ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
KRİPTO PARALARA OPERASYON MU ÇEKİLİYOR? ALTIN MI, GÜMÜŞ MÜ?

Yayınlanma:
4 yıl önce|
Yazan:
Erden Armağan Er
YOKSA SIĞINILACAK LİMAN KALMADI MI ?
Sanırım bir çok küçük yatırımcı hem hisse senetlerinde hem de kripto para piyasalarında hayatlarının en kötü dönemlerini geçiriyor olsalar gerek. Önce 10 Yıllık ABD Tahvil faizlerinde yaşanan yükseliş hisse senetleri piyasalarında yaşanan saadet zincirinin sonunu getirdi, ardından da başta Elon Musk olmak üzere, kripto paralara yatırım tavsiyesinde bulunan spekülatörlerin dolduruşlarına kapılanlar hüsrana uğradı. Geçtiğimiz hafta ve bu hafta yaşanan düşüşlerle birlikte en çok işlem gören kripto paralar olan Bitcoin %35, Etherium ise %30’a yakın değer kaybetmiş durumda ve mevcut seviyelerden daha ne kadar gerileyeceği de belli değil.
Hatırlayacağınız üzere, son birkaç yazımda “piyasalarda yaşanan aşırı iyimserliğin büyük risk biriktirdiğini, özellikle ABD tahvil faizlerinde başlayan yükseliş eğiliminin, hisse senetlerinde iyice şişmiş balonların nasıl bir anda patlayabileceğinin işaret fişeği olabileceğine” dair endişelerimi dile getirmiştim. Kripto para piyasalarında da benzer risklerin çok hızlı oluştuğuna, denetimsizlikten kaynaklı çöküşlerin yaşanabileceğine değinmiştim. Nitekim ilk olarak Türkiye’de TCMB’nin aldığı kararlar sonrası yaşanan “Kripto Borsası” dolandırıcılıkları, dünyada yaşanabilecek bu “Çöküş Dalgasının” adeta habercisi olmuştu. En son Çin Devleti’nin almış olduğu karar sonrası kripto paralarda yaşananlar bu alanın bir anda ne kadar riskli olabildiğini göstermiş olmalı diye düşünüyorum.
Finans Piyasalarında Güvenli Liman Var mı?
Günümüz finans dünyasında ‘güvenli liman’ olarak adlandırılabilecek herhangi bir enstrüman kaldığını şahsen ben düşünmüyorum. Nedeni de gayet açık ve basit; Türev Piyasalar (Kaldıraçlı İşlem) ve Menkul Kıymetleştirme (Securitisation). Bir meta ne kadar kolay alınıp satılabilir olursa ya da, o metaya yatırım ne kadar ucuz hale gelirse (Kaldıraç), adı ya da muhteviyatı ne olursa olsun “Riskli” hale gelmiş demektir. Ya da bahsettiğim özelliklere sahip olmuş her türlü enstrüman arzı arttırabilir ve açığa satılabilir olmuşsa, ister altın olsun ister gümüş “Güvenli Liman” olmaktan uzaklaşmış demektir. Risk çoğalmışsa kazanç olasılığı da kayıp olasılığı da çoğalmış demektir. Elbette söylediklerim şu an elinde kripto para ya da hisse senedi taşıyan ve maalesef içinden geçmekte olduğumuz şu günlerde ciddi zararda olan yatırımcılar için pek bir anlam ifade etmeyebilir. Ruh hallerini ve çektikleri sıkıntıları anlayabiliyorum. Ancak yatırım ciddi iştir, ciddi araştırma, bilgi ve tecrübe gerektirir. Aksi tamamen şans ya da amiyane tabirle “Kumardır”.
Yatırım Yapılırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Bu sorunun yanıtını tam olarak verebilmek için bu köşenin satırlarının yetmeyeceğini baştan söylemek gerekir ki, eksik bıraktığım ya da detay veremediğim hususlar için şimdiden ön almış olayım. Fakat yine de sorunun yanıtını önemli başlıklar altında özetlemeye çalışacağım.
- Strateji: İster finansal ister reel bir yatırım yapacak olun, en başından iyi bir hazırlığınız yoksa ve buna uygun bir strateji oluşturmamışsanız, yatırımdan elde edebileceğiniz kazançlar tamamen tesadüfi olacaktır. Strateji oluşturmak uzun vadeli bir bakış açısı ve disiplin gerektirir. Yatırım süreci boyunca ne kadarlık bir sermaye koyacağınız, sermayenizin tamamını mı, bir bölümünü mü riske edeceğiniz, kazanç hedefiniz, hedefinize ulaşmak için zaman periyodu baştan planlanmalıdır.
- Yatırım Disiplini: Oluşturduğunuz stratejiye bağlı kalmıyorsanız asla tutarlı ve düzenli kazanç elde etme şansınız yoktur. Yatırım süreci boyunca stratejiniz doğrultusunda hareket etmeniz hem kazancınızı istikrara oturtur, hem de olası zararları minimize etmenizi sağlar. Sağlam bir analiz sonucu ortaya çıkan kazanç beklentiniz bire bir istediğiniz sürede gerçekleşmeyebilir. Yatırım süreci boyunca iniş çıkışlar yaşanabilir, stratejinize sadık bir yatırım disiplini hedefinize ulaşmanız için olmazsa olmaz kuraldır. Olası panik anlarında yapmanız gereken, sık sık stratejinizi hatırlamak ve ona uygun kararlar vermektir.
