EKONOMİ
KGF PAKETİ AÇIKLANDI: ASLAN PAYI KOBİ’LERE

Yayınlanma:
2 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Nebati, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Kredi Garanti Fonu (KGF) desteklerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Aralık 2022’de açıkladığı 200 milyar liralık Hazine destekli kefalet karşılığı 250 milyar liralık kredi paketinin ayrıntılarını paylaşmak üzere bugün bir araya gelindiğini belirtti.
Türkiye’nin, Türkiye Yüzyılı’nda emin adımlarla ilerlemesine vesile olacak yeni KGF paketinin tüm iş dünyasına ve müteşebbislere hayırlı olmasını dileyen Bakan Nebati, paketlerin detaylarını açıklamadan önce kısa bir ekonomi değerlendirmesi yapmak istediğini söyledi.
Nebati, küresel salgında tüm dünyaya örnek olacak bir performans gösteren Türkiye’nin, küresel şoklar karşısında makroekonomik temellerinin ne denli kuvvetli olduğunu bir kez daha kanıtladığını ifade ederek, “Bu durumun temelinde 20 yıldır elde edilen kazanımlar ile yatırım, istihdam, üretim ve ihracata dayanan Türkiye Ekonomi Modelimiz yer almaktadır. Türkiye Ekonomi Modelimiz sayesinde enflasyon haricindeki enflasyon artık kontrol altında ve inşallah bu yıl üstesinden gelmiş olarak yılı tamamlamış olacağız. Tüm makro ekonomik göstergelerde önemli iyileşmeler sağladık. Enflasyon da son 2 aydır düşüş eğilimine girdi, malum. Yılı yüzde 64,27’lik bir oran ile OVP tahminlerimizin altında kapattık. Bundan sonra da düşüş eğilimi devam edecektir.” diye konuştu.
Reel sektöre enflasyon ile mücadele çağrısında da bulunduklarını aktaran Nebati, şunları kaydetti:
“Onlar da sağ olsunlar bu çağrımıza kuvvetli bir şekilde destek vererek yardımcı oluyorlar. Bu çağrımıza daha geniş kesimlerin destek olmasını da arzulamaktayız. Bizler yüksek enflasyonun oluşturduğu sorunların farkındayız ve enflasyonla mücadeleyi en önemli önceliğimiz olarak görüyoruz. Küresel enerji fiyatlarında yaşanan önemli artıştan vatandaşlarımızın asgari seviyede etkilenmesi için dünyada eşine az rastlanır oranlarda doğal gazda yüzde 80, elektrikte ise birinci kademede yüzde 60 sübvansiyon sağlıyoruz. Piyasa denetimini güçlendirmek suretiyle ekonominin doğasına aykırı fiyatlamalara izin vermeyerek fahiş fiyat artışlarına müsaade etmiyoruz. 2022 yılında enflasyonun olumsuz etkilerinden vatandaşımızı korumak için 278,7 milyar TL vergi gelirinden vazgeçtik. Ayrıca, vatandaşlarımızın alım güçlerini korumak için hükûmet olarak ücret politikalarında da destekleyici bir duruş sergiliyoruz.”
“Vatandaşımızın alım gücünü koruyan politikalarımızı bundan sonra da sürdüreceğiz”
Bakan Nebati, geçen temmuz ayında 5 bin 500 TL’ye yükselttikleri net asgari ücreti yüzde 54,7 artışla 2023 yılı için 8 bin 506 TL olarak belirlediklerini, ayrıca asgari ücretten alınan gelir ve damga vergisi kesintisini kaldırdıklarını ve bu uygulamayı tüm ücret gelirleri için geçerli kıldıklarını anımsatarak, böylece çalışanların maaş ve ücretlerinde ilave artış sağlamış olduklarını, asgari ücret desteğini 400 TL’ye çıkararak işverenlerin üzerindeki yükü de hafiflettiklerini dile getirdi.
Kamu çalışanlarını da enflasyona karşı ezdirmediklerini vurgulayan Nebati, “2023 yılının ilk 6 ayı için refah artışıyla birlikte memur ve emekli maaşlarını yüzde 30 artırdık. İlaveten, en düşük emekli maaşını 3 bin 500 TL’den 5 bin 500 TL’ye çıkardık. Temmuz ayında da yine aynı şekilde toplu sözleşmeden gelen artış da otomatik olarak gelecek. Bir yandan enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığımızı korurken diğer yandan vatandaşımızın alım gücünü koruyan politikalarımızı bundan sonra da sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Nebati, diğer makro ekonomik göstergelerden büyümede 2022 yılını yüzde 5 civarında bir oran ile kapatıp, OECD ve G-20 ülkeleri arasında en üst sıralarda yer alacaklarını belirterek, büyüyen ekonominin işgücü piyasasına olumlu etkilerinin devam ettiğini anlattı.
2022 yılı ilk 11 bir ayında istihdamın 1 milyon 618 bin kişi arttığını, kasım itibarıyla toplam istihdamın 31,6 milyon kişi ile tarihi yüksek seviyeye ulaştığını ve bunun artmaya devam ettiğini aktaran Nebati, 2022 yılının Türkiye için turizmde de altın değerinde bir yıl olduğunu, 2022 yılında 51,5 milyon ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelir beklediklerini dile getirdi.
Hükümetleri döneminde mali disiplinden de hiç feragat etmediklerini vurgulayan Bakan Nebati, “2022 yılında uygulanan sübvansiyonlara, enflasyonla mücadele kapsamında vazgeçilen vergilere ve sosyal kesimlere sağladığımız ilave desteklere rağmen bütçe açığının GSYH’ye oranının OVP’de öngördüğümüz yüzde 3,4’ün oldukça altında gerçekleşmesini bekliyoruz. Böylece, son 20 yılın en iyi bütçe performanslarından birine ulaşacağız.” diye konuştu.
