ABD Merkez Bankası (FED), politika faizini %4,25-%4,50 aralığında sabit tutarken, Başkan Powell belirsizliklerin arttığını ve enflasyon ile işsizliğin aynı anda yükselebileceği riskine dikkat çekti. Powell, Trump yönetiminin tarifeleri nedeniyle ekonomik görünümün ciddi ölçüde bulanıklaştığını ve şu aşamada para politikasının ne yöne evrilmesi gerektiğinin net olmadığını vurguladı. “Hangi yöne gideceğimizi şu anda söyleyemem” diyen Powell, FED’in mevcut durumda kenarda beklediğini ima etti. Bu durum, politika cephesindeki belirsizlikler çözüme kavuşmadan FED’in net bir adım atmakta zorlanacağını gösteriyor.
Her ne kadar FED, ekonominin hâlen “sağlam bir hızda” büyüdüğünü ifade etse de, tarife artışı beklentisi nedeniyle erkene çekilen siparişlerin verilerin doğru anlamda yorumlanmasında sorunlar yarattığına işaret etti. Son günlerde ABD’den gelen makro veriler tarife savaş çılgınlığının neden olduğu anomalileri yansıttığını bizzat gözlemliyoruz. Bu hafta mesela dış ticaret açığında adeta patlama gördük! FED’in işgücü piyasasında zayıflama olmadan faiz indirimlerine devam etmeme ihtimalinin arttığını düşünüyoruz. Vadeli faiz kontratlarına göre ya da piyasa tahmincileri yılın geriye kalan kısmında yaklaşık 75 baz puan (3 kez 25 baz puan) indirim beklediklerini not edelim. Elbette FED’in faizleri sabit tutmasından Başkan Trump’ın pek de mutlu olmayacağını düşünsek de, görev süresinin sonuna kadar Powell’a dokunmayacağını belirtmesi nedeniyle olası eleştirilerinin piyasa yansıması yaratmayacağını da düşünüyoruz.
FED sonrası bugün gözler İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) olağan faiz toplantısında olacaktır. BoE’nin politika faizini 25 baz puan indirerek %4,25 seviyesine çekmesine kesin gözüyle bakıyoruz. Bu, geçen yıl Ağustos’tan bu yana yapılan dördüncü faiz indirimi olacak. BoE, FED ve Avrupa Merkez Bankası’na kıyasla daha temkinli bir patikada ilerlemeyi tercih ediyor. Bunun başlıca nedeni, istihdam piyasasındaki enflasyonist baskıların hâlâ kayda değer olması. Ancak küresel ticaret gerilimlerinin artması, özellikle de Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı yeni gümrük tarifeleri, BoE’nin tahminlerini ve tonunu etkilemeye başladı. Her ne kadar genel beklenti bundan sonraki dönemde çeyrek puanlık faiz indirim temposunun korunacağını yönünde olsa da, daha hızlı bir gevşeme ihtimalini de dışlamıyoruz.
Vadeli faiz kontratlarına göre, 2025 sonuna kadar üç kez daha faiz indirimi olacağı ve politika faizinin de %3,50 seviyesine ineceği yönünde şekillense de, Çin’den gelen ucuz ithalatın ABD tarifeleri nedeniyle Avrupa’ya yönelmesiyle enflasyonun beklenenden düşük seyredebileceği ihtimâlini ve bu bağlamda BoE’nin sene sonuna kadar dört kez de indirime gidebileceğini de düşünüyoruz. Bankanın karar ve yeni tahminler, Avrupa’da II. Dünya Savaşı’nın sona erişinin 80. yılı anısına saygı duruşunun ardından bugün 11.02’de açıklanacak.
ABD Başkanı Trump, büyük bir ticaret anlaşması müjdesi vereceğini söylemişti. Bu sabah Reuters haberlerinde, New York Times’ın haberine dayandırılarak bu müjdenin İngiltere ile olduğunu okuyoruz. Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı açıklamada, “önemli bir ticaret anlaşması” hakkında Oval Ofis’te basın toplantısı düzenleyeceğini belirtirken, bunun “birçok anlaşmanın ilki” olacağını vurguladı. Anlaşmanın, özellikle çelik ve otomotiv sektörlerinde tarifelerin düşürülmesini içermesi bekleniyor. Dün gece FED kararı ardından 1,3290 seviyesine kadar gerileyen GBPUSD paritesi bu sabah 1,3350 seviyesine toparlandı. 1,3440 seviyesinin üzerinde GBPUSD cephesinde yukarı yönlü ivmenin hız kazanmasını beklesek de, teknik göstergeler aşırı alım bölgesine geçildiğine işaret ediyor…
FED kararı sonrası bir nebze de olsun değer kazanan doların kazanımlarını koruyamadığını görüyoruz. Mesela dün sabah güne 3,430 dolar seviyesinden başlayan ons altının günü 3,360 dolar seviyesinde kapatması ardından bu sabah yeniden 3,400 dolar seviyesinin üzerine yükselmiş. Temel ya da teknik mânâda beğendiğimiz altında yükselişin isteğinin devam etmesini bekliyoruz. Altın gümüş rasyosu altını desteklemeye devam ederken, son beş haftadır sessiz ve kesintisiz bir şekilde yükseliş kaydeden bitcoin ise yeniden 100bin dolar seviyesinin kıyısına kadar dayandı. Direnişin parası bitcoinin de yükselmeye devam edeceğini, her anlamlı düşüşte portföylerde yer alması gerektiğinin altının bir kez daha çizmiş olalım.
ABD borsaları geceyi ılımlı yükselişle tamamlarken, on yıllık gösterge hazine tahvil getirisi yaklaşık on baz puan geriledi. Doların önde gelen para birimlerine göre değerini gösteren sepet kur (DXY), FED kararı sonrası diğer para birimleri karşısında sınırlı da olsa değer kazansa da, bu sabah kazanımlarının bir kısmını geri verdiğini görüyoruz. Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde %1 civarında yükseliş isteği açık bir şekilde görünüyor. Pasifiği diğer ucunda da benzer bir tablonun hâkim olduğunu görüyoruz. Asya borsalarında topyekûn yeşil renk göze çarparken, Hong Kong ve Tayvan borsaları %1 yükselişle başı çekiyor; Çin’in mavi çip endeksi CSI300’de de %0,8 yükseliş görüyoruz. Teknoloji hisselerinde yaşanan yükselişin arka planında ABD’nin yapay zekâ çiplerine yönelik kısıtlamaları gevşetme planının yattığını görüyoruz.
Trump yönetimi, Biden döneminde oluşturulan ve yapay zekâ çiplerinin ihracatını sınırlayan kuralı iptal etmeye ve yerine daha sade bir düzenleme getirmeye hazırlandığını okuyoruz. Biden döneminde geliştirilen kural, ülkeleri üç kategoriye ayırarak Çin gibi rakiplerin gelişmiş çiplere erişimini engellemeyi amaçlıyordu. Ancak Trump yönetimi bu katmanlı sistemin uygulanamaz olduğunu belirterek küresel lisanslama ile ikili hükûmet anlaşmalarına dayanan yeni bir model getirmeyi planlıyor. Haber sonrası ihracat potansiyeli artma eğilimi gösteren Nvidia hisseleri %3 kadar yükseliş kaydetti.
TCMB’nin net döviz pozisyonu uzun bir aradan sonra ilk kez anlamlı tutarda bir artış kaydetti. Analitik bilanço verilerine göre, 6 Mayıs valörlü işlemlerde 2,4 milyar dolar iyileşme ile swap hâriç rezervler 11,7 milyar dolar seviyesine yükseldi. Lâkin, bu iyileşmenin arkasında altın rezervlerinin fiyat artışı nedeniyle yükseldiğin, altın fiyat etkisinin hâriç olarak bakıldığında ise rezervlerde erimenin devam ettiğini anlıyoruz. TCMB’nin son yapmış olduğu faiz hamlesine ve açıkladığı makro ihtiyati tedbirlere rağmen rezerv biriktirmekte güçlük yaşaması canımızı sıkıyor!
Piyasada iş gören faiz oranı %48,99 seviyesinde kalmaya devam ederken, dün yabancı banka raporları (Bank of America), yüksek faiz oranlarının çok uzun bir süredir korunmaya devam etmesi nedeniyle sert bir durgunluk riskine dikkat çekip resesyon uyarısında bulundu. Uzun bir süredir bizler de yabancı raporlar ile aynı noktadayız. TCMB’nin Türkiye ekonomisi olarak tek başına görülmemesi gerektiğini düşünürken, son dönemde piyasalarda türbülansa neden olan sebepler giderilmedikçe yüksek faizin tek başına güven ortamını tesis etmekte yetersiz kalacağını düşünüyoruz. USDTRY kuru güne 38,64 seviyesinden başlarken, CDS risk primi ise 343 baz puan seviyesine yatay bir seyir izliyor.
FED’in ardından bugün başta İngiltere devamında ise Norveç ve İsveç merkez bankalarının toplantılarını takip edeceğiz. Makro cephede ise Türkiye’de hazine nakit dengesi, Almanya sanayi üretimi, her hafta perşembe günü olduğu üzere ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvurularını yakından takip edeceğiz.
Emre Değirmencioğlu