Connect with us

GÜNDEM

İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi

Yayınlanma:

|

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada karar açıklandı. İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.

Mahkeme, İmamoğlu’nun, siyasi yasak içeren Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 53. maddesinde belirtilen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi.

Davanın son duruşması, İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde gerçekleştirildi.

Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

Duruşmayı çok sayıda milletvekili izledi.

Savcı, İmamoğlu’na 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası verilmesini ve TCK’nın 53. maddesinin de uygulanmasını istedi.

Bazı tanıkların dinlenmesine devam edilen bugünkü duruşmada, İmamoğlu’nun avukatlarının reddi hâkim talebi de savunma için ek süre talepleri de kabul edilmedi.

Mahkeme heyeti kararını, akşam saatlerinde açıkladı.

Açıklanan kararın kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.

Duruşmaya katılmayan İmamoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da Twitter’dan, “Bizler saat: 16.00’da salonda duruşmayı izlerken örgütümüz ve İstanbulluları aynı saatte Şaraçhane’ye bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

İYİ Parti Genel Başkanı Genel Başkanı Meral Akşener ise yine Twitter’dan yaptığı açıklamada “Ankara’dan yola çıktım, Saraçhane’de görüşürüz” dedi.

Bu açıklamaların ardından İBB’nin Saraçhane’deki Başkanlık Binası önünde binlerce kişi toplandı.

Dava neden ve nasıl açıldı?

İmamoğlu, 30 Ekim 2019’da Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde bir konuşma yaptı.

İBB Başkanı konuşmasında “seçim döneminde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız şekilde kullanıldığını, kampanya süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran bir dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarda bulunduklarını” söyledi.

İmamoğlu, “iktidarın İstanbul’da seçimi, YSK kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini” savundu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 4 Kasım 2019’da İmamoğlu’nu kastederek “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil” dedi.

İmamoğlu aynı gün İstanbul’da gazetecilere yaptığı açıklama sırasında Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine, “31 Mart’ta seçimi iptal edenler, ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamayla ilgili olarak, YSK’nın yazılı suç duyurusunda bulunması ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Savcılığın hazırladığı iddianame, 28 Mayıs 2021’de Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesin tarafından kabul edildi ve İmamoğlu için hapis cezası ve siyasi yasak talep edilen dava süreci başladı.

İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde görülen duruşmalardan önce polis, çevrede yoğun güvenlik önlemi alıyor.
İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde görülen duruşmalardan önce polis, çevrede yoğun güvenlik önlemi alıyor.

İddianamede neler var?

İddianamede, İmamoğlu’nun 4 Kasım 2019’da gazetecilere yaptığı açıklamada, YSK üyelerine hakaret içeren ifadeler kullandığı öne sürülüyor.

İmamoğlu’nun, “açıklama sırasında kullandığı söylemle YSK üyelerine alenen hakaret ettiğinin anlaşıldığı” belirtilen iddianamede, “bu sözün, kurul üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu” ifade edildi.

“İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019’da YSK tarafından iptal edildiği nazara alındığında, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı” belirtildi.

İddianamede yer alan yazılı savunmasında İmamoğlu ise söz konusu açıklamasında YSK üyelerine yönelik bir ifadesi olmadığını, bu söylemin kimse tarafından da Kurul üyelerine yönelik algılanmadığını ifade etti.

İmamoğlu’nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik, “zincirleme şekilde kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Duruşmalarda neler yaşandı?

Savcılık 20 Nisan 2022 tarihindeki duruşmada esas hakkındaki mütaalasını açıkladı ve hapis cezası talep etti.

Davanın bugünkünden önceki son duruşması 11 Kasım’da görüldü.

İmamoğlu’nun avukatları 11 Kasım’daki duruşmada reddi hâkim talebinde bulundu.

Ancak hâkim, mahkemeyi uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek talebi reddetti.

Savcı, Nisan ayındaki mütalaasını yineleyerek İmamoğlu’na hapis cezası verilmesini ve hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ‘siyasi yasak’ içeren 53. maddesinin de uygulanmasını istedi.

Hâkim, duruşmayı 14 Aralık’a erteledi.

Bugünkü duruşmada yine yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Birçok kişi duruşma salonuna sığmadı, bazı gazeteciler alınmadı.

Bazı tanıkların dinlenmesine devam edildiği bugünkü duruşmada, İmamoğlu’nun avukatlarının reddi hâkim talebi de savunma için ek süre talepleri de kabul edilmedi.

Mahkeme heyeti, gün içinde verdiği biri uzun biri kısa iki ara ardından kararını akşam saatlerinde açıkladı.

İmamoğlu davayı nasıl değerlendiriyor?

İmamoğlu bugüne kadar yaptığı farklı açıklamalarda “hukuksuz” olarak gördüğünü belirttiği davaya tepki gösterdi.

“Ahmak” ifadesini kullanırken YSK üyelerini değil, kendisi için bu kelimeyi sarf eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdiğini söyledi.

İmamoğlu bir açıklamasında, “Hücremde bu konuyla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı, hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Şaka gibi. Trajikomik bir durum…Her ne olursa olacak ama ben her şeye rağmen bu ülkenin o yüce yargısına güvenmek istiyorum” dedi.

Soylu dava için ne diyor?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Kasım ayında yaptığı açıklamada, kendisinin veya bakanlığının dava ile bir ilgisinin bulunmadığını savundu.

Soylu, “Bana açılmış bir dava değil. Benim açtığım bir dava da değil. Hatta İçişleri Bakanlığı ve bağlı hiçbir birimi de bu dava ile hukuken ilgili değil” dedi.

“Konunun, kullanılan ifadenin muhatabı YSK tarafından yargıya taşındığını” belirten Soylu, şu ifadeleri kullandı:

“Bu davanın yargılaması sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, dava konusu ifadesiyle şahsımı, yani İçişleri Bakanı’nı kastettiğini söylemiş, yani hakareti bana yöneltmiş.

“Ben de kendisi hakkında bu ifadesinden dolayı ayrıca bir şikayette bulundum. Bu şikayet, YSK ile olan davadan ayrı olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam ediyor.”

Bundan sonra ne olabilir?

Kararın kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.

Salı günü TV100 kanalına konuşan İmamoğlu, siyasi yasak kararı alınırsa ne yapacağına dair soruya, “Bünyemi onla yormak istemiyorum. Yarın (Bugün) böyle bir kötü karar, böyle bir duygu hissetmiyorum, hissetmek de istemiyorum. Milletimiz adına da Türkiye Cumhuriyeti Yargısı adına da istemiyorum. Ekrem İmamoğlu bundan en son zarar görecek kişi” cevabını vermişti.

bbc

Okumaya devam et

GÜNCEL

TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİLERİ, İSTİŞARE TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ

Kadın girişimcilerin desteklenmesi için politika ve stratejiler geliştirilmesi şart”

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’deki kadın girişimcilik ekosisteminin temsilcileri, kadın girişimciliğinin politika ve mevzuatlarla desteklenmesi için Antalya’da bir araya geldi. KAGİDER ve UN WOMEN Türkiye iş birliğiyle düzenlenen “Kadın Girişimci Dernekleri İstişare Toplantısı“nda ortak talepler, deneyimler ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Toplantı sonrasında, “Türkiye’nin Kadın Girişimci Dernekleri Bildirgesi” hazırlanacak.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve UN Women Türkiye iş birliğiyle düzenlenen “Kadın Girişimci Dernekleri İstişare Toplantısı’’nda, Türkiye’deki kadın girişimci dernekleri bir araya geldi. İş dünyasından ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler ile KAGİDER ve UN Women Türkiye yönetici ve üyelerinin katılımıyla 18-19 Nisan tarihlerinde Antalya Akra Otel ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantı, kadın girişimcilerin karşılaştığı zorlukları ve çözüm yollarını ele almaya odaklandı. Katılımcılar, kadın girişimciliğini destekleyen politikaların ve stratejilerin nasıl geliştirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulundu, somut çözüm önerileri üzerinde çalıştı.

ESRA BEZİRCİOĞLU: KADIN GİRİŞİMCİLERİN GELECEĞİ İÇİN ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASINDAYIZ

Toplantının açılış konuşmasını yapan KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu; kadın girişimciliğinin ekonomik kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemine vurgu yaparak, “Kadın girişimcilerin potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarmak için güçlü politika ve destek mekanizmalarına ihtiyaç var. Bu toplantı, girişimcilik alanında atılacak adımları belirlemek ve birlikte hareket etmek için bir fırsat sunuyor. Alacağımız kararlar, kadın girişimcilerin geleceği için önemli bir dönüm noktası olacaktır” dedi. Kadına yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatan Bezircioğlu şöyle ekledi: “Bugün Türkiye’deki kadın girişimcilerin güçlenmesi ve desteklenmesi için önemli bir adım atıyoruz. Burada aldığımız ortak kararlar ve çabaların, Türkiye’deki kadın girişimcilerin güçlenmesine ve ülkemizin ekonomik kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Hep birlikte, kadınların ekonomik olarak güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”

DUYGU ARIĞ: EKONOMİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME SAĞLAMAK İÇİN KADIN EMEĞİ ŞART

UN Women Türkiye Program Yöneticisi Duygu Arığ; “Kadınların pazara anlamlı katılımı, kadın girişimciliğinin desteklenmesi ve büyük şirketlerin tedarik zincirlerinde temsil edilmeleri, kadınların ekonomik olarak güçlenmesi yönünde atılacak kilit adımlardan birkaçıdır. Bu kilit adımlar toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma yoluyla ilerletilebilir. Kadın girişimciliği, ekonomik büyüme ve toplumsal kalkınma için kritik öneme sahiptir. Kadın girişimciler, yenilikçi fikirleri ve işletme becerileriyle ekonomik canlılık sağlarken, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlenmesine de katkıda bulunur. Toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma ise, kadın girişimcilerin desteklenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerine dayanan ürün ve hizmetlerin tercih edilmesi olarak tanımlanabilir. Bu şekilde, kadın girişimciliği desteklenerek toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde önemli bir adım atılabilir. Ekonomik kalkınma, kadınların katılımıyla daha kapsayıcı şekilde kalite ve standartların yükseltildiği, eşitlikçi ve sürdürülebilir büyüme ile mümkün olabilir.”

“TÜRKİYE’NİN KADIN GİRİŞİMCİ DERNEKLERİ BİLDİRGESİ” HAZIRLANACAK

Toplantı boyunca, katılımcılar kadın girişimcilerin karşılaştığı engelleri, finansman ihtiyaçlarını ve eğitim gereksinimlerini tartıştılar. Pazara erişim, toplumsal cinsiyete duyarlı satın alma, özel sektör, kamu ve belediyelerde kadın tedarikçiden alım, sorunlar, çözüm önerileri ve hedefler ile finansa erişim ve teşvikler görüşülerek, kamu inisiyatifleri, karma finansman modelleri vb. konular üzerinde fikir birliğine varıldı.

Ülkemizde kadın girişimcilerin, kadın girişimciliğinin politika ve mevzuatlarla desteklenmesi için üç ana başlık üzerinde çalışılan toplatıda; karar vericilere sunulmak üzere “Türkiye’nin Kadın Girişimci Dernekleri Bildirgesi” hazırlanacak. Bu bildirinin, ilgili kurum ve kuruluşlara iletilerek kadın girişimcilerin desteklenmesi konusunda somut adımlar atılması hedefleniyor.

 

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABC News: İsrail İran’da bir tesisi füzelerle vurdu

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Fenerbahçe’nin moral bozukluğu ile yatağa yatıp, jeopolitik risklerin tırmandığı endişesi ile yataktan fırladığımız bir Cuma sabahında öncelikle herkese günaydın diyerek kısa bir bülten kaleme almaya çalışalım. ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı ABC News haberine göre -Reuters haberin teyide muhtaç olduğunu belirtmiş- gece geç saatlerde, İsrail füzeleri İran’daki bir bölgeyi vurdu; İran devlet medyası, İran’ın İsrail’e misilleme niteliğinde bir insansız hava aracı saldırısı başlatmasından birkaç gün sonra ülkenin merkezinde bir patlama olduğunu bildirdi.
  • İsrail’in İran’a ‘cevap’ verdiği endişesi ile sabah erken saatlerde Asya piyasalarında işlem gören ve jeopolitik risklere en hassas yatırım aracı olan Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, ilk tepki olarak %4 artışla 90 dolar seviyesini aşarken, altının ons fiyatı ise 2,415 dolar seviyesine kadar ani bir tepki yükselişi kaydetti. Hâliyle, güvenli limanlara sığınma isteği artarken, madalyonun diğer tarafında olan ve riski varlık sınıfına giren hisse senetleri satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Asya’nın gösterge endeksi Tokyo borsası %2,6 gerilerken, Tayvan borsasında düşüş %3,5 seviyesi ile ilk sırada yer aldı.  JPY satış baskısı ile bir kez daha karşı karşıya kalırken, Bitcoin’in 62-63bin dolar seviyelerindeki tatsız seyrini bu sabah da korumaya devam ettiğini not edelim.
  • Her ne kadar teyide muhtaç bilgi akışı sabah saatlerinde artan jeopolitik tansiyonun gölgesinde piyasaları endişeye sevk etse de, ABD’de son dönemde açıklanan güçlü makroekonomik verilerin törpülediği faiz indirim beklentisi ardından piyasaların kılavuz kargası konumunda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de %4,6’lı seviyelere kadar yükselerek son 5-6 aylık dönemin en yükseğine gelmesi, piyasa oyuncularını ve beklentileri ‘yormaya’ başladı.
  • Dün de bültenimizde söz ettiğimiz üzere, bu kadar faiz artırımına rağmen bir türlü soğuyamayan ABD ekonomisinin gölgesine piyasalar yılın geriye kalan kısmında Eylül’de başlamak kaydı ile toplam 43 baz puan yani neredeyse 2 kere faiz indirimi fiyatlıyor. Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, hatta yılın başında 6 kez faiz indirimi konuşulurken, gelinen noktada, FED yetkililerinin ağız değiştirerek daha şahin bir üsluba geçmesi, beklentileri de yeniden şekillendiriyor.
  • FED’in son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından gelen zayıflama belirtilerini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyururken, Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tuttuyor. Bu bağlamda, FED’in 1 Mayıs tarihine sonuçlanacak olağan FOMC toplantısının önemli bir gündem maddesi teşkil edeceğinin altını kalınca çizmek gerekiyor.
  • Türk mali piyasaları ise dünkü günü oldukça sakin bir seyirle tamamladı. USDTRY kuru gün boyu 32,50 seviyesinde salınırken, BIST100 cephesinde ise adeta yaprak kıpırdamadı. Her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB haftalık verileri ise, uygulanan politikanın işe yaramaya başladığını teyit etti. Bu bağlamda, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Daha basit bir anlatımla, geçen ay seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizlerin satılmaya başlandığını görüyoruz. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervlerinde toparlanma başlarken, swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşerek eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi. Piyasa faizlerinde 3 aya kadar vadeli mevduat faizinin ikna edici seviyelere (%67,48) yükseldiğini de not edelim.
  • İzlenen politikaların taviz verilmeden korunması ve sabredilmesi durumunda, Türkiye ekonomisinde var olan normalleşmenin ivme kazanarak devam edeceğini hatta not artırımları ile taçlandırılacağını da peşinen söyleyebiliriz. Bu görüşümüze yabancı yatırımcının da prim verdiğini düşünüyoruz keza 5 Nisan ile biten haftaya ait menkul kıymet istatistikleri göre, yabancı yatırımcı 363 milyon dolar hisse senedi, 86 milyon dolar ise tahvil aldığını görüyoruz.  Son 3 haftada hisse senedi ve tahvil piyasasına gelen sıcak paranın 1 milyar doları aştığını not edelim.
  • ABC News’de yer alan haberde İsrail’in dün geç saatlerde İran’da bir tesisi vurduğu ve İran devlet medyasında çıkan haberlere göre de ülkenin merkezinde bir patlama gerçekleştiği yönünde hâlen daha teyide muhtaç haberler ardından yeni gün başlangıcında havanın limoni olduğunu bir kez daha not edelim. Asya borsalarında var olan satıcı hava, ABD borsalarının vadeli işlemlerine de %1 düşüş yönünde yansımış. Hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların güvenli limanlara sığınma ihtiyacını gün içinde takip edeceğiz.

>TCMB net döviz rezervleri

Swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşme görülüyor. Net rezervler eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi.
1713502778d06accb1db4a9fe083b2494546f875f9_1_1200.jpg

>DTH

Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizler satılmaya başlanmış.

171350277971bb6429339ef06539b29115034ebd54_2_1200.jpg

>Fiili faiz oranları

TCMB verilerine göre, 3 aya kadar vadeli mevduat faiz, geçen hafta %67 seviyesini aştı. KKM dönüşlerine uygulanan çok yüksek oranlar ortalamaları yukarıya çektiğini not edelim.

1713502779014c14d0228bf13764df781393b4373b_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

GÖNÜLLÜ BANKACILARIN DERNEĞİ YÜREKLERİ ISITTI

Yayınlanma:

|

Ramazan ayında Bankacılardan oluşan gönüllülerin  kurduğu ve yine aynı mübarek ay içerisinde faaliyete geçtiğimiz AYNA ULUSLARARASI İNSANİ YARDIM DERNEĞİ aracılığıyla Afrika’da Uganda’da 10.000 kişilik iftar yemeği verildi. Özellikle İstanbul Beykoz genelinde temel gıda yardımlarının yanı sıra zekat/fitre dağıtımı ve bayramlık destekleriyle 350 aileye ulaşıldı, 60 evladımızın yüzü güldürüldü

Ayna Uluslararası İnsani Yardım Derneği Adına açıklama yapan Remzi ÇIRA “Ekibimizde QNB Finansbank’ta halen aktif biçimde görev alan H.İzzet Ünlü, Kadir Dursun, yine Finansbank’tan emekli olan olan T.Dede ve C.Erdin gibi isimlerle mazlumların yanında olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Remzi ÇIRA, “bu bağlamda maddi manevi desteklerini bizden hiç esirgemeyen değerli QNB Finansbank çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederken bankacılığın sadece masa başında çalışmaktan ibaret olmadığını, adını koyduğumuz gibi ‘vicdanımızın Aynası‘ olduğunu gösterebilmek adına derneğimize tüm bankacı arkadaşlarımızı bekliyoruz” şeklinde destek verilmesi için çağrıda da bulundu.

Bankacılardan bir iyilik Projesi: AYNA

QNB Finansbank gönüllüleri Deprem Bölgesinde “Eğitime Katkı” yaptı

QNB Finansbank gönüllülerinden Deprem Bölgesinde örnek çalışmalar

 

 

 

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.