Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Jackson Hole 22-24 Ağustos: Loading…

Yayınlanma:

|

Küresel mali piyasalardaki panik havası dün adeta likidasyon eğilimine döndü. Piyasa aktörleri telaşa kapılınca, önüne arkasına bakmadan satış düğmesine bastı. Bu nedenle dün günün ilk yarısında satış baskısının adeta kontrolden çıktığını gördük. Hatta, dün sosyal medyada, FED’in 18 Eylül toplantısını beklemeden olağanüstü bir şekilde toplanacağı yönünde haberler bile gördük. Öncelikle olağanüstü bir toplantıya ihtiyaç var mı sorusuna da dikkatle cevap vermek gerekiyor keza eğer süreç doğru yönetilmezse FED’in de panik yaptığı algısı kar (panik) topunun daha da büyümesine yol açabilir.

Teminat tamamlama ve beraberinde zarar kes emirlerinin de tetiklenmesi dün Japonya’nın gösterge endeksi Nikkei225 ve daha geniş tanımlı endeksi Topix’te günlük kayıp oranı %12’yi aştı. Tayvan borsası Taipei ve Güney Kore borsası Kospi günü %8 – %9 bandında düşüşle tamamladı. Son haftalarda bültenlerimize hemen hemen her gün konuk olmaya başlayan korku endeksi VIX, dün sabah saatlerinde paniğin zirveye ulaşması ile 60 seviyesini aşarak pandemi döneminden bu yana en yüksek düzeye ulaştı. Grafiklerde bir önceki en yüksek seviyenin 2008 Lehman Brothers krizi döneminde (küresel kriz) yaşandığını görüyoruz. Adeta dün tarihi bir güne tanıklık ettik. Hatta pek çok kişi dünü Kara Pazartesi olarak da nitelendirdi.

Uzun yıllardır ucuz para dönemine alışan ve morfin bağımlısı gibi davranan küresel piyasalar, geçen hafta doktorun reçeteyi değiştirmesi ile büyük bir şok yaşadı. Kimden mi söz ediyorum? Doğru tahmin ettiniz: Japonya Merkez Bankası’ndan. Faiz artıramayacağına inanılan ve dolar başına 1986 yılındaki seviyesine kadar satılan dünyanın en çok üçüncü işlem gören para birimi olan Japon Yenini savunmak için uzun süre döviz piyasasına müdahale ederek sonuç almaya çalışan otorite, sonunda pes ederek faiz artırmak durumunda kaldı hatta likiditenin de daralacağını açıkladı! Ucuz parayı morfin gibi gören piyasaların büyük bir rüyadan ciddi bir baş ağrısı ile uyanması aslında son haftalarda yaşanan gelişmelerin tam da özeti oldu.

Ucuz parayı borçlan ve yüksek getirili parayı al olarak tanımladığımız carry trade işlemlerinin süratle yerini kapanmaya terk etmesi ile USDJPY paritesi son 5 haftada YEN lehine %11 değer kazandı. YEN’in güvenli liman edası ile değer kazanmasının yanı sıra, ekonomiyi gereğinden fazla yüksek faizlere maruz bırakarak yumuşak iniş fırsatını kaçıran FED’in de ABD ekonomisini ani duruş riskli ile karşı karşıya bırakması, dün her yerde likidasyona yani ne var ne yok sat nakde dön eğilimine neden oldu.

Dünyanın en büyük ekonomisindeki zayıf istihdam raporu ve daralan imalat faaliyeti, büyük ABD teknoloji şirketlerinin hayal kırıklığı yaratan tahminleriyle birleşince, ABD’nin Nasdaq endeksi geceyi %3,5 düşüşle tamamladı (son 4 haftada düşüş %15 seviyesini aştı). Endekslerin bu yıl rekor seviyelere çıkmasının ana nedeni olarak görülen hisse senedi grubu Muhteşem Yedili’nin toplam piyasa değeri dünkü satışlarla yaklaşık 1 trilyon doları silindi. Yapay zekânın poster çocuğu Nvidia dün akşam %6,3, Apple %4,8, Amazon %4, Microsoft ise %3,3 geriledi.

Elbette bu panik ortamı da bir noktada dinecek. Netice itibariyle biz ABD ekonomisinin resesyona gireceğin açıkçası pek de ihtimal vermiyoruz. Panik ortamı bitince, yukarıda söz ettiğim üzere ucuzlayan varlıklara yönelik alım iştahı yeniden canlanacak. FED’in koşar adım faiz indireceği bir ortamda, faiz getirisi olmayan altın ve bitcoin, Euro ve İngiliz Sterlin’i değer kazanacak. Bu gürültü dinince, özellikle altının daha da bir ışıldayacağını düşünüyoruz. Yakın gelecekte 2,550 dolar, 1 yıl sonra ise 3bin dolar hedefimize bağlı kalmaya devam ediyoruz.

Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında fırtınanın dindiği, piyasaları ise yara sarmaya çalıştığını görüyoruz. Japon Yeninin dün 141 seviyelerine kadar değer kazanması ardından bu sabah yeniden değer kaybederek 146 seviyesine gelmesi, borsalara alım getirmiş: Japonya’da gösterge endeks Nikkei %9,5 daha geniş tanımlı Topix borsası ise %10’un üzerinde yükseldi. Tayvan ve Kore borsalarında alımların dünkü satışları karşılamaya yetmese de, %4 yükseldiklerini not edelim. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de Nasdaq’ın %2’nin üzerinde yükselişle güne başlaması, bir nebze de olsun kara bulutların dağılmasına neden olacağını düşünüyoruz.

Gelinen noktada yatırımcılar artık FED’in 18 Eylül olağan toplantısında gösterge faiz oranlarını 50 baz puan düşürme olasılığına %70 şans vermeye başladı. Daha basit bir anlatımla, geçen hafta tam anlamıyla ikna olmadığını söyleyen Powell’dan piyasalar artık bebek adımları ile değil jumbo faizi indirimi talep ediyor. Yılın son 3 toplantısına yönelik faiz indirim fiyatlaması bu sabah itibariyle 100 baz puan. Piyasalarda var olan volatilitenin kademeli olarak azalacağını ya da 22-24 Ağustos tarihlerinde düzenlenecek ve Merkez Bankacılarının toplantısı olarak görülen ABD’nin Jackson Hole kasabasında düzenlenecek toplantıya kadar inişli çıkışlı seyrin korunacağı, akabinde ise toplantıdan çıkacak mesajlar ile piyasaların yeniden denge bulacaklarını düşünüyoruz.

Piyasaların göstergesi konumunda ABD’nin 10 yıllık hazine tahvili getirisi dün %3,66 ile bir yılın en düşük seviyesine gerilemesi ardından bu sabah %3,85 seviyesine toparladı. Riskten kaçan yatırımcıların hırpaladığı Bitcoin benzer bir şekilde dün 50bin dolar seviyesinin altına gerileyerek son 6 ayın en düşük seviyesini test etmesi ardından bu sabah yeniden 56bin seviyesine dayanırken, panik satışları ile güvenli liman altının bile dün gün içerisinde 100 dolar kadar aşağı yukarı hareket etmesi sonrası bu sabah yeniden 2,400 dolar seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. VIX güne 39 seviyesinden başlıyor…

Dünkü sert satış baskısından Türk mali piyasaları da nasibini aldı. Açılışta devre kesicilerin çalışması sonrası sancılı bir gün geçiren BIST100 endeksi günü %5,5 düşüşle tamamlarken, bankacılık endeksi de benzer oranlarda geriledi. 5 yıl vadeli CDS risk primi artan riskler ve beraberinde Ortadoğu’da artan diplomasi endişelerine paralel 40 baz puan birden yükselerek 300 seviyesine dayandı. USDTRY kuru tahminlerimize paralel dün nispeten sakin bir seyir izleyerek 33,40’lı seviyelere kadar gelebildi. Kurun uzun bir süredir hem aşağı hem de yukarı yönlü kamu kontrolünde olduğu düşünülürse, TCMB’nin enflasyonu kontrol altına almaya çalıştığı bir ortamda, kurun zıplamasına pek de izin vermeyeceğini düşünüyoruz. Zaten son verilere göre, TCMB’nin bunu sağlayacak ciddi mânâda döviz cephanesi de biriktirdiğinin altını bir kez daha çizelim. Şöyle ki, yerel seçimler ardından 1 Nisan tarihinde eksi 74,6 milyar dolar olan net yabancı para pozisyonu artı 20,6 milyar dolar seviyesine kadar iyileşmiş durumda.

Her ne kadar küresel piyasalarda yaşanan satış baskısına veya bulaşıcılık etkisine Türk mali piyasalarının kayıtsız kalamayacağını düşünsek de, panik yapacak bir durum da görmüyoruz. Hatta piyasa reaksiyonun bu kadar sert olduğu zamanları, elinde nakdi olan ve piyasayı kaçırdım diye endişelenen yatırımcıların yeni pozisyon açabilmesi için fırsat sunacağını düşünüyoruz. Panik yapmadan soğukkanlı olabilmek de yatırımın bir parçası olduğunu lütfen unutmayalım!

Dün piyasa gürültüsü içinde ikinci planda kalan enflasyon rakamlarına da değinerek bültenimizi daha da uzatmadan tamamlayalım. TÜİK verisine göre Temmuz ayında aylık TÜFE artışı %3,2 ile piyasa beklentisine yakın sonuçlanırken, yıllık gerçekleşmeyi de %61,8’e getirdi. Baz etkisi nedeniyle (Ağustos 2023 aylık enflasyon %8,14) enflasyonun önümüzdeki ay da sert bir şekilde gerilemeye devam edeceğini düşünüyoruz. Yanlış bir anlatım olmasın, fiyatlar artmaya devam ederken, artış hızının yavaşlamasından söz ediyoruz 🙂 KKTC İstatistik Kurumu’nun da bugün enflasyon verilerini açıklamasını bekliyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Piyasalar temkinli: Ticaret ateşkesi yetmedi, İran riski ön planda!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dün küresel mali piyasaların gözü bir tarafta ABD ile Çin arasında yürütülen ticaret müzakerelerinde, öte yandan ABD’de açıklanan Mayıs ayı TÜFE enflasyonuna çevrildi. ABD Başkanı Trump, ABD ile Çin arasında geçtiğimiz ay Cenevre’de varılan geçici ticaret uzlaşmasının ardından Londra’da yürütülen görüşmelerle yeni bir çerçeve anlaşmaya varıldığını ve bu anlaşmayla ticaret ateşkesinin yeniden rayına oturduğunu açıkladı. Trump, ABD’nin Çin mallarına uygulayacağı toplam gümrük tarifesinin %55, Çin’in ise %10 olacağını belirtti. Anlaşma kapsamında Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki ihracat kısıtlamaları kaldırılırken, Trump, sosyal medya hesabında “Çin ile harika bir anlaşma yaptık” ifadesini kullanırken, ABD’nin yapay zekâ çipleri üzerindeki ihracat kısıtlamalarının ise devam edeceğini belirtti.

Anlaşmanın detayları henüz belirsizliğini korurken, her iki ülke de uzlaşı çerçevesini liderlerine sunarak onay sürecine geçecek. Ticaret görüşmeleri olumlu yönde ilerliyor olsa, sürece yönelik belirsizlik risk iştahını bir nebze de olsun bozduğunu itiraf etmek gerekiyor. Trump’ın diğer ülkelere ticaret anlaşması şartlarını içeren mektuplar göndereceğini açıklaması da piyasalarda belirsizliği artırdı. Dolar tabana yaygın bir şekilde değer kaybederken, EURUSD paritesi 1,15 seviyesinin üzerine yükselerek son altı haftanın zirvesini test etti. Tersinden bakıldığında, doların önde gelen para birimlerine göre değerini gösteren sepet kur DXY ise altı haftanın dibine geriledi.

ABD’de dün açıklanan Mayıs ayı çekirdek TÜFE enflasyonu, yıllık bazda %2,9 beklenirken gerçekleşme %2,8’de kaldı. Enflasyonun bir çıt da olsa beklentilerin altında kalmasının yanı sıra, görev süresi 2026 Mayıs ayında dolacak Başkan Powell yerine en güçlü aday olarak şu an görev yapan Hazine Bakanı Bessent ya da Warsh isminin ön plana çıkması, FED’in önümüzdeki hafta sonuçlanacak olağan FOMC toplantısında faiz indirimine gidebileceği beklentisini kuvvetlendirmeye başladı. Her ne kadar Trump’ın uyguladığı tarifelerin enflasyonist olduğunu kabul etsek de, ABD’de enflasyon Kasım 2022 zirvesinden bu yana mütemadiyen düşerken, FED ise Aralık 2024’ten bu yana faiz indirimine gitmeyerek bekle ve gör stratejisine geçti. Acaba yine mi geç kalıyor? (bakınız grafik)

Enflasyon verisi ve FED’e yeni dönem için zikredilen isimler ardından risksiz faiz oranı olarak görülen ve gelişmekte olan ülkelerin yurt dışı borçlanmasına temel teşkil eden 10 yıllık ABD tahvil faizinin getirisi %4,50 seviyesinden %4,40 seviyesine doğru gerilediğini görüyoruz. Faizlerin gerilemesi, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için iyi haber olarak görülse de, dün akşam saatlerinde petrol fiyatlarında yaşanan yükselişin ise hanemize biraz da olsun olumsuz bir gelişme olarak yazıldığını not etmemiz gerekiyor.

Başkan Trump, İran’la artan gerilim nedeniyle Orta Doğu’daki bazı ABD personelinin bölgeden çekileceğini açıkladı. Bu karar, Irak’taki ABD büyükelçiliğinde kısmi tahliye hazırlıkları ve Bahreyn ile Kuveyt’te gönüllü ayrılma yetkilerinin verilmesi ile başladı. ABD, İran’ın nükleer silah edinmesine kesinlikle izin vermeyeceklerini vurgularken, İran tarafı da olası bir saldırıya ABD üslerini hedef alarak karşılık vereceklerini bildirdi. Bu gelişmeler, özellikle petrol fiyatlarında %4’ün üzerinde artışa yol açarken, Brent cinsi ham petrolün varil uzun bir süredir sıkıştığı 60-65 dolar bandından kurtularak gece geç saatlerde 70 doların üzerini test etti.

ABD’nin bölgedeki askeri varlığı sürse de, gerginliğin nükleer müzakereler öncesi daha da tırmandığı görülüyor. İsrail’in kısa sürede İran’a yönelik bir askeri saldırı gerçekleştirme ihtimali gündemi meşgul ederken, risk algısında ise bir miktar bozulma yaşandığını ve güvenli liman ihtiyacının ise arttığını görüyoruz. Öyle ki, dün güne 3,300 doların diplerinden başlayan altının ons fiyatı bu sabah 3,380 dolar seviyesine dayandı. Bitcoin, salı günü 110bin dolar seviyesini aşması ardından 108bin dolar seviyesinin altına çekilirken, gümüşün ons fiyatı ise 36,30 dolar seviyelerinde gelişmeleri takip etmeye başladı. Piyasaların korku endeksi VIX ise henüz anlamlı bir yükseliş kaydetmedi.

ABD borsaları dün geceyi cereyan eden olumsuz gelişmeler ardından hafif de olsa düşüşle kapatırken, bu sabah vadeli işlemlerde de kırmızı renk dikkatimizden kaçmadı. Pasifik’in diğer ucunda ise karmaşık ama genel hatlarıyla olumsuz bir tablo hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası %0,7, Tayvan borsası ise %0,8 gerilerken, Kore borsasının ise %0,8 yükseldiğini görüyoruz.

Toparlamak gerekirse, küresel mali piyasaların güne hafif de olsa satıcılı bir şekilde başladıklarını görüyoruz. ABD-Çin arasında sağlanan ticaret ateşkesi ve beklentinin altında kalan ABD enflasyon verisine rağmen, Orta Doğu artan jeopolitik gerilimler petrol ve altın fiyatlarını yükseltirken, hisse senetleri ve dolar değer kaybetti. FED’in faiz indirimi ihtimali masada olsa da, gelişmeler piyasaları tatmin etmedi. Dolar endeksi yılbaşından bu yana %9 düşerken, İran’ın nükleer görüşmeler başarısız olursa ABD üslerini hedef alacağı açıklaması ise güvenli liman arayışını körükledi. Makro cephede bugün ABD’de Mayıs ayı üretici enflasyonu bulunuyor. Türkiye cephesinde ise Nisan ayı sanayi üretimi takip edilecektir.

Türkiye cephesinde ise geçen hafta açıklanan olumlu enflasyon verisi ardından egemen olan iyimser hava korunmakla birlikte dün göreceli olarak sakin bir günün geride kaldığını görüyoruz. USDTRY kuru için alışıldık ‘bebek adımlarıyla yükseliyor’ söylemi yerine, düşüş yönlü bir seyirden söz etmek gerekiyor. Keza, bayram tatili sonrasında iki gündür USDTRY kurunun TL’de reel değerlenmeye de yer verecek şekilde 39,15 seviyesine gerilediğini görüyoruz. Enflasyon verisi ardından egemen olan faiz indirim beklentisine paralel coşan bankacılık hisseleri son dört iş gününde yaklaşık %14 yükseliş kaydetmesi ardından dün günü neredeyse yatay tamamladı. Risk göstergesi CDS primi 290 baz puana yakın bir seyir izlerken, TL tahvil cephesi ise anlamlı bir değişim kaydetmedi.

Gözler dün yine TCMB’nin repo ihalesini takip etti. TCMB, bir hafta vadeli repo ihale faizi olan %46 seviyesinden dün de 100 milyar TL tutarında repo ihalesi açarken, piyasanın geriye kalan fonlama ihtiyacını da faiz koridorunun üst bandı olan gecelik borç verme faiz oranı %49’dan karşılayınca, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti (AOFM) dün itibariyle %47,99 seviyesine geriledi. Piyasada oluşan Türk Lirası referans faiz oranı ise (TLREF) hâlâ %48,99 seviyesinde yer almaya devam etti (bakınız grafik). Lâkin, kısa vadede, ‘işler’ normalleştikçe, tüm faiz oranlarının TCMB’nin politika faizi olan %46 seviyesine doğru gevşeyeceğini düşünüyoruz. Bir kez daha belirtmek gerekirse, 19 Haziran toplantısında faiz indirimi beklemiyoruz. TCMB’nin fonlamayı %46 seviyesine getirmesini, bunun da üstü kapalı da olsa 300 baz puan faiz indirimi anlamını taşıyacağını, politika faizinden ise asıl indirimi Temmuz toplantısında 350 baz puan ile bekliyoruz.

ABD Tüfe ve FED Politika Faizi

1749701984a95b81317a0236823d89e19331e3e9a7_1_1200.jpg

TL REF ve AOFM

1749701984179438254c50349c93a9264c77470179_2_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

DEVALÜASYON OLUR MU SORUSUNUN CEVABI: 3’LÜ AÇMAZDA…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Sermaye hareketlerinin serbest olduğu Türkiye gibi ekonomilerde hem faiz hem de döviz kuru aynı anda kontrol edilemediğinden (ekonomi literatüründe üçlü açmaz/imkansız üçleme diye tanımlanır) merkez bankaları para politikası faizini kontrol etmekte ancak döviz kurunu ise serbest bırakmak zorunda kalmaktadır. Türkiye de bu nedenlerle dalgalı döviz kuru yöntemini uygulamakta olup, döviz kuru piyasa dinamikleri ve arz-talep çerçevesinde belirlenmektedir.

Ancak, sürekli cari açık veren ülkelerin parası orta ve uzun vadede mutlaka değer kaybeder. Türkiye’de kur riskinin temel nedeni de budur.

Şu an hem portföy yatırımı çekerek döviz açığını kapatmak hem de stabil/değerli kur politikası ile enflasyonu düşürmek için yüksek faiz bedelini ağır şekilde ödüyoruz.

Kısa vadede sürdürülebilir olsa da uzun vadede sürdürülebilir olmasının yolu ise önce yapısal reform ve mutlaka bilim ve teknoloji odaklı eğitim ve akabinde yüksek katma değerli ürün üretebilmek& sanayinin milli gelir içerisindeki payını yükseltmek ve globalde daha rekabetçi olmaktır…

Onur ÇELİK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Faiz indirim beklentisiyle Türkiye ‘ralli’ yapıyor, gözler ABD enflasyon verisinde

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bayram tatili sonrası haftanın ilk iş gününün Türk mali piyasaları iyimser bir şekilde tamamladı. TCMB, 22 Nisan tarihinden bu yana haftalık vadede %46 politika faizi ile sadece 1 milyar TL fonlama yaparken, dün tutarın 100 milyar TL’ye yükselmesi, olumlu enflasyon verisi ardından hâkim olan iyimser havayı daha da destekledi. Hatırlanacağı üzere, Türkiye siyasetinde yaşanan iklim değişikliği ardından Türk Lirasında yaşanan değer kaybını önlemek adına TCMB politika faizini 350 baz puan artırarak %42,50’den %46,00 seviyesine yükseltirken, gecelik faizlerin de %49’da oluşmasını sağlamıştı.

TCMB’nin faiz indirimlerine yeniden başlamadan önce gecelik faizleri koridorun üst bandı olan %49’dan politika faizine (%46) doğru düşürmesi beklendiği için repo ihaleleri uzun bir süredir yakından takip ediliyordu. Beklentilerden daha iyi gelen enflasyon verisi ardından TCMB’nin durdurduğu faiz indirimlerine tekrar başlaması için bir miktar ek alan yaratıldığını geçen hafta bültenimizde paylaşmıştık. Her ne kadar politika faizinden direkt olarak ilk indirimi Temmuz toplantısında beklesek de, TCMB’nin dünkü repo ihalesi ardından indirim sürecinin Haziran toplantısına çekilmiş olabileceğine de ihtimal vermeye başladık. TCMB’nin ilk faiz kararı 19 Haziran’da, takip eden kararı ise 24 Temmuz’da açıklanacağını not etmiş olalım.

Piyasanın TL fonlama ihtiyacı yüksek olduğundan, 100 milyar tutarında %46’dan geçen dünkü repo ihalesi ardından kalan ihtiyaç gecelik borç verme faiz oranı olan %49’dan karşılanınca, TLREF dün de %48,9922 seviyesinden gerçekleşti. Daha da basit bir anlatımla, TCMB’nin dün repo ihale miktarını artırması sonrasında TLREF’in %49 olan tavan seviyesinden kademeli olarak %46 olan politika faizine doğru gevşeyeceğini düşünüyoruz. Bu hamle üstü kapalı da olsa 300 baz puan faiz indirimine işaret ederken, TLREF’in %46,00 civarında oluşacağı bir döneme doğru ilerlediğimizi düşünüyoruz. Haziran ayının ikinci yarısında siyasetin biraz ısınmasını beklediğimizi not düşerek, eğer işler yolunda giderse, politika faizinde 350 baz puan indirimin Temmuz toplantısında geleceğini ve politika faizinin yeniden %42,50 seviyesine gerileyeceğini düşünüyoruz. Eğer ‘işler’ yolunda giderse, Temmuz sonrası yılın kalan üç toplantısında da politika faizinin kademeli bir şekilde %35,00 seviyesine gerileyeceğini düşünüyoruz.

Dönelim kararın piyasa etkisine. Olumlu enflasyon verisi ardından TCMB’nin faiz indirim sinyali içeren repo ihalesi sonrasında, Türk mali piyasaları adeta ralli yaptı. Faiz indirimlerinin bankacılık sektörünün lehine olduğundan hareketle dün Borsa İstanbul Bankacılık Endeksi (XBANK) günü %5’in üzerinde yükselişle tamamladı. Son dört günde XBANK’ın yükselişinin %14 olduğunu not edelim. Bankacılık hisselerinde, 19 Mart sonrası yaşanan sert düşüş ile 30 Nisan tarihinde test edilen dibinin %50 düzeltme seviyesi olan 14,200 seviyesini takip edeceğiz. Lokomotif bankacılık hisselerinin de yardımı ile ana endeks dünkü günü %1,8 yükselişle tamamlarken, son dört günde %7’ye yakın yükseliş kaydetti. CDS risk primi 300 baz puanın altına gerilerken, USDTRY kuru 39,20 seviyesinde kalarak TL’de reel değerlenmenin sürdüğüne işaret etti. Faiz indirim beklentisinin ayak izlerini tahvil piyasasında da gördük: iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faiz gerilemeye devam ederek 20 Mart tarihinden bu yana en düşük (%42,7) seviyesini test etti.

Küresel cephede ise ABD ve Çin, Londra’daki iki günlük yoğun görüşmelerin ardından, nadir toprak elementleri üzerindeki ihracat kısıtlamalarını hafifletmeyi ve Cenevre’de geçen ay varılan ticaret ateşkesi anlaşmasını yeniden rayına oturtmayı amaçlayan çerçeve bir mutabakat üzerinde prensipte uzlaştı. ABD Ticaret Bakanı Lutnick, anlaşmanın Trump ve Xi arasında yapılan son telefon görüşmesiyle Cenevre’deki uzlaşmayı birleştirdiğini ve detayların liderlerin onayına sunulacağını açıkladı. Anlaşma, özellikle Çin’in nadir toprak metalleri ve mıknatıslar üzerindeki sınırlamalarını kaldırmayı ve buna karşılık ABD’nin bazı teknoloji ihracat kontrollerini geri çekmesini içeriyor.

Ancak bu çerçeve uzlaşma, ABD’nin Çin’in devlet destekli, ihracata dayalı ekonomik modeline yönelik köklü eleştirilerine ya da Trump’ın tek taraflı tarifelerine ilişkin temel farklılıkları gidermiyor. Ağustos ortasına kadar kapsamlı bir anlaşmaya varılamazsa, mevcut gümrük vergileri tekrar üç haneli oranlara sıçrayabileceğini göz ardı etmeyelim. Gelişmelere karşı piyasa tepkisi temkinli olurken, kalıcı bir çözüm umutları hâlen belirsizliğini koruyor.

ABD borsaları dün geceyi %0,5 düzeyinde yükselişle tamamlarken, bu sabah pasifiğin diğer ucunda iyimser bir seyir görüyoruz. Japonya’nın Nikkei 225 endeksi, ABD ve Çin’in ticaret ateşkesi için yeni bir çerçeve üzerinde anlaşmasının ardından dördüncü gün üst üste yükseldi. Çin’in nadir toprak elementlerine yönelik kısıtlamaları kaldırması, risk iştahını desteklerken, zayıflayan YEN sayesinde ihracat odaklı hisseler de değer kazandı.

Daha da geniş bir açıdan bakmak gerekirse, MSCI Dünya endeksinin tarihi zirvesinde yer alırken, Dünya Bankası, 2025 küresel büyüme tahminini %2,7’den %2,3’e düşürdü. Kurum, artan tarifeler ve yükselen belirsizliklerin neredeyse tüm ekonomiler için ciddi bir engel oluşturduğunu belirtti. Ocak ayında projeksiyonunu yaptığı seviyelere kıyasla, ABD, Çin ve Avrupa dâhil olmak üzere küresel ekonomilerin yaklaşık %70’inin büyüme beklentisi aşağı yönlü revize edildi. Bu keskin düşüşte, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesiyle başlayan ticaret politikalarının etkili olduğu vurgulandı.

Makro cephede ise gözler ABD’de bugün açıklanacak Mayıs ayı TÜFE enflasyonuna çevrildi. Öncesinde, fiat para sistemine baş kaldıran değer saklama araçları altın, bitcoin ve yeni yıldız gümüşün sakin bir seyir izleyerek veriyi beklediklerini not edelim. Altının ve gümüşün ons fiyatı sene başına göre %27 yükselirken, direnişin parası bitcoin ise %17 yükseldi. Bitcoin’de yukarı yönlü hareketin henüz başlamadığını, 113bin dolar seviyesinin üzerinde haftalık kapanış ile ‘asıl’ yükselişin başlayacağını düşünüyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.