Nebati, AB tanımlı borç stokunun GSYH’ye oranını da 2022 yılı üçüncü çeyrekte yüzde 34,8’e kadar indirdiklerini, bu oranın yüzde 60 olan Maastricht Kriteri’nin ve yüzde 86 olan AB ortalamasının oldukça oldukça altında olduğunu bildirdi.
“Firmaları, 5 grup halinde sınıflandırıyoruz*
Bakan Nebati, küresel çapta tedarik zincirinde önemli kırılmaların yaşandığı salgın döneminde Hazine Destekli Kefalet Sistemini Türkiye’de hem bireysel hem ticari ihtiyaçların karşılanması noktasında önemli bir enstrüman olarak etkili bir şekilde kullandıklarını anımsattı.
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında selektif bir yaklaşımla uygulamaya aldıkları kefalet paketleri ile işletmelerin finansmana erişiminde önemli bir misyon üstlendiklerini belirten Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugüne kadar oluşturduğumuz 876 milyar liralık kredi hacmi ile 701 milyar liralık kullandırım sağladık. Şimdi ise Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında önemli bir çalışmayı daha sivil toplum kuruluşları ve birliklerin yanı sıra reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile istişare ederek tamamlamış durumdayız. Bu çalışmamızın sonucu olarak firmalarımızın sektörel düzeyde ihtiyaçlarını tespit ettik. Bu ihtiyaçların etkin bir şekilde finanse edilerek ülkemizin üretim ve istihdam kapasitesinin geliştirilmesini, Türkiye Ekonomi Modeli’nde öngördüğümüz şekilde yüksek düzeyde katma değer üretilmesini ve istikrarlı ihracat artışının sürdürülmesini amaçlıyoruz. Selektif kredi politikamız ile uyumlu olacak şekilde Sayın Cumhurbaşkanımız önce çiftçilerimize, dün de esnafımıza müjdeler açıkladı. Bugün de firmalarımızın kullanımına sunmayı amaçladığımız 200 milyar TL kefalet imkanı karşılığında yaklaşık 250 milyar TL kredi hacmi ile KOBİ’lerimiz başta olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren işletmelerimize önemli miktarda finansman imkânını açıklıyoruz.”
Nebati, bu imkânı oluştururken tüm paketlerde 4 temel unsura yer verecek şekilde bir yaklaşım sergilediklerini belirterek, yaklaşımlarını şöyle aktardı:
“Teminat ihtiyacına bağlı olarak bankaların içsel derecelendirme sistemine göre kefalet dağılımının gruplandırılması, Faturaya Dayalı ve Fatura Kayıt Sistemleri üzerinden kontrol edilen kefaletlendirme yaklaşımı, Amaç Dışı Kullanımın Engellenmesi İçin İzleme Listesi Uygulaması, birazdan detaylarını paylaşacağım Bölgesel Odaklı KOBİ Destek Paketi ve Girişimci Paketlerinden yararlanacaklar hariç olmak üzere kredi vadesi boyunca mevcut istihdamlarını azaltmayacağına dair taahhütte bulunmaları isteyeceğiz.”
Bu yaklaşım kapsamında öncelikli olarak, başta KOBİ’ler olmak üzere firmaların finansmana erişimini büyük ölçüde kolaylaştıran kefalet imkânını daha etkin bir tahsis politikası çerçevesinde kullandırmak istediklerini vurgulayan Nebati, bunun için yeni bir yaklaşım ortaya koyduklarını söyledi.
Bakan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm bankaların içsel derecelendirme sistemlerini dikkate alan standart bir derecelendirme sistematiğini oluşturduk. Bu çerçevede firmaları, finansal sağlamlıklarına, geçmiş borç ödeme davranışlarına ve teminat ihtiyaçlarına göre 5 grup halinde sınıflandırıyoruz. Buna göre firmalarımızı en yükseği 1. grup, en düşüğü 5. grup olmak üzere 5 grup şeklinde değerlendirmeye tabii tutuyoruz. Önümüzdeki dönemde sistem kapsamında kullandırmak istediğimiz kefaletleri kredibilitesi olan ancak teminat yetersizliği bulunan üçüncü grup ağırlıklı olmak üzere; 2. ve 4. gruba kullandırmayı planlıyoruz.
Kredibilitesi çok yüksek olan, teminat sorunu yaşamayan 1. grup firmalar ile kredibilitesi çok çok düşük olan 5. gruba ise kesinlikle kullandırım yapmayacağız. Bu doğrultuda kefalet imkânımızın yüzde 60’ını 3. grup, yüzde 30’unu 2. grup, yüzde 10’unu ise 4 grupta yer alan firmalara kullandırmayı planlıyoruz ve uzun süredir vermiş olduğumuz sözü de yerine getirmiş oluyoruz. Bu kapsamda kullandırılan kredilere ilişkin tüm harcamaların, Finansal Kurumlar Birliği Merkezi Fatura Kayıt Sistemi ve Katılım Bankaları Birliği Katılım Bankaları Fatura Kayıt Sistemi ile entegre edilmesi sayesinde ödemelerin doğrudan satıcılara yapılmasını sağlayacağız. Bu sistem sayesinde fatura takipleri tamamen elektronik ortamda yapılacak, kredilerin amaç dışı kullanımı önemli düzeyde engellenecek, iptal edilen faturalar takip edilebilecek ve aynı faturanın birden fazla krediye konu edilmesinin önüne geçilecek.”
“Sistem kapsamında 47 bin firmaya 86,7 milyar TL ihracat kredisi kullandırdık”
