Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tasarruf ve maliyet azaltma önlemleri kapsamında tarihinde ilk kez Almanya’daki fabrikalarını kapatmayı değerlendirmesi ve 30 yıllık istihdam koruma anlaşmasını erken sonlandırması Alman otomotiv sektöründe “deprem” etkisi oluşturdu.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Volkswagen’in son kararları bu tartışmaları artırdı.

Alman otomobil üreticileri, enflasyonist baskılar, yüksek enerji maliyetleri, Avrupa’daki yavaş ekonomik büyüme, yükselen aşırı sağ ve Çinli otomobil üreticilerinin yanı sıra Tesla’nın rekabetiyle karşı karşıya kaldı.

Elektrikli araçlara geçiş, Almanya’nın otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu olmayı sürdürüyor. Sektör, batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Volkswagen, geçen hafta yaklaşık 10 milyar Euro tasarruf ve maliyet azaltma önlemleri kapsamında 87 yıllık tarihinde ilk kez, yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağladığı Almanya’daki bazı fabrikalarını kapatmayı değerlendirdiğini açıkladı.

Güneş enerjisi, sürdürülebilir ve çevre dostu bir enerji kaynağı olarak son yıllarda giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Artan enerji maliyetleri ve çevresel kaygılar nedeniyle, birçok insan evlerinde güneş enerjisi sistemleri kullanmayı tercih etmektedir. Peki, evinizde güneş enerjisini nasıl verimli bir şekilde kullanabilirsiniz? 160 yıllık köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, evlerde verimli güneş enerji sistemlerini kullanmanın püf noktalarını sıraladı.

Elektrik Üretimi

Güneş panelleri, evinizin çatısına veya uygun bir alana kurularak güneş ışığını elektrik enerjisine dönüştürür. Bu enerji, evinizdeki elektrikli cihazların çalıştırılması için kullanılabilir. Güneş enerjisi sistemi, elektrik faturalarınızı önemli ölçüde azaltabilir ve hatta bazı durumlarda fazladan üretilen elektriği elektrik şebekesine satmanıza olanak tanır. Bu sistemler, özellikle yüksek güneş ışığı alan bölgelerde yaşayanlar için son derece verimlidir. Ayrıca çevre dostu bir enerji kaynağı olarak karbon ayak izinizi de azaltmanıza yardımcı olur.

Su Isıtma

Güneş enerjisi, su ısıtma sistemlerinde de etkili bir şekilde kullanılabilir. Güneş enerjili su ısıtıcıları, güneş ışığını kullanarak suyu ısıtır ve böylece enerji maliyetlerini düşürür. Bu sistemler, özellikle geniş aileler ve sürekli sıcak su ihtiyacı olan evler için ideal bir çözüm sunar. Ayrıca güneş enerjili su ısıtma sistemleri, çevreye zararlı emisyonları azaltarak daha sürdürülebilir bir yaşam tarzını destekler. Kurulum maliyetleri genellikle diğer su ısıtma sistemlerinden daha yüksek olabilir, ancak uzun vadede tasarruf sağlar.

Isıtma ve Soğutma

Güneş enerjisi, evinizin ısıtma ve soğutma sistemlerini desteklemek için de kullanılabilir. Güneş enerjili ısı pompaları ve soğutma sistemleri, enerji verimliliğini artırarak evinizin konforunu sağlar. Bu sistemler, güneş enerjisini kullanarak ısı üretir veya evinizi serinletir, böylece enerji maliyetlerini düşürür. Ayrıca bu tür sistemler, fosil yakıt kullanımı gerektirmediği için çevre dostudur. Güneş enerjisi ile ısıtma ve soğutma, özellikle yüksek enerji tüketimine sahip büyük evler için ideal bir çözümdür.

Aydınlatma

Güneş enerjisi, evinizin iç ve dış aydınlatma ihtiyaçlarını karşılamak için de kullanılabilir. Güneş enerjili aydınlatma sistemleri, gündüz güneş ışığını depolayarak gece boyunca aydınlatma sağlar. Bu sistemler, bahçe aydınlatması, yol aydınlatması ve hatta iç mekân aydınlatması için kullanılabilir. Güneş enerjili aydınlatma sistemleri, elektrik maliyetlerini düşürürken aynı zamanda çevre dostu bir çözüm sunar. Kurulumları genellikle basit ve maliyet etkin olan bu sistemler, özellikle dış mekan aydınlatmasında yaygın olarak tercih edilmektedir.

Enerji Depolama

Güneş enerjisi sistemleri, enerjiyi depolamak için bataryalar kullanarak gece ve bulutlu günlerde bile enerji sağlamayı mümkün kılar. Enerji depolama sistemleri, güneş panellerinin ürettiği enerjiyi depolar ve ihtiyaç duyduğunuzda kullanıma sunar. Bu sayede, güneş enerjisinin sürekli ve kesintisiz bir enerji kaynağı olarak kullanılabilmesi sağlanır. Enerji depolama sistemleri, enerji güvenliğini artırır ve elektrik kesintilerine karşı koruma sağlar. Ayrıca, fazla üretilen enerjiyi depolayarak enerji maliyetlerini daha da düşürebilir ve sürdürülebilir enerji kullanımını teşvik edebilir.

