Erol Taşdelen
Kur Korumalı Vadeli hesaplarda hesaplar şaşabilir!
Yayınlanma:
3 yıl önce|
Yazan:
Erol Taşdelen20 Aralık Pazartesi gizemi ile Türk Bankacılık/Finans tarihinde unutulmayacak bir gün olarak yerini alacağı ve tartışmaları uzun süreceği şimdiden kesinleşti. Tartışmanın ana unsurlarından birini Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan’da itiraf ettiği gibi “Kur kendini buraya atmadan önce daha erken müdahale edilebilirdi. Orada geç kalmışlık var mı, elbette olabilir ” cümlesi özetler niteliğinde.
Kura müdahalenin ben 20 Aralık Pazartesinden öncesi 16-17 Perşembe ve Cuma günü en kötü ihtimalle Pazar gecesi bekliyordum. Bu günlerde müdahale edilse USD/TL kuru 18’leri geçmeyecek alev harlanmadan söndürülebilecekti. Bırakın söndürme girişimi söylemler ile daha da artması sağlandı maalesef. 1-20 Aralık arası evini arabasını satandan tutun da bankalarda kredi alıp USD / EURO alan vatandaşlar oldu. Bazı bankalar kredi kart nakit çekme limitlerine engeller koymak zorunda kaldı. Zira vatandaş o hale getirildi ki USD 20-22 TL olacak algısı yaratıldı. Bu algının yaratılmasında “Merkez Bankası faiz indirme politikasından vaz geçmeyeceği” söylemleri yanında; yayılan iki haberin etkisi oldu. Birincisi; Gazeteci Cüneyt Özdemir‘in programında dolardaki hareketliliği değerlendiren Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı gazeteci, ekonomist Şeref Oğuz‘un Katar ile uzatılan SWAP anlaşmasında 1 doların 22 Türk lirası olarak sabitlendiğini öne sürmesi sosyal medyada gündem oldu. İkinci haber de; iphone’un sürekli yeni kurlara göre fiyat güncelleme haberleri. Kur yükselmesinde algının oluşmasında yukarıda bahsettiğim bu iki haberin USD/TL kurunun 18 TL’yi aşmasında etkisi büyük oldu.
20 Aralık öncesi neler yaşandı, şampanya patlatanlar nasıl iflas etti!
20 Aralık Pazartesi’nden önce kurun depara kalktığı 17 Aralık Cuma sabahı borsada çoğu hisse senedi +%5 artışta iken akşam 16:00’dan sonra yarım saatte %-10’lara geriledi; 20 Aralık sabahı +%5’lerde açılan bir çok hisse senedi yatırımcıları çekerken akşam üzeri bir önceki gün gibi kısa sürede aynı saatlerde -%10’larda olmasını kimse bana normal diye anlatmasın! Borsa tarihimizde böyle iki gün yoktur. Belli ki birileri artı eksi dalgalanmada %20-30 arasında ciddi Kar elde etti. 20 Aralık gecesi olacaklardan haberdar olanlar(!), tahmin edenler ciddi karlar yaptı. İleride bu dönem incelendiğinde ciddi araştırılması gereken olay da bu aslında. Borsa’da bu spekülatif işlemleri kim ateşledi, ana alıcı / satıcılar kimlerdi ortaya çıkarılmalı. İş o kadar ciddi ki pek dillendirilmedi ama Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası – VİOP piyasası 20 Aralık geldiğinde 4 milyar TL teminat açığına düştü. Aralık ayı kümülatif teminat açığı 6 milyar TL’yi aştı. Böyle bir durum Türk Borsa tarihinde yok. Hala açığı kapatamayan müşteri ve aracı kurumlar var. Bazı aracı kurumlar yakında patlar ise şaşırmayın. İş o kadar vahim. 20 Aralık gecesine kadar kur üzerinde yukarıya opsiyon işlemi yapan ve o gece şampanyalar patlatıp sızanlar sabah bütün varlığını kaybettiği gibi borçlu şeklinde uyandı. Birileri için iyi operasyondu açıkçası!
Maliye Bakanının sözlerine kimse inanmadı!
