Connect with us

BANKA HABERLERİ

Negatif reel faiz, yeniden

Yayınlanma:

|

Merkez Bankası’nın politika faizini bir puan indirmesiyle, Türkiye’nin ertelenmiş mali krizi, kaldığı yerden devam etti. TL bir kaç gün içinde ciddi değer kayıpları yaşadı, dolar/TL 8,88, euro/TL 10,42’yi buldu. Borsa (BIST 100) geriledi. CDS primi yükseldi. Sonuçların böyle olacağını, bu adımı atanlar çok iyi biliyorlardı.

Merkez Bankası başkanı Şahap Kavcıoğlu zaten bu göreve faizleri indirmek için atanmıştı. Ama süre gelen dış finansman krizi nedeniyle 6 aydır buna cesaret edemiyordu. Bunun yerine “faizlerin enflasyonun üzerinde olacağını” belirliyordu. Ancak geçen ay, AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan’dan gelen basınç üzerine, TÜFE resmi faiz oranını aştığı halde, faiz artırması gerekirken, faiz indirdi. Böylece Kasım 2020’de terk edilen “Negatif reel faiz” uygulamasına resmen ve alenen dönüşmüş oldu.

Reel (gerçek) faiz, gösterge faiz oranından enflasyon düşürülerek bulunur. Çünkü para faizde kaldığı süre zarfında bir yandan faiz geliri elde edip artarken, diğer yandan ise enflasyon sebebiyle değeri erimektedir. Örneğin paranız 1 yıl faizde kalıyor ise, faiz oranı %20 iken, enflasyon de % 20 ise, gerçek faiz sıfır demektir. O zaman kimse TL cinsinden mevduat tutmak istemez. Döviz alır. Hele reel faiz sıfırın da altındaysa, dolarizasyon hızlanır. Örneğin şu anda banka mevduatlarının, % 55’i döviz cinsindendir. Ki bu  bile dolarizasyonun gerçek seviyesini göstermez. Zira pek çok insan dövizini evinde tutmaktadır. İktidarın beklenmedik adımlarına dair tedbir almak isteyen yurttaşların bu tutumu sebebiyle ülkedeki döviz varlıklarının gerçek miktarı tam olarak bilinmemektedir.

Ağustos itibariyle tüketici enflasyonu kaç: TÜİK’in çok tartışmalı enflasyon hesabına göre dahi, % 19,25. Peki Merkez Bankası’nın politika faizi kaç? % 18. Demek ki, resmi hesaplamaya göre dahi % 1,25 (negatif) reel faiz söz konusu. Bunun dolayısız sonuçlarının, bono/tahvillerden yabancı sermaye kaçışı, dolar/euro kurlarının fırlaması, TL’nin değer kaybı olacağı biline biline atıldı bu adım.

Zira, Erdoğan’a göre, zaten reel faizin negatif olması gerekiyor. Ona göre, faizler maliyet unsuru olduğu için enflasyonu yükseltiyor. Faizi düşürünce enflasyon da düşecek. Bir de faizler düşünce, yatırımlar artacak.
Oysa iktisadi gelişmeler her faiz indirimi döneminde tam tersini gösteriyor. Negatif reel faiz dinemlerinde;

a) enflasyon artıyor,

b) yatırımlar geriliyor.

Neden böyle oluyor?

Erdoğan’ın “faiz indirimi” baskısının temel sebebi tüketici kredilerini artırmaktır. Zaten PPK metninde de amacın ticari kredilerdeki daralmayı ortadan kaldırmak olduğu açıkça belirtiliyor. Konut kredileri, taşıt kredileri, esnaf kredileri vb. hacimlice artırıldığında ekonomide hızlı bir rahatlama hissi oluşuyor (Bir nevi afyon etkisi). Fakat bunun para basmaktan bir farkı yok. TL’nin değerinde hızlı bir düşmeye yol açıyor. Bu kredi genişlemeleri (Son örneklerini 2017, 2019 ve 2020’de gördük). Muhtemelen, Merkez Bankası faiz indirimleri sürecek. Tüketici kredilerinde konut satışlarını teşvik edecek denli bir genişlemeye imkan verecek denli düşürülecek faizler. Ama bu sefer de konut ve otomotiv fiyatları artacak. Kısacası, düşük faiz, bol ve ucuz kredi, TL’nin değer kaybına ve enflasyona yol açıyor.
İkinci olarak, dolar kurunda yaşanan artış da fiyatları yükselterek enflasyona yol açıyor. Üretici fiyatları endeksi (ÜFE) % 45’e gelmişken, Tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) resmen hala % !9,25’te. Aradaki farkın (26 puan) işaret ettiği üzere “üreticiler” henüz maliyetlerini “tüketicilere” tam yansıtabilmiş değiller (eksik talep nedeniyle). Yani dolar/TL henüz 8.30’da iken de fiyat artışları yolda idi. Ancak döviz kurlarındaki artı; 

1) Doğrudan ithal ürünleri pahalılandırarak, 

2) İthal aramalı ve hammadde ile üretilen sanayi ürünlerini pahalılandırarak, 

3) Petrol-doğalgaz fiyatlarını artırarak (böylece hem nakliye, hem elektrik hemde ev doğalgazı fiyatları artar) ve daha birçok kanaldan enflasyonu artırmaktadır.