- Risk Değerlendirmesi: Yatırım yapacağınız enstrümanın risk değerlendirmesi çok önemli bir adımdır. Yatırım yapılacak metanın son 1 ay, 3 ay, 6 ay ve 1 yıllık fiyat hareketleri dikkatle incelenmelidir. Temel veriler ile teknik veriler birlikte değerlendirilerek muhtemel kazanç ve kayıp potansiyeli hesaplanmalıdır. Örneğin temel ve teknik analiz sonucunda X hisse senedinin fiyat hedefinin 12 TL olduğunu öngördüğünüzü varsayalım. X hisse senedinin son 3 ayda 6 TL’den, yatırım yapmaya karar verdiğiniz dönemde 10 TL ye geldiğini, bu takdirde olası kazanç potansiyelinin %20 olduğunu değerlendirmek gerekir. Alternatif yatırım araçlarının (tahvil, mevduat v.s) aşağı yukarı benzer getiri sağlayacağını hesaplıyorsak, bu hisseye %20’lik kazanç için risk almaya gerek yoktur. Son 3 ayda 6 TL’den 10 TL fiyata gelmiş ve hedef fiyatının 12 TL olması beklenen bu hisse senedine yatırım akılcı bir yatırım olmayacaktır.
- Simülasyon: Diyelim ki, bir yatırım aracına yatırım yaptınız. Çok iyi bir stratejiye sahipsiniz ve bu stratejiye de sıkı bir disiplinle bağlısınız. İşler istediğiniz gibi tıkır tıkır ilerliyor. Bu takdirde yapmanız gereken sürekli simülasyon yaparak fiyatın nereye çıkabileceğini, nerelere inebileceğini hesaplayarak kar alma ya da zarara katlanma kademelerinizi öngörebilirsiniz. Böylece sürekli kontrolünüz altında olan yatırımınız için “aktif risk değerlendirmesi” yapabilirsiniz.
- Stop-Loss (Zarar Kes): İlk 4 maddede belirtilen hususların bir ya da bir kaçını eksik yaptıysanız, yatırımınızdan en az zararla kurtulmanız gerektiğinde katlanabileceğiniz maksimum zarar miktarını en başından belirlemiş olmanız gereklidir. Zarar Kes kesinlikle hayat kurtarır. Borsacı tabiriyle “kol kesmek” artık yatırımdan umudun kesildiğini ve kangrenin tüm vücudu sarmasını önlemek için kolu feda etmenin en akılcı yol olduğunu ifade eder.
- Psikoloji: Aslında belki de verebileceğim en iyi tavsiye bu olsa gerek. Eğer psikolojiniz iyi ve güçlü değilse para kazanmanız asla mümkün olmaz. Volatilite dediğimiz dalgalanmalar sırasında yatırımınızdan en az zararla kurtulmak ya da tam tersine para kazanmak ancak sakin kalmakla mümkün olabilir. Piyasada ortaya çıkan beklenmeyen herhangi bir gelişmede eğer sert fiyat hareketleri yaşanıyor ve siz panikle hareket ediyorsanız yüksek ihtimalle para kaybediyorsunuz demektir. Bu tip durumlarda sağlam bir strateji ile yatırıma girişmişseniz ve diğer 5 adıma sadık hareket ediyorsanız psikolojiniz asla bozulmayacak ve genellikle işlem yapmadan bu volatil dönemi çok fazla hasar almadan atlatırsınız.
- Portföy Yönetimi: Yatırım yaparken riskleri yönetmenin ve en aza indirmenin yolu “portföy yönetiminden” geçer. Eğer amiyane tabirle “yumurtaların hepsi aynı sepette” ise yüksek olasılıkla pek azı sağlam kalabilecektir. Adı üzerinde portföy çeşitli enstrümanlardan oluşmalıdır. Örneğin yatırıma ayırdığınız 100 birim birikiminizin %20’lik kısmı Hisse Senedine, %20’lik kısmı Nakitte, %30’luk kısmı Sabit Getirili Enstrümanlara ve %30’unu da Döviz cinsi varlıklara yatırdıysanız “Risklerinizi” dengeli bir şekilde dağıtmışsınız demektir. Asla tüm birikiminizi (Çok Profesyonel ya da iyi bir kumarbaz değilseniz), tek bir enstrümana yatırmayın. Yukarıdaki genel dağılımı kendi içerisinde de dağıtmayı becerebiliyorsanız emin olun para kaybetme şansınız olmayacaktır.
Altın ve Gümüşün Zamanı Geldi Mi?
Yazılarımı takip eden okurlar, uzun zamandır tavsiye vermemekle birlikte, “Değerli Metallerle” ilgili orta ve uzun vadeli öngörülerimin yükseliş yönünde olduğunu hatırlayacaklardır. Kripto paralarla ilgili yazmış olduğum bir önceki yazımda ve twitterdaki son paylaşımlarımda altın ve gümüşün uzun zamandır taban oluşumu içinde olduğuna dair yorumlarda bulunmuştum. Her iki emtiada geçtiğimiz haftadan itibaren yaşanan yükselişler ve kripto paralarda yaşanan sert düşüşler de gösteriyor ki, “Eski Tüfekler” her ne olursa olsun istikrarını bir şekilde sürdürüyorlar.

