Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ, Pandemi Krizinin Borç Krizine doğru gittiğini; ülkelerin GSMH’daki daralmanın dolayısı ile düşen büyüme oranlarının etkisinin de borç rasyolarını olumsuz etkilediğini ve ilerleyen zamanlarda borç krizini yönetmek yeni mücadele alanı olacağı üzerinde durdu.
,
Son yıllarda şahit olduğumuz krizlerin en önemlileri, 2008 küresel krizi ve 2020 pandemi krizidir. Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkeler, hem bu krizlerden etkilenme kanalları hem de birlik içerisinde kendine has çözüm önerileri ile dikkat çekiyor.
Ancak Birliğe üye ülkelerin çoğu küresel krizden itibaren yüksek borçlu bir geleceğe doğru ilerliyor. Alınan para ve maliye politikası önlemleri ile borç stokları azalmadığı gibi büyüme oranlarında da ivme kaybettiler.
Avrupa’nın kamu borç stokuyla uzun yıllardır devam eden birlikteliği ve bu borçları eritememelerinin kökeninde, büyüme oranlarındaki gerileme belirleyicidir. Öncelikle büyüyen ekonomilerde borçların geri ödenmesi kolaylaşır. Ayrıca bir ülkenin borçluluk düzeyinin en önemli göstergesi olan Kamu Borç Stoku/GSYH rasyosunda, paydada yer alan GSYH’de küçülme ortaya çıktığında borç miktarı artmasa bile bu rasyo büyüyecektir. O nedenle Birliğin yüksek borç stokuyla birlikteliğini ifade etmeden önce, büyüme oranlarının seyrine bakmak gerekir:
Grafik 1. Küresel Kriz Öncesi ve Pandemi Krizi Öncesi 5 Yıllık Büyüme Ortalamaları
Kaynak : AMECO database
AB’nin küresel kriz öncesi 5 yıllık büyüme ortalaması %2,4 iken pandemi krizi öncesi %2,2’ye inmiş durumda.
Euro Alanı’nda da bu ortalama %2,2’den %1,9’a indi.
Birliğin güçlü ekonomilerinden Almanya, Hollanda ve Danimarka’nın pandemi krizi öncesi beş yıllık büyüme ortalaması, küresel kriz öncesindeki beş yıllık ortalamaya göre daha yüksek. Bu ülkeler küresel krizden güçlenerek çıktılar.
PIIGS (Portekiz, İrlanda, İtalya, Yunanistan, İspanya) ülkeleri özelinde İrlanda ve Portekiz hariç İtalya, İspanya ve Yunanistan ekonomileri küresel kriz öncesi elde ettikleri büyüme başarılarını pandemi krizi öncesinde kaybettiler.
Birliğin küçük ekonomileri olarak Malta ve Macaristan, pandemi krizi öncesinde küresel kriz öncesindeki büyüme ortalamasının üzerine çıkmayı başardılar.
AB’nin 2004 yılında gerçekleştirdiği “Doğu Avrupa Genişlemesi”ne dahil ülkelerin çoğu (Çekya, Estonya, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovakya ve Slovenya) pandemi krizi öncesinde, küresel kriz öncesindeki büyüme oranlarından oldukça uzaklaştılar. Zaten Letonya, Litvanya ve Estonya 2009 yılında %15 civarında küçülmüş ekonomilerdi. Birliğin bu çevre (periferi) ülkeleri, küresel krizin yarattığı ihracat kaybını telafi etme fırsatını bulamadan pandemi kriziyle karşı karşıya kaldılar.
Demek ki AB’de pandemi krizi öncesinde sadece kamu borçlarının değil, büyüme oranlarının üzerinde de hala 2008 küresel krizinin etkilerinin var olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla Birlik ülkeleri pandemi krizine tatmin edici olmayan büyüme rakamlarıyla yakalandılar.
Grafik 2’den AB ülkelerinin pandemi krizi öncesi borç yükü üzerinde 2008 küresel krizinin etkileri görülebilir. Bu zehirli borç mirası açısından Avrupa ülkelerinin durumu şöyle:
AB’nin küresel kriz öncesi 5 yıllık kamu borç stoku/GSYH ortalaması %66 iken, pandemi öncesindeki 5 yıllık ortalaması %83’e tırmanmış durumda. Euro Alanı’nınki ise %90.
Pandemi öncesindeki 5 yıllık kamu borç stoku/GSYH ortalaması Yunanistan’ın %178, İtalya’nın %135, Portekiz’in %126 ve İspanya’nın %98 olarak gerçekleşti. Pandemi kriziyle beraber bu ülkelerin kamu harcamaları da artmaya devam ettiği için borç yüklerinin azalma ihtimali çok düşük.
Birliğin güçlü ekonomilerinden Almanya ve Fransa’nın küresel kriz öncesindeki 5 yıllık kamu borç stoku/GSYH ortalaması Maastricht kriterini ihlal edecek seviyeye ulaştı. Almanya’nın kamu borç stoku/GSYH oranı pandemi öncesi değişmezken Fransa’nın ihlali devam ediyor.
“Doğu Avrupa Genişlemesi” ile Birliğe katılan çevre ülkelerin (periferi) kamu borç yükleri her iki kriz öncesi dönemde de diğer gelişmiş ülkelere göre çok düşük düzeyde kaldı.
Grafik 2. Küresel Kriz Öncesi ve Pandemi Krizi Öncesi 5 Yıllık
Kaynak : AMECO database
Kamu Borç Stoku/GSYH Ortalamaları
Pandeminin ilk yılı olan 2020 yılı geride kaldı. Peki Avrupa’nın kamu borç stoku karnesi nasıl? Grafik 3’den görülebilir:
AB’nin kamu borç stoku/GSYH oranı %95’e ve Euro Alanı’nınki %103’e çıktı.
Birliğin kurucularından olup Avrupa borç krizinde adı çok anılmasa da borç yükü ile dikkat çeken bir başka ülke, Fransa’dır. 2020’de kamu borç stoku/GSYH oranı %115’e kadar çıkacak gibi duruyor.
AB’ne “Doğu Avrupa Genişlemesi” ile katılan Bulgaristan, Çekya, Estonya, Litvanya, Letonya, Romanya ve Slovakya gibi mali disipline sahip küçük ekonomilerin kamu borç yükleri hala Maastricht kriterine uygun.
İtalya ve Yunanistan’ın kamu borçları yükseliş yönünde yarış halinde.
İspanya’nın kamu borç stoku/GSYH oranı son 10 yılda %115 arttı.
Yunanistan’ın kamu borç stoku/GSYH rasyosunun %196’ya çıkacağı tahmin ediliyor. İtalya için ise bu oran %159’a tırmanacak. AMECO projeksiyonlarına göre bu ülkelerin 2021’de borç yükleri sadece 3-4 puan gerileyebilecek.
Dolayısıyla PIIGS ülkelerinin 2009 yılında görünen kamu borç yükleri “buzdağının sadece görünen kısmı”ymış.
Avrupa borç krizinde bir PIIGS ülkesi olarak kabul edilen İrlanda’nın kamu borç yükü/GSYH rasyosu, bu ülkenin 2015 yılındaki %25’lik büyüme oranı ve izleyen yıllarda elde edilen bütçe fazlalarıyla düşüşe geçti.
Belçika ve Güney Kıbrıs ise 2009 yılından bu yana bir türlü azaltamadığı kamu borç yükleri ile dikkat çekmekte.
Grafik 3. Kamu Borç Stoku/GSYH – 2020
Kaynak : AMECO database
Görüldüğü üzere genelde Avrupa ve özelde PIIGS ülkeleri çok önemli bir borç krizi içerisinde. Pandemi krizinin başladığı 2020 yılında küresel krizin borç yükünü hala taşıdıkları anlaşılıyor. Bir başka deyişle pandemi krizine küresel krizin yüksek kamu borcunun zehirli mirası ile yakalandılar. Küresel krizin olumsuzluklarıyla mücadele ederken pandemi krizine kadar geçen 10 yılı aşkın sürede başarı sağlayamadıkları ortada.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yabancı varlık pozisyonuna dayalı TL kredi kısıtlamasını kaldırarak, şirketlerin YP varlık durumuna bakılmaksızın kredi kullanmasına olanak tanıdı. Böylece, BDDK TL kredi kullanımında yabancı para varlık sınırını kaldırmış oldu…
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), finansal istikrarı güçlendirmek ve kredi sistemini daha etkin hale getirmek amacıyla belirli Kurul Kararlarını yürürlükten kaldırma kararı aldı.
BDDK, 6 Şubat 2025 tarihli ve 11145 sayılı kararıyla, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 93. maddesine dayanarak, 24 Haziran 2022 tarihli 10250 sayılı, 7 Temmuz 2022 tarihli 10265 sayılı, 28 Eylül 2022 tarihli 10348 sayılı, 21 Ekim 2022 tarihli 10389 sayılı ve 4 Eylül 2023 tarihli 10659 sayılı Kurul Kararlarının yürürlükten kaldırılmasına karar verdi.
Yabancı varlık pozisyonuna dayalı kredi kısıtlaması kaldırıldı
Edinilen bilgilere göre, daha önce yabancı varlık tutarı belirli oranları aşan bağımsız denetime tabi şirketlere TL kredisi kullandırılması kısıtlanıyordu. Şirket, bağımsız denetime tabi ise kredi kullanmadan önce bankaya “benim yabancı para varlık tutarım eşiklerin altında” şeklinde taahhütte bulunuyor, ardından bağımsız denetim onaylı bir raporla bankaya sunuyordu.
Eşikleri aşan şirketlerin kredi kullanımı ise kısıtlanıyor ve %500 risk ağırlığı ile borçlanmalarına izin veriliyordu. Ancak bu karar, şimdi kaldırıldı. Artık kredi kullandırılırken yabancı para varlık pozisyonuna bakılmayacak.
Burgan Bank’ın 2024’te net karı 3,5 milyar lira oldu
Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, “Burgan Bank olarak, bu konjonktürde dinamik ve çevik bir anlayışıyla bilançomuzu etkin ve başarılı bir şekilde yönetiyor, müşterilerimize tüm ihtiyaçlarında en üst kalitede hizmet veriyoruz” dedi
Burgan Bank, 2024’te net karını yıllık bazda yüzde 37 arttırarak 3,5 milyar liraya yükseltti.
Bankadan yapılan açıklamaya göre, Türkiye ekonomisine 90,9 milyar lira kredi desteği sağlayan Burgan Bank, toplam aktif büyüklüğünü 123,6 milyar lira seviyesine çıkardı.
2024’te net karını yıllık bazda yüzde 37 arttırarak 3,5 milyar liraya çıkaran Burgan Bank’ın yıl sonu itibarıyla konsolide sermaye yeterlilik oranı yüzde 21,9, öz sermaye karlılığı yüzde 39,1 olarak gerçekleşti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Burgan Bank Genel Müdürü Murat Dinç, 2024’ün, Türkiye ekonomisi için önemli kazanımların olduğu bir yıl olarak geçtiğini belirtti.
Yüksek fonlama maliyeti ve kredi büyümesi kısıtlarının bankacılık sektörü büyümesi ve karlılığı üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğine dikkati çeken Dinç, ‘Burgan Bank olarak, bu konjonktürde dinamik ve çevik bir anlayışıyla bilançomuzu etkin ve başarılı bir şekilde yönetiyor, müşterilerimize tüm ihtiyaçlarında en üst kalitede hizmet veriyoruz. Birikim Yönetimi iş kolumuzda, 2024’te üst segment gelir grubu müşterilerimiz, bankamızdaki varlıklarının yarısından fazlasını yatırım ürünlerinde değerlendirdi. Müşterilerimizin bankamızdaki yatırım fonu portföyü, bir önceki yıla göre yüzde 160 büyüdü.’ ifadelerini kullandı.
Kullanıcılara ‘rafine yatırım seçkileri’ sunduklarına değinen Dinç, yatırım stratejilerinin 2024’te sağladığı yüksek başarıyla kullanıcıların beğenisini topladığını vurguladı.
Dijital kanallarını sürekli geliştirerek kullanıcı deneyimini arttırdıklarını ve banka gelirlerini yükselttiklerine değinen Dinç, Türkiye çapında mobilya, beyaz eşya, sağlık ve teknoloji gibi farklı alanlardan 5 bin 700’den fazla bayi işbirliğiyle, tüketici finansmanı hizmeti sağladıklarını kaydetti.
Ticari ve kurumsal bankacılık alanında 2024’te kullanıcılarına sundukları desteğin artış gösterdiğini aktaran Dinç, ‘Müşterilerimize sunduğumuz finansman desteği, geçen yıla kıyasla yüzde 37 artış göstererek toplam 77 milyar liraya ulaştı. Bu kaynağın 56 milyar lirası nakit kredi, 21 milyar lirası ise gayri nakit kredi olarak sağlandı. Ticari ve kurumsal bankacılık bünyesinde bu sene hayata geçirdiğimiz faktoring işlemleriyle KOBİ segmentindeki müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarını karşılarken, teknoloji yatırımlarımızın devreye girmeye başlamasıyla işlem sürelerimizi yarıya indirdik, hacimlerimizi güçlenen ve genişleyen ekibimize paralel artırmayı başardık.’ değerlendirmesinde bulundu.
Nakit yönetimi ve dış ticaret alanında sundukları yenilikçi ve müşteri odaklı çözümlerle ödeme çek hacimlerini toplam 43 milyar liraya, SGK tahsilatlarında ise 9,5 milyar liraya ulaştırdıklarını belirten Dinç, grup bankalarıyla oluşturdukları güçlü sinerji ve sundukları kaliteli hizmetin katkısıyla dış ticarette yaklaşık 4 milyar dolarlık işleme aracılık ettiklerinin bilgisini paylaştı.
50-100 bin dolar aralığı işlemlerde yüzde 11,3 pazar payıyla sektörde ilk 3 firma arasında yer alan Burgan Leasing’in 2024 sonu itibarıyla toplamda net karının 1,4 milyar liraya ulaştığını aktaran Dinç, Burgan Yatırım’ın ise geçen yılın aynı dönemine göre müşteri sayısında yüzde 41 artış kaydettiğini bildirdi.
TCMB Başkanı Karahan, Uşak ve Denizli’de iş dünyası temsilcileriyle buluşacak
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları kapsamında bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.
Karahan, 2025 yılında başlattığı söz konusu toplantıların ilkini 17 Ocak’ta Eskişehir’de gerçekleştirmiş ve bu toplantılar kapsamında yıl boyunca birçok şehirde sanayi, ticaret ve esnaf odalarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeyi planladıklarını belirtmişti.
TCMB Başkanı Karahan, “Merkez Bankası bünyesinde reel sektörle düzenli olarak bire bir görüşmeler yapan bir ekibimiz var. Bu ekiplerimiz, Türkiye genelinde 3 bine yakın firmayla görüşmeler yaptılar. 2025 yılında bu iletişimi Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları’yla bir adım ileri taşımaya karar verdik. Yıl içinde birçok şehri ziyaret ederek sanayi, ticaret ve esnaf odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.