Erol Taşdelen
TİCARİ KREDİLERDE FATURA KAOSU
Yayınlanma:
2 yıl önce|
Yazan:
Erol TaşdelenTCMB ve BDDK’nın krediler ile ilgili son aylarda sık sık yapılan düzenlemeler sonucu Bankalar yeni bir adım daha atılarak sadece “Harcama Belgesi” karşılığı Ticari kredi kullandırmaya başladı. Üstelik çoğu banka buna ek olarak “İhracat Taahhüttü” de istiyor. Bunun ana gerekçesi kredi dövize gitmesin diye açıklansa da piyasada başka sorunlar çıkmaya başladı.
HARCAMA BELGELERİNE NELER GİRİYOR
Al krediyi ne yaparsan yap dönemi sona eriyor. Ticari Krediler için yeni uygulamalar başladı. Bunun somut yansıması Bankaların “Harcama Belgesi” istemesi ile somut hale geldi. Bankalar harcama belgesi olarak; “maaş/ücret ödemeleri; hammadde ve ara mal tedariki; nakliyat, sigorta ve navlun gibi ihracata ilişkin hizmet alımları; yatırım malı; makina alımları; kira ödemeleri, elektrik, su ve doğalgaz gibi ödeme faturaları; Vergi ve SGK prim ödemeleri işlemleri belgeleri” bankalarca ticari kredi için kabul edilebilir belgeler arasında sayıldı. Ayrıca KOBİ’lerin AR-GE giderleri; pazarlama, satış ve genel yönetim giderleri ile satış maliyetleri içinde yer alan Mal, Hizmet alımları kapsam içine alındı.
FİRMA ADINA BİNEK ARAÇ KREDİSİ VERİLMİYOR
Bankalar Türk Parası Kıymetini Kuruma Hakkında 32 sayılı kararda belirtilen “efektif, döviz, menkul kıymet, kıymetli maden, taş ve eşya alımları ile gayrimenkul ve “binek taşıt” alım harcama mukabili kabul edilmez” olduğunu öne sürerek firmalar adına “binek araç alımları” için kredileri de durdurdu. Bu durumda firmalar sadece Ticari Nitelikli araçları ( kamyon, kamyonet, otobüs ..vb ) Ticari Kredi kullanarak alabilecek.
FATURALARDA SADECE TÜRK LİRASI BİLGİLERİ YER ALACAK
Ticari kredi kullanırken istenecek harcama belgelerinden faturalarda sadece Türk Lirası bilgileri yer alabilecek. Bankaların firmalara verdiği bilgilere göre; “yurt dışından doğrudan ithal edilen ürünler/hizmetlerin yurt dışındaki tedarikçisi tarafından sağlanan yabancı para cinsinden harcama belgeleri alınabilecek” denilerek hangi faturalarda Yabancı Para cinsinden faturada bilgilerin yer alması için kural da belirlenmiş oldu.
Bunun dışında kalan; “yurt içindeki firmalardan alınan belgeler sadece Türk Lirası cinsinden ve üzerinde Türk Lirası dışında bir para biriminden tutar veya kur bilgisi bulunmamak” şartı ile Ticari Kredi için harcama belgesi kabul edilebilir denmekte.
FATURADA KUR BİLGİSİ OLMAMASI KARGAŞAYA NEDEN OLACAK
TCMB’nin Tebliğleri ile firmalar arasında Döviz ödemesi ile ticaret Nisan ayında sonlandırılmıştı. İthalatın %80’ni hammadde olduğu düşünüldüğünde özellikle sanayiciler yurt dışından gelen hammadde ve yarı mamul ürünlere bağlı olduğundan maliyet hesabını da satış fiyatı da piyasada döviz üzerinden fiyatlamış; kurlardaki belirsizliğin de etkisi ile piyasa dolarize olmuştu. Bu durumda döviz ödemeler yasaklanınca çözüm olarak firmalar da TL düzenlenen proforma ve faturalara uygulanan kuru ve kura karşılık gelen TL tutarını yazarak belge düzenlemeye başlamıştı. Bu döviz kurunun bile kamu otoritesince netleştirilmediği için bazı firmalar TCMB kurunu bazı firmalar işlem görülen banka kurunu bazı firmalar da piyasa kurunu esas aldığı için firmalar arasında kur farkı yaşandığı sık sık dile getirilmiş, şikayetlere neden olurken; şimdi de faturalar üzerinde bu kur da yer almadan, sadece Türk Lirası fatura düzenlensin isteniyor. Kısaca bankalar, “fatura karşılık kredi kullandırırım ama faturada döviz kuru ve kurun TL karşılığı gibi bilgisi yer almasın” diyor. Kargaşa da tam burada başlayacak. Zira; bazı bankalar kredi için proformayı kabul etmeyerek; direk fatura istiyor oysa makina alımı, leasing gibi işlemlerde önce avans ödeniyor; fatura, örneğin altı ay sonra makina fabrikaya gelince kesiliyor. Sadece kur belirtilmeden Türk Lirası fatura kesildiğinde dövizdeki oynaklıkta mali ya da makinayı alan anlaştıkları kuru ispatlayamamak gibi bir durum çıkacak ortaya. Bu da karşılıklı Ticari Davalarda patlama anlamına geliyor. Bu durum, Mal, makina, hizmet alan firmayı piyasada savunmasız halde bırakıyor. Örneğin; tekstil, kimya, metal, cam, seramik, elektronik, makina gibi sektörlerde girdilerin önemli bir kısmı ithal olduğu için fiyatlar günlük ve döviz kuru üzerinden fiyatlanıyor; TL olarak fiyatlanması nerede ise imkansız hale gelmiş durumda.
ÖDEME YAPILMADAN FATURA NASIL KESİLSİN?
Piyasada yaşanan diğer bir sorun da bazı bankaların Proformayı kabul etmeyip kredi kullandırmak için Faturada ısrar etmesi oldu. Tavuk yumurta hikayesine döndü iş. Zira, mal satan firma ödemeyi almadan fatura kesmiyor; ödemenin olması için de kredi kullanıp mal satan firmanın hesabına paranın geçmesi gerekiyor. Faturada ısrar eden bankaların Piyasalardaki nakit döngüden ne kadar uzak oldukları ise fatura ısrarında ortaya çıktı. Üstelik ödeme yapacak firma ödemeyi son güne krediye güvenerek hareket edemez önceden garanti altına almak ister. Örneğin takasta çekiniz var ödemeden karşı taraf fatura kesmeyecek bu durumda ne yapacaksınız? Üstelik, fatura olayı kredi kullanım süreçlerini de ciddi şekilde uzatmış durumda. Kredi hesaba geçene kadar müşteri kredi kullanımdan emin olamıyor. Bankaların da kredi iştahı zaten açık değil. Kısaca, bankaların fatura ısrarı piyasalardaki nakit döngüye de ciddi zarar verecek gibi gözüküyor. Kredi kanalları sıkışık, kredi kullanım koşulları ağırlaşmış, faizin üstüne bir de kredi limit tahsis ücreti; sigorta; masraf paketi gibi komisyonlar dayatılınca kredi kullanan firmalar parayı bulduğuna mı sevinsin; ödediği komisyonlara mı üzülsün, piyasada tam bir şaşkınlık yaşanıyor! Bazı firmalarda firma ortaklarının onlarca sigortası oldu, her ticari kredide firma ortağına hayat sigortası bir bizim ülkede olsa gerek! TCMB komisyonlarla ilgili şikayetler artınca bankalardan komisyon raporları da istemeye başladı ama bu raporlarda kredi maliyetin içindeki sigorta bilgilerinin olmadığına eminim! Kısaca, ticari kredilerdeki bu maliyet TCMB’den de saklanıyor! TCMB ile SEDDK bu işe el atsa iyi olacak.
KREDİ ÖDEMELERİ UNUTULDU
Bankaların yeni kredi kullanım koşullarında firmaların kredi geri ödemeleri unutuldu veya bu şekilde tercih yapıldı. Zira; firmanın “kredi ödemelerini kredi ile ödemesin” de hedeflenmiş olabilir ama bu duruma her firmanın nakit akışı uymadığı için önümüzdeki dönemde gecikmeli kredi geri ödemelerinde artış olur ise şaşırmamak lazım. Zira; ihracat bedeli geciken veya iç piyasadan alacağı geciken veya kredi geri ödeme taksitine denk gelmemesi durumda çoğu firma kredi kullanarak kredi taksitini ödüyordu. Yeni uygulamada bu yönde bir düzenleme olmadığı gibi bankalar kredi ödemeleri için kredi kullandırmak da istememekte. Oysa, kredi, leasing, çek ödemeleri gibi ödemeler firmaların cari giderler arasında ciddi bir hacim tutuyor. Firmalar bu durumda nakit yaratmak için ya stokların zararına elden çıkaracak ya da faaliyetine bir süre ara verecek. Bu da “işsizlik ve ani duruş” demek. Zira; başta Elektrik gibi giderler Ocak ayına göre beş katı aşmış bu da TÜİK hesaplamasında bile ÜFE’nin %157 ile kendini somut hale getirdi. Ticari Kredilerde kredi geri ödeme; leasing, çek ödemeler gibi ödemeler kapsam içine alınmaması piyasada ciddi sıkıntı yaratacak. Maliyetlerin artmasından özellikle sanayici zaten zor durumda. Üzerine bir de kredi kanallarında sorun gelince kendini eli kolu bağlanıp denize atılmış yüzmesi isteniyor gibi hissediyor. Üstelik iç ve dış piyasada rekabet hat safhada iken yapılıyor bu durum. Firmalar; Mal tedarikindeki sıkıntılarla mı uğrasın; artan maliyetleri yönetmekle mi uğraşsın; satılmayan malların stok kontrolü ile mi uğraşsın şaşkın haldeyken; üzerine finansal zorlukla gelince kimse halinden memnun değil biline!
S&P Global Market Intelligence analizine göre 2022 Haziran ayı sonunda bankaların sorunlu kredileri 860 milyar TL ( 46 milyar USD ) seviyesine yükselmişken yeni tedbirler sorunlu kredilerin artışına neden olursa şaşırmayalım. Şunu artık anlayalım faturaları liralaştırmakla Piyasa Liralaşmıyor! Firmaların önünü görüp, Piyasanın Liralaşması için başka şeyler de lazım : BELİRSİZLİKLERİN GİDERİLMESİ; GÜVEN ORTAMININ YARATILMASI gibi!
Erol TAŞDELEN – Ekonomist, Bankacılık Uzmanı www.bankavitrini.com
S&P Global: Türk bankalarının sorunlu krediler 46 milyar doları aştı – BankaVitrini
MERKEZ BANKASI BANKALARI 4 KONUDA NİÇİN UYARDI? – BankaVitrini
YANLIŞ KARARLAR YATIRIMCIYI VURDU – BankaVitrini
BANKALARDA ‘KREDİ BLOKELİ KREDİ’ DÖNEMİ BAŞLADI – BankaVitrini
SANAYİCİ BANKALAR KARŞISINDA SAVUNMASIZ BIRAKILDI – BankaVitrini
İlginizi Çekebilir
-
BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KRİTERLERİ NELER?
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 SON ÇEYREĞİNE NASIL GİRDİ
-
KANUN AÇIK: KAMU PERSONELİ EN FAZLA 950 LİRALIK HEDİYE ALABİLİR
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKA DOLANDIRICILIĞINDA GÜVENLİK AÇIĞI BÜYÜK, MAĞDURLAR ÇARESİZ
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKACILIK SEKTÖRÜ 2024 İLK YARI PERFORMANSI
-
BANKA HESAPLARINIZ BOŞALTILIR İSE NE YAPMALIYIZ?