Nebat, sundukları kredi ve kefalet imkanının amaç dışı kullanılması başta olmak üzere sahte fatura ile belgelendirme, gerçeğe aykırı beyan, kredi ile döviz alınması ve bu kredi ile aynı bankadaki geçmiş kredi borçlarının kapatılması durumlarını affetmediklerini vurguladı.
Bu durumlar için izleme listesini uygulamasını hayata geçirdiklerini ifade eden Nebati, şunları kaydetti:
“Daha açık söylemek gerekirse, bu durumları tespit ettiğimiz firmaların Hazine Destekli Kefalet Sistemi’nden artık yararlanması söz konusu olmayacaktır. Ayrıca fatura ile belgelendirme sürecinin düzgün işletilmemesi ve refinansman gibi durumlarda kredi verenlere de yaptırım uygulayacağız. Birazdan detaylarını paylaşacağım söz konusu destek paketlerimizde ödemesiz dönem imkânının yanı sıra, kefalet oranını asgari yüzde 70 olarak uygulayacağız. Ancak paketlerimizde öne çıkardığımız alanlara daha yüksek kefalet oranı ile kredi kullandırımı sağlıyoruz.
Örneğin, başta kadın girişimcilerimiz olmak üzere tüm girişimcilerimize sistem kapsamında azami oran olan yüzde 90 ile kefalet desteği sağlıyoruz. Paketlerin ayrıntılarından bahsetmem gerekirse; bugüne kadar açıkladığımız destek paketleri ile firmalarımızın tüm sabit işletme harcamalarını destekleyerek 1 milyon 240 bin firmamıza 599 milyar TL işletme kredisi sağladık. 35 milyar TL kefalet limitini haiz İşletme Giderleri Destek Paketi ile işletmelerimizin maaş ve kira ödemeleri başta olmak üzere tüm sabit giderlerine yönelik finansman desteği sağlıyoruz. Böylece, firmalarımızın faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürmelerini hedefliyoruz.”
Nebati, sistem kapsamında ihracatçı işletmeleri desteklemek için bugüne kadar yaklaşık 47 bin firmaya 86,7 milyar TL ihracat kredisi kullandırdıklarını, ihracatçı firmalara her alanda destek olduklarını ve olmaya devam ettiklerini aktardı.
“25 milyar TL kefalet limitine haiz EYT Destek Paketi ile işverenlerimizin kıdem tazminatı yükünü hafifletiyoruz”
Bakan Nebati, bu çerçevede, 35 milyar TL kefalet limitini haiz Döviz Kazandırıcı Faaliyetleri Destek Paketi ile Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren başta KOBİ’ler olmak üzere tüm firmaları destekleyerek mevcut ihracatçı firma sayısını ve gerçekleştirilen ihracat hacimlerini artırarak cari açığın azaltılmasına katkı sunmayı amaçladıklarını söyledi.
Sürdürülebilir kalkınma için yatırımların önemini herkesin bildiğini belirten Nebati, bu bakış açısıyla, sistem kapsamında yaklaşık 16 bin firmaya 42,7 milyar TL doğrudan yatırım kredisi kullandırdıklarını dile getirdi.
Nebati, bugün de 20 milyar TL kefalet limitini haiz Yatırım-Proje Finansmanı Destek Paketi ile Türkiye’de her alanda yatırımları destekleyerek sürdürülebilir üretimi artırmayı planladıklarını, bu kapsamda Yatırım Teşvik Belgesi almış olan firmalara daha yüksek tutarlarda kredi imkânı sağlayarak nitelikli yatırım alanlarını güçlendirmeye kararlı olduklarını vurguladı.
İmalat sanayisine yapılan yatırımların ekonomik büyüme ve istihdam artışına katkı sağlayacağının farkında olarak, sistem kapsamında kullandırılan kredilerin yaklaşık yüzde 38,3’ünü imalat sektöründe faaliyet gösteren firmalara kullandırdıklarını, aynı zamanda sistem kapsamında yürürlüğe aldıkları tüm destek paketleriyle doğrudan ve dolaylı olarak istihdamı desteklediklerini anlatan Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu çerçevede, 15 milyar TL kefalet limitini haiz İmalat Sanayii Destek Paketi ile ülkemiz imalat sanayiinde verimlilik, üretim, istihdam ve ihracat artışını sağlayarak imalat sanayii sektöründe yer alan yatırımları destekleyeceğiz. İhracata katkısı yüksek, kredibilitesi iyi olan ve yaptığımız analizler sonucunda öne çıkan sektörleri destekliyoruz. 25 milyar TL kefalet limitine haiz EYT Destek Paketi ile işverenlerimizin EYT sürecinde kıdem tazminatı yükünü hafifletiyoruz. 10 milyar TL kefalet limitini haiz Bölgesel Odaklı KOBİ Destek Paketi ile imalat sanayi öncelikli olmak üzere işletmelerin yatırım, istihdam ve ihracat odaklı projelerine destek sağlayarak, bulundukları bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı veriyoruz.
Ayrıca, işletmelerde yeşil dönüşüm ve kaynak verimliliğini güçlendirerek ve KOBİ’lerin işletme harcamalarına destek oluyoruz. Biliyorsunuz start-uplar, genç girişimciler, yenilikçilik ve teknolojik dönüşüme öncülük ederek çok kısa sürede unicorn olarak tanımlanan büyük şirketlerin ortaya çıktığı girişimcilik ekosisteminin önemli bir parçasıdır. Bu bilinçle girişimcilerimizin ve özellikle ülkemizin geleceği gençler ile toplumumuzun temeli olan kadınların ekonomik hayata kendi kuracakları işletmeler ile katılmalarını destekliyoruz. Bugüne kadar sistem kapsamında kadın ve genç girişimciler özelinde 3 bin 878 firmaya 2,2 milyar TL kredi kullandırdık.”