Negatif reel faizlerin kapitalist yatırımları artırdığı iddiası da kesinlikle doğru değildir. Zira büyük ölçekli sanayı yatırımları için krediler zaten döviz cinsinden bulunabilmektedir. (Son yıllarda Hazine bile iç borçlanmasını dövizle yapabiliyor!). Tersine, döviz kuru yükseldiği, Türkiye’nin risk primi (CDS) arttığı dönemlerde döviz kredisi bulmakta zorlaşmakta, daha yüksek faizlerle döviz borcu bulunabilmektedir. Buna döviz kurlarının, öngörülmezliği de eklendiğinde, yatırımlar durmakta ya da gerilemektedir. Ayrıca, sanayı işletmelerinin bilançolarındaki döviz borçları, kurlar yükseldikçe büyümekte, bu da sanayı üretimine ek bir durgunluk getirmektedir.

ABD ve Batı Avrupa emperyalizminin mali-ekonomik sömürgesi konumundaki Türkiye ekonomisinde, döviz finansman krizi, kapitalist üretkenliğin önündeki başlıca engel konumundadır. Döviz kurlarının yükselmesi, dövize ödenen faizlerin yükselmesi, sermaye finansman maliyetlerini yükselterek, kar oranlarını aşağıya çekmektedir. Bu da büyük sanayi burjuvazisi ile AKP hükümeti arasında bir çıkar çatışmasına yol açmaktadır.

Ancak diğer yandan, faizlerin yüksek kalması tüketimi kısıtladığından AKP tabanında erimeye yol açmaktadır. Yine, yüksek faizler, ipotekli konut satışlarını engelleyerek, müteahhitleri iflasa sürüklemektedir. AKP il-ilçe örgütlerinin müteahhitlerle dolu olduğu, “yandaş sermaye”nin inşaat sektöründe yoğunlaştığı dikkate alındığında, % 19 faizin AKP içindeki rant kavgalarını da tırmandırdığı görülebilir.

Ancak sunni bir siyasi zorlamayla yapılan bu faiz indirimi mali krizin kaldığı yerden devam etmesine yol açacağı için, AKP’nin oy tabanının böyle yöntemlerle artırılması da pek mümkün olmayacaktır. Faizde her indirim dövizde yeni bir zirveye, enflasyonun artmasına, yatırımların ve sanayinin durağanlaşmasına götürecektir. Hülasa, AKP ekonomiye zararlıdır ve bu hükümet başta kaldığı sürece, ekonominin düzelmesi mümkün olmayacaktır.

Alp Altınörs

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

İş Bankası’ndan dijital tahvil ihracı

İş Bankası Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk dijital Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Euroclear tarafından işletilen Dijital Finansal Piyasa Platformu (D-FMI) kullanılarak ihraç edilen Eurotahvil, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden etkilenen illerdeki kişilerin, çiftçilerin, mikro ve küçük işletmelerin finansmanı için kullanılacak. İşlemde Citigroup Global Piyasalar ile Citibank Londra Şubesi dealer ve ajan banka rolleriyle görev aldı.

“Dijitalde doğmuş tahvil” (Digitally Native Note) olarak adlandırılan tahvil, Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT) kullanılarak ihraç edildi. Söz konusu teknoloji; güvenli ve merkezi olmayan kayıt tutmayı sağlıyor; tahvillerin ihraç edilmesini ve takasını da kolaylaştırıyor. Bu sayede ihraç edilen Eurotahvilin takası da işlemin fiyatlandırıldığı gün içerisinde sonuçlandırıldı.

Türkiye’de ve gelişmekte olan bir piyasada özel bir banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk Eurotahvil ihracı

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ikinci yüzyılına adım attıkları 2025 yılında, Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel bir banka tarafından ilk dijitalde doğmuş Eurotahvil ihracını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:

“Türk bankacılık sektörünün uluslararası finansal piyasalarına erişim gücü, gelişmişlik düzeyi ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonunun teyidi niteliğindeki bu işlem, İş Bankası’nın dünyadaki yeni teknolojileri hayata geçirmedeki öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu ihracımızı, blokzincir teknolojisinin sermaye piyasaları işlemlerinde kullanımına örnek oluşturması açısından kıymetli buluyorum. Finansal piyasa enstrümanlarının sürekli gelişen teknolojilerle çeşitlenmesinde öncü rol oynamaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. İşlemin dayandığı teknolojinin yanı sıra elde edilecek kaynakların deprem bölgesindeki üretici kesimlerce kullanılması ise işlemin önemini artıran bir diğer temel unsur.”