Özellikle Gelişmiş Ülke Merkez Bankalarının 2008 yılından bu güne para arzını sürekli arttırmaları sonucu ortaya çıkan “Güvensizlik” ve “Düşük Faiz” süreci, iniş çıkışlarla da olsa değerli metallerin istikrarlı bir biçimde yükselmesine neden olmaya devam ediyor. Kişisel beklentim bilhassa “Gümüşün” onsunun 30 USD’nin üzerine çıkması durumunda hedefinin 2011 Yılında gördüğü seviyelerin de üzerine çıkacağı yönündedir. Ha keza “Altının” da bundan evvel gördüğü en yüksek seviyenin de üzerine çıkmasını beklediğimi ifade etmeliyim.

Geçtiğimiz Ağustos ayından bu yana 2075 USD seviyesinden yaşanan düzeltmenin sona erdiğini, 1,850-1,860 seviyelerinden geçen “Düşen Kanalın” üzerinde kalınması ve 50 günlük hareketli ortalamanın uzun bir aradan sonra 100 günlük hareketli ortalamayı kesmesi durumunda (ki yüksek olasılıkla gerçekleşmesini umuyorum) yeni “En Yüksekleri” hedefleyeceğini bekleyebiliriz. Gelişmiş Ülke Borsalarında bir çok ekonomistin ortaklaştığı noktanın “Balon” oluştuğu yönünde olduğunu da dikkate alırsak, balon sönerken ortaya çıkacak likiditenin gitmeyi arzulayacağı ilk iki adresin “değerli metaller” olması işten bile değil gibi.
Erden Armağan ER – [email protected] www.bankavitrini.com yazarı
İlginizi Çekebilir
-
GIDADA FAHİŞ FİYAT MI YOKSA TARIM POLİTİKALARININ İFLASI MI?
-
TÜRKİYE’DE HAYAT NEDEN PAHALI ve HAYATLAR NEDEN BU KADAR UCUZ?
-
TÜRK LİRASININ GELECEĞİ VE TCMB PARA POLİTİKASI
-
EKONOMİYE DAİR TAHMİNDE BULUNMAK OLANAKSIZ HALE GELDİ!
-
PARA NEREYE GİDİYOR? YABANCI TL VARLIKLARI SATMAYA DEVAM EDİYOR MU?
-
No Way Out from TURKEY, No EXIT ( Burası Türkiye, buradan çıkış yok! )
-
NEREDE O ESKİ REFORMLAR, EKONOMİ PROGRAMLARI
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
KKM Dönemi Bitiyor mu? Merkez Bankası Vites Yükseltti

