Connect with us

GÜNDEM

Karbon salımı azaltılmazsa yeni iklim krizleri kapıda

İnsan kaynaklı iklim değişikliği halihazırda dünyanın birçok bölgesinde felaketlere yol açarken, uzmanlar karbondioksit salınımı hızla azaltılmazsa iklim değişikliğinin yeni krizleri tetikleyeceği uyarısında bulunuyor.

Yayınlanma:

|

Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 9 Ağustos’ta yayınlanan raporunda, iklim değişikliğinin “yaygın, hızlı ve yoğun” olduğu uyarısında bulunulurken, iklimde gözlemlenen değişikliklerin binlerce yıldır görmezden gelindiğine, telafisinin ise zor olacağına dikkat çekildi.

Karbondioksit (CO2) ve diğer sera gazlarının emisyonlarındaki güçlü ve sürekli azalmaların iklim değişikliğini sınırlayacağının altı çizilen raporda, küresel sıcaklıkların istikrara kavuşmasının 20-30 yıl sürebileceği öngörüsünde bulunuldu.

İklimin insan faaliyetleri sonucu değiştiğinin ve bu faaliyetlerin küresel ısınmayı son 2 bin yıldır görülmemiş bir seviyeye çıkardığını hatırlatan uzmanlar, iklim değişikliğini sınırlamak için hala zaman olduğunu da vurguladı.

IPCC’nin raporunda önlem alınmadığı takdirde 21’inci yüzyılda 2 derecelik küresel ısınmanın aşılacağı konusunda uyarıda bulunulurken, gelecek yıllarda CO2 ve sera etkisi yapan diğer gaz salınımlarında hızlı azalmalar olmazsa 2015 Paris Anlaşmasının hedeflerine ulaşmasının mümkün olamayacağı kaydedildi.

Sıcaklıklar toprağı kurutuyor, tarımsal verimliliği tehdit ediyor

İnsanları tehdit eden çevresel gelişmeler yaşanırken, bunlar basit, kısa vadeli hatta güvenilir bir çözümle başa çıkılması mümkün görünmeyen afetler olarak nitelendiriliyor.

Güney Avrupa’daki orman yangınlarının yüksek sıcaklıklarla tetiklenmesi iklim uzmanlarını endişelendiriyor.

Sıcaklıklar başlı başına bir tehdit olarak öne çıkarken, toprağı kurutuyor, su kıtlığına yol açıyor, tarımsal verimliliği, sağlığı ve insanların yaşamını tehdit ediyor.

Yeryüzünde en düşük sıcaklıkların kaydedildiği Rusya’nın kuzeydoğusundaki Sibirya’da da yangınlar meydana gelirken 1,5 milyon hektarlık bir orman alanının da bundan etkilendiği hatırlatılıyor.

Kanada’da temmuz ayı ortalarında meydana gelen yaklaşık 4 bin yangının 157 bin hektarlık alanı yaktığı ,50 dereceye ulaşan sıcaklıklarla yaklaşık 500 kişinin hayatını kaybettiği kaydediliyor.

Söz konusu yangınlar, küresel ısınmanın neden olduğu değişikliklerin ekosistem üzerinde felaket boyutun da sonuçları olabileceğini teyit ediyor.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı’na (WWF) göre, yağışlarda, su miktarlarında, nemde ve rüzgarların enerjisindeki düzensizliklerin de sonuçlarda etkili olduğu bildirildi.

İklim krizi bir sonraki finansal krizi tetikleyebilir

Politika yapıcılar iklim değişikliği ile mücadeleyi gündemlerine almaya başlarken, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke karbon salımını azaltmaya yönelik hedefler doğrultusunda stratejiler belirliyor.

ABD sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2005 yılına kıyasla yüzde 50- 52 arasında azaltma taahhüdünde bulurken, Avrupa Yeşil Mutabakatı karbon salımını 2030’a kadar yüzde 50 azaltmayı, 2050 yılında ise sıfır düzeyine çekmeyi öngörüyor.

Yeşil dönüşüm maliyetli bir süreç olarak devlet ve şirketlerin önüne çıkarken, bu dönüşümü gerçekleştirmemenin maliyetinin ise tüm dünya için ağır olacağı ifade ediliyor.

Uluslararası örgütlerden merkez bankalarına kadar birçok kuruluş iklim değişikliğiyle mücadelede devreye girerken, Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) raporunda iklim değişikliğinin gerekli önlemler alınmadığı takdirde bir sonraki finansal krizi tetikleyebileceği uyarısında bulunuluyor.

“Harekete geçme zamanı geldi”

IPCC raporu yazarlarından Hamburg Üniversitesi İklim Araştırmacısı Dirk Notz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, IPCC’nin son raporunun iklim değişikliğinin insanların hayatını nasıl etkileyeceğini göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi.

Notz,”Gelecek yıllarda karbondioksit salınımı çok hızlı bir şekilde durdurmazsak, aşırı hava olayları, seller, kuraklıklar ve sıcaklıklar yaşanacak. Üstesinden gelmemiz gereken daha çok zorluk olacak.” dedi.

Raporun çok açık bir mesaj verdiğini belirten Notz, iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarını en aza indirmek için mümkün olduğunca hızlı şekilde harekete geçme zamanının geldiğinin vurguladı.

Notz, iklim değişikliğine karşı insanların elinden gelen her şeyi denemesi gerektiğini belirterek, “Bence tek bir kişinin gerçekten sahip olabileceği en büyük ve en önemli etki politika yapıcılara bu değişikliği istediğini söylemektir. Bu nedenle iklim için güçlü planı olan partilere oy vermenin küresel ısınmayı yavaşlatmak isteyen bir kişinin yapabileceği en büyük ve en güçlü şey olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Hala umut olduğuna işaret eden Notz, şöyle devam etti:

“Gezegenin her yerinde yaşanan aşırı hava koşullarının, insanların çok rahatsız edici bir iklim durumuna girdiğimizi anlamasına ve neyin tehlikede olduğunu görmelerine yardımcı olacağını umuyorum. Bana çok umut veren ikinci şey, son 2 yılda gezegenin her yerindeki hareketle birlikte gördüğümüz değişim. Gençler görünüşe göre bunun ne olduğunu anlıyor ve toplumu bu konuda bilinçlendirmeye çalışıyor. Bence, bundan önceki 30 yıl ile karşılaştırıldığında, toplumun son2 yılda bu sorunların farkına varma hali, birlikte hareket ederek küresel ısınmanın kötü sonuçlarından kaçınabileceğimiz konusunda bana çok fazla umut veriyor.”

“Neyi değiştirirsek değiştirelim ancak 20 veya 30 yıl içinde gerçekten ölçülebilir olacak”

Notz, ülkelerin sanayileşmesi konusunda Avrupa veya ABD’de yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini belirterek, ülkelerin “fosil yakıt çağını” atlayarak doğrudan “yenilenebilir enerji çağına” geçebileceğini ifade etti.

İklim değişikliği ve küresel ısınmayla ilgili en büyük sorunun sistemin alınan önlemlere nispeten yavaş tepki vermesi olduğunu aktaran Notz, “Gelecek 20 yıl içinde hala bir şeyleri değişebiliriz çünkü şimdi neyi değiştirirsek değiştirelim ancak 20 veya 30 yıl içinde gerçekten ölçülebilir olacak. İklimin korunması söz konusu olduğunda en büyük zorluklardan biri bu.” dedi.

Notz, 2050’de dünyanın nasıl olacağına da değinerek, alınan eylemlere bağlı olarak deniz suyu seviyesinin 20 ila 30 santimetre daha yüksek olabileceğini, sıcaklığın 1,5 derece daha fazla olabileceğini ve daha az buzulun olabileceğini anlattı.

Dünya genelinde yaşanan orman yangınlarını da değerlendiren Notz, orman yangınlarının normal olduğunu ancak hava koşullarının yangınları daha kolay çıkabilir hale getirdiğini aktardı.

Notz, iklim değişikliğinin aşırı doğa olaylarını çok daha olası hale getirdiğinin altını çizdi.

AA

GÜNCEL

Sekiz İnternet Yayıncısından Google’e Protesto

Yayınlanma:

|

Yazan:

Sekiz İnternet Yayıncısından Google’ın Yıkıcı Ambargosunu Protesto Eden Bir Mektup Yayımladı

Sekiz bağımsız internet haber kuruluşu (Artı Gerçek, BirGün, Diken, Ekonomim, Gazete Pencere, Kısa Dalga, Medyascope ve T24), Google’ın haber sitelerine yönelik trafik kısıtlamalarını protesto eden bir açık mektup yayımladı. Yayıncılar, Google’ın algoritmalarındaki değişikliklerin okur trafiğini büyük ölçüde düşürdüğünü ve özellikle bağımsız medya kuruluşlarını olumsuz etkilediğini belirtti.

Mektupta, Google’ın “Keşfet” ve “Haberler” araçları üzerinden haber sitelerine yönlendirilen trafiğin büyük oranda kesildiği, bunun medya kuruluşlarının mali yapısına zarar verdiği ve halkın habere erişimini zorlaştırdığı vurgulandı. Yayıncılar, Google ile sağlıklı bir iletişim kuramadıklarını, bu durumu “ambargo” olarak nitelendirdiklerini ve hukuki yollara başvuracaklarını duyurdu.

Ayrıca, devlet kurumlarına ve Rekabet Kurumu’na müdahale çağrısı yapılırken, reklam verenler de Google yerine doğrudan yerel medya kuruluşlarına destek vermeye davet edildi. Açıklamada, kısa süre önce Gazete Duvar’ın ekonomik zorluklar nedeniyle kapanmasının, bu sorunun ciddiyetini gösterdiği ifade edildi.

Gazete Okisjen

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

FAİZLER DÜŞÜNCE KONUT FİYATLARI NEDEN ARTAR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir teze göre varlık fiyatlarıyla faiz oranları ters yönde hareket eder.

Yani faiz oranları yükselince varlık fiyatları azalırken, faiz oranı artınca varlık fiyatları azalır.

Konut varlığı açısından bakıldığında; faiz oranları artınca konut fiyatlarının azalması, faiz oranları azaldığında ise konut fiyatlarının artması beklenir.

Peki neden?

Basitleştirilmiş bir modelle* açıklamaya çalışalım.

Paranın zaman değeri açısından baktığımızda bir konutun değerini; o konutun gelecek dönemlerde üreteceği nakit akımlarının bugün değeri olarak tanımlayabiliriz.

Bir konut alıp aylık 10.000 TL’den kiraya verdiğinizi düşünün. Kiralar 12 ay boyunca sabit kalacaktır. Bu 12 aylık nakit akımının bugünki değeri faiz oranına göre değişkenlik gösterecektir.

Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi yıllık %50 faiz oranından indirgenen kiraların net dönem başı değeri 96.823 TL olurken, %10 faiz oranında bu tutar 114.693 TL olmaktadır.

Dönem başında brüt %5 getiri beklentisi olan (20 yıl çarpan) yatırımcı için konutun değeri, aşağıdaki grafikte görüldüğü gibi, faiz oranı düştükçe artış gösterecektir.

%50 faiz oranında 1.936.460 TL olan hipotetik fiyat, faiz oranı %10 düştüğünde 2.293.860 TL’ye yükselecektir.

Basitçe mevzu budur!

Model; gerçek dünyadaki bir olayın soyutlanarak* basiteleştirilmesidir.

*Soyutlama; bir olayın temel bir özelliğini ele alıp, diğer özellikleri dışarıda bırakmaktır.

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
Şimdi de kredi faiz oranlarının konut fiyatlarına etkisini, basit bir modelle açıklamaya çalışacağız.

Aylık 100.000 TL gelirinin %30’u kadar kredi taksiti ödeyebilecek bir aile varsayalım.

Bu durumda ödenebilecek kredi taksiti 30.000 TL olacaktır. Çünkü Finansal kurumlar ödenecek taksit tutarının aile gelirinin %30’unu aşmamasına dikkat ederler.

Bu ailenin hazırda 1 milyon TL’si olsun.

Bu aile 30.000 TL taksit ödeyerek, 120 ay vadede, aylık %2,90 oranından 1 milyon TL kredi kullanabilir.

Bu durumda bu aile konut pazarında 2 milyon TL’lik bir teklifte bulunabilir.

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi Kredi faiz oranı düştükçe, aylık 30.000 TL taksite mukabil kullanılabilecek kredi tutarı, dolayısıyla piyasaya sunulabilecek teklif sınırı yükselir.

Örneğin; faiz oranı aylık %2’ye düştüğünde, önümüzdeki on yıllık süre içinde aylık ödenecek taksit tutarı 30.000 TL’de sabit kalmasına rağmen, bu aile aynı konuta 2 milyon 360 bin TL teklif verebilir.

Bu; ailenin finansal yükün aynı kaldığı halde ilgili konuta %18 daha yüksek teklif vermesini sağlar.

Kredi faizi aylık %1’e düştüğünde ise %55 daha yüksek bir teklif verebilir. Kredi faizinin %1’e düşmesi bu ailenin finansal yükünü değiştirmeden satın alma gücünü artırmaktadır.

Kredi çerçevesinden baktığımızda da kredi faiz oranlarının azalması, aynı taksit tutarıyla kullanılabilecek kredi tutarını artıracağından, konut fiyatlarını artırır. Vice versa…

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
Dr. Ahmet BÜYÜKDUMAN

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Deniz Portföy ve Oxtech Ventures’tan Fazla’ya stratejik yatırım

Deniz Portföy ve Oxtech Ventures, teknoloji tabanlı atık yönetimi çözümleriyle atıkların döngüsel ekonomiye kazandırılmasına katkı sunan sosyal girişim Fazla’ya yatırım yaptı.  

Deniz Portföy Oxtech Sürdürülebilir Teknoloji Yatırımları Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’ndan (GSYF) sağlanan destek ile Fazla, ulusal ve uluslararası iş birliklerini güçlendirirken, operasyonel kapasitesini artıracak. Aynı zamanda paydaşlarına sunduğu, döngüsel ekonomi prensiplerine uygun çözümlerle daha yüksek sosyal ve çevresel fayda oluşturabilecek.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Deniz Portföy ve Oxtech VenturesBirleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından desteklenen ilk Türk girişimi olan Fazla’ya gerçekleştirdikleri bu yatırımla, atıkların güvenli ve sürdürülebilir yönetimi için kaynak oluşturarak, finansal ve çevresel açıdan oluşacak olumsuz etkilerin azaltılmasına katkı sunuyor.

Deniz Portföy Genel Müdürü Haldun Alperat konuyla ilgili değerlendirmesinde: “Kaynak verimliliği ve karbon ayak izinin azaltılmasına destek sunmak, Deniz Portföy olarak stratejik önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu nedenle, çevresel ve sosyal etkisi yüksek, teknoloji odaklı çözümler geliştiren girişimlere yatırım yapmayı önemsiyoruz. Fazla’nın sunduğu yenilikçi iş modelinin, ekonomiye ve çevreye sağladığı katkıların döngüsel ekonomi açısından önemli bir katma değer oluşturduğu kanaatindeyiz” dedi.

Oxtech Ventures Yönetici Ortağı Siret Ünsal yatırımla ilgili şu sözlere yer verdi: “Sürdürülebilirlik ve teknoloji alanlarında yenilikçi çözümler sunan girişimlerin büyümesine destek olmak bizim için son derece önemli. Gıda atığını azaltmaya yönelik teknolojik altyapısı ve etkili iş modeli ile Fazla, uluslararası arenada önemli ölçüde sosyal fayda yaratabilecek potansiyelde bir girişim. Atık yönetimini kaynağında önleyen Fazla’ya desteğimiz ile de ekosistemin korunmasına katkı sunmaktan mutluluk duyuyoruz.” 

Fazla Şirket Kurucuları Olcay Silahlı ve Arda Eren ise yaptıkları ortak açıklamada: “Gıda, tekstil, kimyasal ve ambalaj atıklarını en aza indirerek yeniden kullanılmalarını ve ekonomiye kazandırılmalarını sağlamak için çalışıyoruz. Deniz Portföy ve Oxtech Ventures gibi önemli paydaşların bu vizyona ortak olması sayesinde hem Türkiye’de hem de dünya çapında daha fazla katma değer oluşturabilecek olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Resim altı (Soldan sağa): Fazla Kurucu Ortağı Olcay Silahlı, Deniz Portföy Genel Müdürü Haldun AlperatOxtech Ventures Yönetici Ortağı Siret Ünsal.

Deniz Portföy Hakkında:

Deniz Portföy Yönetimi A.Ş., yatırımcılara geniş bir yelpazede yatırım fonları ve portföy yönetimi hizmetleri sunmaktadır. Fon seçenekleri arasında para piyasası, değişken, hisse senedi, katılım (faizsiz), borçlanma araçları, kıymetli madenler, fon sepeti, serbest ve alternatif fonlar bulunmaktadır. Ayrıca, bireysel portföy yönetimi ve özel fon kurulumu gibi hizmetlerle yatırımcıların ihtiyaçlarına özel çözümler geliştirmektedir.

Oxtech Ventures Hakkında:

Oxtech Ventures, sürdürülebilir teknoloji yatırımlarına odaklanan bir girişim sermayesi şirketidir. Çevresel ve sosyal etkisi yüksek, teknoloji odaklı çözümler geliştiren girişimlere yatırım yapmayı hedefleyen Oxtech Ventures, yenilikçi iş modelleri ve teknolojik altyapılarıyla öne çıkan girişimleri destekleyerek, sürdürülebilirlik ekosistemine değer katmayı amaçlamaktadır. Deniz Portföy Yönetimi A.Ş. Oxtech Sürdürülebilir Teknoloji Yatırımları GSYF (DOT) Fonun yatırım yapabileceği potansiyel girişimler Birleşik Krallık’ta Oxentia ve Türkiye’de NEOHUB tarafından yürütülen hızlandırıcı programı TRUK ile desteklenir ve yatırım sürecine alınır.

Fazla Hakkında:

2017 yılında kurulan Fazla, teknoloji tabanlı atık yönetimi çözümleri sunan yenilikçi bir sosyal girişimdir. Gıda, tekstil, kimyasal ürünler ve ambalaj atıkları gibi farklı kategorilerde çözümler geliştiren Fazla; perakende, üretim, distribütör ve HoReCa sektörlerindeki iş ortaklarıyla maksimum ekonomik, sosyal ve çevresel fayda yaratmayı hedeflemektedir. 2023 yılı itibarıyla operasyonlarını İspanya’ya genişleten girişim, uluslararası ölçekte büyümesini sürdürmektedir. B-Corp sertifikasına sahip olan Fazla, sürdürülebilirlik alanında birçok ödüle layık görülmüş olup, sektörünün öncü ulusal ve uluslararası markalarıyla iş birliği yaparak atık yönetimi ve kaynak verimliliği konularında değer yaratmaya devam etmektedir.

 

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.