GÜNCEL
KKM’den, kriptodan çıkan borsaya hücum etti
Borsa İstanbul’da yatırımcı sayısı tarihte ilk kez 3 milyonu geçti ve neredeyse her gün binlerce yeni hesap açılıyor. Yüksek enflasyon ve yatay seyreden kurda KKM’den ve kayıp yaşatan kripto dünyasından çıkan yatırımcının da yeni adresi borsa oldu.

Yayınlanma:
1 sene önce|
Yazan:
BankaVitrini
Yüksek enflasyon ve düşük faiz politikası yatırımcıların tasarrufları için bir getiri arayışına itti ve bu arayışta Borsa İstanbul alternatifsiz olarak öne çıktı. Son 5 ayda yüzde 90 yükselen BİST100 endeksi yılbaşından bu yana ise yüzde 143,6 getiri sağladı. Yüzde 85,5 tüketici enflasyonuna karşı reel getiri sağlayan yatırım aracı olarak öne çıkan Borsa İstanbul son dönemde kur korumalı mevduattan ve kripto paradan aradığını bulamayan yatırımcıların da yeni adresi oldu. Borsa İstanbul’da her ne kadar geçen hafta yatırımcıların sürekli uyarı yaptığı kar realizasyonlarının eşliğinde düşüşlere şahit olunsa da borsanın mevcut politikalar karşısında rakipsiz olması seçime kadar yükselişin sürebileceği izlenimini yaratıyor. Yatırımcıya kulaktan dolma, sosyal medya yorumlarıyla yatırım yapmamasını ve yüksek boyutlu dalgalanmalara karşı hazırlıklı olunmasını öneren analistler mutlaka bir çıkış stratejisinin de olması gerektiğine dikkat çekti.
Merkezi Kayıt Kuruluşu verileri pay piyasalarında yatırımcı sayısının tarihte ilk kez 3 milyonu geçtiğini ortaya koyuyor. Toplam toplam bakiyeli hesap sayısı da 17 Kasım 2022 tarihi itibarıyla 7.66 milyon oldu bu 2021 sonunda 6.33 milyon seviyesindeydi. Toplam yatırımcı sayısı 29.42 milyona, toplam hesap sayısı ise 57.75 milyona yükseldi. Pay piyasalarında hesap ve yatırımcı sayısı hızla artarken KKM’de ise yeni girişler durma noktasına geldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre 11 Kasım itibariyle KKM’de haftalık artış yüzde 0,06 ile neredeyse sabit kalırken kurdaki değişimlerin yatay seyri ve bankaların KKM mevduatlarına politika faizinin en fazla 3 puan üstü faiz uygulayabiliyor olması yatırımcının KKM tercihinin azalmasına neden oldu.
Kripto piyasalarında ise son aylarda sert düşüşler yaşanıyor. Özellikle geçen yıl kasımda 67 bin dolar seviyelerinde olan Bitcoin’in şimdi 16 bin dolarlara kadar gerilemesi bazı kripto paralarda yatırımcıların büyük zararlar etmesi bu piyasadan da çıkışı hızlandırdı. MKK verileri de yılbaşından bu yana Borsa İstanbul’da portföy büyüklüğü artışında 45-54 yaş aralığı öne çıkarken, rekorların üst üste yaşandığı ağustos-ekim döneminde 25-39 yaş aralığı portföy artışında ilk sırayı alan yaş dilimi olduğunu göstermesi de kriptodan çıkan paranın da borsaya girdiğini gösteriyor.
UZMANLAR BORSA İSTANBUL’DA BUGÜNÜ VE GELECEĞİ DEĞERLENDİRDİ
■ KKM DÖNÜŞLERİ TAZE LİKİDİTENİN KAYNAĞI
DenizYatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek: Yakın zamanda geride bıraktığımız üçüncü çeyrek finansallarının araştırma bölümleri açısından en dikkat çekici detayı, uzun bir aradan sonra sektör ve şirketler nezdinde uzlaşının bu denli yüksek olmasıydı. Dönemsel olarak öne çıkan turizm, havacılık gibi sektörlerin yanında, bankaların da regülasyonların ilk etkilerini yansıtmaları açısından yakından izlendiği bir dönem oldu. 2022 başlangıcındaki “yüksek enflasyonist ortam” ve “getiri arayışı” temalarının yılın geneline yayılır şekilde devam ettiği bir süreçten geçiyoruz. Merkez Bankası’nın yeniden başladığı faiz indirim süreci ve muhtemelen tek hane politika faizine gidiyor olmamız da yerel varlıklarda hisse senetlerinin öne çıkışını destekliyor. Burada dikkat etmemiz gereken kısım şu; eylülde yaşanan yüksek volatilite ve sert değer kayıplarının ardından BİST’in moral tazeleyerek güçlü şekilde geri dönüş yapmış olmasını önemsemek gerekiyor. Bu tarz enflasyonist ve getiri arayışının arttığı ortamlarda hedef seviyelerden ziyade varlıklar arası geçişin sürdürülebilirliğine odaklanmak daha doğru bir yaklaşım oluyor. 