“Kadınlarımıza finansmana erişim bağlamında pozitif ayrımcılık yapmaya devam ediyoruz”
Nebati, bahsedeceği 2 adet destek paketinin hedef kitlesini, start-uplar, genç ve tekno girişimciler başta olmak üzere tüm girişimcilerin oluşturduğunu belirtti.
4 milyar TL kefalet limitini haiz Girişimci Destek Paketi ile girişimcilik ekosistemini geliştirerek, genç ve tekno girişimcilerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılmasını sağlayarak yenilikçiliği ve yüksek teknoloji üretimini destekleyeceklerini ifade eden Nebati, “4 milyar TL kefalet limitini haiz Kadın Girişimci Destek Paketi ile yeni bir iş yeri açmak isteyen ya da bir iş fikrine dayalı olarak faaliyet gösteren gerçek kişi ya da tüzel kişi işletme sahibi kadın girişimcilerimizi ve kadın kooperatiflerimizi destekleyerek kadın girişimciliği ekosistemini güçlendirmekte kararlıyız. Hâlihazırda kadın yöneticisi bulunan firmalarımızı destekleyen kefalet paketimize bu yeni paketi ilave ederek kadınlarımıza finansmana erişim bağlamında pozitif ayrımcılık yapmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Bakan Nebati, 7 milyar TL kefalet limitini haiz Yeşil Dönüşüm ve Enerji Verimliliği Destek Paketi ile iklim değişikliğinin yol açacağı sorunların ülke ekonomisi için getirdiği riskleri bertaraf edecek ve yeşil dönüşümü amaçlayan projeler için KOBİ ölçekli firmaları destekleyeceklerini aktararak, üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan enerji tüketiminin azaltılmasını amaçlayan yatırımları destekleyerek enerji verimliliğine katkı sağlayacaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Milyon İstihdam Projesi Kamuoyu Bilgilendirme Programı kapsamında yaptığı konuşmada 4 milyar TL kefalet limitini haiz Teknoloji Destek Paketini kamuoyu ile paylaştığını anımsatan Nebati, bu paket ile teknoloji alanında yazılım, blockzinciri, yapay zeka, akıllı şehir, giyilebilir teknolojiler, felaket kurtarma merkezleri ve bulut bilişim hizmetleri gibi belirli alanlarla sınırlı olmak üzere teknoloji firmalarını desteklemeyi öngördüklerini, destek paketinden proje kapsamında kefalet imkânından yalnızca Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde kurulu işletmeleri desteklediklerini bildirdi.
Nebati, 1 milyar TL kefalet limitini haiz Dijital Dönüşüm Destek Paketi ile KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerini tamamlamasını sağlamayı hedeflediklerini vurgulayarak, internet altyapısı kurulumu ve kiralanması, donanım ve yazılım alımı ya da kiralanmasına ilişkin giderler, donanım desteği ve yazılım lisans giderlerine ilişkin harcamalarını destekleyeceklerini anlattı.
“İlave paket limitleri ile işletmelerimizin finansman ihtiyaçlarını karşılamaya ayarlı şekilde devam edeceğiz”
10 milyar TL kefalet limitini haiz Eğitim Destek Paketi ile personel giderlerini ödemekte güçlük çeken özel okullara finansman desteği sağlayarak faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürmelerine destek olacaklarını belirten Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“20 milyar TL kefalet limitini haiz Yeni Evim Programı İnşaat Destek Paketi ile orta gelir grubuna hitap eden konut arzının artırılabilmesi için konut üreticilerine uygun maliyetli finansman imkânı sağlayacağız. Paket kapsamında yararlanıcılar projelerini Yeni Evim Programı kapsamında yapmayı taahhüt edecek. Aynı zamanda, bankayla projenin tamamlanmasına yönelik Garantörlük Sözleşmesi imzalayacak. Müteahhitleri, bu şartları sağlamaları halinde destekleyeceğiz. 10 milyar TL kefalet limitini haiz Konut İnşaatı Destek Paketi ile inşaat sektöründe arz/talep uyumsuzluğunu ortadan kaldırılması amacıyla tamamlanmamış projesi olan küçük ve orta ölçekli inşaat firmalarımızı destekleyeceğiz.
Burada şunu da belirtmek istiyorum, piyasa ihtiyaçlarını titizlikle analiz etmeye ve gözlemlemeye devam edeceğiz. Kullanımlara bağlı olarak ilave paket limitleri ile işletmelerimizin finansman ihtiyaçlarını karşılamaya ayarlı şekilde devam edeceğiz. Tekrar altını çizmek istiyorum ki fatura ile belgelendirme süreçlerini kredi verenler ve KGF titizlikle takip edecektir. Amaç dışı kullanıma kesinlikle izin vermeyeceğiz ve bunun için gerekli yaptırımları uygulamaktan kaçınmayacağız. Bu bağlamda, önem arz eden bir başka husus ise kredibiliteye göre yaptığımız gruplamaya kredi verenlerimizin azami itina göstermesi gerekmektedir. Firmalarımızın kredibilitesini elbette bankalarımız tespit edecektir. Ancak kaynak tahsisinin amaçlarımızla uyumlu olması için yaptığımız segmentasyona uyulması önem arz etmektedir.”
