Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FÖŞ yazdı: Türkiye’de mali krizler ve silkelenen kerizler

Yayınlanma:

|

Artık 70’ne merdiven dayayan bu acılı, ihanet, hayal kırıklığı, başarısızlık, terkedilme, kaçış ve yalnızlık dolu hayatında Ekonominin Ulu Çınarı FÖŞ’ün tek mutluluğu Türkiye’nin her beş yılda bir tekrarlayan mali krizleridir. Sevgili Dostum Attila Köksal twitter’de yazdı, umarım yanlış referans vermiyorum,  Türk kendine ev yapmakla komşusunun evini yıkmak arasında fayda fonksiyonu bağlamınında kararsız kalmış bir homo sapienstir.

Yüca yarı-atamız Cengiz Han’a bir gece kımız sohbetinde kankaları sormuşlar, düşmanlarının kesik kelleleri üstünde otururken “Ya, Ağam,  bu kentleri işgal edip, yakıp, yıkma, talan, tecavüz filan çok kıyak da, biraz şarkıyı değiştirsek hani? Hep aynı şeyleri mi yapacağız?”  Yüce Cengiz Han kurukafadan yapılmış kımız tasından bir fırt çekip deve yahnisinden bir çatal aldıktan sonra “Ulan” demiş, “Sonunda tarihe geçmek istemiyor muyuz” “He ya, tabii, yoksa niye yakalım ki bunca kenti?” “Akıllı olun o zaman, şöyle gösterişli bir kent inşa etmek en az yüzyıl, biz bir haftada ortalama 2.5 kenti harabeye çeviriyoruz”. “Şimdi söyleyin bana, kim tarihe geçecek?

Özetle, kendim asla zengin olamadığım, ve bunun tek nedeni benim orta zekalı, tembel ve yeteneksiz bir şişko popolu olmam değil, herkesin bana düşmanlık yapması olduğu için, başkalarının bir gecede her şeyini kaybetmesi beni çok keyiflendirir.

Türkiye’de mali krizlerle ilk temasım 1980 yılında ABD’ye uçmadan Rahmetli AnneAnnem’in kıt emekli maaşından biriktirdiği bir kaç kuruşu, daha yüksek faiz için Fatih’te “nefesi kuvvetli bir Hoca’ya” emanet etmesi vasıtasıyla oldu. Sonra Banker Skandalı patladı. Kaç yüzbin kişi ömür boyu biriktirdiği tasarruftan oldu? Hatırlamıyorum, çünkü ben Doğu İllinoy Üniversitesi’nde ABD devletinin servetini (bana full burs verdiler 10 yıl boyunca)  Roma orjilerinde tüketmekle meşguldum.

O yüzden 1980’leri pek hatırlamam. 1980’ler boyunca ABD’de “eğitim aldığım için” değil.  Çünkü ABD’de geçen yıllarımı da pek hatırlamıyorum.   Hostes sıcak şekersiz kahveyle beni ayılttığında uçakla Türkiye’ye dönüyordum.

Benim ilk mali krizim ki, adeta ilk sevgili gibi her gün andığım, 1994 Tansu Çiller “Beynimin Yarısı” krizidir. Bu makalenin özü mali krizlerin sosyo-politik ve jeo-ekonomik analizini yapmak değil.  Silkelenen kerizleri anlatmak. O yüzden nedenlerini es geçeceğim. Ama, Mart 1994’te Tansu Hanım ve onun beyninin yarısı Osman Bey döviz kurunu patlatmayı becermeden bir-iki ay kadar önce BİST-100 2.05 centle tarihi rekorunu kırmış, Finansbank İhlas Holding’i, 100 F/K’dan halka açmaya hazırlanmıştı. Sonrası yaprak dökümü. Bir nesil borsaya tövbe etti.

2001 krizi de kerizler için 2002 gibi başlar. Çünkü bu aziz devlet, batan bankalarda mevduatı olan herkesin her kuruşunu ödemiş, hatta bankaların başka bankalara da borçlarını ödemişti. Ama bankaların küçük  hissedarlarına zırnık dahi vermedi. Sonra, Uzan Adabank-İmarbank skandalı patladı ve o zaman Borsa’nın en baba hisseleri Çukurova ve Kepez Elektriğ’e de el kondu. Yatırımcı yine Baba’yı aldı. Bu kez yanlız yerliler değil, yabancılar da TC’nin adaletini öğrendiler ve Moğolistan’da yoğurt fabrikası hisselerine yöneldiler.

Neyse ki, bu dünyada yüksek kayalardan sürü halinde suya atlamayı seven lemming denen kemiriciler ve fon yöneticileri kadar saf ve sütü sağılmaya müsait başka memeli türü yok. Bakın, daha 2 ay oldu-olmadı Naci Ağbal’ın görevden alınmasıyla Türkiye’ye yatırdıkları tüm para ham-hum-şaralop edildi. “Bir daha gelmeyiz” diye yemin ettiler. Son bir aydır tahvil pazarına yine yoğun ilgi var.

2002 seçiminden önce “AKP gelip iç borcu konsolide edecek” diye satıp kaçanlar, AKP’nin iç borcu konsolide edemeyeceğini, çünkü ne “iç borç” ve “konsolidasyon” terimlerini anladığını, ne de “hadi yap” deseler yapacak beyin gücü olduğunu görünce geri geldiler.   2008’e kadar dolçe vita yaşandı.

2008 Büyük Finansal Krizi de “teyet geçti”. Aslında Türkiye açısından 2008 Krizi bir Kuzuların Sessizliği filmidir. Çünkü ben Türk bankaları vasıtasıyla Lehman’da çok alengirli türev enstrümanlara servetlerini yatırıp yağlı bakla kazığına oturan çok “serbest meslek erbabı” biliyorum. “Kimdir bu saftorikler?” derseniz, İstanbul’da taksi plakaları kime ait öğrenin, aynı adreste ikamet ederler.

Sonrası bir hızlı çekim gibi akıp gidiyor.   Mesela, çok kısa süren ama takriben 75 bin yatırımcıyı kızağa çeken bir FOREKS faciası yaşadık. Döviz spekülasyonu yapacağım diye servetlerini yitirenleri günlük bir olay kabul edip, hiç yazmıyorum.

Ayrıca, maksadım geleceği öngörmek. Yakında, çok yakında iki piyasada yüzbinlerce yatırımcı çok ağır kayıplar yaşayacak. Bu piyasalar kripto-varlıklar ve Borsa. Sakın yanlış anlamayın, kriptolar meşru bir varlık sınıfı ve her portföyde makul ölçüde tutulmalı. Gelecek kriptonun. Borsa hala ucuz, 2-3 yıl beklemeye sabrı olana ihracat, AR-GE, inovasyon yapan, FX borcu olmayan şirketlerden bir portföy tutmalarını öneririm.

Kriptolarda ilk tökezlemeyi Thodex’te gördük. Yarın Kodex, FÖŞdex,  SKM-coin de çıkacak. Çiftlikbank’a para yatıranları kınamayacaktım ama, kardeşim, bir o Tosuncu’ğun suratına bakın ya. Kent varoşunda  otobüs durağına bıraksanız, evin yolunu bulamaz. O hödük mü size para kazandıracak?

Borsa’ya gelince hesap basit. Twitter’dan öğreniyorum:  MSCI Gelişmekte Olan Borsalar Endeksi’nde payımız %0.28’e inmiş. Yani, artık hasta spekülatör  fon dışında kurumsal para BİST-100’le uğraşmaz. Pasif fonlar da gelmez. İçerde, enflasyonun sürekli gerisinde kalan mevduat faizinden kaçıp Borsa’ya sığınanlar var. Ama bunların yatırım sanatı hakkında bildikleri benimle Salvador Dali arasındaki resim bilgisi farkı gibi.

Ve bu kıymetli vatandaşım, gidip 100 yıllık banka, 80 yıllık holdingin senedini almıyor. Halka arza giriyor, çünkü kolay para kazanacak. Ve aklına şu soru hiç gelmiyor:  Yahu, şirkete para yatırıyoruz da, bizimle birlikte kim yatırıyor?  Kim yatıracak, ikincil piyasada mal satanlar.  Durumu anlatabildim mi?  Normalde Borsa’da kote hisselere gidecek para halka arza gidip piyasadan çekiliyor.  Bir de zaten içerde olanlar  mallarını satıp halka arza dönüyorlar.

Bu bir havuz problemi. Bir yanda havuzda nah kafam kadar bir delik var, su kaçırıyor (halka arzlar). Öte yanda havuza su basan bir musluk var (yeni yatırımcılar) 10 dakikada bir damla su veriyor. Havuz kaç dakikada boşalır?

Türkiye’de yatırımcılık nedir biliyor musunuz? 40 derece Adana sıcağında kapağı açık mazot bidonunun yanına oksijen kaynağı aletini  dayayıp şalgam suyu içmeye gitmek.

Atilla Yeşilada

FÖŞ yazdı: Türkiye’de mali krizler ve silkelenen kerizler – Paraanaliz

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Yapı Kredi’den 500 milyon dolarlık borçlanma

Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, “Bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapı Kredi 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracını tamamladı. İhraçta nihai getiri yüzde 9,75 olarak gerçekleşti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Yapı Kredi’nin başarıyla tamamladığı işleme, yurt dışı yatırımcılardan iki katından fazla talep geldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, güçlü sermaye yapılarını koruyarak, geleceğe sağlam adımlarla ilerlediklerini belirterek, ‘2024 yılının ilk ayında sağlıklı bilanço yapımızı daha da iyileştirmek adına Yapı Kredi olarak, 650 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla gerçekleştirmenin gururunu yaşamıştık. Son olarak 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracımıza gelen iki katından fazla talep ile aynı gururu bir kez daha yaşadık.’ ifadelerini kullandı.

2023 yılının üçüncü çeyreğinin sonundan itibaren uluslararası piyasalardan sağladıkları kaynağın yaklaşık 2 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erün, ‘Uluslararası piyasalarda, bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme stratejimiz doğrultusunda tüm paydaşlarımız için fark yaratarak bir adım önde olmayı sürdüreceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Yapı Kredi’nin ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihraç edilmesi işleminde Abu Dhabi Commercial Bank, Bank of America, Citibank, Emirates NBD, Morgan Stanley ve Standard Chartered görev aldı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan 700 milyon doların üzerinde seküritizasyon işlemi

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Devam eden pozitif momentumu yakından takip ederek farklı yapılar altında gerçekleştireceğimiz işlemlerle fonlama yapımızı çeşitlendirmeye de devam edeceğiz” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 350 milyon avro ve 330 milyon dolar olmak üzere toplam 700 milyon doların üzerinde Diversifed Payment Rights (DPR) seküritizasyon işlemi gerçekleştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, yurt dışı fonlama tarafında farklı yapı ve vadelerde yeni işlemler gerçekleştirmeye hız kesmeden devam eden VakıfBank, son 6 farklı işlemde, en az 2 yıl geri ödemesiz dönem içeren toplam 5 yıl vadeli, avro ve dolar olmak üzere iki dilimden oluşan seküritizasyon işlemini başarıyla gerçekleştirdi. Söz konusu işlem, Türk bankaları arasında doğrudan fonlama şeklinde gerçekleştirilen en büyük tutarlı seküritizasyon işlemi oldu.

‘Seküritizasyon işlemimize iki yeni uluslararası banka katıldı’

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, kısa süre önce uluslararası bir banka ile 500 milyon dolar tutarında ve 3 yıl vadeli bir fonlama işlemi gerçekleştirerek 2024’e hızlı giriş yaptıklarını belirtti.

Söz konusu fonlamanın, Türk bankaları arasında yapı olarak doğrudan fonlama şeklinde gerçekleştirilen en büyük tutarlı seküritizasyon işlemi olma özelliğini taşıdığını kaydeden Üstünsalih, ‘Derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından BB+ nota sahip DPR seküritizasyon programımız altında gerçekleştirdiğimiz işleme toplam 6 farklı uluslararası yatırımcı katılım sağladı. Daha önceki seküritizasyon işlemlerinde olmayan iki yeni uluslararası bankanın da işlemimize ilgi göstermesi, ülkemize ve Türk bankalarına yönelik artan iştahın net bir göstergesidir.’ ifadelerini kullandı.

Üstünsalih, uluslararası fonlama tarafında pek çok işlem gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, ‘Bu alanda öncü bir banka olarak, Türkiye’ye ve Türk bankalarına yönelik yatırımcı algısının iyileşmesiyle artan fırsatları değerlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Devam eden pozitif momentumu yakından takip ederek farklı yapılar altında gerçekleştireceğimiz işlemlerle fonlama yapımızı çeşitlendirmeye de devam edeceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FED enflasyonun yavaşlayacağını düşünse de üyelerin kafası karışık…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Hatırlanacağı üzere, FED’in geçen hafta sonuçlanan olağan FOMC toplantısında, politika faizini beklentilere paralel 5,25% – 5,50% aralığında sabit tutması ve ekonomik projeksiyonlarda, bu yıl için 3 kez çeyrek puanlık faiz indirim beklentisini değiştirmemesi piyasalarda adeta bayram havası yaratmıştı. Lâkin, Powell’ın iyimser sayılabilecek açıklamaları ardından, enflasyonun geçen yıl istikrarlı bir şekilde azalmasından sonra bu yıl ilerlemenin daha yavaş olduğuna dikkat çeken FED üyeleri piyasaların biraz da olsun canını sıktı.
  • Chicago FED Başkanı Goolsbee, konut enflasyonunun devam etmesinin kendisini şaşırtmaya devam ettiğini, ancak bunun da azalacağını düşündüğünü belirtirken, oy hakkına sahip Atlanta FED Başkanı Bostic, enflasyon cephesinde devam eden ilerleme konusunda Aralık ayına göre “kesinlikle daha az güvende” olduğunu belirtirken, FED guvernörlerinden Cook’un da ayrıca Harvard Üniversitesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte, “İstihdam ve enflasyon hedeflerimize ulaşma risklerinin daha iyi bir dengeye doğru ilerlediğini” belirterek, “Ancak, fiyat istikrarını tam olarak geri kazanmak için zamanla para politikasını hafifletme konusunda dikkatli bir yaklaşımın gerekli olabileceğini” söylemesi, moralleri bozdu.
  • FED politika yapıcılarından gelen karışık mesajlar, faiz indirimi zamanlaması konusunda şüpheleri akıllarda bıraktı. ABD borsaları geceyi düşüşle tamamlarken, doların piyasa kuru olan DXY geceyi son 6 haftanın en yüksek seviyesinde tamamladı. EURUSD paritesi 1,0830 seviyelerinde işlem görmeye devam etse de, teknik bir bakış açısı ile 1,0775 seviyesi aşağı yönlü geçilmeden EUR’da aşağı yönün sınırlı olacağını düşünmeye devam ediyoruz. Doların piyasa faizi olan 10 yıllık devlet tahvil getirisinin hafif bir yükselişle %4,25 seviyesine gelmesine rağmen, faiz getirisi olmayan altın 2,175 dolar seviyelerinde yerinde sayarken, direnişin parası Bitcoin ise 71bin dolar seviyesine yükseldi. Ons altında 2,550 dolar hedefimizi korurken, Bitcoin’de riskleri yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz.
  • Türkiye cephesinde ise haftanın ilk iş günü göreceli olarak sakin tamamlandı. TCMB’nin son haftalarda atmış olduğu güçlü ve yerinde adımların yansıması takip edilirken, hisse senedi cephesinde bankacılık hisselerine yönelik ilginin de devam ettiğini görüyoruz. Geçen hafta neredeyse %13 yükselerek etkili bir performans sergileyen bankacılık endeksi, yeni haftaya da güçlü bir başlangıç yapması ve bir ara %6’ya varan yükseliş kaydetmesi ardından günü şaşırtıcı bir şekilde %1,5 yükselişle tamamladı. Ana endeksin de kazanımlarını geri vererek %1 gerilediğini not edelim. Hisse senetlerinde yaşanan baş döndürücü volatiliteyi dün pek de anlamlandıramadık!
  • USDTRY kuru interbank piyasasında dün gün boyunca 32,15 seviyelerinde sakin bir seyir izlemeye devam ederken, NDF işlemlerine olan talebin de ciddi anlamda azaldığını, Çarşıda fiziki dolar (32,55) ile elektronik doların (interbank) arasında var olan makasın biraz daha daraldığını not etmemiz gerekiyor. TCMB’nin dizginleri son haftalarda daha da sıkması ardından, kurun bebek adımları ile ve otoritenin kontrolünde, sene sonu için bilanço çalışma kurumuz olan 40 seviyesine doğru ilerlemeye devam edeceğini düşünüyoruz.
  • TCMB’nin sıkı para politikasını sayıların dili ile de anlatalım. TL referans faiz (TLREF) %52,83 ile bir önceki günün (%52,75) bir tık daha üzerinde oluşurken, AOFM (ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti) her geçen gün biraz daha yükselerek politika faizi olan %50’nin üzerine yükseleceğini not edelim (dün %48,94). TCMB’nin Perşembe günü yabancı para pozisyonunda günlük değişim 273 milyon dolar artış yönünde olurken, Cuma günü ise 700 milyon dolar eksildiğini görüyoruz. Elbette bu değişimlerde altın fiyatlarının sert bir şekilde hareket ettiği günlerin parite etkisini de göz önüne almak gerektiği unutmasak da, ‘geminin’ doğru istikamette ilerlediğini ve çerçevenin geneline odaklanmakta fayda olduğunu not edelim.
  • Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı konuşmasında, “Daha önce nasıl enflasyonu tek haneli rakamlara biz indirdiysek, aynısını yine biz başaracağız… Çok iyi çalışılmış ekonomi programımız, güçlü kadromuzla ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Milletimden de bize ve ekonomi ekibimize güvenmesini istiyorum” diyerek ekonomi politikalarına bir kez daha destek beyanında bulundu. Enflasyonu “en büyük baş ağrımız” diye nitelendiren Sn. Cumhurbaşkanı, enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda atılan adımlara dikkat çekerek, yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda “hızlı düşüş” yaşanacağını söyledi.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında da kararsız bir seyrin hâkim olduğunu not edelim. Gösterge endeks Tokyo borsası yatay seyrederken, diğer borsalarda ise hafif de olsa satıcılı bir seyir görüyoruz. Japonya Merkez Bankası (BOJ) geçen hafta faiz oranlarını yükseltmesine ve negatif faiz devrine son vermesine rağmen, yatırımcılar bu hamlenin faiz artırım döngüsünün başlangıcı olmadığına inanarak, YEN’i dolar karşısında son 30 yılın en düşük seviyelerine taşıdı.
  • Paskalya tatili nedeniyle göreceli olarak sakin geçmesi beklenen haftada ABD’de Cuma günü açıklanacak FED’in favori enflasyon göstergesi PCE yakından takip edilecektir. Faiz oranı vadeli işlemleri, bu yıl için yaklaşık üç kez faiz indirimi beklerken, ilk indirimin de Haziran ayında yapılması olasılığının %75 olduğunu görüyoruz. Bugünün veri takviminde ise ABD’de dayanıklı mal siparişleri ve tüketici güven endeksi takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.