2023’te mayıs ya da haziran aylarında gerçekleştirilecek olan seçimlerin de artık yavaş yavaş fiyatlamalar içerisine girmeye başladığını düşünebiliriz. Meşhur “seçim rallisi” kavramının hangi kısmında olduğumuz şu an için tartışmalı olabilir. Ancak, kuşkusuz daha ağır şekilde fiyatlamalarda hissedilecek. Emsallerimiz olan gelişmekte olan ülke piyasalarında seçim süreci fiyatlamaları genellikle 5-6 ay öncesinde başlar ve zaman aralığı daraldığında konsolide olma düşüncesi öne çıkar. Yine KKM dönüşlerindeki lira likiditesinin de nispeten yatay seyreden kur karşısında BİST’e yönelmesi yabancı yatırımcı oranının yüzde 29’lara gerilediği tarihi düşük seviyeler ortamında yerli kanalından taze likiditenin kaynağı olduğunu görüyoruz. Eylül sonundaki dip seviyelerden TL bazında endeksin yüzde 50’ye yakın hızlı toparlanışı kuşkusuz kar realizasyonu beklentilerini de destekliyor. Ancak, gerek VİOP cephesinde teminat tamamlama çağrılarının düşük seviyelerdeki seyri gerekse günlük bazda toplam işlem hacmine oranla yüzde 20’lere yaklaşan açığa satış oranlarına rağmen endeksin güçlü kalmaya devam etmesi ağırlıklı beklentinin tek yönlü, yükseliş tarafında şekillendiğini gösteriyor. Bu, aynı zamanda risk. Bir miktar realizasyonun hareketin devamı açısından da sağlıklı olduğunu düşünerek hisse senetlerinin yerel varlıklarda ön planda kalmaya seçim sürecinde en az 4-5 ay daha devam edeceğini değerlendiriyoruz. Sonrası sürece yönelik konuşmak için henüz erken olabilir. Yakın dönem içerisinde bankacılık sektörü hisselerinin ralliye katılımda tam olarak rol üstlenememeleri nedeniyle biraz daha öne çıkmaları beklenebilir. Henüz dış varlık fiyatlamalarını konuşmamız içerisine dahil etmemiş olmamız da olası her pozitif gelişmenin ek katkı sağlayacağı anlamına geldiğini eklemek isterim.
■ KULAKTAN DOLMA BİLGİ YERİNE FON YATIRIMI
Fortuna Capital CEO’su Dr. Altuğ Özaslan: Borsada yükselişin seviye olarak nereye gideceğini kestirmek zor ama en azından şubat sonuna kadar hatırı sayılır ölçüde bir yükseliş hareketinin devam etmesini bekliyorum. Arada sert düzeltme hareketleri olacaktır, bu hem yükseliş trendinin doğasında var hem de endeksteki yükselişinin önemli bir kısmının birkaç tane büyüme hissesi ile gerçekleşmesi sebebiyle bu düzeltmenin olmasını daha sağlıklı buluyorum. Yeni gelen 250 bin yatırımcının da Türkiye’nin ortalama finansal okuryazarlık seviyesinde ve ortalama yatırım bilinci seviyesinde olduğunu varsayarsak, hareketten ziyade hisse senedi seçimlerinin ve belli başlı hisse fiyatlamalarının sağlıklı olup olmadığı tartışılmalıdır. Ülkemizde, çok takdir ettiğim ve çok başarılı bulduğum hisse yoğun fonlar var, ben yatırımcıların kulaktan dolma bilgiler yerine bu fonlar aracılığıyla yatırım yapmalarını tavsiye ederim. TEFAS üzerinden bu tip fonları rahatlıkla bularak yatırım yapabilirler. Böylece de fonların hisse dağılımı dahilinde Borsa İstanbul’a yeni girişler de tabana yayılır ve bu yükseliş trendi daha sağlıklı hale gelir. Aksi takdirde üzücü sonun bir gün bazılarımız için kaçınılmaz olacağı aşikardır.
■ ÇIKIŞ STRATEJİSİNİ OLUŞTURARAK GİRİŞ YAPILMALI
İnfo Yatırım Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası Genel Müdür Yardımcısı Ergün Tekgül: Piyasanın yükselişi sağlıklı mı göreceli bir soru. Piyasada getiri arayışı rallisi var, enflasyon rallisi değil. Eksi reel faiz olduğu için yatırımcılar getiri arayışında. Yabancı oranı yüzde 30’un altına geldi ve yüzde 70’in üzerinde yerlinin hakimiyeti var. Yurtdışından tamamen kopuk borsa. Her şey borsanın arkasından esiyor, karşısında koşmamak gerekiyor bu rüzgarın. Bu trendin içinde olmak gerekiyor. Borsanın güç endeksi tek başına yeten koşul değil tabii ki ama 1 sene içinde üç defa bu bölgeden aşırı alım bölgesine geldik. Şimdi yine o bölgedeyiz. Bu sefer olur mu neresinden olur bilemiyorum. Risk algısı düşük olan yatırımcılar için ne olursa olsun belli oranlarda trendin içine kalıp ancak çıkışı belirleyerek pozisyonlarını sürdürmeleri gerekiyor. Bu önemli ralli kopmamak içinde olmak gerekiyor ama oluşabilecek sorunlara karşı da tedbirli olmak gerekiyor.
■ SOSYAL MEDYADAN YORUMLARLA İŞLEM YAPILIYOR
ÜNLÜ & Co Araştırma Bölümü Direktörü Tolga Kudaloğlu: Yüksek enflasyon ortamında alternatif yatırım araçlarının olası getirilerinin sınırlı görünmesi nedeniyle BİST’in yatırımcılar için cazibesini koruyacağını ve ön planda kalacağını tahmin ediyoruz. Bu doğrultuda yılsonuna kadar olan dönemde endeksin 5 binli seviyeleri görmesini, seçim öncesi dönemde ise 6 binli seviyelere doğru hareket edebileceğini tahmin ediyoruz. BİST’te yabancı payı tarihi dip seviyelerde. Dolayısıyla 2022 yılında getirisi %150’ye yaklaşan BİST’teki yükseliş, yerli yatırımcıların artan katılımıyla sağlanıyor görünüyor. BİST’e yeni katılan yatırımcıların piyasa ve şirketlerle ilgili bilgisinin nispeten sınırlı olduğu göz önüne alındığında, özellikle sosyal medyada yapılan yorumların dikkate alınması ve buna göre işlem yapılması, belirli hisselere olan ilginin yüksek kalmasına neden oluyor; ancak bunun sağlıklı bir yatırım kararı olmadığını düşünüyoruz. Gelecek dönemlerdeki beklentileri güçlü olan hisselere daha fazla ilgi olması normaldir ancak burada temel