“1 yılın değerlendirmesini yapacağız ve göreceğiz ki bu Türkiye Ekonomi Modeli iyi bir modelmiş”
Bakan Nebati, tüm bu gayretlerin Türkiye Ekonomi Modeli ile ivme kazanan Türkiye kalkınma hamlesini bir ileri seviyeye taşımak ve ülkenin güçlü yarınlarını beraberce ortak olarak inşa etmek kaygısının olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Türkiye Yüzyılı vizyonuna ulaşılmasında kritik katkısı olacak ve toplam 14 farklı paketten oluşan 200 milyar liralık Hazine destekli kefalet karşılığı 250 milyar liralık kredi paketinin ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Nebati, “Hangi paketin hangi alanında bir sıkıntı olursa hazırız. Limit doldu, artırmaya hazırız, yeter ki üretin. Sözümüzde durduk. Son bir haftadır Cumhurbaşkanımız çiftçilerimize Ziraat Bankası’nın sponsorluğundaki bir programda açıklama yaptı. Dün Halk Bankası sponsorluğundaki programda esnafımıza da müjdeleri verdi. Bugün 14 pakette Türkiye’deki kim finansmana erişim noktasında sıkıntı yaşıyorsa buna da gerekli yolları açtık. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nde ihtiyacı olup da ulaşamayacağı ve çok kolay koşullarla elde edemeyeceği finans türü bir açıklık kalmadı diye düşünüyorum. Paydaşlarımız bize bu bilgileri verdiler ortak olarak çalıştık.” diye konuştu.
Nebati, 2023 yılının Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
“Bu yüzyıl, Türkiye’nin yüzyılı. Türkiye’yi de taşıyacak olan sizlersiniz. Kamunun görevi yol açmak, inşa etmek, sizin göreviniz kar maksimizasyonunuzu yapın, iş üretin, işverenler olarak, KOBİ’ler olarak, çiftçiler olarak bu ülkeye değer katın başka derdimiz yok. Türkiye ekonomi modelinin önümüzdeki yıllarda elde edeceği sonuçların bugün itibarıyla görülüyor olmasından çok büyük bir mutluluk duyuyorum. 1 yıl gibi bir süre geçti. Önümüzdeki hafta ayın 16’sında bütçe gerçekleşmelerimiz dahil olmak üzere 1 yılın değerlendirmesini yapacağız ve göreceğiz ki bu Türkiye Ekonomi Modeli iyi bir modelmiş. Önümüzde mücadele edeceğimiz tek alan kaldı. Kasım ayında boynunu kırdık, aralık ayında belini kırdık, şimdi bundan sonra enflasyonla mücadelede en rahat alandayız. Tek bir tane alanımız kaldı. Diğer makroekonomik göstergelerimiz müthiş geliyor. Ayın 16’sında açıkladığımızda parmak ısırttıracağız inşallah.”
2023 yılına Türkiye’nin 100. yılına hayırlı, iyi bir “merhaba” ile başladıklarını aktaran Bakan Nebati, “Her toplantıda kamu bankalarımızı çok övüyordum, ellerini, bedenlerini, yüreklerini taşın altına koydular ama görüyorum ki bugün kamu bankalarımız yalnız değiller. Özel bankalarımız, Türk finansal sisteminin en önemli taşıyıcıları finans kurumlarımız buradalar. Birlikte çalışacağız.” ifadelerini kullandı.
Nebati, olağanüstü dönemin olağanüstü koşullarının bittiğini vurgulayarak, “Şimdi hep beraber normalleşmenin olduğu, büyümenin sağlandığı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hedeflerine Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde hızlanarak, koşarak, ivme kazanarak gideceğimiz bir sürece girdik. Özel banka temsilcilerine de ellerini taşın altına bu vesileyle koydukları için geçen 1 yıl boyunca da bedenlerini nasıl taşın altına koyduklarını biliyorum, bunun için teşekkür ediyorum. Biz hep beraber, birlikte varız.” şeklinde konuştu.
Bakan Nureddin Nebati, KGF paketinin hayırlı olmasını diledi.
İlginizi Çekebilir
Ali Coşkun
Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir
Yayınlanma:
18 saat önce|
11/05/2025Yazan:
Ali Coşkun
Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.
Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.
Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.
Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?
Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.
Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.
Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.
Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.
Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.
Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.
Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.
Ve bunun en temel sebebi şudur:
Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.
Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;
Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.
Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.
Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.
İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.
Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.
Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
bankeralicos@gmail.com
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
DOLAR KRİZİ NESIL ORTAYA ÇIKAR?

Yayınlanma:
24 saat önce|
11/05/2025Yazan:
BankaVitrini
Dolar krizi, bir ülkenin yerel para biriminin ABD doları karşısında hızla değer kaybetmesiyle oluşan ekonomik durumdur. Bu kriz; döviz kıtlığı, borç ödeme güçlüğü, sermaye kaçışı ve yüksek enflasyon gibi ciddi ekonomik sorunları beraberinde getirir. İşte dolar krizinin nasıl ortaya çıktığına dair temel nedenler:
1. Cari Açık ve Dış Ticaret Bağımlılığı
-
Ülke, ithalata ihracattan fazla para harcıyorsa sürekli dolar ihtiyacı doğar.
-
Bu açık sürdürülemez hale geldiğinde dolar bulmak zorlaşır ve kriz tetiklenir.
2. Yüksek Dış Borç ve Vade Baskısı
-
Kamu veya özel sektörün yüklü miktarda dolar cinsinden borcu varsa ve bu borçların vadesi gelmişse;
-
Dolar bulmakta zorlanan ülke ödeme güçlüğüne düşer ve piyasa panikler.
3. Merkez Bankası Rezervlerinin Erimesi
-
Merkez Bankası döviz rezervlerini düşürdüğünde güven kaybı yaşanır.
-
Özellikle rezervlerin swap gibi “emanet” paradan oluştuğu ortaya çıkarsa, yatırımcılar dolara hücum eder.
4. Sermaye Kaçışı ve Güven Erozyonu
-
Yatırımcılar ülkeye olan güvenini yitirdiğinde (hukuksuzluk, keyfi kararlar, faiz baskısı vs.) dolar cinsinden varlıklarını yurt dışına çıkarır.
-
Bu talep doları fırlatır.
5. Kur Korumalı Mevduat ve Dövize Endeksli Politikalar
-
Devletin doları bastırmak için kullandığı geçici araçlar (örneğin KKM) sürdürülemez hale geldiğinde şok yaşanır.
-
Kur üzerindeki “baskı” bir anda patlayabilir.
6. Enflasyon ve Faiz Uyumsuzluğu
-
Yüksek enflasyona rağmen faiz düşük kalırsa yerli para değer kaybeder, insanlar dolara yönelir.
-
Dolarizasyon artar, kriz riski büyür.
7. Küresel Etkiler (FED Faiz Artışı vb.)
-
ABD Merkez Bankası (FED) faiz artırdığında, gelişmekte olan ülkelerden dolar çıkışı başlar.
-
Türkiye gibi kırılgan ekonomilerde bu ciddi sarsıntılar yaratır.
Örnek: 2021-2022 Türkiye Dolar Krizi
-
TL’nin değer kaybı, düşük faiz ısrarı, KKM uygulaması, Merkez Bankası’nın rezerv satışı gibi politikalarla birleşerek krizi tetiklemişti.
-
Kur bir günde %10-15 sıçramıştı.
EKONOMİ
YEŞİL MUTABAKAT VE SINIRDA KARBON VERGİSİNE (SKV) HAZIRMIYIZ ?

