Connect with us

GÜNCEL

Mustafa AKPINAR: PARAN KADAR GÜÇLÜ, SİSTEMİNİZ KADAR VARSINIZ

Yayınlanma:

|

Her şey ama her şey Finansınızın gücü ile doğru orantılıdır.

Pazarlama ve AR-GE’niz
Satışınız
Üretiminiz
Satın Almanız
İnsan Kaynaklarınız

bu birimlerinin işlemesi Finansınız sağlıklı ve güçlü olmasından geçiyor,

Finans zemin, diğer birimler taşıyıcı kolonlardır.

Zemininiz tarla ya da bataklıksa sakın ola o zeminin üzerine bina inşaa etmeyiniz.

İlk depremde yıkılır tüm emekleriniz .

Finans sağlam değilse her şey kısa vadeli ve riskli bir atılım olur.

Önce Finans ama sağlıklı ve güçlü bir Finans.

Profesyonel ve işinin uzmanı tüm liderler işe Finanstan başlar.

Güçlü bir Finansın varsa sistemi bu zemin üzerine kurabilirsin.

Sakın sakın Finansı sağlam zemine oturmadan sistem vs kurmaya calışmayın.

Hayatınızın en büyük hatası olur ve ilk krizde o kocaman ve hantal sistemin altında kalırsınız .

Gerçek liderler Finansal olarak güçlenmeden asla hareket etmezler.

Futbolda da durum böyledir. İstediğiniz kadar teknik olun, fiziksel gücünüz yoksa nafile, 20. dakikadan sonra ( en fazla ) diliniz dışarda teknik bir futbolcu olarak nal toplarsınız.

Önce Finans, kesinlikle Finans!

Mustafa AKPINAR 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
bankeralicos@gmail.com

Okumaya devam et

ChatGPT

TRUMP’UN GÖÇMEN YASASI NELERİ KAPSIYOR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Donald Trump’un ikinci başkanlık döneminde uygulamaya koyduğu yeni göçmen politikaları, ABD tarihindeki en kapsamlı ve tartışmalı önlemler arasında yer alıyor. Bu politikalar, yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini hızlandırmayı, anayasal hakları kısıtlamayı ve göçmenlik sistemini köklü şekilde yeniden şekillendirmeyi hedefliyor. İşte ana başlıklar:

🛂 1. Toplu Sınır Dışı ve “Project Homecoming” Programı

Trump yönetimi, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) teşkilatına 20.000 yeni memur alımı talimatı verdi; bu, mevcut personel sayısının üç katından fazla bir artış anlamına geliyor. Ayrıca, “Project Homecoming” adlı programla, yasa dışı göçmenlere gönüllü olarak ABD’den ayrılmaları halinde 1.000 dolar ve ücretsiz uçak bileti teklif ediliyor. Bu program, sınır dışı işlemlerinin maliyetini azaltmayı amaçlasa da, eleştirmenler bunun hukuki süreçleri karmaşıklaştırabileceğini ve sığınma hakkı olan kişilerin haklarını zedeleyebileceğini belirtiyor.

⚖️ 2. Habeas Corpus Hakkının Askıya Alınması Gündemde

Beyaz Saray danışmanı Stephen Miller, anayasal bir hak olan habeas corpus’un (kişinin mahkemeye başvurarak tutukluluğunun yasallığını sorgulama hakkı) yasa dışı göçmenler için askıya alınabileceğini açıkladı. Miller, mevcut göçmen akışını “istila” olarak nitelendirerek bu adımı savundu. Ancak hukuk uzmanları, bu tür bir uygulamanın yalnızca Kongre onayıyla mümkün olabileceğini ve ciddi anayasal sorunlar doğurabileceğini belirtiyor.

🧒 3. Doğumla Vatandaşlık Hakkının Kaldırılması

Trump, 14. Değişiklik’teki vatandaşlık maddesini yeniden yorumlayarak, yasa dışı veya geçici statüdeki göçmenlerin ABD’de doğan çocuklarına vatandaşlık verilmesini engelleyen bir başkanlık kararnamesi imzaladı. Bu karar, birçok eyalet ve sivil toplum kuruluşu tarafından anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle dava edildi ve şu anda federal mahkemelerde askıya alınmış durumda.

🚨 4. Guantanamo’da 30.000 Kişilik Göçmen Gözaltı Merkezi

Trump, Küba’daki Guantanamo Üssü’nde 30.000 kişilik bir göçmen gözaltı merkezi kurulması için talimat verdi. Bu merkezde, “yüksek riskli” göçmenlerin süresiz olarak tutulması planlanıyor. Ancak bu plan, hem hukuki hem de insani açıdan ciddi eleştirilere maruz kaldı. Uzmanlar, bu tür bir uygulamanın yasal haklara erişimi kısıtlayabileceğini ve uluslararası insan hakları standartlarını ihlal edebileceğini belirtiyor.