Son dönemde, hatta son bir yıldır konkordato talepleri artıyor. Ocak-Temmuz döneminde binin üzerinde şirket konkordato için başvurdu ve bu şirketlerin bazılarına geçici mühlet, bazılarına da kesin mühlet verildi ve 55 şirket için de iflas kararı alındı. Yine aynı dönemde 12 binden fazla şirket tasfiye kararı aldı.

Bir de malum geri ödenmeyen çek konusu var. Bu yılın ilk yarısında 68 milyar TL’lik çek karşılıksız çıktı. Karşılıksız işlemi yapılan çek tutarının ibraz edilen çeklere oranı bir önceki yıla göre arttı. Ocak- Haziran ayında karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı; tutar olarak yüzde 2.4 ve adet olarak yüzde 1.8 oldu. Bu da gösteriyor ki, karşılıksız çeklerin sayısında artış var.

KOBİ’LERİN ALACAK ENDİŞESİ

Bu verileri neden paylaştım. Gerek konkordatodaki artış gerek şirketlerin tasfiyesi gerekse de karşılıksız çek sayısındaki artış özellikle KOBİ’leri zorluyor. KOBİ’ler, zaten büyük sermayeleri olan yapılar değil. Öyle ki, mal sattığı şirketin konkordatoya gitmesi ya da çekinin karşılıksız çıkması demek, o KOBİ’nin kapısına kilit vurması demek. İşte bunu gören KOBİ’ler artık korkudan mı, başına geldiğinden mi bilinmez; bir süredir çareyi devlet destekli alacak sigortası yaptırmakta buldu. Daha açık bir anlatımla piyasadaki bu sıkışıklık alacak sigortasına talebi artırdı.

KONKORDATO SÜRECİ BEKLENMİYOR

Halen bilmeyenler için devlet destekli alacak sigortasını anlatayım. En basit haliyle, KOBİ’ler, vadeli satışlardan elde ettiği cirosu üzerinden alacak sigortası yaptırıyor; alacağını tahsil edemezse, devreye sigorta giriyor ve alacağını KOBİ’ye sigorta ödüyor. Örneğin, KOBİ’siniz, bir şirkete 100 milyon TL’lik mal satacaksınız. Alacak sigortası yaptırdınız; diyelim ki, mal sattığınız şirket konkordatoya gitti ya da iflas etti ve 100 milyon TL’yi ödeyemedi. Alacak sigortası devreye giriyor ve alacağınızı ödüyor. Bu kadar basit. Devlet destekli sistem olduğu için, primleri de devlet belirlediği için sigortanın primleri de öyle sanıldığı gibi yüksek falan da değil. Zaten devlet destekli alacak sigortası sistemini de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kuruluşu olan Türk Reasürans yönetiyor.

Biraz araştırma yaptım, ilgili kişilerle konuştum. Alacak sigortasının ana teminatlarından biri de konkordato, iflas, tasfiye gibi durumlarda sigortanın devreye girmesi. İkincisi, konkordatoda süreçler uzun sürüyor. Önce geçici müddet, üzerine bir de iflas kararı alınırsa konu yıllara yayılıyor. Bu gibi durumda alacağını sigortalatan işletmeye en geç dört ay içinde alacağı sigortadan ödeniyor. İflas ve tasfiye kararı varsa da bir ay içinde tazminat ödeniyor. İşin iyi tarafı, KOBİ’yseniz, alacağınızı sigortalatacaksanız, mal sattığınız şirketler ve satış tutarları ile ilgili bilgileri sigorta sistemine veriyorsunuz. O firmalar analiz ediliyor. Sorun yoksa sistem size sigorta teminatını veriyor. Eğer yapılan analiz sonucu o şirketlerin içinde bir veya birkaçının mali durumu uygun değilse, sistem size, ‘bu şirket için teminat vermeyiz’ ya da ‘veririz ama şu kadarlık alacağı sigortalarız’ diyor. Böylece satılan malın parasının ödenmeme riski en aza indiriliyor.

UZMANLAR UYARIYOR

Hazır konu açılmışken, uzmanlar, son dönemde yaşananlarla ilgili bir de KOBİ’lere uyarıda bulunuyorlar. İşletmeler son dönemde asıl darbeyi, uzun yıllardır çalıştıkları, bundan dolayı da ahbap çavuş ilişkisi içinde oldukları, çok güvendikleri, bunun için de sorgusuz sualsiz mal sattıkları işletmelerden yemeye başlamışlar.

Noyan DOĞAN-Hürriyet