Yayınlanma:
3 gün önce|
09/05/2025Yazan:
Onur Çelik
Dünya ithalatının % 29,6’sını Avrupa gerçekleştiriyor. Türkiye’nin ihracatının da % 50′ si Avrupa Bölgesine yapılıyor.
Ülkenin en büyük sanayi kollarından olan ÇELİK ve ÇİMENTO sektörünün yeşil mutabakata ve sınırda karbon vergisine hazırlanabilmesi için dönüşüm ve uyum maliyetleri her ikisi için ayrı ayrı 30 MİLYAR DOLAR… Toplam 60 Milyar DOLAR..
Sınırda Karbon Vergisini (SKV) ya biz toplayacağız ya onlar. Biz toplarsak sanayi yaşar aksi var olan sanayiyi de eritmek demek…
Onur ÇELİK-CFO/YMM
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (820)
- BANKA ANALİZLERİ (138)
- BANKA HABERLERİ (3.074)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (440)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.826)
- GÜNCEL (3.017)
- GÜNDEM (3.111)
- RÖPORTAJLAR (47)
- SİGORTA (131)
- ŞİRKETLER (2.155)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (454)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (974)
- Ali Coşkun (16)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (63)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (519)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (36)
- Onur ÇELİK (25)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (78)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

DOLANDIRICILIK OLAYLARI NİÇİN AYNI BANKALARDA YOĞUNLAŞIYOR?