IFC Genel Müdürü Makhtar Diop da şöyle konuştu:

“Bu yatırım, finansal inovasyon alanında önemli bir dönüm noktası olup, Türkiye’nin ilk dijital tahvili olma niteliğini taşıyor. Bir blokzinciri platformunda ihraç edilen söz konusu tahvil, Türkiye’de depremden etkilenen işletmelerin finansmana erişmesine yardımcı olacak. Bu işlemle tahvil piyasasında yeni dijital teknolojileri kullanarak finansmanı daha erişilebilir hale getiriyor ve en çok ihtiyaç duyan taraflara kritik önemi haiz sermayeyi yönlendirerek depremden etkilenen bölgenin yeniden inşa ve toparlanma süreçlerini destekliyoruz.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

ING üst düzey yöneticileri işten çıkarıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bloomberg’in haberine göre ING yöneticilerini işten çıkaracak.

ING, Bloomberg’e gönderdiği e-posta ile piyasa koşulları ve gelecekteki şirket büyümesini değerlediğini, işgücünü tekrar dengelemek amacıyla işten yöneticiler çıkaracağını duyurdu.

Banka, küresel olarak bankada yaklaşık 230 yöneticinin işten çıkarılacağını belirtirken, yöneticilerin arasında lokasyonların orantılı olarak ayrılacağını ekledi. Bu üst düzey yöneticilerin müdür, genel müdür, ortak, analist, gibi rollerde olacağı bilgisini de verdi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TEB, Dünya KOBİ Günü’nde çek karnesini ücretsiz sunacak

Türk Ekonomi Bankası (TEB), mobil bankacılık uygulaması üzerinden çek karnesi talebinde bulunan KOBİ müşterilerine, 27 Haziran Dünya KOBİ Günü dolayısıyla bu hizmeti ücretsiz sunacağını duyurdu

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türk Ekonomi Bankası (TEB), mobil bankacılık uygulaması üzerinden çek karnesi talebinde bulunan KOBİ müşterilerine, 27 Haziran Dünya KOBİ Günü dolayısıyla bu hizmeti ücretsiz sunacağını duyurdu.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, TEB, KOBİ’lerin dijital bankacılık uygulamalarıyla daha kolay ve hızlı finansal çözümlere ulaşmasını hedefleyen kampanyası kapsamında, limiti açık olan müşterilerin mobil uygulama aracılığıyla yapacakları çek karnesi başvurularını ücretlendirmeyecek.

KOBİ’lerin finansal süreçlerini dijitalleşme ile kolaylaştırmayı amaçlayan banka, bu adımıyla müşterilerine hem maliyet hem de zaman tasarrufu sağlamayı amaçlıyor.

KOBİ’lerin işlerini büyütmelerine ve değişen ihtiyaçlarına çözüm sunmaya odaklanan TEB, finansmandan dijitalleşmeye, dış ticaretten sektörel çözümlere kadar uzanan geniş kapsamlı bir hizmet yelpazesi sunuyor.

Şirket, günlük nakit akışını destekleyen işletme kredilerinin yanı sıra, ticari ve yatırım kredileriyle uzun vadeli büyüme hedeflerini destekliyor.

Dış ticaret finansmanı, leasing çözümleri, POS sistemleri ve dijital bankacılık uygulamalarıyla işletmelerin operasyonel verimliliğini artırmayı hedefleyen banka, CEPTETEB İŞTE mobil uygulaması üzerinden sunulan hizmetlerle bankacılık işlemlerini hızlandırarak, kullanıcı deneyimini de kolaylaştırıyor.

TEB, sürdürülebilir büyümeyi merkeze alan yaklaşımıyla çevre dostu yatırımlara da özel çözümler sunuyor. ‘Sürdürülebilirlik Finansmanı Ürün Paketi’ kapsamında yeşil kredi, çevresel sertifikasyon desteği, danışmanlık ve eğitim gibi alanlarda işletmelere katkı sağlıyor.

Ayrıca, KOSGEB ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliğiyle hayata geçirilen KOBİ Dijital Dönüşüm Finansman Programı ile dijitalleşme yatırımları için uygun finansman imkanı sunuluyor.

Girişim Bankacılığı, Yerel Yönetimler Bankacılığı ve Altın Bankacılığı gibi alanlardaki uzmanlığıyla TEB, her ölçekteki işletmenin gelişimine yönelik yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler üretmeye devam ediyor.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.