analize göre hesaplanan şirket değerlemelerinin de mutlaka göz önüne alınması gerektiğini düşünüyoruz. Borsanın mevcut politikalar doğrultusunda seçim öncesi dönemde rakipsiz görünmesi nedeniyle yeni yatırımcıların borsaya geliyor olması şaşırtıcı değil. Burada önemli olan yatırımcıların bir şirketin hisse senedini yatırım yaparken, o şirkete ortak olduklarını ve şirketin gelecek dönemlerdeki yatırım, büyüme, kar vs. beklentilerini satın aldıklarını mutlaka göz önünde bulundurarak, kısa süreli kazançlar yerine uzun vadeli yatırım mantığıyla hareket etmeleridir. Borsada volatilitenin arttığı dönemlerde kısa vadeli düşünen yatırımcılar zararlarla karşılaşabilir, ancak yatırım stratejisini uzun vadeli olarak belirleyen yatırımcılar daha düzenli bir gelir edebileceklerdir. Ayrıca bu noktada, finansal okuryazarlığın artması ve yatırımcıların yatırım yaptıkları şirketlerin raporlarını ve şirketlerle ilgili haber akışını takip etmeleri de sağlıklı bir yatırım stratejisi açısından önem taşımaktadır.
■ YATIRIM KARARLARI OLUŞTURULURKEN TEMKİNLİ OLUNMALI
Global Menkul Değerler Kıdemli Stratejist Muammer Demir: BİST100 endeksine teknik olarak bakıldığında, kısa vadede 4500 seviyesini önemsemeye devam ediyoruz. Bu seviye üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda, risk iştahının seyrine bağlı olarak, koşulların değişmemesi halinde, kısa vadede 4660- 4780 bölgesine doğru hareketlerin hız kazanabileceğini öngörüyoruz. Olası kar realizasyonları ya da düzeltmelerin gündeme gelmesi durumunda ise kısa vadede 4380-4300 destek bölgesi olarak izlenebilir. Son dönemde orta vadeli teknik göstergelerde güçlü görünüm devam etse de bazı kısa vadeli teknik göstergelerin aşırı alım bölgesinde seyretmesi kar realizasyonu ya da düzeltme riskinin yükseldiğini işaret etmeye devam ediyor. Özellikle, enflasyonist koşullarda yatırımcıların alternatif getiri arayışı söz konusu olabiliyor. Finansal enstrümanlar içerisinde bakıldığında, BİST100 endeksinin yıllık bazda enflasyon üzerinde getiri performansı sergilemesi yatırımcı/yatırımcı adayları arasında ilginin kısa vadede hisse senedi piyasasına yoğunlaşmasını destekliyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) ve Veri Analiz Platformu (VAP) tarafından derlenen verilere göre toplam bakiyeli hesap sayısı 17 Kasım 2022 tarihi itibarıyla 7,66 milyon oldu (2021 sonu: 6,33 milyon). Aynı tarih itibarıyla toplam yatırımcı sayısı 29,42 milyona, toplam hesap sayısı ise 57,75 milyona yükseldi. Pay senedi piyasasındaki yatırımcı sayısındaki artışın ilerleyen dönemde sermaye piyasasının gelişimi açısından önemli olabileceği kanaatindeyiz. Bununla birlikte, son dönemde fiyatlama davranışlarında yaşanan geniş dalgalanma ve yüksek volatilitede dikkate alındığında, yeni katılan yatırımcı/yatırımcı adaylarının yatırım kararlarını oluştururken daha temkinli/ihtiyatlı davranmaları gerektiğini öngörüyoruz. Bu bağlamda, yatırımcı/yatırımcı adaylarının çalıştıkları aracı kurumdan profesyonel destek alabileceklerini belirtmekte fayda var.
■ FONLARIN GETİRİSİ BİST100’Ü AŞTI
FonTurkey Kurucusu Onur Duygu: Yatırım tecrübeleri ve piyasa konusundaki uzmanlıklarıyla fon portföy yöneticilerinin BİST100 üzeri performans sağlayabildiğini geçmiş getirilerden görmek mümkün. Yılbaşından itibaren bakıldığında, BİST100 %134 getiri sağlarken aynı dönemde aktif olan 67 hisse senedi fonunun 42’si BİST100 üzerinde getiri sağladı ve tüm hisse senedi fonlarının getiri ortalaması %141 olarak gerçekleşti. Bu fonlar içinde aktif yönetilen fonların yanı sıra belirli bir endekse yatırım yapan (örn. BİST100, BİST30, Temettü25, Katılım) fonlar da mevcut. Yani yatırımcılar fonlar vasıtasıyla, farklı alternatiflerde hisse senedi yatırımı yapıp, çeşitlendirmeye gidebilir. Fonlar tarafında yatırımcılar için en büyük avantaj, sürekli ekran başında piyasa izleyip alım/satım kararının bilişsel yükünü çekmemek diyebiliriz. Fonlar günlük fiyat açıklayarak sürekli piyasa takibine ihtiyaç duymadan ve piyasa zamanlaması (hisse senedini yüksekten satıp düşükten almak) için strese katlanmadan hisse senedinden getiri elde etmenizi sağlıyor. Bir diğer önemli husus ise, fonlar içeriğinde birden fazla hisse senedi bulundurdukları için hangi hisse senedine yatırım yapılacağı ve riski dağıtma konusunda da yatırımcının işini kolaylaştırıyor. Son olarak hisse senedi alım/ satımında olduğu gibi hisse senedi fonlarında da elde edilen kazançlar için stopaj %0.
■ İLGİNİN TEMELİNDE YÜKSEK ENFLASYON YATIYOR