Yayınlanma:
2 gün önce|
21/06/2025Yazan:
Erol Taşdelen
21 Haziran 2025 tarihli Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) basın duyurusu ile makroihtiyati çerçevede yapılan değişiklikleri ve bunların Türk lirasına geçişi destekleme amacı ile değişikliğe gitti:
Düzenlemelerin anlamını madde madde şöyle açıklayabiliriz:
1. TL Mevduat Payı Hedefleri
-
Gerçek kişi TL mevduat oranı %60’ın altında olan bankalar için hedef artırıldı.
-
%60-%65 arasında olan bankalara ise aylık %0,4 puan artış hedefi getirildi.
-
Bu düzenleme, bankaların TL mevduat toplamını artırmalarını teşvik ediyor. TL’ye geçiş hızlandırılmak isteniyor.
-
2. KKM Zorunlu Karşılık Oranı Arttırıldı
-
Kur Korumalı Mevduat (KKM) için zorunlu karşılık oranı %33’ten %40’a çıkarıldı.
-
Yani bankalar artık daha fazla karşılık ayırmak zorunda, bu da KKM’yi daha maliyetli hale getiriyor.
-
Dolayısıyla KKM’den çıkış teşvik ediliyor, TL vadeli mevduata geçiş isteniyor.
-
3. KKM Faiz Sınırlaması Gevşetildi
-
KKM hesaplarında uygulanabilecek asgari faiz oranı, politika faizinin %50’si yerine %40’ı olarak belirlendi.
-
Bankaların KKM’ye uygulayacağı faiz düşürülebilecek. Yine KKM’nin cazibesi azaltılıyor.
-
4. KKM’den TL’ye Geçiş
-
KKM’den TL mevduata geçişi teşvik için hedef korunurken, KKM’nin yenilenmesi sınırlandırılıyor.
-
Bu, KKM’den TL’ye dönüşü zorunlu ve sürekli hale getirmeye yönelik bir adım.
-
5. TL Mevduata Geçişi Kolaylaştırıcı Adım
-
1 aydan uzun vadeli ve değişken faizli TL mevduat açılmasına izin verildi.
-
Faiz endeksleri (TÜFE, ÜFE, TLREF vs.) ile bağlantılı değişken faizli mevduat açılabilecek.
-
Bu, yüksek enflasyon ortamında TL’ye ilgiyi artırmayı amaçlar.
-
6. Yabancı Para Mevduat Zorunlu Karşılık Oranı Düşürüldü
-
Yabancı para mevduatın TL karşılığı olarak tutulması gereken zorunlu karşılık oranı %4’ten %2,5’e düşürüldü.
-
Bu, bankaların döviz kaynağı üzerindeki yükü biraz azaltır. Ancak genel politika yine TL’ye geçişi desteklemeye yöneliktir.
-
GENEL DEĞERLENDİRME
Bu adımların genel amacı:
-
Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışı hızlandırmak,
-
TL vadeli mevduatın cazibesini artırmak,
-
Bankaları TL’yi teşvik etmeye zorlamak,
-
Para politikasının etkinliğini artırmak (yani faiz kararı ile tasarruf kararları arasındaki bağı güçlendirmek).
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Krizler sıradanlaştı mı? Yatırımcı artık şok olmuyor!