FİRMALARDA AKRABA KAYIRMACILIĞI

Geely Galaxy 1.600 km menzil ile piyasada

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

TRUMP’UN GÖÇMEN YASASI NELERİ KAPSIYOR?

İŞYERİNDE İÇE DÖNÜK VE DIŞA DÖNÜK ÇALIŞANLAR…

DOLAR KRİZİ NESIL ORTAYA ÇIKAR?

Hintli Mukesh Ambani: Bedava Mobil uygulaması dağıtıp nasıl milyarder oldu?

İKLİM KANUNU NEDİR, TARIM VE HAYVANCILIĞA OLUMSUZ ETKİLERİ OLUR MU?

İşletmeler Zorda, Bankalar Suskun: Kredi Krizi Büyüyor

FİRMALAR NAKİT İÇİN KIVRANIRKEN, KREDİLER NİÇİN DURDU!

Kuşaktan Kuşağa Servet Döngüsü: Varlık Nasıl Kurulur, Nasıl Tükenir?

KREDİLERİN DURMASI TİCARİ FİRMALARI NASIL ETKİLER?

TCMB GÖSTERGE FAİZİ %46 YAPTI
- Bakan Şimşek: Gerekli tüm adımları atacağız 11/05/2025
- TROY logolu kart sayısı 56 milyona yükseldi 11/05/2025
- SON DAKİKA ÇILGIN SAYISAL LOTO SONUÇLARI AÇIKLANDI 10 MAYIS 2025: Çılgın Sayısal Loto sonuçları nasıl öğrenilir? Sonuç sorgulama ekranı! 10/05/2025
- TCMB Başkanı Karahan: Sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz 10/05/2025
- HAFTA SONU ALTIN FİYATLARI 10 MAYIS: Gram Altın, Çeyrek Altın, Yarım Altın ve Cumhuriyet Altını Ne Kadar? 10/05/2025
- İkinci el otomobile talep arttı! Fiyat artışı olacak mı? 10/05/2025
- 2025 Kurban Bayramı İçin Büyükbaş ve Küçükbaş Kurbanlık Fiyatları Ne Kadar? 10/05/2025
- Resmi Gazete'de bugün (12.05.2025) 11/05/2025
- ABD Hazine Bakanı: Çin'le görüşmeler 'verimli' geçti 11/05/2025
- Zelenski: Perşembe günü Türkiye'de Putin'i bekleyeceğim 11/05/2025
- Ekonomi Koordinasyon Kurulu: Enflasyonla mücadele kararlılıkla sürecek 11/05/2025
- "BYD'nin satışlarında en fazla artış Türkiye'de" 11/05/2025
- Borsada hesaplar sil baştan 11/05/2025
- Trump'tan Çin ile ticaret görüşmelerine ilişkin açıklama 11/05/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı