Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

BANKALARDA KÂR VAR HUZUR YOK!

✅Bankalar 2023/7. ayında 293,4 milyar TL kar etti
✅Aktif Büyüklük 20 trilyon TL ulaştı
✅Kredi hacmi 10 trilyon TL’yi geçti
✅Faiz dışı gelir %124 artarak 365 milyar TL
✅Faiz gelir kaybı komisyon gelerleri ile kapatıldı
❎Kredi komisyonlarında TCMB, BDDK yasakları delindi

Yayınlanma:

|

BBDK tarafından Bankacılık sektörü ilk yedi aylık mali verileri yayınlandı: Bankaların 7 aylık net kârı 293,4 milyar TL. Sektör geçen sene aynı dönemde 207,8 milyar TL kar açıklamıştı. Sektör geçen yıla göre karlılığını %41 artırmasına rağmen mutlu değil; belirsizliklerin artması, mevzuatlardaki kaos nedeni ile huzursuz aylar geçiriyor.

Bilanço büyümeye devam etti

2022 sonunu 14,3 trilyon TL Aktif büyüklük ile kapatan sektör yılın ilk yedi ayında %39 büyüyerek 20 milyar TL Aktif büyüklüğe yaklaştı. Krediler 7,6 trilyon TL’den %36 büyüyerek 10,3 trilyon TL’ye ulaştı. Hukuki işlemlerin başlatılıp Takipteki krediler hacmi de 163 milyar TL’den 170 milyar TL’ye ulaştığı görüldü. 170 milyar TL’lik takip tutarı Varlık Şirketlerine satılan takip dosyalarını kapsamadığı için sektörün reel takip kredi hacmi bilançoya yansıyandan daha fazla oldu. Bu olumsuz tablo Beklenen Zarar Karşılıklarının 370 milyar TL’den %14 artarak 422 milyar TL’ye çıkması ile de kendini gösterdi. Zira; bankalar yakın ve ön izlemede gösterdikleri; yapılandırdıkları krediler için karşılık ayırmakta olduğundan Beklenen Zarar Karşılıklarının artası ileriye yönelik Kredi Takip Dosyaları için de potansiyelin arttığı anlamına geliyor. Zira; yüzdürülen potansiyel batık krediler bu grup içinde yer alıyor. Ekonomistlerin; “Reel Piyasada Zombi firmalar arttı” söylemi de somut halde bu kalemde kendini göstermiş oluyor ve bu tür kaygıların yersiz olmadığını da gösteriyor. Kredilerdeki artışın kur etkisi yanında Kur Korumalı Mevduat-KKM karşılığı yapay Kredilerin de etkisi olurken bu tür kredilerin hacminin ne olduğu ise banka detay bilançolarında ortaya çıkacak. Firmalar ellerine fiili geçmeyen krediyi kullanıp, kredinin %25-50’lik kısmını kredi vadesi boyunca vadesiz hesapta bırakıp üstüne faizini de ödedikleri durum ile bu dönemde tanıştık. Denetim ve ceza olmayınca meydan boş! Tıpkı “Değişken faizli Spot Kredi” gibi spot kredinin tanımına bile uymayan kredi kullanılması ile de bu dönemde tanışmamız gibi…

Bireysel Kredilerde ve Kredi Kartlarındaki sert faiz artışı başta konut kredileri olmak üzere bu tür kredilerin durma noktasına getirirken; Ticari Kredilerde de bankalar uzun zamandır gelen kısıtlamalar ile temkinli davranıyor. BDDK ve TCMB’nin kısıtlayıcı düzenlemeleri ile zorlaşan krediler koşulları ise bankacılık sektörü açısından en büyük bilinmezlik durumuna gelmiş durumda. Son yıllardaki Sektördeki mevzuat kargaşasının yerini yeni dönemde “Sadeleşme” olarak isimlendirilen düzenlemeler ile tamir edilmeye çalışılırken henüz sektörün talep ettiği düzeltmeler yapılmış değil.

Mevduat arttı

Bankacılık sektörü 2022 yılını 8,9 trilyon TL Toplam Mevduat ile kapatırken 2023 ilk yedi ayında %41 artış ile 12,5 trilyon TL mevduat hacmine ulaştı. Toplam mevduat içinde Vadesiz Mevduat hacmi 4,5 trilyon TL’yi aşarken vadesiz mevduatın toplam mevduat içindeki payı %36,5 seviyesine ulaştı. T. İş Bankası dışında çoğu Bankanın “kredilerin %25-50 oranında vadesizde bırakma” gibi “etik olmayan yöntemlere” başvurarak vadesiz yaratmada bu dönemde başarılı olurken; BDDK ve TCMB’nin bu yöndeki uyarılarına da uymadıkları görüldü. Ticari Kredi faiz oranları %50’lere ulaşmasına rağmen örneğin T. Garanti Bankası gibi bazı bankaların ısrarla halen kredinin %10-15’lik gibi kısmının kredi vadesi boyunca “vadesizde bırakma koşulları” devam ediyor ve müşterileri zor durumda bırakıyor.