Her ne kadar çiçeği burnunda Maliye Bakanı Nurettin Nebati “gözümün içine bak” diye rahat davranıp; durumu anlattığı o gece için “… dövizin düşüşünü gördüğümde kıpır kıpır oldum, ama bu kadar hızlı beklemiyordum. Arkadaşlara sordum biz bir şey yaptık mı? Yok efendim. Lan nasıl? Harika, muhteşem bir şey. Çünkü orada kurumlar yok. 20 Aralık hayatımın gecesiydi” diye açıklayıp “kurun düşmesinde kurumların müdahalesi olmadığını” söyleyip “vatandaşlar internet üzerinde döviz bozarak kuru indirdi” diye açıklama yapsa da durumun tam tersi olduğu daha sonra ortaya net olarak çıktı. Zira Merkez Bankası rezervlerinde ciddi azalma olduğu açıklanan rakamlarla da ispatlanmasına rağmen Maliye Bankanı söylemleri için özür dilemedi. Zaten bankacılığın nasıl işlediğini bilenler, vatandaşın döviz bozdurmasından kaynaklı kur düşmediğini algıladı, hatta bakanın sözlerine inanan da olmadı. Zira gece bankalar bir defa kur makasını iyice açıyor, çoğu banka o gece zaten işlemlere izin vermedi. Üstelik internet işlemlerinde işlem limiti sınırlı olduğu için vatandaş ya da firma istese de “hesaplarındaki dövizi bozayım” dese de bozamazdı. Bakan belli ki bankaların internet işlemlerinde döviz alım satım kurallarını bilmiyor. Banak ne olup bittiğini bilmediği söylemesine rağmen nasıl olduğunu kendi mantığına göre inanarak söylüyor!
Kur Korumalı ( Kur Garantili ) hesaplar amacına ulaştı mı?
Resmi söylemde “Kur Korumalı Vadeli Hesap” olarak geçse de bu hesaplar aslında KUR GARANTİLİ vadeli hesaplar. Bu hesaplarda amaçlanan, “dövize dönmüş vatandaşların veya korkudan yastık altına evine; bankaların kiralık kasalarına kaçırmış dövizlerin sisteme geri kazandırılarak dövizdeki talebi durdurulması ve dolarizasyonun engellenmesi” idi. “KUR GARANTİLİ HESAP” söylemi dövize olan talebi durdurmakta başarılı olurken Dolarizasyonun düşmesini engelleyemedi. Nereden biliyoruz bunu Merkez Bankası ve BDDK’nın yayınladığı bankalardaki mevduat hesap bakiye bilgilerinden. Merkez Banaksı ve BDDK resmi verilere göre; Gerçek Kişilerin 17 Aralık’ta Banka hesaplarında 163,8 milyar USD mevduatı varken 24 Aralık rakamları 163,3 milyar USD olarak açıklandı. Azalış 373 milyon USD olmuş. Merkez Bankası net rezervleri ise 30 Kasımda -47,9 milyar USD iken 24 Aralıkta -64,6 milyar USD’ye gerilediği ortaya çıktı. Aradaki fark öyle böyle değil tam 16,7 milyar USD. Kısaca, dövizini TL’ye dönen vatandaş değil Merkez Bankası imiş; halktv.com yazarlarından Barış Soydan durumu güzel bir yazı ile özetledi. Piyasalardaki Yangın, Kur Korumalı ( Kur Garantili ) hesap söylemi ve vergi avantajları ile söndürüldü ama kur hala yüksek. 2021 başında USD/TL kuru 7,43 idi unutmayalım; Merkez Bankası 31 Aralık USD kurunu 13,35 kapadı.
Kur Korumalı ( Kur Garantili ) hesaplar yanlış ürün mü?
Kamu benzer hesaplar geçmişte de denemiş başarıya ulaşamamış ve vaz geçilmişti. Hesaplarda asıl golün nereden yendiğini açıklayayım :
- Bu hesaplar gerçek anlamda “dövizini bozup bankaya getiren ya da bankadaki dövizini bozan müşterilere yapılmalı” idi. Söylem ve hukuki düzenlemeler de bunun üzerine ama fiiliyatta durum böyle olmadı. Bankalarda benim gördüğüm döviz bozulmasından çok mevcut vadeli TL hesaplar Kur Korumalı ( Kur Garantili ) hesaplara dönüştürüldü. İşte asıl gol de bu nokta da yendi. Bu basit durumu kanun koyucu atlamış ve bunu açıkça belirtmemişti çünkü. İki gün sonra kur farkını ödeyecek Hazine çıkıp “döviz bozdurduğunu ispatlamayana ben ödeme yapmayacağım“ derse haklı çıkar. Zira kimse “ben dışarda döviz bürosunda bozdurup bankaya getirdim” de diyemez zira kısa bir süre önce döviz bürolarına “kimlik tespit” zorunluluğu getirilmişti. O zaman Hazine “kanıtla” dediğinde elinde bunu kanıtlayacak evraklar olmalı. Ya banka dekontu ya da döviz bürosu makbuzu. Bu evrakları göstermeyene Hazine ödeme yapmasa haklı ve açılacak davaları da kazanır. Hatta çoğu hesabın döviz alım satım olmadan bankalarda olan mevcut TL vadeli hesapların dönüştürülmesinden kaynaklandığı ortaya çıkar. Resmi rakamlar da bu tezimi destekliyor zaten.