🧾 5. Laken Riley Yasası ve Federal Yetki Genişlemesi

Trump’ın imzaladığı Laken Riley Yasası, hırsızlık, saldırı gibi suçlarla itham edilen yasa dışı göçmenlerin tutuklu yargılanmasını zorunlu kılıyor. Ayrıca, eyaletlere federal hükümeti göçmenlik yasalarını uygulamamakla suçlayarak dava açma hakkı tanıyor. Bu yasa, ICE’nin yetkilerini genişleterek daha agresif bir sınır dışı politikasının önünü açıyor.

📉 6. Sığınma ve Yasal Giriş Programlarının Kaldırılması

Trump yönetimi, CBP One uygulamasını kapatarak sığınma başvurularını neredeyse tamamen durdurdu. Ayrıca, Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela vatandaşlarına yönelik insani giriş programlarını da sonlandırdı. Bu adımlar, sınırdaki insani krizleri derinleştirirken, yasal yollarla giriş yapmaya çalışan göçmenleri de mağdur ediyor.

🧑‍⚖️ 7. Hukuki ve Toplumsal Tepkiler

Trump’ın göçmenlik politikaları, birçok federal mahkeme tarafından anayasaya aykırı bulunarak askıya alındı. Özellikle sığınma hakkının kısıtlanması, doğumla vatandaşlık hakkının kaldırılması ve Guantanamo planı gibi uygulamalar, ciddi hukuki engellerle karşılaştı. Ayrıca, birçok eyalet ve sivil toplum kuruluşu, bu politikaların insan haklarına aykırı olduğunu belirterek dava açtı.

📌 Sonuç

Trump’ın yeni göçmen politikaları, ABD’deki göçmenler için ciddi hukuki ve insani riskler barındırıyor. Bu politikalar, anayasal hakların sınırlandırılması, sığınma yollarının kapatılması ve geniş çaplı sınır dışı işlemleriyle dikkat çekiyor. Ancak, bu uygulamalar hem iç hukukta hem de uluslararası alanda ciddi tartışmalara ve hukuki mücadelelere yol açıyor.

Okumaya devam et

ChatGPT

İŞYERİNDE İÇE DÖNÜK VE DIŞA DÖNÜK ÇALIŞANLAR…

Yayınlanma:

|

Yazan:

İşyerinde içe dönük (introvert) ve dışa dönük (ekstrovert) bireylerin her birinin kendine özgü güçlü ve zayıf yönleri vardır. Bu iki kişilik tipinin dengeli şekilde varlığı, ekipler ve kurumlar açısından büyük avantaj sağlayabilir. Aşağıda her iki kişilik tipinin işyerindeki artıları ve eksileri yer almaktadır:

🔵 İçe Dönük (Introvert) Çalışanlar

✅ Artıları:

  • Derin düşünce ve analiz yeteneği: Karmaşık problemleri çözmede başarılıdır.

  • Bağımsız çalışma becerisi: Tek başına çalışmaktan rahatsız olmaz, kendi kendini motive eder.

  • Detaylara odaklanma: Küçük ayrıntılara dikkat eder, hata yapma olasılığı düşüktür.

  • İyi bir dinleyici olur: Empati ve dikkatle dinleme becerileri yüksektir.

  • Krizlerde soğukkanlılık: Duygusal tepkilerini dışa çok yansıtmaz, stresli durumları içsel yönetebilir.

❌ Eksileri:

  • İletişim zorlukları: Kendini ifade etmede zaman zaman zorlanabilir, toplantılarda geri planda kalabilir.

  • Görünürlük sorunu: Başarılarını yeterince pazarlayamadığı için fark edilmesi zaman alabilir.

  • Ağ kurmada zorlanma: Sosyal etkinliklerde veya network kurmada isteksiz olabilir.

🟡 Dışa Dönük (Ekstrovert) Çalışanlar

✅ Artıları:

  • Güçlü iletişim becerileri: İnsanlarla hızlı ve kolay bağ kurar, toplantılarda aktif rol alır.

  • Takım çalışmasına yatkınlık: Grup çalışmalarında motivasyon sağlar, enerji katar.

  • Ağ kurma ve temsil yeteneği: Müşteri ilişkileri, satış ve dış temsil görevlerinde başarılı olabilir.

  • Hızlı karar alma: Çoğu zaman çevresel verilerle hızlı aksiyon alabilir.

❌ Eksileri:

  • Yüzeysel çalışma eğilimi: Detayları kaçırma riski olabilir.

  • Dikkat dağınıklığı: Çok sayıda işi aynı anda yapmaya çalışırken odak sorunu yaşanabilir.

  • Aşırı konuşkanlık: Karşı tarafı dinlemekte zorlanabilir, ekip içinde baskın hale gelebilir.

  • Riskli davranışlar: Hızlı karar alma eğilimi bazen düşünmeden hareket etmeye yol açabilir.

💼 Sonuç ve Öneri

İyi bir ekip, bu iki kişilik tipinin dengeyle harmanlandığı bir yapıya sahip olmalıdır.

  • İçe dönükler, derinlik ve analizde güçlüdür.

  • Dışa dönükler, hareket ve iletişimde avantaj sağlar.

Yöneticiler, ekip kurarken bu farklılıkları bir zenginlik olarak görmeli ve görev dağılımlarını bu kişilik özelliklerine göre yapmalıdır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.