Marbaş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru: Geçen sene kasımda günlük ortalama 40 milyar TL olan BİST Tüm endeksi işlem hacmi bu sene kasım ayının ilk yarısı itibariyle günlük ortalama 118 milyar TL olarak gerçekleşti. Yatırımcı sayılarına baktığımızda MKK tarafından yayınlanan verilere göre 290.000 adet olan 100.000 TL üzeri bakiyeli pay senedi yatırımcı sayısı bu sene ekim itibariyle 610.000 kişiyi aştı. Önümüzdeki dönem için hızlanmasını beklediğimiz halka arz takviminin de yatırımcı sayısı bakımında piyasa ilgisini arttırmasını bekliyoruz. Bu ilginin temelinde ise 1 yıldır içinde olduğumuz hiper enflasyon ve tasarrufların değerlendirilmesi noktasında meydana çıkan alternatifsizliğin olduğunu düşünüyoruz. Borsanın alternatiflerine bakınca gayrimenkul piyasasına krediye erişim noktasında yaşanan sorunlar ve fiyat seviyelerinin geldiği nokta itibariyle erişim sorunu var. Döviz bir süredir sabit, KKM veya mevduat mevcut enflasyonda yatırımcıyı tatmin etmiyor, geriye bir süredir yatırımcısına enflasyon üzerinde kazandırabilmiş bir pay piyasası kalıyor, son dönemde erişim de kolaylaştı, insanlar akıllı telefonlarından hesap oluşturup dakikalar içerisinde işleme başlayabiliyorlar. Son 1 yıllık yükselişte sadece borsa konusunda tecrübeli olan yatırımcıların değil, piyasa yeni gelmiş finansal okuryazarlığı sınırlı olan yatırımcıların da para kazanabildiğini düşünüyoruz. Bu konuda daha önce regülatör kurumların yatırımcıların korunması kapsamında aldığı önlemlerin katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bu da yeni hesap sayıları noktasında kartopu etkisi oluşturuyor. Son 10 -15 yıl ortalama enflasyon %10 – %15 seviyesinde yaşandığı için piyasaların bu seviyede yükselmesine alışık değiliz ve bu yükseliş nereye kadar devam eder sorusunu çok alıyoruz. Cevabı için ise 90’lı yıllarda bakmak gerekiyor. 89 – 99 döneminde yıllık ortalama enflasyon %77 iken bu 10 yılda İMKB endeksi 1.300 kat yükselmiş. Yani hareketlere nominal değil reel bakmak gerekir. Mevcut makro kompozisyon içinde piyasadaki yukarı hareketin devamını ön görüyoruz.
■ MODA DİYE RASTGELE YAPILAN YATIRIM HÜSRANLA SONUÇLANIR
FODER YK Başkanı Attila Köksal: Geçmiş yıllarda mali sistem içindeki Türk hanehalkı yatırımlarının yaklaşık 1/3’ü Türk Lirası mevduatta, 1/3’ü döviz mevduatta, kalanı da altın, nakit, repo, bireysel emeklilik hesapları ve yatırım fonlarındaydı. 2021 yılı içinde başlayan düşük faiz-yüksek enflasyon süreci yatırımcıların Türk Lirası mevduat hesaplarındaki birikimlerinin büyük bir bölümünü önce döviz ve altına, daha sonra da kur korumalı mevduata ve bir miktar da hisse senetlerine yönlendirdi. Son dönemde kurların yatay seyretmesi kur korumalı mevduatın cazibesini azaltınca hisse senetlerine ilgi daha da arttı. MKK verilerine göre Borsa İstanbul’daki hisse senedi yatırımcısı sayısı 2022 yılı içinde 600 bin kişinin üzerinde artış göstererek yaklaşık üç milyon seviyesine geldi. Sermaye piyasasında yatırımcı sayısının artması memnuniyet vericidir ama bu artışın doğal yollardan değil de, yatırım alternatifi olmayışından kaynaklanıyor olması düşündürücüdür. Dikkat edilmesi gereken bir nokta da yabancı yatırımcıların borsamızdaki paylarının tarihi düşük seviyelere gerilemiş olmasıdır. Yurtdışında faizlerin yükselmesi Nasdaq, S&P gibi endeksleri %30’lara yakın oranlarda düşürmüş iken ve birçok gelişmekte olan ülke piyasaları faiz yükselişinden olumsuz etkilenirken bizim piyasamızdaki bu yükseliş, özellikle bazı hisse senetlerinde gözlenen aşırı değerlenmeler uzmanları endişelendirmektedir. Seçim süreci içinde borsa “alternatifsizlikten dolayı” yükselmeye devam edebilir. Ancak bu sağlıklı bir yükseliş değildir. Sosyal medyada “temettü yatırımcılığı” ve “uzun vadeli yatırımcılık” çerçeveleri altında vatandaşları bir veya birkaç hisseden oluşan yatırımlara yönlendiren gruplar gözlemliyoruz. Uzun vadeli bir perspektifle sermaye piyasalarına yapılan yatırımlar olumlu sonuçlar doğurur ancak bunların belli bir plan çerçevesinde, sağlıklı bir varlık dağılımı ile yapılmaları gerekir. Günün modası olan hisse senetlerine, rastgele yapılan yatırımların genelde hüsranla sonuçlandığını tarih bize defalarca göstermiştir.
Şebnem TURHAN- ekonomim.com
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
Sabancı Vakfı Uluslararası Filantropi Semineri “filantropi ve gençlik” temasıyla gerçekleşti
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Ülkemizdeki genç nüfusun iyilik ve yardımseverlikle ilgili çok yönlü düşündüğünü bilmek ve bu duyarlılığa sahip nesiller yetiştiğini görmek geleceğe dair umutlarımızı artırıyor” dedi