Yayınlanma:
2 gün önce|
21/06/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Günümüz finans dünyasında yatırımcılar adeta birer kriz savaşçısı haline geldi. Son 30 yılda yaşanan ekonomik, jeopolitik ve finansal sarsıntılar, yatırımcıların reflekslerini keskinleştirdi, risk algılarını yeniden şekillendirdi. Ancak bu “alışma” hali bir bağışıklık mı yoksa rehavet mi, tartışmaya açık.
Şoklara bağışıklık mı kazandık?
Yatırımcılar artık krizleri sadece endişe verici gelişmeler olarak değil, fırsat alanları olarak da görebiliyor. Bunun başlıca nedenleri:
-
Merkez bankalarının krize müdahale refleksleri güçlendi. “FED put” olarak adlandırılan politika sayesinde yatırımcılar diplerde alım yapma cesaretini artırdı.
-
Davranışsal finans bilgisi yayıldı; sürü psikolojisi daha bilinçli değerlendiriliyor.
-
Portföy çeşitliliği arttı: Hisse senetleri, altın, kripto, emtia gibi alternatif yatırım alanlarına yönelim yükseldi.
Ancak bu bağışıklık yanıltıcı olabilir. Tarih defalarca gösterdi ki her yeni kriz kendi doğasını taşır ve eski çözümler her zaman işe yaramaz.
Yakın tarihteki büyük piyasa şokları
Aşağıdaki tablo, son 35 yılda yatırımcıların karşı karşıya kaldığı önemli piyasa şoklarını özetliyor:
Yıl | Olay | Etkisi |
---|---|---|
1987 | Kara Pazartesi | Dow Jones %22 düştü. Panik satışlar algoritmik işlemleri tetikledi. |
1997 | Asya Krizi | Tayland’dan başlayan kriz Asya borsalarını çökertti. |
1998 | Rusya Krizi – LTCM | Hedge fonların sistemik riski ortaya çıktı. FED müdahale etti. |
2000 | Dot-com Balonu | Teknoloji hisseleri %70’ten fazla düştü. Nasdaq çakıldı. |
2008 | Küresel Finansal Kriz | Lehman Brothers battı, dünya resesyona girdi. |
2010–2012 | Avrupa Borç Krizi | Yunanistan ve Güney Avrupa ekonomileri sarsıldı. |
2016 | Brexit | Sterlin tarihi düşüş yaşadı. Avrupa’da birlik tartışıldı. |
2020 | COVID-19 | Piyasalar çöktü. Petrol negatife indi. Genişlemeci politikalar devreye girdi. |
2022 | Ukrayna-Rusya Savaşı | Enerji ve tarım fiyatları patladı, küresel enflasyon başladı. |
2023 | Bankacılık Krizi (SVB, Credit Suisse) | Bankacılık sistemine güven sorgulandı. Risk iştahı azaldı. |
2024–2025 | İran-İsrail Gerginliği | Orta Doğu kaynaklı jeopolitik risk yeniden fiyatlandı. |
Yatırımcının yeni refleksleri
Günümüz yatırımcısı geçmişe kıyasla daha stratejik davranıyor:
-
“Buy the dip” (düşüşte al) mantığı benimsendi.
-
Hızlı portföy rotasyonu ve likiditeye yönelim arttı.
-
Algoritmik işlemler sayesinde tepkiler daha hızlı ancak daha volatil.
Tehlike: krizlere alışmak
Yatırımcılar krizlere alıştıkça, bazı tehlikeli eğilimler de doğuyor:
-
Rehavet: “Nasıl olsa merkez bankaları kurtarır” düşüncesi hâkim olabilir.
-
Aşırı risk alma: Kriz sonrası sert yükselişler beklentisiyle riskli varlıklara aşırı yönelim.
-
Gerçek risklerin göz ardı edilmesi: Jeopolitik ya da yapısal riskler yeterince fiyatlanmıyor olabilir.
Bağışıklık mı, körlük mü?
Yatırımcılar şoklara karşı daha hazırlıklı olabilir ancak bu hazırlık, rehavete dönüşmemeli. Finansal sistem her zaman yeni riskler üretmeye devam eder. Bugün yaşanabilecek bir jeopolitik kriz, iklim krizi, siber saldırı veya küresel borç sorunu, piyasaları yeniden sarsabilir.
Bu nedenle yatırımcı için en önemli kural hâlâ geçerli:
“Geçmişteki krizleri hatırla, ama bir sonrakinin farklı olacağını unutma.”
Erol TAŞDELEN-Ekonomist www.bankavitrini.com
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Trump iki hafta süre verdi: İran’a ani saldırı riski ‘şimdilik’ azaldı