- Hazine Vatandaşın Vergileri ile parası olanın kur farkını ödeyemez. Zaten kısa bir süre önce Meclisten geçen 2022 bütçesinde böyle bir ödenek de yok. Ve bu öyle böyle ufak bir tutar değil, milyarlarca lira ödenekten bahsediyoruz. İyimser ihtimal, “ödeme tarihinde kur açılan kurdan düşük kalır” ise ödemeden de kurtulmuş olması. Üstelik Kur Garanti ödeme Anayasanın vergi ile ilgili 73. Maddesi ve 5018 sayılı yasanın Kamu Giderini tanımlayan 3. Maddesine de aykırılığı açık. Ödenecek bu kaynağı siz milletin vergisine yükleyemezsiniz. Devlet Gelir elde edenden vergi alması gerekirken; burada gelir elde edene ek ödeme yapıyor, üstelik toplanan vergilerden ödeme durumu söz konusu. Sosyal devlet parası olana değil olmayana kaynak aktarır. Maliye Bakanlığı Kur Korumalı ( Kur Garantili ) ödemenin hangi kaynaktan ödeyeceğini en kısa sürede açıklaması gerekli. Bu sorunu ilk dile getiren İ.Ü. İktisat Fakültesi öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ oldu. Elif hoca 27 Aralık’ta Habertürk’deki Teketek programında bunu söylediğinde Fatih Altaylı’nın yüzündeki şaşkınlığı tüm Türkiye izledi.
- Uygulama apar topar başladı, düzenlemeler sonradan geldi. USD kuru 18 lirayı görünce gecikmeli de olan uygulama açıklandı ama o kadar hazırlıksız ve acele ile alındığı belli idi ki; kurallar bile net değildi; iki gün sonra vadelide uygulanacak faiz oranı %14-17 aralığında olacağı açıklandı, ki özel bankalardan %19-20’den vadeli hesap açanlar oldu. Sonra Merkez Bankası’nın 11:00’de açıklayacak döviz kuru esas alınacağı açıklandı. Yılın son günü bundan da vaz geçilip “özel dönüşüm kuru” kaldırıldı yerine; “Merkez Bankası tarafından saat 10:00, 11:00, 12:00, 13:00, 14:00 ve 15:00’de ilan edilen ve döviz tevdiat hesapları ile döviz cinsinden katılım fonu hesaplarında bulunan dövizin Türk lirasına çevrildiği saat itibarıyla en son açıklanmış olan döviz alış kuru” uygulanacağı açıklandı.
- Döviz hesaplarına kur garantisi verilirken ALTIN (XAU ) unutulmuş olmalı ki toplam Döviz hesaplar içinde %4’ler gibi az payına rağmen Altın Hesaplardan dönüşler de kur garantisi kapsamına alındı. Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğe göre 28 Aralık tarihinde mevcut olan altın hesapları ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesapları, talep edilmesi halinde dönüşüm fiyatı üzerinden TL’ye çevrilerek Merkez Bankası tarafından satın alınacak ve karşılığı TL ilgili bankaya aktarılacak olarak düzenlendi. Amaç altın hesapların sisteme sokulması ise ilk başta niçin Altın açıklanan döviz türleri içinde yoktu?
- Ürün ile ilgili ortada başta Maliye Bakanının kendisinden kaynaklanan güveni sarsıcı, farklı, kafa karıştırıcı bilgiler bu ürüne olan inancı azalttığı gibi hedefe ulaşmasını da zorlaştırıyor. Örneğin, Kamu TL vergi gelirlerine karşılık Döviz borçlanmasını artırarak ciddi risk alıyor. Döviz üzerinden kamu garantileri, taahhütleri ve ihaleleri ayrı muamma.
- Merkez Bankası faiz indiriyor ama piyasa kredi mevduat faiz oranları olanın iki katına çıkmış durumda. Hazinenin borçlanma faiz oranları artmış durumda. Merkez Bankasının gösterge faiz indiriminden kim Kar ediyor bilinmiyor ama zarar eden önemli bir kesim var. Piyasalarda vadeli satışlar durmuş durumda, dolarizasyon piyasada ticarete de sıçramış halde. Vadeli satışlar bittiği için; Firmalar ya bulabilir ise “yüksek faizli” banka kredilerine ya da sınırlı olan özkaynakları ile ticaret arasında sıkışmış durumda.
