliyle şirket cirolarına yansıyarak şirket performanslarını sorunlu hâle getiriyor.
  • Teknik bir yaklaşımla, 7,200 endeks seviyesinden başlayan yükselişin eğer Şubat sonu 9,450 seviyesinde bittiğini düşünürsek, bu hareketin %50 düzeltme seviyesinin 8,330 endeks seviyesine işaret ettiğini not edelim. USDTRY kuru TCMB’nin tabir caizse el frenini çekmesi ardından azalan tansiyonla bu sabah 32,34 seviyesine gelirken, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS risk primi de 310-315 baz puan aralığında ama geçe haftarda kaydettiği 280 baz puan seviyesinden uzak bir noktada işlem görmeye devam ettiğini not edelim.
  • Hazır faiz hadlerinden söz etmişken, dün açıklanan konut fiyat endeksi son aylarda enflasyonun altında artış kaydederek fiyatların da reel olarak düştüğünü gösterdi! Yükselen faiz hadlerinin konut sektörünü de hırpalama başladığını not edelim. Öte yandan, Hazine’nin dün düzenlediği 2 yıl vadeli tahvil ihracında ortalama bileşik faiz %47,49 düzeyinde sonuçlandı. Son haftalarda cereyan eden gelişmeler ardından, acaba Perşembe günü düzenlenecek olağan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından faiz artırımı gelir mi sorusunu da kendime sormadan edemiyorum. Her ne kadar, BloombergHT’nin düzenlediği ankete göre faiz değişimi beklenmiyor olsa da, son günlerde artan tansiyon -güven erozyonu yaratmamak adına- TCMB’nin hamle yapmasına neden olabilir!
  • Dönelim yurtdışı piyasalara. Son aylarda hep gündeme taşıdığımız üzere Japonya Merkez Bankası (BOJ), 8 yıllık negatif faiz oranlarını ve alışılmışın dışındaki para politikasının (unorthodox) diğer kalıntılarını (faiz eğrisi kontrolünden de vazgeçti) bu sabah sona erdirerek, büyümeyi onlarca yıldır devam eden devasa parasal teşviklerle yeniden enflasyona sokma odağından tarihi bir değişim gerçekleştirdi. Bu hamlenin 17 yıl içindeki ilk faiz artırımı olmasına rağmen, kırılgan ekonomik toparlanma nedeniyle BoJ bundan sonrası için borçlanma maliyetlerindeki herhangi bir artışta yavaş ve temkinki devam etmesi de bekleniyor. BoJ, negatif faiz oranlarından çıkan son merkez bankası olurken, dünyanın dört bir yanındaki politika yapıcılarının büyümeyi ucuz para ve alışılmadık parasal araçlarla desteklemeye çalıştığı bir dönemin de sonuna işaret ediyor! BoJ’un bugün politika normalleşmesine yönelik attığı adımı, deflasyonun pençesinden çıkıldığı yönünde yorumluyoruz.
  • İşin magazin tarafını bir kenara bırakırsak, 17 yıl sonra bir ilkin gerçekleşmesi, yeni kısa vadeli faiz hedefini %0 – 0,1 aralığında belirlemesi ve faiz eğrisi kontrolünden de vazgeçildiği büyük günde piyasa reaksiyonunun şimdilik sakin olması bizi beklenti gerçekleşi yönünde sakinleştirse de, radikal nitelikteki politika değişiminin bir noktada volatilite yaratma potansiyelini de göz ardı etmiyoruz. YEN son 7 gündür kesintisiz bir şekilde değer kaybederek bu sabah yeniden 150 seviyesinin üzerine yükseldi. 10 yıllık Japon devlet tahvili %0,80 seviyesinden sert bir düşüşle %0,74 seviyesine gerilerken, bu saban Asya piyasalarında karmaşık bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Japonya borsası karara önemli bir tepki vermezken, Kore ve Hong Kong borsalarında %1’in üzerinde düşüş görüyoruz.
  • BoJ toplantısı ardından gözler FED’in yarın akşam sonuçlanacak olağan FOMC toplantısına çevrildi. Her ne kadar faiz oranlarının sabit tutulacağına kesin gözüyle bakılsa da, Başkan Powell’ın mikrofon karşısında kullanacağı üslup ve beraberinde satır aralarında vereceği mesajlar kadar üyelerin tahminleri de önem arz edecektir. Bu sabah itibariyle, vadeli kontratlar FED’in bu yıl 70 baz puan faiz indirimine gideceğini, ilk faiz indiriminin ise %51 ihtimalle Haziran ayında gerçekleşeceğine imkân tanıyor. Benzer bir şekilde, Avrupa’dan da ilk faiz indirimi için oklar Haziran ayına işaret ederken (%56 ihtimal), 2024 yılında toplam faiz indirim beklentisi 85 baz puan.
  • A︎BD enflasyon verileri ardından morali bozulan ve geçen haftayı keyifsiz bir şekilde tamamlayan küresel mali piyasaların dünkü günü de dar bir bantta salınarak tamamladıklarını not edelim. FED’in faiz indirme hatta bilanço daraltma ihtimaline sıkı sıkı sarılan faiz getirisi olmayan altın ve bitcoin gibi enstrümanlar sırası ile 2,195 ve 73,600 dolar seviyesine kadar ilerlemesi ardından 2,160 ve 65,000 dolar seviyelerine kadar geri çekildiler. Altın için 2,070 dolar seviyesinin altında haftalık kapanış görmememiz kaydı ile 2,550 dolar hedefimizde şimdilik bir değişiklik bulunmuyor. Bitcoin’de yeni zirve seviyelere soluksuz bir şekilde yaşanan koşu ardından gelen geri çekilmeyi şimdilik soluklanma olarak okumak istiyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.