Kısaca; serbest piyasa mantığına aykırı; Mevduat tarafında da, Kredi tarafında da mevzuat kargaşası halen devam ediyor! Bankacılar ceza yememek için hangi rasyoyu tutturacaklarını şaşırmış durumda. Zira; en iyi örnek KKM’lerde yaşanıyor; geçen aya kadar KKM yapılması için müşterileri taciz eden bankalar bu günlerde eski söylemlerinin tersine Normal Vadeli Mevduata dönülmesi için müşterileri yönlendirmeye çalışıyor!

Özkaynaklar arttı

Pandemi döneminde başlayan BDDK’nın bankalara “kar dağıtılmaması” yönündeki tavsiyesine uyan bankalar özkaynaklarını güçlendirdi. 2022 sonunda 1,4 trilyon TL olan özkaynaklar %28 artarak 1,8 trilyon TL seviyesine ulaşmış durumda.

Net Faiz Geliri Düştü

Bankacılık sektörü 2022 ilk yedi ayında 359 milyar TL Net Faiz Gelir elde ederken 2023 yılında %18 düşüş ile 296 milyar TL Net Faiz Geliri elde etti. Net Faiz Geliri düşüşünde düşük faizli verilen kredilere karşılık Mevduat Faiz oranlarındaki ani artış etkili olurken; KKM faizlerinin serbest bırakılması da bankaları zorlayan diğer durum ortaya çıkardı ve bankalara mevduatta ek maliyet çıkardı.

Faiz Kaybı ücret ve komisyonlar ile tamamlandı

Bankacılık sektörü 2022 ilk yedi ayında 163 milyar TL Faiz Dışı Gelir elde ederken 2023 ilk yedi ayında %124 artış ile 265 milyar TL Faiz Dışı Gelir yaratmayı başardı. Bunda özellikle Ticari kredilerde “BDDK ve TCMB’nin Kredi Tebliğlerine uygun olmayacak şekilde” kredi karşılığı ortaklara her kredi için hayat sigortaları, masrafsızlık paketi, devrevi komisyon, ek peşin komisyon gibi kredi tutarının %5’lerine varan komisyonlar alınmasının etkisi oldu. Sık sık BDDK bu yönde bankalara cezalar kesse de aslında bu tür haksız alınan komisyonlarının şikayete bağlı olmadan “faizi ile birlikte müşterilere iade edilmesi” gerekmekte. Bu yapılmadığı sürece bankaların bu tür keyfi komisyon uygulamasının da önüne kesilmesi mümkün olmamakta. Bankalar 365 milyar TL’lik faiz dışı gelirlerinin sadece 35 milyar TL’lik kısmı Kredilerden alınan ücret ve komisyonlardan oluşurken; 148 milyar TL‘lik kısmı Bankacılık Hizmet Gelirleri’nden oluştu. Haksız alınan komisyonların çoğu ise Diğer Faiz Dışı Gelirler kaleminde gösterildi ki buradaki tutarın 155,7 milyar TL gibi anormal düzeye ulaşmasının bile bankaların müşterilerden ne kadar haksız komisyon geliri elde ettiklerinin belgesi niteliğinde.

Muhasebeciler bir gelir ya da gideri ile ilgili yazacak hesap bulamayınca DİĞER kalemlere yazarak hesabı tuttururlar. Bankacılıkta da  sık kullanılan bu durumda biraz ipin ucu kaçtı gibi! Gelir kalemleri ile dolaylı oynamanın vergi kaybı hesabını da vergi uzmanlarına bırakalım.

Karlılık arttı

2022 yılının ilk yedi ayında 207,8 milyar TL Net Karlılık açıklayan sektör 2023 yılı aynı dönemde %41’lik artış ile 293,4 milyar TL karlılık açıkladı. Yüksek gibi görülen karlılığa rağmen bankacılar mutlu değil. Zira; halen belirsizliğini koruyan kur oynaklığı; döviz Sendikasyon kredi yükü taşıtan sektörü huzursuz ederken; zorunlu olarak düşük faiz ile aldıkları Tahviller faizlerin yükselmesi ile oluşan zararlar da  sektörü düşündürmekte. Özetle; yüksek gözüken karlılık bankacıları mutluluk getirmedi.

Bankacılık sektöründe; “Kar var, Huzur yok” durumu hakim!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist     www.bankavitrini.com

 

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

DenizBank, Dünya Çiftçiler Günü’nü Tarıma Özel Kampanyalarla Kutluyor

Tarımın finansmanı ve çiftçinin üretiminin devamlılığı için çalışan DenizBank, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, Üretici Kart ile yapılan alışverişlerde nakit avans fırsatı ve toplamda altı aya varan vade avantajı gibi çiftçinin hayatını kolaylaştıran kampanyalarla kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, tarımın finansmanı için geliştirilmiş yenilikçi ürünü Üretici Kart ile MobilDeniz üzerinden 1 ay faizsiz 25.000 TL nakit avans imkânının yanı sıra, anlaşmalı iş yerlerinden yapılan alışverişlerde Mayıs sonuna kadar geçerli 5 aya varan vade avantajı sunuyor. Ayrıca çiftçiler, MobilDeniz uygulaması aracılığıyla banka şubesine gitmeden, doğrudan bayiden 4 milyon TL’ye kadar traktör kredisi başvurusunda bulunabiliyor.

“Çiftçilerimiz ülkemizin geleceğidir”

DenizBank KOBİ Bankacılığı, Tarım Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “DenizBank olarak çiftçilerimizin ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı değeri biliyor; üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu özel günde de, tüm şubelerimizde onlarla bir araya geliyor, ziraat odalarımızla etkinlikler düzenleyerek Dünya Çiftçiler Günü’nü coşkuyla kutluyoruz. Bugün itibarıyla 300 tarım şubemizde, çoğunluğu ziraat mühendisi ve çiftçi ailelerinin çocuklarından oluşan 1500 kişilik ekibimizle sahadayız; tüm ihtiyaçlarında üreticilerimizin yanında olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, ülkemizin her köşesinde, özellikle kırsal bölgelerde üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla gerekli finansal desteği sağlamak üzere kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Emekleriyle tarımı ayakta tutan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü içtenlikle kutluyor, verdikleri emek için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

HSBC TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

• Türkiye hisse senetleri, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan iç siyasi belirsizlik nedeniyle önemli bir oynaklık yaşamıştır.
• Ekonomik reformlara olan bağlılığa dair son güvenceler, uzun vadeli tezi desteklemektedir.
• HSBC, Türkiye’ye yönelik “ağırlığını artır” tavsiyesini koruyor ve altı “en iyi fikir” hisseyi vurgulamaktadır: Türk Hava Yolları, Akbank, BİM, Turkcell, Migros ve Torunlar.
• Yakın vadeli zorluklara rağmen, Türkiye hisse senetleri için temel uzun vadeli katalizörün, geleneksel ekonomik politikaya olan güçlü bağlılık olduğuna inanılmaktadır.
• Türkiye hisse senetleri için en büyük risk, döviz çıkışlarından kaynaklanan sürekli baskılardır.
• TCMB’nin temel öncelikleri, dolar talebini kontrol altına almak ve döviz istikrarını korumaktır.
• Yabancı yatırımcı pozisyonları yılbaşından bu yana artsa da, nispeten küçüktür ve bu da daha fazla çıkışın sınırlı olabileceğini göstermektedir.
• 14 Mart’a kadar, yılbaşından bugüne Türkiye hisse senetlerine 860 milyon USD giriş olmuştur, ancak 2024 boyunca 2,6 milyar USD çıkış yaşanmıştır.
• Türkiye’nin öz sermaye piyasasındaki yabancı sahipliği, 2020 öncesindeki %65 seviyesinden %37’ye düşmüştür.
• Türk bankaları, makroekonomik gelişmelerle yakından ilişkili oldukları ve yüksek yabancı pozisyonlarına sahip oldukları için, devam eden gelişmelerden en çok etkilenen sektör olarak görülmektedir.
• Bununla birlikte, bankaların yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin gerçekleşmesiyle olumlu etkileneceği düşünülmektedir.
• Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır ve 2025’in başındaki veriler, kurumsal kazançlara önemli bir destek sağlayacak şekilde ekonominin dirençli olduğunu göstermektedir.
• Yüksek enflasyon ortamında, Türk tüketicileri fiyat konusunda daha hassas hale geldikçe, temel tüketim malları ve indirimli perakendeciler iyi performans göstermektedir.
• Türkiye’de havacılık sektörü, güçlü büyüme görünümüyle öne çıkmaktadır.
• Ülke, 2024’teki 62,3 milyon ziyaretçiye kıyasla bu yıl 65 milyon ziyaretçi ağırlamayı beklemektedir.
• Türkiye, Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerdeki potansiyel yeniden yapılanma çabalarından faydalanabilecek stratejik bir konuma sahiptir.
• Savunma sektörü, AB’nin savunma bütçelerini artırma yönündeki önemli çabasından yararlanmaya hazırlanmaktadır. Aselsan tavsiye edilmektedir.
• Türk savunma ve havacılık ihracatı 2024’te %29 artarak 7,1 milyar USD’ye ulaşmıştır.

RAPORUN TAMAMI: 1743143694653

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.