Yayınlanma:
12 saat önce|
06/12/2023Yazan:
BankaVitrini
Sabancı Vakfı’nın 2007 yılından bu yana sivil toplum alanındaki yeni yaklaşımları tartışmak amacıyla düzenlediği Uluslararası Filantropi Semineri’nin 16.’sı Sabancı Center’da gerçekleştirildi.
Sabancı Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı‘nın ev sahipliğinde ‘Filantropi ve Gençlik’ ana temasında düzenlenen etkinlikte, gençlerin filantropi alanına katılımı için etkili stratejiler ve öneriler ile birlikte gençlerin deneyimleri ele alındı.
Bu kapsamda, ‘Filantropide gençlik katılımı nasıl sağlanabilir?’, ‘Başarılı örnekler nelerdir?’, ‘Vakıfların çalışmalarına gençlik bakış açısı nasıl kazandırılır?’, ‘Gençlerin kurumlardan beklentileri nelerdir?’ gibi konu başlıklarının konuşulduğu seminerde, dünyanın pek çok noktasından gelen konuşmacılar ve konunun en önemli paydaşları, gençlerle çözüm yöntemlerini belirledi.
Sivil toplum, özel sektör ve kamu temsilcilerini konunun uluslararası alandaki uzmanlarıyla buluşturan Uluslararası Filantropi Semineri’nin moderatörleri gazeteci Duygu Demirdağ ile gençlik örgütlerinin birlikte hareket ettiği ortak bir platform olan Gençlik Örgütleri Forumu’nda programlar direktörü görevini yürüten Ela Serpil Evliyaoğlu oldu.
15 yaşından bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği ve ırkçılık konularında gençleri güçlendiren projeler yürüten aktivist ve yazar Nasra Ayub, seminerin ana konuşmacısı olarak deneyimlerini ve gençlerin filantropi alanına katılımı hakkındaki görüşlerini aktardı.
Sabancı Vakfı Uluslararası Filantropi Semineri’nin Duygu Demirdağ’ın moderatörlüğündeki ‘Gençlerin Filantropiye Katılımı İçin Etkili Stratejiler’ panelinde Elevate Children Funders Group Direktörü Heather Hamilton, Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı ve Learning for Well-Being Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Maria Cova Orejas, filantropi alanına gençlerin katılımı açısından iyi uygulamalar ile görüşlerini katılımcılarla paylaştı.
‘Gençlerin Deneyimi ile Filantropi’ başlığıyla düzenlenen ve Ela Serpil Evliyaoğlu’nun moderasyonunu üstlendiği ikinci panelde ise Learning For Well-Being Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Aksa Ali, Engelli Hakları Aktivisti Bahar Yavuz, Toplum Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Emre İpekyüz ve İklim Aktivisti Seren Anaçoğlu yer alarak deneyimlerini ve önerilerini aktardı.
Seminerde, İstanbul’da kamusal alanlardaki performanslarıyla büyük beğeni kazanan, sosyal medyada da büyük ilgi gören müzisyenler Cemal Yön ve İbragim Orazov sahne aldı.
Açıklamada, seminerin açılışında yaptığı konuşmaya yer verilen Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, şunları kaydetti:
‘Bugün, dünya çapındaki bir milyar insanın aktif olarak gönüllülük yaptığı ve yaklaşık 3 gençten 1’inin gönüllülük faaliyeti yürüttüğü biliniyor. Bu da demek oluyor ki dünya çapında yaklaşık 600 milyon genç, toplumsal sorunların çözümü için gönüllülük yapıyor. Ülkemizdeki genç nüfusun iyilik ve yardımseverlikle ilgili çok yönlü düşündüğünü bilmek ve bu duyarlılığa sahip nesiller yetiştiğini görmek geleceğe dair umutlarımızı artırıyor.’
– Liseliler Arası Duyarlıyım Ödülleri Dünya Gönüllüler Günü’nde sahiplerini bulacak
Sabancı Vakfı Filantropi Semineri kapsamında tanıtımı yapılan ‘Liseliler Arası Duyarlıyım Ödülleri’, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri tarafından gençlerin toplumsal sorunlara olan duyarlılıklarını ödüllendirmek ve teşvik etmek amacıyla hayata geçiriliyor.
Sadece lise öğrencilerine açık olacak bu yeni program, liseli gençler arasında farkındalık yaratmak, sosyal sorumluluk projelerine katılımı teşvik etmek ve toplumsal değişimde aktif rol alan gençleri öne çıkarmak için tasarlandı. İlk ödüller, 5 Aralık 2024 Dünya Gönüllüler Günü’nde sahiplerini bulacak.
Başvurular, Toplumsal Duyarlılık Projeleri’nin web sayfasından Mayıs 2024 itibarıyla yapılacak. Değerlendirme sonucunda ilk üçe giren öğrenciler Sabancı Üniversitesi Lise Yaz Okulunda eğitim hakkı kazanacak.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
TCMB net döviz pozisyonu son 1 ayda 10 milyar dolar iyileşme kaydetti

Yayınlanma:
15 saat önce|
06/12/2023Yazan:
BankaVitrini
Küresel mali piyasalarda yılı tamamlamaya artık sayılı günler kala düşen hacmin de etkisi ile sert hareketler görülüyor. ABD’de her ayın ilk Cuması açıklanan resmî tarım dışı istihdam verisi öncesinde, dün açıklanan açık istihdam verisi (JOLTS raporu) Nisan 2021’den bu yana (son 2,5 yılın) en düşük düzeyinde sonuçlandı. FED’in öncelikli olarak ana görevi fiyat istikrarını sağlamak olsa da, istihdam ve büyüme cephesinden gelen verilere de pek âlâ dikkat ettiğini biliyoruz.
Bu minvalde, istihdam cephesinden gelen dünkü zayıf veriler ardından piyasaların amiral gemi olarak takip ettikleri risksiz faiz oranı olarak takip edilen Amerikan 10 yıllık devlet tahvil getirisi %4,16 seviyesine kadar gelerek son 3 ayın en düşük seviyesini test etti. Gözlerin bu bağlamda Cuma günü açıklanacak resmî istihdam verisini daha da dikkatli bir şekilde takip edeceğini düşünüyoruz. Eğer istihdam raporu da (tarım dışı sektörde manşet istihdam artışının 180bin kişi olmasını, işsizlik oranın ise %3,9 seviyesinde sabit kalması) beklentileri karşılayamazsa, 2024 yılına yönelik bu sabah itibariyle var olan 125 baz puan faiz indirim beklentisinin (ilk faiz indirimi %64 olasılıkla Mart’ta) iyice artacağını düşünüyoruz.
Faiz indirim beklentilerinin de değeri dolar ile ölçülen tüm enstrümanların değerini artıracağını not düşelim. Haftayı 2,070 dolar seviyesinde ve 3 kez test edilip kırılamayan önemli bir direnç seviyesinde kapatan altının ons fiyatı haftanın ilk iş günü özellikle sabah Asya seansında -sığ işlem saatlerinde- 2,135 dolar seviyesini test etmesi ardından büyük bir volatiliteye sahne olarak dün 2,010 dolar seviyesine kadar geriledi. Altında fiyatın konsolide olmasını bekleyerek tamam mı devam mı sorusunun da yakında cevap vereceğiz.
Daha geçen hafta 1,10 seviyesinin üzerine yükselen EURUSD paritesi, zayıf gelen enflasyon verileri ile yönünü aşağıya çevirmesi ardından dün 1,08 seviyesinin de altına geriledi. Siz değerli okurlarımız da bizim gibi neden altın ve EUR’nun ABD’den zayıf gelen veriler ve gerileyen dolar faizine rağmen yükselemediğini sorguladığınızı duyar gibiyim. Açıkcası, haber akışından bağımsız gelişen fiyat davranışını biz de tam olarak anlayamadık. Yılsonu ve düşün piyasa katılımının bir etkisi olabileceğini düşünmek istiyoruz. Öte yandan, uzun bir süredir dolar aleyhine gelişen rallide geride kalan direnişin parası bitcoin ise kulvar değiştirerek hafta başı 42,200 dolar seviyesindeki ilk hedefimize ulaşması ardından bu sabah da ikinci hedef seviyemiz olan 48,545 dolar seviyesine doğru hareketlenerek 44,500 dolar seviyesini test ettiğini görüyoruz.
Türkiye cephesinde ise göreceli sakin havanın egemen olduğunu söyleyebiliriz. Tahvil piyasasında son 2 günde Hazine’nin 3 ayrı başarılı geçen ihaleleri ardından 10 yıllık gösterge devlet tahvilinin bileşik faizi %27 seviyesinin altına geriledi. Yabancı alımının olduğu yönünde sinyallerin her geçen gün arttığını not edelim! USDTRY kuru kamu kontrollünde psikolojik 29 seviyesinin hemen altında işlem görürken, 4 Aralık verilerine göre, TCMB’nin kamu dövizleri ve swap yolu ile elde ettiği dövizler hariç bakılırsa net pozisyonunun eksi 55 milyar dolar ile son 9 ayın en iyi seviyesine geldiğini not edelim. Hatta son 1 ayda neredeyse 10 milyar dolar iyileşme görüyoruz. Hatırlatma yapmak gerekirse, net rezervlerin Haziran başı eksi 78 milyar ile en zayıf seviyeyi görülmüştü. Gelinen noktada gidilecek çok yer olsa da, TCMB’nin politikasını doğru yönde ilerlediğini görüyoruz. Bir noktada yabancı girişleri eğer artacaksa, işte o gelen dövizi TCMB’nin alacağını ve net rezervlerini güçlendireceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Bu nedenle de USDTRY kurunda düşüş bekleyenlere katılmıyoruz!
Dün ABD’de açıklanan açık iş pozisyonları verisinin beklentilerin altında kalması ancak güçlü hizmetler verisi ile birlikte FED’in para politikasını gevşetmeye başlasa bile ekonomide yumuşak iniş görüleceği beklentilerinin kuvvetlenmesi ile bu sabah Asya piyasalarında iyimser bir görünüm hâkim. Gösterge endeks Tokyo borsası, Japonya 10 yıllık devlet tahvillerinin getirisinin %0,62 ile Ağustos ayından bu yana en düşük seviyeyi görmesine de paralel %2’ye yakın artış kaydetti. Çin cephesinde ise, dün uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Çin’in kredi notu görünümünün durağandan negatife çevrildiğini açıklaması yatırımcı iştahının zayıf kalmasına neden oldu. ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde bu sabah yükseliş eğilimli bir seyir var. Günün makro ekonomik veri takviminde, Euro bölgesi perakende satışlar ve ABD’de açıklanacak ADP özel sektör istihdam verileri dikkatli bir şekilde takip edileceğiz.
TCMB Net Döviz Pozisyonu
4 Aralık verilerine göre, TCMB’nin kamu dövizleri ve swap yolu ile elde ettiği dövizler hariç bakılırsa net pozisyonunun eksi 55 milyar dolar ile son 9 ayın en iyi seviyesine geldiğini not edelim. Hatta son 1 ayda neredeyse 10 milyar dolar iyileşme görüyoruz. Hatırlatma yapmak gerekirse, net rezervlerin Haziran başı eksi 78 milyar ile en zayıf seviyeyi görülmüştü. Gelinen noktada gidilecek çok yer olsa da, TCMB’nin politikasını doğru yönde ilerlediğini görüyoruz.
İktisatbank
BANKA HABERLERİ
AESOB Başkanı Dere: “Yüksek kredi kartı komisyonları esnaf ve vatandaşa zarar veriyor”
Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, bankaların iş yerleri için uyguladığı kredi kartı komisyon oranlarının yükselmesinin hem esnaf ve sanatkarlara hem de vatandaşa zarar verdiğini söyledi.

Yayınlanma:
1 gün önce|
05/12/2023Yazan:
BankaVitrini
AESOB Başkanı Adlıhan Dere, son bir yıl içinde alışverişlerde kart kullanımının giderek yaygınlaşmasına karşı, POS komisyon oranlarının yüzde 4 seviyelerine çıkmasının esnafı zor durumda bıraktığına dikkat çekerek, bankaların artan bu komisyonlara karşı bir tedbir almasının beklendiğini dile getirdi.
Günümüzde ticari işletmelerin POS cihazı kullanmadan ayakta kalabilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Dere, “Kredi kartları toplumumuzun bir vazgeçilmezi haline geldi. Esnaf ve sanatkarlarımızın çağa ayak uydurabilmesi, vatandaşın rahatça alışveriş yapabilmesi ve piyasanın canlanması için POS komisyon oranları için yasal bir düzenleme yapılması şart oldu. Son dönemde kredi kartı komisyon oranlarındaki ciddi artış ve beraberinde 45 günü geçen geri ödeme süresi nedeniyle esnaf ve sanatkarlarımız maalesef vatandaşlarımızla karşı karşıya gelmeye başladı. Her geçen gün artan girdi maliyetleri nedeniyle esnaf ve sanatkarlarımız zaten sıkıntılı günler yaşıyor. Büfe, bakkal, tekel bayii, manav, kasap, kuaför, berber, mobilyacı, terzi, konfeksiyoncu, hediyelik eşya satıcısı vb. gibi birçok işletmede neredeyse tüm ürün ve hizmetlerde günlük fiyat değişimi oluyor. Kullanılan POS cihazlarının bakım, onarım ve kurulum gibi maliyetleri de var. Bunun üzerine bir de POS komisyon oranlarının artması esnaf ve sanatkarlarımızı zor durumda bıraktı” dedi.
AESOB Başkanı Adlıhan Dere, “Esnafımız nakit ile çalışamıyor. Müşterilerin cüzdanı her renkten kredi kartlarıyla dolu. Bunun için bankaların esnafın üzerindeki kredi kartı komisyon ücret yükünü hafifletmesini istiyoruz. POS komisyon oranları düşürülmelidir. Yüksek oranlar esnafa zarar veriyor. Ekonomik sıkıntılardan dolayı tabii ki müşterilerin de nakit sıkıntısı var. Esnafımız faizsiz banka gibi sattığı malı veresiye veriyor, tekrar yerine koyamıyor. Bu konuda herkes elini taşın altına koymalı” ifadelerini kullandı.
“POS komisyon oranları düşürülmeli”
Dere, BKM verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 114 milyonun üzerinde kredi kartı ve 186 milyonun üzerinde banka kartı kullanıldığını belirterek, kişi başına 3 kart düştüğünü kaydetti.
Kredi kartı faizlerinin yüzde 4’ü aşmasıyla vatandaşın sıkıntıya girdiğini ifade eden Dere, “Birçok insan kredi kartı borcunu ödeyemez duruma geldi. Ancak esnafın kartla ödeme kabul etme konusunda yaşadığı sıkıntılar her geçen gün artıyor. Komisyon oranlarında yaşanan bu ciddi artış esnafın zaten daralan bütçesini daha da zorluyor. Nakit sıkıntısı yaşayan vatandaşlar da kredi kartlarına yüklenmeye başladı. Fiyatlar günlük değiştiği için esnaflarımız karşılaştıkları fiyat farkı nedeniyle 45 gün sonra bankadan geri ödeme alsa bile sattığı ürünün yerine yenisini koyamıyor. Bunun sonucunda esnaf aradaki farkı müşterisine yansıtınca da vatandaşın alım gücü zaten düşük olduğu için satış yapamıyor ve iyice iş yapamaz hale geliyor. Bu sebeple yüksek komisyon oranları hem esnaf ve sanatkarlarımıza hem de vatandaşlarımıza zarar veriyor. Bu durumda yapılması gereken kredi kartı faiz oranlarına ve POS komisyon oranlarına taban tavan sınırı getirilmelidir. Esnafın yükünü hafifletmek için bankalar kredi kartı komisyon oranlarını düşürmeli. Kredi kartı komisyon oranlarının bu denli yükseltilmesi tüm iş yerlerine, maliyetlere ve giderlere yansıyıp enflasyonu daha da tetiklemekte. Bu durumun önüne geçmek adına yasal bir düzenleme ile bankaların iş yerlerine uyguladığı kredi kartı komisyon oranlarının makul seviyeye indirilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (496)
- BANKA ANALİZLERİ (126)
- BANKA HABERLERİ (2.242)
- BASINDA BİZ (50)
- BORSA (215)
- CEO PERFORMANSLARI (24)
- EKONOMİ (2.465)
- GÜNCEL (1.151)
- GÜNDEM (2.538)
- RÖPORTAJLAR (32)
- SİGORTA (89)
- ŞİRKETLER (1.219)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (229)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (619)
- Arif Öztan (7)
- Dr. Abbas Karakaya (52)
- Erden Armağan Er (44)
- Erol Taşdelen (352)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (37)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (24)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (59)
- Tuncer Dede (10)
- Uğur Durak (33)
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
YAZARLAR