Yayınlanma:
3 gün önce|
20/06/2025Yazan:
BankaVitrini
FED Başkanı Powell’ın yüksek belirsizlik ortamında temkinli davranarak, Trump’ın tarifelerinin etkileri netleşmeden faiz indirimi yapmadığı hatta “şu an ne olacağını kimse bilmiyor, biz de bekleyip göreceğiz.” dedi olağan toplantısının ertesi günü, İsviçre Merkez Bankası politika faizini 25 baz indirerek üç yıl önceki %0 seviyesine geri çekti. Norveç Merkez Bankası ise dün sürpriz bir şekilde politika faizini 25 baz puan indirerek %4,00 seviyesine çekti. Bu, bankanın 2020’den bu yana gerçekleştirdiği ilk faiz indirimi oldu. İngiltere Merkez Bankası ise faizini beklendiği üzere %4,25 seviyesinde sabit bırakırken, gevşemeye açık kapı bırakması dikkat çekti.
Akabinde sahneye çıkan TCMB, jeopolitik gelişmeleri ve tarife savaşlarının getirdiği belirsizliğe işaret edere politika faizini %46 seviyesinde sabit bırakırken, beklentimizin aksine faiz koridorunu simetrik bir hâle de getirmedi. Mevcut belirsizlik ortamında, ihtiyaç olması durumunda, borç verme faizi oranını %49 seviyesinde bırakarak aslında 300 baz puan ilave sıkılaşma esnekliğini korudu. Son günlerde AOFM, TCMB’nin politika faizi olan %46 seviyesine gerilerken, dün BIST repo faizi (TLREF) ise %47 seviyesine yükseldi.
Tansiyonun artmadığı günlerde iş gören faizin %46’ya yeniden gerileyeceğini düşünüyoruz. TCMB’nin şahin bir duruş sergilemesine rağmen, eğer işler önümüzdeki 45 gün içerisinde ‘çirkinleşmezse’, Temmuz toplantısında kuvvetli bir faiz indirim ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz! Biraz daha büyük resimden bakarsak, Temmuz’da en az 350 baz puan faiz indirimi beklerken, sene sonu politika faizinin %35 seviyesine gerilemesini bekliyoruz.
Dönelim kararın piyasa yansımasına… USDTRY kuru dün gün 39,25 seviyelerinde tamamlaması ardından bu sabah, pazartesi valörlü işlemlerde, gerek üç günlük fonlama maliyet gerekse de hafta sonu riski almak istenmemesi nedeniyle ilk işlemlerin 39,65 seviyelerinden eşleştiğini görüyoruz. Yüksek faiz ortamının şirketler üzerinde baskı kurması, finansman maliyetlerinde artışın yarattığı kârsızlık sorunu, üzerine tuz biber olan jeopolitik gelişmeler ve petrol fiyatlarının yüksek seyri, hisse senedi cephesinde havanın bozulmasına neden oldu: BİST100 endeksi günü %1 düşüle tamamlarken, haftanın genelinde şimdilik %2,25 düşüş sergiledi. Ana endekste aşağıda 9,000 yukarıda ise 9,700 oyun sahasının çizgilerini temsil ediyor. Kırdığı yöne doğru hareketin ivme kazanmasını bekliyoruz. CDS risk primi bebek adımları ile 315 baz puan seviyesine yükselirken, TCMB’nin şahin duruşuna paralel iki yıl vadeli gösterge tahvil basit faizi yeniden %40 seviyesinin altına geriledi.
Türkiye ile ilgili paragrafı kapatmadan, TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerine de bakmak isterim. 13 Haziran ile sona eren haftada, yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış döviz hesapları (DTH) 2,9 milyar dolar artış kaydetti. Bu rakam bir önceki hafta yine kurumsal müşteriler kaynaklı 2,6 milyar dolar azalmıştı. Bu nedenle çok fazla anlam yüklemek istemedik. BDDK verisine göre, KKM hacmi 5,2 milyar TL azalışla 566 milyar TL seviyesine geriledi. KKM hacmi çok küçüldüğünden azalış hızı da iyice ivme yitirdi. KKM’nin toplam mevduat stokundaki payı %2,5 seviyesine gerilerken, DTH ve KKM’nin toplamdaki payı ise önceki haftaya göre önemli bir değişim göstermeden %41 oldu (TL payı ise ~ %59). TCMB’nin 18 Haziran valörlü işlemlerinde net yabancı para pozisyonu yaklaşık 0,6 milyar dolar artışla manşet rakam 24,3 milyar dolar seviyesine geldi (bakınız grafik). Daha geniş bir açıdan bakarsak, sene sonunu ile siyasi iklimin değiştiği 19 Mart arasında 22 milyar dolar biriktiren TCMB, 19 Mart ile 28 Nisan arasında 50 milyar dolar rezerv kaybetmesi ardından yeniden yavaş yavaş rezerv biriktirmeye çabaladığını görüyoruz. Yabancıların menkul kıymet pozisyonu net anlamda 1,1 milyar dolar iyileşirken, hisse senetlerine ilginin yeniden tırmandığını da not edelim.
ABD piyasalarının Juneteenth tatili nedeniyle kapalı olması, Asya seansına net yön vermedi. Bu sabah ABD vadeli işlemlerinde %0,25 oranında düşüşler göze çarparken, yeni gün başlangıcında Pasifik’in diğer ucunda ise iyimser bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Kore ve Hong Kong borsaları %1’in üzerinde yükselirken, gösterge endeks Tokyo borsası, güçlenen YEN nedeniyle yatay bir seyir izliyor. Japonya’da Mayıs ayında çekirdek enflasyon gıda fiyatlarının öncülüğünde yıllık %3,7’ye yükselerek son iki yılın zirvesine çıktığını ve merkez bankasının hedefinin üstünde kalmaya devam ettiği görüyoruz.
İsrail-İran savaşının şiddetlenmesi ve Trump’ın olası ABD müdahâlesine yönelik kararını iki hafta içinde açıklayacak olması, küresel piyasalarda temkinli iyimser bir seyre yol açtı. Petrol fiyatları jeopolitik risklerle desteklense de, Brent bu sabah %2,5 düşüşle 76,80 dolar seviyesine geriledi (son üç haftada yükseliş %19). Benzer bir etkinin kıymetli madenler cephesinde de etkili olduğunu görüyoruz. Altının ons fiyatı hafta genelinde %2,25 düşüşle 3,350 dolar seviyesine gerilerken, gümüşün ons fiyatı ise hafta başı 37,30 dolar seviyesine kadar yükselmesi ardından 35,80 seviyesine geri çekildi. Benzer bir şekilde riskin arttığı son günlerde değer kazanan dolar da (DXY) bu sabah kazanımlarını geri verdi.
Bu arada haftaya yapacağım sunum için çalışırken, Hürmüz Boğazı’nı ve İran’ın ihracatı hakkında derinlemesine araştırma yaptım. ABD ile Çin arasında başlayan jeostratejik rekabetin tetiklediği tarife savaşları tüm haşmetiyle devam ederken, İran’ın ihraç ettiği petrolün %90’ını kim alıyor biliyor musunuz? Evet, Çin! Büyük resimde, daha önce de değindiğim üzere, İsrail’in son dönemde Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere yönelik artan operasyonel baskısı, İran’ın askeri ve nükleer altyapısına doğrudan saldırı ile uzun süredir beklenen ancak ertelenen rejimi devirme sürecinin fiilen başlaması, Suriye, Lübnan ve Irak gibi ülkelerdeki güç boşluklarını hep birlikte geniş bir açıdan değerlendirmek gerekiyor. Bu yeni tablonun şimdilik enerji fiyatları ve güvenlik politikaları üzerinden Türkiye’ye olumsuz etkisi ön planda olsa da, İran’ın etkisinin zayıflaması, Türkiye’nin diplomatik ve jeopolitik manevra alanını genişletebilir. Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılarının tasfiyesi, PKK’nın silah bırakma sürecinin hızlanması ve belki de Kıbrıs’a kadar uzanacak daha dengeli bir diplomasi ortamının oluşması gibi olumlu gelişmelerin de önünü açabileceğini düşündüğümüzün altını bir kez daha çizmek istiyoruz. Tüm bu gelişmelerin belki de en dikkat çekici sonuçlarından biri ise, Çin’in enerji arz güvenliği açısından daha kırılgan ve dışa bağımlı hâle gelmesidir.
Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye cephesinde tüketici güven endeksi ve merkezi yönetim borç stoku, dışarıda ise İngiltere’de perakende satışlar ve ABD Philadelphia FED endeksi takip edilebilir. Herkese güzel bir hafta sonu dileriz.
TCMB net döviz pozisyonu (tüm swaplar ve hazine dövizleri hâriç)
Emre Değirmencioğlu
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (844)
- BANKA ANALİZLERİ (139)
- BANKA HABERLERİ (3.141)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (450)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.852)
- GÜNCEL (3.217)
- GÜNDEM (3.194)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.245)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (475)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.054)
- Ali Coşkun (23)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (64)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (569)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (41)
- Onur ÇELİK (34)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (7)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Aşırı Düşünmenin Zararları: Zihni Tutsak Eden Sessiz Tehlike

Yapay Zekâ Müşteri Temsilcileri Şivenizle Konuşacak

Yapı Kredi emeklilere 27 bin liraya varan nakit promosyon sunuyor

GAZİANTEP OSB’de 5 günde 7 firma Konkordato aldı

HÜRMÜZ BOĞAZI KAPANIRSA NE OLUR?

İsrail-İran Savaşı: Tezler, Stratejiler, Dersler ve Uluslararası Kurumların Sınavı

Trump: ABD’nin saldırıları İran’ın nükleer tesislerini yok etti

UŞAK’ın en köklü Market Zinciri EGEŞOK Konkordato aldı

Siyasi Gerginlik Ekonomiyi Geriyor: Reel Sektör Nefes Alamıyor!

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

KİL VE BENTONİT TESİSLER NE İŞE YARAR?

TOBB Başkanı: KOBİLER AYLIK KREDİ BÜYÜME SINIRI DIŞINA ALINMALI

Tennis Istanbul Open 2025 Şirketler Arası Tenis Turnuvası başladı

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!
- Son dakika: Süper Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 22 Haziran 2025 Pazar akşamı Süper Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 22/06/2025
- Son dakika: Bugünkü Şans Topu çekilişi sonuçları belli oldu! 22 Haziran 2025 Şans Topu bilet sonucu sorgulama ekranı! 22/06/2025
- ASGARİ ÜCRET ZAMMI SON DAKİKA: Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Asgari ücret ara zammı ne kadar olacak? 22/06/2025
- SON DAKİKA ÇILGIN SAYISAL LOTO SONUÇLARI 21 HAZİRAN 2025 | 377.594.169 TL büyük ikramiyeli Çılgın Sayısal Loto sonuçları nasıl öğrenilir? 22/06/2025
- Bakan Kurum açıkladı: Deprem konutları teslimatında 250 bini aştık, asrın imar seferberliği hızla sürüyor 21/06/2025
- Bakan Bayraktar: Enerji sektörümüz oldukça güçlü ve dayanıklı durumda 21/06/2025
- Borsada en çok kazandıran ve kaybettiren hisseler belli oldu 21/06/2025
- Altın ABD-İran gerilimiyle yükseldi 23/06/2025
- Trump: Rejim İran'ı tekrar büyük yapmıyorsa neden rejim değişikliği olmasın? 23/06/2025
- Ekonomi ve siyaset gündemi - 23 Haziran 2025 23/06/2025
- Resmi Gazete'de bugün (23.06.2025) 22/06/2025
- Rusya’nın BM Temsilcisi: ABD Pandora’nın kutusunu açtı 22/06/2025
- BM: ABD’nin saldırısı bölge için tehlikeli bir dönüm noktası 22/06/2025
- İran’dan ABD’ye misilleme kararı 22/06/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı