Connect with us

GÜNCEL

Dr. Suat Soylu: Konfor Almayanı

Yayınlanma:

|

İnsanın, kendinin en iyi versiyonu olması bir çok vedayı da beraberinde getirir. Esaret; alışa geldiklerimiz değil veda ettiklerimizdir.

“Değiş !” diye bağırıyor dünya. “Risk al, konfor alanından çık, hedeflerine odaklan, başar, büyü, cesur ol!” Peki ya yağan alkışların arasında bir fısıltı saklıysa? Peki ya bazen gitmek, kalmaktan daha büyük bir esaretse?

Bize hep ilerlemek öğretildi. Hep daha iyisini, daha fazlasını istemek… Ama bir adım atmanın, sadece yürümek olmadığını kimse söylemedi. Bir uçurumun kenarında dururken, cesaretin mi seni aşağı itiyor, yoksa korkuların mı seni geri çekiyor? Gerçekten bilmek zor!

Bir çocuk, bir gün oyuncaklarını bir kenara bırakıp, bambaşka hayallerin peşine düştüğünde büyüdüğünü anlar. İşte o oyuncaklara veda ettiğinde masumiyetini de terk eder. Genç bir öğrenci, memleketinden ayrılıp yeni bir şehirde hayallerinin peşinden koşarken, geride annesinin sesi, babasının omuzları, çocukluk sokakları kalır.

Bazen alışkanlıklarımızın içinde hapsolduğumuzu sanırız. Oysa asıl esaret, veda ettiklerimizin ardında gizlidir. Bir gün, aynı sofrada güldüğün insanların yerini sessizlik aldığında… Kendini ait hissettiğin şehir, artık sadece bir hatıraya dönüştüğünde… Daha iyi bir versiyonuna ulaşmak için geride bıraktıkların, bir gün seni geri çağırdığında İşte o zaman anlarız ki, esaretin bedeli ağırdır ama büyümenin bedeli sandığımızdan da daha ağırdır.

Küçük bir balık, suyun dışına sıçrarsa denize kavuşacağını sanır. O cesaret sandığın şey, aslında ölüm fermanındı senin minik balık bilemedin… Tıpkı hayallerinin peşinden hesapsızca koşan birinin, engebeli yolların onu nasıl savurduğunu bilememesi gibi. Heyhat!

O yüzden, her şeyi ardında bırakıp kaçmak değil, adım adım büyümek gerek. Konfor alanından çıkmak değil, onu genişletmektir mesele. Önce kendini güçlendirmek, öğrenmek, sağlam bir zemin kurmak… Çünkü bazen bir hapishane gibi gördüğümüz şey, aslında bizi dış dünyanın sert rüzgârlarına karşı koruyan bir kaledir.

Ve zamanı geldiğinde, kalenin kapısını açıp dışarı adım atarsan, bir mülteci ve bir sığınmacı gibi değil, bir fatih gibi yürürsün dünyada.

Suat SOYLU

Okumaya devam et

Gülbeyaz Gergün

Soğuk Savaş’tan sonra ilk: Almanya askerleri Litfanya’ya konuşlandı

Yayınlanma:

|

Almanya, 2024 yılı içinde Litvanya’ya kalıcı bir askeri birlik göndermeye başladı.

Özetle:

  • Almanya, NATO’nun Doğu Avrupa’daki caydırıcılığını artırma stratejisi kapsamında Litvanya’ya yaklaşık 4.800 Alman askeri konuşlandırıyor.

  • Buna ek olarak 200’e yakın sivil destek personeli de görev yapacak.

  • Almanya’nın Litvanya’daki bu askeri varlığı kalıcı bir tugay şeklinde olacak. (Tugay, yaklaşık 4.000-5.000 kişiden oluşan büyük bir askeri birliktir.)

  • Bu kararın ana nedeni, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra NATO’nun doğu kanadını güçlendirme ihtiyacı.

  • Litvanya zaten uzun süredir Almanya’dan böyle bir adım bekliyordu. Çünkü Rusya’ya çok yakın ve kendini tehdit altında hissediyor.

  • Almanya ayrıca bu tugayın üslenmesi için Litvanya’da büyük bir altyapı yatırımı da yapıyor: yeni kışlalar, eğitim alanları, lojistik merkezleri kuruluyor.

Bu adım, Almanya için çok önemli çünkü Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez ülke dışında kalıcı bir askeri birlik konuşlandırmış oluyor.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Liyakatsız terfi sonuçları ne olur?

Yayınlanma:

|

İşyerinde yanlış kişilerin terfi etmesi ya da liyakatsızlık (yani bilgi, yetenek ve deneyim yerine kişisel ilişkiler veya başka uygunsuz kriterlerle seçim yapılması) çok ciddi olumsuz sonuçlar doğurur. En önemli sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

1. Çalışan Motivasyonunun Düşmesi

  • Yetkin kişilerin yerine liyakatsiz kişilerin terfi ettirilmesi, çalışanlar arasında adalet duygusunun zedelenmesine neden olur.

  • Çalışanlar, performanslarının ödüllendirilmeyeceğine inanmaya başlar, bu da motivasyon kaybına yol açar.

2. Verimlilik ve Performans Kaybı

  • Yetkin olmayan yöneticiler, ekipleri doğru şekilde yönetemez.

  • Stratejik kararlar hatalı alınır, iş süreçlerinde verimsizlik ve hatalar artar.

3. Yetenekli Çalışanların İşten Ayrılması (Beyin Göçü)

  • Gerçek anlamda başarılı, bilgi ve tecrübe sahibi çalışanlar kendilerini değersiz hissettiklerinde başka firmalara geçerler.

  • Şirket, yetişmiş insan kaynağını kaybeder, sürekli yeni personel aramak zorunda kalır (yüksek devir oranı).

4. Kurumsal İtibarın Zedelenmesi

  • İçeride yaşanan liyakatsizlik zamanla dışarıya da yansır: müşterilere, iş ortaklarına ve sektöre.

  • Şirketin piyasa itibarı zarar görür, güven kaybı yaşanır.

5. Karar Kalitesinin Düşmesi

  • Liyakatsiz yöneticiler, vizyonsuz ve kısa vadeli bakış açısıyla kararlar alır.

  • Uzun vadede şirketin rekabet gücü zayıflar, hatta piyasadan silinme riski doğar.

6. İş Yeri Kültürünün Bozulması

  • Torpil, adam kayırma, dedikodu, klikleşme gibi toksik kültürler oluşur.

  • Ekip çalışması ve iş birliği yerine güvensizlik, çekişme ve kutuplaşma hakim olur.

7. Yaratıcılığın ve Yeniliğin Engellenmesi

  • Yetkin olmayan yöneticiler, genellikle kendilerinden üstün yetenekleri tehdit olarak görür ve yenilikçi fikirlerin önünü keser.

  • Şirketin inovasyon kabiliyeti azalır, zamanla geride kalır.

Okumaya devam et

GÜNCEL

TAKTİKTEN STRATEJİYE: BİM ÖRNEĞİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Strateji ve taktik konusunda daha önce de yazmıştım. Genel kanı stratejinin önce belirlenmesi ve sonra taktiklere geçilmesi yönündedir. Ancak ilk defa J.Trout ve A.Ries buna karşı çıkarak önce taktiğin ve sonra stratejinin belirlenmesi gerektiğini önerirler.
Ries ve Trout’a göre taktik rekabette avantaj sağlayan bir fikir, yaklaşımdır. Bu fikir bir defa bulundu mu bunu stratejiye dönüştürülmesini tavsiye ederler.
Bunu BİM örneği ile gösterdim. BİM, düşük fiyatlı bir markettir. Düşük fiyat fikri etrafında büyük bir marketler zinciri inşa ederek markalaşmıştır. Vaat düşük fiyattır ama bunu sürekli yapmak için A’dan Z’e çözümler geliştirilmeliydi. BİM bunu bütünlüklü bir strateji ile başaran ilk markadır.

Aşağıda strateji çarkında bunun adımlarını gösterdim. Mağaza ve ürün çeşitliliği bilinir ama BİM’in tedarikçi ilişkileri pek bilinmez. Danışmanlık projelerim sırasında fark ettiğim bir şey vardı. BİM tedarikçileri ile uzun vadeli ilişkiler kuruyordu. Taahhütlerine sadıktı. Düşük fiyat avantajını yaratabilmenin yolu tedarikçilerine uzun vadeli ve yüksek alım garantisi vermesinden geçiyor. Yani tedarikçisi için öngörülebilir bir müşteri olmalıydı. Tedarikçi yönetiminde izlediği politikalar ile düşük fiyat stratejisini beslemiştir.
Özetle düşük fiyat bir taktiktir, düşük fiyatlı bir market markası yaratmak ise stratejidir. BİM, daha sonra A101 ve ŞOK bunun başarılı örnekleridir.

Faruk ŞENER

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.