-
TCMB gösterge faizi %50’de sabit tuttu
Erol Taşdelen
Patron şirketleri neden kurumsallaşamıyor?
Yayınlanma:
2 gün önce|
08/12/2024Yazan:
BankaVitriniPatron şirketlerin kurumsallaşamamasının arkasında genellikle birkaç temel neden bulunmaktadır. Bu nedenler, işletmenin yönetim yapısından, patronun liderlik anlayışından ve çevresel faktörlerden kaynaklanabilir. İşte bu sorunun başlıca sebepleri:
1. Kontrolü Bırakamama
- Karar Yetkisi: Patronlar genellikle tüm önemli kararları kendileri almak ister. Bu durum, yetki devrinin önüne geçerek profesyonel bir yönetim yapısı kurulmasını zorlaştırır.
- Güvensizlik: Patronlar, profesyonel yöneticilere ya da diğer çalışanlara güvenmekte zorlanabilir.
2. Aile Şirketi Yapısının Baskınlığı
- Duygusal Kararlar: Aile üyelerinin şirketteki pozisyonları genellikle performanstan çok akrabalık bağlarına göre belirlenir. Bu durum, profesyonellikten uzak bir yapı yaratır.
- Hissedar Çatışmaları: Aile bireyleri arasında anlaşmazlıklar, kurumsallaşmayı engelleyebilir.
3. Stratejik Planlama Eksikliği
- Kısa Vadeli Bakış Açısı: Patron şirketler genellikle günlük operasyonlara odaklanır ve uzun vadeli stratejik planlama yapmaz.
- Yazılı Kuralların Eksikliği: Şirket politikaları, iş süreçleri ve yönetim prosedürleri yazılı hale getirilmediği için sistemli bir yapı oluşamaz.
4. Profesyonel Kadro Oluşturamama
- Yetenekli Personelin Uzaklaşması: Profesyonel yöneticiler, patronların sürekli müdahale ettiği bir ortamda çalışmak istemez.
- Maliyet Endişesi: Kurumsallaşma için gereken yatırımlar (ör. ERP sistemleri, danışmanlık hizmetleri) yüksek maliyetli bulunabilir.
5. Patronun Vizyon Eksikliği
- Değişime Direnç: Patronlar, eski alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyebilir. Özellikle teknolojiye veya modern yönetim tekniklerine karşı direnç gösterebilirler.
- Eğitim ve Bilgi Eksikliği: Patronlar, kurumsallaşma sürecinin gereklilikleri hakkında yeterince bilgi sahibi olmayabilir.
6. Kültürel ve Sosyal Etkenler
- Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) Zihniyeti: Türkiye’deki birçok patron şirketi, KOBİ mantığıyla yönetildiği için büyüme ve kurumsallaşma süreçlerini önemsemeyebilir.
- Yerel Rekabetin Baskısı: Bazı sektörlerde, rekabet avantajı sağlamak için kurumsallaşmaktan çok maliyet düşürmeye odaklanılır.
Çözüm Önerileri:
- Yetki ve Sorumluluk Dağılımı: Patronların, şirket yönetimini profesyonellere devretmesi gerekir.
- Stratejik Planlama: Uzun vadeli hedefler ve yazılı süreçler oluşturulmalıdır.
- Dış Danışmanlık Hizmetleri: Kurumsallaşma sürecinde uzmanlardan destek alınabilir.
- Aile Anayasası: Aile şirketleri için yazılı bir anayasa hazırlanmalı ve yönetimle aile ilişkileri net bir şekilde belirlenmelidir.
- Eğitim ve Teknoloji Yatırımları: Patronların ve ekiplerin modern yönetim teknikleri ve teknolojiler konusunda eğitilmesi gerekir.
Kurumsallaşma, uzun ve zor bir süreçtir; ancak bu süreç, şirketin sürdürülebilir büyümesi ve rekabet gücünü artırması için kritik bir adımdır.
Bunun Sakıncaları nedir?
Patron şirketlerde kurumsallaşmamanın çeşitli sakıncaları vardır. Bu sakıncalar, hem kısa vadede hem de uzun vadede şirketin büyümesini, sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü olumsuz etkiler. İşte kurumsallaşamamanın başlıca sakıncaları:
1. Büyüme ve Sürdürülebilirlik Sorunları
- Yavaş Büyüme: Kurumsallaşmayan şirketlerde iş süreçleri standart olmadığı için operasyonel verimlilik düşer ve büyüme yavaşlar.
- Devamlılık Riski: Patronun işi bırakması, hastalanması veya vefat etmesi durumunda, şirketin faaliyetleri aksayabilir veya tamamen durabilir.
- Finansmana Erişim Zorluğu: Kurumsallaşmamış şirketler, düzensiz mali yapıları nedeniyle yatırımcıların veya bankaların gözünde güvenilirliklerini kaybedebilir.
2. Operasyonel Verimsizlik
- Karar Alma Sürecinin Yavaşlaması: Tüm kararların patrona bağlı olması, zaman kaybına yol açar.
- Yetenekli Çalışanları Kaybetme: Profesyonel bir yönetim anlayışının eksikliği, yetenekli çalışanların şirketi terk etmesine neden olur.
- Yeniliklere Uyum Sağlama Güçlüğü: Değişime direnç ve yeniliklere uzak durma, şirketin sektörde geri kalmasına yol açar.
3. İtibar ve Güven Kaybı
- Müşteri Memnuniyeti Azalır: Standartlaşmış süreçlerin olmaması, müşteri hizmetlerinde tutarsızlıklara yol açabilir.
- Tedarikçi ve İş Ortaklarıyla İlişkiler Zayıflar: Profesyonel olmayan bir yaklaşım, tedarikçiler ve iş ortaklarıyla uzun vadeli ilişkiler kurmayı zorlaştırır.
- Marka İmajının Zedelenmesi: Kurumsallaşmamış bir yapı, markanın güvenilirliğini azaltabilir.
4. Rekabet Avantajını Kaybetme
- Hızla Değişen Pazar Koşullarına Uyum Sağlayamama: Kurumsal olmayan bir yapı, dijitalleşme ve inovasyon gibi trendlere ayak uyduramaz.
- Daha Kurumsal Rakiplerle Rekabet Edememe: Profesyonel yönetim ve süreçlere sahip rakipler, kurumsallaşmamış şirketlerin önüne geçer.
5. Aile ve Şirket İlişkilerinin Bozulması
- Aile İçi Çatışmalar: Aile bireylerinin yönetimden beklentileri arasında uyumsuzluklar olabilir. Bu durum, şirketin işleyişini olumsuz etkiler.
- Nesil Geçişi Sorunları: Aile üyeleri arasında yetki devri doğru şekilde planlanmadığında, sonraki nesiller şirkete zarar verebilir.
6. Hukuki ve Mali Sorunlar
- Yasal Riskler: Yazılı süreçlerin olmaması, hukuki anlaşmazlıklara yol açabilir.
- Vergi ve Denetim Problemleri: Şeffaf bir mali yapı olmaması, vergi cezalarına veya denetimlerde sorun yaşanmasına neden olabilir.
7. Kriz Yönetiminde Zayıflık
- Ani Krizlere Hazırlıksızlık: Kurumsal olmayan bir yapıda, kriz anlarında hızlı ve etkili karar alma zorlaşır.
- Risk Yönetim Eksikliği: Sistemli bir risk yönetimi planı olmadığı için beklenmedik durumlar, şirketin varlığını tehdit edebilir.
Özetle:
Kurumsallaşamamak, şirketin sadece kısa vadede değil, uzun vadede de büyük zorluklar yaşamasına neden olur. Şirketin büyümesi ve sürdürülebilirliği tehlikeye girerken, itibar ve rekabet avantajı kaybı gibi ciddi sorunlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle, kurumsallaşma bir tercih değil, bir gereklilik olarak görülmelidir.
Patron şirketlerin kurumsallaşması içi ne yapmalı?
Patron şirketlerin kurumsallaşması için atılması gereken adımlar hem sistematik hem de kararlı bir yaklaşım gerektirir. Bu süreçte, şirketin hem kültürel hem de organizasyonel dönüşüme ihtiyacı vardır. İşte patron şirketlerin kurumsallaşmak için yapması gerekenler:
1. Liderlik ve Vizyon Değişimi
- Patronun Rolünü Yeniden Tanımlaması: Patron, operasyonel işlerden çekilip stratejik liderliğe odaklanmalı. Karar alma süreçlerini tamamen kendi üzerinde toplamak yerine, yetki ve sorumluluk dağılımı yapmalıdır.
- Vizyon Belirleme: Şirketin uzun vadeli hedefleri ve stratejik yönü net bir şekilde tanımlanmalıdır. Bu vizyon, tüm çalışanlara iletilmelidir.
2. Profesyonel Yönetim Kadrosu Oluşturma
- Yetenekli Yönetici ve Çalışanları İşe Almak: Şirketin eksik olduğu alanlarda profesyonel yöneticiler ve uzman personeller istihdam edilmelidir.
- Yetki ve Sorumlulukların Dağıtılması: Her departmanın görev ve sorumlulukları net bir şekilde belirlenmeli. Patron, yöneticilere güvenmeli ve işleri devretmelidir.
3. İş Süreçlerini Sistematik Hale Getirme
- Yazılı Politikalar ve Prosedürler: Şirketin iş süreçleri, politikaları ve prosedürleri yazılı hale getirilmelidir. Örneğin, insan kaynakları politikaları, performans değerlendirme kriterleri gibi dokümanlar oluşturulmalıdır.
- Teknolojik Araçlardan Yararlanma: ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemleri gibi teknolojik altyapılar kullanılarak süreçler dijitalleştirilmeli ve takip edilebilir hale getirilmelidir.
4. Finansal Yönetimi Güçlendirme
- Şeffaf Muhasebe ve Finansal Raporlama: Şirketin mali yapısı, düzenli olarak denetlenebilir ve şeffaf olmalıdır. Gelir-gider tabloları, nakit akışı ve bilanço analizleri profesyonel bir şekilde yapılmalıdır.
- Maliyet ve Bütçe Yönetimi: Harcamalar dikkatli bir şekilde kontrol edilmeli ve bütçe planlaması yapılmalıdır.
5. Kurumsal Kültür Geliştirme
- Eğitim ve Gelişim Programları: Çalışanlar için düzenli eğitimler organize edilmeli. Özellikle değişim yönetimi ve modern iş yapış şekilleri konusunda bilinç oluşturulmalıdır.
- Değerler ve Misyon: Şirketin kurumsal değerleri belirlenmeli ve bu değerler tüm organizasyona aşılanmalıdır.
6. Nesil Geçişini Planlama
- Aile Anayasası Oluşturma: Aile üyelerinin şirket içindeki rolleri, yetki ve sorumlulukları bir aile anayasasıyla belirlenmelidir.
- Nesil Geçişine Hazırlık: İkinci veya üçüncü nesil yöneticiler için mentorluk programları başlatılmalı ve bu kişiler şirket yönetimine hazırlanmalıdır.
7. Stratejik Planlama ve Hedef Belirleme
- Kısa ve Uzun Vadeli Hedefler: Şirket, hem kısa vadeli operasyonel hedefler hem de uzun vadeli büyüme planları yapmalıdır.
- Performans Ölçümü: Hedeflerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği düzenli olarak ölçülmeli ve gerektiğinde stratejiler revize edilmelidir.
8. Dış Danışmanlık Hizmeti Almak
- Kurumsallaşma Uzmanlarıyla Çalışma: Deneyimli danışmanlardan kurumsallaşma sürecinde rehberlik almak, geçiş sürecini kolaylaştırabilir.
- Hukuki ve Mali Danışmanlık: Vergi, hukuk ve denetim konularında uzman desteği alınarak potansiyel riskler minimize edilmelidir.
9. İletişim ve Şeffaflık
- Çalışanlarla İletişimi Güçlendirme: Şirket içinde açık bir iletişim kültürü oluşturulmalı. Çalışanların fikirlerini ifade edebileceği bir ortam sağlanmalıdır.
- Dış İletişim: Müşteriler, tedarikçiler ve diğer paydaşlarla olan ilişkiler daha profesyonel bir çerçevede yönetilmelidir.
10. Sabır ve Kararlılık
Kurumsallaşma bir süreçtir ve zaman alır. Bu süreçte, kısa vadeli zorluklar olabilir. Patron ve ekip, bu dönüşümün şirket için uzun vadede faydalı olacağını unutmamalı ve kararlılıkla ilerlemelidir.
Bu adımlar, patron şirketlerin kurumsallaşma sürecini başlatmasına ve sürdürülebilir bir başarı sağlamasına yardımcı olacaktır.
ChatGPT
BANKA HABERLERİ
BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KRİTERLERİ NELER?
Son günlerde bazı banka CEO ve GMY’lerin tartışmaların ana ögesi haline gelmesi, BDDK’nın banka CEO ve GMY onaylarında nelere dikkat ettiği atanan CEO ve GMY’leri hangi kriterlere göre denetlediği ve görevden alabildiğini yakından inceleme gereğini ortaya çıkardı. BDDK onaylama ve görevden alma kriterleri bazı yazarların yaptığı gibi iş akışının o kadar da basit olmadığı, BDDK’nın mevzuat gereği ne kadar titiz çalışması yaptığını da ortaya koymaktadır..
Yayınlanma:
2 hafta önce|
25/11/2024Yazan:
BankaVitriniBankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye’de bankaların düzenlenmesi ve denetlenmesinden sorumlu olan yetkili kurumdur. Bankalarda CEO (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) görevlerine yapılacak atamalarda BDDK’nın ayrılması gerekmektedir. Bu, BDDK’nın bankacılık sisteminin güvenilirliğini ve istikrarını sağlamak amacıyla bankaların yönetim kadrosunun uygunluğunu arıza yetkisini ifade eder.
CEO ve GMY Atamalarında BDDK’nın Rolü
- Onay Gerekliliği : Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve GMY görevlerine yapılacak atamalar, BDDK tarafından incelenmekte ve onaylanmaktadır.
- Onay talebi :
- Banka yönetimi, CEO veya GMY pozisyonlarına atama yapılması planlanıyor, ilgili adayın toplanması ve geçmişini içeren ayrıntılı bir dosya BDDK’ya sunuluyor.
- Bu dosya, günün tarihsel geçmişi, eğitim durumu, mesleki yeterliliği ve finansal sektördeki itibarı gibi kriterleri içermelidir.
- İnceleme ve Değerlendirme :
- BDDK, günün bankacılık sisteminin güvenliği ve istikrarı açısından uygun olup olmadığını değerlendiriyor.
- BDDK’nın, adayın pozisyonuna uygun olmadığını düşünmesi durumunda, banka yönetimine geri karar bildirilebilir.
- Sonuç : BDDK’nın onay vermesi durumunda, adayın atanması resmiyet kazanır ve süresiz görev alınabilir.
BDDK’nın bu yetkisi, Türkiye’de bankacılık sektörünün düzenini ve güvenilirliğini koruma amacı taşır. Bankaların yönetim kadrolarında çalıştırılabilir, finansal istikrar ve sistemin düzgün işleyişi üzerinde olumsuz bir etki olmamasını sağlamak için BDDK bu onayı yetkisini kullanır.
BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcısı (GMY) atamalarında dikkat edilmesi gereken bir dizi kritere sahiptir. Bu maliyetler, Türkiye’de bankacılık sisteminin güvenliği, istikrarı ve düzeni açısından büyük önem taşıyor. İşte BDDK’nın CEO’su ve GMY atamalarında dikkate alınan kapsamlı unsurlar:
1. Mesleki Yeterlilik ve Deneyim
- Adayların finansal sektör ve bankacılık alanında geniş bir deneyime sahip olması sağlanır.
- CEO ve GMY adaylarının daha önce yönetim pozisyonlarında bulunması, bankacılık ve finans sektöründe liderlik stratejisini kazanmaları gerekmektedir.
- BDDK, adayların bankacılık sektörü ve finansal piyasalarda yeterli performansa sahip olup olmadıklarını görmek için geçmiş iş deneyimlerini ve başarılarını inceler.
2. Eğitim ve Profesyonel Nitelikler
- Adayların finans, ekonomi, işletme, mühendislik gibi ilgili alanlarda akademik eğitim almış olması önemlidir.
- Lisans ve yüksek lisans veya doktora derecelerine sahip olmaları bir avantaj olarak kabul edilir.
- Adayların profesyonel özellikleri, katılımları, eğitimleri ve katılımları sertifika programları gibi unsurlar da tamamlanır.
3. Kişisel ve Ahlaki Özellikler
- BDDK, adayların dürüstlüğü, yayımı ve etik değerlerine bağlılığı gibi kişisel özellikleri dikkate alınır.
- Adayların tarihsel etik veya hukuki sorunlar yaşamamış olması, mali suçlara karışmamış olması önemlidir.
- BDDK, adayların mali sonuçlarının güvenilir bir itibara sahip olup olmadığını görmek için geçmiş sicillerini inceleyebilir.
4. Mevzuat ve Yasal Uyumluluk
- Adayların Türkiye’nin bankacılık mevzuatına ve BDDK düzenlemelerine uyumlu olup olmadığı.
- Adayın, ilgili pozisyonlar için gerekli olan yasal gereklilikleri karşılayıp karşılamadığı kontrol edilir.
- BDDK, adayların yasal ve düzenli kurallar konusunda bilgi sahibi olmasını ve bu kurallara uyum sağlamanın mümkün olmasını bekliyor.
5. Finansal Sağlık ve İstikrar
- Adayların, yönetim pozisyonlarında finansal istikrarı sağlayacak bilgi ve becerilere sahip olup olmadıklarına bakılır.
- BDDK, adayların risk yönetimi, iç denetim, bankacılık operasyonları ve finansal analizlerin bilgi sahibi olup olmadığını değerlendiriyor.
- Özellikle CEO adaylarının, bankanın yeniden yapılandırılması, geliştirilmesi ve finansal risklerin en aza indirilmesi için bir liderlik sergileyebilmeleri önemlidir.
6. Geçmiş Performans ve Referanslar
- Adayların daha önce çalıştıkları kurumlarda gösterdikleri performans, başarı ve görevlendirme programları.
- Adayların geçmişte üstlendikleri projeler, yönetimleri ekipleri ve sorumlulukları göz önünde bulundurulur.
- BDDK, adayın daha önce harcadığı iş yerlerinden alınan referansları ve profesyonel çevreden gelen geri bildirimleri dikkate alabilir.
7. İç Denetim ve Risk Yönetimi Yetkinlikleri
- Adayların, bankanın iç denetim mekanizmalarını yönetebilecek ve etkili bir risk yönetimini sürdürebileceklere sahip olup olmadıklarına bakılır.
- BDDK, adayların, bankanın faaliyetlerini etkili bir şekilde denetleyip denetleyemeyeceğini ve olası riskleri zamanında tespit edebilme potansiyelini değerlendirir.
8. İyi Hal ve Mali Sicil
- BDDK, günlerin geçmişteki mali sicilini inceler; bu, özellikle iflas, dolandırıcılık veya diğer mali suçlar gibi olumsuz kayıtların olup olmadığı anlamına gelir.
- Adayların, bankacılık sektöründe veya diğer sektörlerde kötü büyümeye sahip olup kullanabileceği.
Bu, bankaların yönetim kadrosunda yer alacak kişinin, finansal sistemlerin ve istikrarın bir yönetim anlayışını sergilemelerini sağlamaya yöneliktir. BDDK, uygun adayların yönetimi ile bankacılık sektöründe güvenin korunmasını amaçlamaktadır.
BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu), bankaların CEO’su (Genel Müdür) ve Genel Müdür Yardımcılarını (GMY) belirli görevden alma yetkisine sahiptir. Bu yetki, Türkiye’deki bankacılık sisteminin bilgilerini, istikrarını ve kamu yararını koruma amacına dayanmaktadır. İşte BDDK’nın banka CEO’su ve GMY’lerini görevden almasına neden olabilecek farklı durumlar:
1. Mevzuat ve Düzenlemelere Aykırılık
- Bankanın üst düzey desteğinin, BDDK’nın değişikliklerinin yasal düzenlemeleri veya bankacılık mevzuatına aykırı bir eylemde bulunması durumunda.
- CEO veya GMY’lerin, bankacılık kanunlarına, BDDK düzenlemelerine veya diğer kurallara uymaması, ciddi bir ihlal olarak kullanılması ve görevden alma süreci başlatılabilir.
2. Görevini Kötüye Kullanmak veya Etik İhlal
- CEO veya GMY’lerin dağılımlarını kullanmamaları, bankanın çıkarlarına aykırı hareket izinleri veya etik kuralların ihlali durumunda.
- Banka hesabının, çıkar çatışması, yolsuzluk, dolandırıcılık veya hile gibi etik olmayan davranışlarda bulunabilir, görevden alınma gerekçesi olabilir.
3. Finansal İstikrarı Tehlikeye Atma
- Bankanın finansal istikrarını tehlikeye sokan yanlış veya dikkatsiz yönetim kararları alınması durumunda.
- CEO veya GMY’lerin bankanın sermaye yeterliliği, likidite durumu veya finansal sağlık üzerinde olumsuz etki yaratacak kırılmaların alınması, görevden alınmalarına neden olabilir.
4. Görevlerinde Yetersizlik veya Başarısızlık
- Bankanın ödenmesinin, başarısızlıklarının yerine getirmede yetersiz veya başarısız olmaları, bankanın istikrarı ve istikrarını olumsuz koşullar durumları.
- CEO veya GMY’lerin, bankanın idaresinde yeterince etkili olamamaları, biriktirmeyi başaramamaları veya bankayı zarara sokacak hatalı yönetim kararları almaları durumunda gö
5. Risk Yönetimi ve İç Denetim İhlalleri
- Bankanın risk yönetimi veya iç denetim faaliyetlerinin etkili bir şekilde uygulanmadığı tespit edilirse.
- CEO veya GMY’lerin, bankanın iç kontrol mekanizmalarının gücünü anlayıp kararlarını alması, potansiyel riskleri göz ardı etmesi veya riskleri zamanında yönetmemesi durumunda görevden alınmaması
6. Güven ve İtibar Kaybı
- CEO veya GMY’lerin, bankacılık sektöründeki yayınlarını kaybetmeleri, itibara zarar verecek davranışlarda bulunmaları.
- BDDK, kamuoyunda veya finansal piyasalar üzerinde olumsuz bir etki yaratan bankacılık yöneticilerini görevden alabilir, çünkü bankaların itibarının korunması, sistem bütünlüğü için kritik bir yapıya sahiptir.
7. Yolsuzluk ve Finansal Suçlar
- CEO veya GMY’lerin, mali suçlara (dolandırıcılık, kara para aklama vb.) karıştıkları veya bu tür faaliyetleri destekledikleri
- BDDK, bankacılık sektöründeki finansal suçları ciddi bir tehdit olarak değerlendirme ve suç şüphesi olan yöneticilerle ilgili müdahale müdahalesini edeb
8. Denetim ve Uyum Eksiklikleri
- Bankanın, BDDK denetimleri sırasında kaydedilen eksikliklerin giderilememesi veya belirli yükümlülükleri yerine getirmemesi durumunda.
- CEO veya GMY’lerin, bankanın BDDK denetimlerine uyumlu hale getirilmesinde yetersiz kalmaları, görevden alınma sürecini tetikleyebilir.
9. Sermaye Yeterliliği ve Finansal Güçlükler
- Bankanın sermaye yeterliliği standartlarının karşılanamaması veya ciddi finansal sıkıntı
- CEO veya GMY’lerin, bankanın sermayesinin korunması konusunda başarısız olması, BDDK tarafından görevden alınması
10. Halka ve Kamu Yararına Aykırı Eylemler
- CEO veya GMY’lerin, kamuya aykırı hareketlerin, toplumsal güvenini zedeleyecek davranışlarda bulunmaları veya kamuya zarar verecek kararların alınması
- Bu tür durumlarda, BDDK’nın gözden geçirilmesine ve yönetim kadrosunun değişmesine neden olabilir.
11. Denetim Bulguları ve Raporlar
- BDDK, bankalarda gerçekleştirdiği düzenli denetimler sonuç bulgularını ve değerlendirmelerini raporlar. Bu raporlar, bankanın yönetim performansı, iç denetim geniş ve finansal durum hakkında bilgi
- Eğer denetim raporlarında bankanın yönetim kadrosuyla ilgili ciddi sorunlar tespit edilirse, BDDK bu bulgulara dayanılarak ödemen görevden başlatma süreci başlatılabilir.
12. Ön Uyarılar ve Düzenleyici Talepler
- BDDK, genellikle görevden alma sürecinden önce bankadaki uyarılarda bulunur veya eksikliklerin giderilmesi için belirli bir süre tanır.
- Bankanın, BDDK tarafından kaydedilen sorunların çözülmesi veya eksikliklerin giderilmesi durumunda, doğrudan müdahale etme ve yönetimi değiştirme parasını kullanabilirsiniz.
13. İdari ve Hukuki İşlemler
- BDDK, görevden alma süresinde, bu hukuki karar ve idari sistemleri uygular.
- Bankanın idaresindeki sorumlu kişinin görevinden alınabilmesi, hukuki bir çerçeveye oturtularak kurallara uygun bir şekilde devam etmesi. İçerik, diğer ve düzenleyici kurumlarla işbirliği yapılabilir.
14. Geçici Yönetim ve Atama Süreci
- BDDK, görevden alma sonrasında bankanın aksamaması ve finansal sistemin güvenliğinin korunması için geçici yönetim atayabilir.
- Yeni bir CEO veya GMY atanana kadar, bankanın sürdürülenin sürdürülebilmesi için geçici yöneticiler görevlendirilebilir.
15. Görevden Alınan Yöneticilere Yönelik Soruşturmalar
- Görevden alınan CEO veya GMY’ler hakkında, görevlendirilebilirlik yapılan işlemler ve soruşturmalarla ilgili soruşturmalar başlatılabilir.
- BDDK, görevden alınma süreci sonrasında, ilgili bankanın finansal durumu üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek, genişletilebilir, esnek olarak başlatılabilir.
16. Bankanın Sermaye Yapısını ve Likiditesini Koruma Önlemleri
- Görevden alma kararları, genellikle bankanın sermayesinin korunması veya mali durumunun yeniden sağlanması amacıyla alınır.
- BDDK, bankanın sermaye yeterliliği ve likidite belirtileri için ek önlemler alınabilir veya yönetimin bozulması önerilebilir.
17. Piyasa ve Kamuoyuna Bilgilendirme
- BDDK, bankacılık sektöründe güvenin korunması amacıyla görevden alma kararları hakkında kamuoyunu bilgilendirebilir.
- Ancak, bu tür koşullar genellikle bankanın itibarı üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirmek amacıyla ele alınır ve kamuoyunun bilgilendirmesi bir şekilde yapılır.
18. Diğer Düzenleyici Kurumlarla İşbirliği
- BDDK, bazılarının, görevden alma parçalarındaki diğer dağıtıcı kurumlar veya denetleyicilerle işbirliği yapabilir.
- Özellikle bankanın uluslararası faaliyetleri varsa veya yurt dışındaki finansal kuruluşlarla işbirliği yapılıyorsa, diğer uluslararası düzeydekilerden destek alınıyor.
19. Bankanın İtibarını ve Müşteri Güvenini Koruma
- BDDK, banka ödemesinin görevden alınmasının bankanın itibarını zedelememesi ve müşteri güvenini olumsuz etkilememesi için dikkatli davranılması.
- Bu amaçla, bankanın müşterileriyle uyumlu ve piyasadaki itibarını korumak için adımlar atılabilir.
20. Bankacılık Sistemi Üzerindeki Geniş Etkiler
- Bir CEO veya GMY’nin görevden alınması, yalnızca ilgili banka için değil, tüm bankacılık sistemi için önemli sonuçlar doğurabilir.
- BDDK, görevden alma kararının bankacılık sektörü üzerindeki geniş değerlendirmeleri ve piyasa istikrarını sağlamak için gerekli önlemleri alır.
BDDK, bu tür bankanın yönetimini ve güvenilirliğini korumak amacıyla, ilgili payların görevden alınması için gerekli adımları atar. Bu süreçte öncelikle bankanın ve genel kamunun korunması amaçlanır. Görevden alma kararı, bankanın iç yapısında önemli değişikliklere yol açabilir.
BANKA HABERLERİ
GÖNÜLLÜ BANKACILARIN AYNA DERNEĞİNE MOOD AWARDS ÖDÜLÜ
Yayınlanma:
2 hafta önce|
24/11/2024Yazan:
Erol Taşdelen14. Düzenlenen Mood Awards-2024 Medya ödüllerinde “En iyi çıkış yapan STK ödülü” AYNA Uluslararası İnsani Yardım Derneği aldı.
Sosyal Sorumluluk bilinci ile hareket eden ağırlıklı QNB BANK çalışan ve emeklilerin oluşturduğu AYNA Uluslararası İnsani Yardım Derneği çalışmalarının karşılığını bir ödülle taçlandırdılar. Bu yıl 14. düzenlenen Mood Awards-2024 Burak AKAN ödüllerinin sahipliğini yaptığı törende jürinin değerlendirmesi sonucu ödül kazanan Nevra SEREZLİ, İlyas SALMAN, Kaya Çilingiroğlu, Ender SARAÇOĞLU gibi ünlü isimlerin arasından “yılın en iyi çıkış yapan sivil toplum kuruluşu ödülünü” alan QNB BANK çalışanı Remzi Çıra ödülü alırken, “sosyal sorumluluk bilinci ile hareket eden banka çalışanları ile el ele verdiğimiz çalışmaların daha da hızlanarak devam edeceğini, alınan ödülün üyelerin motivasyonunu artırdığını ve taktir görmenin doğru çalışmalara imza attıklarının tescili olduğunu” ifade ederek sözlerine; “banka çalışanların derneğin faaliyetlerini sahiplenmesi ve fiili olarak destek vermelerinin çok kıymetli olduğunu” sözlerine ekledi.
Banka Vitrini olarak faaliyetlerini yakından takip ettiğimiz ve kamuoyuna duyurduğumuz AYNA DERNEĞİ’ni tebrik eder başarılı çalışmalarının takip etmeye devam edeceğimizi bildiririz.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (716)
- BANKA ANALİZLERİ (140)
- BANKA HABERLERİ (2.846)
- BASINDA BİZ (55)
- BORSA (375)
- CEO PERFORMANSLARI (27)
- EKONOMİ (2.688)
- GÜNCEL (2.396)
- GÜNDEM (2.969)
- RÖPORTAJLAR (45)
- SİGORTA (121)
- ŞİRKETLER (1.863)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (378)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (763)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (5)
- Dr. Abbas Karakaya (56)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (426)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (41)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (25)
- Mustafa Akpınar (19)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (71)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (12)
- Tungay Dere (17)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR
ŞEKERBANK takip alacak sattı
Daniel Lacalle: KAMU HARCAMALARI AZALTMADAN ENFLASYON DÜŞMEZ
DİSK-AR Asgari Ücret Araştırması 2025 yayımlandı!
Esad Moskova’ya sığındı: Suriye tarihi yeniden yazılıyor
Yeni Bir Dönemin Eşiğinde: Suriyelilerin Geri Dönüşü ve Türkiye’nin Ekonomik Geleceği
SURİYE’nin krizinden İsrail karlı çıkıyor
Akbank’tan Hepsiburada’nın iş ortakları için yeni ticari kredi hizmeti
Sendikalardan ortak “asgari ücret” açıklaması
Galatasaray’ın 2,6 milyar TL borcuna yeni formül
SURİYE’DE ESAD DÖNEMİ BİTTİ
Ünlü ton balığı markalarında yasaklı madde bulundu
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 SON ÇEYREĞİNE NASIL GİRDİ
Erol TAŞDELEN yazdı: ATATÜRK 1929 EKONOMİ BUNALIMINI NASIL YENDİ?
Garanti BBVA’nın üst yönetiminde değişiklik gerçekleşti
DENİZBANK’TA HAKAN ATEŞ DÖNEMİ BİTİYOR
TOKSİT ÇALIŞANLAR İŞLETMELERE NASIL ZARAR VERİR?
Esnaf ve Vatandaşın elektrik faturası 2 katına çıkacak
TEMBELLİK SANATI NEDİR? İŞ HAYATINA ETKİLERİ!
BDDK BANKA CEO VE GMY’LERİ ATAMA VE GÖREVDEN ALMA KRİTERLERİ NELER?
Medya Para ilişkisi TOKSİT FİNANS MEDYA’yı yarattı
- SON DAKİKA HABERİ | Merkez Bankası rezervleri rekor kırdı! 09/12/2024
- İŞKUR'un, ocak-kasım ayı verileri belli oldu 09/12/2024
- Hazine 46,2 milyar lira borçlandı 09/12/2024
- Bakan Işıkhan ve Bolat'tan asgari ücret fırsatçılarına kritik uyarı! 09/12/2024
- Emtia piyasasında geçen hafta gıda pozitif ayrıştı 09/12/2024
- Resmi Gazete'de bugün (10.12.2024) 09/12/2024
- Şekerbank'tan tahsili gecikmiş alacak satışı 09/12/2024
- ABD'de benzin üç yıl sonra ilk kez 3 doların altında 09/12/2024
- ABD'de kısa vadeli enflasyon beklentisi yükseldi 09/12/2024
- En büyük reklam ajansına doğru 09/12/2024
- Boeing'ten işten çıkarma planı 09/12/2024
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ3 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ2 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM12 ay önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK : Tekaüt Sandığı Vakfı (Sandık) SGK devri için hazırlıklar tamam
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
AKBANK ÖZEL FİRMAYA 22.000 LİRA MAAŞ PROMOSYONU VERDİ
-
GÜNCEL2 yıl önce
Eskişehir’de zimmetine 9 milyon lira geçiren banka müdürü tutuklandı