Türkiye ambargolara hazırlıklı olmalı

Starbucks’ın piyasa değeri 20 günde 12 milyar dolardan fazla azaldı

Sabancı Vakfı Uluslararası Filantropi Semineri “filantropi ve gençlik” temasıyla gerçekleşti

İsviçre bankası Pictet’e, vergi kaçırma cezası

Vakıf Katılım reel sektöre destek için murabaha finansmanı sağladı

TCMB net döviz pozisyonu son 1 ayda 10 milyar dolar iyileşme kaydetti

Akbank’tan “Uçtan Uca Dijital Teminat Mektubu” hizmeti

Şirketler siber güvenlik yatırımlarını artırıyor

AESOB Başkanı Dere: “Yüksek kredi kartı komisyonları esnaf ve vatandaşa zarar veriyor”

TKYB 200 milyon dolarlık finansman sağladı

Erol Taşdelen yazdı: BANKA DOLANDIRICI PERSONELİ GİZLEMELİ Mİ, TEŞHİR Mİ ETMELİ?

DENİZBANK’TAN BEKLENEN SEÇİL ERZAN AÇIKLAMASI GELDİ

DENİZBANK: SEÇİL ERZAN VASAT BİR MÜDÜRDÜ

Banka 300’den fazla üst düzey yöneticinin işine son verdi

Erol TAŞDELEN yazdı: YILIN SON ÇEREĞİNE BANKACILIK SEKTÖRÜ VE 4 BÜYÜKLER NASIL GİRDİ?

PETROL OFİSİ’nden dengeleri değiştirecek hamle BP’yi satın alıyor!

DENİZBANK DENİZ ERZAN AÇIKLAMASI ŞİFRELERİ VE GRİ ALANLAR

GARANTİ BBVA’dan 10 Kasım videosu beğenildi…

Ticari TL kredi faizi yüzde 50’nin üstüne çıktı

AKBANK ŞUBELERİ KAPATIYOR MAAŞ MÜŞTERİLERİ ORTALIKTA KALDI
- Araç fiyatlarındaki düşüş kasko poliçe fiyatlarına da yansıdı 06/12/2023
- FED faiz arttırdığında, düşürdüğünde altın ve dolar ne olur? FED faiz kararına göre altın ve dolar... 06/12/2023
- Şans Topu 6 Aralık 2023 sonuçları 5+1 çekilişi sonrası millipiyangoonline.com'da olacak 06/12/2023
- Ons altın 2 bin doları aştı! Bugün çeyrek altın ve gram altın ne kadar, cumhuriyet altını kaç TL? 06/12/2023
- Çılgın Sayısal Loto 6 Aralık 2023 sonuçları canlı çekiliş sonrası millipiyangoonline.com adresinde olacak 06/12/2023
- Doğalgaz desteği artırıldı 06/12/2023
- BoE Başkanı’ndan faizleri bir süre daha mevcut seviyelerinde tutma planı 06/12/2023
- İsrail Menkul Kıymetler İdaresi‘nden borsada şüpheli satış açıklaması 06/12/2023
- Erdoğan’dan asgari ücret mesajı 06/12/2023
- Türk-İş'ten 'tek zam' çıkışı: Önce enflasyonu durdursunlar 06/12/2023
- ABD’nin dış ticaret açığı Ekim’de yüzde 5,1 arttı 06/12/2023
ALTIN – DÖVİZ
KRIPTO PARA PİYASASI
BORSA
Popüler
-
GÜNDEM3 sene önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL7 ay önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ6 ay önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ2 sene önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ3 sene önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA HABERLERİ3 sene önce
AKBANK : Tekaüt Sandığı Vakfı (Sandık) SGK devri için hazırlıklar tamam
-
BANKA ANALİZLERİ1 sene önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
BANKA HABERLERİ1 sene önce
AKBANK ÖZEL FİRMAYA 22.000 LİRA MAAŞ PROMOSYONU VERDİ
-
GÜNCEL11 ay önce
Eskişehir’de zimmetine 9 milyon lira geçiren banka müdürü tutuklandı
-
BANKA HABERLERİ2 ay önce
İDDİA: İstanbul göbeğinde Bankacı kaçırıldı; işkence yapıldı, silahla vuruldu