Kur Korumalı ( Kur Garantili ) vadeli hesapların ömürlerinin uzun olmayacağı kanaatindeyim. Temel kaygılarımı ve yapılan hatalardan bazılarını yukarıda özetledim. Bu hesaplar yangını söndürdü ama asıl hedeflenen vatandaşın % 70’leri bulan Dolarizasyon pozisyonunu hiç etkisi olmadı. Görünen o ki; Dövize endeksli özel bono/tahviller; enflasyona endeksli vadeli hesaplar başta olmak üzere yeni ürünler yolda. Bankalar da bir şekilde oyunun içine dahil olması gerekiyor. Tabi başta GÜVEN ortamı sağlanmadan, ENFLASYONU kontrol altına almadan tüm ürünlerin etkisinin sınırlı olacağı unutulmamalı.
Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com
İlginizi Çekebilir
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 SON ÇEYREĞİNE NASIL GİRDİ
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKA DOLANDIRICILIĞINDA GÜVENLİK AÇIĞI BÜYÜK, MAĞDURLAR ÇARESİZ
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKACILIK SEKTÖRÜ 2024 İLK YARI PERFORMANSI
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 İLK ÇEYREK PERFORMANSLARI
-
HEPİMİZ DİJİTAL DOLANDICI OLARAK SUÇLANIP YARGILANABİLİRİZ
-
Erol TAŞDELEN yazdı: VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA ÇIRPINIYOR, BORÇ STRESİ BİRİKİYOR!
-
Erol TAŞDELEN yazdı: YILIN SON ÇEREĞİNE BANKACILIK SEKTÖRÜ VE 4 BÜYÜKLER NASIL GİRDİ?
Erol Taşdelen
Göz Ardı Edemeyeceğiniz 12 Acımasız Kariyer Gerçeği
Yayınlanma:
2 gün önce|
12/01/2025Yazan:
BankaVitriniKariyerler zor, dağınık ve öngörülemezdir. Ama gerçek şu: Düşündüğünüzden daha fazla kontrol sizde.
TARTIŞILAMAZ ACI GERÇEKLER:
1️⃣ Sıkı çalışma yeterli değil
Sessiz çabalar göz ardı edilir. Sonuçların görülmesi gerekir – kendiniz için savunun.
2️⃣ Sadakat faturaları ödemeyecek
Şirketler insanlara değil, kâra öncelik verir. Her zaman önce kendinize bakın.
3️⃣ İş unvanınız geçicidir
Unvanlar sizi tanımlamaz, beceriler tanımlar. Etiketlere değil, büyümeye odaklanın.
4️⃣ Patronunuz Her Zaman Haklı Değildir
Önemli olduğunda saygılı bir şekilde meydan okuyun. Liderler de hata yapar.
5️⃣ Ağ Oluşturma Pazarlık Edilemez
Becerileriniz sizi oyuna sokar, ancak bağlantılar kapıları açar.
6️⃣ Tükenmişlik bir onur rozeti değildir
Enerjinizi koruyun. Daha çok değil, daha akıllıca çalışın.
7️⃣ Konfor Bölgeleri Büyümeyi Öldürür
Rahatsız değilseniz, büyümüyorsunuz demektir. Dönem.
8️⃣ Geri bildirim bir hediyedir
Sert geri bildirimler bile potansiyelinizi ortaya çıkarabilir. Araştırın ve öğrenin.
9️⃣ Her Zaman Değiştirilebilirsiniz
Bu, yarattığınız etkiyle ilgilidir – yeri doldurulamaz olmakla değil. Bir miras bırakın.
🔟 Mükemmellik Sizi Yavaşlatır
Bitti mükemmelden daha iyidir. Mükemmelliğe değil, ilerlemeye odaklanın.
1️⃣1️⃣Kariyer ilerlemesi doğrusal değildir
Yan adımlar ve başarısızlıklar genellikle en büyük kazançlara yol açar.
1️⃣2️⃣ Kimse Size Başarı Vermeyecek
Sahiplenmek. Fırsatlar için zorlayın. Kimse senden daha fazla umursamayacak.
Gerçeklik Kontrolü: Kariyeriniz size aittir. Beklemeyi bırakın, inşa etmeye başlayın.
BANKA HABERLERİ
TurkishBank Moda Şube personeli Av. Saltoğlu’nun hesaplarını boşaltıp kaçtı
TurkishBank Moda Şubesi’nin müşterisi olan Aynur Saltoğlu’nun bankadaki 104 milyon lirasının kaybolduğu iddia edildi. Skandal, yaşlı kadının ölümüyle ortaya çıktı. Benzer durumda çok sayıda mağdur olduğu öne sürüldü. Soruşturma başlatılırken banka görevlileri kayıplara karıştı.
Yayınlanma:
2 gün önce|
12/01/2025Yazan:
BankaVitriniİstanbul’da yaşayan ve TurkishBank Moda Şubesi müşterisi olan avukat Aynur Saltoğlu, 2022 yılında banka hesaplarında anlam veremediği bazı işlemler gerçekleştiğinden şüphelenerek durumu, bir dönem Dünya Bankası’nda çalışan oğlu Kerem Saltoğlu ile paylaştı. Bunun üzerine Kerem Saltoğlu, bankadan her ay düzenli hesap ekstresi talebinde bulundu. Banka da, her ay ekstreleri e-posta yoluyla Saltoğlu’na iletti.
SAHTE EKSTRE GÖNDERİLMİŞ
Aynur Saltoğlu, geçen yıl haziran ayında hayatını kaybedince bankadaki birikimi yasal mirasçısı olan oğluna kaldı. Ancak Kerem Saltoğlu, annesinin hesabındaki paranın yalnızca 55 milyon TL olduğunu öğrenince büyük bir şok yaşadı. Çünkü kendisine iletilen hesap ekstrelerine göre bu miktar 159 milyon TL olmalıydı. Saltoğlu’nun avukatı Fatih Mehmet Tercan, kayıp 104 milyonun akıbetinin sormak için bankayla iletişime geçti. İddiaya göre, şube müdürü Şule Ç. yapılan görüşmede, hesap ekstrelerinin “sahte” olarak düzenlendiğini itiraf etti.
3 BANKACI KAYIP
Bunun üzerine avukat Fatih Mehmet Tercan, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na banka ve ilgili kişiler hakkında dolandırıcılık suçundan şikayette bulundu. Şikayetinin ardından banka yönetimi de, şube müdürü Şule Ç., yardımcısı Dilek M. ve banka çalışanı Volkan Z. hakkında başta, ‘belgede sahtecilik’ suçundan suç duyurusunda bulundu. 3 banka çalışanı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bankaya benzer dolandırıcılık şikayetleri de olunca bu kez banka yönetimi 3 çalışan hakkında, ‘Nitelikli zimmet, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçlamalarıyla suç duyurunda bulundu. Haklarında yakalama kararı çıkartılan çalışanların ise kayıplara karıştığı iddia edildi.
‘YAŞLILAR HEDEF ALINIYOR’
Avukat Tercan, dosyayla ilgili şu bilgileri verdi: “Banka, Aynur hanımın oğluna gönderilen ekstrelerin resmi kayıtlarla uyumlu olmadığını ve sahte olarak düzenlendiğini açıkça ifade etti. Bankanın bu tür bir usulsüzlüğü yalnızca şube müdürü seviyesinde gerçekleştirmesi mümkün değil. Bu, sistematik bir dolandırıcılık planına işaret ediyor. Biz de bu nedenle bankanın tüm sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunduk. Benzer durumda olan 15 mağdur var. Hepsi ya çok yaşlı ya da hayatını kaybetmiş kişiler. Bu şekilde milyonlarca liralık dolandırıcılık yapılmış. Bu şahıslar, Muris Hanıma, temizlikçi, gönderiyorlarmış ve doğum günlerinde partisi yapıyorlarmış bunu da, bankanın özel müşterine hizmeti diye anlatıyormuş. Oysa ki, bankanın böyle bir hizmeti yok.”
TurkishBank ise dosya hakkında gizlilik kararı olduğu için detaylı açıklama yapmayarak, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve görevlerine son verildiğini belirtti.
Kaynak: Milliyet-Çiğdem YILMAZ haberi
****************
Av. Aynur SARTOĞLU başka bankalarda da benzer sorunlar yaşayıp konuyu yargıya ve SKP’ya yansıtmış. BankaVitrini olarak o dönem bize ulaşarak konuyu anlatmış, haberleştirmiştik. Haberimizden sonra söz konusu bankanın Şube Müdürü ve MİY görevlerinden çıkarılmıştı. Bildiğimiz kadar diğer davaları da devam ediyor!
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
REEL PİYASA VE VATANDAŞ 2025’E NASIL BAŞLADI?
Yayınlanma:
3 gün önce|
11/01/2025Yazan:
Erol TaşdelenCumhuriyet tarihinde belki de ilk defa bir kriz talebi baskılayarak aşılmaya çalışıyor. Üstelik bunu sadece Maliye Politikası uygulamadan ve altını doldurmadan sadece ve sadece Para Politikası ile başaracağımıza inanıyor Ekonomi Kurmayları.
Mehmet Şimşek, Borsa’dan ve Zenginlerden vergi almayı, Servet Vergisi almayı ağız ucu ile dillendirdi o aşamada kaldı. Oysa çoğu ekonomist bu krizin sadece Para Politikası ile aşılmayacağına hemfikir.
Gri listeden çıkışımıza sevindik ama Rating notlarına hızlı yansımadı, henüz “yatırım yapılabilir ülke” not seviyesine ulaşmadık. Bu da kalıcı sıcak paranın ve Doğrudan Yatırımın gelmesini geciktiriyor. Spekülatif sıcak para kervanına son aylarda gurbetçilerden girişlerde gözüküyor. TCMB faiz indirim serisine başlasa da yoğurdu üfleyerek yemesi gerektiğini çok net biliyor. Zira, KKM’yi halletmeden ki bu yönde somut adımlar da atıldı; döviz girişinin kalıcı hale geldiğine emin olmadan; Rating notlarının yükselmesini somut olarak görmeden hızlı faiz indirmeye gideceğini düşünmüyorum. Zira, hızlı faiz düşmeden KKM’den çıkan paranın Dövize gitmeyeceğine emin olması gerekir. Yeni bir Dolarizasyon dalgayı ekonomi kaldırmayacağı gibi halkın katlandığı enflasyon ile mücadele hamlelerini de boşa çıkaracaktır. Ekonomi kurmayları Dolarizasyon yaşanmaması için sıcak paranın akacağı alternatif alanlar yaratmak zorunda ki bunun en önemli oyun alanı da BORSA veya Konut gibi Alternatif alanlar. Bu nedenle Ekonomi Kurmayların ağzından sık sık borsanın ne kadar gelecek ve fırsatlar yarattığını duymaya devam edeceğiz.
BORSADA FİRMA KALİTESİ DÜŞTÜ VEYA BİLİNÇLİ DÜŞÜRÜLDÜ!
Fakat Borsa’da önemli bir sıkıntı firma kalitesinin düştüğü net gözüküyor. Bunda son yıllarda borsaya kota firmalardaki özensizlik etkili oldu. Borsa’da faaliyet gösteren firmaların KONKORDATO aldıklarına şahit oluyoruz. Hatta hiç faaliyet göstermeden tabela halde, kağıt üzerinde kalmış ama borsada hala işlem gören firmalar biliyorum. SPK’nın önemli bir görevi de küçük yatırımcıyı korumak ama bakıyorum bu tür firmalar ile ilgili bir tedbir almıyor. Bilançosu yerlerde olup borsa değerine bakıyorsunuz çoğu firmada anormal şişkinlikler yaşanıyor. Küçük yatırımcı çok dayak yedi son yıllarda bu nedenle çoğu yatırımcı Borsa’da işlem yapmayı bıraktı. Bu iş o kadar çığırından çıktı ki tüm servetini kaybedip intihar edenler var.
KONKORDATO PATLAMASI YAŞLANIYOR
Konkordato için 2023 yılında 519 firmaya Geçici Mühlet verilirken 2024’de 3 katını aşarak 1.723 firma oldu. 2023 yılında Konkordato alıp iflas eden 65 firma iken 2024’de iki katını aşarak 132 oldu. Konkordato başvurusu yapan firmalar öyle esnaf tarzı firma değil sanayici.
2024’de Konkordato alan firmalara baktığımızda Tekstil Sektörü 96 firma, İnşaat Sektörü 91 firma ile ilk iki sırayı aldı, ki iki sektör de emek yoğun. Bu durum bile başlı başına yeni işsizlik dalgası yaratacağına işaret ediyor. Bankalardaki toplam krediler içinde Zombi firmalara ait kredilerin payı %15’leri aşmış durumda ki IMF’nin bu yöndeki raporları da bu oranlara yakındı.
FİRMALAR MECBUREN DÖVİZ KREDİSİNE SARILDI
Bankaların Ticari Kredi TL faiz oranları hala %50-60 seviyesinde. Üstelik bazı bankalar Ticari Kredilerde TCMB’nin koyduğu sınırları aşarak uygunsuz komisyon, sigorta gibi ücret ve komisyon almaya devam ediyor. Özellikle İhracatçı ve bu koşullara rağmen yatırım yapan firmalar doğal olarak Döviz Kredilerine yöneldi. Hiçbir firma talep bastırılırken önünü görmeden yatırım yapmaz. Yapanlar da daha çok GES yatırım gibi maliyetleri düşürücü yatırımlar yapıyor. Özel Sektörün Döviz Kredi yükümlülükleri 2024 yılında reel olarak 42 milyar USD’den fazla artarak 170 milyar USD’ye yaklaştı. Ki bu firmaların ya İhracatçı ya da Yatırım Teşvik kullanan firmalar.
Dövize ihtiyacımız varsa ki var, o zaman bu firmalara verdiğimiz desteği geri çekemeyiz. Döviz Kredi artışı 2024’de %2 ile sınırlanmıştı bu sınır önce %1,50’ye düşürüldü; 2025 ilk haftası da %1’e düşürüldü. Bu bankalara direkt Döviz Kredileri kısın demek zaten bu şartlarda büyümek isterlerse de büyüyemeyecekler. Bankalar da kredi hacmi kısılınca otomatikman Döviz kredi Faiz oranlarını %0,50-1 arasında artırdı. Bankalar Komisyon oranlarını da artırdı; ek olarak sigorta gibi ürünler firmalara dayatılmaya başlandı. Son kararın Döviz Kredi kullanan firmalara ek maliyeti %1-2 arasında oldu ki döviz kredilerinde yüksek bir oran bu. Ekonomi kurmaylar TL/Döviz parametresini baskılarken KKM hesaplara TCMB’nin kur fark maliyeti yanında aslında firmalardaki döviz yükümlülüklerin artmasının da etkisi var.
TİCARİ FİRMALARDAKİ SIKINTI KOBİ’LERİ BATIRIR
Zira, bu baskıyı yapmaması halinde çoğu İSO ilk 500 ve ikinci 500 içinde yer alan bu firmalar ki Türkiye Sanayisinin bel kemikleri konumunda, bunlar ciddi hasar görecek demektir. Aslında TCMB döviz kredileri kısarak bu firmaları koruma altına almayı planlasa da reel piyasada karşılığı bu sonuçlar doğurmaz. Zira, bu firmalara döviz kredisi kullanma %50-60’dan TL kredi kullan anlamına gelir ki bu süreç sanayide sudden stop-ani duruş ile sonuçlanabilir. Bu firmalar o kadar büyük ki, sıkıntı yaşadıklarında sadece kendileri değil, kendileri ile birlikte yüzlerce firmayı olumsuz etkiler. Bu firmalara iş yapan KOBİ tarzı tüm fasoncular batar. Süreç iyi yönetilmezse Ticari segment firmaların işçi çıkarmalar yüz yüz değil artık bin bin çıkardıklarına şahit olabiliriz. Ticari segment kredilerdeki sıkıntı KOBİ firmaları esnaflar gibi olmaz aşırı yıkıcı bir hal alır.
VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA, HAREKET EDEMEZ HALDE
Başa dönelim Enflasyonu düşürmek ve krizi aşmak için uygulanan Para Politikası ne yönde tamamen TALEBİ BASKILAMA yönünde. Demek ki Enflasyonun nedeni TALEP ENFLASYONU olarak bir tespit yapılmış ki çözüm de bu yönde oluyor. Bireylerin kredilerini ciddi maliyete rağmen baskılanamadı. Zira borç denizine düşen vatandaş istemeye istemeye banka kredilerine sarıldı.
Vatandaş Konut ve Taşıt kredilerini öderken ki bunların toplam takip içindeki payları %1 bile değil Tüketici ve Kredi Kart Borçlarında tamamen batmış durumda.
ASGARİ ÜCRET DÖVİZ BAZLI TARİHİ ZİRVEDE AMA KİMSEYİ MUTLU ETMEDİ
Diğer taraftan TL/USD kuru 4-5 TL’den 35 TL’ye çıkmış durumda son yıllarda çok net bir MALİYET ENFLASYONU yaşandı aslında. GIDA ENFLASYONU kontrol edilemiyor; çünkü tüm girdiler (fide, tohum, ilaç, gübre, akaryakıt…) DÖVİZE ENDEKSLİ. USD bazlı Asgari ücret Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine yükseliyor ama kimse mutlu olmuyor, nedeni Temel Tüketim Malları o kadar arttı ki döviz bazlı gelir artışını bile eritti ve alım gücünü düşürdü. Bir işçinin işverene maliyeti en az 1.000 USD seviyesine ulaştı. İşçi maliyetini sadece ücret yönünden düşünmemek gerekir; mesai, yemek, servis, kıyafet, kıdem tazminat karşılıkları düşünüldüğünde Ticari Segment Sanayici Firmalarda işçi maliyeti 1.000 USD’yi aşmış durumda. Başta konfeksiyoncular olmak üzere Mısır’a yatırımları kaydıran firmalara dikkat edin çoğu emek yoğun firmalar ana neden işçi maliyetleri. Beş ay önce Firma çöplüğüne hazır mısınız diye yazarken aslında tehlikenin boyutlarına dikkat çekmiştim ki abartı da değil. Umarım yanılırım.
Enflasyon ile mücadelede yük Vatandaşa ve çalışan emekçiler üzerine binmiş durumda. Bir sanayicimiz, “binde bir Servet Vergisi alınsın 150 milyar USD birikir” dedi ama bu ekonomi kurmaylar ve diğer sanayiciler tarafından sahiplenilmedi. 1 milyon USD paranız olsa binde biri 10 bin USD yapar, çok değil aslında ama bunu bile beceremedik. 1940’ların krizini Varlık Vergisi ile aşmıştık. Şu andaki koşullar o kadar kötü değil ama bu yönde bir vergilendirme de kendini dayatıyor. Zira iki defa alınan MTV aslında Varlık Vergisiydi. Devamı gelmedi birden fazla konutu olandan ek vergi sözleri havada kaldı. Aslında gelinen noktada bıçak sırtındayız hatanın maliyeti de yüksek olacak, ek tedbir almamanın maliyeti de!
Erol TAŞDELEN-Ekonomist www.bankavitrini.com
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (733)
- BANKA ANALİZLERİ (132)
- BANKA HABERLERİ (2.898)
- BASINDA BİZ (55)
- BORSA (389)
- CEO PERFORMANSLARI (27)
- EKONOMİ (2.703)
- GÜNCEL (2.509)
- GÜNDEM (2.978)
- RÖPORTAJLAR (46)
- SİGORTA (123)
- ŞİRKETLER (1.929)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (395)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (781)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (6)
- Dr. Abbas Karakaya (57)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (436)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (44)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (25)
- Mustafa Akpınar (21)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (72)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (12)
- Tungay Dere (17)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR
Kasım Ayında Türkiye’ye 1,1 milyar dolar doğrudan yatırım girişi gerçekleşti
Trump’ın koltuğa oturmasına beş kala çanlar piyasalar için çalıyor!
Göz Ardı Edemeyeceğiniz 12 Acımasız Kariyer Gerçeği
TurkishBank Moda Şube personeli Av. Saltoğlu’nun hesaplarını boşaltıp kaçtı
Maaşlar, Alım Gücü ve Enflasyon: Denizciler Kriz ile Yüzleşiyor
REEL PİYASA VE VATANDAŞ 2025’E NASIL BAŞLADI?
Koçtaş’ın Manisa GES tesisi, üretime başladı
OYAK Çimento’dan “net sıfır” adımı
FAZLA ÇALIŞMADA HER İŞVERENİN BİLMESİ GEREKENLER
Garanti BBVA Kriptoda üst düzey atama
BANKA EMEKLİLERİ: Maaşlarımız açlık sınırının altındadır
DENİZBANK YASTA: GMY vefat etti
TAŞIT KREDİLERE SINIRLAMA: 2 milyon TL üzeri araç alan kredi kullanamayacak
Şirketlerde Kriz etkisi: “Yengeç Sepeti Sendromu” yaygınlaşıyor
JPMorgan, Bank of America ve Wells Fargo’ya müşterileri dolandırıcılardan koruyamama davası
FİNANSAL DARBE NASIL ATLATILIR?
QNB Türkiye, QNB Plus sadakat programını tanıttı
Hanehalkı Enflasyon Beklentileri ve Hizmet Enflasyonu
BEYİN ÇÜRÜMESİ toplumsal soruna dönüşüyor
HSBC: Dolandırıcılığı önleyemediği için Avustralya’da şok dava
- Son dakika: Bugünkü Sayısal Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 13 Ocak 2025 Çılgın Sayısal Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 13/01/2025
- Son dakika: On Numara çekilişi sonuçları belli oldu! 13 Ocak 2025 On Numara bilet sonucu sorgulama ekranı! 13/01/2025
- 2025 yılı ehliyet ücreti kaç lira oldu? 13/01/2025
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar: Suriye’ye sağladığımız enerjiyi arttırmayı planlıyoruz 13/01/2025
- SON DAKİKA HABERİ: Borsa günü düşüşle tamamladı 13/01/2025
- Starbucks'tan yeni kural 13/01/2025
- Trump'a 'Grönland'ı satın alma yetkisi' tasarısı Temsilciler Meclisi'nde 13/01/2025
- Dört ile idare iki ile vergi mahkemesi kuruluyor 13/01/2025
- Resmi Gazete'de bugün (14.01.2025) 13/01/2025
- Los Angeles'taki yangınların maliyeti yükseliyor 13/01/2025
- ABD'de kısa vadeli enflasyon beklentisinde yatay seyir 13/01/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ2 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK : Tekaüt Sandığı Vakfı (Sandık) SGK devri için hazırlıklar tamam
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
AKBANK ÖZEL FİRMAYA 22.000 LİRA MAAŞ PROMOSYONU VERDİ
-
GÜNCEL2 yıl önce
Eskişehir’de zimmetine 9 milyon lira geçiren banka müdürü tutuklandı